![]() |
#1 |
![]() Meğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir ikizi varmış! Yıllardır kendisini takip ederim.. Bir ikizi olduğunu bilmiyordum.. Gerçi kendisi de, bugüne kadar hiç böyle bir şeyden bahsetmedi..
Telefonlarımıza çıksaydı, açıp soracaktım. Ama o, “Vakit” denilince hemen kaçıyor.. Dolayısıyla teyit ettiremedim kendisine.. Ama, eğer doğum tarihlerinde bir maddi hata yoksa, AdilKılıçdaroğlu ile aynı gün doğmuşKemal Bey de! İkizler ama, Kemal Bey’in kartel medyasında gösterilmeye çalışıldığı o “dürüstlük” imajı ile, ikizinin imajı hiç de uyumlu değil! İkizi Adil Bey, Kocaeli’de bir kooperatifte yöneticilik yaparken, yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelmiş! İlgili haberi, ilk sayfamızdan okuyacaksınız zaten.. Benim haberden ayrı olarak belirtmek istediğim, bu örnek olay vesilesi ile Türkiye’nin içinde bulunduğu hantal yapıya dikkat çekmek.. Kılıçdaroğlu’nun ikizi hakkındaki iddialar, aslında Türkiye’nin bir fotoğrafını da veriyor bize.. Ülkede işler nasıl yürüyor, savcılar görevlerini ne kadar ilgisiz ve de isteksiz bir şekilde yürütüyorlar, ilgili Bakanlıklar ne kadar başıboş çalışıyor, çok açık şekilde önümüze konulmuş oluyor! İddia ne? Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikizi, bir kooperatifin yöneticisi konumunda iken, kooperatif hesaplarında usûlsüzlük yapılmış. Kimi harcamayı yapılmadığı halde yapılmış göstermiş. Kimi ödemeyi faturası olmadan yapmış.. Sigortasız işçi çalıştırılmış. Sigorta primleri ödenmemiş.. vs.. Tüm bunlar, ikiz Kılıçdaroğlu’nun, kooperatifin yönetiminden devrilmesi ve yeni kooperatif yöneticilerinin hesapları incelemesi ile gündeme gelmiş. Gündeme gelmiş ama, kooperatifin yeni yönetimi de, işi sadece kooperatifin zararını tazmin ettirme boyutu ile takip etmiş.. “Kooperatifin şu kadar zararı var. Kooperatifin şu kadar parası sizin zimmetinize geçmiş görünüyor. Verin bu parayı, kapatalım dosyayı” denilmiş. Önce direnmiş ikiz Kılıçdaroğlu! Kabul etmemiş talepleri.. Sonrasında da açılmış dava.. Bilirkişiler raporlarını vermişler. İddiaların büyük oranda doğru olduğu ortaya çıkmış.. İkiz Kılıçdaroğlu da, kooperatifteki iki daireyi yeni yönetimle anlaşarak bırakmış ve olay bitirilmiş. Oysa, böyle bir usûlsüzlük olayında, savcılığın devreye girmesi, Sanayi Bakanlığı’nın müfettişlerinin devreye girmesi gerekmez miydi? Ortada açılmış bir alacak davası varken, bu alacağın, kooperatif kayıtlarında usûlsüzlükten kaynaklanmış olduğu açık iken, savcılık niye devreye girmemiş?.. Aynı adliyedeki bir ticaret mahkemesinde görülen davadan, savcının haberi yok.. Veya savcının haberi var da, dava açma zahmetine katlanmıyor.. Üstelik suç, sıradan bir şirketteki usûlsüzlük suçu da değil. Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesine göre, kooperatif yöneticileri, kamu görevlisi sayılıyor. Bir usûlsüzlük yaptıklarında, memurlar nasıl cezalandırılıyorsa, onlar da cezaları artırılarak mahkûm oluyorlar! 62. madde şöyle: “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” Kanunda suç da, ceza da açıkça ortaya konulmuş ama.. Uygulayan yok.. Sadece savcı değil, Sanayi Bakanlığı’nın bürokrasisinin hantallığı da bu vesile ile ortaya çıkıyor! Kooperatifler Kanunu’nun 90. maddesinin başlığı “Teftiş ve Denetleme” şeklinde düzenlenmiş. Madde metni de şöyle: “Ticaret Bakanlığı, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin işlem ve hesaplarını, varlıklarını müfettişlere veya kooperatif kontrolörlerine denetlettirebilir.” Denetletmekle de kalmaz tabiî ki.. Yanlışlıkları, usûlsüzlükleri gördüğünde de, gerekli işlemleri yapacaktır. Bu da, kanunun sonrasındaki maddelerinde açıkça belirlenmiş zaten.. Ama bakıyorsunuz; çok açık usûlsüzlükler tespit edilip, muhatap kişiler de suçlarını kabul edip, iki daireyi kooperatife bırakarak olayı kapatmaya çalıştığı halde, ne savcılık bir soruşturma yürütmüş, ne de Bakanlık bir denetleme yaptırıp, sorumlular hakkında işlem yaptırmış! Türkiye’nin tablosu işte bu.. Önceki hükümetler döneminde de böyleydi.. AKParti’nin iktidarında da kısmen iyileşmeler olmakla birlikte, esasta çok büyük değişiklik olmadığı da ortada!.. Umarım, bu örnek olaylar vesilesi ile, kamu görevlileri vazifelerine daha titizlikle eğilirler.. Aynı adliyede görülen davalardan bîhaber görev yürütmezler.. Bakanlıklar, kanunla kendilerine verilmiş olan görevleri, üstünkörü değil, hakkıyla yerine getirirler.. Adları “Adil” olan Kılıçdaroğlu’lara, meydanı boş bırakmazlar! Ali İhsan Karahasanoğlu - Vakit
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|