![]() |
#1 |
![]() Askeriyede memuriyetimin ilk yıllarıydı.. Bazı dostlarla Cuma namazını kılmak için İkitelli'de 'Kuvvetli Vaaz' veren bir camiye gitmiştik. Aslında cami de sayılmazdı, esnafın mescid olarak kullandığı sade ama ferah bir binaydı.
Gerçekten hocaefendi insanı meşk içerisinde bırakan bir ruh haliyle Vauz-u nasihat ediyordu. Elinde Diyanetin haftalık basın bülteniyle kitleleri uyutmuyor.. Silkiyordu.. Vaaz bitipte safları sıklaştırıken bir anda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yani Recep Tayyip Bey gelmiş yanıma oturmuş vaaza iştirak etmiş ama ben o ruh atmosferi içerisinde fark bile etmemiştim.. Her şey bir yana, caminin içerisinde ne şakşak ne de bir uğultu olmuştu.. Öylece sıradan bir mü'min olarak namaza iştirak ediyordu. Evet o Recep Bey ki; İlk şiir okuma davası sırasında; Ben Mazlum-Der'de ofisboyluk yaparken, Avukatı Hayati Yazıcı'nın (Bakanımızın o dönemde büro olarak kullandığı Okmeydanın'da ki yerine giderdim) evrak getir götür işlerini yapardım. Sakal ve takkemden dolayı bana; 'molla' der ben de aldığım evrakları, O dönemde dernek danışmanı olarak çalışan Akif Beki Beye götürürdüm. Severlerdi beni, yeni evli olduğum için takılılardı bana.. Tayyip Beyin namıyla büyüyordum ama bir türlü görmek nasib olmuyordu.. İşte şimdi omuz omuza birlikte namaz kılıyorduk.. Vee yıllar sonra aynı Tayyip Beyin koruması beni tekmeleyip üstüme tükürüyor... Evet..; İlk ve Son defa ...o namaz ve huzur... İlk ve... son defa....
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|