AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Parti Haberler - AK Parti Duyurular AK Parti Haberleri, AK Parti Duyuruları, AK faaliyetler ile ilgili tüm haberleri burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-19-2014, 12:43   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart İş Güvenliği Eylem Plânı
AK Parti olarak İş Güvenliği Eylem Plânı hazırlamamızın iyi olacağını düşünüyorum. İş kazalarına karşı neler yapılacağına dair; kısa, orta ve uzun vadeli plânlamalar yapılabilir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki tecrübelerden ve mevzuatlardan da yararlanarak nasıl ki Kentsel Dönüşümü başlattıysak İşsel Dönüşümü de başlatmalıyız.

1- Yeni Paradigma: İş güvenliği, işçi güvenliği, kamu olsun özel sektör olsun firmalar için; en önemli, en öncelikli, 1. öncelikli meseledir paradigması doğrultusunda yasal ve idari uygulamalar yapılmalı.

2- Eğitim: Okullarda olsun iş yerlerinde olsun iş güvenliği konusunda eğitim faaliyetlerinde bulunması gerekmektedir. İş hayatına atılarak iş yerlerinde çalışmaya başlayanlar, çalıştıkları iş yerlerinde güvenlik konusunda eğitim almalı, herhangi bir kazada ne yapacakları konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar.

3- Uzmanlaşma:
Her iş alanında, bilhassa tehlikeli iş alanlarında konuyla ilgili akademik personelle birlikte çalışmalar yapılması, akademinin uzmanlığından yararlanarak iş kazalarına karşı daha sıkı tedbirler alınması sağlanmalıdır. 13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası'ndan sonra uzmanlar, Soma civarındaki kömürün çabuk tutuşan bir kömür olduğunu, Zonguldak civarındaki kömürün ise farklı özellikte olduğunu söylediler. Güvenlik tedbirleri alınırken bu tür yerel unsurların da dikkate alınmasın öneririm.


4- İş Yerlerinde İş Kazalarına Yönellik Ciddi Tatbikatlar Yapılması: Bilhassa tehlikeli iş alanlarında faaliyet gösteren iş yerlerinde muhtemel iş kazalarına yönelik olarak düzenli olarak ciddi tatbikatlar yapılmaldır. Yapılacak olan tatbikatların da, daha önceden muhtemel kazaların neler olabileceğine yönelik öngörüler doğrultusunda plânlanmalı ve o tatbikatlarda bir kaza ânında nasıl hayatta kalınabileceği çalışanlara iyice öğretilmelidir. Maden işletmelerinde çalışan işçilere, yaşam odalarının maden içlerinde nerelerde bulunduğu yapılacak tatbikatlarda mutlaka gösterilmeli, madenciler muhtemel kazalarda yaşam odalarına sığınmaları gerektiğini ve bulundukları alanladan yaşam odalarına nasıl ulaşabileceklerini bilmeleridir.

5- İş Kazalarına Uğranılması Hâlinde Sağ Kalabilmek için Kaliteli Ekipmanların Zorunluğu: Her ne kadar iş kazalarıyla karşı karşıya kalan işçilerin ne yapmalarını bilmeleri için tatbikatlar yapılması gerekliyse de, hayatta kalmayı sağlayacak ekipmanlar olmazsa, yapılmış olan tatbikatlar da hayatta kalmayı sağlamak için yeterli olmayacaktır. Bu yüzden muhtemel iş kazasına uğranılması durumunda, kurtarma ekipleri yetişene kadar hayatta kalabilmeyi sağlamak için
tehlikeli iş yerlerinde yaşamsal önemi olan kaliteli ekipmanların bulundurulmnasının zorunlu hâle getirilmesi gerekmektedir.

6- İş Kazası Sonrası İlk Müdahalelerde Seri Davranmak için Önceden Hazırlık Yapılınması: Bilhassa tehlikeli iş alanlarında muhtemel kazalar için öngörülerde bulunularak, kaza anlarında neler yapılması gerektiği plânlanmalıdır. Muhtemel iş kazalarında dakikalar hatta saniyeler kıymetlidir. Olay yerindeki kurtarma ekiplerinin neler yapmaları gerektiğini bilmeleri ve dışarıdan gelecek kurtarma ekiplerinin bir an önce kaza yerine ulaşarak hemen müdahaleye başlamaları gerekir.

7- Yaşam Odalarının Zorunlu Hâle Getirilmesi: Madencilik sektöründe her maden ocağının mutlaka yaşam odaları yapmaları zorunlu hâle getirilmelidir. Muhtemel iş kazaları sonrasında maden içlerinde mahsur kalan işçiler, yaşam odalarına sığınarak hayatta kalabilme imkânını bulabilmelidirler.

13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası'nın vuku bulduğu 13 Mayıs 2014 tarihi Türkiye için dönüm noktası olan kritik bir tarih olmuştur. 13 Mayıs 2014 tarihi Türkiye'nin İş güvenliği paradigmasını değiştirmiştir.
13 Mayıs 2014 tarihinden sonra Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.


İşte yukarıdaki tedbirler gibi bazı başka gerekli tedbirlerin de alınarak; iş kazalarını önlemek, muhtemel iş kazalarında da can kayıplarını ve yaralanmaları azaltmak için ne gerekiyorsa yapılması gerekmektedir.

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-09-2014, 23:45   #2
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Arınç: İş Güvenliği Eylem Planı Yapılacak



Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "İş güvenliği eylem plânı yapılması ve açıklanması bizzat Başbakanımız tarafından açıklanacaktır" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Başkanlığı'nda Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, açıklamalarda bulundu. Toplantının gündeminde İstanbul Mecidiyeköy'deki rezidans inşaatında yaşanan asansör kazası ve kaza sonucu 10 işçinin ölümünün olduğunu belirten Arınç, "İş Güvenliği Eylem Plânı yapılması ve kamuoyuna açıklanması kararı alınmıştır. İş güvenliği konusu artık Türkiye için hayati önemde bir konu olduğu anlaşılmıştır. Bu sadece 10 işçimizin bir asansörün düşmesi sonucunda vefatı ile ilgili de değildir. O kadar yasal düzenleme yapıyoruz. O kadar işçi sayımız artıyor. O kadar yeni güvenlik tedbirleri alıyoruz. Ama buna rağmen eğer bu iş kazaları olup hayatımız kaybedilebiliyorsa nerede bir eksiklik var veya uygulamada nerede bir aksama var, şüphesiz bunları görebileceğiz" dedi.

'BU ACI HEPİMİZİN ACISIDIR'

Toplantının gündeminde İstanbul'da yaşanan iş kazası olduğunu söyleyen Arınç, "Takriben 3 saat boyunca İstanbul'da Mecidiyeköy'de eski Ali Sami Yen Stadı arazisinde yapılan bina inşaatında vuku bulan bu elim facia üzerine ilgili bakan arkadaşlarımız hem olayın nasıl meydana geldiği hem öncesi hem sonrası ile muhtemel sebepleri konusunda fikirlerini ifade ettiler. Bildiğiniz gibi 6 Eylül 2014 günü buralarda bir inşaat var. O inşaatta da maalesef 10 işçimiz ve yaklaşık bin 250 kilogram ağırlığında kartonpiyer, insan ve yük asansöründe 31. kattan düşmek sureti ile asansörün düşmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Hepimiz için şüphesiz büyük bir acı oldu. Genç arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Kardeşler var ve memleketlerine üç beş kuruş kazanarak bunları göndermek ve aile bütçelerine katkıda bulunmak isteyen işçi kardeşlerimiz var. Bu acı hepimizin acısıdır" diye konuştu.

'KANUNLARIN ÖNGÖRDÜĞÜ CEZALARA MUHATAP OLACAKLAR'

Arınç, "Şüphesiz bir iş kazası olduğu anlaşılıyor. Olay saatlerinde hemen olay yerine intikal eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız saat 3 sırasında olay yerine intikal etmişti. Başbakanımız bilgilendirilmişti. İlgili kurumlar da olay yerine görevlendirilmişlerdi. Sayın Faruk Çelik'in konu hakkında verdiği bilgileri etraflıca dinlemiş olduk. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir adli soruşturma başlatıldı. Bu adli soruşturma devam ediyor. Olayın meydana gelmesi ile ilgili olarak idari bakımdan bir sorumluluk var mıdır? Hemen hemen her olaydan özellikle ölümlü olaylardan sonra adli soruşturma yalnız kalmıyor, idari soruşturma da devam ediyor. Bu konuda da ilgili bakanlıkların bir çalışması var. Bu çalışma sonucunda da kusurlular veya eksiklikler, dikkatsizlikler sebebi ile meydana gelmişse bu olay en çok suç nerededir, kimdedir, bunların ortaya çıkarılması için gerekirse bilirkişi incelemeleri de yapılmak sureti ile herhâlde haklarında davalar açılacaktır. Kanunların öngördüğü cezalara muhatap olacaklardır" ifadelerini kullandı.

'BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU GÖREVLENDİRİLECEK'

Toplantıda asansör kazası ile ilgili olarak vardıkları sonuçları açıklayan Bülent Arınç, şunları söyledi: "Adli soruşturmaya bir müdahalemiz söz konusu değil. Olay anından itibaren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olay üzerinde soruşturma başlatmıştır. İdari soruşturma hem valiliğimiz hem ilgili kurumlar tarafından belediyeleri de kapsayacak şekilde o da başlatılmış ve devam etmektedir. Bugün sayın Başbakanımız görüşmelerin sonunda bir karar verdi. Kendi yetki ve sorumluluğunda bulunan Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu görevlendirecektir. Başbakanlık Teftiş Kurulu da sadece bu spesifik olaya münhasır değil bundan 3 yıl önce çok büyük bir özenle çıkardığımız iş sağlığı ve güvenliği kanununun bu geçtiğimiz 3-4 yıl içerisindeki uygulamaları, bir eksiklik var mıdır, yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var mıdır, bu olaylarla ilgili olarak süreçler nasıl cereyan etmektedir, yetki ve sorumluluklar kimlerdedir, böyle bir olay vuku bulduğunda kimler hangi noktalarda sorumluluk alabileceklerdir. Bunları Başbakanlık Teftiş Kurulu'na çok özenli bir şekilde hazırlanması için sayın Başbakanımız talimatlarını vermiştir. Bu bir iş kazası olduğuna göre ölen hayatlarını kaybeden yurttaşlarımız için her birine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın sosyal güvenlik anlamında ölüm geliri, ölüm aylığı ve diğer ödemelerin süratle yapılmasına karar verildi."

'İLO SÖZLEŞMESİ MECLİS'E GELECEK'

İLO Sözleşmesinin 2 maddesinin Meclis'te yasalaşması için görüştüklerini söyleyen Arınç, "İLO Sözleşmeleri ile ilgili 167 ve 176. maddeler konusu vardı. İş sağlığı ve güvenliği kanunu çıktığı zaman bu sözleşmelerin de hükümlerini de kapsayacak düzenlemeler yapılmıştı. Bu bakımdan tek başına İLO Sözleşmelerinin bu maddelerine ilişkin bir gecikme söz konusu değildi. Bunlardan 167 sayılı inşaat işlerinde güvenlik ve sağlık sözleşmesi birisi, 176 sayılı maden iş yerlerindeki güvenliğin sağlanması ile ilgili sözleşme bir diğeriydi. Avrupa Birliği normları gereği İLO Sözleşmelerinin bu maddelere ilişkin kısımlarının da onaylanması maksadı ile TBMM'ye bir an önce gönderilmesi ve yeni yasa döneminde kanunlaştırılması istenmiştir" dedi.

'SON ZAMANLARDA O KADAR GARİP OLAYLAR YAŞAMAYA BAŞLADIK Kİ'

Yakın zamanda meydana gelen iş kazalarına değinen Bülent Arınç, iş kazalarını önlemek için üzerinde daha çok duracaklarını söyleyerek "İş Güvenliği Eylem Plânı yapılması ve kamuoyuna açıklanması kararı alınmıştır. İş güvenliği konusunun artık Türkiye için hayati önemde bir konu olduğu anlaşılmıştır. Bu sadece 10 işçimizin bir asansörün düşmesi sonucunda vefatı ile ilgili de değildir. Son zamanlarda o kadar garip olaylar yaşamaya başladık ki bildiğiniz gibi bir damperli kamyon şehir içerisinde damperi kalkık bir vaziyette kilometrelerce yol alabiliyor ve sonunda da bir üst geçide çarpmak sureti ile geçit çökertiliyor ve altında kalan minibüsün şoförü hayatı kaybediyor. Bir barajın yakınında insanlar piknik yaparken sular birden geliyor. Uyarılar yapılmış da olabilir. Ama insanlarımız burada hayatlarını kaybedebiliyorlar. Mesela sadece 10 işçimizin hayatını kaybetmesi ile ilgili de değil 300 vatandaşımızın yurttaşımızın Soma madenlerinde hayatını kaybetmesi ile ilgili de bunu bağlantılı düşünebiliriz. O kadar yasal düzenleme yapıyoruz. O kadar işçi sayımız artıyor. O kadar yeni güvenlik tedbirleri alıyoruz. Ama buna rağmen eğer bu iş kazaları olup hayatımız kaybedilebiliyorsa nerede bir eksiklik var veya uygulamada nerede bir aksama var, şüphesiz bunları görebileceğiz" şeklinde sözlerini sürdürdü.

'EN ÇOK ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI İNŞAAT SEKTÖRÜNDE OLUYOR'

En çok ölümlü iş kazasının inşaat sektöründe meydana geldiğini belirten Arınç, "Sayın Bakanın verdiği bilgiler içerisinde görebiliyoruz ki son 5 yılın ortalaması ile inşaat sektöründeki kayıplarımızın sayısı 351 civarındadır. Bazı yıllarda bu 400'ün 500'ün üzerine çıkmıştır. Bazı yıllarda 200 civarında kalmıştır. Ama ortalaması 351 olarak görülmektedir. Binlerce insanın çalıştığı sektörlerin içerisinde bu kadar sayının bile yüksek görülmesini biz fevkalade önemsiyoruz. 1 kişinin hayatı bile bizim için çok önemli. Bu hayatını kaybetmeler noktasında iş sağlığı ve iş güvenliği bakımından bir eksiğimizin olup olmadığını uzun boylu tartıştık. En çok ölümlü iş kazası inşaat sektöründe oluyor. Nakliyat ikinci sırada geliyor. Orada sayı 115. Sonra maden sektörü geliyor. Tahminlerimizin dışında burada şüphesiz Soma yok. benim elimdeki istatistikler 2012 sonu itibariyle 2008'den başlayarak geliyor. Soma başlı başlına bütün yılların ortalamasından şüphesiz fazla oldu" ifadelerini kullandı.

'BİZİM TESPİTLERİMİZE GÖRE KAZANIN NEDEN OLABİLECEĞİNİ AZ ÇOK ANLIYORUZ'

Mecidiyeköy'de yaşanan asansör kazası ile ilgili tespitlerini anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dikkatimizi çeken şudur. Büyük bir inşaat yapılıyor. Burada asıl bir işveren var. Onunla birlikte çalışan sayısı 185'tir. Faal olarak hizmet alımı sureti ile alt yüklenici durumunda 45 firma var. 45 firmada çalışan işçi sayısı da 1.316. Topladığınız zaman hepsinin 1.300'ün çok daha üzerinde bir işçi sayısına ulaştığını görebiliyoruz. Çünkü herkes alt işveren, taşeron veya yüklenici ile ihale edilmiş çalışan insanlar. Bizim tespitlerimize göre kazanın neden olabileceğini az çok anlıyoruz."

'NE İŞ VERSEN YAPARIM AĞABEY, DÖNEMİ GEÇTİ'

Mesleki yeterlilik konusunun da gündemlerinde olduğunu ifade eden Bülent Arınç, "Mesleki yeterlilik kurumunun da rolü üzerinde ayrıca durulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bugüne kadar 560 meslek hakkında kriterler belirlemiştir. Ne iş versen yaparım ağabey dönemi geçti. Vasıflı elemanların işlerde çalıştırılması döneminin de geldiğini düşünüyoruz. Mesleki yeterlilik sertifikası almayanların o mesleklerde çalışmaması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Kaynak

Cumhuriyet 08.09.2014
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2014, 01:53   #3
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Başbakan net konuştu: 2015'e bitirilecek!



Başbakan Ahmet Davutoğlu, İş Güvenliği Eylem Plânını açıkladı.

İşçi ve emekçi tanımının saygın olarak kalacağını ve profesyonelleşeceğini belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, vasıfsız işçi diye bir işçi tanımı kalmayacağını, yol kenarlarında iş bekleyen işçilerin ise sertifikalandırılacağını söyledi.

Davutoğlu'nun, İş Güvenliği Eylem Plânı ile ilgili açıkladığı başlıklardan bazıları şöyle:

- Mesleki Yeterlilik Kurumu 2014 yılı sonunda oluşturulacak.

- Gerekirse 24 saat çalışılacak ve bu kurum 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle sertifika verebilecek noktaya gelecek.

- Okullarda iş güvenliği eğitimi verilecek.

- İşçilerin sertifikası olacak.

- Sosyal duyarlılık geliştirilecek.

- İş yeri kazası geçirmeyen işletmeler teşvik edilecek ve ödüllendirilecek.

- Ölümcül kaza yaşanan işletmelere çok daha ağır cezalar kesilecek.

- Barınma yerleri ile yasal tedbirler gerekli ise bunu da alacağız.


- İş güvenliği ile ilgili ne önlemler alınması gerekiyorsa bunlar alınacak.

- İhale mekanizmasına işçi güvenliği maliyetini de koyacağız.

- Sendikalar kaza olmadan önce işçiyi biliçlendirmeli ve yasal haklarını kendilerine anlatmalı.

- Denetimçiler denetlemeye gittiği yerde çay dahi içmemeli.


Kaynak

Eko Trent 12.09.2014
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta