![]() |
#1 |
![]() ![]() Özel Yetkili Savcılık'ın ifade daveti ve ardından hükümetin attığı adımlar gündemin en sıcak başlıkları. Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi de, yaşananların perde arkasını ve bu süreçte devleti yönetenlerin tepkilerini bugünkü köşesine taşıdı.Hükümetin, Özel Yetkili Savcılık'ın attığı bu adımı bir savaş ilanı olarak gördüğünü ifade eden Abdülkadir Selvi, 'İsrail'e "One Munite" çekmiş, Ergenekon'a, askere, muhtıralara boğun eğmemiş bir iktidar olarak, özel yetkili Cumhuriyet Savcılığına mı boyun eğeceğiz denildiğine tanık oldum.' diye yazdı. İşte Selvi'nin bugünkü o yazısı... SAVAŞ İLANI Zamana karşı bir yarış yaşandı. Polislerin, MİT lojmanlarının kapısına dayandığı sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yasa teklifi verildi. Bir anlamda MİTciler, savcının elinden alındı. Isparta Milletvekili Recep Özel imzasıyla Meclis'e sunulan teklif, Salı günü Adalet Komisyonu'nda görüşülecek, Perşembe günü ise yasalaşması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 15 günlük inceleme süresi var. Lütfen dikkat edin, bu kez jet hızıyla onaylayacak Cumhurbaşkanı. Ama savaş burada bitmedi. Hatta yeni başlıyor. Çünkü hükümet ve Çankaya bunu, "Savaş ilanı" olarak algıladı. Önce yasa teklifindeki birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. MİT YASASI VE CMK 250-251 Bu teklifle MİT Yasası'nın 26.maddesi ile ve CMK 250 ve 251. maddeleri arasındaki belirsizlik ortadan kaldırıldı. MİT Yasası'nı esas alan bir düzenleme yapıldı. İkinci bir nokta ise, "Başbakan tarafından özel bir görev ifa etmek üzere görevlendirilenlerin görevini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı" ibaresi. Bu düzenleme Oslo'daki görüşmeye Başbakan Erdoğan'ın talimatı üzerine Başbakanlık müsteşar yardımcısı sıfatıyla katılan Hakan Fidan'a yönelik özel bir düzenleme. Elbette ki Başbakan'ın talimatıyla bundan sonra bu tür riskli görevler üstlenecek olanlar için de bir güvence. İki gündür ısrarla Hakan Fidan'ın AK Parti iktidarı için taşıdığı önemi anlatmak istiyorum. MADE İN HAKAN FİDAN Bu düzenlemenin üzerinde, sadece,"Made-İn Hakan Fidan" yazmıyor. Ama baştan aşağıya Hakan Fidan'la ilgili bir düzenleme. Gerekli miydi? Gerekliydi. Eğer bu düzenleme yapılmasa, Başbakan iradesi paspas yapılmış olurdu. Hiçbir ciddi "Devlet" işinde kimseyi masaya oturtamazdınız, oturanın da inandırıcılığı olmazdı... Hakan Fidan bu süreçten güçlenerek çıkıyor derken buna işaret etmek istemiştim. Ayrıca siyasi irade kendi iradesini ve demokratik açılımın yargılanmasına izin vermiyor. Peki daha geniş kapsamlı bir düzenleme gerekiyor mu? Asıl düzenlemenin ceza hukukunda yapılması gerekiyor. Kıran kırana bir mücadele veriliyor. 'BUNLAR BAŞBAKAN'I DA TUTUKLATIR' Önce başa dönelim. MİT yöneticilerinin ifade çağrılması Ankara'ya bomba gibi düşmüştü. Bunun iki sebebi vardı. Başbakan'ın çok güvenip MİT Müsteşarlığı'na getirdiği bir ismin, daha önce örneği görülmemiş bir şekilde gece yarısı ifadeye çağırılması. İkinci sebebi ise, demokratik açılımın sivil iradenin projesi olduğu biline biline, bu süreçte rol alan Emre Taner ve Afet Güneş'e karşı harekete geçilmesiydi. Bu doğrudan Başbakana yönelik bir tavır olarak algılandı. "Bunlar Başbakan'ı da tutuklatır" şeklinde değerlendirmeler yapıldı. YAKALAMA KARARI GÜNDEME ATOM GİBİ DÜŞTÜ Ama Başbakan'ın sürece müdahale etmesine, Cumhurbaşkanı Gül'ün ağırlığını koymasına ve Devlet Başkanı olarak teamülleri zorlayarak Hakan Fidan'la ilgili açıklama yapmasına rağmen savcılığın yakalama kararı vermesi, gündeme atom bombası gibi düştü. YAŞ krizlerini, HSYK'daki kavgaları hatta Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifa sürecini izlemiş birisi olarak, siyasi iradenin bu denli öfkeli olduğu bir ana tanıklık etmedim. Bu karar bir meydan okuma olarak görüldü. Bu düpedüz bir savaş ilanı olarak yorumlandı. BU ÜLKEYİ SEÇİLMİŞLER Mİ ATANMIŞLAR MI YÖNETECEK "Bu ülkeyi seçilmişler mi yönetecek yoksa savcılar mı" denildiğine şahit oldum. İsrail'e "One Munite" çekmiş, Ergenekon'a, askere, muhtıralara boğun eğmemiş bir iktidar olarak, özel yetkili Cumhuriyet Savcılığına mı boyun eğeceğiz denildiğine tanık oldum. Buna eklenecek başka bir cümle var mı?
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() benim şüphelerim var.şöyleki..
emniyet ve yargının cemaatin kontrolünde olduğunu varsayanlar bunu neye göre varsayıp yazıyorlar..madem öyle yıllardır cemaatçi diye hanefi avcı olayını unutmuşa benziyoruz..kaldıki fidan içinde aynı şekilde epey bir yazılar yazılmıştı..gelelim yargı ayağına madem cemaat bu kadar etkili niye dink davası gibi kritk kararlarda etkin olamıyor? bakalım bu süreç nasıl sürüp gidecek? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Meselenin özü buradadır.
Kimse devleti oyuncak edemez... Alıntı:
Konu Yıldırım tarafından (02-11-2012 Saat 20:27 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() bu olay bile yeni anayasanın elzemliğini anlatmaya yetiyor...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() [B]Kesinlikle bu konuda haklısın abi.
Biz vakıfta her hafta yeni anayasa için görüş belirtiyoruz istanbuldan gelen abilere söylüyoruz not alıyorlar rapor hazırlıyorlar. şu an hükümet ne yapıyor ben onu merak ediyorum. Acaba yeni anayasa bu dönem yapılabilecek mi ondan bile şüpheliyim. /B] |
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() yeni anayasa görevi cemil çiçekte yani hükümet orta sahada top çeviriyor...resmen ayaklarına sıkıyorlar.. en büyük projemiz yeni anayasadır diyenleri bu millet unutmaz..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |
![]() Alıntı:
Malum milletvekili maaşları aç ,açlıktan kırılıyorlar.. Onlar koltuklarını sağlam ede dursunlar.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Ic ve dis karisIkligin üst safhada oldugu bir dönemde Yeni bir anayasanin gecikmesini pek yadirgamam.
Ortadogu cografyasinda, özellikle burnumuzun dibinde her an dananin kuyrugu kopmak üzere. Suriyede yasananlar bir yandan, iran'a saldiri planlari diger yandan.... Son bir yilda Türkiyenin dis politikasinda hersey yeniden düzenlenmek zorunda kalindi. Keza PKK ve KCK mücadelesi bir cok boyutuyla devam ediyor. Ergenekon ve devlet icinde devlet yapilanmasi henüz tam anlamiyla desifre edilmis degil ve yillardir sürdürülen hukuk mücadelesi basli basina bir mücadele sahasi haline geldi... Yeni bir anayasa, herseyden önce ülkemiz insaninin hemen tümünün, hak ve hürriyetine dair kökten degisIklik getirmeli... 411 Vekilin oyuyla meclisin aldigi basörtüsüne sarbestiyet karari bile bir avuc bürokratin engeliyle HIC hükmünde kabul edildi... Yalnizca bir madde... bir yanda milletin vekilleri ve diger yanda bir avuc insan. Anayasa er veya gec degisecek. Fakat, zamanindan önce dogum yaptirilan hamile bir kadinin, hem kendi hayatini hemde dogan cocugun hayatini tehlikeye atmis olursunuz...keza aceleyle dogan cocugun sakat dogma ihtimali normal sürecinde dogandan daha yüksektir. Sabir.... hersey sabirla olacak ins. Gec olsun ama güc olmasin. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() evet yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu hepimiz görüyoruz artık..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Ve bu konulardan ötürü başkanlık sisteminide istesemde ak partiyede güvenemiyorum başkanlık konusunda,,
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|