06-30-2008, 18:44 | #1 |
<< İL@Hi Aşk
”Aşk nedir? dediler Mansur’a. Sabredip bekleyin dedi. Üç güne varmaz görürsünüz. Önce kollarını ayaklarını kestiler Her uzvu Aşk dedi. Astılar, bedenini o yine Aşk dedi. Yakıp küllerini nehre saçtılar Her bir zerresi Aşk ile Enel-Hak dedi.” Aşk, insan duygusal alanı içinde en karşı konulmaz olanlarından biri. Çağlar boyunca insanın insana, insanın hayvana, doğal dünyaya hatta kendine duyduğu sevgi karşı konulmaz seviyelere gelince bu isimle anılmış. Ümitsiz aşıklar, efsaneler, aşkı için ölenler, öldürenler, bir prensesin aşkı için savaşan toplumlar, işgaller, yazılan şiirler, her yere kazınan baş harfleri, balkon altı serenatlar, gönderilen çiçekler, parfümler, yemekler, dijital aşklar, platonik aşklar, hayali aşklar, tek yanlı ümitsiz aşklar, ömür boyu süren aşklar ve anlattıkça uzayan milyarlarca aşk öyküsü. Aşkın aldı benden beni / Bana seni gerek seni / Ben yanarım dünü günü / Bana seni gerek seni ”Ben bu sûretten ileri adım Yunus değil iken / Ben olidim, ol benidim, bu aşkı sunandayıdım.” Sus Yunus Sus Söyleme Seni de Mansur gibi asarlar. / Yunus Emre Anam aşk, babam aşk, Peygamberim aşk, Allahım aşk, Ben bir aşk çocuğuyum, Bu aleme aşkı ve sevgiyi söylemeye geldim. / Mevlana Var oluşuyla başlayan kimlik arayışı insanı çeşitli uygulamalara itmiş. Her araştırma yeni bir fikir yeni bir duygu getirmiş. Ancak dünyanın çeşitli zamanlarında ve yerlerinde bazı insanlar benzer şeyleri söylemiş, hissetmiş ve yansıtmış. İşte Aşk, burada imdada gelir. Boşluk kadar sonsuz sessizlik kadar yakan kavuran önünde durulmayan bir Aşk her birinin hem dilinden hem eylemlerinden dökülür. Aşk diyerek anlattıkları durumda çevrelerindeki her şeyi sevdikleri tanım ötesi olan hakkında konuşulamayan bilinç durumunun yansıması olarak görürler. Artık onlar ölümsüz bir oluş ve farkındalık içindedirler. Bilinç ve akıl doğacak ve ölecektir onlarsa dünyanın kendi içlerinde cereyan ettiğini söyleyecektir. İlahi Aşk sırlarla dolu bir sırdır. Anlatması sırdır. Anlaması sırdır. Paylaşması sırdır. Aşk öylesine bütünseldir ki ”Onları affet” der ”Ne yaptıklarını bilmiyorlar” Bu sevgi öylesine bütündür ki bir ata vurulduğunda kendi bedeninde hisseder acısını, öylesine nefes aldırmazdır ki semalara koşturur, şiirler dillendirir, en kötüye bağışlama yüreğini açar, en karanlığa ışık götürür. İnsanlar benleriyle sevdikçe bu Aşk bilinmez. Sadece o Aşka dalanların pervaneler gibi o ışığın aşkıyla daldıklarını duyarsınız ateşe yanıp dirildiklerini tekrar yandıklarını tekrar attıklarını görürsünüz o ateşe. Mecnunlar bile utanır onların sevgisi karşısında İlahi Aşk işte öyle bir şeydir ... Mansur LÂ İLÂHE İLLALLAH demeği o kadar çoğaltmıştı ki, zikri kalpten ruha yetişti ve orada ünsiyyet eserleri peyda oldu ve muhabbet-i ilâhiyyeye erişti. Kendi adını, dünyayı, dünyada olan herşeyi, hâsılı Allahu teâlâdan gayri her şeyi unuttu.Zira zikrullah ile aşka düştü. Aşk âlemi, bir nev-i sarhoşluk alemidir..Mansur alemi aşkta beşeri sıfatlarını mahvetti. -Sen kimsin ? dediler -Enel-hak ( Ben Hakkım) dedi..Aylıp kendisine gelince, yani beşeriyyet âlemine dönünce: -Enel hak dedin dediler.. -Bilmem! cevabını verdi.. Gercekten bilmezdi, çünki âdeta sarhoş gibiydi… Rabbim cümlemize ilahi aşklar nasip etsin.. Marifetullah makamına erişip kalplerimize nazar ettiği kullar zümresine ilhak etsin
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|