10-06-2009, 14:08 | #191 |
Kendime armağan ediyorum
Hatta bir beze yazıp bayrak olarak taşıyacağım YOLA ÇIKMAK! YİTİRMEK ÜLKELERİ Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri! Bir başkası olmak süresiz, Yalnız görmek için yaşamaktır Köksüz bir ruhu olmak! Kimseye ait olmamak, kendime bile! Durmadan gitmek, sonu olmayan Bir yokluğun peşinde Ve ona ulaşma isteği içinde! Böyle yola çıkmaktır yolculuk. Ama ben açık bir yol düşünden öte, Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda. Gerisi sadece gök ve toprak. (1933) Fernando PESSOA |
|
10-06-2009, 18:15 | #192 |
FETİH VE 1 MAYIS
Fetih ve 1 Mayıs Kapılara kilit,kalplere korku vuruldu 1 Mayıs günü,İstanbul'da hayat felç oldu. İmkan bulan şehirden birgün evvel ayrıldı Kalanlarda korkuya,endişeye kapıldı. Savaş yok,deprem yok üstelik bayramdı gelen Böyle korkmamıştyı halk,İstanbul feth olurken. Donanma indirilmişken karadan bağrına Devam ediyordu herkes günlük hayatına. Bir yanda çağ açan,bir yanda devrim provası İstanbul tarihinde 1 MAYIS yüz karası. Gözlerinde kin,nefret; kanlarında ihanet Değişsinmiş rejim,kominist olsunmuş devlet. Sol yumruklar havada,devrim andı içilen Hürriyetlere pranga,rejim diye seçilen. Tank,panzer emre hazır,polis,asker siperde Görülmüşmüdür bilmem, böyle bayram tarihte. KENDİNİZE BAŞKA AY,BAŞKA BİR ŞEHİR BULUN İSTANBUL MAYISINDIR,MAYIS İSTANBUL'UN. Ulubatlı Hasan'ın diktiği o sancağı Ayağa kalksa dünya indiremez aşağı. Üzülme İSTANBUL'um,canında sıkılmasın Sevenlerin bağrı daha fazla yanmasın. Orhan Afacan (Alıntıdır) |
|
10-06-2009, 22:05 | #193 |
"Dostlarım
Başkaldırmıyorsa, nedir ki şiir? Azgınları ve azışları devirmiyorsa, nedir ki şiir? Zamanda ve mekanda Sarsıntı yapmıyorsa, nedir ki şiir? Kisra Nuşirevan'ın başındaki tacı Yere çalmıyorsa, nedir ki şiir?" |
|
10-09-2009, 15:52 | #194 |
" kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına,
ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına " NOKTASIZ Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin. Özdemir ASAF |
|
10-09-2009, 15:59 | #195 |
Üç nokta; aşktır...
Her nokta gizli bir (ah!)tır. Seviyorum diye haykıramamaktır. Boğazda düğümlenen iki çift sözdür. Dilin lal, gönlün melal olduğu andır. Gözlerden süzülemeyen iki damla gözyaşıdır. Hissedilen fakat bir türlü yazılamayandır. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır. Üç nokta; hayattır... Hüznüyle, sevinciyle... Üç nokta; bitmeyendir... Bitemeyendir... Üç nokta; ölümdür... İçinde sonsuzluğu barındıran sondur. Üç nokta; dünün güzelliklerine duyulan özlem, yarına duyulan hasrettir. Geçmişle gelecek arasında kurulan köprüdür üç nokta, üzerinden bugünün geçtiği. Üç nokta; bir an durmaktır... Bir nefeslik moladır... Bazen korkudur, heyecandır... Bütün duyguları içinde barındırandır... Üç nokta; 'yar'dır her noktada bir harfin gizlendiği... Üç nokta; bitmeyen duamdır ve hediyemdir sizlere! Yaşanacak daha çok şeyiniz olsun diye... Üç noktanız bol olsun! |
|
10-20-2009, 16:31 | #196 |
bunu sen de bilirsin
alışmak yaşamaktır bakıp bakıp kendine yaşamak bir gün uyanmaktır birgün birdenbire yalnız kalmaktır yaşamak alışmalardan sonra alıştığın herşeyle savaşmaktır yaşamak alışmaktır işportada satılan kadın geceliklerine alışmak manavlara alışmak doçentlik tezlerine bunu sen de bilirsin alışmak yaşamaktır bakıp bakıp kendine Afşar Timuçin.. |
|
10-22-2009, 13:24 | #197 |
Misafir
sana bakarak bütün yüzleri unutmak kendimden ve arap saçı olmuş bir sürü hikayelerden bıkarak sana misafir geliyorum denizlerin sesi içinde ve gündüz güneşlerinde şaşırmış sana misafir geliyorum biraz daha uykuya yakın biraz daha dalgın biraz daha başka şeylerden uzak Asaf Halef Çelebi |
|
10-22-2009, 13:40 | #198 |
yaralı olmak
yerinde olmamak uzun gecikmesi son kesinliğin bir sabah biliyoruz elbet neyi bölüştüğümüzü göz göze bakışınca. Biliyoruz. neyi bölüştüğümüzü. Konuşmasak da. |
|
10-22-2009, 13:50 | #199 |
kırılgan bir çocuğum ben,
yüreğim cam kırığı... |
|
10-22-2009, 14:33 | #200 |
Sen'i seven her ruh uludur ya Rasûlellah!
Gönlü-gözü onun doludur ya Rasûlellah! Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh, Kapının ayrılmaz kuludur ya Rasûlellâh! Beklemez bir başka iltifat Sana erenler, Semtin iltifat buğuludur ya Rasûlellâh! Gönül gözleriyle bir kere seni görenler: Onlar, ruhların bir koludur ya Rasûlellâh! Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar; İklimin, kuşların yoludur ya Rasûlellâh! Cennet yamaçları gibidir orda ufuklar; Cemâlin bu ufkun tülüdür ya Rasûlellâh! Sana ermek imanlı gönüllerin rüyası; Seni bilmeyenler ölüdür ya Rasûlellâh! Vuslatın, bu garip kıtmîrin her dem hülyası, Bu, benim gönlümün gülüdür ya Rasûlellâh! Kırık Mızrap |
|
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|