|
03-17-2014, 20:30 | #1 |
İbrahim Karagül - Anadolu, Tehlikeyi Gördü ve Ses Verdi
İbrahim Karagül
Anadolu tehlikeyi gördü ve ses verdi Her seçim döneminde ülkeler içe kapanır, kendi mücadelesini verir. Dışarıyla fazla ilgilenemez. Bu normal bir süreçtir. Ancak bu sefer Türkiye'de böyle olmadı. Türkiye'nin elini kolunu bağlayan, kendi coğrafyasının ötesindeki nüfuz alanını yakıp yıkan, içeride ve dışarıda ortakları olan bir ittifak üzerinden ülkeye savaş açanlar büyük bir yıkıma neden oldu. AK Parti hükümetini devirmek hatta bir nevi rejim değişikliği için düğmeye basan bu ittifak, milletin basiretli tutumu ile daha şimdiden başarısız olsa da, üç aylık yıkımın bedeli çok ağır. Afrika'nın derinliklerinden Asya'ya, Ortadoğu'dan Balkanlar'a kadar Tayyip Erdoğan'a muhalefet örtüsü altında aslında Türkiye'ye savaş açanların yol açtığı yıkımın elbette bir muhasebesi yapılacaktır. Dün İzmir'de toplanan kalabalık, Anadolu'da il il meydanlara akan kitleler bu oyunu bozmuş, kısa devre iktidar hesabı, devlet hesabı yapanlarla, dünyaya açılan, büyüyen, güçlenen Türkiye arasında tercihini belirlemiştir. İsteseniz de istemeseniz de, nefret etseniz de Tayyip Erdoğan milletin kalbine girmiştir. Üç aydır devam eden çirkef kampanyalar onu milletin kalbinden sökmeye yetmemiştir. Aslında Türkiye halkı, milyonlar, popüler medyatik söylemlerin etkisinden kurtulmuş, onlara ders verircesine bir tercihe yönelmiştir. Burada tercih edilen sadece Tayyip Erdoğan değildir. On yıldır farkına varılan, keşfedilen yeni Türkiye'dir. Anadolu sınırlarına hapsolmamış, bölgeye ve dünyaya açılan, her yerde vatandaşının başı dik yürümesini sağlayan, özgüvenini yükselten Türkiye'dir. Türkiye toplumu, kendisi güçlenip yükseldikçe, yıllardır kendisine dev gibi gösterilen korku abidelerinin cüceleşmesinin, zayıflamasının hazzını tatmıştır. Bu seçim, Erdoğan'ı yok etmeye dönük yıkıcı kampanyaya karşı milletin verdiği cevap olacaktır. Cevap sadece içeridekilere, eski darbeci kadrolara, onlarla ortaklık yapan yeni halkalara karşı verilmeyecek, yüz yıldır Türkiye'yi Anadolu'ya hapsedenlere, her fırsatta tepesine binenlere, onu bir milyon dolara mahkûm edenlere karşı da verilecektir. Sadece üç ayda Türkiye dışında her şeyi es geçtik. Suriye'de on binler yok oluyor, çocuklar açlıktan ölüyor göremez olduk. Filistin'i, Gazze'yi unuttuk. Afrika'nın derinliklerinde hemen her bölgeye ulaşan Türkiye'nin elini kırdık. Batılı merkez güçlerin bizden rahatsız olduğu her bölgede darbe yemeye başladık. Birileri bu ülkede olup bitenlerden oldukça sevinç duyuyor olmalı. Kuzeyimizde, Kırım'da dün bir referandum yapıldı. ABD ve Avrupa istihbaratı, Ukrayna'nın aşırı sağını sokaklara salıp bir rejim değişikliği senaryosu uyguladı. Ülke bölündü. Kırım, Rusya'yı tercih etti. Moskova, Suriye'deki gücünün çok daha fazlasını Kırım'da ortaya koydu. Rusya'nın imparatorluk rüyaları tekrar harekete geçti. Vladimir Putin, Deli Petro gibi sahneye indi. Moskova, Soğuk Savaş'ın bittiği 1990'lardan sonra ilk kez ileri adım attı ve çok ciddi bir mevzi kazandı. Polonya ve Litvanya üzerinden yürütülen istihbarat operasyonu bir ülkeyi ateşe verirken, operasyonun mimarlarını da maskara etti. ABD ve Avrupa'ya karşı sadece Rusya'nın değil Asyalı güçlerin de meydan okumasını izliyoruz. Durum hiç bu kadar ciddi olmamıştı. Dünya neredeyse ikiye bölündü. Çin, tüm kararlılığıyla Rusya'nın yanında. Barack Obama yönetiminin silik politikaları Ukrayna konusunda etkisiz. Atıp tutmalara bakmayın, yapabilecekleri fazla bir şey yok. Ambargo söylemleri sadece blöf. Ambargodan zarar görecekler yine Batılılar olacaktır. Ukrayna dalgası, Kadife Devrim dalgası gibi Orta Asya'ya doğru yayılabilir. Kırgızistan'dan Kafkaslar'a kadar yeni bir istikrarsızlık, yeni bir güç mücadelesi başlayabilir. Yeni rejim değişikliği projeleri ile karşı devrim çıkışları yaşanabilir. Avrasya üzerinde müthiş bir Büyük Oyun sahneleniyor. Bu sefer işin merkezi Ortadoğu'dan kuzeyimize yönelebilir. 17 Aralık'tan beri Erdoğan'ı yok etmeye ayarlanan savaşın aslında Türkiye'yi hedef aldığını görmüyor musunuz? Kırım meselesinde bile sadece 'referandum'u tanımayacağız' dedik o kadar. Başımızı kaldırıp çevremizde olanlara bakacak mecal bırakmadılar. Rusya, Kırım referandumu için Kosova'yı emsal gösteriyor. Ancak bu referandumdan sonra bir çok emsal çıkacak ortaya. Her biri uluslararası güç haritasında ciddi kırılmalara, kaymalara neden olacak örnekler göreceğiz. Yeni ayrışmalar, yeni birleşmeler, referandum üzerinden yeni tercihler görebileceğiz. Her ülke, Rusya gibi hareket ederse, on yıl içinde Ortadoğu'dan Asya'ya bir çok ülkede ciddi harita değişiklikleri olması muhtemeldir. Dünya sistemi dediğimiz aslında Transatlantik güç ittifakı olan yapının bütün bu olanları tersine çevirecek gücü olmadığını Kırım meselesinde gördük. Dünya da gördü ve bu, şüphesiz birçok ülkeyi ve topluluğu cesaretlendirecektir. Üç ayda Türkiye'ye bu kadar bedel ödeten yapıların, çevrelerin bir yılda, beş yılda ne tür felaketlere yol açabileceğini varın siz tahmin edin. Anadolu insanı bu tehlikeyi gördü. Gördü ve güçlü bir ses veriyor. Bu, Türkiye'nin sesi. Anlasanız da anlamasanız da. Kaynak Yeni Şafak 17.03.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|