![]() |
#1 |
![]() 'Belli ki, birileri Ankara’nın dış politika kurgusundan, bu kurgunun kendilerine hizmet etmeyeceğinden bir hayli endişeli...'
Türkiye neye direniyor? Ankara’da devletin zirvesinden gelen mesajlar aynı yönde. ‘Suriye’ye yönelik bir askeri müdahaleye karşıyız.’ Gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gerekse Başbakan Tayyip Erdoğan, hemen her vesileyle bu görüşü en açık biçimde dile getirdi. Ancak bunun hemen paralelinde bir kanaat daha var dile getirilen. Suriye’deki rejimin ömrünün giderek azaldığı. Gerek Gül ve gerekse Erdoğan, son dönemde sıkça bu öngörüde bulundu. Nitekim rejim içindeki çatlak giderek büyüyor. Üst düzeyde önemli isimler, muhaliflere destek vermek üzere rejimden kopuyor. Kuşkusuz rejim içinde önemli konumlarda bulunan komutan ya da siyasetçilerin ‘taraf değiştirmesi’, bu ülkede uluslararası baskının giderek sonuç alıcı hale geldiğinin de işareti. Uluslararası baskı deyince, bunun sadece Suriye üzerinde olmadığını, hatta belki de daha fazlasıyla Türkiye’nin bu baskıyı hissettiğini unutmamak gerekiyor. Neresinden bakarsanız bakın yaşadığımız ülke, Suriye ve asıl hedef olan İran konusunda nerede durduğu ve ne söyleyeceği en önemli olan ülke. Hedef neden Erdoğan? Önce Rusya’da Ahmet Davutoğlu ve Sergei Lavrov arasındaki ayrıntılı görüşme ve imzalanan metin. Ardından Çin’in iki numaralı isminin Türkiye’de ağırlanması. Şimdi Başbakan Erdoğan’ın ilan edilen İran ziyareti. Peş peşe okuduğunuzda daha anlamlı hale geliyor. Bu görüşme trafiği, Ankara’nın, Suriye politikasını birilerinin mahkum etmek istediği kıskaçtan kurtarmak istediğinin ifadesi aynı zamanda. Dün Yeni Şafak’ta Abdülkadir Selvi’nin altını çizdiği gibi, tam da böyle bir dönemde Tayyip Erdoğan’ın hedef alınması, aynı zamanda yakın çevresine yönelik bir operasyonun başlaması manidar. Nitekim aynı operasyonun mimarları, bir önceki hamlede Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na yönelik tuhaf ve çirkin yakıştırmaları masaya sürmüşlerdi. Belli ki, birileri Ankara’nın dış politika kurgusundan, bu kurgunun kendilerine hizmet etmeyeceğinden bir hayli endişeli. Onun için şimdilik sabırla, dikkatle bu operasyonun satır aralarını okumaya devam edelim. Ama peşinen şunu da ifade edelim: Bize gazetecilik başarısı olarak sunulan her hamle, az önce çizdiğimiz çerçevede karşılık buluyor. Ankara güvenilmez bulunuyor, terbiye edilmek isteniyor, köşeye sıkıştırılıyor. Mesele gayet açık. Ayrıca öngörülemez ve güvenilmez bulunan aktörlerin başında kimin olduğu da çok açık. İşte bu yüzden hedef Erdoğan, işte bu nedenle ona ömür biçmeye çalışanlar bir kez daha sahnede. Nasuhi Güngör / Star ( İlgili Kısım) http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=247229
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Türkiyenin aktif dis politikasi birileri icin umut lakin bir baska cenah icinse fazlaca cüretkar ve sinirlari zorlayan bir politika olarak algilaniyor.
Iran nükler calismalarinda bir kac yil önce uluslararasi kamuoyu yine iran'i markaja aldiginda, Türkiye gercekten siradisi bir hamleyle , Brezilya, Iran ve Türkiye grubunu olusturmaya calisarak bir nevi baskilari azaltmaya calismisti...o yapilan hamlede birilerinin isine gelmemisti. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|