Hasdal açığını Esed’den kaçanlarla kapatalım

Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’ne yönelik yapılan hukuki operasyonlar üzerine bu örgütün medya yapılanması “paşalar alınıyor, ordunun sevk ve idaresinde zafiyet doğacak” diye feryadı bastı. Ortalığı ayağa kaldırdılar. Sanki o generaller durmadan terörle mücadele içindeymişler gibi. Sanki 7/24 aralıksız bu ülkenin sınır ve yurttaşlarının can güvenliği için çaba sarf ediyorlarmış.

Polisin ve savcılık makamının ulaştığı delillere göre bu generallerimiz aralıksız darbecilik, komitacılık, hükûmet devirmecilik oynamışlar. Askerliği de sadece bir tehdit unsuru kullanmışlar. Askerlikle ila maşallah bütün alâkaları bu. Yani millete hot zot yapmak.

Sanları sıkılmış “Balyoz” demişler. Tutmayınca “Oraj” takılmışlar. Oysa şimdi mahkeme salonlarında “oral”da ihtisas sahibi oldular.

Orajları, oralları tutmayınca “ay ışığı”nda “sarı öküz” müydü neydi, öyle isimlerin etrafında örgütlenmeye başladılar.

Ne seviyeli işler ve isimler değil mi?

Golan Tepeleri, Suriye toprağıdır. Ve Golan, 40 yıldır İsrail’in işgali altındadır.
40 yıldır Suriye’de generaller vardır.

50 yıldır ülkede olağanüstü hal vardır.

Suriye ordusu, halkına karşı konuşlandırılmıştır.

Generallerinin tüm BAAS umdelerine canlarını feda edecek şekilde yetiştiriliyor.

Suriye ordusu, Lübnan’ı onlarca yıl işgal etti. Görüntüde bu işgal, Lübnan’ı İsrail’e karşı korumak içindi.

Hiçbir Allah’ın kulu da kalkıp cehennemmekan Hafız ile cehennem yolcusu oğlu Beşşar Esed’e sormadı, “birader ordumuz üçüncü bir ülkeyi koruma gücüne sahip iken, tam bir su ve tarım kaynağı olan Golan’ı neden İsrail’den kurtarmıyor?”

Fakat yıllar sonra gerçek ortaya çıktı. Lübnan’ı işgal eden Suriye ordusu, bu ülkenin Sünni kimliğini ezip ülkeyi Hizbullah’a teslim etti. Suriye ordusu Lübnan’ı işgal ettikten sonra PKK adlı cinayet şebekesi bu ülkede konuşlandı.

Şu anda bile Beyrut’un Hizbullah’ın kontrolündeki bölgede PKK inanılmaz bir rahatlıkla faaliyetlerini sürdürüyor. Beyrut’taki Ermenilerden çok Hizbullah PKK’yı himaye ediyor.

Lübnan’da yaşayan Doğu ve Güneydoğu’lu yurttaşlarımız, PKK’nın haracına bağlanmış durumdalar. Vatandaşlar defaatle Hizbullah’a şikayette bulunmalarına rağmen PKK’ye karşı hiçbir tedbir alınmadı.

Suriye’nin işgalinden dolayı, Lübnan’daki hiçbir Sünni hükûmet görevini tam olarak ifa etmedi. En son Saad Hariri katledildi. Ve Hariri’nin kimin tarafından katledildiği artık çok net anlaşılmaktadır.

Esed ve generalleri Lübnan’a böylesine vaziyet ederlerken, Golan’ı adeta Suriyelilere unutturdular.

Gözleri açılan generaller ve subaylar ilk fırsatta Suriye’yi terk ediyorlar. Bir yıldır yaşanan özgürlük direnişinden dolayı Esed’in generalleri yaprak dökümü misali ülkeden kaçıyorlar. Kimi genç subaylar da emrindeki birliklerle direnişçilerin tarafına geçiyorlar.

Refiklerimizden okudum, gazeteci arkadaşlarımız Adem ve Hamit Beşşar tarafından esir tutulmuş. Ve katil Beşşar diyesiymiş ki, “Ey Türkiye al gazetecileri ver firar eden generalleri!”

Beşşar Esed, burada büyük bir hata yapmaktadır. Firar eden generallerinin artık kendisinin hiçbir emrini yerine getirmeyecekleri aşikâr. Kendi halklarına karşı mevzilenmeyi red ettikleri veya artık tahammül edemedikleri için o makam, mevki ve gücü bırakıp kaçtılar.

“Komşunun hakkı komşuya sorulur” diye bir atasözümüz var. Ben de komşuluk hakkından dolayı Esed’e bir yol göstermek isterim:

Birader tuttuğun yol, yol değildir. Firar eden generaller senin artık işine yaramaz. Gel şöyle bir trampa yapalım seninle.

Hasdal diye bir yer duydun mu Türkiye’de. Duymadıysan da İstanbul’da yayın yapan Baas Net televizyonunda programcılık da yapan senin danışmanın Hüsnü’ye sorarsan cevabını alırsın.

Senin aradığın general tipi, halkının değerleri ile savaşan, halkına karşı konuşlanan general.

Sen sivil halka karşı savaşacak general arıyorsun. Gel Hasdal’a seç beğen al Âdem Ve Hamit’e karşılık.

Vallahi yalan söylemiyorum. Savcılık iddianameleri ile delillere baktığımızda Hasdal mukimi arkadaşlar tam senin aradığın tipler. Halkına, halkının değerlerine, demokrasiye, insan hak ve hürriyetlerine karşı her türlü alengirli işlere teşebbüs etmişleri var. Hepsini sana verelim.

Hepsi Türk tipi BAAS’çılık olan CHP ve İnönücüdürler. Büyük çoğunluğu itikadi ve meşrebi olarak seninle bire bir aynılar.

Hatta bunların ağa babaları 28 Şubat darbesi ile Türkiye’yi senin cehennemî rejimine dönüştürmeye çabalamışlardı. Diyeceğim, katil JR, Hasdal’dakiler tam sana göre.

Bir çift sözüm de bizim ulusalcılara.

Ergenekon Terör Örgütü ve darbe teşebbüsçülerine yönelik operasyon yapılınca bizim ulusalcı zırtapozlarımız basmışlardı feveranı: “Generaller tutuklanıyor. Ordunun sevk ve idaresinde zafiyet oluşuyor.”

Türkiye’de 34 yıldır PKK terörü var. Ve 34 yıldır dünyanın en büyük ordularından biri olan bu ordu “üç beş terörist” ile baş edemedi.

Ergenekon operasyonları ile bir de gördük ki, PKK ile bazı generaller al takke ver külah yapmışlar. Hiç birinin derdi PKK değilmiş. Hepsi, kendi rantının derdinde.

Halkına karşı mevzilenmenin yanlışlarını gören, demokrasinin kaka bir şey olmadığını fehm eden, hür dünyaya inanan bir sürü Suriyeli General, Esed’in rejim bekçiliğinden kaçıp geldiler. İhtiyaç halinde onları neden istihdam etmeyelim?

Suriye’deki faşist dikta rejiminden kaçan kaçana. Ancak bir yıldır akan kan boğazı aştı. Bu kaçışlar İran ve Hizbullah güdümlü Esed faşizmi için sonun hızla yaklaştığının göstergesi ancak, bu kanlar yerde kalmamalı.

Erdal Şimşek - 20 Mart 2012 - Milat

Aşağıdaki fotoğraf, Lübnan'ın Başkenti Beyrut'ta çekilmiş!..



Suriye Diktatörüne PKK’dan Destek...

Beyrut'ta dün yapılan bu gösterinin ön safında bir elinde Öcalan bayrağı, diğer elinde Esad posteri olan PKK’lılar var.



31 Ekim 2011 Pazartesi 12:17

Taraf gazetesinde yer alan bu fotoğraf Beyrut'ta çekilmiş. Gösterinin ön safında bir elinde Öcalan bayrağı, diğer elinde Esad posteri olan PKK’lılar var.

Mesaj net: Son yedi ayda Kürt lider Meşaal Temo dahil üç binden fazla Suriyeli sivili öldürten Beşşar Esad iktidarda kalsın, eşitlik ve özgürlük talebiyle ayaklanan halkın sesi kısılsın. Kürtlerine elli yıl vatandaşlık bile vermeyen Baas’a olan bu destek, Türkiye Kürtlerine reva mı?



http://haksozhaber.net/suriye-diktat......-25293h.htm