![]() |
#1 |
![]() Alim bir zatın hizmetinde uzun yıllar geçirmiş bir talebesi bir gün şöyle düşünür
-Ben artık gerekli kemalata erdim artık gidip insanları islama çağırma vaktim geldi Ve hocasından izinsiz dergahı terkederek uzun bir yola çıkar. Cuma günü öğlen vakitlerinde bir beldeye ulaşır bakarki ezan okunuyor niyet edip camiye gider. Hutbeyi okuyan kişinin söylediklerini tümü yanlıştır ve ayağa kalkarak -Ey cemaat bu adama inanmayın yanlış anlatıyor yalan söylüyor! Cemaat cami hocasını o kadar seviyormuşki kalkıp bizim talebeyi tekme tokat dövmüşler. Hatasını anlayıp hocasının yanına dönen alim utanarak odasına girmiş ve hocası; - Oğlum bende biliyorum senin ne kadar iyi ne kadar veli olduğunu. Sana tüm ilimleri öğrettim fakat ilmi siyaseti öğretmedim istersen onuda öğreteyim öyle git der Talebe Siyaset ilmini öğrendikten sonra tekrar aynı köye bir cuma vakti gider. Aynı hoca yine yalan yanlış konular anlatırken alim ayağa kalkar ve cemaate hitaben -Ey cemaat bu hocanın ününü duyup buraya geldim. Kendisi o kadar mükemmel ve kamil bir hocadırki o mübarek saçından ve sakalından 1 tel alabilenin herşeyi kurtulur. Der Bunu duyan cemaat hutbe okuyan hocayı aşağı indirir ve tavuk gibi yolarlar. Bizim talebe hem kısas yapmış hemde yalancı hocayı alaşağı etmiş olur
![]() Konu Ekinoks tarafından (10-29-2013 Saat 13:27 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |