![]() |
#51 | |
![]() Alıntı:
Bir İslam hukuku terimi olarak kısas; ferdin hakkı olarak yerine getirilmesi gereken, ayet ve hadislerde miktarı belirlenen ve suçlunun bedenine yönelik bulunan cezayı ifade eder. Kesmek anlamına gelen "Kass" kökünden alınmıştır. Bir suç işleyenin aynı cinsten bir ceza ile cezalandırılması. Öldürme veya yaralamada, suçluya aynı şeyin yapılması. Kasten adam öldürene veya yaralayana İslâm hukukunun uyguladığı cezaya kısas denilir. Kısas cezasını gerektiren suçlar; Kasten adam öldürme ile bazı kasten yaralama ve sakat bırakma eylemlerini kapsamına alır. Kısas cezası Kitap ve Sünnet delillerine dayanır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür hür ile; köle köle ile, kadın kadın ile kısâs olunur. Öldürülenin velisi tarafından, öldüren lehine bir şey affolunursa (diyet için) yapılacak uygulama örfe göre normal olmalı ve en iyi bir şekilde ona ödenmelidir. Bu size Rabbınızdan bir kolaylık ve rahmettir. Artık bu hükümden sonra kim haddi aşarsa ona acı bir azap vardır. Sizin için kısasta hayat vardır, ey tam akıllı insanlar" (el-Bakara, 2/178-179). Her kim haksız olarak öldürülürse onun velisine yetki verdik. O da öldürmede haddi aşmasın. Çünkü ona yeterince yardım olunmuştur" (el-İsra, 17/33). "Biz Tevrat'ta onlara şu hükümleri farz kılmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ile kısas yapılır. Yaralarda da kısas vardır. Fakat kim hakkından vazgeçerse, bu onun günahlarının affına bir sebeptir. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar, zâlimlerin ta kendileridir" (el-Mâide, 5/45). Allah'tan başka ilâh olmadığını ve benim Allah'ın elçisi olduğumu tasdik eden müslüman bir kimsenin kanı, şu üç durum dışında helal değildir: Cana karşı can, zina eden evli kişi ve dini terkedip cemaatten ayrılan kimse" (buhari-müslim) Hz. Peygamber devrinde bir kadın bir cariyenin dişini kırmış, cariye tarafı diyeti kabul etmeyerek, kısasta israr etmişti. Ashâb-ı kiramdan Enes b. en-Nadr, kısasen dişin kırılmasına karşı çıkınca, Rasulüllah (s.a.s); "Ey Enes!. Allah'ın kitabında ceza kısastır" buyurmuştur. Cariye tarafının suçluyu affettiğini bildirmesi üzerine Allah Rasulü onların bu affı sebebiyle kazandıkları manevi dereceyi şöyle ifade buyurmuştur: "Allah'ın öyle kulları vardır ki Allah'a yemin etse, Allah onu yemininde yalancı çıkarmaz" Ebu Şüryeh radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim haksız yere, bile bile öldürülürse velisi şu üç şeyden birini tercihte muhayyerdir: - Ya kısas ister. - Ya affeder. - Yahut diyet alır. Eğer dördüncü bir şey istemeye kalkarsa alinden tutun (mani olun)!" .................... yeterli midir bilmem kardeşim ama ben kısasın ölüm (idam) olarak uygulanışını Efendimiz devrinde hiç okumadım... zaten Efendimiz affetmenin daha doğru olduğunu vurguluyor cariye örneğinde olduğu gibi... Kur'anda ise kafirlerle mücadelede dahi "en güzel şekilde mücadele ediniz" emri var... beni kurayza hadisesi var ama istisnai bir durum idam olarak algılanmamalı o kanaatimce cihadla alakalıdır ve islama göre değil de sad bin muaz ın teklifi üzerine tevratın hükümlerine göre uygulanmıştır... ayrıntılarına bakınız. hakkınızı helal edin... dua ile... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
![]() Helal olsun,, allah sizden razı olsun..sizde ve butun kardeşlerimde haklarını helal etsin..
Ben şer'i hükmün ne olduğunu,kıssasın ne olduğunu biliyorum.. ..diyeceksinizki.. biliyorsunda niye böyle yazıyorsun diyeceksiniz..! 1-bu konunun başlığı şöyle denseydii.. 33000 kişinin katili asılsınmı deselerdi..cevabım hiç şüphesiz evet olurdu.. 2-peygamber efendimiz zamanında bilindiği kadarı ile..eğer yanlış bimiyor isem niye hiç kimse idam edilmemiş..ben bunu sordum ve sizleri düşündürmek istedim.. çünki asrı sadet dediğimiz o adaletlilerin adaletlisi ömerler,osmanlar varken ortada suç unsuru olmazki..! devlet suç unsurunu ortadan kaldırır ve ondan sonra su işleyen olursa...kıssas uygulanırdı insanlar kız olsun erkek olsun erkenden evlendirilirki zine suçunu ortadan otomatikman kaldırmış oluyor.. Zekat fitre,sadaka ve çeşitleri ile sosyal bır devlettende daha öte bi yaşam biçimi sunuyordu islamiyet ve ortada aç kalmıyordu,yetimlerle öksüzlerle peygamberimizin icraatlarını hepiniz bilirsiniz..konuları kısa kesiyorumki sayfayı fazlada işgal etmemek için..yani suç unsuru olacak şeyleri islam dini ortadan zaten kaldırıyor ve suşlu olacak suça teşvik edecek bir durum kalmıyordu..o gunun çocuklarını ve müslümanların nasıl yetiştirildiği ve eğitildiğini bilirsiniz..adam öldürmek en buyuk gunahtır,hırsızlık,zina vs. yani butun bunlara yönelilmemesi için önlemlerini dinimiz ve idare edenlerimiz halifeler alıyordu..! ![]() Hz. ömer zamanında bir çobanın koyunu çalınmış ve çobanda koyun çalan genci yakalamış HZ ömerin huzuruna getirerek ya ömer bunlar benım koyunumu çaldılar ve kestiler yediler..bunların cezasını derhal ver' der..! Hz ömer çocuğa sora evladım sen koyunu çaldınmı..? evet der.. peki ne yaptın..? kestik efendim der..! Hz ömerde bu itiraf üzerine şer'i hukme göre cezasını söyler.. o esnada zatı muhteremin biri derki.. YA ömer adaletli davran der..! Hz ömer çocuğa tekrardan sorar evladım koyunu çaldınmı,kestinmi, yedinmi der..! çocukta aynen cevap verir efendim çaldım kestim ve yedik der.. ve ömer cezasını tekrardan söyler..ve yanındaki zat da YA ömer adaletli davran der bu olay üç defa tekrarlanır ve Hz ömer dayanamayıp yanındaki muhterem zat a sorar yav der bunun adaletimi var çocuk çalmış ve yemiş der..! zat'ı muhterem cevap verir..! YA ömer sor bakalım neden çalmış kesmiş, ve yemiş der niye sormuyorsun deyince..Hz ömerini aklı başına gelir ve çocuğa sorar.. evladım nıye çaldın ve kesdin der..? çocukta cevap verir efendim ben babasızım..babam falan savaşta şehit düştü..! annem evde hasta ve aç,küçük kardeşimde aç bu yüzden mecburdum ve cezamada razıyım deyince..!Hz ömer hatasını anlar ve çocuğu bağışlatır...ve o aileye maaş bağlatır..! çünki ömer devlettir O çocuğun babası islam için vatan için şehit olmuştur..ve devlet fakirini yetimini gözetmek zorundadır..! Hz ömerde o dönemın başbakanı konumundadır ve o çocuğun çaldığı hırsızlığın vebali ömerin omuzlarındaydı ve halkın arasına girerek bu vebali atmak için kendini sorumlu hıssederdi..işin gerçeği özüde budur.. şimdi O çocuk maaşı var ve bır daha hırsızlığa baş vururmu..? vurmaz. eğer yıne O çocuk hırsızlığa baş vurursa cezayı hak etmiş olur..çünki vebalini devlet sırtından kaldırmıştır.. sanırım ne demek istediğimi anlata bilmişimdir. Şimdi günümüze gelirsek..insanı ahlaki yönden eğitemıyoruz...! sosyal bir paylaşım içinde değiliz..ve kimse kimsenin umurunda olmadığı bır zamanda yaşıyoruz..adaletin olmadığı ve şiir okudu diye hapis yatanların olduğu bır toplumda yaşarken,,baş örtülümüze hakaretler edilirken okula alınmazken bizler hangi İDAMDAN bahsediyoruz..! adnan menderesin idamını unuttunuzmu..? bu ulkemızde yıllardır adaletin bıçağının tek taraflı kestiğini bilmiyormusunuz.. ![]() yarın İDAM kanununu yenıden getirsek..ALLAH vermesin kimlerinİDAM idam edileceğini tahmın bile edemezsiniz.. sanmayınki öcalan asılır..İDAM edilir diye yanılgıya düşmeyelim.. 80 kusur yaşındaki başbakanı hapse atmaya kalkan bir zamanda yaşarken..unutmayın ADALETİN keskin tarafı bizleri keser..! idamı istiyoruz diyen kardeşlerimin ne nıyetle istediğini biliyorum ancak..gunumuzde malesef adalet kımden yana belli olmuyor. yuzde elliye yakın oyla ıktıdara gelen bır partiyi kapatmağa kalkanlar ..yarın bizlere neler yapmazlar..! bunları düşünün derim nacizane..akıllı olmamız gerek bana desenızki öcalan asılsınmı deseniz ben derhal derim hatta ipini ben keseyim derim.! ama gözümün önüne öcalanın yerine benim dindarımın geçmeyeceğini bilmiyorum çünki bu ülkede asılanları biliyoruz niye asıldığınıda ..! ![]() O yüzden ben idam gelmesin diyorum..ama şimdilik.. ![]() hakkınızı helal ediniz..sülçi lisan ettim ise af ola |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#53 | |
![]() Alıntı:
konuya gelince çok güzel ifade ettiniz ancak idam cezasını uygulanan ülkelerde arada mutlaka masumların da yanlışlıkla idam edilmelerinin kaynağını bilmeyenlerin, idamın gerçek anlamda bir ceza bile olmadığının farkına varamayanların talebi. araştırmalara göre, sevgi eksikliği ve sosyal adaletsizlik suç oranlarının artmasının en büyük sebepleri. örnek olarak zoraki evlilik meselesi de buna işaret ediyor zaten. türkiye'de ise böyle bir sorunumuz var. yapılan evliliklerin çok azı sevgi evliliği, çoğu aile zorlaması ile yapılıyor. böyle evliliklerde sevgi eksikliği had safhada olduğu için, çocuklar da bundan etkileniyor elbette. dikkat edin, suça karışan insanların büyük kısmının ailesi feodal yapının içinden gelmiştir. yine örneğin güneydoğu'daki acımasız şiddetin en büyük sebeplerinden biri de, zoraki yapılan evlilikler sonucu ortaya çıkan sevgisiz ve mutsuz aile ortamlarında büyümek zorunda bırakılmış çocuklardır. hali ile bu çocuklar büyüdüklerinde sevgi kelebeği olmuyorlar bu çocuklar kandırılmaya daha müsaitler diye düşünüyorum... Konu seva tarafından (12-01-2008 Saat 05:34 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|