09-17-2009, 06:57 | #1 |
İBRAHİM KAHVECİ ! Kaçakçılar yüzünden bu ülke batacak
Kaçakçılar yüzünden bu ülke batacakTürkiye kaçakçılık sıralamasında acaba dünya ülkeleri arasında kaçıncı sırada yer alırdı? Biz gelin dünya sıralamasından ziyade Türkiye gerçeğini resmi rakamlardan izleyelim.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine bakıyoruz. Ülkemizin nüfusu 71 milyon 517 bin kişi olarak görülüyor. Bu nüfusun içerisinde aktif sigortalı sayısı ise Haziran 2009 tarihi itibari ile 14 milyon 968 bin kişi olarak görülüyor. 14 milyon 968 çalışana karşılık pasif maaş, yani emekli maaşı alanların sayısı 8 milyon 920 bin kişiye ulaşmıştır. 71,5 milyonluk Türkiye'mizde 15 milyon çalışan var 9 milyon emekli Güya da genç bir ülkeyiz Çalışanların emeklilere bakma oranı 1,67. Gurur duyun bu tabloyu bu ülkeye kazandıranlar. Gurur duyun bir dönem Çankaya'nın şişmanı diye haykıran işçi sendikaları. Gurur duyun yarını (yani bugünü) göremeyen medyanın aydınları. Tabii bu ülkede işçi çalıştırmak artık çok ağır bir yük olur. Tabii ki çalışmayanların yükünü çalışanlar üstlenecektir. Aksi halde her iki yılda bir 94 veya 2001 krizlerini peş peşe yaşar dururuz. SGK kayıtlarına göre Ocak-Haziran döneminde çalışanlardan elde edilen 26 milyar liraya karşılık emeklilere ödenen emekli maaşı 33 milyar liraya ulaşmıştır. Daha emekli maaşını bile sigortalılardan karşılayamayan ülkemizde yılın ilk altı ayında sadece SGK'nın 14 milyar lira da sağlık harcaması yaptığını görüyoruz. Yani yılın ilk altı ayında oldu mu size 21 milyarlık çalışma açığımız. Yani 29 yaş ortalaması gibi genç ülkeyiz. Ama çalışanların açığı 50 milyar liraya yol alıyor. Oysa TUIK dün Haziran 2009 hane halkı istihdam verilerini açıklıyor. Nüfus SGK'nın dediği rakam yerine 70 milyon 505 bin kişiymiş. Ve çalışan sayısı da aynı şekilde uymuyor. SGK nasıl ki 14 milyon 968 bin çalışan var diyorsa, TUİK ülkemizde çalışanların sayısının 21 milyon 947 bin kişi olduğunu açıklıyor. Meğerse ülkemizde tam 6 milyon 979 bin kişi kaçak çalışıyormuş. Onların yükünü de çalışanlar çekiyormuş. Bir de bunların önemli bir kısmının aslında emekli görülüp çalışanlar olmasın sakın. Hem şikâyet hem kaçakçılık yani… Aynı kaçakçılık enerji sektöründe yaşıyoruz. Elektrik faturası nedir diye nerdeyse bilmez kaçakçılar yüzünden işsizlik aldı başını gidiyor. Çünkü elektrikte satış fiyatı kaçakçıların ve kayıpların da eklenmesi ile belirleniyor. Kaçakçı kaçırıyor, zam elektrik faturasına bindiriliyor. İşçi kaçak çalıştırılıyor zam çalışanın sırtına bindiriliyor. Genç ülkede sağlık giderleri aldı başını gidiyor, fatura tüm ülkenin başına yükleniyor. Nihayetinde Babacan orta vadeli programı açıklıyor. "Durun ama daha bir yıllık programların hangisi tuttu ki üç yıllık program yapıyorsunuz" demek geliyor içimizden. Ama çok önemli tespitler de yapılmış: YARGI'nın bu ülkede neleri nasıl yargıladığının farkına varılmış. Özellikle ekonomik yargı neyi nasıl yargılamış çok önemli. Bu nedenle ekonomik açılımın yargısal tarafına eğilmesi milat gibi bir şeydir. Kaynak derseniz ortada: Ya programı kendi programı gibi görecek olan IMF'ın kasasına dayanacağız, ya da kaçakçıların korkulu rüyası olacağız. yenişafak
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|