10-16-2011, 04:23 | #401 |
"hey anavatandan ayrılmayanlar
bulanık dereler durulmuş mudur? dinmiş mi olukla akan o kanlar? büyük hedeflere varılmış mıdır? asarlar mı hâlâ hakka tapanı? mebus yaparlar mı her şaklabanı? köylünün elinde var mı sabanı? sıska öküzleri dirilmiş midir? cümlesi belî der enel hak dese, hâlâ taparlar mı koca terese? ismet girmedi mi hâlâ kodese? kel ali'nin boynu vurulmuş mudur? koca teres kafayı bir çekince iskender'e bile dudak bükünce hicabından yerler yarılmış mıdır?" sabahattin ali |
|
11-12-2011, 03:45 | #402 |
Mesnevi okuyup sigara içen mütesettir kızlar kiminle evlenir Erkan?
Mavi Marmara’dan galip dönen İslamcılarla mı? Sakalları yüzüne nur katmışlarla yakışıklı mı? Risale-i nur talebeleri değil Erkan olur mu? Bak ben severim onları da onların evliliğini de Onların yumuşacık Müslümanlıklarında semirttikleri saadetlerini de Ben severim onların nefes alırcasına girdikleri sevapları da Ben elbette severim nisa taifesinin pıtır pıtır çiçek açmasını Dindar kocalarının kollarında Ben niye sevmeyeyim Erkan evveli çile ahiri konfor olan Müslümanlığı Ben niye beğenmeyeyim Rumeysa Nur ve Bilal’i çocukları Taha’yı Öyle şey mi olur Erkan niye yüzüm ekşisin İsrail’i lanet mitinglerinde 4X4’lerde Filistin bayrağı bana neden vermesin gaza sevinci İftarda Cola Turca içen kardeşlerim yıkacak bir gün İsrail’i Kalbim mühürlendiyse o benim iman eksikliğim Yoksa Numan Kurtulmuş iyi adam Sen de kızma artık Başakşehir ümmetine Mesnevi okuyan mütesettir güzel sigara içen kızlar kime âşık olur Erkan? Esmer yüzleri cool bakarken delikanlıların Hayatın tam içinden fırlayan tam pratik tam yerinde Yani şiiri kullanacağı yeri iyi bilen Biraz monna biraz rosa yani aşkı nasıl servis edeceğini iyi bilen Kitaplarda saklı yaralar gibiyken o kızların yüzleri Sadra şifa şeylerden güneşin gördüğü şeylerden bahseden Aşkı 12den vurup o yüzleri yere seren Onlara mı onlar çok onlar adisyonlara incelikler indiren Onlar beni daha da ben seni daha da sen yapan Deli olmadığımızı ikna için bizlere tetik düşürten Öğrenemedik Erkan kalbin bu işlerle alakası olmadığını Kalbin de var yeri ve zamanı olduğunu Kalbin zamanında 7/24’ün çok fazlalığını Süleyman Unutmaz |
|
11-15-2011, 01:05 | #403 |
Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor cahit zarifoğlu |
|
11-15-2011, 01:20 | #404 |
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten (Eğer millet, hor görülmüşse onun şanına bir eksiklik geleceğini sanma; yere düşmekle cevher, değerinden özünden birşey kaybetmez.) Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten (Vücudun mayası, vatan toprağıdır; bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, en küçük bir üzüntü duyulmaz.) Namık KEMAL "Hürriyet Kasidesi"nden.. |
|
11-17-2011, 01:33 | #405 |
'senin kuslarin olurdu mevsimi yolculuklara çagiran
içli tasra kizlarin gizemli eviçleri kapilarin olurdu korkudan çok denizlere açilan o denize açilan ellerin nerde simdi? yine bir güz büyümekte kaninda gölgelerin o üzünç ordulari tarlalar çignemekte bak, ölüm güzü kiskaniyor mevsimi aska çagiran kuslarin nerde senin güze el degdirmeyen ellerin nerde? 'İsmet Özel... |
|
11-17-2011, 02:12 | #406 |
Şimdi bir ayçiçeği gibi döndüğünde güneşe
Bir de güneş gözlerine bandı mı ışığı Vakit geçmiyordur durmuştur o sıra Ve afyonlu gülüşündür hayalimdeki… alper gencer |
|
11-17-2011, 02:18 | #407 |
Gelin Alayı
Kanunı'den sonra yerine geçen II. Selim (Sarı Selim) ilk defa, ordunun başında sefere gitme adetini bozmuş ve eğlenceye başlamıştı. Böylece her alandaki bozul*manın temelini de atmış oluyordu. Zira mükemmel olan ilk on Osmanlı padişahından sonra, Sarı Selim'in çapı çoook çok düşüktü. İran Şahı, Sarı Selim'in padişahlığını tebrik etmek üzere Edirne'ye Şah Kulu adında bir elçi gönderir. Padişahın emriyle Şemsi Paşa da tertipli ve güzel gi*yinmiş küçük bir ordu ile, hediye kervanını uzak me*safeden karşılamaya çıkmıştı. Şah Kulu, Osmanlı aske*rindeki bu gösterişini çekememiş ve alaylı bir şekil:de "Uzaktan askerinizi gelin alayına benzettim." deyin*ce, Şemsi Paşa derhal elçinin ağzının payını şu sözleriy*le vermiştir: "Evet haklısınız. Çaldıran'da da gelin almaya gelen bu askerdi." Bilindiği üzere, 1514 Çaldıran Savaşı'nda Şah İsma*il'in tacı, tahtı ve hazinesiyle birlikte hanımı da ele ge*çirilmiş ve İstanbul'a getirtilerek Tacızade Cafer Çele*bi'yle evlendirilmişti.kaynak |
|
11-20-2011, 05:31 | #408 |
Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm Bütün gördüğüm senli günlerim Onlar da gitsin İçimde bir şarkı Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat Kapat gözlerimi Sevdiğim anlar da gitsin |
|
12-04-2011, 00:13 | #409 |
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak ah muhsin ünlü |
|
12-26-2011, 21:11 | #410 |
trabzondan bir motor açılıyor
sa-hil-de-ka-la-ba-lık! motoru taşlıyorlar son perdeye başlıyorlar! burjuva kemal'in omuzuna binmiş kemal kumandanın kordonuna kumandan kahyanın cebine inmiş kahya adamlarının donuna uluyorlar hav... hav... hak... tü yoldaş unutma bunu burjuvazi ne zaman aldatsa bizi böyle haykırır: - hav...hav...hak...tü nazım hikmet |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|