AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 01-06-2012, 02:18   #1
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Exclamation İlker Başbuğ ve mahkeme süreci...
İlker Başbuğ ve mahkeme süreci...

ilker başbuğu nasıl biliriz...
israilde ağlama duvarına dayalı biliriz...
her haltın altından çıkacağı kesin biri biliriz..
asil ve kutsal milleti kıskanan ve kıskançlığı ile bir yerlerini yırtan biliriz...
nazi yalanlarına inanan ve inandığı yalanlarıda kıskandıracak yaşam süren demokrasi karşıtı biliriz...
laik biliriz...
yani yobaz ve cahil vede cühela...
yakala co baydın başbakanı arıyor; dümbük abd başkan yardımcısı ,yahudi itidir...
gecenin 11 inde , başbuğun tutuklanmasını hayal ederken dış müdahale ile uyanıyoruz...
tutuklanamaz...
çünki yahudi itliği halen ,asil ve kutsal toprağımızda büyük bir güç...
çünki laiklik ve diğer ahtopot kolları ile ,siyonizm her kurumda alçakça,namussuzca cirit atmaktadır...
tutuklanamaz...
bu tanımsız varlık tutuklanamaz...



EĞER TUTUKLANIRSA , ASİL VE KUTSAL TOPRAKLARDA YENİ BİR YAHUDİ MİLAT OLACAKDIR...

 


Konu akobalı-akkurt tarafından (01-06-2012 Saat 08:55 ) değiştirilmiştir..
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-06-2012, 02:21   #2
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 02:27   #3
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart





Konu akobalı-akkurt tarafından (01-06-2012 Saat 02:30 ) değiştirilmiştir..
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 02:30   #4
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
SALDIRI ÖNCESİ ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAFLAR
Terörist Hasan Lala’nın ikamet adresinde elde edilen dosyanın içerisinde, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarının terör örgütünün sözde kırsal alanında üzerlerinde terör örgütünün sözde askeri elbisesi ve silah bulunurken örgütün sözde bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafları bulundu. Dosyaların yapılan operasyon öncesi farklı tarihlerde oluşturulduğu tespit edildi.
FOTOĞRAFLAR SORULDU
Burhan kod Hasan Lala isimli örgüt üyesinin savcılıktaki sorgusunda şok iddialarda bulunduğu öğrenildi. Savcılık sorgulamasında bu fotoğraflarda yer alan şahısların kimler olduğu, bu örgüt üyelerinin isimleri ve örgüt içindeki konumları soruldu.
ŞOK BİLGİLER: MURAT BAŞBUĞ’LA ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAFLARIM ONLAR
Bu fotoğraflardan bazıları için Burhan kod Hasan Lala’nın verdiği cevaplar hayret uyandırdı. Lala’nın iddiasına göre, kendisiyle birlikte çekilmiş çok samimi fotoğrafların birçoğu Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un oğlu Murat Başbuğ’a aitti. O fotoğraflardan birinde gerçekten, Lala, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un oğlu Murat Başbuğ’la yan yana görülüyor.

MURAT BAŞBUĞ VE LALA YANYANA
Yukarıdaki fotoğraf, Hasan LALA isimli şahsın ikameti olan adreste -Beşiktaş ilçesi Kültür Mahallesi Ahmet Yesevi Sokak No :4- yatak odasında yapılan aramada bulundu.
ASKER YAKININA TORPİL
Hasan Lala adlı terörist, evinde yapılan aramada elde edilen “GEVAŞ İLÇE JAND. ASAYİŞ KOMUTANLIĞI YOLDÖNDÜ KARAKOLU HAKAN TARİ ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER” yazılı doküman hakkındaki savcılık sorusu üzerine, Van’da kısa dönem askerlik yapan bir yakınına yardımcı olmak üzere aracılık etmek için bu notları tuttuğunu söyledi.
Hasan Lala, “İZMİR GAZİEMİR HAVA OKULUDA KD. ÜST ÇAVUŞ NATO İZMİRİ İSTİYOR ERDAL GÜLER SİCİL 2000/027” yazılı dokümanın ve dokümanda ismi geçen Erdal Güler’in kim olduğunun sorulması üzerine de, bu şahsın İzmir’de Gaziemir Hava Okulunda rütbeli pilot olduğunu ve İlker Başbuğ’un oğlu Murat Başbuğ ile görüştüğünü öğrenen yakınlarının isteğiyle bu şahsın yerinin değiştirilmesi için yazmış olduğu not olduğunu ifade ve iddia ettiği öğrenildi.
BAŞKA ASKER ÇOCUKLARI İLE DE İRTİBATI VAR
Galeri işleten Lala’nın, maddi imkanlarını da kullanarak başka asker çocukları ile de yakınlık kurduğu da tespit edildi ve bu irtibatlar savcılık ifadesinde soruldu. Ele geçen belgelerde, Lala’nın bir reklam ajansına da ortak olduğu ve çok sayıda yerli ve yabancı bayanla fotoğrafların çekilmiş olduğu ve bayanlardan oluşan bu çevrenin etkinliklerde yer aldığı görüldü.


PKK Zanlısı Hasan Lala ve İlker Başbuğ’un Oğlu Murat Basbuğ

KAMUOYU AÇIKLAMA BEKLİYOR
Kamuoyu bu şok fotoğraf ve Hasan Lala adlı teröristin “arkadaşım” iddiasıyla ilgili Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’dan açıklama bekliyor. Cevap bekleyen sorular şöyle:
*Bu fotoğrafı neyle izah ediyorsunuz?
*Murat Başbuğ’un Hasan Lala adlı teröristle arkadaş olduğu doğru mu?
*Doğru ise, PKK’lı olduğunu bilmiyor muydu?
*PKK’lı Lala’nın asker yakınlarıyla ilgili talepleri yerine getirilmiş midir?
(Yener Dönmez, Vakit, Haziran 2010)
***
Genelkurmay Açıklaması: ÜÇ YIL ÖNCE ARKADAŞ ORTAMINDA ÇEKİLDİ
KONUYA ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, şöyle denildi:
”Bu fotoğraf, üç yıl önce bir arkadaş grubu ortamında çekmiştir. Haberde yer alan hususlar gerçeği yansıtmamakta. Kişiye ilişkin iddialar 16 Nisan 2009 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yazısından öğrenilmiştir. Ayrıca aynı yazıda, bölücü terör örgütü tarafından gerçekleştirilebilecek muhtemel güvenlik risklerine karşı gerekli koruma tedbirlerinin alınmasına dikkat çekilmiştir. Konuyu başka bir zemine çekerek, istismar etmek isteyenler hakkında gerekli yasal işlemlere başvurulacaktır.”
(Önder Şuşoğlu, Akşam)







dönemin genel kurmay başkanı doğan güreş in oğlu serdar güreş ve yine dönmein hava kuvvetleri komutanı siyami taştanın oğlu levent taştanda ,fenerbahçe ordu evi bombalanmasında adı da geçmişdi, geçmişdide ne olmuşdu, hiç bir şey...

dedikoduda demirel inde mesut yılmazında,tansu çillerinde olaydan haberleri olduğu murat karayalçın ve mehmet ağarın da bu olayda bayağı aktif oldukları sağır sultanın dahi dilinde idi...

şimdi yukarıdaki bilgiler dahilinde TURGUT ÖZALIN KATİLLERİ BULUNMALIDIR...





AH BİR O KATİLLER BULUNURSA; VARYA...


2023 DEĞİL 6 AYDA SÜPER GÜÇ OLURUZ...

Konu akobalı-akkurt tarafından (01-06-2012 Saat 08:56 ) değiştirilmiştir..
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 08:58   #5
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
Darısı ,doğan güreş,yaşar büyükanıt,karaayı hakkı isso ve kıvrağınoğlu hüsso nun başına...
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 09:04   #6
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
Ve tutuklandi su anda silivride
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 09:31   #7
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
Generallerin Yahudi Damatları

Bazı üst düzey komutanların, Ağlama Duvarı’ndaki görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından şimdi de Birinci Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız, emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanı Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz’in damatlarının Yahudi olduğu anlaşıldı.
IĞSIZ PAŞANIN DAMADI EDUARDO MATOS MARTİN
Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde TSK’nın milyon dolarlık askeri helikopteri ile Artvin Karagöl’e pikniğe gittiği belirlenen ve bu skandalın hesabını vermeyen Birinci Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız’ın tek kızı olan Zehra Aslı’nın bir İspanya Yahudisiyle evli olduğu tespit edildi. Tek oğlu Hüseyin Hakan’ın bekar olduğu anlaşılan Org. Hasan Iğsız’ın kızı Zehra Aslı, Eduardo isimli bir Yahudi ile evli. Evlendikten sonra Matos Martin soy ismini alan Zehra Aslı’nın kocası İspanya uyruklu ve Yahudi asıllı Eduardo Matos Martin. 1972 Cacares doğumlu Eduardo Matos Martin, İspanya Yahudilerinden Adolfa Matos Martin’in oğlu.

Org. Hasan Iğsız

BALYOZ ZANLISI PAŞANIN DAMADI DANİ RODRİK
Biri erkek iki çocuğu olan Balyoz Darbe Planı sanığı emekli Org. Çetin Doğan’ın kızı Pınar da bir Yahudi ile evli… Pınar Doğan evlendikten sonra Rodrik soy ismini almış. Kimliğinin din hanesinde Yahudi yazan Dani Rodrik ile evli olan Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan Rodrik Amerika’da yaşıyor. Karı-koca, Harvard Üniversitesi’nde çalışıyor. Çetin Doğan’ın kızı Pınar ile Yahudi damadı Dani’nin 2007 yılında dünyaya getirdikleri ve Deniz adını verdikleri çocuklarının nüfus cüzdanının din hanesine “Yahudi” yazılmış. E. Org. Çetin Doğan’ın damadı Dani’nin babası Hayati Vitali Rodrik ve annesi Karmela Raşel, Yahudi kökenli Türk vatandaşı. Scrikss kalemlerinin sahibi olan şirketin varislerinden. Çetin Doğan’ın oğlu Barış Doğan’ın eşi Fatma Gülden Mesara Doğan ise İstanbul Özel Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu. Söz konusu kolejin bağlı olduğu Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), MİT raporlarında misyonerlik yaptığı gerekçesiyle raporlanmıştı.

Çetin Doğan
GÜRDENİZ, DÜNÜRLERİ İLE GURUR DUYUYORMUŞ
Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanı Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz’in damadı da yahudi dinine mensup. Çeşitli ortamlarda dünürü olduğu Suntay ailesinin Eşkenaz (Alman Yahudisi) olması ile gurur duyduğunu ifade ettiği belirtilen Ramazan Cem Gürdeniz’in kızı Ülkem Gürdeniz Suntay, Mesut Can Suntay ile evli. Mesut Can Suntay’ın annesi İvna Suntay ise Hıristiyan-Ermeni kökenli. Ayrıca Mesut Can Suntay Özel Terakki Vakfı Okulları’ndan mezun.

Köpeğinin Bakımı İçin Özel Asker Ayarlayan Cem Gürdeniz
BÜYÜKANIT’IN DAMADI İLE İLGİLİ İDDİALAR
Diğer taraftan tek kız çocuğu olan emekli Org. Yaşar Büyükanıt’ın da Musevi kökenli bir aile ile dünür olduğu belirtiliyor. Yaşar Büyükanıt’ın tek çocuğu olan Fikriye Bengü, Ercan Caymaz ile evli. Büyükanıt’ın dünürü Sevim Caymaz’ın annesi, 1321 (Rumi) İstanbul doğumlu, Merkado-Ester kızı, 315048656.. TC kimlik numaralı.
İddiaya göre; Sara (Melahat) Özcan, önce İstanbul Beşiktaş Ortaköy nüfusu kütüğündeki isim (Sara’yı Melahat yapmış) ve din (Musevi) bilgilerini değiştirmiş. Sonra bu kütüğü Üsküdar Tabaklar nüfusuna naklettirmiş. Konuyla ilgili aradığımız Ercan Caymaz, sorularımızı cevaplamaktan kaçındı.

Yaşar Büyükanıt
FARKLI DİNDEKİLER GERİ HİZMETTE
Bilindiği gibi TSK’da askerlik yapanlardan farklı inançta olanlar, geri hizmette görevlendiriliyorlar. Diğer taraftan; yakın tarihe kadar Türk subaylarının, yabancı ülke vatandaşlarıyla evlenmeleri de yasaktı.
Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın kızı Zehra Aslı İspanya Yahudilerinden biri ile evli. Evlendikten sonra Matos Martin soy ismini alan Zehra Aslı’nın kocası İspanya uyruklu ve Yahudi asıllı Eduardo Matos Martin.
Balyoz Darbe Planı sanığı emekli Org. Çetin Doğan’ın kızı Pınar da kimliğinin din hanesinde Yahudi yazan Dani Rodrik ile evli. Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan Rodrik Amerika’da yaşıyor. Karı-koca, Harvard Üniversitesi’nde çalışıyor.
Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanı Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz’in kızı Ülkem Gürdeniz Suntay, Mesut Can Suntay ile evli. Mesut Can Suntay’ın annesi İvna Suntay ise Hıristiyan-Ermeni kökenli.
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 09:41   #8
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
Org. BÜYÜKANIT’ın kanındaki ‘Yahudi Soyu’ ve ‘Türklüğe İhanet’


Not: Bu sitedeki kaynaklar kursadhareketi.org sitetisinden üzerinde hiç bir değişiklik yapılmadan kopyalanmıştır.Bu sitede yayınlanan belge ve kaynakların aksi ispat edildiğinde tamamıyla bir daha yayınlanmamak üzere silinecektir.Site Türk insanını tarafsız olarak bilgilendirmeyi hedeflemektedir.
1000 yıldır beraber yaşadığımız akraba olduğumuz,
omuz omuza bu vatan için türlü coğrafyada çarpıştığımız insanlarla düşman olduk.
Biz et ve tırnakken bizi ayırdılar.
Bu topraklarda akan kan birilerinin saltanatı mı besliyor?
Bu manasız savaş ne zaman duracak?
Bu millet Türkü ve Kürdü ile Kardeştir öylede kalacaktır.!

Mezarı İSRAİL’de bulunan ‘DEDESİ Mehmet YAŞAR Efendi’ den …!
Büyükbabanın Kudüs Sürgünü
Org. Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ın büyükbabası (annesinin babası) Mehmet Yaşar Efendi ve anneannesi Safiye (asıl ismi Sifaye) Hanım, BÜYÜKANIT’ın annesi Fikriye ERYAŞAR’ın doğduğu 1905 yılında, Osmanlı toprakları içindeki Güney Ürdün’de yer alan Maan şehrinde yaşıyorlardı. Ortadoğu’da çalışmalarını yoğunlaştırmaya başlayan İngiliz istihbaratının ağırlık verdiği Maan şehri, Hicaz Demiryolu hattımızın en stratejik durağıydı. Bu stratejik önemden dolayı Lawrence, daha sonraki yıllarda istihbarat çalışmalarında Maan’ı merkez olarak kullanmış; bilahare meşhur Arap İsyanı bu şehirden başlamıştı. Bir devlet görevlisi olan büyükbaba Mehmet Yaşar Efendi, önce Maan’dan Anadolu’ya gönderilmiştir*.
Anadolu’ya gönderilen Mehmet Yaşar Efendi, 1908 tarihindeki II. Meşrutiyetin İlanı’ndan sonra, devlet güvenliği açısından sakıncalı görülerek, Ankara Altındağ bölgesinde kayıtlı olan nüfus kütüğüyle birlikte “Kudüs şehri, Babıhatta mahallesi, 573 numara”da zorunlu ikamete ve gözetime tabi tutulmak üzere sürgün edilmiştir.
Babıhatta mahallesi, o tarihlerde kullanılmakta olan Kudüs Hapishanesi’nin bitişiğinde ve genellikle sürgün gözetimi altında bulunanların ikamet ettirildiği bir mahalleydi. Mehmet Yaşar Efendi’nin Kudüs’te sürgünde bulunduğu dönemde, İtilaf Devletleri Çanakkale Savaşı’nı kaybetmiş; Çanakkale’yi geçemeyen İtilaf Devletlerinin başını çeken İngiltere de, Osmanlı Devleti’ne karşı Filistin Cephesi’ni açmıştı.
İçimizdeki Hainleri Kullanan yahudi İstihbarat Örgütü: NİLİ
Çanakkale Savaşı’nda katır tugayları oluşturarak İngilizlere lojistik destek sağlayan yahudiler, Sina, Gazze ve Kudüs Muharebelerinde, İngiliz Ordusu’na istihbarat desteği sağlamışlardır. Özellikle Gazze Muharebeleri’nde büyük kayıplar yaşamaya başlayan İngilizler, sonunda, Osmanlı’nın cephe gerisindeki yahudilerce ulaştırılan bilgileri kullanarak, Osmanlı mevzilerini ve bataryalarını uçaklarla bombalamışlar ve böylelikle Osmanlı savunma hattını aşabilmişlerdir. Özellikle, müttefikimiz Alman subaylarının göz yumduğu Alman asıllı yahudilerin, Filistin Cephesi’nde İngilizler tarafından nasıl kullanıldıkları ve iki taraflı çalıştıkları hakkında, Genelkurmay Yayınlarından, Tuğg. Şükrü Mahmut Nedim’in “Filistin Savaşı” isimli eserinde bazı vakalarıyla bahsedilmektedir.
O dönemde NİLİ, Osmanlı Ordusu’nun içinden bilgi toplama güçlüğü çeken İngiliz-yahudi ittifakının kurduğu ve içlerinde fahişe kadınların görev aldığı bir istihbarat örgütüydü. NİLİ, Sarah Aaronson adında bir genç yahudi kadın casus tarafından işletiliyordu ve bazı kaynaklara göre örgütün 400 adet fahişesi vardı. Bunlar Osmanlı Ordusu’nda görevli bazı karaktersiz askerleri ve bazı direnişçi Arap milislerini baştan çıkararak, bunlardan bilgi sızdırıyorlardı.
Büyükbabanın Osmanlı Devleti’ne İhaneti
Kudüs-Babıhatta’ya sürgün gönderilen Mehmet Yaşar Efendi, maalesef burada da uslu durmamıştır. Özellikle dönmeler arasında haber kaynağı edinme arayışını sürdüren NİLİ, kısa zamanda Mehmet Yaşar Efendi’nin sürgün gönderilmiş bir dönme olduğunu öğrenmiş ve kendisiyle irtibata geçmiştir. Mehmet Yaşar Efendi, bir taraftan yahudi kızlarının cazibesiyle, diğer taraftan damarlarında taşıdığı yahudi kanının etkisiyle, Osmanlı Ordusu ve Arap milisleri hakkında topladığı istihbari bilgileri NİLİ ajanlarına sızdırmaya başlamıştır.
İçten bilgi akışını öğrenen Osmanlı Ordu İstihbaratı, bölgenin yerleşik Arap milislerinden de yararlanarak, NİLİ casusları ve üyelerine yönelik ciddi bir temizlik harekâtı başlatmıştır. Bu temizlik harekâtında, NİLİ casuslarıyla birlikte, çok sayıda asker ve milis de sorgulanıp suçlu bulunarak idam edilmiştir. Askeri sırları sızdırdığı tespit edilen Mehmet Yaşar Efendi de, bu temizlik harekâtından ileriki yıllarda nasibini almıştır. Mehmet Yaşar Efendi, biri milis olmak üzere iki Osmanlı İstihbarat Subayı tarafından, bir gece, birlikte olduğu ve görüştüğü bir NİLİ casusuyla birlikte evinden alınarak sorgulanmıştır. O gece kendilerinden önce alınmış olan Arap asıllı bir kişinin serbest bırakıldığı sorgulama neticesinde, hakkındaki kanaat kesinleşen Büyükbaba Mehmet Yaşar Efendi, birlikte yakalandığı (isimsiz, sadece kısa eşkal kayıtlı) NİLİ casusu ile birlikte Cehennem Vadisi’ne götürülmüş, infaz edilmiş ve ailesinin dini tören yapmasına müsaade edilmeden gömülmüştür.

Cehennem Vadisi, Osmanlı’nın Kudüs hâkimiyetinin son döneminde, vatana ihanet ve casusluk suçu işleyen kişilerin idam edilerek (intihar edenler de mevcuttur) gömüldüğü yer olarak tarihe geçmiştir.
Osmanlı-Arap İstihbaratı ile İngiliz-yahudi İstihbaratı arasındaki karşılıklı çetin faaliyetler ve infazlar, neredeyse İsrail’in kuruluşuna kadar devam etmiştir. Osmanlı 4. Ordu İstihbarat Şefi Filistinli Aziz Beg’in, NİLİ örgütünün faaliyetleri ve sorgulanan NİLİ üyeleri hakkında 1930 yılında yazdığı hatıratın yanı sıra, Babıhatta’nın ileri gelen ve o dönemde milis çalışmalarında bulunan Carallah sülalesinden Abdülhakim oğlu Raşid gibi kimselerin tuttuğu günlük benzeri çok sayıda kaynak da bulunmaktadır.
İsrail Genelkurmayı’nın Org. BÜYÜKANIT’a Jesti
İsrail’in ve yahudilerin en belirgin vasıflarından biri, geçmişte yahudiliğe hizmet edenlere, hatta onların soyundan gelen kimselere karşı duydukları vefa hisleridir. Filistin’de İsrail devletinin kurulmasında emeği geçenleri ve bu arada NİLİ üyelerini de araştıran İsrailli araştırmacıların, arşiv çalışmasında tespit ettiği isimlerin arasında Mehmet Yaşar Efendi’nin ismi de yer almaktadır.
İsrail Genelkurmayı, NİLİ üyeliği tespit edilen Mehmet Yaşar Efendi’nin mezarını yıllar sonra restore ettirmiş ve yapılan restorasyonu jest olarak göstermek üzere torun Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT’ı İsrail’e özel olarak davet etmiştir. Büyükbabası hakkındaki bilgiler ile bu mezarın varlığından, Türk kamuoyunun ve medyasının haberdar olmasından ciddi olarak endişe eden Org. BÜYÜKANIT, yahudi meslektaşlarından, geçmişine ait bu bilgilerin ve mezar yerinin sır olarak saklanmasını ve kamufle edilmesini rica etmiştir.
Bir şekilde bu bilgilerin duyulma ihtimaline karşı tedbir olarak, yıllarca çevresine, anne tarafından dedesinin Mescid-i Aksa’nın anahtarlarını taşıyan Kudüs imamlarının torunu olduğu ve dedesinin Kudüs’te şehit olduğu gibi asılsız bilgileri yaymıştır. Yine, kendisinin, dedesine atfedeceği boş veya sahte bir mezar yeri hazırladığı da bilinmektedir. Arka arkaya dört evlilik yaptıktan sonra, alkol bağımlısı olduğu için çocuklarını yetimhaneye veren babasından bile bahsederken “din görevlisiydi” diyebilen BÜYÜKANIT’ın, kimsenin tanımadığı dedeleri için “Kudüs İmamıydı” demesi aslında pek de garip değildir; yahudice gizlenme alışkanlığının gereğidir.
Ancak tarihçilerin bilebileceği bir gerçek vardır ki; Tarihi Aksa Camii’nin anahtarlarını, sahabe Nüseybe’nin soyundan gelen ve Kudüs eşrafından olan Nüseybe Oğulları geleneksel olarak elinde bulundurmaktadır. Ayrıca, Kudüs ahalisi Anadolu Türkleriyle aynı mezhepten değildir ve bu yüzden tarihi süreçte Kudüs imamları tamamen yerel halk arasından atanmışlardır. Hele hele, geçmişi karanlık ve ne idüğü belirsiz bir gizli yahudi sabetaycının Kudüs’e imam olduğuna dair hiçbir tarihi belge bulunmamaktadır.
Gerçi, şehitlerimizin cenaze namazında elini düz bağlamayı bile bilmeyen bir gizli yahudi sabetaycının, bu tür konuları bilmesi de zaten beklenemez**. Çünkü Org. BÜYÜKANIT, yahudilik dini ve sabetaylık tarikatına ait öğretileri, yirmi üç yaşına gelinceye kadar anneannesi Sifaye ERYAŞAR’dan, sonrası ablası Suzan BÜYÜKANIT’tan öğrene gelmiştir. Kimlik ve kişiliğinin gelişiminde en etkili olan iki kişi, şehit (!!?) dedenin eşi anneanne ve Türk Ordusu’nu ele geçirmeye azmetmiş küçük kardeşine kendisini adayan abladır***. “yahudilik öğretisi”ni anneannesinden ve ablasından alan BÜYÜKANIT, provokasyonlarla uygulamaya koyduğu “ihanet öğretisi”ni de dedesinden miras almıştır.
Şimdi, gizli yahudi olduğunu belgelediğimiz ve soy kütüğü hakkındaki gerçekler karşısında cevap veremeyen BÜYÜKANIT’a tekrar meydan okuyoruz:
Yüreğin yetiyorsa, erkeksen, adamsan, bu metinde geçen bilgileri, ister sen yalanla veya isterse senin seçilmiş medyacılarından biri yalanlasın!
Bu yalanlamadan en fazla iki saat sonra, yine bu siteden yiyeceğin biri noter tasdikli, diğeri ise görüntülü iki Türk şamarına hazır ol!
Vurmadan önce iyice bir duyuralım ki, şaklaması kulaklarda yıllarca çınlasın!
(*) Mehmet Yaşar Efendi’nin Anadolu’ya gönderilme sebebinin, Maan’da artan İngiliz istihbarat faaliyetleriyle ilişkili olabileceğini tahmin etsek de, tarihçi akademisyen ülküdaşlarımız, Mehmet Yaşar Efendi’nin “Maan”da yaşadığı döneme ait net bulgular elde edemedikleri için, Anadolu’ya gönderilme gerekçesi metne konulmamıştır.
(**) Aziz Şehitlerimizin cenaze namazında sol elini sağ elinin üstüne koyarak ellerini ters bağlayan -ki belki de inancının gereği olarak kasıtlı yapmıştır, bunu bilemiyoruz- BÜYÜKANIT’ı temize çıkarmaya çalışan “seçilmiş medyacılar”, paşanın üzüntüsünden dolayı elini ters bağladığı hususunu haberlerine yorum olarak eklemişlerdi.
İşte burada sabrımız taştı: Sen kimsin de, şehidin anasından, babasından, ağasından, bacısından fazla üzüldün? Herkes elini düz bağladı da, bir tek sen ters bağladın, üçkâğıtçı! Sakın aklına, yahudilik davasının şehidi olan deden gelmiş ve onun için bu kadar çok üzülmüş olmayasın? Gerçekten o kadar üzülecek olsaydın, şehit cenazesi üretmek için gencecik fidanları kasıtlı olarak pusulara düşürttürmez, bunu yapanlardan bir kez olsun hesap sorar ve verilen şehitlerden dolayı kendini de sorgulardın. Ama sen, bunu yapmak yerine can dostun Reha TAŞKESEN’le başka dümenler çevirmeyi tercih ettin. Yakında, o ‘namussuz’un seni nasıl örnek aldığını bütün kamuoyuna duyuracağız.
(***) Türk gelenek ve görenekleriyle bağdaşmayan bu öğretiler yüzündendir ki; BÜYÜKANIT’ın can dostu ancak, Reha TAŞKESEN gibi, öğrencilerinin, astlarının ve meslektaş ailelerinin namusuna göz koyan bir “namussuz” olabilmektedir. Kirletici azınlık uşakları, bu onursuzluğu örtmek için intihar etmeleri gerekirken, bir de utanmadan gazetelere boy boy röportajlar vermektedirler ve Ordu’nun başına gelerek kendilerini korumasını umdukları azınlık “Efendi”lerine yağcılık yapmaktadırlar.
Tarih, bu namussuzluğu yapanlarla birlikte, savunanların da haysiyetlerinin yerle bir olacağına tanıklık edecektir. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve Genç Subayları yetiştiren KUTSAL OKUL’umuzun adını kirletenler ve kirletenleri bugüne kadar himaye edenler, yaptıklarının bedelini en kısa zamanda ödeyeceklerdir.
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 10:22   #9
Kullanıcı Adı
akobalı-akkurt
Standart
akobalı-akkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-06-2012, 12:29   #10
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
ilana baksana selimiye camii... ne enteresan bi ülkede yaşıyoruz ki ömürlerini İslamla mücadele ile geçirmiş kişiler camiden gömülüyor...
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi