Kamuoyunda AK Parti'ye isnat edilen ve Türkiye'nin Avrupa'daki literatürüne AK Parti çerçevesiyle oturtulan bu "Ilımlı İslam" safsatasını yansıtma biçimleri -genellikle entel ve monşer kesim- sanki Avrupa ve ABD'nin baskısıyla kabul edilmiş ancak Davos çıkışından ve Obama yönetiminden sonra bunı 'takiyye' olarak şimdilik kabul etmeyen bir politika yürüten Türkiye varmış gibi..

Tayyib Erdoğan ve beraberinde AK Parti'ye atılan en büyük ve en çirkin iftiralardan birisi de budur.




Bu gibi yazı ve yorumlar o kadar çoktur ki, halen de duyarız çok kere...

AK Parti hiç bir zaman İslam'da ikilik yaratacak "Ilımlı" tabirini kabul etmemiştir.
Obama yönetiminde söylenilen ne ise geçmiş dönemlerde de Avrupa'ya karşı çıkılmıştır bu hususta, aynı tabirle.

Yani BUGÜN ne ise DÜN de o idi bu parti.
Ve yani 2009'da ne dediyse 2004'lerde de aynısını diyor idi bu parti!

İşte...
Yıl 2004.
Unutulan hatta bahsi bile geçmeyen, millete hatırlatılmayan(!)Haziran 14'ünde ABD'nin Chicago kentinde "Ortadoğu" konulu panele katılan Başbakan'ımızın, o 'zamanına eli o tarafa karşı bağlıydı' denen Koca Adam'ın Ilımlı İslam sözü ve İslâmi Terör kavramına karşı çıkışı, dinini, dinimizi Belhum Adal'lara yedirmeyişi:

Yeni Şafak İnternet Sayfası, 14 Haziran 2004:



Link: http://yenisafak.com.tr/arsiv/2004/haziran/14/p01.html

Altını da çizdiğimiz yerlerin ifadelerine dikkat:

"Başbakan Tayyip Erdoğan, terörün dini, dili, ırkı ya da ülkesinin olmadığını belirterek, "İslami terör" ifadesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Erdoğan, "Ilımlı İslam" ifadesinin de yanlış olduğunu bildirdi."

--

"Panelistlerden Bernard Lewis'in "İslami terör" ifadesine de tepki gösteren Erdoğan, "Bu ifade dünyada sadece Müslümanları değil, tüm ilahi dinlerin inananlarını üzer. Hiçbir din teröre müsaade etmez. Dolayısıyla terörün önüne İslam kelimesini yakıştırmak çok çirkindir. Dinci terörist diyebilirsiniz ama İslami terörist diyemezsiniz" diye konuştu. "

--

(...)

Bu 'yanlı' basının yansıtması diye karşı çıkanlar olabilir.
Buyrun derim!
Aynı gün Radikal'in haber sayfası küpürü
Buyrun;

14 Haziran 2004 - Radikal




Link: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=119335

Bu küpüre de bir kez daha dikkat.
Ilımlı İslam'ın yanında Aynı Davos Aynı Gazze zulmüne eleştiri..
Bu sefer karşıdaki Şaron hükümeti...

" Başbakan, silah gücü olarak İsrail ile Filistin'in karşılaştırılamayacağına da dikkat çekerek Şaron yönetimini eleştirdi: "Gazze'den çekiliyor diye barış gösterileri yapanlara bombaları yağdırdığınız zaman bu işi durduramazsınız. Bir defa terörün dini yok, ırkı yok, milleti yok, vatanı yok." Başbakan şöyle devam etti: "Ben, teröre 40 bin kurban vermiş bir ülkenin başbakanıyım. Teröre kurban olanların hepsi ülkenin yoksulluk ve yokluk bölgesinden geliyor. Terörist bir şeyi çok iyi bilir; ölmeyi ve öldürmeyi. Ve buna odaklanır. Fakat ona yataklık yapan sermaye vardır. Bazen kişiler, bazen kuruluşlar ve bazen de dünyanın güçlü ülkeleridir. Bunu iyi tespit etmemiz lazım."
"

(...)

İşte dünümüz.
Ve işte görünen bugünümüz.

Bugün ne isek dün de Elhamdülillah ki öyle imişiz.

Özümüz de Sözümüz de BİR, HER DAİM.

Ve;

Bunu, amacı karalamak, iftira atmak olan Çamur Taifesi gizlese de, bilip bilmemezlikten gelse ve millete kendi sallamasıyla uydurmaya ve unutturmaya çalışsa da BİZ UNUTMAYACAĞIZ.
BU MİLLET UNUTMAYACAK.

UNUTTURMAYACAĞIZ!!!. . .

dinimizin ılımlısı ve radikalı yoktur,bu düşünce bence saadet partisi ile öğrencilerinin arasındaki siyasi görüşün 360 derece değişmesi,Akparti'nin DEMOKRASİ ve HOŞGÖRÜ düzleminde bir görüntü çizmesi ve neticesinde avrupa ve abd'yi şaşkına uğrattığı için partimize bu yakıştırmalarda bulunmuşturlar.

abd oyununu heryerde oynuyor ve bunu ister kabul edlim ister etmeyelim ılımlı islam modeli dinler arası diyalog saçmalığını türkiyey görev olarak vermiştir.şayet öyle olmasa neden her islami gelişmede türkiyeden dem vurmaları bunun içindir.bilerek veya bilmiyerek bu oyunda piyon durumundadır ülkemiz.