03-01-2008, 16:09 | #11 |
İL İL İÇ ANADOLU GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLERİ VE TÜM ÖZELLİKLERİ
DİNLERİN VE KÜLTÜRLERİN HARMANLANDIĞI BİR KENTİMİZ... AKSARAY
Kapadokya Bölgesi içinde yer alan Aksaray ili M.Ö. 8.binden itibaren iskan edilmiştir. Aşıklı Höyük, Akeramik Neolitik Döneme ait Anadolu'daki ilk köy yerleşimlerinden birisidir.Tarihi süreç içerisinde Aksaray çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmıştır. M.Ö.3000-2000 yılları arasında Asur Ticaret Kolonileri Devrinde en önemli ticaret merkezlerinden birisi kent merkezi yakınlarındaki Acemhöyük'tür. İlde daha sonra Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri yaşanmıştır. M.S. I. yüzyılda havari Aziz Paul ve müridleri tarafından Anadolu'da yayılmaya başlayan Hıristiyanlık çok tanrılı Roma taraftarlarının büyük tepkisine neden olduğundan, ilk Hıristiyanlar korunmak amacıyla bu yöreye gelmişlerdir. 1142 yılında Selçuklu egemenliğine giren, 1923 yılında il olan Aksaray, 1933 yılında Niğde iline bağlı ilçe, 1989 yılında ise tekrar il olmuştur. 6 ilçesi, 48 belediyesi ve 146 köyü vardır. 2000 Yılı sayımına göre 396.084 nüfusa sahiptir. ADI NEREDEN GELMİŞTİR... Tarihte kurulan her köyün, her şehrin adının ister gerçek olsun, ister rivayet, isterse efsane bir hikayesi vardır. Aksaray'ın da adı hakkında bir çok rivayet, bir çok efsane anlatılır. Aksaray'ın adının ilk olarak I. Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen "Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır.M.Ö. 718 yılında Yeni Asur kralı II.Sargon vergi vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki'ye karşı Tabal seferi başlatmıştır. Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedir.Sefer sonucunda Kiakki'nin egemenliği sona ermiş. Şinukhtu kenti Atunalı Kurti'nin yönetimine bırakılmıştır. Aksaray Merkezinde bulunan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray'ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir Persler bölgeyi iş*gal ettiklerinde "Güzel atlar ülkesi" manasına ge*len "CAPPADOCIA" adını bu bölgeye vermişlerdir. "Garsaura" olarak bilinen Aksaray'a M.Ö. 42'de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi adına atfen "Kolonea-Archelais" adını vermiştir. Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın "Taxara" şeklinde değiştiği izlenir. En eski Selçuknamelerde "Aksera, Aksara" sözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır. Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da "Dar-i Süleha" dır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu kenti, "Piga Helena" olarak nitelemiştir. NASIL GİDİLİR... İlin Karayolu ile Komşu İllere ve Bazı Büyük İl Merkezlerine Uzaklığı Aksaray-Ankara 225 Km. Aksaray-Adana 265 Km. Aksaray- Mersin 258 Km. Aksaray- Konya 148 Km. Aksaray-İstanbul 674 Km. Aksaray-İzmir 693 Km. Aksaray-Niğde 121 Km. Aksaray-Nevşehir 75 Km. NELER ALINIR... -Tel Kırma (Bartın) İşi ile yapılmış şal, kemer, gece çantası, baş örtüsü, yatak ötüsü, -Sim Kırma (Maraş) İşi ile yapılmış hırka, sabahlık, gece elbisesi, dekoratif eşyalar, kemer iğne, yüzük, ayakkabı ve terlik, -Folklorik bez bebekler -Taban, kelle, çift somya, minder, namazlık, yastık, heybe ve eğerlik örtüsü adı verilen çeşitlerde dokunmuş Taşpınar halısı. TARİHİ ESERLER... Hanlar - Kervansaraylar (Aksaray'a 10-50 km içerisinde, rahat ulaşılabilen tarihi şaheserler) AĞZIKARAHAN (HOCA MESUD HANI) (Aksaray-Nevşehir hattında 15 km) ALAYHAN (Aksaray-Nevşehir hattında 35 km) ÖRESİN HAN (Aksaray-Nevşehir hattında 12 km) SULTANHANI (Aksaray-Konya hattında 42 km) Türbeler-Camiler: Kılıçarslan Türbesi,Somuncu Baba Türbesi ,Şeyh Cemalettin-i , Aksaray-i Türbesi ,Taptuk Emre Türbesi ,Yunus Emre Türbesi Yusuf Hakiki Baba Türbesi . Diğer Tarihi Eserler : Antik Nora Viranşehir,Aşıklıhöyük ,Darphane,Eğri Minare , Müze-Zinciriye Medresesi ,Paşahamamı,Ulu Camii ,Yeşilova (Acemhöyük) , Daha Neler : Kalanlar, Nakkaş, Debbağlar Köprüleri ve Başköprü, Ziga Kaplıcaları. Ne Yenir ? Aksaray'da hububatın geniş bir alana yayılmış olması ile bundan mamul yiyecekler, hayvancılığın gelişmiş olması dolayısıyla da et ve süt mamulleri, ayrıca bağ ve bahçelerden elde edilen sebze ve meyvelerle de mutfak için oldukça zengin malzemeler elde edilmektedir. - ŞEPE: Küçük ölçüde açılarak pişirilen yufkadır. - SIKMA: Şepeden biraz büyükçe açılan ve içine tereyağı, taze çökelek veya peynir konarak meydana getirilen dürümdür. - ÇÖREK - MAYALI: Yine hamurun mayalanmasıyla küçük bazılar yapılır. Bu bazılar 1-1.5 cm. kalınlığında açılarak saç üzerinde pişirilir. - ERİŞTE - KUSKUS PİLAV - DOLMA MANT - KATIKLI AŞ: Bir çeşit yaz yemeğidir. Torbada süzülmüş yoğurt, soğuk bulgur pilavı ile karıştırılarak çorba gibi içilir. - PELTE: İnce un ve pekmez belirli bir kıvama kadar kaynatılarak pişirilir. Sonra üzerine tereyağı dökülür. - SOĞANLAMA - TARHANA ÇORBASI - SARIĞI BURMA (KATMER) - HÖŞMERİM: Genellikle köylülerin yaylada oldukları zaman yapılır. Tereyağ eritilir, içerisine un atılarak ateş üzerinde, un tanecikler haline gelinceye kadar bir müddet karıştırılır ve soğumadan yenir. - SAC BÖREĞİ - BAMYA ÇORBASI - YOĞURT ÇORBASI - ARABAŞ - KALBURABASTI - KAYGANA - ÇİĞLEME: un, su, taze kaymak ve tuz. Yapmadan Ayrılma : KAPADOKYA'yı, IHLARA VADİSİ'ni görmeden, fotoğraf çekmeden, şarabını içmeden, her kilometrede değişik görüntü veren Hasandağı'nın fotoğrafını çekmeden kat'iyen dönmeyin |
|