01-31-2008, 00:32 | #1 |
İNTERNETE BAĞIMLI OLMAK (önemsenmesi gerekn bir konu)
Dr. Hasan AYDINLI
İnternet, günümüz insanına büyük imkânlar sunan önemli bir teknolojidir. Bu teknolojideki gelişmelere paralel olarak internetteki web sayfalarından (www; world wide web, dünya çapında ağ) gerekli gereksiz ciddi bir bilgi bombardımanına mârûz kalmaktayız. İş yerlerinden evlere kadar, internet hemen her yerde, günlük hayatımızın bir parçası hâline gelmiş durumda. Aslında teknolojik bir nimet olan internet, insanlar için büyük imkânlar sunmasına, birçok güzelliğe vesile olmasına rağmen, bazı kötü neticelere de yol açabilmektedir. Bugün hemen her yaştan birçok insan, internet bağımlısı olmuş durumda. İnsanların internetle münasebetleri sorgulandığında, bugün bu teknolojinin dünya genelinde faydadan ziyade zarar vermeye başladığı söylenebilir. Uzmanlar, interneti şuursuzca kullanan veya kötü niyet ve maksatlarına âlet eden kişilerin durumunu patolojik bir problem olarak değerlendirmiş ve bu durumu ‘internet bağımlılığı bozukluğu’ (internet addiction disorder) şeklinde isimlendirmişlerdir. İnternet bağımlılığı nedir? Gerçekten böyle bir bağımlılık olabilir mi? Çevremizi bu sorular ışığında biraz incelediğimizde, kendimizin veya yanı başımızdaki bir dostumuzun bağımlılık sınırında olduğunu fark edeceğiz. 1997’de Ivan Goldberg, bu bozukluğu dile getirdiğinde, rahatsızlığın bu derece ilerleyeceği tahmin edilememişti.1 ‘İnternet bağımlılığı bozukluğu’nun her hastalık gibi bazı belirtileri vardır: a) Tolerans gelişmesi, alkol bağımlılığındakine benzer bir seyir izler. Yani internette geçirilen zamanla ters orantılı olarak mutluluk azalır. b) Kişi içine kapanır. Bu, bağımlı kişinin; internette giderek daha fazla zaman harcamasına yol açar. Neticede psikomotor huzursuzluk, kaygı, internetle ilgili hayaller, parmaklarda iradî veya gayr-i iradî yazma gibi hâl ve durumlar ortaya çıkar. Bu durum, kişinin; sosyal, akademik ve iş hayatında menfî tesirler yapmaya başlar. İnternete bağlanıldığında kaygı ve huzursuzluk gibi belirtiler kaybolur. c) Kişi her seferinde internette daha fazla zaman harcar. d) İnternetten uzak kalmak için çaba harcansa bile bu başarılamaz. e) Yeni web siteleri keşfetmek, oyun oynamak, ‘chat’ gibi aktiviteler giderek esas faaliyetlerin yerini alır. f) Aile üyeleriyle olan diyalog ve aktivitelerin yerini internet işgal eder. Sosyal aktivitelerin sıklığı internet bağımlılığı sebebiyle azalır. g) İnternet bağımlılığının kötü neticeleri (sabah geç kalkma, evlilikle ilgili problemler, önemli işleri terk etme vb) görülmeye başlar, buna rağmen internet kullanımı devam eder. Yukarıdaki belirtilerden üç veya daha fazlası varsa, kişi bağımlılık kriterlerini taşıyor demektir. Yapılan araştırmalarda, internet kullanıcılarının yaşı küçüldükçe, eğlence ve oyunun ön plâna çıktığı görülmektedir. Çocuklar genelde oyun; gençler ise, oyunun yanı sıra ‘chat’ ve eğlence maksatlı internet kullanımı yapmaktadır. Bu imkânı sağlıklı mânâda kullananların sayısı nispeten daha azdır. Birçok anne-baba, çocuklarının internet kafelerde oyun oynamasını engelleyememektedir. Çocuğun internet kafelere gitmesini engellemek için eve internet kurulduğunda ise, çocukların internette daha fazla kaldığı, bunun da aile arasında sürekli bir çatışma sebebi olduğu görülmektedir. Bütün bunların yanı sıra, çocuk ve gençlerin zararlı sitelere ulaşması engellenememektedir. Bu tür menfî sitelerin tesirinde kalan çocuk ve gençlerde zamanla davranış bozuklukları görülmeye başlamaktadır. İnterneti aşırı ve gereksiz kullananlarda fizikî ve ruhî problemler baş göstermektedir. Kişinin çevresiyle iletişimi zayıfladığında, kendini ifade kabiliyeti de körelmekte, sosyal münasebetleri bozulmakta, iş verimi düşmekte, aile içi diyaloglarında aksaklıklar olabilmekte, artan ferdiyetçi davranışlarına paralel, kişide yalnızlık ve dolayısıyla yabancılaşma görülmektedir. Kişide, bunların yanı sıra baş, bel ve kas ağrıları, görme bozukluğu, yorgunluk hattâ epilepsi (sara) tetiklenmesi görülebilmektedir.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|