![]() |
#1 |
![]() Haydi kızlar okula!!!!"
Kızlar koşa koşa okula giderler. Ayşe de bileğinin ve zekasının hakkıyla kazandığı üniversitesine girer. Daha doğrusu girmeye çalışır. Kapıda zebaniler tarafından görevlendirilen asgari ücretli yavru zebani vardır. Gelen kız geçer giden kız geçer Ayşe tam kapıdan girecekken aniden bir homurdanma duyar. "Heyyy sen sarıklı" Ayşe ilk başta kendisine seslenildiğini düşünmediğinden yoluna devam eder. "Sana diyorum sarıklı" "Bana mı?" "He ya sana. Niye bakmıyon ki bu yana? Nasıl uydu ama?" "Bilmem. Sarıklı deyince üzerime alınmadım." "Niye sen sarıklı deyil misin?" "Hayır. Bunun adı baş örtüsü" der eliyle başını göstererek. "Kim dedi onun baş örtüsü olduğunu, neye göre baş örtüsüymüş?" "Allah'ın emirlerine göre baş örtüsü" "Tövbe haşa. Bir de Allah'ı karıştırıyor.Sus gız çarpılacan şinci. Allah'ın emirlerine goreymiş. Rabbim sen goru bunları. Bi de utanmadan gösteriyo. Bunun adı baş örtüsüymüş." Genç kız çantasındaki Kur'an mealini çıkartarak. "Kur'an-ı Kerim'e inanır mısın?" diye sorar. "Bir tek siz varsınız deyil mi inanan? Sus utanmadan bi de soruyo. Tövbe tövbe." "Ben de biliyorum Kur'an'a inandığını ama, emin olmak için teyit etmek istedim." "Sen noter misin?" "Ben değil de asıl noterin gönderdiğini şimdi size okuyorum: "Nûr Sûresi, Ayet: 31: " Mümin kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini açmaktan ve günahtan korumalarını söyle.Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler….Ahzap Sûresi Ayet: 59: "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir." İşte ben de bu emirlere göre örtüyorum. Hem az önce 'Haydi Kızlar Okula' diye bağırmadınız mı? "Heee bağırdım." "İşte ben de okula gidiyorum." "Ben hadin gızlar derken gastım sen deyildin ki" "Niye ben kız değil miyim?" "Yok. Senin başın örtülü sen gidemen." "Hani az önce sarıktı." "O az önceydi." "Demek ben baş örtülüyüm, kız değilim." "Heeee." "Öyle bir cinsiyet mi var? Erkek,kız, baş örtülü diye üç farklı cinsiyet mi mevcut?" "Heee. İnat deyil mi? Üç farklı cinsiyet var." "Söyle bakalım o zaman neymiş bu cinsiyetler?" "Erkek, kız, baş örtülü" "Yani bu duruma göre eşcinseller okula elini kolunu sallayarak girebiliyor." "Heee girebiliyor." "Girsinler canım onlar da girsinler de benim başım baştaki başların başına niye dert oluyor, onu anlamadım. Böyle yapınca ne kazanılıyor. Koca bir hiç. Aksine kutuplaştırmayı arttırıp bizleri iyice ötekileştiriyorlar. Eşcinsel de girsin ben de gireyim." "Yoh olmaz. Kesinlikle ve keskinlikle diyom oooollmazzzzz. İb.e girebilir ama sen giremen. Keyif benim keyif deyil mi? "İşte seni buraya dikenin tavrına büründün. Biraz işinize gelmeyince hemen sözde nezaketinizi bırakıp kabalaşıyorsun. Bir bayanla konuştuğunu bile unutuyorsunuz. Gerçi pardon ben bayan değildim dimi? Ben baş örtülüydüm." "Heee" "Haklısınız asıl bayan sen ve seni buraya koyanlar. İnsanı bayıyorlar, hepiniz insanı BAYAN kişilersiniz. Buna rağmen okul mu,baş örtüsü mü dersen rızkımı ne senin rektörün ne de başkanın veriyor. Onlara rızkı veren bana da bir rızk verecektir. Annemin bir sözü vardır: Allah deldiği boğazı aç koymaz diye. Allah'ın izniyle aç kalmam. Rektör Papa'na bunu böyle söyle. Pardon babana. Tabii senle muhatap olursa. Okulunuzu alın mezarınıza götürün. Ben başımın örtüsünü,Allah'ımın örtüsünü tercih ediyorum. Bundan dolayı da hiç üzülmüyorum." Adam başını önüne eğmişti. O da eli kolu bağlı, çaresizdi. Kız devam etti: "Önce sarıklı dedin, ardından baş örtüsünü kabul ettin, Kur'an'a inandığını söyledin. Ayeti okudum. Daha da nefsine uyuyorsun. Ama biliyorum. Senin de suçun yok. Eve ekmek götürmen lazım. Kim bilir evde kaç yavru senden ekmek bekliyordur? Sen de haklısın. Ama en azından bu kadar kaba olma ağabeyciğim. Üsttekilerin emri de çık işin içinden. Kraldan daha çok kralcı olma. Ben zaten o ayeti sana değil, seni buraya dikip benle yüz yüze getirene okudum. Ama anlayana. Anlarlar mı? Sanmam. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Şimdi bir de kadınlar bıyık takıp milletin vekili olmak için erkek mi olmak lazım, bıyıklı mı olmamız lazım diye kampanya başlattılar. Eğer cesaretleri ve adaletleri varsa bıyığın dışında bir de baş örtülü poz verseler ya.. Ama olmaz. İnsanlar Mecliste de erkek, kadın ve bıyıklı kadın olarak üçe ayrılıyordur. Oraya da almazlar. Millete iyi gözüken onlar, milleti baltalayan, milleti BAYAN yine onlar. Neyse abi sen yine Allah'a emanet ol, Allah işini, gücünü rast getirsin…Ha unutmadan kitabı sana armağan ediyorum. Gün gelir sana da lazım olabilir. Allah'a emanet ol." Ayşe üzgün ama başı dik bir şekilde memleketinin yolunu tutmuştu. Üzgündü ama kendisi için değil; Şehit dedesinin bıraktığı, uğruna canını verdiği bu ülkenin bulunduğu durum için…
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() "dikkat başörtüsü var", "dikkat başörtülü çıkabilir" ... ah ah ... alma mazlumun ahını, var bugünün de bir yarını ...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() :'( :'( :'( :'( :'(
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|