|
![]() |
#1 |
![]() Bismihi Teala
Ey PKK’nın Hizbullah’ı karalamak için mesnetsiz, delilsiz ve ölçüsüz olarak attığı iftiraya inanıp da Hizbullah’ın devlet tarafından kurulduğuna inananlar! Ey Hizbullah’ın devlet tarafından desteklendiğini iddia edenler ve bu iddiaya inananlar! Hizbullah’la baş edebilmek, Hizbullah’ı halkın gözünden düşürmek için bu iftirayı ilk önce PKK attı ortaya. Aradan yıllar geçti bu iftiraya ne PKK somut bir delil getirebildi, ne de masa başından PKK korosuna eşlik edenler getirebildi. Hizbullah’ın devlet tarafından desteklendiğine dair de bir tek delil getirilmemiş. Burada şöyle bir yanılgı var ki; devletin koruculuk sistemini semirtmesi; JİTEM vb gibi karanlık ve derin odakları kurması, yeri geldiğinde koruyup, desteklemesi Hizbullah’ın desteklenmesine yorulur. Hâlbuki bırakın bunların Hizbullah olmasını, Hizbullah’ı desteklemelerini bölge halkı olarak devletin bu hukuk tanımaz, kanun bilmez çetevari unsurlarından en çok çekenlerden biri de Hizbullah’tır. Ey Hizbullah’ın devlet tarafından kullanıldığı masalına prim verenler! Evet, eğer Hizbullah PKK’yle çatışma sürecine girmesiyle Hizbullah’ın kullanılması anlaşılıyorsa öyle ise tarafsız kaynaklara göre de Hizbullah-PKK çatışmasını ilk başlatan PKK olduğuna göre ilk başta kullanılan PKK’dir. Bir de PKK’yi bilmeyenler konuşmasın. PKK tekçi zihniyetinden dolayı Hizbullah’tan önce de sonra da farklı kulvarlardaki onlarca hareketle çatışmış. Hizbullah hariç diğerlerini imha etmeyi de başarmıştır. Ki nihayetinde PKK tüm bu hareketlere ve kendi iç muhaliflerine karşı başlattığı imha operasyonlarını meşrulaştırmak için devlet ajanı yaftasını vurmuştur. Ey Hizbullah neden şiddete başvurdu diyenler! Camilerdeki insanları kurşunlara dizen, bu gün bile sokak ortasında Kur’an-i Kerim yakan PKK’yı Müslüman sayıp Müslüman Müslüman’ı öldürür mü diyenler! Ey dün tahammülsüz, tekçi, saldırgan, faşist olduğu gibi bu gün de bunu sürdüren PKK’yı baz alıp Kürt Kürdü vurur mu diye PKK-Hizbullah çatışmasını eleştirenler! Doksanlı yılların başından bu yana neredeyse yirmi yıl geçmesine rağmen PKK’nin saldırganlıklarına, tahammülsüzlüklerine karşı bu gün bile devlet, devletin güvenlik(!) güçleri ve diğer kuruluşlar bir adım atamıyorken yirmi yıl önce Hizbullah, PKK’nin saldırılarına karşılık vermeseydi de toptan öldürülmeyi mi bekleseydi. Hadi, Hizbullah’ın PKK’yle mücadeleye girişmesini yanlış bulanlar gibi olsun. Hizbullah bir hata yaptı, öldürüleceklerine kendini savunarak öldürdü. Bu güne geldiğimizde Hizbullah’ı takip edenler bilir ki Hizbullah şiddetten soyutlanmış. Şiddete başvurmamak için tahriklere ve provakatörlere prim vermeyeceğini defalarca deklara etti. Ama buna rağmen PKK, saldırganlığından ve tahammülsüzlüğünden geri adım atmıyor. Yine takip edenler bilir ki 2006’dan bu yana Mustazaf Der’in farklı illerdeki şubelerine ve kardeş derneklerine defalarca saldırıda bulunulmuş, molotofkokteyli atılmasıyla dernekler yakılmış. Mustazaf Der üyeleri defalarca darp edilmiş. Sadece şu an içinde bulunduğumuz Nisan ayı içerisindeki saldırılara baktığımızda: Nusaybin’deki Eğitim Birsen Sendikasına ve Düşünce Der’e Molotof kokteyli atılmış. Nusaybin’deki Kutlu doğum programından sonra da platform görevlilerine saldırılmış. Sözüm ona pek kahraman(!) güvenlik güçleri platform üyelerine “biz gidiyoruz, biraz da siz kendinizi idare edin, savunun” deyip Peygamber Sevdalıları platformu görevlileriyle saldırganları adeta ateş içinde bırakıp alanı terk etmişler. Adana’da Kutlu doğum için asılan afişleri milleti tehdit ederek söktürmüşler. 21 Nisan’da Mustazaf Der Adana şubesine saldırılmış, Molotofkokteyli atılmış ve Mustazaf Der üyeleri darp edilmiş. Kendi sivil imkânlarıyla kardeşlerinin yardımına farklı yerlerden koşan üyeler kadar bile olamayan Yine sözüm onlara pek kahraman(!) güvenlik güçleri saldırganlar, üyeler tarafından püskürtüldükten sonra ancak gelebilmişler. Bu da yetmemiş hastanedeki yaralı üyelere saldırı girişiminde bulunulmuş, Mustazaf Der’e üye bir vatandaşın işyeri talan edilmiş, işyerindeki Kur’an-i Kerim alınıp sokak ortasında yakıldıktan sonra peygambere hakaret edilmiş. 21 Nisan’da Mustazaf Der Yüksekova şubesine saldırılmış, Molotof kokteyl atılmış, O an dernekte olan üyeler içerde mahsur kalmış, yoğun dumandan zehirlenen dernek başkanı hastaneye kaldırılmış. Saldırganlar çıkan yangını söndürmeye gelen itfaiyeye bile izin vermemiş. Yine aynı gün Şırnak’ta Nuh Der’e saldırı düzenlenmiş. Saldırıya engel olmak isteyen iki dernek üyesi darb edilmiş. Aynı şekilde Mustazaf Der Siirt şubesine molotofkokteyli atılmış. Bunlar sadece şu ana kadar Nisan ayında yapılan saldırılardır. Yani burada durup, kafayı eller arasına alıp iyi bir düşünmek lazım. Fikriniz, zikriniz ne olursa olsun, hangi siyasi düşünceye sahip olursanız olun. İster Yahudi ister Müslüman olun. İster Kürt olun ister Türk olun. Yani gerçekten bunlar reva mı? Bu insanların suçu Müslüman olup PKK’lı olmamaktır. Bu insanların suçu şiddetten soyutlanmış olmalarıdır. Bu insanların suçu “provokatörlere ve tahriklere prim vermeyeceğiz” demeleridir. Geçmişte Hizbullah’ın yanlış yaptığını düşünenler, buyurun işte sizi görelim. Masa başı kalemşorları, Tv stüdyolarındaki laf ebeleri, medyanın yazarçizerleri, demokrasi müritleri, müreffeh koltuklara çökmüş eleştirmenler buyurun işte! Bu zulümlere sessiz kalıyorsunuz. Bu mu barışseverliğiniz, demokratlığınız. Bu mu çağdaşlığınız, insaniyetiniz, medeniyetiniz. Cemaat ağabeyleri, tarikat şeyhleri, doğunun Seydaları, batının Hoca efendileri buyurun işte! ABD’de değil PKK Anadolu’nun göbeğinde Adana’da Kur’an-i Kerim’ini yakıyor, peygamberine hakaret ediyor. Yüreğiniz yetiyorsa, cesaretiniz varsa, Allah rızası için Kur’an-i Kerim’e ve Peygambere sahip çıksanıza. Kur’an-i Kerim ve Peygamber için bu mülhitlere karşı çıksanıza en azından kınasanıza, eleştirsenize. Yoksa bu Kur’an-i Kerim sadece Hizbullah’ın mı? Bu yük, bu kutsal çile sadece Mustazafların mı? Kürtçü geçinenler, diyalogcu rolüne bürünenler, PKK’ye prim verenler, toplumun huzuru diye yırtınan barışseverler, birlik ve beraberlik diye nutuk çekenler buyurun işte! PKK sözden, diyalogdan, anlayıştan, insaniyetten anlıyorsa –Temennimiz anlıyor olmasıdır- buyurun. Sorun neyse çözün, meydan sizin buyurun söndürün bu ateşi. Devletin kutsallığına yanıp tutuşanlar, “ölümsüz kahramanlar” ın(!) karşısında gözyaşını tutamayanlar, Mehmetçik(!) sevdasıyla mecnun erenler, güvenlik güçleri toplumun bel kemiğidir diye övünenler buyurun işte! Aha siz aha saldırganlar aha -güven vermeyen- güvenliğiniz. Hâsılı kelam, derin odaklar yine bir fitnenin peşindedir. Bu fitne ateşi de bir an önce söndürülmelidir. Bu ateşi söndürmek için bu gün çalışmayanların yarın olacaklara itiraz etme, olacakları eleştirme, kınama ve haksız bulma hakkı olmayacaktır. Zalimler için yaşasın cehennem derken, Allah –azze ve celle-nin müminleri zalimlerin şerrinden koruması temennisiyle selametle kalın. (Hürseda Haber) Muhsin CANAN http://hurseda.net/Muhsin-Canan/2182...-Buyurun_.html
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() güncel
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||
![]() Alıntı:
Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
Devletin zerre desteği olmamış aksine PKK dan daha fazla hücüm etmiştir. Hizbullah PKK çatışmasında Hizbullahın ilk eyleminde TİM( devlet), Eylemci Şahsı Şehit etmiştir. Olayda Öldürülen PKK Bölge sorumlusudur. en az 50 bin tutuklama yapmıştır devlet bunlarıda sonradna değil olayların başından sonuna kadar yapmıştır. hizbullah anadavası Savunmalar kitabını tavsiye ederim bandroludur. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
Bu kavramlar itilaflı dahil olsa, tarafımız net bile olsa 'Tahrik kültürümüzden' ve Tevhid akidemizin ''avam'ın geneli itibariyle'' deccali muhasaraya dönüşebilir Allhualem... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
HİZB-İ KONTRA GERÇEĞİ -3 "Batman emniyet müdürü M. Emin Körpe kontra faaliyetlerinde kullandığı A. Demir adlı işbirlikçiye şu talimatları veriyor: Cami çalışmalarını sabote etmek için gelen çocukları kendine çekerek onlara sarkıntılıkta bulun. Halk seni Hizbullahi bildiği için mahallede ve sokaklardan geçerken kadınlara el at, sarkıntılıkta bulun, hakaret et, camilerin mihrab ve minberlerine necaset atın ve kendin de oraları pislet, Perşembe günleri halkın mezar ziyareti yaptığı esnada onların arasına dalıp kadınlara sarkıntılıkta bulun, cemaat adına sempatizanların evlerine giderek orada kalmaya, hem rahatsız etmeye hem de çocuklarına sarkıntılıkta bulunmaya çalış. Ne yazık ki, bu işbirlikçi yaratık bütün bunları ve burada yazmaya haya ettiğim daha bir çok pisliği yapmış ve bu yaptıkları yaşadığı çevrede cemaate mal edilmiştir. Yukarıda yazdıklarım güvenlik ve istihbarat birimlerinin cemaati halkın nazarında karalamak ve halkın teveccühünü kırmak için kendilerine bağlı ajan, muhbir ve işbirlikçilerin tümünden istedikleri ve harfiyen yerine getirdikleri faaliyetlerdir. Sadece birkaç örneğini verdim. Bu örnekler gibi hatta daha feci yüzlerce örnek mevcuttur. Yazmaya çalışırsam ciltlerle kitap ortaya çıkar. Evet hizbul-kontra gerçeği işte budur. Bu işin sadece bir cephesidir. " http://www.huseynisevda.net/articles.php?article_id=319 yani insanın kanı donuyor ya resmen... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |
![]() Alıntı:
Müslümanların birinci itilafı bu stratejidir... İkinci itilafı ise 'Darul Harb-Darul İslam' akidesine binaen 'Dahilde kılıç çekilmez' hükmüne atfen endişesini derinleştiren zehirli mihraklardır ! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|