12-26-2011, 19:21 | #21 | |
Alıntı:
bir de alkışlayan smiley |
||
12-26-2011, 19:25 | #22 |
Akıncı Kardeşim zihnin karmaşık olmasın diye bir açıklama yapmam icab eder ! ''Terörle Mücadele'' konsepti Abd tarafından icad edildiği için o bağlamda Abd asker göndermekte ve Halktan senatodan destek ve para alabilmektedir ! Bu itibarla Somali'de, Afganistan'da, yemen'de yaptığı saldırıların adı onlara göre : El Kaide'dir !!! El Kaide'nin 11 Eylülü destekleyen açıklamaları bazı cahillerin işi ve Deccali medyanın yani Abd'nin stratejilerindendir !!!
|
|
12-26-2011, 20:54 | #23 |
Bu arada El Kaide Suriyeli muhalifleri destekliyor..
|
|
12-26-2011, 20:57 | #24 |
O Amerikanın el kaidesi ! Yani Deccali Medyası !!! Hamas'ın Suriye için davranışı neyse bahsedilen El Kaidenin konumu odur ! İsmail Haniyye'ye bakarak anlayabilirsiniz...!
Konu HaArP tarafından (12-26-2011 Saat 21:00 ) değiştirilmiştir.. |
|
12-26-2011, 22:38 | #25 |
Iran suriye rejimine karsi net bir tavir göstermis olsa, böylelikle cikartilmak istenilen mezheb catismasinin önüne gecmis olur. Yeni bir konsept olusturarak esadi desteklemeden lakin esadin düsmesinden nemalanmaya calisan diger kesimlerede firsat vermeden daha aktif bir politika yürütemezmi?...
|
|
12-27-2011, 00:30 | #26 | |
Alıntı:
Mezhep çatışması diye bir şey söz konusu değildir... Bu Asla olmayacaktır inş... Bu sadece Dengelerin sağlanması konusunda tahrik edilen ve tehdit edilen bir kavramdır ! Çünkü Siyasidir ve siyasi dengeler adına her taraf elindeki gücü kullanmakla korkutur ! Irak'ta oluşan Badr tugayları ile Irak el kaidesi örneği gibidir ! Arkasında İran-Suudi arabistan vardı ! Şia-Sünni çatışması olarak deklare edildi...!!! Azmettiren Abd-İngiltere-İsrail'di !!! Şialarda Sünnilerde Sadr olsun, Zevahiri olsun, Nasrallah olsun fitneyi farkettiler ve gereken müdahale ile meseleyi belli oranda normale çevirdiler !!! Meselenin bir kaç boyutu var : 1) Suriye çökmeden İran çökertilemez ! 2) Suriye-İran-Filistin-Bahreyn-Yemen direniş hattının göbekten yani Suriyeden devrilmesi gerekmektedir...! 3) Rusya ve Çin açısından Suriye önemlidir Stratejik olarak Rusya'nın kalan tek ve vazgeçilmez bir yeridir...! 4) Türkiye'nin Stratejisi açısından çok önemlidir... Bütün denklemler bir araya geldiğinde söylediğiniz strateji mümkün değildir kanaatimce acizane...! |
||
12-27-2011, 01:35 | #27 |
Batılılar el Kaide bahanesini K. Afrika’ya taşıyor !
Batılılar el Kaide bahanesini K. Afrika’ya taşıyor İngiliz üst düzey yetkililere göre, Pakistan’da zayıflayan el Kaide Kuzey Afrika’ya yöneldi Dünya Bülteni / Haber Merkezi El Kaide bahanesi ile Afganistan ve Irak’ı işgal eden Batılı ülkeler, bu bahaneyi şimdi de Kuzey Afrika için dillendirmeye başladı. Pakistan’da yayınlanan The Nation Gazetesi’nin İngiliz üst düzey yetkililerden aktardığı haberine göre Pakistan’da zayıflayan el Kaide Kuzey Afrika’ya yöneldi. Batılı yayın organlarının özellik Libya'da el Kaide varlığını dillendirmesi ve Batılı devlet liderlerinin bu durumun ülke ve bölgenin geleceği için tehlike oluşduğunu açıklamaları dikkat çekti. Kuzey Afrika’da Tunus ile başlayan Arap Baharı Libya liderinin devrilmesi ile devam etti. İsyanların kısmî olduğu Fas’da ise reform sürecine girildi. http://dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=189682 |
|
12-29-2011, 21:21 | #28 | |
Alıntı:
''Maliki’nin üç komplosu! Amerikan tanklarıyla birlikte İran nüfuzunu Irak’a taşıyan Nuri Maliki geçenlerde Washington’da Türkiye ile ilgili ilginç bir değerlendirmede bulundu ve Irak’ta İran nüfuzundan çok Türkiye nüfuzundan endişeli olduklarını söyledi. Doğru söze ne denir ki? İran’ın nüfuzunu kendi nüfuzu saydığından başka ne diyecekti ki? İran nüfuzu kendi konumunu güçlendirici. ABD hâlâ 1 Mart tezkeresi kazığını unutmuş olamaz. İran ise tersinden 1 Mart tezkeresi geçirmiş ve nüfuzu altındaki Irak İslam Yüksek Konseyi gibi milis güçlerini ABD’nin yardımına Irak’a salmış bir ülkedir. Paul Bremen’in hatıratında dile getirdiği gibi Ayetullah Ali Sistani Amerikalılar lehinde ve Saddam aleyhinde işgal fetvası vermiştir. Irak’ta zalime karşı ABD ile birlikte olunabileceğine dair fetva verenler aynı fetvayı neden Suriye’den esirgiyorlar? Esat rejimi direniş rejimi imiş? Allah aşkına Saddam’ı devirmek isteyen güçler aynı güçler yani direnişe hedef güçler değil miydi? Şiilerin Irak’ta neden ABD’ye direnmedikleri sorulduğunda Hasan Nasrullah Irak’ın özel bir durum olduğunu söylemiş. Demek ki Suriye’de başka bir özel alan! Anlaşılıyor ki, Sünnilik adına zulüm işleyenler zalim ama Şiilerin müttefiki zalimler adil? Arap deyimiyle: Hem eksik tartı hem kötü hurma (E haşefen ve sue kile!)! Çift yönlü hareket eden Abdulaziz Hekim de Pentagon’a gittiğinde aynı yönde bazı İranlı liderlerin benzeri fetvalarını Amerikan yönetimine iletmiştir. Bunun somut meyvesi olarak Irak’ta iktidarın karakteri değişmiş ve laik karakterli Saddam gitmiş ve mezhebi karakterli Şii bir anlayış ülkenin böğrüne çöreklenmiştir. Şimdi Amerikan askerleri çekilirken mahut çevrelerin beslemesi olan Nuri Maliki Irak’ın siyasi olarak iyice Şiileştirilmesi için üç yönlü bir komplo içine girmiştir. Bu yönlerden birisi doğrudan Türkiye ile alakalıdır. Komplonun ikinci boyutu dahilidir. Üçüncü boyutu ise Suriye ile alakalıdır. Bu üç boyutlu komplonun boyutları muhkem biçimde birbirleriyle irtibatlıdır. * Nuri Maliki, İran nüfuzundan ziyade ülkesinde bir Türkiye nüfuzundan endişe ettiğini söylemiştir. Yine de Nuri Maliki, Celal Amca’dan daha tutarlı sayılır. Celal Talabani ise Suriye’ye yabancı müdahaleye karşı çıkıyor. Yabancı müdahalenin kucağında yabancı müdahaleye karşı çıkmak! Utanmazsan dilediğini söyle ve yap! Şu vatanpervere bakın da biraz vatanperverlik dersi alın! Aynı günlerde İran eski Dışişleri Bakanı ve Hamaney’in dış politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti Türkiye’nin Arap Baharına model olamayacağını söyledi. Adamların dertleri ve hesapları Ortadoğu’yu kendi nüfuz çemberi altına almak. Hesapları karıştıkça Türkiye’ye yükleniyorlar. Hesaplarını bozan iki husus var. Bunlardan birisi Arap Baharının Şamlı müttefiklerinin de kapısını çalmasıdır. İkinci olarak Arap Baharının yüzünü Türkiye’ye doğru dönmüş olması ve İran’ın esamisinin okunmamasıdır (Obama is lagging on Egypt By Jackson Diehl, Published: December 12, 2011). Bazılarının kerameti kendinden menkul olduğu gibi İran da kendisine kendinden menkul bir rol biçerek Arap Baharının modeli olduğunu düşlüyordu. Bu düşler Arap Baharı gerçeği karşısında tuz buz oldu. * Amerikalıların çekilme mevsimiyle birlikte büyük bir oyun içine giren işgal işbirlikçisi Nuri Maliki kendini aşan roller peşine düştü. İran’ın vekilharcı olarak yeni dönemde Irak’taki taifiyye sistemini pekiştirmek isteyen Nuri Maliki, Baascılığı kökünü kurutma adı altında direnişçi oldukları için başları ezilen Sünnilerin başlarına kaldırmasına imkan vermiyor. Mezhep kürsüsüne oturmuş Maliki gibiler Sünnilerin mezhepçiliğinden endişe ediyorlar! Suriye’de Beşşar ve çetesi gibi. Yeni dönemde varlıklarını daha da pekiştirmek ve İran’a daha sağlam uydu olabilmek için kampanya üzerine kampanya düzenliyorlar. Önce Baasçıları temizleme adı altında Sünnilere yönelik büyük bir tutuklama kampanyasına giriştiler. Ardından da Sünni kökenli Iraklı siyasetçilerden ve cumhurbaşkanı yardımcılarından Tarık Haşimi aleyhinde direnişçilere yardım ve yataklık etme suçlamasıyla tutuklama fezlekesi çıkardılar. Irak’taki bir numaralı Sünni siyasetçiyi siyasi piyasadan silmeye çalışıyorlar. Bilindiği gibi Irak yönetimi içinde Türkiye’ye en yakın isimlerden birisi Tarık Haşimi’dir. Tarık Haşimi’ye isnat edilen suçlama ne anlama gelmektedir? Tarık Haşimi’nin tutuklanmasıyla Nuri Maliki’nin suçlaması arasında yakın bir ilişki var. * Tarık Haşimi’ye yönelik suçlama veya kurulu komplo dolaylı olarak Türkiye’yi de hedef almaktadır. Zira suçlamayı yapan cihet zaten dolaylı olarak Türkiye’yi de suçlamaktadır. Kasım Ata ve Nuri Maliki’nin vekillerinden Hüseyin Esedi sadece Tarık Haşimi’yi suçlamakla kalmamış aynı zamanda direnişçilere kol kanat geren Tarık Haşimi’nin bürosunun civar ülkelerden birisiyle ortak hareket ettiğini ileri sürmüştür. Bu ülkenin ismi verilmemiştir. Lakin Tarık Haşimi’nin en irtibatlı olduğu ülkenin Türkiye olduğu dikkate alındığında ve Nuri Maliki’nin önceki açıklamaları da üst üste konulduğunda Türkiye’ye işaret edildiği açıkça görülüyor (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...17/140096.html ). Yani İran, Irak ve Suriye rejimleri bölgedeki mezhebi hegemonyalarını ve iktidarlarını güçlendirebilmek için Türkiye’yi zayıflatmaya çalışmakta ve bu uğurda komplolardan medet ummaktan da çekinmemektedirler. Komplonun üçüncü boyutu da Suriye meselesiyle ilgili. Nuri Maliki kendi adına hareket etmemesine rağmen Suriye muhaliflerine arabuluculuk teklif ediyor. Bu şu anlama geliyor: İran yanlısı bir rejimi kurtarmak için yine diğer İran yanlısı bir başka rejim devreye giriyor. Muhalifler bunu yutar mı? Muhalifler Nuri Maliki’nin yanlı ve yandaş olduğunu ve tarafsız bir arabulucu sayılamayacağını ifade etmişlerdir. Suriyeli muhalif Bessam Ceare, Nuri Maliki’nin Şam’a göndermiş olduğu heyetin Arap Birliği’nin girişiminin önünü kesmeye matuf olduğunu ve bunun da bir İran komplosu olduğunu ifade etmektedir (http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/...18/140109.html). İran, Arap Baharına sulanacağına kendisine baksa ve kendi evini düzene koysa daha iyi olmaz mı? Zira herkesin de bildiği gibi İran ve Irak yönetimleri dünyanın en yolsuz hükümetleri arasında sayılmaktadır. Sürekli mali skandallarla çalkalanmakta ve anılmaktadırlar.'' Mustafa Özcan - Yeni Akit http://www.habervaktim.com/yazar/457..._komplosu.html |
||
12-29-2011, 22:18 | #29 |
Mustafa bey'in yorumlari ve analizleri gercekten cok degerli ve dikkate alinmasi gerekir...
|
|
12-30-2011, 02:49 | #30 | |
Alıntı:
Ayrıca O günlerde değilde bugünlerde açıklamasını Amerikan projesi dışında algılamam mümkün değildir !!! |
||
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|