06-08-2009, 18:54 | #31 |
Ayetleri önce kabul eder sonra üzerinde düşünüp anlamaya çalışırım.
Hadisleri önce düşünür sonra kabul ederim. |
|
06-08-2009, 20:22 | #32 | |||||||
Alıntı:
Bakın bunları nerden aldığınızı bilirsem sevinirim.. Kaynak YOK..! En sona ''30'' yazılmış ama hangi kitap kaçıncı sayfa vs yok..Yada hadis ismi vs hiç birşey vermemişler.. Nasıl itibar edersiniz..? Önemli gördüğüm yerleri alıntılıyorum çünkü çok uzun..Benim yazımla beraber kimse okumaz uzun olduğundan..Her ne ise.. Şimdi imam gazaliye İFTİRA ATILMIŞ bu aldığınız yerde..Ben şimdi size İmam Gazali Hz.lerinin kitabından sayfa numarasına kadar belgeliycem ve dileyen inanmak istemeyen gider alır ve okur inş. Bakın aşağıdakilerin hepsi kaynak isimleirdir ve bu kaynakar(kitaplar) İMAM GAZALİ HZ.lerine aittir..Bilmeyen arkadaşlrda öğrenmiş olsun burdan.. (Dürr-ül-mearif) (K. Saadet) (İhya ) (Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre – Kıyamet ve Ahiret,) (Mükaşefetü´l Kulub - Kalblerin Keşfi) Şimdi bu yukarıdaki kaynaklardan alıntılanan fetvaları,hadisleri birlikte okuyalım.. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Gıybet, veya devamlı ipek giymek, yahut devamlı çalgı dinlemek gibi günahlara devam etmek kalbin kararmasına yol açar. (K. Saadet s.580) İçki içmek ve çalgı dinlemek gibi, kul hakkı ile ilgili olmayan günahların hepsine tevbe etmek gerekir. (İhya 4/65) Herkes dünyadaki işine göre haşr olunur. İçki içenler, sarhoş olarak, çalgıcı, çalgı çalarak haşr olunur. (Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre – Kıyamet ve Ahiret, s.36) Çalgı dinleyenin veya ipek giyenin şahitliği kabul edilmez. (İhya 4/41) Ud ve saz çalmak haramdır. (K. Saadet s.231) Kalbi Allahü teâlânın yasak ettiği şeylerden birine bağlılığı olanın sima, tegannili sesleri dinlemesi, haram olup, onun için öldürücü zehirdir. (K. Saadet s. 321) [Bu sözü delil gösteren cahiller, (Çalgı kötü kimselere haram, bizim gibi kalbi temizlere haram değil) diyorlar. Halbuki burada çalgı denmiyor, nağmeli ses deniyor. Çalgı herkese haramdır. Tasavvuf büyüklerinden Mahmud-i İncirfagnevi hazretleri buyuruyor ki: (Yüksek sesle zikir yapabilmek için, kalbinde yalan ve gıybet bulunmamak, boğazından haram ve şüpheli şey geçmemiş olmak, gönlü riya ve gösterişten temiz olmak lazımdır.) İşte, teganni, sima yalnız böyle kimselere faydalı olur. Fıkıh âlimleri de, teganninin, böyle olmayanlar için ve çalgının herkes için, haram olduğunu bildirmişlerdir.] İnsana zevk veren ahenkli nağmeler, gönüllerde saklı olan güzellik ve çirkinlikleri açığa çıkarır. Her kaptan içindeki sızar, sima eden kişinin içinde ne varsa dışına o sızar. Sima kalbe ulaşınca, kalbde galip olan ne ise, onu harekete geçirir. (İhya 2/675) Düğünlerde def çalmak ve teganni etmek mubahtır. (K.Saadet s.323) Kusurları, azapları bildiren [çalgısız] kasideleri, ilahileri dinleyerek üzülmek, ağlamak sevaptır. Ancak Allahü teâlânın kaza ve kaderini beğenmeyip, ona üzülüp, üzüntüsünün artması haramdır. (K. Saadet s.324) Hacıları uğurlarken Kâbe, zemzem ve diğer mübarek makamları öven ve Arab çölünü anlatan şiirlerde nefesli ve telli çalgılar yoksa, bunların hepsi caizdir. (İhya 2/690) Çalgı âletleri üçe ayrılır: 1- Haram olanlar. Tambur, düdük, zurna gibi şarkıcılara eşlik eden aletlerdir. 2- Mekruh olanlar. Bunlar tek başına çalınmadığı halde şarkıcıyı coşturan kaval gibi aletlerdir. 3- Mubah olanlar. Bunlar da eğlence aleti değil de boru ve harp davulu gibi haberleşme aletleri ile nikah için çalınan def gibi toplantıya çağırma ve herhangi bir hususu ilan etmek için kullanılan aletlerdir. (Mükaşefetü´l Kulub - Kalblerin Keşfi) Kur'an-ı kerimi teganni ile okumak haramdır. (K. Saadet s.333) [Tecvide uygun olarak teganni edilirse mahzuru olmaz.] Yukarıda; Peygamber efendimizin ve onun vârisleri olan bütün İslam alimlerinin çalgıya haram dedikleri kesin delillerle ispat edildi. Çalgının haram olması konusunda acaba âyet-i kerime yok mu diyenler çıkabilir. Buyurun birde ayetlerle açıklanmış şekillerine bkalım.. Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade) Alıntı:
''İmam Gazali diyorki'' diye başlanmış ama hani kaynak? Niye aldıkları yerin kitabın adı,sayfası hadis adı YOK..? Lütfen.. İmam Gazali'nin hakikaten böyle bir kelam ettiğine dair bir delil varsa kaynaklarıyla beraber isteriz.. Yoksa nasıl itibar edelim..? Ben iddia ediyorum yok..Ben birebir kaynağına sahip iken internetten kaynak belirtmeden söylenen kişilere mi inanıyım..Siz olsanız inanırmısnız.. Alıntı:
Alıntı:
Bakın sizin yukarıda KAYNAKSIZ belirttiğiniz rivayetin bende aslı,orjinali var..Buradaki gibi bazı kısımlar traşlanmamış..!! Olay eksik anlatılmış. Doğrusu şöyledir: Tabiinin büyüklerinden Nafi anlatır: Abdullah ibni Ömer ile beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Abdullah, kulaklarını parmakları ile kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. Ney sesi daha işitiliyor mu, dedi. Hayır işitilmiyor dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı. Resulullah da böyle yapmıştı dedi. Nafi, sonra dedi ki, ben o zaman çocuk idim. Bundan anlaşılıyor ki, Nafi’ye kulaklarını kapamasını emretmemesi, çocuk olduğu için idi. Çünkü çocuk isteyerek dinlese de ona günah olmaz. Yoksa, Abdullah takvası sebebi ile kulaklarını kapattı demek doğru değildir. Nafi, böyle yanlış anlaşılmaması için, çocuk olduğunu bildirdi.(Eşiat-ül-lemeat) <== (kaynak!!);) Alıntı:
Sizin alıntıladığınız yerde birde ''anlıyoruz'' demişler.. (: Kim anlamış, bir alimin anladığı şekilde mi anlatılmış,anlayan hangi alimmiş,nerde demiş..??! Yoksa bu konu hakkında alıntıladığınız yerdekiler ''kendileirnce'' mi fikir beyan etmişler..Öyle ise vay hallerine küfre girdiler..Çünkü dinde ''sence bence '' kavramı yoktur.. Kuran ve hadisleri ancak İCTİHAD ehli alimler yorumlar..Aldığınız yerdekiler ehilmiydi..Öyle ise isimleri ne idi..Belli bir alim ünvanları varmıydı..?Kitaplrı,tercemeleri,fetvaları varmıydı,ehli sünnetmiydi ve halk tarafından bir itibara tabi tutuluyorlarmıydı desinler/diyin hele.. Alıntı:
Bakın sonda ne yazmışlar..Söylemekteyiz,etmekteyiz(35/yada 30) bütün kaynakları sadece rakamla belirtmişlerde hangi kitabın sayfasıdır bu onu neden belirtmemişler.. Yapmayın abicim siz nasıl alıntıladğınız yerin bu hatasına dikkat etmezsiniz..? Hani niye kaynak yok..Ben bu numarayla bu kaynağı nerde araştırabilirm varmı fikriniz..? Alıntı:
Hayır bütün alimler diye bir şey diyemezsiniz..Yada aldığınız yer diyemez..Burada sadece bir alimin adı verilmiş..Oda İmam Gazalidir ki bunun aksini KAYNAKLARIMLA İSPAT ETTİM.. Hani diğer alimler..Said Nursiden bahsedilmiş ama onunda kaynakları bile yok.. İmam Gazali dahil BÜTÜN ALİMLER(!)miş.. ne güzelde demişler ''tüm rivayetler ve alimler'' diye..Biz hadis sunduk,ayet sunduk..Buyursunlar onların aksini ispat etsinler.. Kaynaksız yazılan gelişigüzel internetlerde dolaşan her dini söze,konuya itibar edilir mi hiç..? Ben etmem.. Selametle... |
||||||||
06-09-2009, 15:41 | #33 |
Umarım sizin istemeden yaptığınız bir hatadır.. Çünkü kaynak numarası yazan yerlerde dahi hadisler makaslanmış, ben orjinallerini bulup tek tek koydum bakın,inceleyin..
Sizi yerden yere vurmadımda aldığınız yere çok kızdım.. Siz sadece kaynakları koymadığınız için hata yaptım diyorsunuz olabilir..Ama bu aldığınız yerdeki şahıslar benimkiyle aynı kaynaklara sahip olan hadis ve sözleri makaslamışlar..Bakın bende aynılarını koydum..Ama tam olarak..Niye onlar yarım koyup birde ''bence'' şeklinde yorumlarını belirtmişler ki.. Yukarıda verdğiniz kaynaklarıda kabul etmiyorum.. o kaynaklar benimkilerle zaten aynı.. Aldığınız yerde tam yazılmışsa ve siz alıntılamışsanız, yeniden hadisler ve imam gazalinin sözleri makaslanmamış şekilde sonlarında numara ve kitap isimleriyle beraber koyarsanız ancak o şekilde kabul ederim.. Ama dikkat edelim aynen benim yazdığım şekilde,hadislerde oynatma ve eksiltme olmadan,direk verilmiş ise..!Direk benimki gibi tam olarak verilmişse siz alıntılarken eskik olmuştur oda sorun değil.. Yoksa kaynaklarmız zaten aynı.. Hadislerde aynı,İmam Gazalinin sözleride ama keslmiş,eksiltilmiş.. Mesela bir diğer yorumumda,diriliş kardeşime yaptığım yorumdada aynı hata vardı..Kaynak benimki ile aynı ama bendeki hadis tam,onun alıntı yaptığı yerdeki hadis yine MAKASLANMIŞ..!O yüzden kaynaklarınız benimkiyle aynı dahi olsa tam alıntılanmış şekilde görmek isteriz..Aldığınız yere dikkat edin deirm..İnternette her dini siteye güvenmek sorun yaşatıyor böyle.. Olur mu hiç yarım,hadisin yada o fetvaların işe gelen kısımları alınıcak,diğerleri kesilicek.. Bende İmam Gazalinin orjinal kitabı var..İçinden birebir okuyorum..Almak isteyenler(isimleri var yukarıda) alıp inceleyebilirler.. Ve sizin yukarıda verdiğiniz kaynaklarla benimkiler dikkat ederseniz aynı ama nedense benimkiler uzun ve tam sizin aldığınız yerdekiler kısa ve belirli yerler..Makaslamışlar efendim.. Keşke aldığınız yeri bilseydim.. Burdan belirtmek istemezseniz özelden alabilirm..Çok merak ettim.. Kabul edilemiyicek bir hatadır bu çünkü.. Oraya göz atan kardeşleirmiz yanlış bilgilenebilirler..Buda büyük bir vebaldir.. Selametle.. |
|
06-09-2009, 19:48 | #34 |
Olay kaynak beğenmemek meselesi asla olamaz..Biz beğenip beğenmeyerek seçmiyoruz,ona göre amel etmiyoruz..
Verdiğiniz kaynaklar benimkiyle aynı..Neden benimkiler tam ve uzunken sizin koyduklarınız MAKASLANMIŞ,kısacık..Bu çok büyük bir vebal..Hemde çok büyük..Anlayamıyorum..Aldığınız yer hem hadisleri hemde İmam Gazalinin sözlerini MAKASLAMIŞ..!!Bunuda size KANITLADIM..! İmam Gazali niye benim veridğim kaynakta resmen HARAMDIR diye geçiyorda sizin alıntılaıdğınız yerde mübah diyor.. Siz internet siteisnden bense bizzat kendi kitabımdan yazdım..Ki adınıda verdm..Aksini ispat etmek isteyen,öğrenmek isteyen lütfen alsın okusun..Bu şahıs yalan konuşuyor böyle bir şey yok desin..!!Allah rızası için biri çıkıpta desin..İspat eden dilesin benden ne dilerse..!! Allah hem kendi sözleirni,hem Resulunün sözlerini,hemde dostlarının sözlerini kullarına yanlış aksettiren ve anlatan bütün bidaat ehline lanet etsin.. Buna bende dahilim..Eğer bende böyle bir gaflette bulunmuş isem banada lanet etsin.. Çok yazık..! Bakın ben yukarıda aynılarını tamamını,eksiksiz koydum..Kitap adını sayfasına kadar veridmki inanmayan var ise lütfen Allah rızası için gitsin alsın,almasada gidip bulup bi baksın..!! Bu konu hakkındaki son yorumumdur.. Ben KAYNAKLARIMI EKSİKSİZ VERDİM.. Bu konuda gönlüm rahat.. Gösterdiğiniz kaynakların hepsi EKSİK VE MAKASLANMIŞ olduğundanda itibar etmiyorum..Eden varsa eyvAllah.. |
|
06-12-2009, 20:38 | #35 | |
Sevgili duyguseli,
Öncelikle uzun uzun cevap yazdığın için sana teşekkür ederim.. Fakaaaat, Evvelen, Teganni, yalnızca bir şeyi şarkı gibi söylemek değil, sesi güzelleştirmek demektir. Çünkü, dikkat buyurunuz, Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Leyse minna men lem yeteganna bi'l-Kur'an" sizin için tercüme edeyim, "Kur'an-ı Teganni ile okumayan bizden değildir." ( Ebu Davud, Sünen, c. II, s.156 (Kİtabu'l vitr 20,1469) Bu babın altındaki diğer hadislere baktığımızda Kur'an-ı okurken sesin güzelleştirilmesi gerektiğinden bahsediliyor. Yine diğer hadislere baktığımda sesi güzellerştirerek teganni ile okuyun deniliyor. ben yanılabilirim, kaynağı ilk cevabımda yayını yer ve tarihine kadar gösterdim, sayfa numarası ve cilt no'da var. Buyrun bakın.. Sizinle hadis savaşına girmek istemiyorum ama buyrun hadis. Öyleyse, hadis varken biz nasıl teganni ile okuyan (tek manası yoktur bu kelimenin, lüyfen dikkat) birini beğendiğimizde ve bunu ifade ettiğimizde dinden çıkıyoruz! Amaa, özenle belirtmek isterim ki, İslamda bir konuda hüküm vermek hiç de kolay iş değildir. Hadise bakıp "bu böyledir." denmez. Hadis'in sebeb-i vurudu ( söyleniş sebebi), hangi olay üzerine ve ne zaman söylendiği, kimin için söylendiği, aktaran ravinin kim olduğu vs.. ince ince araştırılır. Hadisin diğer varyantlarına bakılır. Yani işin bir usûlü vardır. bir hadise bakarak bir hüküm verilmez. Dikkat edilmesi gerekir. Yoksa işin içinden çıkılmaz. Ayrıca, asıl tartışılması gereken Kur'an'ı hayatımıza nasıl daha güzel bir şekilde yansıtıp, onunla daha iyi nasıl amel edeceğimiz ve Kur'an ile "medeniyet" inşasını nasıl başaracağımız olmalıdır belki de... Saniyen,ben metni tam olarak koymadım doğru, şimdi senin için yazıyorum tekrar: Aişe Radiyallahu anha'dan: Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: (Bir def'a Mina günlerinde yani Kurban bayramının ilk üç günlerinden birinde) Rasulullah(a.s) yanıma girdi. KArşımdabuas ezgilerini (def çalarak) okuyan iki kız vardı. Yatağına uzanıp (mübarek) yüzünü çevirdi. (derken) Ebu Bekir girdi. " Rasulullah (sav)'ın yanında şeytan mizmarı mı diyerek beni azarladı(bunun üzerine) Prygamberimiz ona dönüp (dikkat buyurunuz, hitap Hz. Ebu Bekr'e) "Onlara ilişme" (Dikkat, arapça metinde burada kastedilenin de o iki kız olduğu "da'huma" kelimesiyle anlaşılıyor) buyurdu. (Babamın zihni başka bir şeyle) meşgul olunca kızlara işaret ettim (onlar da) çıktılar. (Zeynu’ddîn Ahmed b. Ahmed b. Abdi’l-Lâtîf ez- Zebîdî (v. 893/1488), Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, Mütercim: Kamil Miras, DİB Yayınları, Ankara 1979, c. III, s.151) İşte isteğiniz üzerine parantezli yazdım, yani tercümeyi - altını çizdiklerim hariç- aynen naklettim. Şerhi de yazmak isterdim ama merak eden dostlar kaynağa baksınlar. Alıntı:
demişsiniz. Fakat,Peygamberimiz "Onlara ilişme" diyerek zaten Hz. Ebu Bekir'e müdahale etmiş değil midir sizce?? İkinci olarak, haram olan birşeyin alenen yanında işlenmesine Peygamberimiz nasıl ses çıkartmaz, bunu da düşünmek gerekmez mi?? Ve yine eklerim ki, Bir hadis sadece metne bakılarak değerlendirilmez. Mesela biz burada kızların kaç yaşında olduklarını bilmiyoruz, onların söylediği ezgilerin tam mahiyetini bilmiyoruz. bunlara farklı araştırmalar ile ulaşılır. Hülasa, ayet ve hadisleri değerlendirmenin bir yolu, usulü vardır. Sözlerinde haram ola lafızlar arz eden şarkıları dinlemek zaten helel olamaz. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus da, sözlerin ve icra eden şahsın kişide bıraktığı tesirdir. Salisen, Soru-cevap olarak yazdığım bir metni kabul etmem demişsiniz, sebeb olarak da "kaynak yok" demişsiniz. Yazdığım soruya verilen cevabın "İslam hukukçusu" Hayreddin Karaman'a ait olduğunu beyan etmeyi sehven unutmuşum. Hatırlatma için minneti borç bilirim. Artık kaynak olarak kabul edebilirsiniz değil mi? Belki internet sitesi olduğu için çekince gösterebilirsiniz fakat Hocamızın kitaplarının içinde de bunu bulabilirsiniz. Kendisi büyük bir hizmet yaparak kitaplarını internet ortamına da aktarmıştır... Şimdilik söyleyeceklerim bundan ibarettir. Umarım seni kıracak birşey söylememişimdir kardeşim.. Eğer ilmî bir konu tartışılıyorsa zaten burada gücenme söz konusu değildir selam ile... |
||
06-12-2009, 22:59 | #36 | |
Alıntı:
kabul etmek durumundayız. Siz sanırım doğruluğundan emin olmadığınız bir hadis için bu ifadeyi kullandınız. Yanlış anladım inşeAllah.. |
||
08-26-2009, 02:00 | #37 |
Şu müzik konusunda bu kadar delil olduğu halde hala ha direnmeye zıt delil bulmaya çalışanları gördükçe şaşırmamak mümkün değil..
Gerçi hadisler'de helal addedenlerin çıkacağı söyleniyor onun için aslında şaşırmamak lazım.. Nerede bu konu açılsa hemen savunmalar başlıyor kimisi ben müzik dinlerken maneviyatımın güçlendiğini hissediyorum diyor nefsimin hoşuna gidiyor demek zor geliyor belli =) Haramda olsa ben dinlemekten vazgeçemiyorum diyor kimisi hadi tamam buna eyvallah.. Bir çok savunma çeşidiyle karşılaştım kimisi Osmanlıda'da müzik vardı III. Selim musikiyi çok seviyordu diyor hadi bu doğru diyelim iyide banane III.Selimden benim referansım Kitapla,Sünnetmi yoksa Osmanlımı..? Peygamberimizin çobanın kavalını duyduğunda dahi kulağını kapadığı geçiyor hadiste daha neyi konuşacaksın ki..? En az 40 tane hadis verilmiş yukarıda bunlar yetmiyormu hadislere çağa göre ayarmı çekelim yani..? Hangi alim haram denilen bir şeyi helal saymış bugüne kadar..? Bir çok Fıkıh kitabında'da Alimlerin ortak içtihadıyla müziğin haram olduğu bildirilmiş... Biriside cariyelerle ilgili bir hadis vermiş iyide cariyelerle hür kadınlar arasında bir ton farklılar var... Cariyeler sahibiyle nikahsız ilişkiye girebiliyor hür kadınlar giremez haram.. Cariyelerin başını diz kapağından aşağısını açması haram değil hür kadınların haram daha bir ton farklılıklar var ikisini bir kefeye koyamayız... Yani cariyeler şarkı söyledikleri için tenkit edilmediyse bunu hür kadınlarla kıyaslayamayız... Sahabelerin ve alimlerin musiki ile ilgili görüşlerinden bir kaç eklemede ben yapmak istiyorum.. İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki: (Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir. İbni Ömer hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine, “Allah senin ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni Ebid-dünya) Enes bin Malik hazretleri,(Peygamberimizin yanında 10 yıl hizmetini gören hizmetçisidir) “En pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle kazanılandır” dedi. (İbni Ebid-Dünya) İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki) Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, “Yazıklar olsun sana. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı” dedi ve onu çıkardılar. (Buhari) Fudayl b. İyad hazretleri, “Müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir” dedi. (İbni Ebid-dünya) Şeyhü’l İslam Ahmed İbn-i Kemal Paşazade, Risale-i Münire’de buyuruyor ki: Cevâhir-i Fetâvâ kitabında (Raks [oyun], şarkı ve çalgı haramdır) diyor. İstihsân kitabında çalgı dinlemenin haram olduğu bildiriliyor. Hidâye kitabının sahibi, (Şarkı söyleyenin şahitliği kabul edilmez) diyor. Kurtubi’de şarkı söylemek, ney çalmak ve raks etmek icma ile haramdır deniyor. Abdülkadir-i Geylani’nin (Raksa helal diyen kâfir olur) fetvasını gördüm. (Vesiletü'n Necat kitabı) Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki: Saz, tanbur, def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın emrini tutmamak olur. (Riyad-ün-Nasıhin) İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki: “Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki: Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi) Mezhepsiz İbni Teymiye bile, “Şarkı ve müzik, şeytani duyguları harekete geçiren en etkili unsurlardan biridir” demiştir. (Mecmu-ul Fetava) Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi) Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh) İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Ziyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah demedi) buyurdu.(m. 266) Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye) Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye) Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât) İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun için de, camide yapın ve def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescitlerde def çalınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika) Camide def çalmak günah olunca, başka çalgının camide çalınması hiç caiz olmaz. Kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül Muhtar) Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi) Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi) Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve güzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud’daki hadis-i şerifte, (Kur'anı güzel sesle okuyun) buyuruldu. Yani "Allah’tan korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni ile okumak haramdır. (Berika) Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi) Kur’an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır. Burhâneddin-i Mergınânî buyurdu ki: Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdîd-i iman gerekir. Kuhistânî de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ) İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar) Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika) Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif) İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet) [Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı söylemesinin ve çalgının caiz olduğunu söylüyorlar. Şarkı söyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. Hür kadınların sesi de avrettir, saçları kolları da avrettir. (Hadika, Berika)] Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye) Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka) İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkani) Alıntı: mollacami.com Bu kadar delil yetmiyormu bize Allah aşkına..? |
|
08-26-2009, 02:01 | #38 |
.................................................. ....
Konu depare tarafından (08-26-2009 Saat 02:03 ) değiştirilmiştir.. |
|
08-28-2009, 01:24 | #39 | |
Alıntı:
Sitede ilahiler bölümü olabilir hatta rak,pop müzik bölümüde olabilir.. Önemli olan haram olan bir şeyi haram bilip helal saymamaktır.. Bu imanla ilgili bir şey haram olan bir şeye helal dersen dinden çıkarsın haram olduğunu bilip dinlersen sadece günahkar olursun.. Anlatmaya çalıştığımız bu isteyen istediği kadar dinlesin ama helal saymasın çünkü helal sayarsa imanı gidiyor... Hadis ve İslam alimlerinin görüşlerini yazabilirim diyorsun peki sen bu konuyu incelemedinmi..? Zaten konu müziğin haram olduğuna dair Peygamberimizin hadisleri ve İslam Alimlerinin görüşleriyle dolu kaynaklarıda yanlarında verilmiş inanmıyorsan araştırıp bulursun... Ayrıca çalgının tek başına çalınması ve kullanılması günah değildir. Bunu nasıl söyleyebiliyorsun yada şöyle söylüyeyim neye dayanarak söylüyorsun... Zaten Peygamberimizin hadislerinin ekseriyeti çalgı aletlerinin haram oluşuyla ilgili yukarıda verilen şu hadisleri okumadınmı..? İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki) Bu verdiğim hadiste geçen İbni Abbas hazretleri için Peygamberimiz şöyle buyuruyor.. "Allah’ım! Onu dinde derin anlayışlı kıl ve ona tevili öğret” (bk. Buharî, Vudu’, 10,40; Müslim, Fezailu’s-sahabe, 138bk. Ahmed b. Hanbel, 1/266,314). Bir sahabe üstelik Peygamberimizden "Onu dinde derin anlayışlı kıl" diye bir dua almış olan bir sahabe "Çalgı aletleri haramdır" diyor.. Peki şimdi söylermisin çalgı aletleri haram iken çalgının tek başına çalınması nasıl caiz oluyor..?? Bu fetvayı kim vermiş..? Onuda buraya yazda bilelim.. Buharide rivayet edilen şu iki hadiste dahi özellikle çalgının üzerine vurgu yapılıyor: "Bir zaman gelecek, zina, içki ve mizmarı [çalgıyı] helal sayanlar çıkacaktır.") [Buhari] ''Çalgı dinlemek günahtır, o mecliste oturmak fasıklıktır, o çalgı ile lezzetlenmek küfürdür.'' Hadi buyur halaha kıvranmaya,direnmeye hacet varmı..? En muteber Fıkıh ve Hadis Alimlerinin kitaplarında çalgının haram olduğunun "icma" ile yani Alimlerin çoğunluğunun görüşüyle sabit olduğu geçiyor... Bilgi sahibi olmadan konuşmak kolaydır ancak başa büyük belalar açar... "Ney de, diğer çalgılar gibi asla caiz değildir. Eğlence ve para kazanmak için şarkı söylemek haramdır. Her çalgıyı çalmak ve dinlemek, raks etmek caiz değildir." (Redd-ül Muhtar) "Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyanın büyüklerinden olan Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı. Musiki dinlemedi ve raks etmedi. Zikrin kalb ile, sessiz olacağını Mesnevi’de bildirmektedir." (S. Ebediyye) Redd-ül Muhtar çok muteber bir eserdir orada bile haram olduğu geçiyor daha fazla söze zaten hacet yok ama anlamak istemeyenler için aynı şeyleri tekrar tekrar yazıyoruz belki anlarlar diye ! Alimlerin hepsi çalgının ve çalgıyla beraber söylenen şarkının haram olduğunu çalgısız şarkıda eğer içinde küfüre varacak yahut müstehcen türden kelimeler varsa çoğunluğu haram diyor eğer yoksa bazıları helal bazıları buda haramdır diyor... Bunlar fıkıh kitaplarında bir,bir anlatılıyor önemli olan istek istedikten sonra araştırılıp bulunur... Konu depare tarafından (08-28-2009 Saat 01:32 ) değiştirilmiştir.. |
||
08-29-2009, 01:18 | #40 | |
Alıntı:
Def ile ilgili hadiste vermişin evet nikahta def çalınmasına izin verilmiş yalnızca defe ve davula izin verilmiş ama ne maksatla..? Şimdi bunu inceleyelim: "O devirde def ve davul, sadece ilan maksadı ile çalınmakta idi. "Nikahı ilan ediniz" hadis-i şerifi bunu açıkça ortaya koymaktadır. İlana yardımcı olması için nikah akdinin, mescidde yapılması da bunu göstermektedir."(Tecrid-i Sarih Tercemesi, s. 3, s. 205) "Çalgının haram olduğunda bir hilaf yoktur. Lakin haram olan şeylerden uzak kalırsa, düğünlerde ve bayramlarda birazcık (def ve ses) caiz görülmüştür. (Feteva-ı Hamidiye c. 2/304) Sadece ilan için düğün gecesi def çalmakta beis yoktur. (Fetava-i Kadihan c.3,s. 117) Birde şöyle bir durum var o günün deflerinin kenarlarında zil yoktu davulun yanında zurna gibi nefesli çalgı aletleride yoktu... Buna delil kaynağı: "Bugün çalınan deflerin kenarlarında zil, davulun refakatinde zurna veya buna benzer nefesli çalgılar bulunmaktadır. Birçok düğünlerde müskirat içilmekte ve naralar atılmaktadır. Kadınların, erkeklerin oyunlarını seyretmelerinde beis görmeyen bazı ilim erbabı, Mescid-i Nebevi'de harbe ile oynayan Habeşistanlıları, Hz. Aişe validemizin seyretmesini delil olarak göstermekteydiler. Ancak, durum sandıklarından farklı bulunmaktadır. İmam Şa'rani bu vakanın hicap ayeti gelmezden önce cereyan ettiğini açıklamaktadır. (Keşf'ul-ğumme c. 2, s. 304) Şimdi birde Peygamberimiz Düğün ve Nikah haricinde davul sesi duyduğunda nasıl tepki vermiş ona bakalım.. Önce def ve davulun düğün harici dinlenmesinin hükmüyle ilgili İbni abidinde geçen şu fetvaya bakalım: "Düğün ve bayramların dışında, herhangi bir zaruret bulunmadığı için haramdır." (İbni Abidin c. 5, s. 304) Bu sebeple, İbni Ömer (r.a) bir davul sesi duydu da kulaklarını tıkadı ve bunu üç defa tekrarladıktan sonra: "Resulullah da böyle yapardı" dedi. (İbni Mace c. I, s. 300) Kardeşim gördüğün gibi bunlar çok ince meseleler televizyonu açtığımızda her kanalda ilahiler çalıyor orada ki Alimler bunları bilmiyormu diyorsun da biz televizyonda çıkan her alime inanırsak vay halimize piyasada o kadar çok sahte hoca var ki.. Mustafa Karataş Hocaefendiyi tanıyorum benimde değer verdiğim Hocaefendilerden biridir.. Lakin şimdi öyle bir zamanda yaşıyoruz ki her doğruyu her yerde söyleyemiyorsun onun için Mustafa Karataş Hocanın bazı şeylere göz yummak zorunda kaldığını düşünüyorum nede olsa canlı yayına çıkıyor fazla dikkat çekmemesi gerekiyor... |
||
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak, ak forum, ak parti, ak parti forum, ak parti forum.com, allah, duyguseli, küfür, şirk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|