İlk çeyrekte büyüme % 10'un üzerinde olacak - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**EZEL** · 06-29-2010, 18:14

ANKARA -AA- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) aylık bülteninde, Türkiye ekonomisinin krizi aşma yönünde ciddi bir atak yaptığı, 2010 yılı ilk çeyrek büyüme oranının yüzde 10'un üzerinde olacağının tahmin edildiği belirtildi.
TİSK'in aylık ekonomi bülteni yayımlandı. Bültende, krizin ikinci dip yapabileceği tartışmaları devam ederken, AB ve üç aday ülkeyi de kapsayan 37 ülke için satınalma gücü paritesine göre kişi başına gelir hacim endeksinin açıklandığı anımsatıldı ve bu endeksin, bir taraftan krizin etkisini belirginleştirirken, diğer taraftan Türkiye'nin AB üyeliği için daha yüksek büyüme oranlarını yakalaması gerektiğini ortaya koyduğu belirtildi.
Türkiye'nin makro ekonomik büyüklük olarak G-20 içerisinde yer alan bir ülke olmasına karşın, kişi başına gelir, işgücüne katılı m oranı gibi değişkenlerde gelişmiş ülkeler sınıfına giremediği, bunun sağlanabilmesinin Türkiye'nin istikrarlı, sürdürülebilir ve yüksek oranlı büyümesi ile mümkün olduğu kaydedildi.
Büyümenin bu özelliklere sahip olabilmesi için sağlam kaynaklarla finanse edilmesinin zorunluluğuna işaret edilen bültende, Türkiye'nin bu konuda bir türlü çözüm yolu üretemediği, yeniden pozitif büyüme oranının yakalandığı bir dönemde tekrar yüksek cari açık düzeyleri ile karşı karşıya kalınmasının sorunun ciddiyetini gösterdiği ifade edildi.
Nisan ayı sanayi üretimi, ciro ve sipariş endeksleri ile kapasite kullanımı oranlarına bir önceki yılın aynı ayıyla kıyaslanarak yer verilen bültende, sanayi üretimi, ciro ve siparişindeki göreli hızlı artışa kapasite kullanım oranının aynı paralelde eşlik etmediği,kapasite kullanım oranını n Nisan ayında yüzde 72,2, Mayıs ayında yüzde 73,4 ve Haziran ayında (geçici veri) y üzde 73,6 arttığı ifade edildi.
Kapasite kullanım oranının istikrarlı bir şekilde artmasıyla sanayi sektöründeki istihdam yükselişinin tetikleneceğine dikkati çekilen bültende, "Hiç şüphesiz kapasite kullanım oranındaki artış da toplam talebe bağlıdır. Nitekim kriz sürecinde toplam talepteki değişmelerin kapasite kullanımının temel belirleyicisi olduğu açıkça görülmüştür" denildi.
Ekonomideki büyüme eğiliminin güçlenmesi ile birlikte ithalat hacminin de hızla arttığı, buna aynı oranda eşlik edemeyen ihracat hacmi nedeniyle cari açık düzeyinin hızla yükseldiği belirtildi.
Cari açığın bu kadar hızlı yükselmesine rağmen döviz kurlarında bir artış olmamasının nedeni ise bültende, finans hesaplarında 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde 1 milyar 308 milyon dolar net sermaye çıkışı, 15 milyar 464 milyon dolar net sermaye girişinin gerçekleşmiş olması olarak açıklandı.
Bu girişin kaynağının doğrudan yabancı yatırım ağırlıklı olmadığı, doğrudan yabancı yatırımların 2010'da bir önceki yıla göre azaldığı ifade edildi. Yurtdışında yerleşik kişilerin yurtiçinde yaptıkları ve 2009'un ilk dört ayında 3 milyar 305 milyon dolar olan net yatırımlarının 2010'un aynı döneminde yüzde 31,1 azalarak, 2 milyar 276 milyon dolara düştüğü kaydedildi. Doğrudan yabancı yatırımların bu düzeyde olmasının nedeninin ise yabancıların Türkiye'den net gayrimenkul alımına geçmeleri olduğu belirtildi.
2010'un ilk dört ayının cari açık düzeyinin finansmanında portf öy yatırımlarının önemli rol oynadığı, 2009'un bu döneminde Türkiye'den 2 milyar 267 milyon dolar net sermaye çıkışı gerçekleşirken, 2010'un aynı döneminde 7 milyar 270 milyon dolar tutarlı net portföy yatırımı girişi olduğu belirtildi.
Bu yılın Mart döneminde istihdam edilenlerin sayısının, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 593 bin kişi artarak, 21 milyon 741 bine yükseldiği, yine bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısının 636 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısının 957 bin kişi arttığı kaydedildi.
İşsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 338 bin kişi azalarak 3 milyon 438 bin kişiye indiği, bu düşüşle birlikte işsizlik oranının 2,1 puan azalarak yüzde 13,7 düzeyine gerilediği bildirildi. Genç nüfusta işsizliğin kronik sorun olma özelliğini koruduğu ve bu dönemde genç işsizlik oranını n yüzde 24,6 düzeyinde kaldığı belirtildi.
Kentsel alanda işsizlik oranının 2,4 puan artarak yüzde 15,6, kırsal alanda ise 1,3 puan düşerek yüzde 9,7'ye gerilediği, "Bu gelişme bir anlamda kriz döneminde tarım sektörünün istihdam deposu olma kimliğine kısmen de olsa geri döndüğünü göstermektedir" denildi.
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanlar ın oranının 2009 yılına göre 0,8 puanlık artışla yüzde 42,1 düzeyine ulaştığına dikkati çekilen bültende, bu oranın tüm iyi niyetli çabalara rağmen kayıtdışılığın işgücü piyasasında sorun olmaya devam ettiğini gösterdiği kaydedildi.
Merkez Bankasının yılın başında belirlediği para politikası uygulamasına devam ettiği hatırlatılan bültende, "Merkez Bankası hedef enflasyondan sapılmasını dışsal değişkenlere bağlaması nedeni ile de, enflasyon hedefi sapmalarını, uyguladığı para politikasının sorgulanması gerektiği kadar güç lü görmemektedir. Bundan dolayı Mayıs ayında da politika faiz oranında bir değişikliğe gitmemiştir" denildi.
Uzun zamandır açık veren merkezi yönetim bütçesinin Mayıs ayında 5,8 milyar lira fazla verdiği, bütçe giderlerinin yüzde 2,1 oranında azalarak 19,1 milyar lira olduğu, bütçe gelirlerinin yüzde 31,9 oranında artarak 24,9 milyar lira düzeyine çıktığı ifade edildi.
Mayıs ayındaki bu gerçekleşmelerin altındaki unsurlar şöyle sıralandı:
"-Faiz oranlarının düşmesi nedeniyle faiz giderleri azalması bütçe fazlasının oluşmasına yardımcı olmuştur. Faiz giderleri bu yılın Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56,6 düşmüştür.
-Dolaylı vergi gelirleri (KDV, ÖTV) artmıştır. Dahilde alınan katma de ğer vergisi gelirleri geçen yıla göre yüzde 56,3, özel tüketim vergisi gelirleri yüzde 40,2, ithalattan alınan katma değer vergisi gelirleri yüzde 38,6 artmıştır."
Bültende, bütçe açığındaki bu gelişin sürdürülebilmesi için sadece vergi gelirlerindeki artışın yeterli olamayacağı nedeniyle kamu harcamalarında etkinliği artırıcı politikalar üretilmesinin öncelikle ele alınması gerektiğinin düşünüldüğü belirtildi.
Bültenin genel değerlendirme bölümünde, Türkiye ekonomisinin krizi aşma yönünde ciddi bir atak yaptığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Nitekim 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu atak üretim bazında kendisini göstermeye başlamıştır. Sanayide sektöründeki bu gelişmenin sürdürülmesi 2010 yılı büyüme oranını belirleyeceği gibi, tarım dışı istihdam artışının da yolunu açacaktır.
2010 yılı ilk çeyrek büyüme oranı tahminlerimize göre yüzde 10'un üzerinde olacaktır. Bu büyüme oranının sürdürülmesi sanayi sektörünün üretim gücünü artıracak politikaların uygulanması ile mümkündür. Bugünlerde açıklanmasını beklediğimiz istihdam paketinde bu olgunun göz önüne alındığı bir düzenleme olacağını umuyoruz."

http://www.netgazete.com/NewsDetailTG.aspx?nID=707923

06-29-2010, 18:14	#1
Kullanıcı Adı EZEL	İlk çeyrekte büyüme % 10'un üzerinde olacak ANKARA -AA- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) aylık bülteninde, Türkiye ekonomisinin krizi aşma yönünde ciddi bir atak yaptığı, 2010 yılı ilk çeyrek büyüme oranının yüzde 10'un üzerinde olacağının tahmin edildiği belirtildi. TİSK'in aylık ekonomi bülteni yayımlandı. Bültende, krizin ikinci dip yapabileceği tartışmaları devam ederken, AB ve üç aday ülkeyi de kapsayan 37 ülke için satınalma gücü paritesine göre kişi başına gelir hacim endeksinin açıklandığı anımsatıldı ve bu endeksin, bir taraftan krizin etkisini belirginleştirirken, diğer taraftan Türkiye'nin AB üyeliği için daha yüksek büyüme oranlarını yakalaması gerektiğini ortaya koyduğu belirtildi. Türkiye'nin makro ekonomik büyüklük olarak G-20 içerisinde yer alan bir ülke olmasına karşın, kişi başına gelir, işgücüne katılı m oranı gibi değişkenlerde gelişmiş ülkeler sınıfına giremediği, bunun sağlanabilmesinin Türkiye'nin istikrarlı, sürdürülebilir ve yüksek oranlı büyümesi ile mümkün olduğu kaydedildi. Büyümenin bu özelliklere sahip olabilmesi için sağlam kaynaklarla finanse edilmesinin zorunluluğuna işaret edilen bültende, Türkiye'nin bu konuda bir türlü çözüm yolu üretemediği, yeniden pozitif büyüme oranının yakalandığı bir dönemde tekrar yüksek cari açık düzeyleri ile karşı karşıya kalınmasının sorunun ciddiyetini gösterdiği ifade edildi. Nisan ayı sanayi üretimi, ciro ve sipariş endeksleri ile kapasite kullanımı oranlarına bir önceki yılın aynı ayıyla kıyaslanarak yer verilen bültende, sanayi üretimi, ciro ve siparişindeki göreli hızlı artışa kapasite kullanım oranının aynı paralelde eşlik etmediği,kapasite kullanım oranını n Nisan ayında yüzde 72,2, Mayıs ayında yüzde 73,4 ve Haziran ayında (geçici veri) y üzde 73,6 arttığı ifade edildi. Kapasite kullanım oranının istikrarlı bir şekilde artmasıyla sanayi sektöründeki istihdam yükselişinin tetikleneceğine dikkati çekilen bültende, "Hiç şüphesiz kapasite kullanım oranındaki artış da toplam talebe bağlıdır. Nitekim kriz sürecinde toplam talepteki değişmelerin kapasite kullanımının temel belirleyicisi olduğu açıkça görülmüştür" denildi. Ekonomideki büyüme eğiliminin güçlenmesi ile birlikte ithalat hacminin de hızla arttığı, buna aynı oranda eşlik edemeyen ihracat hacmi nedeniyle cari açık düzeyinin hızla yükseldiği belirtildi. Cari açığın bu kadar hızlı yükselmesine rağmen döviz kurlarında bir artış olmamasının nedeni ise bültende, finans hesaplarında 2009 yılının Ocak-Nisan döneminde 1 milyar 308 milyon dolar net sermaye çıkışı, 15 milyar 464 milyon dolar net sermaye girişinin gerçekleşmiş olması olarak açıklandı. Bu girişin kaynağının doğrudan yabancı yatırım ağırlıklı olmadığı, doğrudan yabancı yatırımların 2010'da bir önceki yıla göre azaldığı ifade edildi. Yurtdışında yerleşik kişilerin yurtiçinde yaptıkları ve 2009'un ilk dört ayında 3 milyar 305 milyon dolar olan net yatırımlarının 2010'un aynı döneminde yüzde 31,1 azalarak, 2 milyar 276 milyon dolara düştüğü kaydedildi. Doğrudan yabancı yatırımların bu düzeyde olmasının nedeninin ise yabancıların Türkiye'den net gayrimenkul alımına geçmeleri olduğu belirtildi. 2010'un ilk dört ayının cari açık düzeyinin finansmanında portf öy yatırımlarının önemli rol oynadığı, 2009'un bu döneminde Türkiye'den 2 milyar 267 milyon dolar net sermaye çıkışı gerçekleşirken, 2010'un aynı döneminde 7 milyar 270 milyon dolar tutarlı net portföy yatırımı girişi olduğu belirtildi. Bu yılın Mart döneminde istihdam edilenlerin sayısının, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 593 bin kişi artarak, 21 milyon 741 bine yükseldiği, yine bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısının 636 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısının 957 bin kişi arttığı kaydedildi. İşsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 338 bin kişi azalarak 3 milyon 438 bin kişiye indiği, bu düşüşle birlikte işsizlik oranının 2,1 puan azalarak yüzde 13,7 düzeyine gerilediği bildirildi. Genç nüfusta işsizliğin kronik sorun olma özelliğini koruduğu ve bu dönemde genç işsizlik oranını n yüzde 24,6 düzeyinde kaldığı belirtildi. Kentsel alanda işsizlik oranının 2,4 puan artarak yüzde 15,6, kırsal alanda ise 1,3 puan düşerek yüzde 9,7'ye gerilediği, "Bu gelişme bir anlamda kriz döneminde tarım sektörünün istihdam deposu olma kimliğine kısmen de olsa geri döndüğünü göstermektedir" denildi. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanlar ın oranının 2009 yılına göre 0,8 puanlık artışla yüzde 42,1 düzeyine ulaştığına dikkati çekilen bültende, bu oranın tüm iyi niyetli çabalara rağmen kayıtdışılığın işgücü piyasasında sorun olmaya devam ettiğini gösterdiği kaydedildi. Merkez Bankasının yılın başında belirlediği para politikası uygulamasına devam ettiği hatırlatılan bültende, "Merkez Bankası hedef enflasyondan sapılmasını dışsal değişkenlere bağlaması nedeni ile de, enflasyon hedefi sapmalarını, uyguladığı para politikasının sorgulanması gerektiği kadar güç lü görmemektedir. Bundan dolayı Mayıs ayında da politika faiz oranında bir değişikliğe gitmemiştir" denildi. Uzun zamandır açık veren merkezi yönetim bütçesinin Mayıs ayında 5,8 milyar lira fazla verdiği, bütçe giderlerinin yüzde 2,1 oranında azalarak 19,1 milyar lira olduğu, bütçe gelirlerinin yüzde 31,9 oranında artarak 24,9 milyar lira düzeyine çıktığı ifade edildi. Mayıs ayındaki bu gerçekleşmelerin altındaki unsurlar şöyle sıralandı: "-Faiz oranlarının düşmesi nedeniyle faiz giderleri azalması bütçe fazlasının oluşmasına yardımcı olmuştur. Faiz giderleri bu yılın Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56,6 düşmüştür. -Dolaylı vergi gelirleri (KDV, ÖTV) artmıştır. Dahilde alınan katma de ğer vergisi gelirleri geçen yıla göre yüzde 56,3, özel tüketim vergisi gelirleri yüzde 40,2, ithalattan alınan katma değer vergisi gelirleri yüzde 38,6 artmıştır." Bültende, bütçe açığındaki bu gelişin sürdürülebilmesi için sadece vergi gelirlerindeki artışın yeterli olamayacağı nedeniyle kamu harcamalarında etkinliği artırıcı politikalar üretilmesinin öncelikle ele alınması gerektiğinin düşünüldüğü belirtildi. Bültenin genel değerlendirme bölümünde, Türkiye ekonomisinin krizi aşma yönünde ciddi bir atak yaptığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Nitekim 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu atak üretim bazında kendisini göstermeye başlamıştır. Sanayide sektöründeki bu gelişmenin sürdürülmesi 2010 yılı büyüme oranını belirleyeceği gibi, tarım dışı istihdam artışının da yolunu açacaktır. 2010 yılı ilk çeyrek büyüme oranı tahminlerimize göre yüzde 10'un üzerinde olacaktır. Bu büyüme oranının sürdürülmesi sanayi sektörünün üretim gücünü artıracak politikaların uygulanması ile mümkündür. Bugünlerde açıklanmasını beklediğimiz istihdam paketinde bu olgunun göz önüne alındığı bir düzenleme olacağını umuyoruz." http://www.netgazete.com/NewsDetailTG.aspx?nID=707923

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)