![]() |
#81 | |
![]() Alıntı:
Türkiyede seriat varmidir? - yoktur. Türkiyede seriatin olmadigini söylemek, seriati inkar anlaminami gelir? Türkiyede bir kürdistan varmidir? -yoktur. Türkiyede kürdistan yoktur demek, tarihte ve cografyanin diger bölgelerinde bir kürdistan diyarinin varligini inkar anlaminami gelir?? Kardesim, ben sana Türkiye gerceklerini anlatmaya calisiyorum. Bana Osmanlidan bahsetme...keske hersey Osmanli zamanindaki gibi olsa. Osmanli sistemi olsun, ben ne bir kürdistan'a, nede lazistana karsi cikarim....nitekim o bir eyalet sistemiydi. Eyaletler ve sancaklar adlari ile anilirlardi. Bugün Türkiyenin bir seriat devleti olmadigi nasil bir gercekse, üniter bir yapiya sahip ve adinin kürdistan oldugu bir yerin varliginin söz konusu olmadigida ayni gercektir. Olmayan bir sey ülkeyi bölmüyor, olmayanin pesinden giden zihniyet ülkeyi bölüyor.... Tarihi kaynaklara göre orasi kürdistansa, bazi kaynaklara görede sözde kürdistanin bir kismi ermenistan.... Sen kürdistan diye baslarsan, digeri ermenistan diye devam eder, sonra lazistan, pontus, v.s. Ayristirici degil, birlestirici olmanin sinirlarini zorlayalim derim... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#82 | |
![]() Alıntı:
yıllarca kürdler inkar edildi yok oldu mu ve halada resmi olarak yoklar hala türkler. şimdi yok mu oldular. kürdçe bilinemyen dil olarak geçiyor resmiyette yani tanınmıyor şimdi yok mu oldu tarihte mi kaldı ! karadeniz marmara ne kadar haksa Kürdistanda o kadar haktır. hala kürtdili ve çoğrafyası inkar ediliyorken hangi birlik üzerinde duracaz kemalizmin mi laikliğin mi ? türklüğün mü ? ( ki resmi olarak herkes türktür türkiyeli değil ) inkar işe yaramıyor birlik olamanın en iyi yolu vatandaşı olduğu tanımaktır. kültürü ile dili ile dini ile her ne ise ! birletişmek isityorsanı kürt türkü kürdistanı türkistanı ( türkiye ) kafaya takmıcan islam ümmetini kafaya takacak... ulus devlet anlayışı ile ilerlersek devlet kürdünde hakkı lazında çekezinde zazanında mahalmiminde arabında vs... ulussa al sana ulus dini dılında herşeyi farklı olan ulus neden başka ulustan sayılsın ki ? onun için ilk önce farkları görüp ulusçuluktan kurtulmak gerekir. daha önce kurtulsaldı belki şuan bunu konuşmuyor olacaktı bugün bunu yapmazsanı belki yarın sınırları konuşmicaz... anlayacağını kktc azerbeycan türkmenistan d.türkistan vs... nasıl tüylerinizi diken etmiyorsa ( mademki kardeşiz ) o zaman kürdistanda etmicek. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#83 |
![]() Eger kendinizi bu sekilde rahat hissedecekseniz buyrun istediginiz kadar Kürdistan deyin....
Biz tarihi gercekleri ve cografi realiteyi inkar etmiyoruz. Bunlar icersinde en büyük gercek, günümüzde resmi olarak bir kürdistanin olmayisi ve gayriresmi söylemlerde kürdistanin ayrimci cevrenin propagandasi olmasidir. Acizane, ben o bastaki haberi yapanlarin, Türkiye ve Kürdistan kamuoyuna diye yaptiklari sunustan yola cikarak bilincli veya bilincsiz bir sekilde isteyerek veya istemeyerek bir ayristirma yapmalarinin , hakli bir tepkiye muhatap olduklarini ifade etmek istedim.... Bu haberi yapanlarda biliyorlarki, böyle söylemlerin halkin geneli tarafindan antipatiyle karsilanacagini ve bu durumdanda en fazla malum cevrelerin istifade edecegini. Maksat bu haber ile kamuoyuna bir zulmü duyurmaksa ( ki öyle oldugunu düsünüyorum) o halde hassasiyetler göz önünde tutularak amaca yönelik bir yazi ele alinmasi daha isabetli olurdu düsüncesindeyim. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#84 | |
![]() Alıntı:
bende sşunu söylüyorum karşı çıkara o malum çevelere daha çok malzeme verekrek daha çok insan kaynağı göndererek deste oluyorsunuz. karşı çıkılmamaış olsaydı malum çevre bu kadar etkin olmazdı. kürtçe konuşma mesela... msela medyada tek kelime kürtçe konuşmak yasaktı yıllarca öalum yapı veya yapılar bunu malzeme olarak kullandı geri dönüşü olmayan kazanımlar elde etti. ne oldu tvler 24 saat yayın yapıyor kıyamet kopmadı. ama zamanında açılmadığı için roj tv'nın yanında etki bakımından bir bir değerleri yok... siz karşı çıktıkça malzemem olacak başka bir örnek newroz kutlamaları bir zamanlar yasaktı pkk nın en büyük propaganda malzemesi idi. etkinlik gücü idi devlette kutlamaya başladı yasağı kaldırdı ne oldu sıradanlaştı var mı şimdi etkinliği tek tük hariç yok ! anlaşayağınız basıları kullanacak diye bazılarının hakkını inkar edemezsiniz yada görmemezlikten gelemesiniz yada verememezlik edemesiniz... eğer ana dilde eğitim hakkı 2 yıl hatta 1 yıl önce verilmiş olsaydı türkiyenin karı olurdu ama diretildiği için büngün verilse yine türkiye karı ama PKKda karlı olacak ve böyle devam edecek inkar edilen hak haspları devam edip geciktiği sürece bu böyle sürüp gidecek ve dünya eski dünya değil bir şekilde bu haklar alınacak onun için zor gerek yok düşmanlık yaratmaya gerek yok madem kardeşiz kardeş kadeşin hakkını gücenmeden sıkılmadan böbürlenmeden verecek ! küskünlük YOK ! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#85 |
![]() Pozantı'da şiddete davetiye çıkartılmış!
Şiddet ve taciz iddiaları ile tekrardan gündeme oturan Pozantı Cezaevi ile ilgili 2 yıl önce hazırlanan raporda çarpıcı başlıklar yer alırken, bakanlığa 'kapatılsın' yazısı yazılmış. Kenan Biter'in haberi 2010 yılında ''mahkum çocuklara şiddet yapılıyor'' iddiasıyla gündeme gelen ve meclis araştırma komisyonu tarafından yapılan incelemeler neticesinde elde edilen bilgiler ile oluşturulan çarpıcı raporda kapatılması yönünde teklif sunulan Adana’daki Pozantı Cezaevi aradan 2 yıl geçmesine rağmen kapatılması veya eksiklerinin giderilmesi bir yana dursun, yine dayak, işkence ve tecavüz iddiaları ile gündeme oturdu. Mersin’de yasadışı eylemlerde polise taş ve molotofkokteyli attıkları iddiası ile tutuklandıktan sonra Adana’nın Pozantı ilçesindeki 282 kişilik Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi’ne konulan ve bir süre sonra serbest kalan yaşları 13 ile 17 yaş arasındaki 7 çocuk Mersin İnsan Hakları Derneği’ne giderek kendi el yazıları ile yazdıkları dilekçelere cezaevinde gördükleri kötü muameleleri yazdılar. 7 çocuğun cezaevinde yaşadıklarını anlattığı ve okuyanların tüylerini ürperten, söz konusu dilekçelerde, cezaevine konulduktan sonra siyasi suçlu oldukları için çok ağır muamelelere maruz kaldıklarını anlatan yaşları 13 ile 17 arasında değişen çocuklar, bir çok kez başvuru yapılmasına rağmen adli suçlularla bilerek aynı koğuşlara dağıtıldıklarını ve buralarda tecavüzden, sopalı dayağa, tehditten asmalı işkenceye kadar türlü türlü sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldıklarını iddia ettiler. İddialarda çocuklara işkence edenlerin arasında, cezaevi gardiyanlarının yanı sıra Cezaevi müdürü ile cezaevi askerlerinin olması ise dikkat çekerken, çocukların savcılık soruşturması sürerken karakola çağırılarak verdikleri ifadeleri geri çekmeleri konusunda tehdit edildikleri de yer alıyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı iddialar üzerine söz konusu 7 çocukla yaptığı görüşmelerin ardından hazırladığı raporda şu iddialara yer verdi; ‘’Çocuklar özellikle Pozantı Cezaevi’n de oldukları süreçte, çırılçıplak soyunma, hakaret, aşağılanma, öldürülme tehdidi, anlamsız itaat etmeye zorlanma, dayak, elbiselerin ellerinden zorla alınması, geceleri uyurken üzerlerine soğuk su dökülme, 8 kişilik koğuşlarda 11-12 kişi tutulma işkenceleri görmüşlerdir. Bu işkenceler hem cezaevi görevlileri, hem de görevlilerin talimatı ile koğuş sorumluları ‘’ adli tutuklular tarafından gerçekleştiriliyormuş’’ Adalet Bakanlığı, çocuk mahkumlara tecavüz, taciz ve şiddet yapıldığına yönelik iddiaları araştırmak üzere cezaevine müfettiş gönderirken, Pozantı Cumhuriyet Savcılığı ise iddialar üzerine soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ’’Olayla igili araştırma yapıyoruz. Sorumluluk gerektiren bir durum çıkması halinde kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız’’ dedi. İKİ YIL ÖNCE YİNE GÜNDEME GELMİŞTİ 2010 yılında yine aynı iddialar ile gündeme gelen Pozantı Cezaevi’ne giden Meclis İnsan Hakları Komisyonu yaptığı incelemeler ve işkence gördüğü iddia edilen 16 genç ile bire bir yapılan görüşmelerin sonucunda hazırladığı raporda, çocuklar ile yapılan görüşmelerde iddia konusu olayların yaşanmadığı, idare tarafından kötü muamele ve işkence olmadığı ifade edildi. POZANTI İLE İLGİLİ ÇARPICI RAPOR! Ancak o dönem tutulan raporda işkence iddiaları her ne kadar yalanlanıyor olsa bile cezaevi koşullarının durumu da vahim bir şekilde ortaya konuluyor. Hazırlanan raporda ortak alanlarda kamera sisteminin olmadığının görüldüğü belirtilirken, bu durumun ise çocuklara yönelik her türlü kötü muameleye yol açabileceği ifade ediliyor. Şiddete davetiye çıkartılmış... Koğuşların genel olarak bakımsız olduğu, koğuşlardaki yatakların aşırı derece kirli ve eski olduğu, hatta bazı yataklarda çarşaf ve nevresimin dahi bulunmadığının altı çizilen raporda cezaevi ile ilgili eksikler ve yaşanan çarpıcı sorunlar ise şöyle sıralanıyor; - Pozantı ilçesinin Adana’ya 110, Mersin’e 120 km uzaklıkta olması sebebiyle duruşma ve hastaneye gidişlerde sıkıntı yaşanmaktadır. İlçede tam teşekküllü bir hastanenin bulunmaması nedeniyle çocuklar Adana’ya sevk edilmekte, sevk ve nakillerinin fazla olması nedeniyle hem iş hem de maddi kayıp oluşmaktadır. - Yoğunluk nedeniyle mükerrirler ile ilk kez suç işleyenlerin ayrılmasında zorluklar yaşanmaktadır. - Yaş tespiti konusunda titiz davranılmaması nedeniyle kimliğinde 18 yaşından küçük gözükmesine rağmen, tutuklulardan 18 ve üzeri yaşta olanlar vardır; çocuk rejimine tabi tutulan bu tutuklular kurum kurallarını sık sık ihlal etmekte, kendilerinden küçük olan tutuklulara kötü davrandıkları için kurum asayişi ve huzuru tehlikeye girmektedir. - Yargılamaların uzun sürmesi nedeniyle, uzun süre kapalı ortamda tutulan çocuklar olumsuz etkilenmektedir. - Kurumun yetişkin ceza infaz kurumu olarak inşa edilmiş olması nedeniyle, fiziki yapısı çocuklara uygun değildir ve iyileştirme çalışmalarında sıkıntılar yaşanmaktadır. - Kurumun ailelerin yaşadığı yerleşim merkezlerine uzak olması sebebiyle aile desteği eksik kalmaktadır. - Yine fiziksel uzaklık sebebiyle üniversite, sivil toplum kuruluşları ve hayırseverlerden yeterli destek sağlanamamaktadır. - Pozantı’nın küçük bir ilçe olması nedeniyle uzman personel sıkıntısı çekilmektedir. - Çalışan personelin özlük haklarının, bulundukları görev ve çalışma koşulları göz önüne alınarak iyileştirilmesi gerekmektedir. ‘POZANTI CEZAEVİ KAPATILSIN’ Taş atan çocukların Pozantı Cezaevi’nde kötü muamele gördüklerine yönelik BDP’li milletvekillerinin ortaya attıkları iddia üzerine, diğer partilerden de milletvekilleri ile olayı araştırmak üzere söz konusu cezaevine gittiklerini ifade eden dönemin Meclis İnsan Hakları Alt Komisyon Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Altaş, ''Cezaevindeki yatan 16 çocuk ile birebir görüşme yaptık.Kendileri ne cezaevi görevlilerinden ne de cezaevindeki diğer hükümlülerden böyle bir muameleye maruz kalmadıklarını söylediler. Ancak cezaevi koşullarının iyi olmadığını ve bu cezaevinin kapatılarak buradaki mahkumların başka cezaevlerine nakil edilmesi gerektiğini Adalet Bakanlığı’na o dönem yazdık.'' dedi. [email protected] http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=246362 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#86 | |
![]() Alıntı:
ekmek elden su gölden yaşarsınız hala koca ülkeye namkörlük yapın siz. bir kuruş param geçmişse haram zıkkım olsun. Yaşasın Türkiye cumhuriyeti. ve onu yönetmiş ve yönetenler. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#87 | |
![]() Alıntı:
![]() yapma ki karalamayım ayorıca karamalama demek olmayanı demektir. benm olanı söylüyorum ! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|