03-29-2018, 13:01 | #81 |
ABD polisi yine masum bir siyahiyi katletti!
ABD polisinin 20 kurşunla öldürdüğü Stephon Clark'ın yakınları gözyaşlarını tutamadı. (Fotoğraf: NBCNews) ABD'nin Kaliforniya eyaletinde 22 yaşında bir siyahi, polis tarafından 'yanlış ihbar' sonucu öldürüldü. Stephon Clark isimli siyahi gencin ölümüne tepki yağarken, kardeşi eyalet meclisine girerek olayı protesto etti. ABD'nin Kaliforniya eyaletinin başkenti Sacramento’da 22 yaşındaki 2 çocuk babası Stephon Clark isimli siyahi, polis ekipleri tarafından öldürüldü. Clark'ın öldürülmesinin ardından Kaliforniya'da gösteriler düzenlendi. Clark'ın masum olduğu ortaya çıkınca tepkiler büyüdü. ABD polisi yine masum bir siyahiyi katletti! Geçtiğimiz pazar günü Kaliforniya eyaletinin başkenti Sacramento'da 22 yaşındaki siyahi Stephon Clark suçsuz yere öldürüldü. Clark'ın bir arabayı soyduğuna dair ihbarla harekete geçen ABD polisi, elindeki telefonu silah 'zannetti' ve 20 el ateş ederek Clark'ı öldürdü. Clark'ın kardeşi bugün yerel meclise gelerek protesto gösterisi yaptı. ABD'de uzun süredir siyahilere yönelik cinayetler işleniyor. ABD'de sadece 2017 yılında bine yakın siyahi, polis kurşunuyla can vermişti. ABD gündemini sarsan olay şöyle gelişti: Stephon Clark, bahçede otururken ABD polisine bir arabanın camlarının kırılmasıyla ilgili bir ihbar geldi. Polis ekipleri helikopterle arama yaparken bahçede oturan Clark'ı keşfetti. Elinde telefonla bahçede oturan Stephon Clark'a 20 el ateş edildi ve Clark öldürüldü. Stephon Clark için Kaliforniya'da protesto gösterileri düzenlendi. ABD polisi daha sonra bu durumu şu cümleyle açıkladı: "Elindeki telefonu silah zannettik." ABD polisinin bu cinayetine ilk tepki bölge halkından geldi. Clark için anma etkinlikleri düzenleyen halk olayı protesto etti. ABD'de polis kurşunuyla hayatını kaybedenlerin sayısı 2017 yılında da artış göstermişti. İstatistiklere göre ölenlerin yüzde 22'sini siyahlar oluşturuyor. Polis kurşunuyla ölenlerin 68'inin "silahsız" kişiler olduğu belirtildi. ABD polisi tarafından katledilen Stephon Clark'ın çocukları... Washington Post, son üç yıldır kendi istatistikleri, resmî açıklamalar ve sosyal medyada yer alan vâkâlardan topladığı verileri yayımlıyor. Buna göre 2017 yılında polis kurşunuyla hayatını kaybedenlere 2016 yılına göre 24 kişi daha eklenmiş oldu. 2015 yılında ise polis kurşunuyla ölenlerin sayısının 995 olduğu bilgisi verildi. 2017 yılında polisin ateş açması sonucu silahsız 68 kişinin öldüğü, bu sayının 2015 yılına göre azalmış ancak 2016 yılına göre de artmış olduğuna yer verildi. Kaynak Yeni Şafak 28.03.2018 |
|
03-29-2018, 13:11 | #82 |
ABD'de polise isyan: Belediye meclisi işgal edildi
ABD'de 22 yaşındaki siyah bir gencin 10 gün önce polis tarafından vurularak öldürülmesinin ardından ülke çapında eylemler düzenleniyor. Cinayetin işlendiği Kaliforniya'da öfkeli bir kalabalık belediye meclisini işgal etti; New York'ta da eylemler düzenleniyor. ABD’de Kaliforniya eyaletinin başkenti Sacramento’da 22 yaşındaki siyah bir gencin 10 gün önce polis tarafından vurularak öldürülmesinin ardından öfkeli kalabalık, belediye meclisini işgal etti. Göstericiler "adalet yoksa barış da yok" diyerek slogan attı. Gösterilerin başını, öldürülen Stephon Clark’ın kardeşi Stevante Clark çekti. Stevante, Belediye Başkanı Darrell Steinberg’in önündeki kürsüye oturdu. Göstericiler daha sonra Golden 1 Center’da oynanacak maç öncesi NBA hayranlarının sahaya girmesine engel oldular. Aktivistler önümüzdeki günlerde ülke genelinde birçok şehirde Stephon Clark için anma gösterileri düzenleyecek. Olayla ilgili polisin yürüttüğü soruşturmaya başsavcının ofisinin de müdâhil olduğu açıklandı. Polis, başsavcılığın bu girişiminin öfkeli protestolara neden olan dâvâya inanç ve şeffaflık getirmesini umduğunu söyledi. Sacramento’da iki polis memuru 18 Mart’ta bir arabanın camlarının kırıldığına dair aldıkları ihbar üzerine harekete geçmiş, 22 yaşındaki Stephon Clark’ı büyükannesinin evinin arka bahçesinde vurarak ölümüne neden olmuşlardı. Polis, Clark’ın kendilerine silah doğrulttuğunu sandıklarını söylemişti; ancak Clark’ın üzerinden sadece cep telefonu çıkmıştı. Kaynak Haber 7 29.03.2018 |
|
03-29-2018, 13:16 | #83 |
Senin bozuk düzenine lanet olsun ABD! Utanmadan sıkılmadan başkalarına kendi kahrolası lanet düzenini dayatmaya çalışıyorsun. Allah'tan dilerim ki senin o kan dökücü barbar rejiminin yıkıldığı günleri de görürüz.
|
|
05-26-2020, 21:55 | #84 |
ABD'de polis vahşeti: Şüpheliyi boğarak öldürdü
ABD’nin Minneapolis eyaletinde dolandırıcılık suçuyla yakalanan bir kişinin ensesine dizi ile bastıran polis, şahsı nefessiz bıraktı. Yerde yüzüstü yatan adamın defalarca “Nefes alamıyorum” sözlerine aldırış etmeyen polis, şüphelinin üstüne tüm gücüyle yüklendi. Polisin bu hareketi sonrası şüphelinin solunum yolları tıkandı. Minneapolis yetkilileri, gözaltına alınan kişinin daha sonra ‘tıbbi problemden' dolayı öldüğünü açıkladı. Öte yandan yaşanan dehşet kameralara da yansıdı. Görüntülerde adamın bir süre sonra hareket etmediği görülüyor. İsmi açıklamayan şüphelinin Hennepin bölgesinde tıbbi merkeze kaldırıldığı ve daha sonra vefat ettiği belirtildi. FBI yaptığı açıklamada polislerin görevden uzaklaştırıldıklarını ve soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Kaynak Cumhuriyet 26.05.2020 |
|
05-26-2020, 22:48 | #85 |
"Amerika'da siyahi olmanın cezası ölüm olmamalı
Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, video görüntüleri üzerine Facebook'tan yaptığı açıklamada siyahi toplumundan özür dileyerek "Amerika’da siyahi olmanın cezası ölüm olmamalı" ifadesini kullandı. Frey "5 dakika boyunca beyaz bir polisin dizini bir siyahi adamın boynuna bastırdığını izledik. 5 dakika... Birinin yardım istediğini duyduğunuzda yardım etmeniz gerekir. Bu polis en temel insani konuda başarısız oldu” değerlendirmesini paylaştı." |
|
05-31-2020, 19:01 | #86 |
Kendi ülkesinde nefes alamayanlar: ABD’nin siyahları
İrem Köker New York İşini yarıda kesti ve konuşmaya başladı: "Çocuklarıma tek tek anlattım. Polis görünce nasıl davranmaları gerektiğini artık biliyorlar. Bilmiyorsan sana da anlatayım." Sonra durdu, yüzüme baktı, devam etti: "Gerçi sana lazım olmaz. Yabancısın ama beyazsın. Polis nasılsa sana bir şey yapmaz." Konuşan, New York'ta ağırlıklı siyahların yaşadığı Harlem'de bir cafenin çalışanlarından. Jamaika asıllı ama kendi deyimiyle "tüm seçimlerde oy veren, vergisini ödeyen ve bu ülkenin bir parçası olmaktan gurur duyan" siyah bir ABD vatandaşı. Onun ülkesinde yabancı olan benim. Ancak ne kadar vatandaşlık yükümlülüklerini yerine getirse, pasaportu cebinde olsa da kendi yurdunda yabancı hissedense o. Aslında bu, şu aralar genel olarak ABD'deki siyahların hissiyatını yansıtıyor. Çok kısa aralıklarla yaşanan iki olay, ırkçılığın yasal olduğu günleri hatırlayanların torunlarının bu yabancılığını daha da artırıyor. 'Adalet istiyoruz' Önce Ferguson'da 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael Brown'u vurarak öldüren polis memuru Darren Wilson'ın, sonra da New Yorklu Eric Garner'ı boğazını sıkarak etkisiz hale getirirken ölümüne neden olan polis memuru Daniel Pantaleo'nun yargılanmasına gerek olmadığına hükmedildi. Daha Brown'un ölümüyle ilgili gelişmelerin ateşinin dumanı tüterken gelen Garner kararı, ABD'nin dört bir yanında protestoların yeniden başlamasına neden oldu. Bu kez protestoların merkezi New York. Kentin farklı meydanlarında toplanan binlerce kişi 'adalet' taleplerini dile getiriyor. Bazı üniversitelerde dün ders boykot eylemi yapıldı. Ferguson'daki olayda Brown ile Wilson arasındaki diyalogdan esinlenilen "Eller yukarı, ateş etme" sloganının yanında bu kez de Garner’ın ölmeden önceki son sözleri olan "Nefes alamıyorum" eylemcilerin sloganına dönüşmüş durumda. Protestocular yolları kapamanın, Harlem’e yürüyüşe geçmenin yanı sıra kentin belli başlı cadde ve meydanlarında Garner’ın ölümünü temsilen dakikalarca hareketsiz bir şekilde yere yatıyorlar. Haliyle, son üç gündür New York’ta güvenlik önlemleri de artırılmış durumda. Helikopter sesleri ve her köşe başında park etmiş polis arabaları günlük hayatın bir parçası artık. Cumhuriyetçiler bile savunamadı Esasen Garner'ın ölümüyle ilgili kararın büyük bir şaşkınlıkla karşılandığını söylemek mümkün. Zira, Brown davasında çıkan kararı hukuk çerçevesinde açıklayabilenlere rastlamak mümkün. Özellikle savcının davaya ilişkin delilleri bir bütün içinde sunamadığı, Brown'un da polisin yanlış anlayabileceği şekilde davrandığını söyleyenler var. Ancak Brown davasında polisi haklı görenler bile, Garner davasından çıkan kararı şaşkınlıkla karşıladı. Bu isimlerden birisi de muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Fox News'un hukuk analistlerinden, eski yargıç Andrew Napolitano. Napolitano, karar karşısında "şoke olduğunu ve kararı anlamakta zorlandığını" söyledi. Polise yönelik önlemler kapıda Kararın gerekçesi ne olursa olsun, son dönemde artan ve siyahlara yönelik ayrımcılık kanaatini güçlendiren benzer olaylar karşısında ABD'de iki tartışma yaşanıyor. Bunlardan ilki, polisin bu kadar rahatlıkla sivilleri vurabiliyor ve sonrasında da yargılanmadan kurtuluyor olmasını sağlayan hukuki ve yasal çerçeve. Böyle davalarda, iddia makamının "polisin zor kullanarak kurbanların kişi hak ve özgürlüklerini elinden kasten aldığını" ispat etmesi gerekiyor. Hukukçulara göre böylesine sübjektif bir standardı yakalamak hiç de kolay değil. Zaten bu nedenden olsa gerek, siyasetçiler de değişiklikler yapmak üzere kolları sıvamış durumda. Şimdi polislere verilen eğitimin değiştirilmesi, üzerlerine kamera monte edilmesi ve Büyük Jüri yapısının gözden geçirilmesi konuşuluyor. 'Polis kendini işgal gücü gibi görüyor' İkinci tartışma ise çok daha farklı bir boyuta sahip. Son yaşananlar ABD'de 'yapısal ırkçılık' olduğu yorumlarının daha yüksek sesle dile getirilmesine neden oluyor. Polisin ve yargı sisteminin siyahlara farklı muamele yaptığının artık ayyuka çıktığı ifade ediliyor. New York polisine daha önce kötü muamele davaları açarak hukuk savaşı başlatan sivil toplum kuruluşu Anayasal Haklar Merkezi'nin Direktörü Vincent Warren, konunun 'polis içindeki üç-beş çürük elmadan ibaret olmadığı' görüşünde. New York Times'a yazdığı sert yazıda, polisi ve sistemi yerden yere vuran Warren'a göre "polis, ten rengi farklı olan toplulukların yaşadığı yerleri savaş bölgesi, kendisini de işgal gücü gibi görecek şekilde eğitiliyor." Warren'ın da dikkat çektiği 'yapısal ırkçılık' o kadar hissedilir hale gelmiş durumda ki, bu durum üst düzey kamu yöneticilerinin açıklamalarına da yansıyor. Belediye başkanı bile korkuyor Son olarak, New York Belediye Başkanı Bill de Blasio da melez oğlunun güvenliğinden endişe duyduğunu açıkladı. Blasio, siyahi eşiyle birlikte yıllarca oğullarını bu konuda eğitmek zorunda kaldıklarını, çünkü "esas işi insanları korumak olan polis memurlarıyla karşılaştığında dikkatli davranması gerektiğini gösteren çok sayıda vaka yaşandığını" ifade etti. ABD'de ırkçılık hâlâ hassasiyetini koruyan bir konu. Bir yanda farklı din, ırk, cinsel yönelim ve etnik kökene sahip insanlara fırsat eşitliği sağlanmasına dair, ayrımcılığı önleyen çok ciddi yasal düzenlemeler mevcut. Diğer yanda ise pasaportunu taşımasına rağmen kendisini hâlâ bu ülkede yabancı hisseden "farklı" insanlar... Ve görünüşe göre sistem, kendi sistemsel sorunlarını çözmekte bu kez epey zorlanacak. Kaynak BBC Türkçe 05.12.2014 Konu Cihannur tarafından (06-14-2020 Saat 22:21 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-31-2020, 19:37 | #87 |
ABD'de polis şiddetine karşı protestolar büyüyor
Minneapolis'te George Floyd'un polis tarafından öldürülmesiyle başlayıp büyüyen olaylar sonucu 16 eyalette 5 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Beyaz Saray'da güvenlik önlemleri artırıldı. ABD'de Minneapolis şehrinde polis tarafından siyahi George Floyd'un öldürülmesi sonrasında başlayan protestolar New York’tan Los Angeles’a kadar ülkedeki birçok şehre sıçrayarak büyümeye devam ediyor. Salı gününden beri ülke genelinde süren Floyd protestolarında, göstericilerle polis karşı karşıya geldi, çatışmalarda polis araçları yakılırken onlarca kişi gözaltına alındı. "Nefes Alamıyorum" Protestolarda göstericiler "siyahların hayatı değerlidir", "beni vurma" ve "nefes alamıyorum" şeklinde sloganlar atarken polis şiddetini kınayan pankartlar taşıdılar. 25 Şehirde Sokağa Çıkma Yasağı Cumartesi akşamı ülkedeki en az 8 eyalette destek için Ulusal Muhafız birliklerinin göreve çağrıldığı belirtilirken 16 eyaletteki 25 şehirde gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Beyaz Saray'da Güvenlik Arttırıldı Beyaz Saray önünde öğleden sonra başlayıp akşam saatlerinde de devam eden olaylarda polisle yüzlerce gösterici arasındaki gergin anlar yaşandı. Kentte Ulusal Muhafızlar göreve çağrılırken söz konusu muhafızların Beyaz Saray çevresinde konuşlanarak polisin yanında geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Bazı göstericiler çevrede bulunan çöp tenekelerini yakarken, polis, göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Gece geç saatlere kadar devam eden olaylarda bazı göstericilerin hafif yaralandığı bildirildi. New York'ta Göstericiler Polisle Çatıştı New York’ta akşam saatlerinde başlayan ve gece yarısına kadar devam eden gösterilerde de polis ile protestocular arasında zaman zaman çatışmalar yaşandı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda polisin kalabalığa copla müdahale ettiği gözlenirken bir polis aracının da bariyerlerin önünde duran göstericilerin üzerine sürülmesi sonucu bazı kişilerin yaralandığı görüldü. Manhattan Union Meydanı civarındaki gösterilerde protestocular bazı polis araçlarının camlarını kırdı, sprey boya ile araçların üzerine sloganlar yazdı. Philadelphia'da 14 Gözaltı Philadelphia’da şehir merkezinde gün içinde yaklaşık 3 bin kişi ile barışçıl bir şekilde başlayan gösterilerin daha sonra şiddete dönüşmesi sonucu en az 4 polis aracı yakıldı, 13 polis yaralandı. Polis sözcüsünden yapılan açıklamada gösterilerde en az 14 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi. Los Angeles’ta yapılan gösterilerde de “Siyahilerin hayatı değerlidir” şeklinde slogan atan protestocuları polis cop ve plastik mermi kullanarak dağıttı. Polis ile göstericiler arasında çıkan çatışmalarda bazı polis araçlarının yakıldığı bildirildi. Florida’nın Tallahassee kentinde de bir sürücünün kamyonetini, yolu kapatan göstericilerin üzerine sürmesi sonucu bazı protestocuların yaralandığı belirtildi. Kaynak En Son Haber 31.05.2020 |
|
05-31-2020, 20:02 | #88 |
George Floyd'un polis tarafından öldürülmesine LeBron James'ten çok sert tepki: Şimdi anlıyor musunuz?
Gözaltına alındığı esnada polis tarafından yüzüstü yatırılıp boynuna dizle bastırılan ve boğularak hayatını kaybeden George Floyd'un dehşete düşüren ölümü ABD'yi ayağa kaldırdı. Olayın yaşandığı Minneapolis'te koronavirüse rağmen insanlar sokaklara dökülürken Los Angeles Lakers'ın yıldızı LeBron James de olaya sert bir tepki gösterdi. Koronavirüs ile amansız bir mücadele veren ABD'de gündem, pandemi ve etkileri iken salı günü yaşanan dehşet verici bir olay, gündemi baştan aşağı değiştirdi. Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde yaşanan olayda dolandırıcılık suçlamasıyla yakalanan bir kişi gözaltına alınırken yere yüzüstü yatırıldı. Üzerinde herhangi bir silah bulunmayan George Floyd adlı kişinin boynuna dizi ile bastıran polis, 46 yaşındaki siyahi adamı nefessiz bıraktı. Floyd tekrar tekrar "Lütfen, nefes alamıyorum" dese de polis, Floyd'un boynundan dizini çekmedi ve Floyd bir süre sonra hareketsiz kaldı. Olayı videoya çekenlerin de tepkilerine rağmen bir süre daha adamın boynuna bastıran polis daha sonra Floyd'u hastaneye götürmeye çalıştı ancak Hennepin bölgesinde bir tıp merkezine götürülen Floyd, hayatını kaybetti. "Şimdi anlıyor musunuz yoksa sizin için hâlâ bulanık mı?" Los Angeles Lakers'ın yıldız oyuncusu LeBron James, polis şiddetine tepki çekmek için ABD ulusal marşı esnasında diz çöken ve o günden beri NFL'den âdeta aforoz edilen yıldız quarterback Colin Kaepernick'in fotoğrafı ile Floyd'un boynuna dizini bastıran polisin fotoğrafını yan yana koydu ve "Şimdi anlıyor musunuz? Yoksa sizin için hâlâ bulanık mı? #UyanıkKal" ifadelerini kullanarak bir paylaşımda bulundu. 3 milyondan fazla beğeni aldı Dünya çapında spor yıldızları arasında sosyal konular hakkında özellikle haksızlıklar söz konusu olduğunda ses çıkarmaya çekinmeyen ender sporculardan olan LeBron James'in paylaşımı 3 milyonun üzerinde kişi tarafından beğenildi. Kaynak Haberler 27.05.2020 |
|
05-31-2020, 20:40 | #89 |
Bu fotoğrafa iyi bakın ve asla unutmayın! İkiyüzelli yıllık Amerika Birleşik Devletleri'ni (ABD), o zalim devleti en iyi anlatan fotoğraflardan biri ve belki de birincisi bu fotoğraftır! ABD vatandaşı siyahi George Floyd'u işkence ederek nefessiz bırakıp boğup öldüren katil ABD polisi Derek Chauvin, o fotoğrafta diziyle George Floyd'un boynuna bastırıp onu öldürürken görülüyor ve bu hâliyle âdeta ABD'yi cisimlendiriyor, ABD'ye ayna tutuyor! Bu alelâde bir fotoğraf değildir, ABD'yi temsil eden, ABD'nin ne mal olduğunu gösteren bir fotoğraftır! ABD budur, sen busun ABD! Kendi ülkesinin azınlıkları olan Afrikalı Amerikalılara (siyahiler) yaptıklarıyla da budur, dünyada Vietnam'dan Irak'a, Irak'tan Afganistan'a, Afganistan'dan Filistin'e ve dünyanın diğer pek çok ülkesine ve halkına yaptıklarıyla da budur! ABD denilen devlet, kendi halkının ve dünya halklarının boynuna diziyle bastırıp onları boğmaya, boğarak öldürmeye çalışan zalim bir devlettir! ABD'yi de onun zalim düzenini de Allah'a havale ediyorum. Yüce Allah, dünyayı ve ABD halkını zalim ABD'nin zulümlerinden korusun.
Konu Cihannur tarafından (05-31-2020 Saat 20:51 ) değiştirilmiştir.. |
|
07-04-2022, 14:45 | #90 |
ABD'de polisin 60'tan fazla kurşunla öldürdüğü siyahi gencin vurulma anları yayımlandı
Ohio'da 25 yaşındaki siyahi, çok sayıda polis kurşunuyla hayatını kaybetti. Olayın görüntüleri ortaya çıktı. ABD'de bir siyahi daha polis kurşunlarının hedefi oldu. Ohio eyaletine bağlı Akron şehrinde polis, 25 yaşındaki Jayland Walker'ı onlarca kurşunla vurarak öldürdü. 60'tan fazla kurşun yarası tespit edildi Walker'ın öldürüldüğü anlara ilişkin ortaya çıkan görüntülerde en az 5 polis, arabasını bırakıp kaçan siyahi gence şarjörleri boşalıncaya kadar ateş ediyor. Akron Polis Şefi Stephen Mylett, Walker'a polislerin kaç mermi sıktığını bilmediğini, adli tıp muayenesi sonucu gencin vücudunda 60'tan fazla kurşun yarasına rastlandığını söyledi Polis şefi: "İzlenmesi zor ve şok edici" Mylett, Walker'ın öldürülme görüntülerini "izlenmesi zor ve şoke edici" olarak nitelendirirken, delillerin Walker'ın trafik takibi sırasında aracının içinden silah kullandığı yönünde olduğunu açıkladı. "Bir polis, silahından çıkan her kurşunun hesabını verebilmeli" Polis şefi "Bir polis memuru olarak hayatındaki en kritik kararı vererek birine ateş ettiğinde, silahının namlusundan çıkan her kurşunun hesabını vermeye hazır olmalıdır" dedi. Peşinden koşan polislere ateş açtığı iddia edildi Öte yandan Walker'ın aracında özel eşyalarının yanında bir silahın görüntüsünü de yayımlayan polis, siyahi gencin aracındayken ekiplere ateş ettiğini iddia etti. Polislerin vücut kamerasından derlenen videoda, ekiplerin takip ettiği Walker'ın bir süre sonra aracını sağa çektiği ve koşarak uzaklaştığı görülüyor. Vurulduğu anda peşinden koşan polislere sırtı dönük olan siyahi gencin karşı ateş açtığına dair kanıta rastlanmadı. Walker'ın öldürülmesi Akron Polis Departmanı'na göre 27 Haziran 2022 tarihinde Jayland Walker, polis tarafından trafik ihlâli nedeniyle durdurulmuş, kovalamaca esnasında polislerin silahından çıkan 90'dan fazla kurşundan en az 60'ı siyahı gence isabet ederek onun ölümüne sebep olmuştu. Ailenin avukatı Bobby DiCello, Walker'ın vücuduna yüzü dâhil 60 kurşunun isabet etmesine rağmen hastaneye kaldırıldığında ellerinin arkadan kelepçelenmiş olduğunu kaydetmişti. "Bağımsızlık Günü kutlama zamanı değil" Akron Belediye Başkanı Dan Horrigan açıklamasında "Bağımsızlık Günü bir kutlama, arkadaşlar ve aile ile bir araya gelme zamanıdır. Ne yazık ki şehir liderliğindeki bir kutlamanın zamanı olmadığını güçlü bir şekilde hissediyorum" ifadesine yer vermişti. Siyahi gencin vurulması kentte büyük tepkilere neden olmuş, düzenlenen protestolar sonrasında olaya karışan polisler idari izine ayrılmak zorunda kalmıştı. Kaynak En Son Haber 04.07.2022 |
|
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|