AK Gençliğin Buluşma Noktası
Protesto Tüm protestolarımızı burada paylaşıyoruz. Küfür ve hakaret etmek yasaktır.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-04-2011, 04:49   #151
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2.dünya savaşına neden girdin ?
kore savaşına niye girdin ?
bosnada neden gıkın çıkmadı ?
üslerini natoya niye açtın ?
son ırak savaşında 4900 sortiyi neden yaptırdın ?

evet şu an kendi rolümüzü belirleyecek güce geldik ama cumhuriyet tarihi boyunca çok zavallı hallerimiz olmuştur...


şurada 20 sene önce kabe kerhanedir diyen kitabı çeviren aziz nesini susturamıyorduk nereden bahsediyorsun...

2. Dünya Savaşı'na savaşın bitmek üzere olduğu bir dönemde girdik.

Sırpların Bosna'daki katliamlarını durdurmak için Türkiye dahil bütün insanlık müdahale etmeliydi.

Irak'a yapılan müdahaleyi desteklemedim. 1 Mart 2003 tezkeresine karşıydım. Konunun açıklığa kavuşması için Türkiye'den Irak'a yapılmış olan sortilerle ilgili olarak şu soruları sormak gereklidir. Türkiye'den Irak'a 4.900 sorti yapılmışsa, o 4.900 sorti Irak halkını öldürmek için mi yapılmıştır, yoksa oradaki faşist Baas diktatörlüğünü yıkmak için mi yapılmıştır? Yapılan o sortilerle sivil hedefler mi vurulmuş, yoksa askerî hedefler mi vurulmuştur? Bu konudaki detaylı bilgilere hükümet kaynaklarından ulaşılabilir diye tahmin ediyorum.

Tersine örnekler de verilebilir. Mesela Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yaptıklarına bakılabilir. Türkiye, batı ülkeleri karşı olmasına rağmen Kıbrıs'a girmiş, hiçbir batı ülkesi tanımadığı halde Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımış ve KKTC'nin arkasında durmuştur. Bu durum, Türkiye'nin hep batının istedikleri doğrultusunda politika izlemeyip, gerektiğinde batıya karşı politikalar izleyebildiğinin temel kanıtlarından biridir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti maalesef laik bir devlettir. Devlet laik olduğu için ülkemizde maalesef İslam'a aykırı ve karşı yayınların yayınlanmasına müsaade ediliyor.
Türkiye ise İslam ülkesidir. Türkiye'nin halkının büyük çoğunluğu ve çoğu zaman da yöneticilerinin çoğunluğu Müslümanlardan oluşmaktadır. Türkiye'nin küfre ve küffara karşı verdiği mücadelede özellikle fikrî mücadele, kitaplar yazılması türü yayınlar yoluyla yani ilimle yapılmaktadır. Günümüzde savaşlar yoluyla ülkelerin işgal edilip işgal edilen yerlerde iktidara gelinmesi yok gibidir. Türkiye'deki pek çok Müslüman yazarların, İslami hakikatleri anlatan eserler yayınlamış olmaları, Türkiye'nin küfre ve küffara karşı verilen mücadelede dünyadaki en büyük İslami güçlerden biri ve belki de en büyüğü olmasında önemli yer tutmaktadır.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 05:04   #152
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
ee legend benim dediğim herşeye böyle olmalıydı şöyle olmalıydı yok şöyleydi diyerek bahane yazıyorsun...
nasıl olacak o...
natonun keyfini bekleseydik kıbrısada girmeyecektik zaten...
İlk defa bir lider insiyatif almıştır buda necmettin erbakandır...
Bana ne amerikadan diyerek kıbrısa çıkmalarını emretmiştir ordumuza ve ecevitte mecbur desteklemiştir bu kararı...
ecevitin saldırı izni için merdivenlerden bi yukarı bi aşağı koştuğunu duymuşuzdur...

4900 sorti meselesinde resmen saçmalıyorsun legend...
Alıntı:
Türkiye'den Irak'a 4.900 sorti yapılmışsa, o 4.900 sorti Irak halkını öldürmek için mi yapılmıştır, yoksa oradaki faşist Baas diktatörlüğünü yıkmak için mi yapılmıştır?
içimi rahatlattın sağol
yahu saddam kendi adamları zaten onların uçaklarına uçak bile kaldırmadı
sen halk harici savunan kimseyi gördün mü...
senaryo bir yakalnmayla yakalandı sonra...
amerika müslüman bir halka savaş açıyor 4900 sorti yapıyor üslerimizden adamın dediği lafa bak
bu kadar komik müdafalarla gelmeyin bana...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 05:30   #153
Kullanıcı Adı
unnamed
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ee legend benim dediğim herşeye böyle olmalıydı şöyle olmalıydı yok şöyleydi diyerek bahane yazıyorsun...
nasıl olacak o...
natonun keyfini bekleseydik kıbrısada girmeyecektik zaten...
İlk defa bir lider insiyatif almıştır buda necmettin erbakandır...
Bana ne amerikadan diyerek kıbrısa çıkmalarını emretmiştir ordumuza ve ecevitte mecbur desteklemiştir bu kararı...
ecevitin saldırı izni için merdivenlerden bi yukarı bi aşağı koştuğunu duymuşuzdur...

4900 sorti meselesinde resmen saçmalıyorsun legend...

içimi rahatlattın sağol
yahu saddam kendi adamları zaten onların uçaklarına uçak bile kaldırmadı
sen halk harici savunan kimseyi gördün mü...
senaryo bir yakalnmayla yakalandı sonra...
amerika müslüman bir halka savaş açıyor 4900 sorti yapıyor üslerimizden adamın dediği lafa bak
bu kadar komik müdafalarla gelmeyin bana...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 05:32   #154
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ee legend benim dediğim herşeye böyle olmalıydı şöyle olmalıydı yok şöyleydi diyerek bahane yazıyorsun...
nasıl olacak o...
natonun keyfini bekleseydik kıbrısada girmeyecektik zaten...
İlk defa bir lider insiyatif almıştır buda necmettin erbakandır...
Bana ne amerikadan diyerek kıbrısa çıkmalarını emretmiştir ordumuza ve ecevitte mecbur desteklemiştir bu kararı...
ecevitin saldırı izni için merdivenlerden bi yukarı bi aşağı koştuğunu duymuşuzdur...

4900 sorti meselesinde resmen saçmalıyorsun legend...

içimi rahatlattın sağol
yahu saddam kendi adamları zaten onların uçaklarına uçak bile kaldırmadı
sen halk harici savunan kimseyi gördün mü...
senaryo bir yakalnmayla yakalandı sonra...
amerika müslüman bir halka savaş açıyor 4900 sorti yapıyor üslerimizden adamın dediği lafa bak
bu kadar komik müdafalarla gelmeyin bana...

Kıbrıs'a müdahalede rahmetli Necmettin Erbakan'ın etkisinin olması, Türkiye'nin yeri geldiği zaman batının politkalarına karşı kendi farklı politikasını uygulayabilmiş olduğu gerçeğini değiştirmez Akıncı.


Yoo, hiç de saçmalamıyorum ve sorduğum sorular komik de değil. Irak'a karşı 4.900 sorti yapıldı denilince, sanki Irak'a yapılan sortiler Irak halkını öldürmek için yapılmış ve Türkiye'de iktidarda bulunan AK Parti Hükümeti de buna razı olmuş izlenimi çıkıyor. Türkiye'den Irak'a yapılan sortilere sadece askerî hedeflerin vurulması için izin verilmiş ve o sortilerle de askerî hedefler vurulmuş olabilir.

Irak'a yapılacak müdahaleye karşıydım. Türkiye'den Irak'a sortiler yapılmış olmasını da desteklemiyorum elbette. Ama sanki Türkiye'den uçaklar kalkmışlar ve o uçaklar gidip Irak halkının üzerine bomba yağdırıp sivilleri öldürmüşler şeklinde bir izlenim verilmesini de doğru bulmuyorum.

Konu Cihannur tarafından (09-04-2011 Saat 08:18 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 16:44   #155
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


Yoo, hiç de saçmalamıyorum ve sorduğum sorular komik de değil. Irak'a karşı 4.900 sorti yapıldı denilince, sanki Irak'a yapılan sortiler Irak halkını öldürmek için yapılmış ve Türkiye'de iktidarda bulunan AK Parti Hükümeti de buna razı olmuş izlenimi çıkıyor. Türkiye'den Irak'a yapılan sortilere sadece askerî hedeflerin vurulması için izin verilmiş ve o sortilerle de askerî hedefler vurulmuş olabilir.

Irak'a yapılacak müdahaleye karşıydım. Türkiye'den Irak'a sortiler yapılmış olmasını da desteklemiyorum elbette. Ama sanki Türkiye'den uçaklar kalkmışlar ve o uçaklar gidip Irak halkının üzerine bomba yağdırıp sivilleri öldürmüşler şeklinde bir izlenim verilmesini de doğru bulmuyorum.
daha buna cevap ne yazılır bilmiyorum ki ?
direnen müslüman halk,savaşan müslüman halk,amerikaya karşı koyan müslüman halk...
saddamın hangi askeri karşı koymuş saddam kim ?
yani körü körüne savunma yapıyorsunuz...
tam olarak öyle söylüyorum...
türkiyeden havalanan uçaklar işgal için müslüman bir ülkeye girdi ve tonlarca füze bomba yağdırdı ırağa...
yüzlerce müslüman öldü...
sivil yada asker...
darul harp olan bir yerden bahsediyoruz senin ettiğin lafa bak...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 17:14   #156
Kullanıcı Adı
depare
Standart
İran'da bu Ramazan Bayramı Sünni kardeşleriniz hiç bir camide Bayram namazı kılamadı çünkü yasak Tahran da ki yetkili bir çok otorite Sünni kökenli vatandaşların Bayram namazı kılmasını yasaklayan karar aldı..!

Siz hala bize Mezhepçi deyin hiç bir Sünni ülke ne kadar sapık ve İslam düşmanı olsalar bile kimsen'in namaz kılmasını engellemez..

Benim İranda ki Sünnilerle irtibatı olan tanıklarım var ben internet ten belge toplamıyorum onun için kimse bana kaynak sormasın..!

Belki ararsanız bir kaç Sünni odaklı yabancı siteler de bulursunuz onları da bizim basınımız hiç gündemine almaz nedense..


Bu tür tartışmaları genel de uzaktan seyretmeyi tercih edip tebessüm etmekle yetinirim

Burada ki hiç bir kardeşimi kınamıyorum zaman bazı şeylerin ilacı acı olan ise geç gelen pişmanlıktır..



depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 17:17   #157
Kullanıcı Adı
Hüdavendigâr
Standart
Alıntı:
depare Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İran'da bu Ramazan Bayramı Sünni kardeşleriniz hiç bir camide Bayram namazı kılamadı çünkü yasak Tahran da ki yetkili bir çok otorite Sünni kökenli vatandaşların Bayram namazı kılmasını yasaklayan karar aldı..!

Siz hala bize Mezhepçi deyin hiç bir Sünni ülke ne kadar sapık ve İslam düşmanı olsalar bile kimsen'in namaz kılmasını engellemez..

Benim İranda ki Sünnilerle irtibatı olan tanıklarım var ben internet ten belge toplamıyorum onun için kimse bana kaynak sormasın..!

Belki ararsanız bir kaç Sünni odaklı yabancı siteler de bulursunuz onları da bizim basınımız hiç gündemine almaz nedense..


Bu tür tartışmaları genel de uzaktan seyretmeyi tercih edip tebessüm etmekle yetinirim

Burada ki hiç bir kardeşimi kınamıyorum zaman bazı şeylerin ilacı acı olan ise geç gelen pişmanlıktır..



din mafyası fan klübe hoşgeldin kardeşim seni aramızda görmekten mutluyuz..
Hüdavendigâr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2011, 17:53   #158
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
daha buna cevap ne yazılır bilmiyorum ki ?
direnen müslüman halk,savaşan müslüman halk,amerikaya karşı koyan müslüman halk...
saddamın hangi askeri karşı koymuş saddam kim ?
yani körü körüne savunma yapıyorsunuz...
tam olarak öyle söylüyorum...
türkiyeden havalanan uçaklar işgal için müslüman bir ülkeye girdi ve tonlarca füze bomba yağdırdı ırağa...
yüzlerce müslüman öldü...
sivil yada asker...
darul harp olan bir yerden bahsediyoruz senin ettiğin lafa bak...
Ben o saldırıları desteklemediğimi söylüyorum. Irak'a karşı yapılan ne kara saldırılarını ne de hava saldırılarını desteklemedim ve desteklemiyorum. Bu yüzden söylediklerimi savunma yapıyorum olarak algılaman doğru olmaz. Olay netliğe kavuşsun diye sorular soruyorum.

Irak bombalandı; ama Türkiye ve ABD, hangi şartlarda anlaştılar ve Türkiye'den kalkan uçaklar Irak'ta nereleri vurdular? Türkiye ile ABD arasında belki de sadece askerî tesislerin vurulması için anlaşma yapılmış olabilir. Türkiye'den kalkıp Irak'ta bombalama yapan uçaklar o sortilerini sivil hedeflere değil de askerî hedeflere yapmışlarsa daha az kötü bir eylem yapmışlardır.

Türk Uçakları bugünlerde Kuzey Irak'ı bombalıyorlar. Yukarıda yazdıklarını bugünlerde Kuzey Irak'a yapmakta olduğumuz bombalamalar için de yazabilir misin? Yazamazsın. Niye? Çünkü Kuzey Irak'ta, Bölücü Terör Örgütü'nün üyelerini ve Bölücü Terör Örgütü'ne ait yerleri bombalıyoruz; sivilleri bombalamıyoruz. Demek ki bütün bombalamalar aynı değil, bombalamadan bombalamaya fark var.

Konu Cihannur tarafından (09-04-2011 Saat 18:04 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-06-2011, 21:31   #159
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Alıntı:
Azap Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merak ettim la şu kitabı..
Okuyanı elektromanyetik savaş teknisyeni yapıyor gibi sanki..
Burak'da gördüm bu ışığı
Kardeşim bu haber belki ön yargıları kırabilir...Bu haber elektromanyetik bombadanda bahsediyor.Bazı arkadaşlar uydurma muamelesi yaptı ama neyse onlarda feyizlensinler.Kişinin anlattığı karşıdakinin anladığı kadardır bizde yanlış anlatmış olabiliriz.Kırmızı yazıları okursan yapılabilecekler konusunda biraz fikrin olabilir.En alttada haberin linki mevcut...

2003 yılında çıkan bir haber...
Kitabıda okursan taşlar yerine oturacaktır

Alıntı:
21.01.2003Irak’ta 4 yeni silahla ‘Blitzkrieg’Bütün dünyadan yoğun tepki almasına rağmen Irak’a saldırmaya kararlı olan Bush yönetimi, 2. Körfez Savaşı için özel kuvvetlere ve son sistem askeri teknolojiye dayanan yeni bir tür Alman ‘Blitzkrieg’i (yıldırım savaşı) hazırladı. Bush gizli tutulan 4 yeni silahla Irak’ı kısa sürede teslim almayı planlıyor. BM denetçileri Irak’ta nükleer silah olduğunu gösterecek herhangi bir kanıt bulamamalarına rağmen, ABD, savaş hazırlıklarını hemen hemen tamamlamış durumda. Belli başlı hedefler ise, Bağdat’a 150 km. uzaklıkta, Irak Devlet Başkanı’nın sarayını çevreleyen göllerin içinde kazılmış yeraltı sığınakları olacak.

PLAZMA BOMBASI

Irak askerlerini hedef alıyor. Geniş bir yüzeydeki oksijeni emerek, insanların boğulmasına neden oluyor.



GRAFİT BOMBASI

Avcı uçaklarınca atılacak, amaç telekomünikasyon sistemi ve hava sahasının denetimini tam olarak ele geçirmek; elektrik üreten tesislere zarar vermeden elektrik üretimini durdurup her tür sinyal alışverişini kesmek.



ELEKTROMANYETİK BOMBA

Mikrodalga ile çalışıyor, hedefi elektronik tesisatlar, radarlar, haberleşme sistemleri, bilgisayarlar; şimşekten yüz kat daha etkili elektromanyetik bir alan oluşturup, yolunun üzerindeki tüm elektronik ekipmanı tahrip ediyor. Uçak, taşıt ve askerleri, mikrodalgayı etkisizleştiren giysi ve donanımlarla korumak mümkün.



NÜKLEER MİNİ-BOMBA

Amerikalılar bunu Güçlü Nükleer Toprak Delici (RNEP) nükleer bomba olarak nitelendiriyor. Amaç yeraltındaki hedefleri yok etmek.


Jöle ve C4

Cephanesi aerosoldan farklı olarak, rüzgarlı havalarda bile havada dağılmayan çok daha yoğun, kimyasal açıdan nötr, karmaşık bir karışımdan oluşmuş bir tür jöleyle dolu. C4 kategorisinden patlayıcılar toprağa 500 m. mesafede reflektörler aracılığıyla çok daha simetrik bir şekilde patlayıp, 1 ila 3 km. çapı olan homojen bir kubbe oluşturuyorlar. Karışım, kubbe içinde ışıl ışıl parlayan mavi bir lazer aracılığıyla ateşleniyor; böylece mevcut oksijenin tümüyle kimyasal bir tepkime meydana geliyor.


İnsansız uçaklar devrede

İçerdikleri kameralar aracılığıyla anında bilgi ulaştırabilen insansız uçaklar karar sürecini de hızlandırıyorlar. Bu uçaklardan, kasım ayında Yemen’de ‘USS Cole’ firkateynine yapılan saldırının ardından yararlanılmıştı.


Plazma bombası


Tür: Havadaki oksijenle çalışıyor.

Hedeflediği yeri oksijensiz bırakıyor.

Hedef: Personel

Uçaktan atılan bu korkunç bomba, geniş bir yüzeydeki oksijeni emerek, insanların boğulmasına neden oluyor. FuelAirExplosive ‘FAE’ türü ya da ilk kez Vietnam’da kullanılan ‘Cluster Bomb’ CBU 55-72 bombalarının modern bir versiyonu olan bu korkunç silahın temel ilkesi, topraktaki oksijeni emmek için yanıcı madde bulutu oluşturmak. Çöl Fırtınası Operasyonu sırasında Amerikan kuvvetleri modernize edilmiş ‘Cluster Bombaları’ CBU-72’ler kullandılar. Bunlardan her biri, etilen oksidiyle dolu bir tür metalik silindir olan üç cephane bırakıyor. Açılan silindir, yaklaşık 18 m.çapında ve 3 cm. kalınlığında bir aerosol bulutu yayıyor. Bu katman daha sonra toprağa 30 m. kala kapsül fitiliyle ateşleniyor. Ortaya çıkan basınç ve esinti madenlere, taşıtlara, uçaklara, sığınaklara ve insanlara karşı etkii oluyor. Ancak bu bombanın kullanımında en büyük zorluk, yanma işleminin tam olması için son derece düzgün bir aerosol katmanı elde etmek. İşte bu nedenle, Amerikalı kuvvetler Irak’la çatışma halinde daha modern bir versiyonunu kullanmayı planlıyorlar.


Tür: Şebekelerde kısa devre yaratıyor

Hedef: Elektrik şebekeleri



Avcı uçaklar tarafından elektrik üretim tesislerine atılıyor. Bomba toprağa 500 m. kala açılarak, mekik masuralarını andıran BLU-114/B adlı cephanelerden bırakıyor. Hedefin tam üzerinde patlayan ‘mekik masurası’, grafitle kaplı çok ince karbon ipliklerinden oluşmuş yumaklar yayıyor; bu yumaklar elektrik tesislerinin elektromanyetik yükü tarafından çekiliyorlar. Bunlar elektrik kablosuyla karşılaştıklarında karbonlu iplikler aşırı gerilim, kısa devre ve kirlilik yaratıyor. Ve böylece şebeke devre dışı kalıyor. Fransız elektrik dağıtım şirketi EPS’nin verilerine göre 1999 yılındaki savaş sırasında bu tür bir saldırının ardından Sırp topraklarının yüzde 70’i elektriksiz kaldı. Temizlikten sonra ise altyapılar yeniden kullanılır hale geliyor. Bu bombalar ölümcül olmasa da uzmanlar bu ince iplik yumaklarının insan sağlığını olumsuz etkilediğini, özellikle de solunum yollarına zarar verdiğini ifade ediyorlar.


Askeri ve siyasal analistlere ve savaşı inceleyen bilim otoritelerine göre, ABD Irak’ı işgal etmekte son derece kararlı. Böylece ABD, işgalle birlikte yeni bir askeri stratejiyi de başlatmış oluyor. Türkiye’den ikinci (veya birinci) cepheyi açmak için Ankara üzerinde yoğun baskı uygulayan ABD bu savaşta yeraltı ve yerüstü hedefleri daha önce bazılarını ilk biçimleriyle denediği, ancak bu süre içinde geliştirdiği ve daha korkunçlaştırdığı yeni silahlarla vuracak.

Dünyada çeşitli bilim dergileri hem ABD’nin bu yeni stratejisi hem de kullanmayı planladığı yeni silahlar hakkında elde ettikleri bilgileri ve ipuçları hakkında yayın yapmaya başladılar.

Fransız Science at Avenir dergisinin Aralık sayısında, ‘Irak’a yönelik saldırı planlarını aylar öncesinden gündeme getiren Pentagon, daha önceki Körfez Savaşı’ndan farklı bir savaş stratejisi üzerinde çalışıyor’ görüşü dile getirildi. Yazıda özetle şu görüşlere yer verildi ve kullanılacak yeni silahlar tanıtıldı:

1991 yılındaki savaşta geniş kapsamlı bir müttefik desteğiyle saldıran Washington yönetimi bu kez, sadece İngiliz askerlerinin takviyesiyle, Amerikan askeri gücünün başı çektiği bir saldırı öngörüyor. ABD, Saddam rejimini devirip Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmeye hazırlanırken, gözlemciler bu savaşla, 30’lu yıllardan beri gündemde olan Mitchell doktrininin de rafa kaldırılacağını belirtiyorlar.

Havadan stratejik hedeflerin bombalanmasını öngören Mitchell doktrini en son Yugoslavya’ya yönelik saldırılarda uygulanmış, ancak bu yöntemle Sırp askeri gücünde en ufak bir tahribata yol açamamıştı. Askeri uzmanlar bu stratejinin sadece sivil ve endüstri tesislerinin yok edilmesinde etkili olabileceğini kaydediyorlar.

Dört ‘yeni’ silah

İşte bu nedenle Mitchell doktrini bir ulus-devleti hedef alan savaşlarda etkili olsa da, Taliban ya da Saddam gibi rejimi devirmeyi amaçlayan müdahalelerde etkili olamıyor. Kaliforniya, Monterrey’deki Denizcilik Okulu’ndan profesör John Arquilla, en modern teknolojilerin bile uygun bir askeri doktrin çerçevesinde kullanılmadığı sürece sonucun felaket olacağını, bunun en çarpıcı örneğinin de Vietnam olduğunu söylüyor.

Afganistan’da uygulamaya konulan ve başarıya ulaşılan yeni ‘savaş kokteyli’, bombardıman uçaklarıyla irtibat halinde olan özel kuvvetlerin son derece sofistike silahlarla, hareket eden ya da dağınık haldeki hedefleri vurmalarını öngörüyor.

Amerikalılar hedeflerine ulaşabilmek için dört yeni silah geliştirdi.

İlk aşamada amaç telekomünikasyon sistemi ve hava sahasının denetimini tam olarak ele geçirmek; bu amaçla, daha önce Kosova’da kullanılan grafit bombaları, elektrik üreten tesislere zarar vermeden elektrik üretimini durdururken her tür sinyal alışverişinin kesilmesini sağlıyor. Vietnam’da kullanılan ve havadaki oksijenin patlatılmasını hedefleyen gizemli plazma bombaları bu kez daha ileri teknolojiyle donanmış bir halde devreye sokulacak.

‘Papatya toplayıcısı’ olarak adlandırılan Blu-82b bombaları da aynı kategorideki silahlar olarak değerlendiriliyor. Hiroşima’da kullanılanın binde biri kadar bir güce sahip olan, 7.5 ton ağırlığındaki bu bombalar öldürücü ışınları nedeniyle son derece tehlikeli silahlar sınıfında değerlendiriliyor; bombanın atılmasının yol açtığı gürültü çok uzak mesafelerden bile duyulabiliyor.

Gündemde olan bir diğer silah ise E bombası; bu bombanın özellikleri sır olarak saklanmasına rağmen Batı basınında yer alan yazılara göre, söz konusu bomba, bilgisayar ya da elektronik malzemelerle donanmış tesisleri (radarlar, başka alıcılar, telekomünikasyon v.b.) tahrip edecek son derece güçlü elektromanyetik sinyaller üretiyor.

Elektromanyetik sinyal

Güçlü elektromanyetik sinyaller yayma yöntemi, atom bombalarının yan etkileri araştırılırken gündeme geldi. Uzun menzilli (50 kilometre menzilli) nükleer bombalar, 3000 km’lik bir alanda bulunan tüm elektronik aygıtları etkileyebiliyorlar.

Bu bombalar bu özellikleriyle de topyekün bir savaş için elverişli olmalarına rağmen Irak savaşı için uygun görülmüyorlar. Öte yandan, çok daha kısa menzilli (300-400 m.) E bombalarının uygunluğu konusunda da ciddi kuşkular bulunuyor.

ABD’nin diğer silahı ise, patlamadan önce yeraltı sığınaklarının çatısında 6-10 metrelik bir delik açabilen 1-5 kilotonluk taktik atom bombaları ya da diğer bir deyişle mini-nükleerler. Bu yeraltı sığınakları balistik füze modeli göz önüne alınarak inşa edildiklerinden, nükleer patlamalara karşı ne kadar dayanıklı oldukları teorik testlerle anlaşılmaya çalışılıyor. Mini nükleerlerin amacı, dalgalar halinde yayılan patlamanın şiddeti aracılığıyla hem sığınaktaki insanlar hem de malzemeler üzerinde yok edici bir etki yaratmak.

Gözlemciler, bu sığınakların vurulması halinde etrafa yayılacak olan radyoaktivite çok büyük boyutlara varacağından Bush yönetiminin ‘makul’ gerekçeler bulmak amacıyla Saddam Hüseyin’in nükleer programını ısrarla gündeme getirmeye çalıştığını kaydediyorlar.

Mini-nükleerlerin aynı zamanda Saddam Hüseyin’in elit askerleri olan Cumhuriyetçi muhafız ordusunun dağıtılması için de kullanılacağı ifade ediliyor.


Elektromanyetik bomba

Tür: Mikrodalga.

Hedef: Elektronik tesisatlar, radarlar, haberleşme

sistemleri, bilgisayarlar.



Bir nanosaniye içinde mikrodalgalı bomba ya da MFP (Magnetic Force Pulse), şimşekten yüz kat daha etkili elektromanyetik bir alan oluşturup, yolunun üzerindeki tüm elektronik ekipmanı tahrip ediyor. Menzili birkaç on metreden bir kilometreye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Uçaklar, taşıtlar ve askerleri, mikrodalgayı etkisizleştiren giysi ve donanımlarla korumak mümkün.

Ancak bu bomba yeraltı sığınaklarını etkilemiyor. Elektronik bir aktivite belirlendiği zaman, Tomahawk ya da Storm Shadow füzeleriyle taşınan E bombaları atılıyor. Bu bombanın Amerikan versiyonu ‘kompresyonlu akım jeneratörü’ne (FCG) sahip: Mega-amper düzeyinde akım enjeksiyonuyla ultrafrekans bir tüp içinde manyetik bir alan oluşturuluyor. Hedeften birkaç yüz metre uzaklıkta bomba patlayıp enerjisini manyetik alana naklediyor.

Saniyeden daha kısa bir sürede de, terawatt (10 12 gücünde watt) elektromanyetik bir alan elde ediliyor. ‘Titreşen sanal katot’ ya da Vircator, mikrodalga frekansında çıkan elektron akımını mikrodalga frekansında titreştiriyor. Anten dalgayı hedefe yöneltiyor. E bombası Yugoslavya savaşında da Tomahawk füzeleriyle kullanıldı.

Bir başka versiyonu ise, savaş uçaklarına, gemilere, insansız uçaklara, kamyonlara yerleştiriliyor; hatta gelecekte, uçak reaktörü gibi bir elektrik kaynağıyla beslenen ‘Marx jeneratörü’ türü bir jeneratörün uydularına da yerleştirilmesi planlanıyor. Hedef vurulurken devre kapanıyor ve Vircator aracılığıyla mikrodalgalara dönüştürülen çok güçlü bir sinyal yayıyor. Bu bombanın tekrar tekrar (1000 kez) kullanılabilmesi önemli bir avantaj olarak görülüyor.

Bu silah sadece nesneleri hedef alıp insanları öldürmüyor. Ancak mikrodalgalı elektrik alanının saniyede birkaç kez yön değiştirmesi, biyolojik hücrelerin su moleküllerinin kaynaşmasına yol açarak pişme etkisi yaratabiliyor. İnsan üzerindeki etkileri ise mikrodalga demetinin gücüne bağlı.

Bira şişesi büyüklüğündeki, 10-15 metre menzilli mini versiyonunun ise Ruslar tarafından geliştirildiği sanılıyor. Moskova’da 23 Ekim’deki tiyatro baskını sırasında Çeçen eylemciler E mini bombasıyla etkisizleştirilmiş olabilir mi? Avustralya’da, Monash Üniversitesi’nde elektromanyetik silahlar uzmanı Carlo Kopp(Bu işin uzmanları bile var) detonatörlerin elektrikli olması durumunda E bombasının her şeyi havaya uçurabileceğini belirterek şunları ekliyor:’Bu durumda Ruslar, Çeçen eylemcilerden çok daha korkunç bir patlamaya yol açabilirlerdi.’


Nükleer mini-bomba


Tür: Amerikalıların tanımıyla Güçlü Nükleer .

Toprak Delici (RNEP) nükleer bomba

Hedef: Yeraltındaki hedefler.



Gücü 1 ila 5 ton arasına değişen bu bomba, B2 bombardıman uçağından atıldığında, katı burnu (zayıflatılmış uranyum) sayesinde yerin altı metre altına girebiliyor. Başlığın geciktirilmiş nükleer patlaması art arda mikrodalga dalgaları yaratıp en sağlam yapılardan bile içeri sızabiliyor. GBU-28’den üç kat daha hafif ve on iki kat daha güçlü olan nükleer mini bomba, B61-11’in nükleer başlıklı versiyonu. Çok küçük bir hacimde bu derece büyük bir güç yaratabilmek için nükleer reaksiyonu ‘artırmak’ gerekiyor çünkü tam bir reaksiyon için gereken kritik kütleye ulaşılmamış olunuyor. Tetikleyici madde ise, iki yarıküre arasına yerleştirilmiş, plütonyum kalıpları içeren döteryumlu barut kabı. C4 patlayıcılarının simetrik infilakı iki yarı kürenin şokuna neden oluyor. Aynı anda harekete geçen döteryum buraya nötron akımı enjekte ediyor. İki kütle iç içe geçerken, plütonyum atomları parçalanıyor, nötronlar zincirleme reaksiyonu meydana getiriyor. Bu bomba zayıflatılmış uranyumlu başlığıyla, 17 Mart 1997’de Alaska’da denendi. Ölümcül bir bomba ve muhtemelen etrafa radyoaktivite yayıyor.
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/01/21/238242.asp

Konu Yıldırım tarafından (09-06-2011 Saat 21:34 ) değiştirilmiştir..
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-06-2011, 23:56   #160
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
İran lideriği elinden gittiğinde ne kadar kaypaklaşabileceğini gösterdi, bence yerindedir...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi