AK Gençliğin Buluşma Noktası
Akaid ve Fıkıh İman ve iman esasları, mükellefiyet ve hükümler.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 10-25-2008, 17:21   #1
Kullanıcı Adı
M-E-C-H-U-L
Post Imam-i Rabbani'nin(k.s)Diyalog Hakkindaki Görüşleri
İmam Rabbanî’nin Mektubat isimli eserinin 163. mektubunda diyalogla ilgili aşağıdaki ifadeler geçiyor. Bizi taassupla itham edenler, eğer İmam Rabbanî için de aynı şeyleri söyleyecekse yapacak bir şey yok. Aslında diyalog sürecinde hoş görülen fiillerin batıl olduğunu, insanı küfre vardıracağını, başka hiçbir delile gerek kalmayacak şekilde ayet ve hadisler apaçık ortaya koyuyor.

Ama bazılarında oluşmuş anlayıştan dolayı bazı İslam büyüklerinin konu hakkındaki yaklaşımlarını da bilmekte fayda var.

Bakın Nakşilik yolunun ikinci piri kabul edilen İmam Rabbanî diyaloga nasıl yaklaşıyor 163. mektupta!

“Allah’u Tealâ’nın dînine saldıranlar ile arkadaşlık etmek, onlarla görüşmek, insanı Allahü Teâlâ’ya ve O’nun Peygamberin’e (a.s) düşman olmaya kadar sürükler. Bir kimse, kendini Müslüman sanır, Kelimei tevhîdi okur, inanıyorum der ve Müslüman olduğunu söyler. Hâlbuki kâfirlerle, münâfıklarla görüşerek, konuşarak onun Müslümanlığı, îmânı saf ve temiz kalmaz. Hattâ, büsbütün gider de, farkında bile olmaz. Allahü teâlâ, hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin bozuk olmasından korusun!

Böyle kâfirlerle meşveret etmek, işleri onlara danışıp onların sözü ile hareket etmek, bu din düşmânlarına kıymet vermek olur. Hem de, onları çok yükseltmek olur. Onlardan yardım, şifâ beklemek ve hele onlar vâsıtası ile duâ ve ibâdet etmek boşuna uğraşmaktır. Mümin sûresinin 50 ayeti kerimesinde ve Rad sûresinin 14. ayeti kerimseinde meâlen, (Kâfirlerin duâları ancak dalalettir) buyuruldu. Yanî, İslâm düşmânlarının duâları kabûl olmaz, hiç fâide vermez. Kâfirler, papazlar vâsıtası ile yapılan duâları Allahü teâlâ hiçbir zamân kabûl etmez. Böyle duâların Müslümanlara fâidesi olmaz. Yalnız bu sûretle o dinsizlere bir kıymet verilmiş olur. Onlar, duâ ederken, putlarını, Allah’ın düşmânlarını araya korlar. Onlardan düâ beklemenin kötülüğünün çirkinliğinin nereye kadar uzandığını, Müslümanlığın temelinden yıkılıp, kokusunun bile kalmayacağını buradan anlamalıdır.”

Evet böyle diyor kaç asır önce İmam Rabbanî.
İmam Rabbanî o gün kıskanacak kimse bulamadığı için böyle dedi, ama siz kıskanıyorsunuz da böyle diyorsunuz şeklinde çok bilimsel bir yaklaşımda bulanacak olursa diyecek bir şeyimiz yok.

İmam Rabbanî’nin Burhanettin Tabbanî ile bir akrabalık bağının olmadığını, varsa da benim bilmediğimi peşinen belirteyim.

İmam Rabbanî kafirden dua talebinin butlanına/batıl olduğuna dikkat çekiyor.
İftarda papazlara dua yaptırmak ve “ortak inanışımız Allah olsun” deyip de Hz. Muhammed’i (as) dışlama gayretlerine şahit olsaydı ne dedi İmam Rabbanî?

Ya da diğer haramların diyalog ile nasıl “meşru hale getirildiğini” görseydi nasıl bir mektup yazardı imam?

Onu da kıyas yoluyla anlayalım.
Dedim ya, İmam Rabbanî’nin bu ifadeleri olayları amuda kalkarak tahlil etmeye çalışanlara çok güzel bir cevap olması açısından önem taşıyor.

Yapılanların Kur’an ve hadis ölçüsünde batıl olduğu mümin olan için başka şeye ihtiyaç duyulmayacak kadar ayan beyandır.

:: Diyalog = Postmodern Misyonerlik :: Interfaith Dialogue = Postmodern Missionary :: - İMAM-I RABBANİ'NİN DİYALOG HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

 

M-E-C-H-U-L isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-25-2008, 17:22   #2
Kullanıcı Adı
M-E-C-H-U-L
Post
Alıntı:
M-E-C-H-U-L Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İmam Rabbanî’nin Mektubat isimli eserinin 163. mektubunda diyalogla ilgili aşağıdaki ifadeler geçiyor. Bizi taassupla itham edenler, eğer İmam Rabbanî için de aynı şeyleri söyleyecekse yapacak bir şey yok. Aslında diyalog sürecinde hoş görülen fiillerin batıl olduğunu, insanı küfre vardıracağını, başka hiçbir delile gerek kalmayacak şekilde ayet ve hadisler apaçık ortaya koyuyor.

Ama bazılarında oluşmuş anlayıştan dolayı bazı İslam büyüklerinin konu hakkındaki yaklaşımlarını da bilmekte fayda var.

Bakın Nakşilik yolunun ikinci piri kabul edilen İmam Rabbanî diyaloga nasıl yaklaşıyor 163. mektupta!

“Allah’u Tealâ’nın dînine saldıranlar ile arkadaşlık etmek, onlarla görüşmek, insanı Allahü Teâlâ’ya ve O’nun Peygamberin’e (a.s) düşman olmaya kadar sürükler. Bir kimse, kendini Müslüman sanır, Kelimei tevhîdi okur, inanıyorum der ve Müslüman olduğunu söyler. Hâlbuki kâfirlerle, münâfıklarla görüşerek, konuşarak onun Müslümanlığı, îmânı saf ve temiz kalmaz. Hattâ, büsbütün gider de, farkında bile olmaz. Allahü teâlâ, hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin bozuk olmasından korusun!

Böyle kâfirlerle meşveret etmek, işleri onlara danışıp onların sözü ile hareket etmek, bu din düşmânlarına kıymet vermek olur. Hem de, onları çok yükseltmek olur. Onlardan yardım, şifâ beklemek ve hele onlar vâsıtası ile duâ ve ibâdet etmek boşuna uğraşmaktır. Mümin sûresinin 50 ayeti kerimesinde ve Rad sûresinin 14. ayeti kerimseinde meâlen, (Kâfirlerin duâları ancak dalalettir) buyuruldu. Yanî, İslâm düşmânlarının duâları kabûl olmaz, hiç fâide vermez. Kâfirler, papazlar vâsıtası ile yapılan duâları Allahü teâlâ hiçbir zamân kabûl etmez. Böyle duâların Müslümanlara fâidesi olmaz. Yalnız bu sûretle o dinsizlere bir kıymet verilmiş olur. Onlar, duâ ederken, putlarını, Allah’ın düşmânlarını araya korlar. Onlardan düâ beklemenin kötülüğünün çirkinliğinin nereye kadar uzandığını, Müslümanlığın temelinden yıkılıp, kokusunun bile kalmayacağını buradan anlamalıdır.”

Evet böyle diyor kaç asır önce İmam Rabbanî.
İmam Rabbanî o gün kıskanacak kimse bulamadığı için böyle dedi, ama siz kıskanıyorsunuz da böyle diyorsunuz şeklinde çok bilimsel bir yaklaşımda bulanacak olursa diyecek bir şeyimiz yok.

İmam Rabbanî’nin Burhanettin Tabbanî ile bir akrabalık bağının olmadığını, varsa da benim bilmediğimi peşinen belirteyim.

İmam Rabbanî kafirden dua talebinin butlanına/batıl olduğuna dikkat çekiyor.
İftarda papazlara dua yaptırmak ve “ortak inanışımız Allah olsun” deyip de Hz. Muhammed’i (as) dışlama gayretlerine şahit olsaydı ne dedi İmam Rabbanî?

Ya da diğer haramların diyalog ile nasıl “meşru hale getirildiğini” görseydi nasıl bir mektup yazardı imam?

Onu da kıyas yoluyla anlayalım.
Dedim ya, İmam Rabbanî’nin bu ifadeleri olayları amuda kalkarak tahlil etmeye çalışanlara çok güzel bir cevap olması açısından önem taşıyor.

Yapılanların Kur’an ve hadis ölçüsünde batıl olduğu mümin olan için başka şeye ihtiyaç duyulmayacak kadar ayan beyandır.

:: Diyalog = Postmodern Misyonerlik :: Interfaith Dialogue = Postmodern Missionary :: - İMAM-I RABBANİ'NİN DİYALOG HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
arkadaşlar inşallah faydalı olacaktır...
M-E-C-H-U-L isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi