07-29-2009, 17:10 | #1 |
Hükümet açılım diyor, ya muhalefet!
Hükümetin domakratik açılımlarla ilgili planının çerçevesini açıklayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın sözleri muhalefet çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. İyi niyetli cümlelerin varlığına itiraz etmeyen muhalefet partileri, kırmızı çizgilerini bakın nasıl aktardı. Atalay'ın açıklamalarını değerlendiren CHP'li Mustafa Özyürek, "İyi niyetli cümleler, elbette ki kimsenin bunlara itiraz etmesi mümkün değil" dedi. Özyürek, "Ama hangi adımlar atılacak, bu noktalarda bir açıklama yapmadı. Meclis açıldığında açıklanacak dedi. Her halde o zaman bir açıklama yapılacak. CHP olarak bizim 1989'da yayınlanan bir Kürt raporumuz vardır. Genel Başkanımız o günün şartlarında yargılandı. Cesur bir açılımdı" diye konuştu. Özyürek, CHP'nin konuyla ilgili kırmızı çizgileri de şöyle aktardı: "Çözümün üniter yapı içinde Misak?ı Milli sınırları içinde aranmasından yanayız. Türkiye'nin bölünmesine yol açacak demokratik özerklik, federal çözüm gibi çözümler düşünmüyoruz. Öyle zannediyorum ki kimse bunu düşünemez. Herkes anadilini özgürce öğrenmeli. Demokrasi en iyi şekilde çalışmalı. İnsanlar anadilde yayın yapmalı. Özel televizyonlarda da Kürtçe yayın yapılmalı. Ama eğitim dili mutlaka Kürtçe olmalı. Zira bunun aksi ayrışmaya gider. Demokrasi çok önemli. Herkes katılmalı diyor ama öncelikle bu yasaları uygulama görevi hükümetindir. Farklı illeri farklı uygulamalarla görüyorsanız herkesin buna katkı sağlaması mümkün değil. İktidar kendi üstüne düşenleri eksiksiz yerine getirmeli. Yasalarda önemli değişiklikler yaptık. Ama bölgeden gelen haberler gösteriyor ki o bölgede yeterince uygulanmıyor. Ne zamandan beri çalışılıyor ve nerelere gelindi bunu göremedik." MHP NE DİYOR? MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın söezleri, partinin konuyla ilgili çalışmaların tümüne karşı olduğu sonucunu çıkarttı. Şandır, açıklanan planın temennilerden ibaret olduğunu da öne sürerek şunları söyledi: "Açıklamalar meselenin özünü kapsamıyor. Temennilerini dile getirdi, modaya uydu. Herkes bu konuyla ilgili söylüyor. Biz bu konuşmayı ve bu anlamda yapılan konuşmaları dikkatlice takip ediyoruz. Sayın Bahçeli'nin Konya'daki açıklamaları partimizin temel görüşleridir. Bu topraklar üzerinde 1000 yıldan fazla bir süredir birlikte yaşayan insanları ayrı göstererek, bir takım uygulamalardaki yanlışları gerekçe göstererek, bu gerekçelerle, demokratikleşme gibi bir kelimeyi gerekçe göstererek, toplumun ayrışmasına zemin hazırlayan hiç bir yaklaşımı doğru görmemekteyiz. Şandır, MHP'nin çözüme yönelik düşüncelerini de şu ifadelerle dile getirdi: "MHP olarak biz, farklılıkların farkında olarak birlikte yaşamayı cazibe merkezi haline gelmeliyiz. Onun insan olmaktan kaynaklanan haklarına saygı göstermeliyiz. Herkesin anadili ile konuşmasını bir toplulum hakkı haline getirdiğinizde ayrışmayı getirirsiniz. Tüm farklılıklar içiçe yaşıyorlar. Bu konunun irade olarak birlikte yaşama arzusu ile çözülecveği kanaatindeyiz. Terörle silahlı mücadele yapılması gerekiyor. Bir grup silaha sarılmış ve isyan etmiş, ayırım yapmadan öldürüyor. Katliamlar yapıyor. Bununla mücadele müzakere değildir. Onun anlayacağı dilde mücadeledir. Bölücü terörle mücadelede başarısız olundu başka çözüm arayalım demek yenilgi demektir. Bundan vaz mı geçelim. Bunun yanlışlığını kabul ederek müzakereye mi başlanacak. Başarısızlık varsa Türkiye'yi yönetenlerden ve yapılan uygulamaları sormak lazım. Mücadeleden vazgeçip müzakere kapılarını aralarsanız, örgüt isteklerinden vaz mı geçecek? Neden inanılsın buna?" DTP, PKK'NIN MUHATAP ALINMASINI İSTİYOR? PKK'nın muhatap alınmadan sorunun çözülemeyeceğini öne süren DTP'li Sırrı Sakık ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: Ortada bir örgüt var, bunu yok sayarak, dışlayarak çözüm üretebilirsiniz. Bunu yaparsanız eminiz ki bu silahlı güçler de, çözüm süreci içinde yer alacaklardır. Bu süreci zaman zaman baltalamak isteyen kesimler olacak. Bunu biz de söyledik. Daha kaç gün önce Şırnak'ta iki insanın öldürüldüğünü gördük. Sürecin zaman alacağını biliyoruz ama hoşgörülü ve ön yargılı olursak sorunu çözeriz. DTP'yi ötekileştiren Başbakan oldu. Eğer DTP ile bir diyalog oluşmuş olsaydı bu noktada olmayacaktık. Ön yargıları kırarsak sorunu çözebiliriz. Nasıl yeni bir tarih yazabiliriz, yeni bir tarih yazmalıyız. Habervaktim
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|