AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dış Gündem Dış Gündem ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 05-26-2012, 23:35   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Exclamation HULA'DA KATLİAM: 76'sı Hula'da, 115 Suriyeli Katledildi (VİDEO)



HULA'DA KATLİAM: 76'sı Hula'da, 115 Suriyeli Katledildi (VİDEO)


Esed güçleri Hula'da gerçekleştirdiği bombalamada, en az 76 kişi öldü.



26 Mayıs 2012 Cumartesi 05:23

Suriye'nin çeşitli kentlerinde cuma namazından sonra düzenlenen saldırılarda çoğunluğu Humus'un Hula ilçesinde olmak üzere 115 kişinin öldüğü bildirildi.

Görüntüler tam bir facia... Top ateşi çok sayıda çocuğu parçalamış!



Suriye Genel Devrim Konseyi, ülkenin iç kesimlerinde yer alan Humus'un Hula ilçesinde ordunun gerçekleştirdiği saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 76 kişinin öldüğünü 200'den fazla kişinin yaralandığını, Hama'da 19 kişinin güvenlik güçlerince açılan ateşte yaşamını kaybettiğini duyurdu.

İşte Hula Katliamından Görüntüler... (+18)

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Halep'te 10, güneydeki Dera'da 4, Şam'ın banliyölerinde 3, Kuneytra, Tartus ve Lazkiye'de birer kişinin yaşamını yitirdiğini aktaran Konsey, rejimin Hula'da bir katliam gerçekleştirdiğini ve operasyonların birçok kentte devam ettiğini vurguladı.

Yerel aktivistler ise Hula ilçesindeki iletişim olmadığından dolayı kentten sağlıklı bilgi alamadıklarını ve operasyonların tüm şiddetiyle devam ettiğini söyledi.

Bazı ailelerin tüm fertleriyle öldürüldüğünü ifade eden aktivistler, ilçede durumun çok kötü olduğunu kaydetti.

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Haksöz-Haber

http://www.haksozhaber.net/hulada-ka...deo-29884h.htm

 


Konu Özgür Suriye tarafından (05-27-2012 Saat 00:04 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-27-2012, 05:48   #2
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

İslam Ordusu Nerede?


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 06:59   #3
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
Alıntı:
Özgür Suriye Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster



HULA'DA KATLİAM: 76'sı Hula'da, 115 Suriyeli Katledildi (VİDEO)


Esed güçleri Hula'da gerçekleştirdiği bombalamada, en az 76 kişi öldü.



26 Mayıs 2012 Cumartesi 05:23

Suriye'nin çeşitli kentlerinde cuma namazından sonra düzenlenen saldırılarda çoğunluğu Humus'un Hula ilçesinde olmak üzere 115 kişinin öldüğü bildirildi.

Görüntüler tam bir facia... Top ateşi çok sayıda çocuğu parçalamış!



Suriye Genel Devrim Konseyi, ülkenin iç kesimlerinde yer alan Humus'un Hula ilçesinde ordunun gerçekleştirdiği saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 76 kişinin öldüğünü 200'den fazla kişinin yaralandığını, Hama'da 19 kişinin güvenlik güçlerince açılan ateşte yaşamını kaybettiğini duyurdu.

İşte Hula Katliamından Görüntüler... (+18)

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Halep'te 10, güneydeki Dera'da 4, Şam'ın banliyölerinde 3, Kuneytra, Tartus ve Lazkiye'de birer kişinin yaşamını yitirdiğini aktaran Konsey, rejimin Hula'da bir katliam gerçekleştirdiğini ve operasyonların birçok kentte devam ettiğini vurguladı.

Yerel aktivistler ise Hula ilçesindeki iletişim olmadığından dolayı kentten sağlıklı bilgi alamadıklarını ve operasyonların tüm şiddetiyle devam ettiğini söyledi.

Bazı ailelerin tüm fertleriyle öldürüldüğünü ifade eden aktivistler, ilçede durumun çok kötü olduğunu kaydetti.

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Haksöz-Haber

http://www.haksozhaber.net/hulada-ka...deo-29884h.htm
ALLAH'ın laneti Beşşar Esed kafirinin , bu kafirin sadık askerlerinin ve İran Şia Cumhuriyeti'nin pis çıkarları gereği Türkiye'de Beşşar Esed'i desteklemeye ve Beşşar Esed'in progopandasını yapmaya devam eden hainlerin üzerine olsun. Amin.

ALLAH (c.c.) Suriye'li mazlum müslüman kardeşlerimizin yardımcısı olsun ve onlara, Baas rejimine karşı zafer nasip etsin. Amin , amin , amin.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 21:52   #4
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart



Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-28-2012, 01:43   #5
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

El-Hula Katliamı Suriye Konsolosluğu Önünde Presto Edildi


Suriye'de Humus'un El-Hula semtinde yapılan katliam bugün Teşvikiye'de protesto edildi.



27 Mayıs 2012 Pazar 15:34

Suriye’de Esed çetesinin 1 yılı aşkın bir süredir devam ettirdiği katliamlarda son olarak Humus’un El-Hula semtinde yaptığı özellikle kadın ve çocukların içinde bulunduğu onlarca kişiyi öldürmesini protesto etmek amacıyla bugün Teşvikiye’de bulunan Suriye Konsolosluğu önünde bir eylem düzenlendi.

Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu’nun düzenlediği eylemde Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay, İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, Suriye Ulusal Konsey üyesi Fevzi Zakiroğlu ve Esed rejiminin elinde yaklaşık 2 ay tutuklu bulunduktan sonra kısa bir süre önce Türkiye’ye dönen gazeteci Adem Özköse konuşma yaptılar. Bahadır Kurbanoğlu’nun yönettiği eylemde Esed çetesinin işkencesine maruz kalmış bir Suriyeli de konuşma yaptı.

Eylemde “İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin!”, “Stop The Massacre In Syria!”, “ Katil Baas Ordusuna Karşı, Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu!” , “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır!” yazılı dövizler tutulurken “Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Yaşasın Halkın Özgür Ordusu!”, “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah!”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah!”, “Katil Rusya Suriye’den Defol!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Katil Esed, İşbirlikçi İran!”, “Uyan, Diren , Özgürleş!” sloganları atıldı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya yaptığı konuşmada Suriye’de katliamların sürdüğünü ve bütün insanlığın bu suça ortak olduğunu vurguladı. “Suriye’de öldürülen insanlar bizim kardeşlerimizdir. Bu insanlar için ağlamak hiçbir şey ifade etmez. Bir insan biraz vicdan sahibi ise bu zulme tavır almalıdır.” diyen Kaya, “Suriye’de şehid olan 10 bini aşkın insanın sorumlusu zalim Beşşar Esed rejimidir. Bu halk silah kullandığı için silahlanamadığı için öldürülüyor. Özellikle bölge ülkeleri bir an önce Suriye halkına silah temin etmelidir.” ifadesiyle atılması gereken adımların altını çizdi. Kaya son olarak zulmü lanetlemenin tek başına eksik kaldığını ve mutlaka direnişin de desteklenmesi gerektiği belirtti ve direnen Suriye halkını selamladı.

Gazeteci Adem Özköse kendisinin serbest kaldığı için Allah’a hamd ettiğini ifade ettikten sonra Suriye’de kendisi gibi özgürlüğünden mahrum bırakılan 20 milyon insan olduğunu söyledi. “Suriye’de yaşanan bu tablo karşısında insanlar sokağa dökülmeli, bu meydanlar taşmalı.” dedi ve “Suriye’de yapılan katliamlardan en az Esed kadar İran, Rusya ve Çin’de sorumludur.” İfadesiyle zalimle işbirliği yapanların nasıl bir tabloya imza attıklarını belirtti.

İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay, “Humus şehri bugün ikinci Srebrenitsa olmuştur. Uluslar arası kuruluşların sessizliği Humus’ta ikinci bir Çetnik katliamı yaşanıyor.” ifadesiyle konuşmasına başladı ve “Suriye’de yaşanılan katliama sessiz kalan birçok ülkenin yanında Suriye, Çin, İran ve bazı batılı ülkeler maddi destekte bulunuyor.” dedi.

Suriye Ulusal Konseyi üyesi Fevzi Zakiroğlu konuşmasının başında Suriye’de artık her gün bir katliamın yaşandığını ve Uluslar arası camianın buna alıştığını ifade etti. Uluslar arası kuruluşların gözlemcilerinin Suriye’de katliamlara sessiz kaldığını belirten Zakiroğlu “Annan Planı ölü doğan bir uygulamadır. Esed rejimi bu planı uygulamayacak, ilk 30 gününde binden fazla insanın öldüğü 90 günlük süreçte üç bine yakın insan ölecek.” dedi ve Suriye halkının Müslüman ülkelerden yardım beklediğini vurguladı.

İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer Suriye direnişine destek veren insanları NATO ve Amerika yandaşlığıyla suçlayanların bugüne kadar bu insanların Afganistan’dan Irak’a kadar onlarla savaştığını görmediğini belirterek başladığı konuşmasına “Bizler Birleşmiş Milletler’e asla güvenmedik, çünkü katiller Bosna’da Srebrenitsa’da ve birçok yerde BM gözetiminde katletti kardeşlerimizi.” şeklinde devam etti. BM gözlemcilerinin şimdi de Suriye’de gerçekleştirilen katliama sessiz kaldığını ifade eden Özer Uluslar arası kuruluşların ancak direnişçiler zafere yaklaştığı zaman müdahale edebileceklerini vurgulayarak Batı’nın Esed rejimine açık bir destek verdiğini belirtti. İran ve Hizbullah’ın da bu katliamlara sessiz kaldığını söyleyen Özer “Vahdet söylemlerinin ardından Ümmet kana bulanıyor.” sözleriyle zulme sessiz kalındığını kaydetti.

Murat Özer’in konuşmasının ardından Esed rejiminin işkencelerine maruz kalan bir Suriyeli de Arapça bir konuşma yaptı.

Eylem direnişin sembolü haline gelen sloganların ve Arapça ezgilerin söylenmesi ile son buldu.




























Haksöz Haber

http://www.haksozhaber.net/el-hula-k...ldi-29900h.htm

Konu Özgür Suriye tarafından (05-28-2012 Saat 01:47 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-30-2012, 02:13   #6
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

Sevgili şehidler bayramınız mübarek olsun

Şehidlerin, ölüm meleğini tebessümle karşılamaları ahiret inancımın altını çizerek şöyle bir dipnot düşer:

‘’ Şehidler bayram ederler…”

İnternete düşen her şehid görüntüsü bana büyük bir moral verir… Onların o gülen yüzleri en küçük bir acı bile hissetmediklerinin delaletidir… Evet, Resulullah aleyhisselam’ın ‘şehidlerin çektiği acı bir haşerenin ısırması gibidir.’ hadisinin ne kadar da sahih olduğunu bizlere gösterir…

Şehidleri severim ben…

Neden sevmeyeyim ki!

Bana iki farklı hayattan bahsederler;

‘Ölümün sana uğramasının’ istendiği bir hayat… Ya da ‘senin ölüme uğramanın’ istendiği bir hayat…

Her iki hayatın akışını ve o hayatın nasıl sonuçlandığını Allah’a hamdolsun ki görebiliyoruz… Her iki son, insana bir hayat yaşam tarzı mönüsü verir… ‘Nasıl ölmek istersen öyle yaşarsın’ gibi…

Şehidlerin hayatını dinlemek ya da okumak da bana büyük bir moral verir… Cesaretimi artırır ve bana yeni salih amellerin adresini gösterir…

Hayatımı, değer yargılarımı, sarı çizgilerimi, iman ve amellerimi tekrardan gözden geçirmemi sağlar… Ya Rabbi bu ne büyük bir davet!!!

Sen cihad beldesinde göğsünü kurşunlara açıyorsun, bilmem kaç kilometre uzaklıktaki bir kardeşin akidesinin ve amellerinin gözden geçirmesine vesile oluyorsun…

Ya rabbi bu ne güzel bir davet…

Abdullah azam Takva yayınlarından çıkan ‘’Hurilerin âşıkları’’ isimli bir kitabında şöyle der:

“ Nice ölü kalpler var ki şehidlerin ilginç hayatını dinleme suretiyle dirilmiştir. Nice kahraman gençler bir şehidin hayat hikâyesinden etkilenmek suretiyle birçok olumsuzlukları aşıp cihad beldelerine gelmiştir. Nice yolunu kaybetmiş kimseler şehidlerin hayatını okuduktan sonra doğru yolu bulmuştur. Nice fasık ve günahkârlar şehidlerin hayatından etkilenip rabbine dönmüştür…”

Şehidlerin hayat hikâyeleri insana bir yol pusulası olurken şehadetle tanışmalarına vesile olanların (Kurşun sıkanların) da hayat hikâyeleri insanın islamı sevmesine katkıda bulunur…

Özelliklede bugün Suriye’de İranlı keskin nişancıların varlığının bilinmesi, Hizbullah liderinin Esad’ı destekleyip Suriye’deki Ehlisünnet olan kardeşlerimizi terör gibi gösteren açıklamalarda bulunması Ehli Sünnetin tek düşmanının ehli kitap olmadığını da gösterir…

Mehmet Emin Akın hocamızın kaleme aldığı bir Suriye’den en son haberler başlıklı bir yazıdan birkaç paragraf sizinle paylaşayım:

“Şam mahalleleri kuşatma altında. Evler tek tek aranıyor. Çeteler ve Hizbullat’ın desteğindeki Şebbihalar kadın erken ve çocuk demeden tutukluyorlar. Mahalleleri sırasıyla kuşatıyorlar. Her kuşatmada binlerce kadını ve erkeği tutuklayıp götürüyorlar. Arananlar verilmediğinde çocukları esir alınıyor. İstenenler teslim edilmediğinde evdeki bütün kadınlara tecavüz edecekleri tehdidinde bulunuyorlar ve bunu fiilen de yapıyorlar.

Camilere baskınlar devam ediyor. Teravih namazları basılıyor ve uzaktan keskin nişancılar rastgele camilerden çıkanlara ateş ediyorlar. Cuma günleri sokaklara çıkmak çok zor.

Halk gıda depoluyor. Hastaneleri tamamen İran, Hizbbullat ve Rusya’dan gelen paralı askerler koruyor.

“Abbasin Stadyumu” tamamen İran komandolarına ayrılmış.

Hastaneleri Hizbullat’ın milisleri koruyor ve askeri hastaneleri onlar koruyor. Askeri hastanelerde Hizbullat’ın filamaları ve armaları asılı.

Sokaklara İran askerleri alenen dolaşıyorlar ve Farsçayı açıktan konuşuyorlar.”

,,,

Ya rabbi!

Hala ehli sünneti şiayla kardeş görenleri sana havale ediyorum!!!

Feyzullah Birışık
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-03-2012, 13:10   #7
Kullanıcı Adı
Ebul Esved
Standart Katliam Tanıkları: Teröristler Katliamı Devlete Destek Veren Aileleri Karşı Düzenledi
Katliam Tanıkları: Teröristler Katliamı Devlete Destek Veren Aileleri Karşı Düzenledi


ŞAM – Hula katliamının iki canlı tanığı, bölgede işlenenn katliamın silahlı terör grupları tarafından, devleti destekleyen, karşıt gösterilere katılmayı, silah taşımayı yada teröristlere para vermeyi reddeden belirli ailelere karşı düzenlendiğini açıkladı.

Güvenliklerini korumak amacıyla adları açıklanmayan görgü tanıkları, teröristlerin bir çok bölgeden geldiklerini ve eş zamanlı olarak asayiş güçleri noktalarına gelişmiş silahlarla saldırdıklarını belirterek televizyonlarda yayınlanan görüntülerin bir kısmının çatışma sırasında öldürülen ve kurban sayısını arttırmak için diğer cesetlere eklenen silahlılara ait olduğuna işaret etti.

İlk görgü tanığı Cumartesi günü Suriye televizyonuna yaptığı açıklamada, "teröristleri adım adım izliyordum ve katliam öncesinde yapacaklarını ayrıntılarıyla biliyordum. Katliamdan üç gün önce Cuma günü gerçekleşecek olağanüstü bir şeyden bahsediyorlardı. Bundan o kadar çok söz ediyorlardı ki bu ayrıcalıklı eylemi öğrenmeye can atıyorduk" dedi.

Cuma günü öğle namazından sonra silahlıların bir kısmı kuzey semtinin yakınındaki Saat Bulvarında bulunan güvenlik bariyerinin yakınlarına konuşlandığını bildiren tanık, büyük silahlı grubun ise halkın baraj yolu olarak adlandırdığı Trablus yolu ve Nasiriye bölgesi, Sitto caddesi ve Beyt Zahir Mermer Fabrikalarına giden Ebu Zeyd Tatlıları caddesine yöneldiklerini söyledi.
Tanık kuzey semtteki silahlı grubun bulvardaki asayiş güçleri elemanlarını oyalamak ve saldıracağı sanısını uyandırmak için havaya ateş açtığına işaret etti.
"Ben baraj yoluna hareket eden Selefi Ebu el-Vahed, Abdülmelik el-Salih, Nidal Bekkur, Heysem el-Hisan, Akrama gruplarının yanı sıra Akreb, Kefer Laha, Tel Deheb'den gelen gruplar ve yabancılardan oluşan, yoğun şekilde silahlanmış büyük bir grupla beraberdim. Müfrezenin çevresinde gelişigüzel ateş açmaya başladılar.
Müfrezeye, bölge sakinlerine ve evlere isabet aldılar" diye ekledi.

Tanık, silahlılardan bir kısmının silah kullanmayı iyi bilmediklerini, bir teröristin havan topuna benzeyen RPG roketini müfrezeye doğru ateşlemeye çalışırken evlerden birine isabet aldığını ve iki vatandaşın ölümüne yol açtığını dile getirdi.

Kurbanların bir çoğunun silahlıların, fertlerinin gösterilere katılmamaları, devlete destek vermeleri, sorunlardan uzak durmaları, silahlılara silah satın almaları için bağışta bulunmamaları nedeniyle belirli bir aileyi tasfiye etmek hedefiyle katledildiklerini belirten tanık, teröristlerin bir Milletvekiline yakınlığı nedeniyle Seyyid ailesinden eskiye dayanan bir anlaşmazlık nedeniyle intikam almak istediklerine dikkat çekti.

Ayrıca, Halk Meclisi üyeliğine seçilmesi nedeniyle milletvekiline bir hediye vermek istediklerini sözlerine ekledi.

Tanık, asıl hedefleri devrim yapmak değil katletmek, kaçırmak, soymak ve petrol borlarından petrol çalmak olan ve büyük bir servetleri bulunan el-Hisan grubunun el-Seyyid ailesine kin duyduklarını, bu grubun el-Seyyid'in evinin çevresine konuşlandığını söyledi.

Silahlı teröristlerin çevreye gelişigüzel ateş açtığını bildirerek özellikle el-Seyyid'in yakınlarının evine, kardeşi, yengesi ve çocuklarına ateş açtıklarının altını çizerek "Seyyid ailesinin yakınında Bekkur ailesinin evi vardı. Bu ailenin fertleri hayatta kalırken neden çevresindekiler tek tek katledildi? Diğer tarafta Ğazuv, Haddo yada Ali Bekkur ve ailesinin evleri vardı ve bunlara hiçbir şey yapılmadı. Hedef alınan Abdülrezzek'ın evinin yakınındaki Zaher Bekkur, Hermuş, güvenlik müfrezesine beş metre uzaklıktaki Naasan ailesinden Matematik öğretmeni ve ailesinin evlerine de hiç dokunmadılar." diye konuştu.

Tanık, katliamın silahlı teröristler tarafından bu aileleri hedef almak amacıyla düzenlendiğini vurguladı.
Öte yandan kadın olan diğer görgü tanığı, katliamın gerçekleştiği Cuma günü silahlıların sayısının geçen Cumaya nazaran çok fazla olduğuna, aralarında Teldo bölgesinden olmayan yabancı yüzlerin bulunduğunu söyledi.

Tanık, asayiş güçleri bariyerine semtten Havan topuyla saldırdıklarını, ateş eden Sait Faiz Akş'ı fark eden asayiş güçlerinin kendisine ateş açarak ayağından yaraladıklarını bildirerek yaralının Kefer Laha'daki bir alan hastanesine kaldırıldığına işaret etti.
Ardından silahlıların güvenlik bariyerine yoğun şekilde ateş açmaya başladıklarını belirten görgü tanığı, orada bulunan başka bir grubun telsiz aracılığıyla başka gruplarla iletişime geçtiğini belirterek "biz tüm konuşmalarını duyabiliyorduk.

Silahlıların büyük bir bölümünün el-Nasiriye, daha önce yakılan ve müfreze olarak bilinen ikinci güvenlik bariyerinin karşısındaki el-Sed bölgesinde yoğunlaştıklarını anladık. Silahlıların bir kısmı ise bulunduğumuz bölgedeki asayiş güçlerini oyalamak için burada kalacaktı" dedi.
Tanık, bölgeye farklı yerlerden silahlı grupların geldiğine dikkat çekerek telsizle konuşmaları sırasında silahlıların bize Tel Deheb, Akreb yada Resten gruplarını gönderin dediklerine işaret etti.
"Silahlıların arasında köyümüze yabancı yüzler vardı. Onları ilk kez görüyorduk. Burç ve Talf bölgelerinden de silahlılar vardı. Fakat sayıları azdı" diyen görgü tanığı, güvenlik bariyerine eş zamanlı olarak saat 13.30 sularında saldırdıklarını, müfrezeden çok sayıda güvenlik mensubunun katledildiğini, buna karşılık çok sayıda silahlının da öldüğünü söyledi.

Silahlıların bir aracı havan topuyla bombaladıklarını, araçtan dumanların yükseldiğini belirterek müfrezedeki mühimmat ve silahları çalıp kuzey semtine götürdüklerini ve aralarında paylaştıklarını kaydetti.
Silahlı teröristlerin soydukları müfrezeyi ateşe verdiklerine dikkat çeken tanık, aynı zamanda hastaneyi, hastanenin arkasındaki ormanı yaktıklarını dile getirdi.
Tanık, "Müfrezenin düşmesi ardından Akrama Salih adlı şahsın Nidal Bekkur ve Halit Abdülvahid adlı şahıslarla telsizle görüşürken konuşmalarını duydum. Nidal Bekkur kendisine yabancı bir grup göndermesini, başka bir eylem yapacaklarını söyledi. Bu arada Heysem Hallak elindeki silah ve satırla lideri olduğu el-Nasiriye grubuna doğru gitti. Bu grup yaklaşık 200 silahlıdan oluşuyor. En büyük grup olan el-Nasiriye hırsızlık, kaçırma ve katliam gibi eylemler gerçekleştiriyordu" diye belirtti.

Müfrezeye el-Nasiriye Bölgesinden ve baraj yolundan saldırdıklarını ifade
eden tanık, grubun su deposunun bulunduğu yöne gittiğini, burada baraj yoluna ulaşan yollar bulunduğunu söyledi.
Tanık, saat 19.00 sularında katliamın olduğunu öğrendiklerine, müfrezenin düşmesiyle katliamın gerçekleşmesi arasında iki saatlik bir zaman farkı bulunduğuna dikkat çekerek saat 20.00 sularında bir araca doldurdukları kurbanları kuzey tarafındaki Ram camisine taşıdıklarını bildirdi.

Saat 20.00 sularında araçlarıyla bölgeden ayrılmaya başladıklarını, bu sırada müfrezenin tamamıyla düştüğünü kaydeden tanık, bu arada ordunun takviye güçlerinin bölgeye hala ulaşmamış olduğunun altını çizdi.
Tanık kurbanların el-Seyyid ailesine mensup olduklarını, Muaviye el-Seyyid'in polis subayı olduğunu ve görevinden kopmadığını dile getirerek görevinden ayrılmayan ve onlara katılmayan herkesin hedef alındığını ve hayatının tehlikede olduğunu vurguladı. Polis subayının evinin müfrezeye yakın olması nedeniyle hayatını güvence altına aldığını, bu nedenle köyden ayrılmadığını belirten tanık, "el-Seyyid ailesinden bir aile ve seçimlerde Halk Meclisi Sekreterliğini kazanan Abdülmuti Meşleb'in yakınları olan bir aile hedef alındı. Devlet yanlısı Abdülrezak'ın ailesi de hedefler arasındaydı.
Abdülrezzak'ın dört aileden oluşan fertlerinin evleri ve fertlerine saldırıldı. Sadece silahlı olan bir ailenin evine yaklaşmadılar" dedi.

Tanık, el-Seyyid ailesinin evlerinin silahlıların civarında olduğuna işaret ederek "iddia edildiği gibi hükümet milisleri (Şebbihalar) bölgeye girip katliamı gerçekleştirmiş olsalar silahlıların çocuklarına neden dokunmadılar? Neden sadece belirli evlerde katliam yapıldı? Katledilen ailelerin evlerine yakın evlere hiç dokunulmadı. Neden Abdülrezzak'ın evinin yakınındaki Bekkur ailesinden hiç kimse ölmedi? Neden sadece Abdülrezzak'ın çocukları katledildi?" diye sordu.

Tanık, katliamda tümü silahlı olan Cezire televizyonunun ünlü kameramanının mensup olduğu Faur ailesinden hiç kimseye dokunulmadığını dile getirerek daha önce bu aileden bir kişinin silahlı eylemler sırasında öldüğüne, ardından kardeşinin teslim olduğuna dikkat çekti.
Tanık, gözlemcilerin karşısına çıkardıkları cesetlerin bir çoğunun silahlıların yanı sıra katledilen ailelere ait olduğunu kaydetti.

SANA - Suriye Arap Haber Ajansı

Konu Ebul Esved tarafından (06-03-2012 Saat 13:14 ) değiştirilmiştir..
Ebul Esved isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi