|
04-23-2009, 20:54 | #1 |
HASSÂSIYET
Hz. Ebû Bekrin (r.a.) yemegini kölesi getirirdi. Hz. Ebû Bekr gelen yemegin nereden alindigini, nasil hazirladigini sorar, sonra yerdi. Bir Aksam sûal sormadan bir lokma yedi. Kölesi; Efendim, bu aksam adetiniz üzere yemek hakkindaki sorularinizi sormadiniz. deyince. Hz. Ebû Bekr (r.a.): Öyleyse, simdi söyle. buyurdu. Kölesi anlatmaga basladi: Efendim, câhiliye zamaninda raks yapar, oyun oynardim. Bir gün bir grub kimselere oyun oynadim. Hoslarina gitti. Simdi bir seyimiz yok, sonra veririz, demislerdi. Bugün onlarin elini bol gördüm. Verdikleri sözü hatirlattim. Bu yemegi verdiler. dedi. Hz. Ebû Bekr (r.a.) çok üzüldü, agladi ve parmagini bogazina sokarak istifra etti. Yedigi o bir lokmayi çok zahmet çekerek çikardi. Mübârek yüzünün rengi degisti. Sicak su içmesini tavsiye ettiler. Sicak suyu içince bir daha istifrag etti. Yâ Siddîk! Bir lokma için mi bu kadar eziyet çekiyorsun? dediler. Evet, Resûl-i Ekremden (s.a.v.) isittim: Allâhü Teâlâ yedigi harâm olan kimselere Cenneti haram etmisdir. buyurdu. Sonra, Ya Rabbî, yedigim lokma için elimden geleni yaptim. O lokmadan vücudumda bir sey kaldiysa onu afvet, bu zaîf kulun, Cehennem azâbina dayanamaz. diye duâ buyurdu. (M.G-37)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|