|
04-01-2008, 03:46 | #1 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
İnsan küçük bir evren.
Uzaydaki sonsuzluğun bir benzeri insanların iç aleminde var. Aslında kainatı algılayan, anlamlandıranda insanın bizatihi kendisi. Yani, aslolan insan. İnsan, bir mucize. Yaratıcının; dört bir yanını gizemli cihazlarla donattığı akıl denen nimetle taçlandırdığı, harikulade eseri. İşte bu insan; yaratılmışların en şereflisi olan insan; öyle vahşetlere imza atıyor ki; aklı selim olan herkesin kanı donuyor! Yüce Allah (cc)’ın özene bezene yarattığı gül gibi kalplerine; kini, nefreti, hasetliği ve fesatlığı yerleştirenlerde; merhametten, sevgiden ve insanlık erdeminden hiç eser kalmadığını görmek yürekleri dağlıyor… Başkalarının yokluğu-yoksulluğu üzerinden servet kotaranlar; başkalarının çilesi üzerine kendi zümresel mutluluklarını inşa etme çabası içinde olanlar bilmeliler ki; bu asla mümkün olmayacak... Ülkenin ve devletin nimetlerini, külfetlerini adaletle ve eşitlik prensibine göre paylaşmak varken; “nimetler bizim olsun, külfetler sizin, bakın ne güzel taksim ettik,” demek, asla uyanıklık değil… Ve, artık kimse bu aldatmacalara kanmıyor… Bir öykü anlatılır; aslan, kurt ve tilki birlikte avlanmaya çıkarlar… Akşam; bir tavşan, bir geyik ve birde yaban sığırı ile dönerler. Aslan, bir yandan, önüne dizdirdiği avlara bakarken kurda döner ve derki; “-hadi, taksim et…” Kurt şöyle bir avlara bakar; “-efendim,” der; “yaban sığırı size layık, şu küçük geyik bana yeter, tavşanda tilkinin olsun.” Aslan başını yerden kaldırır, hemen yanı başında duran kurda pençesini taktığı gibi altına alır. Kurdun cansız bedeni oracıkta yere seriliverir… Aslan, bu kez tilkiye seslenir; “-sen yap bakalım taksimi.” Tilki, titremektedir ama hissettirmez, söze girer; “-efendim, şu tavşan sizin hakkınız sabah kahvaltısı için; şu semiz geyik ağzınıza layık buda öğle yemeğiniz; yaban sığırı ise zaten sizin efendim onu da akşam afiyetle yersiniz…” Tilkinin taksim şekli aslanın çok hoşuna gider; başını hafifçe yerine koyarken birazda keyifli bir ses tonuyla; “-sen bu adaletli taksimi nerden öğrendin? Aferin, seni sevdim,” der. Tilki biraz rahatlar ve; “efendim biraz evvel kurdun başına gelenlerden öğrendim” der… Hukukun göstermelik, orman kanunlarının geçerli olduğu coğrafyalarda; gücü elinde bulunduranların adaleti kirletmelerinin ne kadar gülünç ve iğrenç bir davranış biçimi olduğunu anlatan çok güzel bir hikaye bu. Her şeyin ölçüsünü güç sananlar, hukuku kendi çıkarları istikametinde yorumlamaktan çarpıtmaktan çekinmeyenler, bir gün gerçek hukuka ve kirletilmemiş adalete kendileri ihtiyaç duyduklarında; acaba pişmanlık duyarlar mı? Ülke sevdası, millet sevgisiyle hareket edenler; “aman ülkeye, millete zarar gelmesin” hassasiyetiyle ve özeniyle haksızlıklara, hukuksuzluklara sabır gösteriyorlarsa; bu acziyetlerinin değil asaletlerinin, vatan sevgilerinin bir sonucudur… Irmakların tersine akıtılması nasıl mümkün değilse, bilinsin ki; demokrasi, hukuk devleti, gerçek laik cumhuriyet ve çağdaşlık yolundaki, erdemli yürüyüşte asla durdurulamaz… *** Abdullah YILDIZ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-01-2008, 14:32 | #2 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
Bu güzel ve anlam yüklü yazınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim Başkanım.
|
|
04-01-2008, 14:35 | #3 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
Başkanım güçlü kaleminizden dökülen cümleler yine çok güzel. Yüreğinize sağlık.
Bizimle paylaştığınız teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılar... |
|
04-01-2008, 14:50 | #4 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
Tebrik ve takdirlerimle, saygılarımı sunarum... +1
|
|
04-02-2008, 21:13 | #5 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
Abdullah bey,
elinize sağlık güzel bir anlatım.. teşekkürler... |
|
06-19-2008, 13:16 | #6 |
HUKUK HERKESE LAZIM!
paylaşım için sağol
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|