inşaAllah, seçime parti olarak girer ve barajın altında kalır bu ırkçı ve İslam düşmanı kürtçüler.

meclis de böylece bunlardan temizlenmiş olur.

Benim gördüğüm kadarıyla AKPnin hırsızlık, yolsuzluk, şatafat merakı, har vurup harman savurma, rantçılık vs. daha sayamayacağım pek çok şeyden dolayı öyle bir AK parti olmak gibi bir hali yok...

Ama bakalım Davutoğlunun Başdanışmanı hırsızlık, şatafat gibi konulara Eleştirel yaklaşıyor. Belki AKP AK olabilir..

AKlanmadan OLMAZ!

HDP Milletvekili Demir Çelik, Taraf gazetesine yapmış olduğu açıklamada şunları söylemiş:

"Baraj riskini bilerek ve isteyerek göze aldık. Demokratik katılımcılığa uygun bir parlamenter işlevi görmediğimizin sıkıntısını yaşıyoruz. İki dönemdir AKP sayısal çoğunluğuna dayanarak her türlü keyfi yasayı çıkarabilme gücüne sahipken bizim gibi dördüncü sırada olan bir partinin 30-35 milletvekilinin çok da kıymeti yok. Yüzde 10 gibi bir baraj ülkenin kaderini birilerinin merkeziyetçi keyfine terk ediyor. HDP seçime barajı aşamayacağından kaynaklı bağımsız girebilme hakkına sahiptir. Ancak bu hak beraberinde mağduriyetleri de getiriyor. İki dönem bunu yaşadık. Hazine yardımından yoksunluğu getirdi. Yine kazanabileceğimiz vekil sayısından daha az bir sayıya razı olmamıza neden oluyor."

HDP'liler şöyle düşünüyorlar anladığım kadarıyla: Parlamenter sistemde yürütmeyle yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı net ve belirgin olmadığı için 276 milletvekiline sahip olan parti ya da partiler yasamayı tamamen kontrol edip azınlıkta kalan diğer milletvekillerinin önerilerini, görüşlerini genellikle dikkate almadan yasama faaliyetlerinde bulundukları için muhalefet milletvekili olmanın pek kıymet-i harbiyesi olmuyor.

Değil HDP'nin 30 civarında milletvekili, CHP'nin 130 civarındaki milletvekili de yasama faaliyetlerini pek etkileyemiyorlar. AK Parti istediği yasayı çıkarabiliyor. CHP'nin bir avantajı, yasaları iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürebilmesidir.

HDP'nin mecliste bulunmasının en önemli avantajı TBMM'de grubu bulunduğu için salı günleri grup toplantısı yaparak görüşlerini televizyonlar aracılığıyla geniş kitlelere duyurabilmektir. Eğer 2015 Genel Seçiminde HDP, % 10'luk seçim barajını aşamazsa salı günleri TBMM'de grup toplantısı yapma imkânından mahrum kalacaktır.

HDP, Selahattin Demirtaş'ın, cumhurbaşkanlığı seçiminde % 9,8 oranında oy almasına bakarak barajı geçebiliriz umuduyla 2015 Genel Seçimine parti olarak katılacak. Selahattin Demirtaş'ın, cumhurbaşkanlığı seçiminde almış olduğu % 9,8 iyi bir orandır; ama % 10 barajı açısından kritik bir seviyedir. Eğer Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçiminde % 12 - % 13 civarında bir oy almış olsaydı HDP'nin barajı geçebilme ihtimali daha yüksek olurdu; ama % 9,8'lik oran tam kritik bir seviyeyi işaret ediyor.

Varsayalım ki 7 Haziran 2015 günü genel seçim yapıldı ve HDP seçimde % 9.5 oranında oy aldı diyelim, ne olacak? Daha önce görülmemiş şey de değil bu. DYP, 2002 Genel Seçiminde % 9.5 oranında oy aldı ve % 10'luk seçim barajını aşamadığı için milletvekili çıkaramadı. 2015 Genel Seçminde HDP de böyle bir sonuçla karşılaşabilir. HDP'liler böyle bir sonuçla karşılaşırlarsa, artık biz de hazine yardımı alabileceğiz diyerek kendilerini teselli edebilirler. Hazine yardımı alabilme oranı % 3'e düşürüldüğü ve HDP'nin de en az % 5 civarında oyu olduğu için HDP, 2015 Genel Seçimiyle birlikte çok büyük ihtimalle hazine yardımı alma hakkını elde edecektir.