AK Gençliğin Buluşma Noktası
Alt 07-17-2007, 14:31   #1
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart İLÇELERİMİZ
BOLU ilimizin şirin ve güzel ilçeleri

 

sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-17-2007, 14:31   #2
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart GÖYNÜK
COĞRAFİ KONUMU VE SINIRLARI

Göynük yurdumuzun batı Karadeniz bölgesinin 31. ve 41. enlem ve boylamları arasında yer alır.

Yüzölçümü 1437 km2 olup, denizden yüksekliği 720 m. dir.

Bolu İlinin Güney Batısında yer alan Göynük İlçesinin doğusunda Mudurnu ilçesi, batısında Sakarya’nın Taraklı, Kuzeyini Sakarya’nın Akyazı, Güneyini Ankara’nın Nallıhan, Eskişehir’in Sarıcakaya ve Bilecik’in Yenipazar ilçeliri çevirmektedir.

İlçe arazi yapısı, beşeri ve ekonomik özellikler yönünden beş bölgeye ayrılabilir.

1. Falanızkırı,

2. Kaşıkcıderesi,

3. Dağsalısı,

4. Alaniçi,

5. Akarsuyu boyu ve Ova bölgesi.

YÜZEY ŞEKİLLERİ

İlçe toprakları genellikle dağlık, tepelik ve akarsuların derin vadiler açtığı bir araziyi kapsamaktadır.Göynük Alp Orejenesi sonucu teşekkül etmiş Kuzey Anadolu Dağları olarak isimlendirilen kuşak üzerinde yer almaktadır. Dolayısıyla bu hareket sonucu yörede etkin olan dağlar teşekkül etmiştir. ...Göynük'ü çevreleyen dağlar, Kuzey Anadolu dağ sisteminin birer parçasını oluşturan Köroğlu Dağları ile Abant Dağları'nın birer uzantısı durumundadır. Bu dağların uzantıları Göynük'e doğru birkaç kola ayrılırlar ve yükseltileri iyice azalır.

DAĞLAR:Abant Silsilesinin devamını oluşturan Kapıormanı Dağı 1277 m. Yüksekliğinde iken, doğuya doğru gidildiğinde Arıkçayırı tepesi 1617 m’yi bulmaktadır. Köroğlu Dağlarının kapsamındaki Kocaman Dağ 1379 m. İken, Güneydoğuya doğru gidildiğinde Köroğlu kayası 1720 m. Ye ulaşmakta ve ilçemizdeki en yüksek nokta olmaktadır.Göynük, doğuda Buzluk, batıda Boztepe, kuzeyde Zincirlikayalar, güneyde Erenler ismini taşıyan yüksek tepeler arasındaki yamaçlarına yaslanarak kurulan tipik bir Anadolu kasabasıdır. Arazi batıya doğru alçalmaktadır. ...Göynük Çayı ve Sofuali Çayı ilçenin güneybatısında birleşerek ilçeden çıkarlar, dar ve derin vadilerden geçerek Sakarya nehrine karışırlar. Şehrin içinde ve kenarlarında Sela Kayası, Kızılkaya, Bozdağ ve Buzluk dağları vardır.

SELAKAYASI = Kazanın içinde bulunan bu dağ şehri iki kısma ayırır. Bu dağın tepesinde tarihi Hisar Harabelerinin Rumlar zamanından kaldığı söylenmektedir. Buranın cenubunda Kaymakam Hurit Bey tarafından yaptırılan yüksek kule her taraftan görülür.
BOZDAĞ = Kazanın şîmal-i garbına düşer. Göynük çevre yolu üzerindeki Kanlı Kaya mevkiinden kasabamn şîmalindeki Beybahçesi düzlüğüne kadar devam eder. Bu dağın üstü kamilen meşelik ve çalılıktır.

KIZILKAYA = Kazanın garbına düşen kızıl kayalardan mürekkep yüksek ve genç bir dağdır. Şehre bakan tarafında daha ziyade meşeler ve ıhlamur ağaçlan bulunur. Bu dağın karşı yamacında bağ ve bostanlıklar vardır


BUZLUK DAĞI = Kazanın cenub-i şarkına düşer. Göynük-Nallıhan yolunun şimalinde, Göynük-Mudurnu yolunun şarkında yüksek bir dağ olarak kabul edebiliriz.
ŞEHRİN HARİCİNDEKİ DAĞLAR = Şehrin şimalinde yayla ormanları, Kılavuzlar Köyü'nden başlayarak Mudurnu hududundaki Izvay Yaylası'nda nihayet bulur. 40 km. boyunda tepesi köknar, kayın, çam, kestane ağaçları ile kaplıdır
ŞEHRİN ŞARKINDAKİ DAĞLAR = En fazla dağ ve ormanlar bu havalide toplanmıştır. Hasan Kuzu, Ayvacık, Kızılcalan, Nehneler, Gökdere ormanları ile Bey yaylası, Germenoz, Mantarlık, Aktepe, Kazanlar ormanları vardır. Bu dağlarda karaçam ve sarıçam ağaçları bulunur.
ŞEHRİN GARBINDAKİ DAĞLAR = Güdümü ve daha birçok küçük dağlar vardır. Güdümü ormanları Göynük şasesini takip ederek tek silsile üzerinde uzanır.
ŞEHRİN CENUBUNDAKİ DAĞLAR = Bey Yaylası, Tavşan, Köroğlu, Karaorman, Manzarlar, Kuzusayfi, Harmandağı, Karadere, Göktepe, Kömürcüler dağları vardır.
AKARSULAR

GÖYNÜK ÇAYI: Sakarya Havzası içinde yer alır. Esas kaynağını Çubuk Gölü ayağından alır. Yan dereler yardımı ile beslenir. Göynük'ten geçtikten sonra Değirmenözü,İbrahimler ve Hatip Deresi'ni alarak Göynük ve Bolu il sınırlarından çıkar. Doğu-batı istikametinde eğimi takip ederek Sakarya Nehri'ne ince bir vadi ile açılır. Eğimin fazla olduğu yerlerde hızlı akışlıdır. Eğimin fazla olduğu yerlerde hızlı akışlıdır. Eğimin azaldığı yerlerde ise çok geniş olmamakla birlikte menderesler çizerek yoluna devam eder. En fazla akım nisan-mayıs aylarında görülür. Zaman zaman ilkbahar ve yaz aylarında görülen sağanak yağışlar ile coşarak etrafındaki tanm alanlarını önemli ölçüde tahrip eder. 1991 yılının temmuz ayında meydana gelen sel felaketi şehir merkezinde evlerin yıkılmasına,bazı araçların sele kapılıp gitmesine ve hayvan telefine sebep olmuştur.


OVALAR : İlçe sınırları içersinde yer alan en önemli ova, çöküntü sonucu oluşan Himmetoğlu ovasıdır. Göynük İlçesi güneyinde yer alan Himmetoğlu ovasının kuzey-güney yönünde 5 km. genişliği var iken, doğu-batı yönünde 17 km. uzunluğa ulaşmaktadır. Bölücekova’dan başlayıp, Çatak boğazına uzanan bölümde ılık bir iklim hüküm sürer. Himmetoğlu’nun kuzey batısında peneplen (yontuk düz) özelliği taşıyan Narzanlar düzlüğü yer alır. Burada karasal iklimin özellikleri görülür.

PLATOLAR : İlçenin kuzeyinde sıradağların uzanışına paralel yüksek düzlükler ise doğu-batı istikametinde Karabey, Çubuk, Değirmenözü ve kaşıkçı yaylalarıdır.

JEOLOJİK YAPI: İlçe arazisi yapısal jeoloji bakımından Mezozoik ve Neozozik çökellerden oluşmuştur. Mezozoik; Pelojik organizmalı alt ve üst kratese, Neozoik bebentonik organizmalı Paleosen ve eosen ile temsil edilmektedir.

Kuaterner ise; alüvyonlar, yamaç döküntüleri ve travertenlerden oluşmuştur.

Alp orojenezinin etkisi ile yükselen Kuzeybatı Anadolu dağları ile İç Anadolu masifi arasında bulunan İlçe arazisi çeşitli kıvrılma ve kırılmalara uğramış olup, Kuzey Anadolu deprem kuşağının ikinci derece fay hattıyla bağlıdır.

İKLİMİ : Göynük, ne deniz ikliminin bariz etkilerinin görüldüğü Karadeniz iklim tipi, ne de İç Anadolu'nun tam karasal iklim özelliklerinin görüldüğü bir sahadır. Her iki iklim tipi arasında geçiş özelliği gösterir... Göynük, genel bir açıklama ile yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı karasal iklim özellikleri göstermektedir. Fakat sonbaharda başlayan yağışlı devrenin mayıs ortalarına kadar uzaması karasal iklim tipinden ayrılmasına sebep olmaktadır. Sıcaklıkların yıllık gidişi mevsimlerin genel karakterine uygun bir seyir göstermektedir. Aralık, ocak, şubat aylan en soğuk aylar, haziran, temmuz, ağustos ayları ise en sıcak aylar olarak görülür.

Yağışlar ilk ve sonbahar aylarında görülür. Ortalama yıllık yağış miktarı m" de 614 kg'dır. Göynük'te yıllık ortalama sıcaklık 10,8 °C, en yüksek sıcaklık 36,5 °C, en düşük sıcaklık ise -17,6 °C olup, ortalama kar yağdığı gün sayısı 16'dır.

Hemen her yönde esen rüzgarlar aynı hızdadır. En çok esen hakim rüzgar yönü ise kuzeydoğu rüzgarı yani "poyraz"dır.

Madenler

Göynük, Orojenesi sonucunda oluşan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunmasından dolayı madenler bakımından oldukça zengindir. M.T.A. Enstitüsü tarafından hazırlanan "Türkiye Yer Altı Kaynaklan Envanteri"ne göre ilçe genel sınırları içinde şu madenlere rastlanmıştır.
Hasanlar Köyü'nde asfaltit, Bölücekova, Çubukdere, Güney, Kabalar, Hasalar, Kayabaşı, Kuyupmar, Kürnüç, Yukarı Milyas köylerinde bitümli şist, Merkez ilçede çimento hammaddesi, Çaylak köyünde demir, Göynük merkez, Bölücekova, Himmetoğlu, Kuyupmar, Şeyhler'de maden kömürü, Çatacık ve Ilıca köylerinde maden suyu, Germenas köyü yakınlarında 4 adet petrol yatağı belirtilmiştir. Ayrıca, bol miktarda mermer yatakları vardır.

Günümüzde sadece mermer ve linyit yatakları işletilmektedir.İlçedeki en önemli yer altı zenginliği Linyit Kömürü'dür. Türkiye Kömür İşletmelerince işletilen Himmetoğlu ocaklarındaki linyit kömürünün rezervi 39 milyon ton olup, kalorisi ortalama 4500'dür

Bitki Örtüsü: İlçe arazisinin 2/3'si dağlık ve ormanlık saha, geri kalan 1/3'i genellikle tarım sahası ve akarsu boylandır. İlçede asli ağaç türü Karaçam'dır. Bundan sonra Sarıçam ve Palamut Meşesi gelir. Diğer ağaç türleri ise Pırnal Meşesi, Kayın,Ihlamur, Şimşir, Karaağaç ve Ardıç'tır.

İlçe merkezinde evlerin bahçeler içinde yer almaları ve bu bahçelerdeki meyve ağaçları ilçeye yeşil bir görünüm vermektedir. Ayrıca akarsu boylamadaki kavak ağaçlan önemli bir yer tutmaktadır.

Orman varlığı, Göynük Orman İşletmesi'nin yoğun çalışmaları ile hem korunmakta hem de müsait sahalara yeniden fidan dikilerek geliştirilmeye çalışılmaktadır.

Bölge topraklarının ana materyali killi, kumlu, kalkerli ve marnlı kayaların ufalanmalarıyla oluşmuştur. Toprak tipleri: Kahverengi orman toprakları, kolüviyal topraklar ve alüvyon topraklarıdır.

İlçe Ekonomisi

Başlıca, Tarım, Hayvancılık, Sebze ve Meyvecilikten Oluşmaktadır.

Ayrıca Göynük ilçemizde, Kümes Hayvancılığı, Kültür Balıkçılığı, Yumurta Tavukçuluğu, Madencilik, Ağaç Oymacılığı yapılmakta ve bölge halkına istihdam sağlanmaktadır.

sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:32   #3
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart GEREDE
Genel Bilgiler
Yeri

Batı Karadeniz bölgesinde Bolu'nun doğusunda 1255 km2 yüzölçümü ile yer alır.Güney doğuda Kızılcahamam ve Çamlıdere ile, kuzey doğuda Çerkeş ve Eskipazar, Güney batıda Dörtdivan, Kuzeyde Mengen, batıda Yeniçağa ilçeleriyle çevrilmiştir.

Yeryüzü Şekilleri

İç anadolu Bölgesi'nin Batı Karadeniz'e geçit verdiği bir konumda ortalama 1300 metre yükseklikte dalgalı bir arazi şeklinde etrafı ormanlarla kaplı dağlarla çevrili sert iklimli bol yağışlı bir ova şeklindedir. Kuzeydeki dağlık alanın 1600-1800 metre yüksekliklerinde düz şeritler halinde Gerede yaylaları yer almaktadır.

Yurdumuzun arazi yapısı iyice oturmayan deprem kuşağı içinde bulunan Gerede ile ilgili deprem bilgisi İlk çağda tarihi Bitinya şehrini yok eden büyük deprem ve 1944 yılında olan Gerede depremi olarak bilinmektedir.

Akarsuları
Gerede havzasında Ulusu, Markuşa, Yenecik çayı, Kösreli deresi önemli akarsulardır. Ulusu, güneybatıdaki Köroğlu dağlarından inip yan kollarla ve şehrin içinden geçen Dayıoğlu deresiyle birleşerek Gerede'de Gerede Çayı adını alır. Bolu sınırları dışında Karabük'te Filyos Nehri'ne birleşir.

Gölleri

Bolu çıkışında Gerede Gölü, Karabük çıkışında on beşinci kilometrede Kuru Göl ve Keçi Gölü yer alır.

İklim

Batı Karadeniz iklim kuşağı içersinde kışlar soğuk ve bol yağışlı, yazlar serindir. Havası, suyu temiz çevre kirliliğinin olmadığı bol güneşli bir atmosferi vardır.

Bitki Örtüsü

Kuzey ve güneydeki dağlar çam, köknar kayın, meşe, kavak gibi orman ağaçlarıyla kaplıdır. Doğu-batı şeridinde ise yer yer bodur ağaçlar mera ve otlaklar görülür. Şehir içinde bol miktarda bulunan meyve bahçeleri imarlaşma nedeniyle günümüzde kaybolmakta birlikte şehir ve çevresinde genelde yeşil bir bitki örtüsü hakimdir.



Ulaşım


Önemli karayollarının üzerinde bulunması nedeniyle Gerede'ye ulaşım son derece kolaydır. İlçemiz, D100 uluslararası karayolundan çift şerit olarak Ankara'ya 137 km., Bolu'ya 52 km, İstanbul'a 300 km, Zonguldak'a 140 km, Karabük'e 90 km mesafede bir kavşak konumundadır. Otoyol şehrin güneyindedir. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Bolu'ya düzenli otobüs seferleri vardır.



sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:40   #4
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart SEBEN
Genel Bilgiler

Zirai verim gücü, akarsularının bolluğu nedeniyle küçümsenmeyecek derecede olan bölgenin Hititler devrinde yerleşme alanı olarak seçildiği gerçeksede, elimizde bu devre ait doküman bulunmamak tadır. Boğazları geçerek Anadolu'ya yerleşen Frikler bu bölgenin ilk sakinleri olduğu sanılmaktadır. Solaklar, Muslar, Çeltikdere, Yuva, Karca , Köyleri çevresinde görülen ve halk arasında gavur evleri olarak bilinen kaya evler; kayalar arasına özenle oyulmuş birer Firik evidirler. Bölge Firiklerlerden yıllar sonra, M.Ö.64 yılında Romalıların daha sonralarıda Bizanslıların eline geçmiştir. Bölgede gerçek uygarlık bundan sonra başlamış olup, bu devir kalıntılarına sıkça rastlanmaktadır. Pavli (Bavlum) kaplıcalarında yapılan inşaat hafriyatında Roma’lılar zamanından kalma yapı ve banyo havuzları ortaya çıkmıştır. Çeltikdere Köyü civarında bulunan kilise kalıntısı Bizans üslubu olduğuna göre bölgenin önemli bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmaktadır.

CUMHURİYET DÖNEMİ:
Cumhuriyet döneminde Bolu iline (Mudurnuya) bağlı Çarşamba nahiyesi olarak yönetilen Seben'in çarşı içindeki caminin olduğu yerde 20 odalı ve iki katlı medrese ile bir su değirmeni vardı. Nahiye Müdürü Keskinli Mahallesinde kalmakta daha sonra . 1914 yılında hükümet ve karakol keskinliden kalkıp medrese binasına yerleşti. 1923 yılında ilçede ilk defa fırın ve kahve açılmıştır. Çarşamba günleri alış-veriş yapmak için dere kenarına portatif dükkanlar kurulmuş, çevre köylerden gelen köylüler buralardan ihtiyaçlarını takas şeklinde karşılamışlar. Zamanla alışveriş yapılan bu yerleşim yerine önce satıcılar daha sonra halk yerleşmeye başlamış. Şehirleşmeye uygun ve merkezi bir yer olduğundan zamanla bu yöre gelişmiştir.1924 yılında yatılı bölge ilkokulu (şimdiki ilköğretim okulu bahçesinde) açılmış yeni yeni binalar yapılmaya başlanmıştır. Her köye ilçe merkezine bir ev yaptırılmış, böylece memur lojmanı sorunu çözülmüş, ilçenin büyümesi sağlanmıştır.Bu yıl ayrıca Kızık, Tepe ve Kozyaka mektepleri açılmıştır.

İLÇE OLUŞU:
1946 yılında 4869 sayılı kanun gereğince bu yerleşim merkezi ilçe oldu ve Seben adını aldı. Hemen Karakol binası, hükümet binası haline getirilerek ilçe teşkilatı kurul muştur. Seben ilçe oluşunda ilçe merkezinde 500 civarında bir nüfusa sahipti. Daha sonra gelişimi hızla artmıştır. Seben'in ilçe olması ile Kıbrıscık nahiye olarak Seben'e bağlanmış ve daha sonra 1.4.1958 yılında 7033 sayılı kanunla ilçe olarak Seben'den ayrılmıştır. Bu gün ilçeye bağlı 29 Köyü vardır. Nahiyesi yoktur. Karca Köyü Seben den ayrılarak Bolu ya bağlanmıştır. İlçede halen 4.000 civarında kişi yaşamını sürdürmektedir.

İLÇENİN İSMİNİN ÖYKÜSÜ:
1911 yılında Çarşamba günleri Pazar kurulması nedeniyle Çarşamba adıyla Nahiye olan Seben, İlçe ismini Kuzeyinde bulunan Seben dağından dolayı almıştır (Seben yüce dağ, ulu dağ anlamına gelmektedir. Başka bir görüş ise orman da yetişen Semen çiçeğinden dolayı bu adı aldığı rivayet edilmektedir.)


Coğrafi Yapısı

Seben 40'-50' Kuzey paraleli ile 31'-50' Doğu meridyeninin kesiştiği nokta çevresinde yer almaktadır. Batı Karadeniz bölgesine girmekle beraber İç Anadolu Bölgesiyle sınır teşkil eder. Bolu il merkezinin 54 km güneyindedir. doğusunda Kıbrıscık, batısında Mudurnu, kuzeyinde Bolu, güneyin de ise Nallıhan ilçeleri bulunmaktadır. Yüzölçümü 662 km2 dir. Seben Köroğlu dağlarının güney ucunda Aladağ çayı vadisinde kurulmuştur. Vadinin denizden yüksekliği 625 m. dir. En önemli akarsuyu Aladağ çayıdır. Seben İlçesi 2 mahalle 29 köy ile yönetilmektedir. Belediye 1946 yılında kurulmuştur. İlçede polis teşkilatı ve Askerlik Şubesinin haricinde tüm resmi daireler mevcuttur. Çarşı ve Keskinli adı ile iki mahallesi bulunmaktadır.


Nüfus Bilgileri

Nüfus sayımları : 1990 2000
İlçe Merkezi Nüfusu : 4165 4334
29 Köy Nüfusu : 6718 4537
Genel Toplam : 10883 8871

İlçe Merkezi Toplamı : 4334 kişidir. Köyler Toplamı : 4537 kişidir.

SEBEN İLÇE TOPLAMI : 8871 kişidir

sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:45   #5
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart KIBRISCIK
Genel Bilgiler

Karadeniz Bölgesinin Batı bölümünde yer alan, Bolu İlinin bir ilçesi olan Kıbrıscık, coğrafi yapı olarak bu bölgenin özelliklerini gösterir. Diğer ilçelerden farklı olarak, arazisi ormanlık, çalılık ve taşlıktır. Kuzeyde Köroğlu Dağları, Güneyde Beypazarı Burgaz Dağı, Batısı Seben ve Güneybatısı Nallıhan ilçeleri ile çevrilidir. Köroğlu Dağlarının eteklerinde çanak biçiminde bir alanda kurulmuş olan ve üç tarafı ormanlarla çevrilmiş olan Kıbrıscık’ın zemini taşlık ve kayalıktır. İklimi; yazları serin ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır. Tipik karasal iklimi özellikleri görülür.

İlçe,Bolu ilinin güneyinde yer alan 1090 m rakımlı,topraklarının yüzölçümü 641 KM2 olup,en büyük akarsuyu ilçeyi Doğu-batı istikametine ikiye bölen Ulu Deredir. Bu dere geçtiği köylere göre çeşitli isimler almaktadır. (Örneğin; Cuma Deresi, Şaduman deresi gibi)bir çok yan kolu olan bu dere Sakarya Nehrine ulaşarak Karadeniz’e dökülür.

Arazinin özelliği bakımından ve son yıllardaki orman azalması ile birlikte erozyonun arttığı gözlenmektedir. Geçmiş yıllarda Ulu Dere kenarında çeltik ekimleri yapıldığından, Erozyon nedeni ile son yıllarda çeltik ekimi %70 kayba uğramıştır.

İlçenin Güneydoğu kesimi toprak kültürü bakımından tarımı elverişli olup, diğer yerlerdeki arazilerde hayvancılık yapılmaktadır. Kıbrıscık Beypazarı yolu üzerinde Karagöl adını alan ve piknik yeri olarak kullanılan Milli Parklara ait tek tabii göl mevcuttur.


İlçemize Ulaşım:


İlçemizin Bolu'ya uzaklığı 66 km., Beypazarı'na uzaklığı 54 km.,Seben'e uzaklığı ise 50 km.dir.Kıbrıscık'tan her sabah Bolu ve Beypazarı'na araba gitmektedir. Bu otobüsler perşembe hariç hergün 13.00 ve 15.00 da ilçeye geri dönmektedirler. Perşembe günleri İlçeye saat 11.00 de dönmektedirler.Sadece Perşembe günleri Beypazarına araba gitmemektedir. Bunun yerine her Çarşamba günü bir araba Polatlı'ya gitmekte ve Perşembe günü ilçeye geri dönmektedir. Kıbrıscık-Bolu yolu ve Kıbrıscık-Beypazarı yolu tamamen asfalttır.
Köylerimizin yolları, Alan gurubu köyleri hariç diğer gurup köylerinin yolları asfaltlıdır. Alan gurubu köy yollarımız ise stabilizedir.

İlçemizden günlük olarak otobüsler kalkmakta ve günübirlik geri dönmektedir. İlçe yolu tamamen asfalt, köy yollarının da 2003 yılı itibariyle yolları stabilizedir.

Kıbrıscık İlçesi, konum itibariyle Karadeniz Bölgesinde yer almasına karşılık, İç Anadolu Bölgesinin karasal iklimini taşır. Yaz ve sonbahar mevsiminde sık yağmur alır. Diğer mevsimler kurak geçer. Kışlar soğuk ve kuru, buna karşılık mevsimine göre karlı ve soğuktur.

Tablodanda anlaşılacağı üzere ilçemizin merkez nüfusu son sayımda artmış gibi gözükse bile, nüfus azalması sürmektedir. Bunun birinci nedeni ekonomik sebeplerdir. İş sahasının bulunmayışı gençleri büyük şehirlere göçe zorlamaktadır.Göçler genellikle Bolu İline, Ankara İli Polatlı ilçesine, Beypazarı ilçesine, İzmir İli Kemalpaşa ilçesine, İstanbul İli Pendik ilçesine yapılmakta olup, nüfusun 1/3 ünü teşkil etmektedir.
1995 li yıllarda Tavukçuluk sektörünün canlanması ile birlikte 2000 yılındaki ekonomik krize kadar nüfustaki azalma bir nebze olsun durmuş durumda idi. Ama kriz zamanı tavukçuluk sektörü çok büyük bir darbe aldı, ilçenin ekonomik canlılığını sağlayan ana işkolu bitmiş oldu.


Nüfus Bilgileri


BOLU İLİ KIBRISCIK İLÇESİ 22 EKİM 2000 YILI GENEL NÜFUS SAYIMI KESİN SONUÇLARI

MERKEZ NÜFUSU : 2549
KÖYLER NÜFUSU : 2985
TOPLAM NÜFUS : 5534

Kıbrıscık Haritası

sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:52   #6
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart MENGEN
Mengen isminin kökeni hakkında kesin bir görüş bulunmamakla birlikte, mengeç (yün eğirmekte kullanılan mekik), mengel (Ayak bileğine takılan süs bileziği, halhal), mengü (ölümsüz ebedi, su, ab-ı hayat), kelimelerinden türediği varsayımları ifade edilmektedir. Ayrıca Türklerin ilk yazılı belgesi olan Göktürk abidelerinde bengü kelimesi geçmektedir. Oğuz Türkleri bu kelimeyi Bengü ve Mengü - Menge olarak Anadolu’ya taşırlar. Sonuna eklenen “n” sesi Moğol dilinde çokluk eki olup “sonsuzlar, ebedi” anlamındadır. Yine aynı görüşe paralel olarak Kutadgu Bilig’te geçen Mang ve Meng kelimeleri adım atmak anlamı taşır. İlhanlı Devri kaynaklarına göre Mengen/Mangan, Men/Man kökünden türetildiği, bir diğer görüşe göre de ismin İsfendiyaroğulları, Candaroğulları ya da Osmanlıdan geldiği sanılmaktadır. Çevre ilçelerden Çaycuma tarihi zikredilirken Çaycuma'nın ilk yerlileri olduklarını öne süren Rumbeyoğulları'nın ifadesine göre Çaycuma Rum diyarı iken bu bölgeyi ıslah için gelen ataları Gazi Mehmet Paşa Rumları silmiştir. Üç oğlunu Çaycuma, Beycuma ve Mengene Beyi olarak yerleştirmiştir. “Mengene” ise, kelime olarak sıkma, sıkıştırma anlamı taşımaktadır.

Mengen İlçesi ve çevresinin Bolu, Pazarköy, Eskipazar(Viranşehir), Gökçesu, Devrek, Gerede eski bir yerleşim sahası olduğu yargısı, buralarda yapılan kazılar ve tesadüfen rastlanan arkeolojik kalıntılar tarafından belirlenmiştir. Mengen ve çevresinde, yörenin yazılı ve yazısız kültür dönemini aydınlatacak çok sayıda tarihi kalıntı olmasına rağmen, bilimsel anlamda herhangi bir arkeolojik kazıya konu olmamıştır. Bu konudaki açıklamalar da bir bilgi boşluğu yaratmaktadır. Anadolu’da ilk siyasi birliği sağlayan Hitit medeniyetinden sonra bölge çeşitli kavim ve devletlere ev sahipliği yapmıştır. Mengen, asırlar boyu çeşitli kavimlerin yaşadığı bir yer olmuştur. Bugün ilçe statüsünde olan coğrafya Türk’ler tarafından kurulmuştur.

Çoğrafi Yapısı





Mengen ilçesi, Karadeniz Bölgesi'nin batı bölümünde, Karadeniz' e 65 km. kuş uçuşu mesafededir. İlçe, Mengen ( Kocaçay ) Çayı'nın aktığı genişçe bir vadiyi andıran küçük bir ovada yer alır. Deniz seviyesinden yüksekliği 630m olup, yüzölçümü, 883 km2 dir.

İlçemiz; kuzeyinde Zonguldak ilinin Devrek İlçesi, batıda Bolu ili, güneyde Yeniçağa, güneydoğuda Gerede, doğuda Karabük ilinin Eskipazar ilçesi ve kuzeydoğuda Karabük ilinin Yenice ilçesi ile komşudur. İlçenin en yüksek noktası Çal Tepesi olup yüksekliği 1893 m'dir.

Mengen havzasının etrafını çeviren dağlardan kaynaklarını alan, kuzey ve güneyden küçük derelerin katılarak büyüttüğü Mengen Çayı ( Kocaçay ), kuzeydoğudan güneybatı istikametine akarak, Gökçesu Beldesi'nde Bolu Çayı ile birleşir ve Karakaya Çayı'nı oluşturur. Bu çay, Karabük'ten gelen Soğanlı Çayı ile birleşip Filyos Çayı'nı oluşturur.

İlçemiz sınırları içerisinde irili ufaklı çok sayıda göl ve göletler bulunmakta olup, Şirinyazı ( Bürnük ) Göleti'nde aynalı sazan ve gökkuşağı alabalık türü yaşamaktadır. Genel yasaklar dışında, amatörce, olta ile balık avcılığı da yapılmaktadır.

Genellikle orman içi açıklıkları olan yaylalarımız, buralara yakın olan köylerimizin halkı tarafından yaylacılık faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Uzun süre yeşil kalabilen yaylalarımız, köylülerimizin küçük ve büyükbaş hayvanlarını götürerek, yaz boyunca kalabilecekleri ve hayvanlarını besleyebilecekleri alanlardır. En güzel yaylalarından biri de Akçakoca Yaylası'dır. Bulutların ve ağaçların aralanıp dünyanın çatısının görünmesine izin verdiği bu güzel yayla, sarıçam ve köknar ağaçları ile çevrilidir.

Kuzey Anadolu Fay Hattı adı verilen, İzmit Körfezi'nden başlayarak Van Gölü'nün kuzeyine kadar ulaşan ve ülkemizde meydana gelen birçok depremin görüldüğü hat üzerinde bulunan Mengen, ikinci derecede tehlikeli deprem bölgesi üzerindedir.

EKONOMİK DURUMU

Mengen’de iş sahasının kısıtlı olması ve aşçılığın atalardan bu yana sürmesi nedeniyle halkın büyük bir kısmı, büyük şehirlerde ve yurt dışında aşçı olarak çalışmaktadır.İlçede tarım ve hayvancılık yapılmakta olup, yıllık 700.000 kapasiteli Broiler piliç yetiştiriciliği, ilçeye belli bir ekonomik fayda sağlamaktadır. Ekonomik yönden, ormanın çok önemli bir yeri vardır. Yakacak ve üretim olarak orman ürünleri büyük bir önem taşır. İlçemizde kurulmuş olan GENTAŞ Werzalit Fabrikası, ilçeye önemli bir ölçüde ekonomik getiri sağlamaktadır. İlçe ekonomisine katkı sağlayan bir başka unsur, yeraltı zenginlikleridir. MTA verilerine göre ilçenin batısında bulunan havzada 50 milyon ton kömür olup, yılda 200-250 bin ton kömür çıkarılmaktadır.

SANAYİ

İlçemizde sanayi genellikle orman ürünlerine dayanmaktadır. Bu orman emvalleri, ilçe merkezinde ve köylerde bulunan hızar ve mobilya atölyelerinde en iyi şekilde değerlendirilmektedir. Ayrıca, ilçemizde faaliyet gösteren GENTAŞ Werzalit Fabrikası’nda da orman emvalleri en iyi şekilde değerlendirilerek ilçe ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlar.

KÖMÜR İŞLETMELERİ

Mengen Linyit Havzası, ülkemizin yaş itibariyle en yaşlı linyit kömürü havzaları arasındadır. Bolu ili Mengen ilçesinin 25 km batısından başlayan bu kömürlü saha, 1-2,5 km genişliğinde; 50-60 km uzunluğundadır.

Mengen Havzası’nda MTA tarafından yapılan sondajlarla, toplam 50.000.000 ton kömür rezervi tesbit edilmiştir. Havzadan, 40 yıldır kömür çıkarılmaktadır. Bugünkü teknoloji ile üretim devam edecek olursa, havzada 2-3 yüzyıl daha kömür üretimi yapılabilir.


sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:54   #7
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart mudurnu
Mudurnu Hakkında Genel Bilgiler

Mudurnu'nun tarih devirlerini genel hatlarıyla şu dönüm başlıkları altında ele almak mümkündür.

1- İslamiyet Öncesi Dönem

2- Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Dönemi

3- Osmanlı Dönemi

a) Kuruluş Dönemi

b) Yükselme Dönemi

c) Duraklama ve Gerileme Dönemi

4- Kurtuluş Savaşı Dönemi


Coğrafi Yapı

Mudurnu ilçesi Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu iline bağlıdır.

İlçe merkezi Bolu'dan 50 km güneybatısında Hisar ve Kulaklı Tepelerinin arasında kalan vadi içerisinde kurulmuştur. İlçe hudutları 40 ° 19 dakika - 40° 39 dakika kuzey paralelleri ile 30° 50 dakika -31° 30 dakika doğu meridyenleri arasında kalır.

Kuzeyinde Düzce ili, kuzeybatısında Hendek ilçesi Kuzeydoğusunda Bolu ili doğusunda Seben ilçesi, güneyinde Nallıhan ilçesi batısında Göynük ve Akyazı ilçeleri bulunmaktadır.

İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 840 m’ dır. Yüzölçümü 1349 km. dir.

Mudurnu'nun kuzey ve kuzey batısında mezozoik tortul kayaçlar görülür.

İlçenin jeolojik yapışım esas alarak filiş formasyonu teşkil eder.Kıvrıntılı, kırık ve çöküntülü özelliğe sahip filiş aralarında yer yer kireç taşı tabakaları da bulunan killi,çimentolu,çoğunlukla pek kalın olmayan tabakalar halinde çeşitli kumtaşı ve konglomera tabaka değişimlerinden oluşur.Bu tabakalar genellikle killi toprak verdiklerinden heyelanlara çok rastlanır.

Arazi henüz iyice yerleşmemiş olduğundan eskiden beri bir çok deprem olmuştur. İkinci derecede tehlikeli deprem bölgesi üzerindedir.

Mudurnu Tanıtım / Gezi ve Mesire Yerleri / Ulaşım

Karadeniz'in en güzel yerlerinden biri olan Mudurnu, tarih kokan daracık sokakları ve tarihi evleri, yemyeşil bitki dokusu, kaplıcaları,ve kalesiyle, gerçekten görülmeye değer yerlerden biri.

Bölgeye gitmek için İstanbul 'dan yola çıkanlar, E-5 karayolu ya da TEM otobanını kullanarak, Bolu Dağı'na kadar rahat bir yolculuk yapabilirler. Çift şeritli otobanda araç sürmek de keyifli... Bir zamanlar azap yolu olan Bolu Dağı geçişi ise, şimdilerde keyif yolu oldu. Çift şerit gidiş geliş yol,sürücüleri yormuyor. Bolu Dağı'nı iner inmez Gökdemirler tesislerinin bulunduğu ve tekrar otoban başlangıcının olduğu Abant kavşağından Abant istikametine gidersiniz.


Abant yoldan 15 km dir. Abant girişi ücretlidir.Mudurnu'ya direkt geçiş yapacağınızı belirtirseniz ücret ödemesiniz.Abant
Mudurnu arası ise 17 km dir.Mudurnuya girişte sizi Mudurnu A.Ş önündeki Mudurnu sembolü Dev bir Tavuk heykeli karşılar.Sonra da ilçe merkezine ulaşırsınız.Girişte Mudurnu mimarisine uygun yapılmış Yarışkaşı hotelini göreceksiniz.

Mudurnu'ya İstanbul'dan gelenler için Adapazarı(SAKARYA) otobanında Akyazı sapağından Akyazı,Dokurcun ve Taşkesti' yi geçerek Mudurnu'ya ulaşabilirsiniz. Dokurcun ile Taşkesti arasındaki yoldaki kesgin virajlara dikkat edin. Bu yol bozuk olduğundan diğer yolu tercih edebilirsiniz.Fakat bu yolu güvenli geçmeniz için hızdan kaçınınız. Bu yolun size getirisi ise yol güzergahında bulunan ormanlık geçiş ve yeşille çevreli güzel manzaralar görmenizdir.Bu yolu kullanmanızın bir sebebi ise Karamurat gölünü görmeniz olacaktır.

Kendi aracınız yoksa, İstanbul ve diğer büyük şehirlerden, Özbolu ,Üstün Erçelik şirketleri başta olmak üzere, Bolu'ya giden otobüsleri kullanabilirsiniz. Bolu'ya geldiğinizde Terminalden , Mudurnu'ya sabah saat 7 de olmak üzere her yarım saatte bir otobüs seferleriyle Mudurnu'ya ulaşabilirsiniz. Mudurnu Otobüs İşletmesi. Tel.0374 215 68 59 Bolu Yazıhane



sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:55   #8
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart DÖRT DİVAN
Dörtdivan Hakkında Genel Bilgiler

Dörtdivan ilçe merkezinin yerleşim alanı 6.278 dönüm, köyleriyle birlikte yüzölçümü 79.268 dönümdür. İlçenin rakımı 1340 metredir. 30 köyün bağlı olduğu Dörtdivan’da 3.335 kişi ilçe merkezinde, 6.193 kişi köylerde olmak üzere toplam 9.528 kişi yaşamaktadır.


İlçe halkı geçimini buğday ve patates tarımıyla ayrıca hayvancılıkla sağlar. Arazinin nüfusa oranla az olması sebebiyle gençler, çevre ormanlarda işçilik yaparak ve metropol kentlerde bulduğu işte çalışmaktadır. Başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın değişik bölgelerinde çok sayıda Dörtdivanlı bulunmaktadır.
Dörtdivanda sosyo-ekonomik anlamda toprağa, kültür değerleriyle saygınlık kazandırılmış olup Dörtdivan’lı çok zorda kalmadıkça toprağını satmaz. Yaz mevsiminde ve en sıcak aylarda insan ve hayvanların yaylaya gitmeleri, orada belirli bir süre kalmalarını ve ekonomik faaliyette bulunmalarını kapsayan yaylacılık olayında hayvancılık yaparak kazanç sağlamak yanında yöre insanı için yaylaya çıkmak bir tutku, bir özlem, bir eğlence aracıdır. Doğu Köroğlu Dağları üzerinde bulunan Düğer,Çalköy, Çetikören, Karaçayır, Kapaklı, Kirazlı yaylaları en önemlileridir.
Dörtdivan’da pazar Cuma günleri kurulur. Cuma günleri alışılmışın dışında bir nüfus yoğunluğuna ulaşan ilçede, kırsal bölgelerden gelenler kamudaki işlerini de bugün hallederler.

İlçede eylül ayı içinde iki kez panayır kurulur. Pazardan daha büyük çapta olan, daha çok ve çeşitli yiyecek, giyecek eşyalarının satıldığı bu panayır çocukların daha çok ilgisini çeker.
Geleneksel Dörtdivan evleri genellikle yerden 50-100 cm yükseklikte yapılmakta, bu evlere tahta döşemeli ve ayakkabıların çıkartıldığı bir mekanla girilmektedir. Alt katta geniş bir hanay (salon), hanaya açılan iki oda, kiler ve tuvalet bulunur. Hanaydan merdivenlerle çıkılan üst katlarda küçük bir hanay, iki oda ve tuvalet yer almaktadır. Yakın zamanda ahşaptan, betonarmeye geçilmesi, içten merdivenli evlerin dıştan merdivenli daire tipi evlere dönüşmesi, hem şehirle olan kültür temasının ev şekillerine yansıması, hem de çekirdek aileye yönelmenin sonucudur.


Dörtdivan doğal güzellikleri, yaylaları, pazar ve panayırı, Köroğlu Yayla Şenlikleri olduğu kadar, misafirperver, sıcakkanlı ve güler yüzlü insanlarıyla da belleklerde yer edecek bir ilçemizdir.

Dördivan'a Ulaşım

Kara ulaşımının çok kolay olduğu bir ilçedir. Dörtdivan Ankara'ya 156 km. Bolu'ya 42 km, Gerede'ye 16 km. Yeniçağa'ya ise 7 km.'dir. Otoban yakınından geçmesine rağmen otobana giriş ve çıkışı yoktur. Bu yönde çalışmalar devam etmektedir. Her gün Ankara'ya 2, İstanbul'a 1 otobüs yolcu taşımaktadır. Bolu'ya ve Gerede'ye her saat başı dolmuş seferleri yapılmaktadır.

DÖRTDİVAN OTOBÜS HAREKET SAATLERİ

--------------------------------------------------------------------------------

İstanbul'dan Dörtdivan'a Hareket Saatleri
Esenler : 08:30 - 10:30 - 12:30 - 13:30 - 15:30 - 17:30
Harem : 09:30 - 11:30 - 13:30 - 16:30 - 18:30

Esenler Telefon : +90 212 658 20 98
Harem Telefon : +90 216 492 83 14 - 15

Dörtdivan'dan İstanbul'a Hareket Saatleri
09:30 - 13:30

Dörtdivan ÖzBolu Telefon : +90 331 42 51

--------------------------------------------------------------------------------

Ankara'dan Dörtdivan'a Hareket Saatleri
09:10 - 14:30

Dörtdivan'dan Ankara'ya Hareket Saatleri
09:30 - 14:00

Önder Telefon : +90 312 341 30 31
Etlik Telefon : +90 312 353 50 02
Dörtdivan ÖzBolu Telefon : +90 331 42 09

--------------------------------------------------------------------------------
Otobüs Seferleri :
Dörtdivan - Ankara | Ankara - Dörtdivan
Dörtdivan - İstanbul | İstanbul - Dörtdivan
Dörtdivan - Kocaeli | Kocaeli - Dörtdivan
Dörtdivan - Bursa | Bursa - Dörtdivan

sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2007, 14:57   #9
Kullanıcı Adı
sesli34
Standart YENİCAĞA


TARİHÇESİ :

Yeniçaga ilçesinin tarihçesi, ilçeye bagli Eskiçaga Köyü'ne dayanmaktadir.

Eskiçaga, Zonguldak yolu üzerinde, ilçe merkezine 8 km . uzaklikta olup, Yedi asir önce “Çaga” ismiyle kurulmus, üç tepe arasinda kalan bir vadiye yerlesmistir.

1402 yilinda Yildirim Beyazit Han Ankara Savasi'na giderken ordularinin toplanma bölgesi olarak burayi seçmistir; bir süre kalmis ve bulundugu süre içinde buraya bir hamam, bir çamasirhane ve bir camii insa etmistir.

“ÇAGA” büyük bir yerlesim merkezi iken 1904 yilinda çikan büyük bir yangin felaketi neticesi halkin bir kismi bu gün Yeniçaga denen bölgeye göç etmislerdir. Bu göç olayi Sultan Resat zamaninda oldugu için buraya “Resadiye” adi verilmistir.

1934 yilinda ise Atatürk Bolu'ya giderken Resadiye'de mola vermis ve yöre halkinin Çaga'dan geldigini ögrenince de,”ÇAGA” ya Eskiçaga, Resadiye'ye de “Yeniçaga” denilmesini istemistir. O günden bu güne kadar ilçenin ismi “Yeniçaga” olarak kalmistir.

COĞRAFYA :

Yeniçaga, Bati Karadeniz Bölgesi'nde bulunan Bolu iline bagli olup, Bolu merkezine 39 km . uzaklikta bir ilçedir.

Ilçemiz Ankara-Istanbul güzergahinda ve içinden Uluslararasi D-100 Karayolu ve güney kismindan da TEM otoyolu geçmektedir.

Dogusunda Gerede, batisinda Bolu il merkezi, kuzeyinde Mengen ve güneyinde Dörtdivan ilçesi yer almaktadir.

Yüzölçümü 22500 hektar olan Yeniçaga yerlesim merkezi olarak bir dag eteginin düzlügüne kurulmus, etrafi küçük tepelerle çevrili bir ilçedir. Ilçemizin rakimi 1000 m olup Yerlesim merkezine bitisik yaklasik 400 hektarlik bir göl mevcuttur.

Jeolojik açidan deprem bölgesinde yer alan ilçemiz fay hatti üzerindedir. Ekilebilir zirai alani sinirli olup, toprak; kil, silt ve çakildan olusmaktadir.

Ilçemizin bitki örtüsünü ormanlik alanlar ve kismen yetismis agaçlar olusturmaktadir.

Tipik kara ikliminin sürdügü ilçemizde kis mevsimleri oldukça soguk ve yagisli, yaz mevsimleri de sicak ve kurak geçmektedir.


NÜFUS DURUMU :

2000 Yili nüfus sayimina göre, ilçe merkezi nüfusu 6364, köylerin toplam nüfusu 3716 olup, toplam nüfus 10080' dir.

Ilçe Nüfus Müdürlügü tarafindan 2005 yili içerisinde toplam

24 evlenme,

29 ölüm,

57 dogum,

4 diger olaylar,

328 erkek nüfus cüzdani,

241 kadin nüfus cüzdani,

1 adet aile cüzdani verilmistir.

Ilçe nüfusunun yaklasik %60'i nakliyecilikle ugrasmaktadir. %20'si sanayi ve geriye kalan %20'si de esnaflik, tarim, hayvancilik ve ormancilikla ugrasmaktadir.

Nüfusun tamami okur- yazar olup, çogunlugu orta dereceli okullardan mezundur.

Ilçe Nüfus Müdürlügü'nde 1 müdür, 2 Veri Hazirlama ve Kontrol Isletmeni kadrosu mevcut olup, halen 1 müdür ve 1 memur ile hizmetler yürütmektedirler.

Ilçe Nüfus Müdürlügü mevcut kadro ile ilçemiz halkina en iyi sekilde hizmet vermektedir.


IDARI DURUMU:

Ilçemiz D-100 Uluslararasi Karayolu üzerinde, kuzeyinde Mengen güneyinde Dörtdivan, dogusunda Gerede ve batisinda Bolu bulunmak üzere Yeniçaga Gölü' nün kiyisinda düz bir alan üzerinde kurulmustur.

Ilçemize bagli 16 köyümüz ve merkezde 3 mahallemiz bulunmaktadir. 5 Eylül 1991 tarihinde faaliyete geçmis olan ilçe teskilati;

Mal Müdürlügü,

Ilçe Milli Egitim Müdürlügü,

Tarim Ilçe Müdürlügü,

Tapu Sicil Müdürlügü,

Nüfus Müdürlügü,

Özel Idare Müdürlügü,

Ilçe Müftülügü teskilatlarindan olusmustur.

Ilçemizde Emniyet Teskilati 1997 yili basinda kurularak faaliyete geçmis olup, ilçe merkezinde kolluk hizmetleri bu birim tarafindan yürütülmektedir.

Ilçeye bagli 16 köyde güvenlik ve asayis hizmetleri Ilçe Jandarma Komutanligi'nca yürütülmektedir. Askerlik Subesi'yle ilgili is ve islemler, Gerede Askerlik Subesi Baskanligi'nca yürütülmektedir.

Ilçemize en uzak mesafede bulunan köyümüz 14 km . dir.

Köylerimiz genelde 3 grup köy olarak toplanmistir. Köyler arasi mesafe 3-4'er km. dir. Köylerimizde toplam 30 mahallemiz vardir.

Yeni kurulmus bulunan ilçemizde teskilatli olan resmi kurumlar vatandasa her türlü hizmetin götürülmesinde yardimci olmaktadir.

Köy muhtarlari ile zaman zaman degisik konularda ve köylerinin sorunlari ve ihtiyaçlari ile ilgili görüs alisverisinde bulunulmaktadir.

Sorunlarin çözümü için öneriler alinmakta olup mahallinde çözülmesi mümkün olmayan sorunlar il merkezine intikal ettirilmektedir.

Ilçemizde ve ilçemiz köylerinde önemli sorunlar bulunmamaktadir.


SOSYAL DURUM :

KONUT :

1962 yilinda kasaba statüsüne kavusan Ilçemiz D-100 Karayolu üzerinde kurulmus olmanin avantajiyla hizli bir gelisme temposuna girmis, son yillarin dikkat çeken bir beldesi haline gelmistir.

Bu gün için ilçede 1482 adet daire tipi ve müstakil konut ile 100'den fazla isyeri mevcuttur.

291 dükkandan olusan küçük ölçekli bir sanayi sitesi mevcut olup, halen %40 verim ile çalismaktadir.


SOSYAL YASANTI :

Ilçede halkin çogunlugu nakliye ve sanayi üzerine çalistiklarindan, sosyal ve kültürel içerikli faaliyetler pek fazla düzenlenmemektedir.

Her yil Temmuz ayinda ve komite tarafindan belirtilen tarihte, Kültür Bakanligi himayesinde ve Ilçe Kaymakamligi'nca düzenlenen Sair Dertli Günü Kutlamalari yapilmaktadir.

Köylerde uzun kis aylarinda geleneksel sohbetler düzenlenmekte , oyunlar oynanmaktadir.

Beldenin “ilçe” hüviyetine kavusmasi ve memur sayisinin artmasi ile ilçede sosyal ve kültürel içerikli faaliyetlerde bir canlanma görülmeye baslanmistir.


YENIÇAGA SOSYAL YARDIMLASMA VE DAYANISMA VAKFI



KURULUS : Vakfimiz 3294 sayili kanun kapsaminda 10.EKIM.1991 tarihinde kurulmustur. Basbakanlik Sosyal Yardimlasma ve Dayanisma Genel Müdürlügüne bagli, Ilçe Kaymakamligi bünyesinde faaliyetine devam eden bir yardim amaçli bir kamu kurumudur.

YÖNETIM : Vakfimiz Ilçe Kaymakami Baskanliginda Belediye Baskani, Müftü, Malmüdürü, Milli Egitim Müdürü, Saglik Grup Baskani, Ilçe Tarim Müdürü,mahalle ve köy muhtarlarinin kendi aralarindan seçtikleri 1'er üye, 1 adet amaca yönelik dernek yöneticilerinin kendi aralarindan seçtikleri üye ile Il Genel Meclisi tarafindan seçilen 2 hayirsever vatandastan olusan Vakif Mütevelli Heyetince is ve islemleri yürütülmektedir.

PERSONEL : Vakif Personel Sayisi 3 dür.

GÖREVLERI : Ilçemizdeki fakir ve muhtaç durumda bulunan, kanunla kurulmus sosyal güvenlik kuruluslarina tabi olmayan ve bu kuruluslardan aylik ve gelir almayan ve her ne surette olursa olsun Türkiye'ye kabul edilmis veya gelmis olan kisilere yardim etmek, sosyal adaleti pekistirici tedbirler almak, geçici olarak bir yardim veya egitim ve ögretim imkani saglanmasi halinde topluma faydali hale getirilerek üretken geçirilebilecek kisilere yardim etmektir.

VERILEN HIZMETLER : Ayni ve Nakdi yardimlar olmak üçere 2 grupta toplanir.

Yardim Çesitleri: nakdi yardimlar, giyecek yardimlari, yiyecek yardimlari, yakacak yardimlari,saglik yardimlari, egitim ve ögretim yardimlari, SNT. Yardimlari, istihdama yönelik is kurma yardimlari, yol parasi yardimlari, barinma yardimlari ve diger yardimlardir.


2005 YILI FAALIYETLERI :

YARDIMIN CINSI : YARDIM SAYISI : YARDIM MIKTARI :

Yiyecek Yardimi : 276 21.646,00 YTL.

Yakacak yardimi : 212 (Bedelsiz) - (291 Ton)

Egitim Yardimlari : 609 66.279,07 YTL

Saglik Yardimlari : 4 908,60 YTL

Proje Yardimlari (Evde Üretim Proj): 1 4.500,00 YTL

Geçimini Temin Edici Yardimlar : 1 1.000,00 YTL

Bir Defaya Mahsus Yardimlar (Nakdi): 395 46.925,11 YTL

SRAP Güzel Okulum Projesi Yardimi: 2 Okul 13.467,61 YTL olmak üzere;

. TOPLAM : 1500 154.726,39 YTL dir.


VAKIF GELIRLERI: 1 Sosyal Yardimlasma ve Dayanismayi Tesvik Fonundan Ödenekler, 2 Faiz Gelirleri, 3 Mahalli Idareler Pay Gelirleri, 4 Türk Hava Kurumu Pay Gelirleri, 5 Istiraklerden Elde Edilen Gelirleri, 6 Bagis ve Yardimlardan olusmaktadir.
sesli34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi