AK Gençliğin Buluşma Noktası
İslam Tarihi İslam tarihi ile ilgili paylaşımlar.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-04-2019, 19:06   #141
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya. Com

Tur suresi

diyorlar ki biz daha önce dünya hayatında âilemiz içinde âkibetimizden korkardık

Allah bize lutfetti bizi kavurucu azabdan korudu."*

biz bundan önce de O'na yalvarıyorduk. iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur."*

Ey Muhammed sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.*

onlar o Bir şâirdir, felaketlere çarpılmasını gözetliyoruz. diyorlar?*
Bekleyin ben de bekleyenlerdenim.
*

onlar azgın bir topluluk mudur?*

Onu uydurdu" mu diyorlar? onlar inanmıyorlar.*

doğru iseler onun benzeri bir söz meydana getirsinler.*

onlar, hiçbir şey olmadan yaratıcısız mı yaratıldılar

kendileri yaratıcı mıdırlar?*gökleri ve yeri onlar mı yarattı onlar düşünüp hakikati anlamazlar.*

Rabbinin hazineleri onların yanında mı

Yoksa üzerine çıkıp sır dinleyecekleri bir merdivenleri mi var

Yoksa sen bir ücret istiyorsun da, onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?*

Yoksa gayb kendilerinin yanında da onlar mı yazıyor Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar?

o küfredenler tuzağa düşeceklerdir.*


Yoksa Allah'tan başka bir ilâh mı var? Allah, ortak koştuklarından uzaktır

Gökten bir parça düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler.*

çarpılacakları güne kadar onları kendi hallerine bırak

O gün tedbirlerinin kendilerine zerre kadar faydası olmayacak

hiçbir şekilde yardım görmeyeceklerdir

Şüphesiz zulmedenlere azab vardır.

Rabbinin hükmüne sabret.

Kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et


Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışında O'nu tesbih et.*

NECM SÜRESİ

İnmekte olan yıldıza andolsun ki,*
Arkadaşınız sapmadı, azmadı.*

O, hevâdan konuşmaz.*konuşması vahyedilenden başkası değildir.*

o akıl ve görüşünde kuvvetli bir melekdir.

O, en yüksek ufukta idi.*

Cebrail ona yaklaştı Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az
*
Allah kuluna verdiği vahyi verdi.*
Onun kalb(i) yalanlamadı.*

Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.*

Andolsun onu bir kez daha görmüştü.*
Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında.*

Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.*

Peygamberin gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.*

Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.*

gördünüz değil mi o Lât ve Uzza'yı?*
Ve üçüncü put Menat'ı Onlar hiçbir şey değil


Onlar hiçbir şey değil, boş isimlerdir

Allah onlar hakkında delil indirmedi. Onlar yalnız zanna ve nefis sevdasına uyuyorlar.

onlara Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.*

Son da ilk de ahiret de dünya da Allah'ındır.*

Göklerde nice melek var

Allah'ın dileyip razı olduğuna izin vermeden onların şefaatları işe yaramaz

Ahirete iman etmeyenler meleklere dişi adları takıp duruyorlar*

Onların bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar.

Zan şüphesiz hakikat bakımından birşey ifade etmez.*

bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenden yüz çevir.*

onların erişebilecekleri son sınır budur.

Rabbin, yolundan sapanı da iyi bilir; hidayette olanı da iyi bilir.*

Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır.

kötülük yapanlar yaptıkları ile cezalandıracak, güzel davrananlar daha güzeliyle mükafatlandırılacaktır

Onlar günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınır yalnız bküçük kusurlar hariç.

Şüphesiz Rabbinin affı geniştir.


O, sizi topraktan yarattı

O siz anne karınlarında iken sizi en iyi bilendir.

kendinizi temize çıkarmayın O
kötülükten sakınanı daha iyi bilir.*

Şimdi gördün mü yüz çevireni?*
vermemekte direneni?*

haber verilmedi mi Musa'nın sahifelerinde Ve çok vefakâr olan İbrahim'in sahifelerindekiler?*

hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.*

insana çalışmasından başka bir şey yoktur.*Ve çalışması görülecektir.*

ona karşılığı tastamam verilecektir.*
en son varış, Rabbinedir.*

güldüren de ağlatan da Öldüren de dirilten de O'dur.*

Şüphesiz erkeği, dişiyi iki eş yaratan O'dur,*

Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.*


Şüphesiz zengin eden de sermaye veren de O'dur.*

Doğrusu Şi'râ yıldızının Rabbi O'dur.*

O, helak etti önce gelen Âd'ı.*Ve Semûd'u bırakmadı.*

Önceden Nuh kavmini helak etmişti onlar zulmetmiş ve azmıştı.*

Altı üstüne getirilmiş şehirleri devirip yıktı.*Onları neler kapladı neler!


Rabbinin hangi nimetinden kuşku duyuyorsun.*

Bu ilk uyarıcılardan bir uyarıcıdır.*

Yaklaşan yaklaştı.*Onu Allah'tan başka çıkaracak yoktur.*siz bu söze mi hayret ediyorsunuz?*

Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?*
6siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?*

Allah için secdeye kapanın ve kulluk edin.*

KAMER SÜRESİ

Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.*

Bir mucize görseler yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.*

Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. her iş yerini bulacaktır.*

Andolsun ki onlara kötülükte vazgeçirecek nice önemli haber gelmiştir.

Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.*

Sen de onlardan yüz çevir

o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.*

Gözleri düşkün düşkün zelil ve hakir kabirden çıkarlar yayılan çekirgeler gibidirler


O çağırana koşan, kâfirler: "Bu çetin bir gündür." derler.*

Nuh'un kavmi de Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve Nuh davetten vazgeçmeye zorlandı.*

NUH Rabbine: yenik düştüm yardım et!" diyerek yalvardı.*Biz de bir su ile göğün kapılarını açtık.*


Yeri kaynaklar halinde fışkırttık sular takdir edilen bir iş için birleşti.*

Nuh'u tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemi üzerinde taşıdık.*

Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?*

Benim azabım ve uyarılarım nasılmış görsünler

Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?*

Âd kavmi da yalanladı, azabım nasıl oldu

onların üstüne, uğursuzluk gününde dondurucu rüzgar gönderdik

O rüzgar insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.*

Nasılmış benim azabım ve uyarım?*

Andolsun Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?*

Semûd da o uyarıları yalanladılar.*
bir insana mı uyacağız? O takdirde sapıklık ve çılgınlığa düşmüş oluruz." dediler

o, yalancı, küstahın biridir"

onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.*

Biz onlara imtihan için dişi deve göndereceğiz sen onları gözet ve sabırlı ol


azabım ve uyarılarım nasıl oldu.*

Biz onların üzerine tek sayha korkunç bir ses gönderdik;

ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.*

Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık.

Öğüt alan yok mudur?*

Lût kavmi de yalanladı.*onların üzerlerine taşlar savuran fırtına gönderdik.

Lût ailesini seher vakti kurtardık,*
Katımızdan bir nimet olarak şükredeni mükafatlandırırız.*

Lût onları uyarmıştı. Fakat karşı kuşku duydular,*gözlerini siliverdik azab ve uyarıları tadın!" dedik

onları kararlı bir azab yakaladı.*

Azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik

Andolsun Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?*

Şüphesiz Firavun ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.*Bu kıssalardan hisse

onlar yalanladılar. onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.*


sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda size beraet mi var?*

Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar?*

o topluluk bozulacak ve kaçacaklardır.*

kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. çok feci ve acıdır.*

Muhakkak suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedir

O gün yüz üstü ateşte sürüklenecekler,

Cehennemin dokunuşunu tadın denilir

biz her şeyi bir kadere göre yarattık.*


Buyruğumuz yalnız ve tekdir, göz açıp yumma gibidir.*

Andolsun sizin benzerlerinizi helak ettik

Öğüt alan yok mudur her şey, kitaplarda mevcuttur.

Takva sahipleri cennetde, nur içindedir

Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.*

RAHMAN SÜRESİ

Rahmân çok merhametli olan Allah Kurân'ı öğretti İnsanı yarattı.*

Güneş de ay da bir hesab iledir.*

Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.*

Göğü yükseltti ve mizanı koydu.*
Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.*

Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.*

Allah yeri mahlukat için aşağıya koydu

Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır

Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?*

Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.*

Cinleri hâlis ateşten yarattı.*Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?*

O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.*

Acı ve tatlı iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmıyorlar

Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler onundur.*Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.*

Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü baki kalacaktır.*

Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?* Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler.


Ey insan ve cin! sizin hesabınızı ele alacağız.*Gök ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin Allah'ın verdiği güç olmadan geçemezsiniz

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.*
Rabbinizin nimetlerini yalanlıyorsunuz*

Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı gül olduğu zaman
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.*hangi nimetleri yalanlıyorsunuz?*

Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.*

Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.*

Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.*
Rabbinin nimetlerini yalanlıyorsunuz?*

Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.*İkisinin de ağaçları, meyvaları vardır.*

Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.*

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.*


onlar yâkut ve mercandırlar İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?*

iki cennet daha vardır.*yemyeşildirler.*
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

fışkıran iki kaynak vardır.*her türlü meyva, hurma ve nar vardır.*İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.
*
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?*Çadırlar içinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.*

Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?*Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-06-2019, 10:01   #142
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak kuraan.gen.tr


Vakıa suresi

Kesin gerçekleşecekKıyamet koptuğunda, onu yalanlayacak kimse olmayacaktır

Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp toz olduğu zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır

Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!

Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!

İman ve amelde öne geçenler Ahirette de öne geçenlerdir.

onlar (Allah'a) yaklaştırılmış kimselerdir.

.Onlar, Naîm cennetlerindedirler.

Onlar mücevherâtla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

Ebediyen genç kalan uşaklar etrafında içmekle başlarının dönmeyeceği sarhoş olmayacakları cennet pınarından dolaştırırlar

Ebedi kalanlar etrafında sürahi ibrik ve kadehlere doldurulmuş meyveler ve
kuş etlerini dolaştırılır


Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. amellere karşılık

amellere karşılık bir mükâfat verilir

Orada ne boş söz, ne de günah işitirler. Sadece "selam! sözünü işitirler

Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir

(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış

sürekli gölgede, çağlayan su başında, tükenmez ve yasaklanmaz meyveler içinde ve yüksek döşeklerdedirler.

Biz onları yepyeni bir yaratılışta yarattık.

Onları ahiret mutluluğuna erenler için, eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir

Onlar, iliklere işleyen ateş ve bkaynar su içindedirler. zifiri bir gölge içinde!..

onlar dünyada varlık içinde sefahata dalmış azgın kimselerdi.

Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.

Diyorlardı ki: öldükten, toprak ve kemik haline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?"

De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir gün belli bir vakitde toplanacaklardır."

Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka cehennem ağacı zakkumdan yiyeceksiniz.

Karınlarınızı zakkumla dolduracak. kaynar sudan içeceksiniz.

Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi zakkumdan içeceksiniz

hesap ve ceza gününde onların ziyafeti zakkum ağacıdır

Sizi biz yarattık. tasdik etmeyecek misiniz?

Attığınız meniye ne dersiniz? Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?

Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik.

Andolsun, yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!

Ektiğiniz tohuma ne dersiniz? siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyi

Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde geveleyip dururdu

Muhakkak biz çok ziyandayız mahrumuz

İçtiğiniz suya ne dersiniz? Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa biz mi Dileseydik onu acı bir su yapardık.

şükretseydiniz ya Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz Onun siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?

Biz onu ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık

yüce Rabbinin adını tesbih et yücelt

.Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -bu, büyük bir yemindir O, elbette değerli bir Kur'an'dır.

Korunmuş bir kitaba, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.

Âlemlerin Rabb'inden indirilmedir siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz

Allah'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?

Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize siz o zaman bakıp durursunuz.

Biz size yakınız. Fakat siz göremezsiniz.

Allah'a yakın kılınmışlara rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

Ahiret mutluluğuna erene Selam sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!" denir.

haktan sapan yalancılara kaynar sudan bir ziyafet vardır.

cehenneme atılma vardır

yüce Rabbinin adını tesbih et.

** ** ** ** ** **
HADİD suresi


Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir.

O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.*

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O, diriltir, öldürür, O, her şeye kadirdir.*

O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O herşeyi bilendir.*

O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı Yere gireni çıkanı, gökten ineni, bilir.

Nerede olsanız O sizinledir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.*

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Bütün işler O'na döndürülecektir.*

Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir

Allah'a ve Resulüne iman edin.


inanan ve harcayanlara mükafat vardır

Size ne oldu ki, Resul sizi Rabbe inanca davet ettiği halde Allah'a inanmıyorsunuz

Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna âyetler indiren Allah tır

Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.*

Neden Allah yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır.

Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşan bir olmaz.

Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür.

Allah hepsine güzel sonucu vaad etmiştir yaptıklarınızdan haberdardır.*

Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek olan Allah da onun verdiğini kat kat artırsın şerefli bir mükafat versin.*

inanan erkekler ve inanan kadınları görürsün nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor.

müjdeniz altlarından ırmaklar akan, ebedi kalacakları cennetlerdir

münafık erkekler ve münafık kadınlar iman edenlere diyeceklerdir ki "Bize bakın da nurunuzdan alalım?"

Arkanıza dönün de nur arayın!"

Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet, dışında azap vardır.*

Münafıklar sizinle beraber değil miydik?" diye seslenir Müminler der ki siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz,

gözlediniz, şüpheye düştünüz kuruntu sizi aldattı. O çok aldatan şeytan) sizi, Allah hakkında aldattı

Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.


Bugün ne sizden ne de inkar edenlerden fidye kabul edilir,

varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Orası ne kötü bir dönüş yeridir!*

İnananlar için vakit gelmedi mi kalbleri Allah'ın zikrine ve hakka saygı duysun

önce verilmiş, sonra kalbleri katılaşmış, ve yoldan çıkmış kimse gibi olmasınlar


Biliniz ki Allah yer yüzünü ölümünden sonra diriltir.

Belki aklınızı kullanırsınız diye size âyetleri açıkladık.*

sadaka veren erkeklere ve kadınlara Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır

onlara şerefli bir mükafat vardır.*

Allah'a ve peygambere iman edenler Rableri yanında sözü doğru olanlar şehitlik mertebesine erenlerdir.

Onların mükafat ve nurları vardır.

İnkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar cehennemin adamlarıdır.*

Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir.

Dünya tıpkı yağmura benzer bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, çerçöp olur.

Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır.


Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.*

Rabbinizden mağfirete; Allah'a ve peygamberine koşuşun

inananlar için hazırlanmış genişliği gökle yer genişliği kadar olan cennete koşuşun.

İşte bu Allah'ın lütfudur.

Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.*

Yeryüzünde herhangi bir musibet yoktur ki kitapta yazılmış olmasın.

elinizden çıkana üzülmeyesiniz Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız

Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.*


Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler.

Kim yüz çevirirse Allah, zengindir, övgüye layıktır.*


Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik

insanların adaleti yerine getirmeleri için kitabı ve ölçüyü indirdik

Biz demiri de indirdik onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır.

Allah kuvvetlidir, daima üstündür.*

Andolsun, Nuh'u ve İbrahim'i elçi gönderdik,

Onlardan yola gelen de vardı, ama onlardan çoğu yoldan çıkmışlardı.*
*
*
MÜCADELE SÜRESİ

Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir.

Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir, bilendir.*

onlar çirkin ve yalan bir laf söylüyorlar. Kuşkusuz Allah, affedici, bağışlayıcıdır
*
Kadınlardan zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra dönenlerin, karılarıyla temas etmeden bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir.

Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.*


Bunlar Allah'ın hükümleridir. Kâfirler için acı bir azap vardır.*

Allah'a ve Resulüne karşı gelenler, öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacakdır.

Biz apaçık âyetler indirmişizdir.

Kâfirler için küçük düşürücü azap vardır

Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını haber verecektir.

Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahiddir*

Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiğini görmüyor musunuz?

Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur.

nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir.

Kıyamet günü onlara yaptıkları haber verilecektir. Allah, her şeyi bilendir.*


Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine menedildiklerini yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber'e karşı gizlice konuşanları görmedin mi?

Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'ın selamlamadığı bir tarzda selamlıyorlar.

Kendi içlerinden söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize azap etmesi gerekmez miydi?" derler.

Cehennem onlara yeter. Oraya girecekler ne kötü dönüş yeridir orası!*

Ey iman edenler gizli konuşacağınız da günahı düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın.

İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.*

Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir.

şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez.

Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.*


Ey iman edenler! Size: "Meclislerde yer açın." denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin.

Size "Kalkın." denilince kalkın ki Allah inananları ve ilim verilenleri yükseltsin.

Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.*


Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınızda önce sadaka veriniz.

Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir.

Allah bağışlayan ve merhamet edendir..*


Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti.

namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin.

Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.*


Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi?

Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.*


Allah onlara çetin bir azab hazırlamıştır. Onlar ne kötü işler yapıyorlar!*

Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan çevirenlere küçük azab vardır

Onların ne malları, ne evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz.

Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır.*

İyi bilin ki onlar yalancıdırlar

Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur.

Onlar, şeytanın hizbidir. İyi bilin ki şeytan kaybedecektir.*


Allah'a ve Resulüne düşman olanlar on
en alçaklar arasındadırlar.*

Allah: "Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz." diye yazmıştır.

Şüphesiz Allah güçlüdür, galipdir.*

Allah'a ve ahirete inanan bir millet babaları, oğulları da olsa Allah'a ve Resulüne düşman olanla dostluk etmez

Allah kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir.

Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır.

Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır.

onlar Allah'ın dininin yardımcılarıdır İyi bil ki, kurtuluşa ulaşacak olanlardır


HAŞR SÜRESİ


Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir,

O üstündür, hikmet sahibidir.*

Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünleri yurtlarından çıkaran O'dur.

Onlar kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı.

Allah'ın azabı, onlara beklemedikleri yerden geliverdi.

O, yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı.

Ey akıl sahipleri! İbret alın.*


Allah onlara sürgün yazmamış olsaydı, elbette başka şekilde cezalandıracaktı.

Ahirette de onlar için ateş azabı vardır.*


Onlar Allah'a ve Resulüne karşı geldiler; Kim karşı gelirse azab şiddetlidir.*

Hurma ağaçlarından kesmeniz veya kökleri üzerinde bırakmanız hep Allah'ın izniyle

Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine gönderir Allah kadirdir.*


Allah'ın Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir.

Peygamber size ne verdiyse alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının

Allah'tan korkun Allah'ın azabı şiddetlidir


göç eden fakirlere yurtlarından ve mallarından çıkarılmıştır Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar;

Allah'a ve Resulüne yardım ederler doğru olanlar onlardır.*

onlardan önce yurda yerleşen imana sarılanlar göç edip gelenleri severler

onlara verilenlerden ötürü bir ihtiyaç duymazlar. ihtiyaçları olsa dahi, onları öz canlarına tercih ederler.

Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir.*


Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla,

kalplerimizde inananlara karşı kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin

savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi?

Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.*

Andolsun onlar savaşta yardım etmezler; arkalarını dönüp kaçarlar, kendilerine de yardım edilmez.*

Onların kalblerinde sizin korkunuz, Allah'ın korkusundan fazladır. onlar anlamayan bir topluluktur.*

Onlar sizinle savaşamazlar, ancak, duvarların ardından savaşmak isterler

Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa kalbleri dağınıktır.

onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.*


yahudiler günahını tatmış ahirette kendileri için acı bir azab bulunan kimseler gibidir.*

münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumuna benzer

Şeytan insana "İnkâr et." dedi, insan inkar edince de senden uzağım âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım!" dedi.

sonu, ebedi ateş oldu. Zalimlerin cezası budur.*

Ey inananlar, Allah'tan korkun

kişi, yarın için ne yapıp gönderdiğine baksın.

Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.*

Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir.*


Cehennem ehli ile cennet ehli bir olmaz.

Cennet ehli kurtularak isteklerine erişenlerdir.*


Biz Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah'ın korkusundan onu baş eğmiş, parça, parça olmuş görürdün.

misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz.*

O, öyle Allah'tır ki O'ndan başka ilah yoktur.

Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyen bağışlayandır.*

O, öyle bir Allah'tır ki, kendisinden başka ilah yoktur. O, mâlik sahip münezzeh ve selâmet verendir,

O emniyete kavuşturan gözetip koruyan, üstün ve eşsiz olan Allah

Allah puta tapanların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.*



yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır.

En güzel isimler O'nundur.

Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedir

O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-07-2019, 21:27   #143
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya. Com

MÜMTEHİNE SÜRESİ

Ey inananlar! Benim de sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin.

Onlar gerçeği inkar ettiler, Rabbinize inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi yurdunuzdan çıkardılar

Rabbiniz yolunda savaşmak ve rıza kazanmak için yola çıktınızsa ben açığa vurduğunuz her şeyi bilirim.

sizi ele geçirirlerse düşman kesilecekler, size el ve dillerini kötülükle uzatacaklardır

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler

Allah yaptıklarınızı görendir.*

İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda güzel bir misal vardır,

İbrahim babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat Allah'tan gelecek hiçbir şeyi önlemeye gücüm yetmez.

Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.*

"Rabbimiz! Bizi inkar edenlere mağlub etme bizi bağışla Ey Rabbimiz! Yegane gâlib ve hikmet sahibi ancak sensin."*


Andolsun, onlarda Allah'ı ve ahireti arzulayanlara güzel bir örnek vardır.

Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır

Olur ki Allah sizle düşmanlarınız arasında yakında dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir.

Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.*

Allah din hakkında savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilikten ve adaletten men etmez.

Allah adalet yapanları sever.*

Allah sizi, din hakkında savaşan sizi yurtlarınızdan çıkaran kimselere dost olmaktan men eder.

Kim onlarla dost olursa zalimler onlardır

Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret edip size geldiğinde, imtihan edin. Allah onların imanlarını iyi bilir.

onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz onları kâfirlere geri döndürmeyin.

Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler.

Allah'ın hükmü budur. O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir.*

eşlerinizden biri, kâfirlere kaçar ve savaşta galip olursanız, eşleri gidene ganimetten, harcadığı kadar verin.

İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.*

İnanmış kadınlar Allah'a ortak koşmamak hırsızlık ve, zina etmemek iftira etmemek iyiye karşı gelmemek için bey'at edenlerin bey'atlarını al

Allah'tan mağfiret dile Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.*

Ey inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin.

Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.*

SAF süresi

Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder.

O, üstündür, hikmet sahibidir.*

Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz?*

Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebeb olur.*

Allah, kendi yolunda kenetlenmiş duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.*

Bir zaman Musa,"Ey kavmim Allah'ın elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demişti.

Allah da kalblerini eğriltti. Allah fasıkları doğru yola iletmez.*

Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları! ben Allah'ın elçisiyim. benden önce ki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adlı peygamberi müjdeleyici olarak geldim demişti

İslâm'a davet olunduğu halde Allah üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?

Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.*

Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.*

O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi

müşrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çıkarsın.*

Ey İman edenler! Sizi acı azabdan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?*

Allah'a ve Resulüne inanır mal ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. en iyisi budur.*

Allah günahlarınızı bağışlar sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar.

İşte büyük kurtuluş budur.*Allah'tan yardım ve yakın bir fetih.. Müminleri müjdele.*

Ey inananlar, Allah'ın yardımcıları olun.

Meryem oğlu İsa havarilere "Allah'a giden yolda yardımcılarım kimdir demişti. Havariler biziz." dediler.

İsrail oğullarından bir zümre inandı, bir zümre inkar etti.

inananları, düşmanlarına karşı destekledik, onlar üstün geldiler*


CUMU'A SÜRESİ

Gök ve yer padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih etmektedir.*

ümmiler içinde, Allah'ın âyetlerini okuyan, kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderildi.

onlar, apaçık bir sapıklık içinde idiler.*


insanlara da Peygamber göndermiştir O, çok güçlü hüküm sahibidir.*


Bu, Allah'ın lütfudur. Allah lütuf sahibidir

Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir.

Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür.

Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.*

De ki: "Ey Yahudi olanlar! yalnız sizin, Allah dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin,


onlar, ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzünden ölümü asla temenni etmezler.

Allah zalimleri bilir.*

De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır.

görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O bütün yaptıklarınızı haber verecektir.*

Ey inananlar! Cuma namazına çağrıldığınız da, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. bu hayırlıdır.*

Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın.

Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.

Bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar.

Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."*


MÜNAFİKUN suresi

"Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin."

Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir v

Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.*

Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan çevirdiler yaptıkları ne kötü

Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, kalblerinin üzeri mühürlendi onlar anlamazlar.*

Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, sözlerini dinlersin. Onlar keresteler gibidir

Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl döndürülüyorlar

Onlara: "Gelin, Allah'ın Resulü size mağfiret dilesin." denildiğinde başlarını çevirir büyüklük taslayıp yüz çevirirler

Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de birdir. Allah onları bağışlamayacaktır

Allah, yoldan çıkmış toplumu doğruya iletmez.*

Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin dağılıp gitsinler." diyorlar.

göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.*

Diyorlar ki: "Andolsun Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır."

Üstünlük, ancak Allah'a, elçisine ve müminlere mahsustur.

Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın

bunu yapanlar ziyana uğrayanlardır.*

size verdiğimiz rızıktan Allah için harcayın.*

Allah süresi geldiği zaman hiç bir canı ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.*


TEĞABUN SÜRESİ

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder.

Mülk O'nundur, hamd O'nadır. Her şeye gücü yeten O'dur.*

Sizi O yarattı. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mümin.

Allah yaptıklarınızı görmektedir.*

gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.*

Göklerde ve yerde olanları, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir.

Allah, göğüslerin özünü bilir.*

inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar vebali tattılar ve onlara acı bir azap vardır.*

onlara peygamberleri, açık delil getirdi, onlar: "Bir insan mı bize yol gösterecek dediler ve yüz çevirdiler.

Allah muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.*

İnkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar.

Rabbim hakkı için mutlaka diriltilecek yaptıklarınız haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır".*

Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura (Kur'ân'a) inanın.

Allah yaptıklarınızdan haberdardır.*


Toplanma günü kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür.

Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah kötülüklerini örter

onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur

İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar cehennem ehlidirler.

Ne kötü gidilecek yerdir orası!*

Allah'ın izni olmayınca hiç bir musibet isabet etmez.

Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür.

Allah her şeyi bilendir.*


Allah'a ve Peygamber'e itaat edin Yüz çevirirseniz elçimize düşen duyurmadır


Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Müminler Allah'a dayansınlar.*

Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının.

affeder, kusurları başa kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.*

mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır.

Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.*

gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin,

Kim nefsinin cimriliğinden korunursa onlar kurtuluşa erenlerdir.*

Allah'a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size kat kat yapar ve sizi bağışlar.

Allah çok mükafat veren halimdir.*
Görünmeyeni ve görüneni bilen Üstün hikmet sahibidir.*

TALAK SÜRESİ

Ey Peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti de sayın.

Rabbiniz Allah'tan korkun.

Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur.

onları güzelce tutun, yahut güzellikle ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi şahit tutun. Şahidliği Allah için yapın.

İşte Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenen budur.

Kim Allah'tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu yaratır.*

Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter.

Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.*


Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.*

Bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur.

Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükafatı büyütür.*

kadınları, güç ölçüsünde oturduğunuz yerde oturtun ve onları sıkıştırmak için zarar vermeye kalkışmayın.

gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onları besleyin.

sizin için emzirirlerse ücretlerini verin

aranızda güzellikle konuşup danışın.

Güçlük çekerseniz çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.*

Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin.

Rızkı kısılmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin.

Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.*

Nice kent var ki Rabbine ve elçinin emrine başkaldırdı, onları çetin bir hesaba çektik

onlara görülmemiş şekilde azab ettik.*

İşlerinin vebalini tattılar sonuç tam bir hüsran olmuştur.*


Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır.

ey inanan akl-ı selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.*


Size Allah'ın açık âyetlerini okuyan bir elçi gönderdi ki inananları, karanlıkdan aydınlığa çıkarsın

Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa Allah altlarından ırmaklar akan ebedi cennetlere sokar.

Allah ona ne güzel rızık vermiştir.*

Allah yedi göğü ve yeri yarattı Emir bunlar arasında iner

Allah'ın her şeye kâdir olduğunu
Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.*

TAHRİM SÜRESİ

Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun

Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.*


Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.*

Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi.

eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız bilin ki onun dostu Allah

onun dostu Cibrîl ve müminlerin iyileridir melekler de ona arkadır

o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.*

Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun onun yakıtı insanlar ve taşlardır

Onun başında Allaha karşı gelmeyen ve emredildiği şeyi yapan melekler vardır.*

İnkâr eden kâfirler özür dilemeyin. Siz işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz

Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün.

Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter,

Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri Allah içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.

onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar

Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, sen her şeye kâdirsin.

Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert davran.

Onların varacağı yer cehennemdir.
O gidilecek yer, ne kötüdür!*


Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi.

onlara hıyanet ettiler. Allah'tan hiçbir şeyi savamadı. Onlar

Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin

Allah, inananlara Firavun'un karısını örnek gösterdi. O demişti ki"Rabbim! Bana yanında cennetde ev yap, beni Firavun'dan ve zalim toplumdan kurtar

Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi.

Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.

Değerli Kardeşim!..Ülküdaşım, Gardaşım Yüce Allah’ın selamı
rahmeti inananların üzerine olsun.


peygamber Efendimizin şefaati siz ve inananların üzerine olsun.

MÜLK SÜRESİ

Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir her şeye gücü yeter


O, hanginizin güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.

O, üstündür, bağışlayandır.*
O, yedi göğü, birbiri üzerine yarattı.

Rahmân'ın yaratmasında aykırılık, uygunsuzluk görmezsin. Gözünü döndür de bak

Rahmân'ın yaratmasına gözünü döndür bak). Göz bozukluğu bulmaktan âciz ve bitkin sana dönecektir.*

Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık

onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve alevli ateş azabını hazırladık.*

Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü gidilecek yerdir o

Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.*

Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, bekçiler Size korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?" diye sorarlar.*

Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık Allah hiçbir şey indirmedi, siz sapıklık içindesiniz." dedik.

derler ki biz dinleseydik, düşünüp anlasaydık çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık


o çılgın ateş halkı Allah'ın rahmetinden uzak olsunlar

görmeden Rablerinden korkanlar var ya, onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.*

Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki, O, göğüslerin özünü bilir.*

Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir her şeyden haberdar

O size yeri boyun eğer kıldı onun omuzlarında dağlarında, tepelerinde yürüyün

ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.*

siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz?

Tehdidim nasılmış bileceksiniz.*
Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar Ama beni inkâr nasıl oldu

Üstlerinde kanatlarını açıp yumarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahmân'dan başkası tutmuyor.

Rahmân her şeyi görmektedir.*

Rahmân olan Allah'a karşı size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir?

İnkârcılar, ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.*

Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verecek olabilen kimdir?

onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar

Şimdi yüz üstü kapanarak yürüyen mi doğru gider, yoksa dosdoğru yolda yürüyen mi?*


De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur.

Ne kadar az şükrediyorsunuz!"*


De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz."*


(Onlar): "Doğru iseniz tehdit ne zaman diyorlar*(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır.

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."*

Onu inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.*


Allah beni ve benimle olanları öldürse, yahut merhamet etse, kâfirleri acı bir azabdan kim kurtarabilir?*


De ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış, O'na dayanmışızdır.

Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."*

De ki: "Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?"*

KALEM Süresi

Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.*

Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.*

Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.*


Sen de göreceksin, onlar da görecek.*
Hanginizde imiş o fitne ve cinnet.*

Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.*

yalanlayıcılara itaat etme.*Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,*kusur arayıp kınayan,

hep lâf götürüp getiren,*Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,*kötülükle damgalı,*olana itaat etme


âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der biz onu (burnunun) üzerinden damgalayacağız.*

Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Onlar
inşaallah" demiyorlardı

onlar uyurken dolaşıcı bir belâ sardı da
Bahçe simsiyah kesiliverdi.*

sabahleyin birbirlerine seslendiler:*
ekininize gidin" diye.*aralarında Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye sokulmasın diyorlardı.*

biz mahrum edilmişiz." dediler

Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"*

"Rabbimizi tesbih ederiz, biz zalimler imişiz." dediler

suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.*
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.*

Rabbimiz bize hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız.*

azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi.*

korunanlar için de, Rableri katında nimetleri bol bahçeler vardır.*

teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç?*

Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?*
size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?*

kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı*Yoksa ne hükmederseniz mutlaka sizindir diye mi

kıyamet günü işler zorlaşır secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler.
*
Gözleri düşük bir halde kendilerini zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken secdeye davet ediliyorlardı.*

sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.*

Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.*

Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyor

Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.*

Rabbinden nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak ıssız bir diyara atılacaktı.*

Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.*

kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman o bir deli" diyorlar Halbuki o âlemler için bir öğüttür.*

HAKKA SÜRESİ

Gerçekleşecek Kıyamet!* Nedir, o Kıyamet Kıaymetin ne olduğunu ne bileceksin?*

Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.*

Semûd kavmi korkunç bir sesle
Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.*

Allah o fırtınayı yedi gece sekiz gün musallat etti o kavmi içi boş hurma kütüğü gibi yere serilmiş görürdün.*

görebilir misin onlardan bir kalıntı?*
Firavun, ondan öncekiler ve alt üste edilen beldeler hep hati işleyegeldiler.*

Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.*

Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide taşıdık.*Onu size ibret yapalım ve kulaklar bellesin diye.*

Sûr'a bir tek üfleme üflendiği Arz ve dağlar kaldırılıp darmadağın olduğunda
İşte o gün olacak olur.*

O gün gök yarılmış, sarkmıştır.*O gün hesap için Allah'a arz olunursunuz gizli bir haliniz kalmaz.

Melekler onun etrafındadır,

O gün Rabbinin Arşını sekiz melek yüklenir.*Kitabı sağından verilen okuyun kitabımı.."*hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der.*

o hoşnut bir hayatta Yüksek bir cennettedir.*cennetin meyveleri sarkmıştır.*

Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için."

Kitabı sol tarafından verilen der ki: "Keşke kitabım verilmeseydi de,*
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,*

Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.*
Malım bana fayda vermedi.*Gücüm yok olup gitti."*

Zebanilere denir ki"Onu yakalayın da bağlayın."*

cehenneme atın onu."*

o, büyük Allah'a inanmıyordu Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu onun candan bir dostu yoktur.*

günahkârlara irinden başka yiyecek yok
Onu günahkârlardan başkası yemez.
*
Andolsun gördüklerinize,*Ve görmediklerinize..*Kur'ân, şerefli bir peygamberin Allah'tan getirdiği sözdür
*
O şair ve kâhin sözü değildir, ne az düşünüyor çok az inanıyorsunuz.*

O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.*

O, bize sözler uydurmaya kalkışsaydı,*
onu kuvvetle yakalar şah damarını keser atardık.*

O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .*

Kuşkusuz Kur'ân kafirler için pişmanlık vesilesidir.*haydi tesbih et

haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle.*

MEARİC SÜRESİ

Bir isteyen, azabı istedi.*Kâfirler için onu savacak yok.*

O, derece ve makamların sahibi Allah'tandır.*

O halde güzel bir sabır ile sabret.*

onu uzak görürler de Biz yakın görüyoruz.*O gün gök erimiş bir maden gibi olur.*

O gün Dağlar atılmış renkli yün gibi olur.*Dost dostu soramaz.*Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister

o alevlenen bir ateştir.*Derileri kavurur, soyar.*Çağırır, sırt döneni,*Mal toplayıp kasada yığanı,*


insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.* kötülük dokundu mu sızlanır.*

İnsan hayır dokundu mu cimrilik eder.*
Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır
Onlar namazlarını sürekli kılarlar.*

mallarında belli bir hak vardır,*
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.*

Onlar ceza gününü tasdik eder
Rablerinin azabından korkarlar.*
Rablerinin azabından emin olunmaz.*

Onlar ki ırzlarını korurlar.*Ancak zevce ve cariyelerine karşı hariç. onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.*

ötesini isteyenler onlar haddi aşanlardır.*

Onlar emanet ve ahireti gözetir Şahitliklerinde dürüsttürler Namaza devam ederler ve
cennetlerde ağırlanırlar


Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?*


Rabbine yemine ne gerek, elbette gücümüz yeter.*Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.*

O halde bırak onları vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynaya dursunlar.*

O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, Gözleri düşük, kendilerini alçaklık İşte onlara vaad edilen gün, o gündür.*

NUH SÜRESİ

biz Nûh'u kavmine gönderdik acı azap gelmezden önce onları uyar" diye.*

ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım

Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin."*

Günahlarınızı bağışlasın ve sizi bir süre ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez.

Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim."*Fakat benim çağırmam, sadece kaçmalarını artırdı."*

Ben davet ettiğimde, onlar parmaklarını tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler. "*

ben onları açık açık hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli çağırdım."*Gelin, dedim, Rabbinizden bağışlama isteyin o çok bağışlayıcıdır."*

Allah'a Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın."*Mallar ve oğullar vererek imdadınıza koşsun. Sizin için bahçeler yapsın, ırmaklar yapsın.


Allah'a sizi aşama aşama yaratmıştır."*
Görmediniz mi Allah yedi göğü nasıl yaratmış?"*

Ay'ı bir nur yapmış, güneşi bir lamba kılmış


Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi.*Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.*

Allah sizin için yeri bir yaygı yapmıştır.*
Ki, ondan açılan geniş yollarda gidesiniz

Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler."*

Büyük büyük tuzaklar kurdular."*
Çok kişiyi yoldan saptırdılar. Sen de zalimlerin şaşkınlıklarını artır.*

Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'a karşı yardımcılar bulamadılar.*

Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma."*

onlar kullarını yoldan çıkarırlar ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar."*

Ey Rabbim! Bana, baba ve anama mümin olarak evime girene ve inanmış erkek ve kadınlara mağfiret buyur.

Ey Rabbim Zalimlerin helakini artır."*

CİN SÜRESİ

bir takım cinni Kur'ân dinleyip de şöyle dedi Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.*

O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.

Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.*

bizim beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyor

biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.*

insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da şımarıklıklarını artırırlardı.*

(Cinler, dediler ki): "Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçi ve alevlerle dolu bulduk

biz göğün mevkilerinde dinlemek için otururduk şimdi kim dinleyecek olursa kendini gözleyen parlak bir alev buluyor

biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"*

bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.*

biz anladık ki, Allah'ı yerde acze düşürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz bırakamayacağız."*

biz hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik.

Kim Rabbine inanırsa, ne hakkının eksik verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden."*

bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var.

Müslüman olanlar onlar doğru yolu arayanlardır."*

yoldan çıkanlar cehenneme odun olmuşlardır.*

Onlar yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik

Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gyükselen bir azaba sokar.*

Mescitler kuşkusuz Allah'ındır.

Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.*

Allah'ın kulu kalkmış dua ederken, (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.*

De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"*

De ki ben size ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim.

De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam

Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir

kim Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa cehennem ateşi vardır

Kendilerine vaad edileni gördüklerinde kimin yardımcısının en zayıf ve az olduğunu bileceklerdir.*


De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar

O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye açmaz.*

onlar Rablerinin elçiliklerini yerine getirmişlerdir. Allah onlarda bulunanı kuşatmış ve her şeyi saymıştır

MÜZZEMMİL SÜRESİ

Ey örtünen! geceleyin kalk namaz kıl

Gecenin yarısında kalk, yahut biraz eksilt.*Veya artır ve ağır ağır Kur'ân oku

biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an vahyedeceğiz).*

gece kalkışı hem etkili, hem de söz bakımından daha sağlamdır.*

gündüz senin için uzun bir meşguliyet vardır.*

Rabbinin adını an ve bütün gönlünle ona yönel.*

O, doğunun ve batının Rabbidir.

Ondan başka ilah yoktur. O halde yalnız O'nu vekil tut.*

Başkalarının diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayrıl.*

O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.*

bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.* Boğaza duran yiyecek, elem verici bir azap var.*

O gün yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecek.*

Doğrusu biz Firavun'a elçi göndermiştik
Firavun o elçiye isyan etmişti. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.*

inkâr ederseniz, çocukları ihtiyarlatacak o günden kendinizi nasıl kurtaracaksınız

O günün dehşetinden gök yarılır. Allah'ın sözü gerçekleşmiştir.*

İşte bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.*

Rabbin, gecenin üçte ikisinde azında, yarısında kalktığını, seninle beraber bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor.

Gece ve gündüzü Allah takdir eder.

O, sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun.

Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip lütf arayan kimseler ve Allah yolunda savaşan insanlar olacağını bilmiştir.

Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin

Allah'a güzel bir borç verin Hayıra sarfedin

her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız.

Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.*


MÜDDESSİR SÜRESİ

Ey örtüsüne bürünen Peygamber
Kalk uyar.*Sadece Rabbini yücelt.*

Elbiseni temizle.*Pislikten sakın.*
Yaptığını çok görerek başa kakma.*
Rabbin için sabret.*

O sûra üflendiği zaman,*İşte o gün pek zorlu bir gündür.*Kâfirler için hiç kolay değildir.*

yarattığım o kimseye bol servet göz önünde oğullar verdim.*ona büyük imkânlar sağladım.*

o bizim âyetlerimize karşı inatçı kesildi.*Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.*

o düşündü, ölçtü, biçti.*
Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti.*

kahrolası, nasıl ölçtü biçti Sonra baktı.*
Sonra kaşını çattı, surat astı arkasını döndü ve büyüklük tasladı.*

Bu, dedi, sihirdir. insan sözüdür."*
Ben onu Sekar'a cehenneme sokacağım.*

Bilir misin nedir o sekar?*Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.*Durmadan derileri kavurur.*

Biz ateşin muhafızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını kâfirler için bir imtihan kıldık

kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, iman edenlerin de imanı artsın.

Kendilerine kitap verilenler ve müminler şüpheye düşmesinler.

Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler Allah bu misalle ne demek istedi?" desinler.

Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir.

Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir.

Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey değildir.

andolsun aya,*Döndüğü an geceye,*
açtığı sıra sabaha.*Kuşkusuz Sekar, büyük belalardan biridir.*

Her nefis kendi kazancına bağlıdır.*

amel defterleri sağından verilenler
Onlar cennettedirler,

sorup dururlar Suçlular*Nedir sizi Sekar'a sokan?" diye.*Suçlular der ki: "Biz namaz kılan değildik

Yoksula yedirmez"*Boş şeylere dalar giderdik."*Ceza gününü yalanlardık."*
Nihayet bize ölüm gelip çattı."*

onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez.*Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var?*

Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri.*
Arslandan kaçmaktalar.*

onlardan her kişi kendisine açılmış sayfalar verilmesini istiyor.*onlar ahiretten korkmuyorlar.*

O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.*
Dileyen düşünür.*

Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Koruyacak da O'dur, bağışlayacak da.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2019, 21:36   #144
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya. Com

KIYAMET SÜRESİ

yemin ederim kıyamet gününe Yine yemin ederim o kendini kınayan nefse.*
İnsan kemiklerini toplamayacağımızı mı sanıyor?*biz onun parmak uçlarını bile eski haline getiririz

insan günahı devam ettirmek ister.*
kıyamet ne zaman? diye sorar.*

Ne zaman şimşek çakar,*Ay tutulur,*
Güneş ve ay toplanır,*o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der.*

O gün varılıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.*

O gün insana, yapıp öne sürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.*

insan kendi nefsini görür Bir takım özürler ortaya atsa da.*Onu okumak için dilini depretme.*

Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir.*

biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et.*onu açıklamak bize aittir.*

siz peşin olanı dünyayı seviyorsunuz da*Ahireti bırakıyorsunuz

Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.*
Rabbine bakar.*


Yüzler var ki o gün asıktır.*Anlar ki kendisine belkıran kemik kıran belalı bir iş yapılır.*


ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,*Tedavi edebilecek kimdir?" denilir.*Can çekişen bunun ayrılık anı olduğunu anlar.*

o gün sevk, ancak Rabbinedir.*

o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı.
yalanladı ve döndü.*çalım sata sata ailesine gitti.*Bacak bacağa dolaşır..*

Gerektir o bela sana, Evet, gerektir o bela sana gerek.*

İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?*


O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi?*


Sonra bir aleka (embriyon) oldu Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi.*

iki cinsi; erkek ve dişiyi var edenin
ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?*


İNSAN SÜRESİ

insan üzerine öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer değildi.*

biz insanı, imtihan için karışık nutfeden yarattık onu işitici, görücü yaptık.*

Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.*

kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.*

Kuşkusuz iyiler kâfûr olan dolgun kadehten içerler Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler,

O kullar adaklarını yerine getirir fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.*

Düşküne, yetime ve esire seve seve yedirirler.*sırf Allah rızası için yediriyor Sizden ne karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz."*Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler

Allah onları o günün fenalığından korur, yüzlere parlaklık, gönüllere sevinç verir

Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.*

Orada donatılmış koltuklara dayanmışlardır ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.*


Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur

*
Gümüşten kadehler türlü biçimlere koyulmuştur Onlara bir kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir.*

Bu bir pınardır adına "selsebil" derler.*
Etrafında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inci sanırsın

Orada nereye baksan nimet ve büyük bir mülk görürsün.*

Üstlerinde zarif yeşil, kalın ipek elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmiş ve Rableri temiz bir içecek içirmiştir


Onlara denirki bu sizin mükâfatınızdır Gayretiniz karşılığını bulmuştur."*

Kur'ân'ı sana kısım kısım biz indirdik

Rabbinin hüküm vermesi için sabret.

hiçbir günahkâr ve nanköre itaat etme.
*
Sabah akşam Rabbinin ismini an.*


Gecenin bir bölümünde secde et

akşam ve yatsı namazlarını kıl). O'nu uzun bir gece tesbih et teheccüd kıl

onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır günü arkaya atıyorlar.*

Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit kılıklarını değiştiririz.*

İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.*

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilen hüküm sahibidir

Allah dilediğini rahmetine sokar.

Zalimlere acıklı bir azap hazırlanmıştır


MÜRSELAT SÜRESİ

Andolsun gönderilenlere,*Büküp devirenlere Yaydıkça yayan Seçip ayıran ve öğüt bırakanlara,*vaad olunan kesinlikle olacaktır.*


Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,*
size vaad olunan kesinlikle olacaktır.*

yıldızlar silindiğinde Gök yarıldığında Dağlar savrulduğu zaman,*Elçiler vakitlerine erdirildikleri zaman,*
O gün yalanlayanların vay haline!*

Bunlar ertelendiler Hüküm gününe..*
Bildin mi, nedir o hüküm günü?*
Biz, öncekileri helak etmedik mi?*

Biz suçlulara böyle yaparız.*
O gün yalanlayanların vah haline

Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?*

Onu sağlam bir yerde oturttuk.*
Belli süreye kadar.*Ne güzel biçimlendireniz biz.*

O gün yalanlayanların vay haline!*
Yeryüzünü bir toplanma yeri yapmadık mı?*Gerek diriler, gerek ölüler için.*

Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?*

O gün yalanlayanların vay haline!*
Kıyameti yalanlayanlar "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."*

Haydi gidin cehenneme


O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.*
O, saray gibi kıvılcımlar atar.*
yalanlayanların vay haline

Bugün, konuşamıyacakları gündür.*
izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.*
yalanlayanların vay haline

Bu hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.*Bir hileniz varsa beni atlatın.*yalanlayanların vay haline!*

Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.*

Canlarının çektiği türlü meyveler arasındadırlar Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" denir

biz güzel amel işleyenleri mükafatlandırırız.*

O gün yalanlayanların vay haline!*
Yiyin, zevklenin çünkü siz suçlularsınız.
*
O gün yalanlayanların vay haline!*
Onlara: "Rüku edin" denildiğinde etmezler

Vay haline yalanlayanların!*Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar?

Değerli Kardeşim!..Ülküdaşım, Gardaşım Yüce Allah’ın selamı, rahmeti peygamberimizin şefaati sizin ve bütün inananların üzerine olsun.

Ülkücülük; Müslüman ve Dokuz Işıkçı Milliyetçiliktir...

"...Şehitlere ölüler demeyin. Bilakis Onlar diridirler..." Bakara-154

NEBE SÜRESİ

Birbirlerine neyi soruyorlar? O büyük kıyameti mi?*Ki onlar ayrılığa düşmektedirler.*ilerde bilecekler.*

Biz yeryüzünü beşik yapmadık mı?*
Dağları birer kazık kılmadık mı?*
Sizleri çift çift yarattık.*

Uykunuzu dinlenme Geceyi örtü yaptık.*
Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.*

Üstünüze yedi sağlam gök çattık.*
İçlerine ışık saçan bir kandil astık.*
Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl su indirdik Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye

Kuşkusuz hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.*

O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.*Dağlar serap olmuştur.*

Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur.*Azgınlar için son varılacak yer olmuştur.*

Orada çağlarca kalacaklardır.*ne serinlik tadacaklar, ne de içecek
Ancak bir kaynar su ve irin içecekler

Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.*
onlar hiçbir hesap ummazlardı.*
Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.*

Biz herşeyi sayıp kitaba geçirmişiz.*
Onlara tadın cezanızı Artık size azabtan başka bir şey yapmayacağız" denir

Kuşkusuz takva sahipleri için kurtuluş var.*Bahçeler bağlar var.*Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.*

Dopdolu kadehler var.*Orada ne boş bir söz işitirler, ne bir yalan.*Bunlar Rabbinden bağış olarak verilir

O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.*

O gün Ruh ve melekler sıra sıra durur Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz

İşte bu hak gündür İzin verilen doğruyu söyler.*dileyen Rabbine bir yol tutar.*

Biz sizi yakın bir azap ile uyardık.

O gün kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım."*


NAZİ'AT SÜRESİ

Andolsun şiddetle çekip çıkaranlara,*
Usulcacık çekenlere,*Yüzüp yüzüp gidenlere,*kasem olsun ki kıyamet var

O gün deprem sarsar Onu ikinci sarsıntı izler.*Yürekler vardır, o gün kaygıdan hoplar.*Gözler kalkmaz saygıdan

Diyorlar ki eski halimize mi döndürülecekmişiz çürümüş kemikler olduktan sonra ha?"*

bu çok zararlı bir dönüştür." dediler.*
o bir tek haykırıştır.*Bir de bakarsın hepsi meydandadır.*

Musa'nın haberi sana geldi mi?*Rabbi ona kutsal vaadi Tuva'da seslenmişti:*
demişti, git Firavun'a o çok azdı."*

İster misin arınasın?*Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın.*

Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi.*

Firavun yalanladı, karşı geldi.*
koşarak dönüp gitti.*adamlarını topladı
Ben sizin Rabbinizim" dedi.*

Allah onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi.*

Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret vardır.*

Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.*

Göğün Tavanını yükseltti bir düzene koydu.*Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.*yeryüzünü döşedi.*

suyu ve otlağı çıkardı.*Dağlarını oturttu.*Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için

o her şeyi bastıran felaket geldiği vakit,* insanın neyin peşinde koştuğunu anladığı gün,*

Görenler için cehennem hortlatıldığında kim azgınlık etmiş,*dünyayı tercih etmişse varacağı yer cehennemdir.*

Kim de Rabbinin divanında korkmuş, nefsini boş hevesden menetmiş ise,*
varacağı yer cennettir.*

Sana kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.*

Onun ilmi Rabbine aittir.*Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın.*

Onlar o kıyameti görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler.*


ABESE SÜRESİ

Yüzünü ekşitti ve döndü.*Kendisine âmâ geldi, diye.*Ne bilirsin, belki temizlenecek öğüt belleyecek ve ona fayda verecek.*

sana can atarak gelen,*Allah'tan korkarak gelmişken,*Sen ilgilenmiyorsun o Kur'ân bir öğüttür.*

dileyen onu düşünür.*O, değerli sahifelerdedir. Yüksek tutulan tertemiz sahifeler


O kahrolası insan, ne nankör şey.*

yaratan onu Bir damla sudan yarattı biçime koydu.*yolunu kolaylaştırdı.*

onu öldürdü de kabre koydurdu.*
dilediği vakit onu tekrar diriltir.*

o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,*o insan yiyeceğine baksın.*

Biz suyu bol bol döktük.*toprağı nasıl da yardık.*orada ekinler bitirdik.*
Üzümler, yoncalar,*Zeytinlikler,

hurmalıklar,*İri ve sık ağaçlı bahçeler,*
Meyveler, çayırlar bitirdik.*Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.*

Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,*O gün kişi kaçar, kardeşinden Anasından , babasından

Yüzler var ki, o gün parıl parıl,*
Güler, sevinir.*Yüzler var ki o gün tozlanmış

Onları karanlık bürümüş onlardır kâfirler, haktan sapanlar.*

TEKVİR SÜRESİ

Güneş katlanıp dürüldüğünde,*
Yıldızlar bulanıp Dağlar yürütülünce Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*

Kıyılmaz mallar bırakıldığında,Vahşi hayvanlar toplandığında,*Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*

Denizler ateşlendiğinde suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde
Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*


Nefisler eşleştirildiğinde iyiler iyilerle, kötüler kötülerle toplandığında Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*


Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,*Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye.*Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*


Amel defterleri ve Gök açıldığında,*
Cehennem kızıştırıldığında,*
cennet yaklaştırıldığında,*
Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.*


yemin ederim gündüze gözden kaybolan yıldızlara yuvasına gidenlere,*
gece ve ağaran sabaha Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.*

O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.*ona itaat edilir, güvenilir.*

Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.*
Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü

O, kovulmuş şeytanın sözü değildir.*
böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?*

O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,*

Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.*

İNFİTAR SÜRESİ

Gök çatladığı Yıldızlar döküldüğü vakit,*
Denizler yarılıp akıtıldığı Kabirlerin içi dışına getirildiği vakit,*Herkes neyi gönderip neyi geri bıraktığını bilir.*

Ey insan! İhsanı bol Rabb'ine karşı seni aldatan nedir?*

Allah ki seni yarattı, düzgün yapılı kılıp ölçülü biçim verdi.*Seni dilediği şekilde parçalardan oluşturdu

siz cezayı yalanlıyorsunuz Oysa üzerinizde koruyucular Değerli yazıcılar*var ne yaparsanız bilirler*

Kuşkusuz iyiler nimet içindedirler.*

Kötüler de cehennemdedirler.*

Ceza günü ona girecekler.*cehennemin gözünden kaçamazlar.*

Ceza gününün ne olduğunu sen bilir misin?*bilir misin nedir ceza günü?*

O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye sahip olamadığı gündür.

O gün buyruk yalnız Allah'ındır.*

MUTAFFİFİN*SÜRESİ

Eksik ölçüp tartanların vay haline!*

Onlar aldıklarını tam ölçer başkalarına eksik ölçer ve tartarlar.*tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?*


Büyük bir gün Öyle bir gün ki, insanlar Rabblerinin huzurunda divan duracaklar.*

kötülerin yazısı muhakkak Siccin'dedir.*

Bildin mi Siccin nedir?*Yazılmış bir kitaptır Vay haline yalanlayanların

Onlar ceza gününü yalanlayanlardır.*
Onu ancak sınırı aşan ve günaha düşkün olanlar yalanlar.*

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.*günahlar kalplerinin üzerine pas olmuştur.*

onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.*muhakkak cehenneme girecekler.*

onlara: "bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir" denilecek.* iyilerin yazısı ise muhakkak Illiyyîn'dedir.*

Bildin mi sen, Illiyyîn nedir?*Yazılmış bir kitaptır Allah'a yaklaştırılmış melekler ona tanık olurlar.*

Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.*Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar.*

Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.*

Onlara damgalı saf bir içki sunulur.*
Onun sonu misktir. ona imrensin artık imrenenler.*

Karışımı Tesnim'dendir En üstün cennet şarabındandır Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktır o

suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.*
Onlara birbirlerine göz kırpıyor Evlerine
zevklenerek dönüyorlardı.*

Müminleri gördükleri vakit sapık diyorlardı bugün de inananlar kâfirlere gülecek.*

kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?*


İNŞİKAK SÜRESİ

Gök yarıldığı,*Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,*kitabı sağ eline verilen,*Kolay bir hesaba çekilecek,*

Yer uzatılıp düzlendiği,*İçinde ne varsa boşaldığı*Ve Rabbini dinleyip boyun eğdiği vakit,*kitabı arkadan verilen,*
Yetiş ey ölüm!" diye bağıracak*


Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın.*

kitabı sağ eline verilen,*Kolay hesaba çekilecek,*sevinçli olarak ailesine dönecektir.*

kitabı arkasından verilen,*Yetiş ey ölüm!" diye bağıracak*Ve alevli ateşe girecektir.*

o sevinçli idi.*Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.*Hayır Rabbi onu görmekte

yemin ederim şafağa,*Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,*Derlendiği zaman aya,*siz halden hale geçeceksiniz.*

onlar neden iman etmezler?*Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?*
o nankörler yalanlıyorlar.*

Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.*
onlara elem verici bir azabı müjdele.*

iman edip iyi amel işleyen başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.*


BURUC SÜRESİ

gökyüzüne,*Vaad olunan güne,*
Şahitlik edene ve edilene andolsun ki,*
Kahroldu o hendeğin sahipleri,*

O çıralı ateşin,*başına oturmuşlar,*
Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.*

Müminlere kızmalarının sebebi onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi

O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir.*

İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.*

İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.*

Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir.*
Yoktan yaratır ve tekrar diriltir.*
çok bağışlayan çok sevendir.*

Arş'ın sahibidir, yücedir.*Dilediğini yapandır.*

O orduların kıssası sana geldi mi?*
Yani Firavun ve Semud'un?*
o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.*

Allah onları arkalarından kuşatmıştır.*
o şerefli bir Kur'ân'dır.*Levh-i Mahfuz'dadır.*

TARIK SÜRESİ

Andolsun o göğe ve Târık'a,*Târık nedir, bildin mi?*O, karanlığı delen yıldızdır.*

Hiçbir nefis yoktur ki başında denetleyici bulunmasın.*Onun için insan neden yaratıldığına baksın.*

Atılan bir sudan yaratıldı.*O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.*

Elbette Allah'ın döndürmeye gücü yeter.*O gün bütün sırlar meydana çıkarılır.*

İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.*

Andolsun o dönüşlü göğe O yarılıp çatlayan yere Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür.*asla bir şaka değildir

Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.*Ben hilelerine karşılık veririm

sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı.*

A'LA SÜRESİ

Rabbinin yüce adını tesbih et.*

Yaratıp düzene koyan O'dur.*
Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.*

Otlağı çıkaran,*onu karamsı sel köpüğü haline getiren O'dur.*

sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın.*

Allah'ın dilediği başkadır. o açığı da bilir, gizliyi de.*

Seni en kolay yola muvaffak kılacağız.*
öğüt ver öğüt fayda verirse Saygısı olan öğüt alacaktır.*

bedbaht olan ondan kaçınacaktır.*
O en büyük ateşe girecektir.*
ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
*
Rabbinin adını anıp namaz kılan için
ahiret daha hayırlı ve kalıcıdır.*Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.*


ĞAŞİYE SÜRESİ

O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?*

Yüzler var ki eğilmiş, zillete düşmüştür.*
Kızışmış bir ateşe girer.*Onlara kızgın kaynaktan su verilir.*

Onlar için kuru dikenden başka yiyecek yoktur.*O ne besler, ne de açlığı giderir.*

Yüzler de var ki nimetle mutludur.*
Yaptığından hoşnuttur.*

Yüksek bir cennettedir.*boş söz işitmez.*

Orada akan bir kaynak Yüksek bir divan Konulmuş kadehler,*Dizilmiş koltuklar, Serilmiş halılar vardır

Bakmıyorlar mı develere, nasıl yaratılmış

Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?*

Bakmıyorlar mı dağlara, nasıl dikilmiş?*
Yere bakmıyorlar mı, nasıl yayılmış?*

Haydi öğüt ver; sen sırf bir öğütçüsün.*
Onların üzerinde zorba değilsin.*

kim yüz çevirir ve kâfir olursa,*
Allah en büyük azap ile azap edecek.*

Kuşkusuz onlar döne gelecekler.*
Sonra da bize hesap verecekler.*

FECR SÜRESİ

Andolsun fecre.*On geceye Zilhicce ayına Çifte ve teke.*Gitmekte olan geceye.*bunlarda akıl sahibi için yemin var

Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?*Sütunlar sahibi İrem'e?*
ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı

Vâdide kayaları yontan Semud kavmi
Kazıklar sahibi kuvvetli Firavun
azmış bozgunculuk yapmışdı.*
Rabbin onlara azap kamçısı yağdırdı.*

Rabbin her an gözetlemededir.*

insan, ne zaman Rabbi onu sınayıp ikramda bulunur, nimet verirse, "Rabbim bana ikram etti." der.*

her ne zaman sınayıp rızkı daraltılırsa, o vakit Rabbim beni zillete düşürdü." der.
*
siz yetime ikram etmiyor yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.*
mirası öyle yiyorsunuz ki, haram-helal gözetmeden.*


yer sarsılıp dümdüz olduğu zaman,*
Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,*Ki cehennem de o gün getirilmiştir.

o gün insan anlar. Fakat anlamanın ne yararı var?* Keşke hayatım için bir şeyler gönderseydim." der.*

o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.*Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.*

Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!*hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.*Kullarımın arasına Cennetime gir.*

BELED SÜRESİ

Andolsun bu beldeye*Ki sen bu beldede oturmaktasın.*

Ve and olsun baba ve çocuğuna Biz insanı bir sıkıntı içinde yarattık.*

İnsan, kendisine karşı kimse güç yetiremez mi sanıyor?*

Ben yok ettim diyor.*gören olmadı mı sanıyor?*Biz ona iki göz vermedik mi?*
Bir dil ve iki dudak?*

Ona iki yolu gösterdik.*o sarp yokuşa göğüs veremedi Bildin mi sarp yokuş nedir?*Köle azat etmek,*salgın ve kıtlıkta yemek yedirmektir,*

yetime,*yoksula. iman sabr merhamet tavsiye edenler amel defterleri sağlarından verilenlerdir.*

Âyetlerimizi tanımayanlara amel defterleri sollarından verilir Onların üzerine ateş bastırılıp kapıları kapanır


ŞEMS SÜRESİ

Güneş'e ve parıltısına onun ardından gelen Ay'a,*Güneş'i açıp çıkaran gündüze,*onu örten geceye,*yemin olsun ki Nefsini kirleten ziyan etmiştir.*

Göğe ve onu bina edene,*Yere ve onu döşeyene,*Nefse ve onu biçimlendirene
yemin olsun ki, Nefsini kirletip gömen ziyan etmiştir.*

kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,*nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur.*

Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,*
En azgınları ileri atılınca,*Allah'ın Rasulü Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.*

onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri günahlarını başlarına geçiriverdi orayı dümdüz etti.*


LEYL SÜRESİ

Örttüğü zaman geceye,*Açıldığı zaman gündüze,*Erkeği ve dişiyi yaratana and olsun

kim malını hayır için verir ve korunursa,*
en güzel olanı doğrularsa,*Biz onu muvaffak kılacağız.*

Kim de cimrilik eder kendini hiçbir şeye ihtiyacı kalmamış görür.*en güzeli yalanlarsa,*Onu en zor yola hazırlarız

Çukura yuvarlandığı zaman malı onu kurtaramayacak.*

Doğru yolu göstermek muhakkak bize aittir.*Kuşkusuz ahiret de dünya da bizimdir.*

Ben sizi köpürdükçe köpüren ateşe karşı uyardım.*Ona ancak en azgın olan girer.*azgın yalanlamış sırt dönmüştür


En çok korunan ise Allah yolunda malını verir, temizlenir.*

O ancak yüce Rabbinin rızası için verir.*
Elbette yakında hoşnut olacaktır.*

DUHA SÜRESİ

Andolsun kuşluk vaktine.*Ve sakinleştiği zaman geceye ki,*
Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.*

Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.*
Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.*

O seni yetim bulup barındırmadı mı?*
yol bilmez bulup yola iletmedi mi?*
Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?*
Öyleyse sakın yetimi ezme.*

Dilenciyi de azarlama.*Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat.*

İNŞİRAH SÜRESİ

Biz senin göğsünü açmadık mı?*
yükünü indirmedik mi şanını yüceltmedik mi?*

zorlukla beraber bir kolaylık vardır.*
boş kaldın mı, kalk ibadetle yorul.*
Ancak Rabbine yönel.*

TİN SÜRESİ

Tîn'e ve Zeytun'a,*Sina dağına*
Ve güvenli beldeye andolsun insanı en güzel biçimde yarattık.*

iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.*

O halde sana dini ne yalanlatır?*
Allah, hakimlerin hakimi değil mi?*

ALAK SÜRESİ

Yaratan Rabbinin adıyla oku O, insanı bir alekadan embriyodan yarattı.*

Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.*

O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.*
İnsana bilmediği şeyleri öğretti.*

kâfir insan azgınlık eder muhtaç olmadığını zannettiği için.*

dönüş mutlaka Rabbinedir.*

Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?*O adam, Allah'ın gördüğünü hiç bilmiyor mu?*


Gördün mü o kul doğru yolda olur,*
kötülükden sakınmayı emreder
yalandan yüzçevirir

O adam, Allah'ın kendini gördüğünü bilmiyor mu?*o davranışından vazgeçmezse, and olsun ki onu*
günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.*

secde et ve yaklaş!*


KADİR SÜRESİ

Kur'ân ı Kadir gecesinde indirdik.

Kadir gecesini sen nereden bileceksin?*
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.*

Melekler ve Ruh Cebrail o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.*

O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.*


BEYYİNE SÜRESİ

müşriklerden Hakk'ı tanımayanlar delil gelinceye kadar inkârdan ayrılacak değillerdi.*

Bu delil tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş peygamberdir.*

O sayfalarda, en doğru hükümler vardır.*

Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.*

onlar, Allah'ı birleyerek, Allah'a ibadetle namazla zekatla emrolunmuşlardır.

İşte dosdoğru din budur.*

Kâfirler, gerek kitap ehlinden gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler.

Onlar, insanların en şerlileridir.*

İnanan ve güzel amel işleyenler insanların en hayırlılarıdır.*

Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir.

Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır.

mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.*


ZİLZAL suresi

Yer yaman sarsıntı ile sarsıldığı,* içindeki ağırlıkları dışarı attığı insan: Ona ne oluyor?" dediği zaman.O gün yer, Rabbinin vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır.*

O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.

kim zerre hayır işlemişse onu görecek kim, zerre şer işlemişse onu görecektir

ADİYAT SÜRESİ

harıl harıl savaşa koşanlara,* Tırnaklarıyla yerden ateş çıkaranlara,*
akın edenlere,*Tozu dumana karıştırana,*yeminle Şüphesiz insan Rabbine karşı nankördür


yemin ederim ki,*Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.*

kendisi de buna şahittir o dünya malını çok sevdiği için katıdır.*Bilmiyor mu kabirlerin içindekiler fırlatılacak.*

sinelerin içindekiler derlenecek.*O gün

Rableri onların bütün yaptıklarından haberdardır*

KAARİ'A: SÜRESİ

Kâria! Çarpacak kıyamet Nedir o kâria?

Kârianın ne olduğunu bilir misin?
O gün insanlar yayılmış pervane gibi Dağlar atılmış renkli yün gibi olur

O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir.*

Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası varacağı yer, sığınacak durağı hâviye uçurumdur

uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin?*O, kızgın bir ateştir.*

TEKASÜR SÜRESİ

Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.*

Yakında bileceksiniz.*hatanızı
elbette cehennemi görürsünüz.*

yemin olsun ki, cehennemi yakin gözüyle göreceksiniz.*

yemin olsun ki size verile her nimetten sorulacaksınız*


ASR SÜRESİ


Asra yemin olsun ki,*İnsan mutlaka ziyandadır.*Ancak iman edenler, salih amel ve iyi işler yapıp hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır*


HÜMEZE SÜRESİ

Mal toplayıp sayan, insanları çekiştirip, kaş göz hareketiyle alay edenlerin vay haline!*

Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanır.*andolsun ki, o hutame cehenneme atılacaktır.*

Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?*
O, kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.*

Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.*


FİL SÜRESİ

Görmedin mi Rabb'in fil sahiplerine ne yaptı?*

Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?*

Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.*
çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı.*
onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı.*

KUREYŞ SÜRESİ

Kureyş'in güven ve barış andlaşmalarından faydalanmak için.*
Kış ve yaz seferlerinde kadrini bilmiş olmaları için.*Rabbine kulluk etsinler.*

Beyt Kâbenin Rabbine kulluk etsinler.*
O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiş ve tehlikeye karşı emniyet vermiştir.*

MA'UN SÜRESİ

Dini yalanlayanı gördün mü?*o, öksüzü iter, kakar.*Yoksula önayak olmaz.*
Vay haline

o namaz kılanlar ki,*namaza aldırış etmez Gösteriş yapar yardımı sakınır zekatı vermez Vay haline

KEVSER SÜRESİ

Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.*
Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.*


KAFİRUN SÜRESİ

Ey kâfirler*Sizin taptıklarınıza ben tapmam.*Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.*Sizin dininiz size, benim dinim banadır.*

NASR SÜRESİ

Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,*
insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,*Rabbini öğerek tesbih et, bağışlanma dile, O, tevbeleri çok kabul edendir.*

TEBBET SÜRESİ

Ebu Leheb'in elleri kurusun yok olsun

o zaten yok oldu Ne malı ne de kazandığı onu kurtaramadı.*

(O), alevli bir ateşe girecektir Karısı da odun hamalı olarak onunla beraber girecektir Boynunda hurma lifinden bir ip olacaktır.*

İHLAS SÜRESİ

De ki; O Allah bir tektir.*

Allah eksiksiz, sameddir

Bütün varlıklar O'na muhtaç O muhtaç değildir*Doğurmadı ve doğurulmadı*
O 'na bir denk de olmadı.*

FELAK SÜRESİ

De ki ağaran sabahın Rabbine sığınırım,*Yarattığı şeylerin şerrinden,*


Karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden büyücü ve* hasetçinin şerrinden.*Rabbime sığınırım

NAS SÜRESİ

De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,*

İnsanların hükümdârı ve ilahı olan Rabbime sığınırım

O sinsi vesvesecinin şerrinden insanların göğüslerine vesvese fısıldayan cinlerden ve insanlardan.
Rabbime sığınırım
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2019, 20:43   #145
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak pek güzel sözler. Com

Yaşar Kemal Sözleri

İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez.

İnsan düşleri öldüğü gün ölür.

İnsanoğlu umutsuzluktan umut çıkarandır.

İnsan çürümedikçe şiir çürümez.

Demir olsam çürürdüm toprak oldum da dayandım.

Açlıktan ölümü izlemek acıların en büyüğü.

İnsan evrende gövdesi kadar değil yüreği kadar yer kaplar.

Düşünmek en küçük anlamda var olmak demektir.

Dağlar insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır.

O iyi insanlar o güzel atlara bindiler ve çekip gittiler Demirin tuncuna insanın ***ine kaldık

Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın. Anadolu da zalimler için böyle derler.

Çekemeyenlere bakma fikirler hep ayrı olur.

Hiç bir aşkı sözle yıkma söz yarası ağır olur.

İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var bir ince yerleri İşte oraya değmemeli

Yalnız duyan yaşar sözü derler ki doğrudur Yalnız duyan çeker derim en doğru söz budur.

Sen aleviyle yakan bir güneş ki şahane. Ben ışığa ulaşmaya çalışan pervane

Bir toplum hoşgörüsü kadar güçlü sağlam haklıdır. Zulmü kadar zalim zayıftır.

lrkçılık ise en korkunç hastalıktır.

Türküler kırk bin yıl su altında kalmış yıkanmış cilalanmış çakıl taşı gibidir.

O insana güvenmeyen güvenmeyen her insanda kötülük gören insanı insan saymayan insan değil ***tir yavrum.

Konuşan insan kolay kolay dertten ölmez. insan konuşmayıp ta içine gömüldü müydü sonu felakettir.

Dünyanın ucunda bir gül açılmış efil efil esen yele merhaba.

Karanlığın sonu ulu şafak sarp kayadan geçen yele merhaba.

Kendimi bildim bileli zulüm görenlerle hakkı yenenlerle sömürülenlerle acı çekenlerle yoksullarla birlikteyim.

Bir dil bulacağız her şeye varan Bir şeyleri anlatabilen Böyle dilsiz böyle düşmanca böyle bölük pörçük dolaşmayacağız dünyada.

Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir bir çiçeğin bile yok olmasını dünya için büyük bir kayıp sayarım.

Gülümse bitsin karanlık Gülümse güller açsın yüzünde Gülümsemenle yayılsın ışık

Dünyayı ısıtmasan da güneş gibi.
Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır

bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır.

Dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır.

Bir çiçeğin koparılması bir rengin bir kokunun yok olmasıdır.

Tek dile tek renge kalmış bir dünya hapı yutmuştur.

Bizi düşünmeye alıştırmamışlar düşünme diye ellerinden geleni yapmışlar. Düşünmeye çalışanları hep öldürmüşler.

Küreselleşme tek tip insan yetiştiriyor bugün. Oysa dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir

her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin bir kokunun yok olmasıdır.

tek renge kalmış dünya hapı yutmuştur.

felâketin önlenmesi için demokrasiden başka çare de yok.

İstanbul’un tarihi yazılırsa kuş satıcılarından mutlaka bahsedilmeli onlar olmadan İstanbul’un tarihi yavan olur.

Eğer bir insanda azıcık insanlık varsa yalan söylemez. Dedikodu yapmaz.

Dedikoduyla insanı vurmak küçültmek insanlıktan çıkmış çürümüş elinden hiçbir şey gelmeyen düşkünlemiş insanın karıdır.

kuşlar kesilmiş ulu çınarın üstüne uğrayacak bir şeyler arayacak beton yığını evlerde küme küme dolaşacak konacak yer bulamayıp bir uzak keder gibi başlarını alıp çekip gidecekler.

Kaynak sözün en güzeli.com

Can Yücel Sözleri İsyan ve Aşk

Öyle birini seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak…

Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle aldatmayacak…

Biliyorum suçluyum razıyım cezama, Çalmadım öldürmedim Daha kötüsünü yaptım Reis Bey Tuttum insanları sevdim

En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin, ne Hindistan ne de geceleri… ışıldayan yıldızlar… En uzak mesafe iki kafa arasındadır birbirini anlamayan


Senden ayrılınca anımsadım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu…

Sen cevapları ezberliyorsun ama,*Hayat*asla aynı soruyu tekrarlamaz.

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan.

en sonunda bir metrekareye sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan.

Hayatta her şeyini bir kişiye bağlama. Çünkü onu kaybedersen, her şeyini kaybedersin.

Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin.

Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.

Gülebildiğin kadar mutlusun.

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin.

Bugünkü aklım olsaydı, dün yaptıklarımı yapmazdım. Ama dün yaptıklarımı yapmasaydım; bugünkü aklım olmazdı.

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş.

Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur.

Bir deniz anasıdır umut, Ta suların ortasında, Açılır, Kapanır, Açılır, Kapanır,

Ne kadar çok elimiz varmış meğer! İlkin, senin elinle tutuşan benimki, Sonra çocuklarınki,

Gençlerinki, Tekel işçilerininki, Sonra, ellerin elleri… Ne kadar çok elimiz oldu, baksana, Tutuşa tutuşa, Bir orman gibi!


Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler…


Toprak gibi olmalısın… Ezildikçe sertleşmelisin!

Seni ezenler muhtaç kalmalı! Hayatı sende bulmalı…

Asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmek ve çareyi başkasında aramaktı.

Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle mutlu olamıyor.

Önüne geçemediğin tek şey kaderdir. Seni yaşama bağlayan aslında bir mucizedir.

Ve aslında hayat dediğin, Yaşayabildiğin kadar güzeldir.


Can Yücel’e sorarlar; – Neden hep babanıza olan sevginizi anlatan şiirler yazıyorsunuz? Büyük usta cevap verir; Anneme olan sevgimi anlatacak kadar şair değilim.

Bazen seni seviyorum diyemez insan onun yerine – Hava soğuk, sıkı giyin, der… – Hız yapma, dikkatli git, der

Gidince beni ara Yorma kendini, der Geç yatma erken kalkacaksın, der… Derr derr durur. Mutlu olmasına yeter

Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun…

Ne yormak istedim seni. Ne de kendimi Çok çalıştım, Gitmeye de kalmaya da… İkisi de aynı acı. İkisi de rezil

Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken, sen buna gitmek mi diyorsun?

Hiçbir insan öylesine girmiyor hayatımıza… Kimileri ceza, kimileri bela, kimileri imtihan, kimileri armağan

Bir tek insanın bize “iyi ki varsın” demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar.

Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye ilk senden başlamasaydım…

Ya sevmesin kimse kimseyi, ya da akmasın aşk dolu gözlerden yaş…

Ya olmasın ayrılık denen illet ya da adam gibi sevmesini öğrensin bu millet…

Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni.

Söyle ne zaman okunur ezan, bir yudum su gibi özledim seni

İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, Özleyip de sevdiğini görememek, işte aşk bu olsa gerek…

Anladım ki*aşk, her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi sadece yürek ister.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni,

Bir eşi olmalı insanın. Rüzgâr onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini.

Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği. Ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken bir eşi olmalı insanın

Her hücresinden aşkın fışkırdığı, çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı insanın!

Ben seni ölene dek seveceğim boş laf! Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim…

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok! Çıkası yok! Çıkarasım yok…

Senin için yasak dediler. – Yasaklar çiğnenmek içindir dedim. – Senin için imkânsız dediler. – Önemli olan… İmkânsızı başarmak dedim…


Bizimkisi bir*aşk*hikâyesi değildi. Aşk’tı bizimkisi, gerisi hikâyeydi.

Her yürek sevebilseydi eğer, ayrılık hiç olmazdı. Her seven yürekli olsaydı zaten “aşk” bu kadar basit olmazdı!


Aslında hiç kimse sevmedi, Bir ben sevdim seni… Severmiş gibi değil, Kana kana sevdim seni. Tıka basa sevdim…

Dolu dolu sevdim… Aslında kimse sevmedi seni, Sevmekten çekindi , Oysa ben; yana yana sevdim seni…

Bile bile sevdim… Aklımdan zorun var gibi, Aklıma silah dayanmışçasına, Mecburmuş gibi, Ve başka çarem yokmuşçasına,

Bir ben sevdim seni… Aslında bir sen sevmedin beni, Herkesi sevdiğin gibi…

Bazıları “Seviyorum” der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir.

Seni yıldızlara benzetiyorum, Onlar kadar*etkileyici, çekici ve güzelsin. Ama aranızda tek fark var. Onlar milyonlarca sen bir tanesin.

Seveceksen, yalnız kaldığında aklına geleni değil, hiç aklından çıkmayanı seveceksin.

Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense he parkandan ağladım…

Sevmek*seviyorum demek değil, yüreğinde hissetmektir…

Ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.

Sebepsiz sevmektir aşk, Nedeni olmadan bağlanmak Gözlerine baktığında erimektir içten içe,

Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.sarılamamaktır utançtan. Çünkü utanmaktır sevmek aslında.

Sevmek nedir aslen? Ölmek mi uğruna? Yaşamak mı onunla? Sevmek mi ömür boyunca? Yoksa ayrılmak mı

Nedir insanı başkasına bağlayan? Güzelliğimi? Bilmez kimse bu cevabı Kimi sever güzelini, Kimi sever özelini?


Aşk, sabahlara kadar uyumamak değil Her sabah uyandığında, yaşamaktan önce onun gelmesiydi aklına.

gidiyorum dediğimde, “gitme” diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin, diyen birini istiyorum.


yoruldum, Her şey kadar, herkes kadar,

kanıtlamaktan kanıtladığıma kendimi inandırmaktan kocaman sahada tek başına koşmaktan yoruldum…

tek ihtiyacımız olan bir el, Ve bizi anlayacak bir yürektir.

“Günün aydın, akşamın iyi olsun.” diyen biri olmalı. Bir telefon çalmalı ara sıra

zor değil, hiç zor değil, Demli çayı bardakta karıştırıp, Bir başına yudumlamak doyasıya

Çaya kaç şeker alırsın?” diye soran bir ses olmalı ya ara sıra…

Her şeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin.

beklentin ne kadar çok olursa, o kadar yıkılırsın.

Bir masada karşı karşıya, Seyrederken dudaklarını senin, Dile gelmiş ilk Türkçeydik, Ne savaş, ne barıştık biz…


Hayattan aldığım en büyük ders: Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın!


Bilinmedik bir hüzün var içimde; bir gariplik. Anladım ki, Ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.

Dünyada üç çeşit sandık var. Çeyiz sandıklarımız, adam sandıklarımız bir de? Söz verip de tutar sandıklarımız.


Sen kasırgalara dayanmışsın, rüzgârla mı yıkılacaksın!

Başka çaren yok yüreğim; dosta düşmana karşı ayakta kalacaksın.

Unutma; onu unuttum, demek, Bir kez daha hatırlamaktır aslında.

Öyle herkesi sevmeyeceksin… “Seviyorum” demeyeceksin! “

Seni seviyorum” diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.

Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, bıktırmadan vaktiyse ardına bakmadan.

Vakit gelince gitmenin adıdır günbatımı… Ömürden… Gönülde… Günden…

İnsan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş.

Bayram nedir ki dedim kendi kendime. Bayram bir ömürdür ben gibi bir deliye.

Önemli olan bir omuza yaslanmak değil; o omuzda yaşlanmak!

Kalp zaten atıyor, marifet ritmi değiştirebilende.

boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da pay almasaydı

Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor.

Ne benim yalanlarım ne haftalarca yağmur, Kimseler yıkayamaz ellerinin beyazlığını.

Ona öyle nasıl bağlandın dediler. Ben değil, o bağladı dedim.


Bir Türk bütün Cihana, Bir Türk Lirası da, Bin Dolara bedel

Kafama bir çekidüzen verip, Dayayıp döşemeliyim içini.

Sevince çocuk oluyor insan.

Bana bir varmış de, “Bir varmış, bir yokmuş” deme, İçime dokunuyor…

Kaliteli kadına sahip çıkılmaz; O kime ve nereye ait olduğunu bilir.

Gözlerimden tut da, Ciğerime kadar kırgınım…

Bu bahar nerde kaldı, yau? – Onu bilmeyecek ne var, Bir başka bahara kaldı bahar.

Dağıtalım diyorum çocuklar kara dumanı, Gül alıp satmanın tamdır zamanı.

Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut, kimseden fayda yok bu devirde.

Yüreğin kadardır hayat; “Seviliyorsun renkli, Seviyorsan siyah beyaz.”

Aynanın sırrı nedir ki? Kırıldığında beni göstermediği zaman.



Kelime değil bir cümledir. Kurmak Özneyle yüklem değil, İki yürek gerekir

Birini ne kadar çok seversek, Hayat onu bizden o kadar çabuk alıyor…

Sevgili, arayıp da bulduğun birisi değil, hiç aklında yokken âşık olduğun kişidir.

Sen ordan bi canım dersin, Benim kalbim kaburgamın altına sığmaz

Ve şimdi aşk; yazın ortasında bir kar tanesiyle tanışmak gibi.


Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Görmüyor musun, Su içiyorum, Şiir yazıyorum, Ne dokunuyorsun?

Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin…

Kalıyoruz… Kuş olup uçmak isterken, Ağaç olup kök salıyoruz.

Teslim edeceksin kendini, Eller yukarı, Yakar yukarı.

Küfür, burjuvazinin ağzında lağım çukurudur işçi sınıfının ağzında ise çiçektir.

Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçemeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.

Kadından meleklik bekliyorsan önce ona cenneti sunmalısın.

Kural bu: En çok seven, hep önce terk edilir.

insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.

Keşke hep çocuk kalsam dizimdeki yarayı en büyük acım sansam.

Suskunluğumu hafife alma, Konuşursam kaldıramazsın…

Anladım; Yar’la bir olmayınca, Yer’le bir oluyormuş insan…

Yaşamak düğünse, sen orda gelindin.

Kurtarıcılar kurtara kurtara, Kurtardılar, Memleketi memleket olmaktan…

Gerçek arkadaşlar arasına mesafeler girmez.

Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın. İşte o gün sen herkes gibi olacaksın…

Gözün arkada kalacaksa, marifet değildir gitmek.

Çok gülen insana iyi davranın. Çünkü bir yerlerde hep tek başına ağlar.

Bir iş açacaksın sen başımıza yangın mı olur artık, bahar mı?

Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim.

Seni seviyorum demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek…

Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin… Sen dersin… Ben dersin… Sen ben biter, Biz dersin.

dur” kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?

hayat; birinin tüm kalbiyle senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı, bir ömür

Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba. Ben her bahar âşık olmam ama, Her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı Ama olsun… İstemek de güzel.

Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil; beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.

Bu devirde herkes hep ben der, Kimisi gönülden kalender. Yaşam dediğin böyle işte. Altını şer, incisi ser…

aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…

Sevgi emekmiş. Emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.

Umursamıyorum artık hiçbir şeyi ve istemiyorum kimseyi yanımda! Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.


Aynı ülkenin farklı şehirleriydik. Ben sürgün sen başkenti. İlk isyan sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı…

ölüm korkusu, ölüm türküsü türküye başlamaya görsün, Kargalar ölüyor bütün.İncitmeyin beni

Bedenimin ne önemi var ki. Benim hazinelerim yüreğimde gizli…

Bazen her şeyi unutup, sadece sarılmak istersin; Ama bir şey seni hep durdurur. Adı ne mi? Gurur.

Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat yaşayacaksın. Ucundan tutarak.

Bazen su olmak lazım, sessiz sakin! Bazen sel olmak lazım, öfkeli ve hırçın! Bazen mum alevi olmak lazım, sabırla

Bazense volkan olmak lazım, önüne gelen her şeyi hızla tüketen! Kimine su olacaksın kimine sel

Kimine mum olacaksın kimine volkan. Ama kimseye asla kul olmayacaksın, yüce Yaradan dururken.

Görüyoruz, işitiyoruz Büyük küçük meclislerde, panellerde, toplantılarda bir sayın”dır gidiyor. “Sayın” aşağı “sayın” yukarı. diyorlar Oysa sayıyla verilmedi ki, Bu muhterem dürzüler bize


Erkek dediğin, Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün.

Habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak. Erkek dediğin,

Kayıtsız olmayacak senin zarafetine karşı. seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler. Erkeğine verdiği aşkın karşılığında

küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı onu mutlu edebilir.

Kadın dediğin güzel ve Zeki olacak seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da…

Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.

Değerlerini bir anlık heves uğruna terk etmeyecek. Namussuzluk ve ahlaksızlığa olgun insan isterim karşımda

Benden dürüst, En ufak dalgada, Arkasını dönmeyecek kadar olgun. Arkamı döndüğümde, Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir. insan isterim


İnsanın cesaretli olmalı. Yağmurdan ıslanıp, fırtınadan kaçmamalı.

İnsan Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı. İşine gelince sevip, Zoru görünce bırakmamalı!

Yormak istemiyorum artık kimseyi, yorgunum zira! Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için.

Yeni alfabe arıyorum konuşabilmek için. Hiç söylenmemiş sözler duymaya yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var. Yetmiyor bildiklerim…


Farkında olmalı insan, kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında Farkı fark etmeli, fark ettiğini fark ettirmeli bazen…

Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli insan

insan Ana karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli…

Ömür dediğin üç gündür… Dün geldi geçti, yarın meçhuldür… O halde, ömür dediğin bir gündür… O da bugündür…

Başka türlü bir şey istediğim. Ne ağaca benzer, ne buluta Burası gibi değil gideceğim memleket, Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava.

Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız, Rengi başka, tadı başka…

Üşüyor mu deniz, Üstüne boşandıkça yağmur? Ondan mı dersin, Tüyleri böyle ürperiyor?

gidersem bi gün sağnakta, Alı al moru mor bir sandal gibi acaba, Yıllar sonra yine, Çarpar mı yüreğim yurdumun sahillerine?

Yüreğinin dubalarını geniş tut, ihtiyar! Sen böyle nice dayılar gördün bugüne kadar,

Hepsi de sürüye sürüye ayılarını, Senin üstünden azamet ile geçip, Tarih’in hayvanat bahçesini boyladılar.

Bir süre sonra insanlar pek de umrunda olmuyor. Kimseyi değiştirmeye çalışmıyorsun.

Kimin ne düşündüğünü, kimin ne yaptığını umursamıyorsun.

Yorulunca kendi kabuğuna çekilip o küçük dünyanda yalnız yaşamayı öğreniyorsun.

Anlık mutluluklar yaşayıp derin hüzünleri tek başına atlatmayı öğrendiğin vakit kimseye ihtiyacın olmuyor. Siz buna yalnızlık diyorsunuz, ben ise HUZUR…

Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle.

Gittin mi ayakların yakınından bile geçmeyecek. Gölgen bile kalmayacak ardında. Gittin mi onurunla gideceksin

Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyecek. Gün gelir bu işe bu millet de şaşar,

Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın… Ömür dediğin şu andır, onu da hak ettiğin gibi yaşayacaksın.

Ömür dediğin şu andır, onu hak ettiğin gibi yaşayacaksın.

Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.

Kuzu gibi olun diyorlar, Büyüyüp ortaya çıkınca, Koyun gibi gütmek için sizi.

Henüz tanıştım, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,

Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda, Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda…

Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha, Samimi değil! Yahu nedir bu bendeki ısrar?

Aynı rüyaya dalarmış gibi tekrar tekrar, Yüzyıllardır seni her gördüğümde Yeşeren gözlerimden düşer yaprak.

Hayatına girmek isteyene, tam zamanında açmalısın kapını… Ve tam zamanında çıkarmalısın sevgiden şımarmaya başlayanları…


Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın. Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Ben hep böyle yaşadım, Herkesi uyandırmak için, Vakti saati değildi belki, Belki de beceremedim.

Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasındaki çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Anlarsın ki kimsenin farkı yok kimseden… Sadece biri dahi iyi yalan söyler. Daha iyi oynar oyununu…



3 Beyazıt akman sözleri


İnsan fanidir... Devlet baki.

Şeriatta namaz beş vakittir, hakikatte ise her nefestedir.

Öldürmeyi öğreneceksin. Çoklarını yaşatmak için bazen birini öldürmenin gerekli olduğunu öğreneceksin

İlim Çin’de de olsa gidip alınız”

Hilal'in haç'a olan üstünlüğünün nedenlerini anlamak için pek fazla düşünmeye gerek yok...*

Türk imparatorluğu" lafı mantıksız. Sultan ırka bakmaz onun için önemli olan liyakattir. Türkler değil "Devlet-i Aliyye dir

Bir tek Mehmet'in istanbulu asırlar sonra bile Türk hakimiyetinde kalacaktı

Sen benim hayatımı kurtardığını mı söylüyorsun?"Kimse kimsenin hayatını kurtaramaz, ben senin kaderinde vardım."

Her geçen gün kendi içinde daha çok kayboluyorsun.

Aradığın bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorsun.

İçinde bir ateş var ama onu engin arazilerde rüzgara köle ediyor, tekrar tekrar rüzgarın alevleriyle körükleyerek ateşi hiç ediyorsun.

Hayat bir sermayedir, bunun kârı iyiliktir.

Hayat yanılsamadır, sanat onun ötesindekini göstermeli. Yani gerçekten daha gerçektir.

Hekim, İskender'e dünyada üç şeyi uygularsa ölümden başkasının kendisine yaklaşamayacağını söylemiş. Az uyuyacak, az yiyecek ve güneş doğmadan kalkacak.

biz sabra inanırız. insan sıkıntıların boşa olmadığına yaratanın çözümlerine inanırsa, kader hiç beklenmedik şekil ve zamanda çözümü insana sunar

Yazın bunu bir yere: Batı dünyası asırlardır alt edemediği İslam'ı hep sahnede, sayfada ve beyaz perde de yenmeye çalışmıştır.



Çılgınlık, bizi biz yapan yetenektir

Ulus adla yaşar. Adını unutan, her şeyi unutur. Adını değiştiren, her şeyini değiştirir.

Çocukluğum boyunca aldığım tüm ekonomi derslerinde tek bir altın kural vardır: Para kaosu sever.

Tarihin bana öğrettiği şudur her terör ona eninde sonunda dur diyecek bir kahraman yaratır.

Her insanın miracı kendi içindedir. İnsan kendini bilmedikçe kainatı bilemez.

Kendi içinde yolculuk bitmeden ötelere yolculuk edilemez

unutmamalıdır ki, her erkek aslında babasını yitirdiğinde doğar

kralın büyüklüğü yönettiği toprakların genişlik ve büyüklüğüyle ölçülmez; topraklardaki adaleti ve liyakatiyle ölçülür!

Bir el parçası kadar toprağa adil hükmeden imparator, dünyaya zulmeden kraldan daha büyüktür! "

Haritalar insanı bir yerden bir yere götürür, ama çoğu zaman harita insana gideceği yeri değil geldiği yeri kendisini anlatır.

Biz insanlar bazen başımıza gelen olayların sıradanlığıyla aldanırız. Bilmeyiz ki aslında bu sıradanlık aldatıcıdır.

Hayatımızı değiştiren olayları coğu zaman fark etmeyiz bile.

Bazen benliğimizi öyle büyütür, nefsimizi öyle şişiririzki kendi mezarımızı kendi ellerimizle kazarız

haddimizi unuturuz. Kirletiriz kendimizi, zulmederiz özümüze.

Karanlık yeryüzünü sardığı zaman,*
Yıldızlar yere düştüğü zaman,
Deryalar kuruduğu zaman Türk, insanlığa adaleti getiricek.


Merhamet unutulduğu zaman,
Ateş yeryüzüne hakim olduğunda,
Güneş hilali doğacak

Türk, insanlığa adaleti getiricek.
Atının yelesi alevden,okunun tüyü kartaldan olacak

Her zaman gidilecek bir yer, geçilecek bir yol, keşfedilecek bir mekan vardır.

Her zaman yeşertilecek bir vadi, çiçeklendirilecek bir bahçe, sulandırılacak bir çiçek vardır.

Biz zaten bahçelere konmaya gelmedik; bahçe yapmaya geldik.

Biz ufuk seyretmeye değil, ufuk keşfetmeye geldik, oğul.

Kızımla evleneceksin. Sizin nikahınız Levh-i Mahfuz'da yazılmış, arşta kıyılmış.

Hükümdarlık onu bilmeyenler için kuştüyü yastıklar, onu adaletle yaşayanlar için ise çivili yastıktır

Ey Osman Sonun topraktır. İskender gibi güçlü. Süleyman kadar kudretli de olsan ebedi tahtın toprak altında unutma.

Türkler bu dünyaya çivi çakmaya değil, yayılmaya gelmişler.bu dünyaya adım atmak, ata binmek, sürekli hareket etmek için gelmiş.

İlmin dini ve ırkı yoktur, İnsanlığın ortak malıdır.

İnsan kağıdı karaladıkça kalbini ağartır.

Hiç düşündün mü, Neden bu güzel kokular hoşumuza gider? Neden bunlardan zevk alır, mutluluk duyarız
Çünkü güzellik insanın içindedir,"

Fıtratında vardır insanın iyiye ve güzele duyduğu muhabbet.

İnsan olmak, güzelliği takdir etmek değil midir?

"Bu topraklarda insan neye gülüp neye ağlayacağını şaşırıyor.

Bir Bahçenin Bakımını Yapabilen Bir Ülkeyide Pekâlâ İdare Edebilir.

Çicekler Vardır Her Gün Sulanmak İster.Otlar Vardır Yolunmadı mı Çiçekleri Yok Eder Ağaçlar Vardır, Gölgeleri Serinlik Yapar

Bir Sultan Suladığı Çicekler Gibi Tebaasını Her Gün Gözetmeli Pis Otları Yolduğu Gibi Haksızlığı Cezalandırmalı

Güçlü Ağaçlar Gibi Ülke Sınırlarına Güvenilir Komutanlar Yerleştirilmelidir Ki,Onların Korunmasında Halk Rahat Etsin Çicekler Yeşersin

Cihad kimisi için kılıç tutmaktır, kimisi için top dökmek, bir başkası için ise kürek çekmektir.

Cihad Alim için kalem tutmak, kemankeş için ok atmak, bir oduncu için ise baltasını ustalıkla kullanmaktır

Zordur Fatih hakkında yazmak. Azıcık batıyla olan ilişkisinden bahsedersiniz, sizi liberal olmakla suçlarlar

Sultan'ın dinine vurgu yapsanız size
İslamcı zaferlerinden söz açsanız size Osmanlıcı , milliyetçi diye etiketlerler. Osmanlı'dan olumsuz bahsedince objektif , olumlu bahsedince şucu bucu" diye adlandırıldığımız bir ülkede yaşıyoruz

nefis diri oldukça insanoğlu aç kalmaya mahkumdur.

Savaş biter, ilim kalır. İmparatorluklar geçicidir, ilim ise katlanarak devam eder.

Biz hepimiz uykudayız; ölünce uyanacağız

Beni şimşek gibi çarpan madalyonda Latince şöyle yazıyor: Osmanlı Sultanı Mehmet, Türklerin İmparatoru Bir Savaş Şimşeği, İnsanlara ve Şehirlere Hükmeder

Rakamların ve hesabın sırrı, ölçünün ve güzelin gizemi hat sanatında buluşur.

bazıları ona "ruhun geometrisi demiştir. Hattın anlamı yazmak Allah'ı keşfetmek yeryüzünü idrak etmek, dillendirmek ve bilmektir.

"Halbuki gerçek,her zaman kurgudan daha şaşırtıcıdır

Sırf senden değil diye işini ehliyle yapanları hakir görme;

sırf senden diye işini hakkıyla görmeyenleri cezasız bırakma!

Yanan kağıdı su söndürür, yanan bedene merhem fayda eder. Peki yanan ruha ne iyi gelir?!'Adem,

Yeryüzündeki her iş öyle değil midir?Her zorluğu bir kolaylık izler.

İnsan kendi doğrusunu tek doğru bilmemeli.Elbet yürekten inanmalı inandığını yaşamalı,amma başkasının doğrusuna el uzatmamalı.

Dünya yalan,ömür kısa ve hayatın gerçeği de yok olmaya mahkum

Türkler Asyadan gelip de uçsuz bucaksız suları görünce bunun en büyük denizi olduğunu düşünmüştür bu yüzden “büyük,uçsuz bucaksız”deniz anlamında Kara Deniz demişlerdir

Büyük insanların büyük sınavları olur

Harita bir rüyadır Yeryüzünün önce akılda, sonra da kağıtta yansıyan sureti, algısı ve imgesidir.

Haritayı matematik çizer ama kalplerimiz besler.Haritalar hayallerimizdir.

ilim, ölümsüzlüğün belki de tek yolu.

Bir insanı olduğundan büyük göstermek ters etki doğurur, onu küçültür.

büyük adamlar yalnız kalmaya, yalnız karar vermeye mahkumdur

Fatih'e ve Türklere "Barbar" diyen Batı, kendi tarihine baktığında Fatih'in tırnağı dahi olamayacağını rahatlıkla görür

Önce kitapları yakarlar, sonra insanları.

Avrupalı çevirmenler İbn Sina'nın on dört ciltlik tıp külliyatını ele geçirince ağzına kadar altınla dolu bir sandığı bulan hazine avcıları kadar mutluydular.

Sen bilmez misin engel gibi görünen şeyler, bizi hedefimize götürecek basamakları oluşturur?

Kudüs'ün İşgalini Anlatan Şövalye şöyle diyordu Süleyman Tapınağına saklanan herkesi kılıçtan geçirdik. Öldürdüklerimiz o kadar fazlaydı ki, kan bileklerimize kadar çıkıyordu.


Stefan zweig

Başkalarını çok fazla düşünen bir kimse, kendisini unutur.

nasıl biri olduğumu bilseydiniz beni selamlarken yüzünüzde gördüğüm o tatlı, dostane gülümseme kim bilir nasıl donup kalırdı dudaklarınızın kıyısında!"

Ve sanırım beni ölüm döşeğimden çağırsan, birden ayağa kalkıp sana gelecek gücü bulurdum

söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz-

Nedenini bilmiyorum ama hissizleştim yalnızlıkdan kimse beni çıkarmıyor.
Ve insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla...

Satrancın çekiciliği tek şeyden kaynaklanır; stratejinin farklı beyinlerde farklı biçimlerde gelişmesinden

Muhtemelen kitabı hemen alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum.

İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz

İnsan bekler, bekler şakakları zonklayana dek düşünür ve Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız...

yeryüzünde hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz.

İyilikle gülümseyebilen insanlar vardı

Ölmüş olan biri hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.

ölüyorum diye üzülseydin, ölemezdim!

Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk,

dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.

kendini bulmuş olan kişinin yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık.

Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar

Sonunda yalnızdım ve artık asla yalnız olmayacaktım!


Dünyanın en önemli şeyi, insanın kendi kendisi olmayı bilmesidir.

insanın algı gücü zayıftır. Kendilerini ilgilendirmeyen hiçbir şey akıllarına kazınmaz, dikkatlerini bile çekmez.”

Ne olduğun o kadar bağırıyor ki, Ne dediğini duyamıyorum.

Hiçbir şey anlamıyorum, bilmiyorum, yapmıyorum, tükeniyorum..

Binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne anlama geldiğini bilemezsin.

Bir şeyi yarım yapmak, yahut yarım söylemek*hiç bir zaman iyi değildir. yeryüzündeki kötülükler bundan doğar

Gülen, sohbet eden binlerce insanın içinde ben kendi içimdeki o kayıp insanı arıyordum.

"İçerdeki gözyaşları dışarı akandan daha fenadır.

Ben seni, senin kendini tanıdığından daha iyi tanıyorum.

“Ruhu çoktan ölmüştü, geriye öldürülecek yalnızca bedeni kalmıştı

Gülerek, sohbet ederek dalgalanan insan kalabalığının ortasında kendi kendimi arıyordum,

içimdeki o yitik insanı arıyordum…Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti,

Güvenin şartı samimiyettir, kayıtsız şartsız samimiyet.

hiç ağlamamış bir erkeğin ki kadar şiddetli ve korkunç bir hıçkırık sesi duyuldu .çaresine bakmalı.

Korku cezadan daha berbattır,

ceza bellidirhafif ceza, daha az ürkütür.

Ağlaması seni şaşırtmasın: Gözyaşları şimdi dışarıya akıyor, daha önce içeride birikip kalmıştır.

İçerdeki gözyaşları dışarı akandan daha fenadır.

''Zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan

Kimdim ki ben senin gözünde? Yüzlercesi arasından sadece birisi,

Bir şey yaptığımız ya da yapmadığımız için kendisinden utanacağımız birilerinin olması iyidir.

Ancak her ne kadar maddeye bağlı değil gibi görünseler de, düşünceler bile bir dayanağa gereksinim duyarlar,

düşünceler bile bir dayanağa gereksinim duyar aksi durumda öteye beriye çark etmeye ve anlamsızca etraflarında dönmeye başlarlar;
düşünceler de hiçliği kaldıramaz

İyi olan şey unutulmaz, seni unutmayacağım,"

Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş.Sevginin gücü hiçbir zaman tam olarak anlaşılmaz...

Senden uzaktayken mutlu, halimden memnun yaşamak istemiyordum

kendi kendimi acılardan ve yalnızlıktan oluşma, karanlık bir dünyaya gömmüştüm.

Yaşlanmak, artık geçmişten korkmamaktan başka nedir ki.

Öfke insanı zalimleştirir...

Seni çok sevdim ve artık her şey bitti; her şey mazide kaldı

ilk kez bu dünyaya ait birisi için var olduğumu hissediyordum.

Evde bir ölü yaşıyor, fark etmiyor musunuz?

Günümüzde paradan, lanet olası paradan başkası geçerli değil, bir de yapabildiğiniz kadar reklam. Bunu yapamayan yok olup gidiyor.

insanın sinirlerine hâkim olması şu günlerde çok zor.

Gülmek, duygunun mutlu ve özgür biçimde dışa vurumudur.

"Ben seni yaşamım boyunca sevmekten yorulmadım ! “

Bir sözcük, çarpan kalbinde bütün dünyanın alevlendiği o sonsuz ateşi söndürebilir mi?"

Bahane arayan, her zaman bulur.

İnsan ölümün gölgesinde yalan söylemez."

Kitaplar, insanın hayat yolculuğunda yanına alabileceği en iyi besinlerdir.

Herkes en azından bir parça delirir.

Beni teselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin

Dünyadan kopuk yaşayanlar, karınca gibi, dünyanın tuhaf ve eşi benzeri olmayan bir maketini kurarlar

Suskunlaşmak ölmek bu diye düşündü.

Belki de bizim gerçek yolumuz budur:
Hüzünle geriye ve özlemle ileriye bakarak huzuru arayarak ama daima huzursuzluk içinde olmamızdır.

Birisi üzerime aniden tabanca çevirse yüreğim etrafdaki bunca insanın yüreğinin bir avuç para için attığı kadar atmazdı.

Bu hayat bir fırtına gibi üstüme çökmekteydi"...İçinde milyonlarca yüreğin attığı şu kocaman kent

Tek bir sözcük duymanın hasretini o an olduğu kadar hiç çekmemişti.Bekledim seni, kaderimi beklercesine

Senden önce sadece kasvet dolu, hafızamda karışıklık vardı toz tutmuş, örümcek ağlarıyla sarılmış, karanlık nesnelerle ve insanlarla dolu mahzen

Sebepsiz yere kaçmaz insan

Sadece onsuz yaşamak istemediğimin farkındaydım ve yaşamıma nasıl son vereceğimi bilemiyordum.

Güzellik kadınlardan gider gitmez, bilgelik koşa koşa gelip yerini alır.

beni bırakın... ben yorgunum... artık dayanamıyorum Cehalet, bütün alanlarda ortak olmak üzere

insanın kavrulan bir yüreğinin olması lazım,idrak etmesi için

Dikkatimi hiçbir şey üzerinde toplayamıyordum.Yarım yamalak bir gerçegin hiçbir degeri yoktur,

Yer yarılsaydı da içine girseydim!
Kaçabilseydim! Yok olabilseydim

Utançların en büyüğü... İnsanın kendine en yakın bildiği kimselere karşı duyduğu utançtır.

Ahlaken zayıf olanların her zaman bir mazereti vardır zaten.

İlk önlerine çıkana kendilerini teslim ederler ve hiçbir şeyi düşünmezler. Sonra Tanrı'dan medet umarlar.

İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da başka bir insanı mutlu etmektir.


insanlar' tanınmayanlar.
Bunlar bizleriz yeryüzüne yayılmış sayısız varlık; Basit, sakin hayatımız dışında hiçbir şey istemeyen
bizler şurada, burada, ve her yerde

5 Sabahattin ali sözleri


Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.

Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.

Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.

okurken geçen iki saatin, ömrümün senelerinden daha dolu ve ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.

İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. büyük ve insanca bir sebep lazımdı."

en çok okuduğum kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...''Aşk

beklediğim aşk başka bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey.

Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla ve bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez istek

Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti..."

Bir ümidim yok. Bu sondu. Ahiç bir şeyin değişmesine imkan yok,

Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden haberim olmayan insan birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi?

hep böyle değil midir ? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?

Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. ahbaplık etmek isterseniz tahammüle mecbur kalacaksınız.

İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir

İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu...

Kalbimin etrafında mütemadiyen sıkışıp ezilen bir şey vardı.."

O gelmez artık!'' dedi.Nereden biliyorsun dedim.Gidişinden belliydi

İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer...

Ne olursa olsun dümdüz bir beynim olacağına hiç olmamasını tercih ederdim.

İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor. Ben de

yaşayacağım... Ama nasıl yaşayacağım hayatım nasıl dayanılmaz bir işkence olacak!.. Ama ben dayanacağım
Şimdiye kadar olduğu gibi...

Kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl ateşin yandığını kalkıp inen göğsünde nelerin kaynadığını bilimediği için, insan ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür.

Her gün odamda oturur, kitap okumaya çalışırdım. Bir tek harf bile fark etmeden sayfaları çevirir dikkatle azimle baştan başla fakat zihnimin başka yerlerde dolaştığını görürdüm.

Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.Kendim kendime yeterim."Niçin uyandım?..

Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum.

Bir insanın diğer bir insanı, hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu

Yollarımız bir kere karşılaştı. Fakat ona dair hiçbir şey bilmiyorum onun yanında içimi müthiş bir korku, onu kaybetmek korkusu sarardı.

Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var...

Berlin'de yalnızsınız değil mi?" dedi.
Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün dünyada yalnızım...

Küçükten beri..."Kendinde kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek

Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek

hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına acımak ondan kuvvetli olduğunu zannetmektir

ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkasını bu kadar zavallı görmeye hakkımız yoktur.

Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.

unuttum diyemem, fakat üzerimde bir tesiri kalmamış...

Tam yaşamaya başladığım andan itibaren beni öldü saysınlar.

Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur.

İnsan birazcık kalender olmalıdır!Kendimi kendim bile tanımıyor

Ondan ayrılmanın güç geleceğini biliyordum. Fakat bu kadar korkunç, bu kadar acı olacağını tasavvur edememiştim

Demek beni anlamaya çalışacaksın? Fena fikir değil... Fakat bana öyle geliyor ki, boşuna emek!.."

Acaba şuanda o ne düşünüyor? Herhalde beni değil... Niçin?..

Orada bir müddet yaşamak için neleri feda etmem ki?.. Her şeyi...Her şey bitti mi? Zannetmem.

İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve uzak kalmak lazım. birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar...

Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırsan gelirim..."dedi.*Nereye çağırırsan gelirim!"

Sensin Kalbim değildir Böyle göğsüme vuran.

Bir arkadaş istiyorum Beni tamamen anlayacak ve benimle karşı karşıya hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.

İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum

İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.

Yerinde bir cevap, keskin bir nükte bütün hakikatlere bedeldi.

İstediğin kadar güzel resim yap… Anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra…

Hiçbirimizin yüzünde gülme takati kalmamıştı...Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Bütün dünyada yalnızım...

Niçin*ilk*defa*gördüğümüz bir peynir hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde*ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?

Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor...

Bir tek ümidim, ayakta duramayacak kadar yorgun oluşumdu.Bizim evde de !

Bizim evde de ekmek almak bir mesele

Yalnız söyleyebilsem...*Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...*

Bunu sahiden istesem bile artık bir insan bulmama imkân yok Bende arayacak hal kalmadı...

Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik.

Kendimi bildim bileli günlerimi, haberim olmadan nefsime itiraf etmeden seno aramakla geçirmiş ve tüm insanlardan kaçmıştım.

Etrafın seni sıkmaya başladığı zaman kitap oku..

Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti.

Önce kendi kendimize acımalıyız. Çünkü Başkasını zavallı görmeye hakkımız yoktur.

Dünyadaki hayatın bir tek manası sevmektir.


6 Dostoyevski sözleri

bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa, iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir

Sevebileceğin birine öyle kolayca rastlayamazsın

Bir çocuğun ölümünü görmektense, dünyaya geliş biletimi iade etmek isterim.''

neden hiçbir iş yapmıyorsun?
- Yapıyorum.
- Ne yapıyorsun?
- İş yapıyorum.
- Ne işi yapıyorsun?
- Düşünüyorum.”

Hiç tanımadığınız birinin gülüşü daha ilk karşılamanızda hoşunuza giderse, karşınızdakinin iyi bir adam olduğundan tereddüt etmeyiniz.

Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim."

Sizi kime benzetiyorum, bilir misiniz? Cellatların elinde gülerek, parça parça olmaya katlanan kişilere.Denginiz değilim efendim, dengesizim

Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır

İnsana en çok acı veren şey,
Söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki*Uçurumdur

Önce ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır

Etrafınıza göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile!

Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.

İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür.

içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız

İnsanın önünden geçtiği bir ağacı görebildiği için mutlu olmamasına şaşırıyorum.

düşündüklerinizin en önemlisini başkasına açmadan dünyadan göçer*
gidersiniz.

Çağımız ki, insanların yüreklerini*
bir şaşkınlıktır almış.

Bütün hayatın konfordan ibaret olduğu düşüncesi propaganda edilir olmuş!

Arzularımı yok edin ideallerimi silin, bana daha iyi şeyler gösterin, seve seve peşinizden koşarım.

Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur.

Tembellik, bütün kusurların anasıdır.

Param olduğunda, benim de son derece orijinal biri olduğumu göreceksiniz.

Paranın en bayağı, en iğrenç yanı insana yetenek bile verebilmesidir.

Ben kötü bir insan değildim. Ne aksi bir adamım,ne de uysal biriyim. Ne alçağın biriyim,ne bir kahramanım, ne de korkak. Ben hiçbir şey olamadım

Her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur.

Yalan söyleyerek dünyanın öbür ucuna gidersin ama geri dönemezsin."

Anıların güzel olanları da, kederli olanları da insanı hep hüzünlendirir.

Sizin tecrübeli bir doktor olduğunuz kadar ben de tecrübeli bir hastayım

Sevebileceğin birine öyle kolayca rastlayamazsın.."

Hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar.

Dostlara bile açılamayacak, insanın kendine saklayacağı sırlar da bulunur.

Böylesine bir heyecana karşı durmak, kutsal bir şeyi lekelemek gibi olacaktı.

Kendi yolunda eğri gitmek,*
Başkasının yoluyla doğru gitmekten yeğdir.

Öyle bir sınıra gelirsin ki aşamazsan mutsuz olursun, aşarsan, belki o zaman daha da mutsuz olursun.”

Kuyuya tükürme, gün gelir içersin... derler.”

Korkak, korkar ve kaçar... Korkan, ama kaçmayan, henüz korkak değildir

Kendinize en yakın bilip yardım beklediğiniz insanlardan sadece kötülük gördünüzse Merhametiniz'le ezin onu. Nasıl sarsıldığını göreceksiniz

Öylesine mutsuzsunuz ki, hep, asıl suçlu benim, diye düşünüyorsunuz.

yaptıklarımdan korkuyorum.'' diye düşündü.

her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir

İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim.

Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek

biliniz ki, yanlış insana karşı duyulan sevgi çabuk unutulur.

Bence, gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır.

İnsanların en önemli işi, sanırım bir cıvata ya da piyano tuşu değil insan olduğunu kendisine ispat etmektir.

İster budalaca,ister akıllı sözler olsun,yanınızda durmadan konuşmak,konuşmak istiyorum.

insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar

namuslu bir insan namuslu diye övünür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?

Ama ümit insanı aldatır

Zekâyla güzellik birlikte olunca birbirlerine o kadar yakışıyolardı ki...

Hepimiz alınyazımıza dargınız, yaşamdan bıkıp bezmişiz

Konuşmayı bilenler, hep kısa konuşur.

Doğmak elimde olsaydı gülünç koşullarda dünyaya gelmeyi kabul etmezdim._

Bir tutuklu için en önemli, paradan da önemli olan nedir Özgürlük; veya hiç olmazsa onun hayali...

Anlıyor musunuz bayım insanın gideceği hiçbir yerin olmaması ne demektir insanın gidebileceği bir yerin olması gerekmez mi

Yaşama arzum, hayata inancım vardı!.. Fakat bu düşüncenin ardından bir kahkaha attığımı da hatırlıyorum.


7 Zülfi livaneli sözleri

Giriş kapısında niye polis var?' diye sordu. 'Onlar uzun yıllardır üniversiteleri, üniversitelilerden koruyorlar diye cevap verdi

Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.

Sağcı solcu, milliyetçi tarikatçı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, genç-yaşlı, kadın-erkek, köylü-şehirli, Doğulu-Batılı, zengin-yoksul olmanız fark etmez.*Yeter ki düzgün insan olun!

Onca sayfa okunur mu hiç ya? Derken iPad'i işaret ediyordu. O zaman hayatı, aşkı, ölümü, felsefeyi 140 karakterlik tweet'lerle ifade eden bir kuşakla konuştuğumu kavradım.

Sokakta birisi Sokrates'e hakaret edip tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O Bir eşek beni ısırsa onu dava mı etmeliyim sizce?' demiş.

Zaten dünyanın hangi köşesinde huzur kaldı ki...

İnsanlar acı çekerken, İstanbul'da en iyi suşinin nerde yenileceğini konuşanlara dayanamıyordum.

İnsan hiçbir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor ama

kapkara bulutlar arasından iğne ucu kadar bir güneş ışını belirince insanın dünyası o ışığa bağlı oluyor...

Uçakların icadı Zweig'ın neslini çok heyecanlandırmış savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı.

Uçaklar insan düşün dü ki bu uçak havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti.

Uçaklar icat edildikten birkaç yıl sonra gökten bomba yağdırarak dünyayı yıktı

Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum her zaman yaptığım işleri bir boşluk duygusu içinde sürdürüyorum


Sanki içimde bir hiçlik var inan bana, insanların çoğunun ruhu, bedeninden önce çürür.

Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır.

Aramızdaki fark ne Sen insanlarda üniforma bayrak ve din görüyorsun ben ise İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken acıkan, üşüyen, korkan insanı görüyorum

"Haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kılıyoruz...

Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor

dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır

Andre Gide,komünist olarak çıktığı Sovyetler gezisinden antikomünist olarak dönmüş ve cesurca yazmaktan çekinmemişti.Aydın namusu bunu gerektiriyordu.

İnsan sevmeden yaşayabilir mi?

Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu?

Her insan kendi hayatının başrolünde oynuyor.

Aşkın, gözü kapalı uçurum kıyısında yürümek olduğunu bilen biri aşık olur mu hiç?" deyip sustum.

midemi bulandırıyor bu koca şehir. Kaçmak istiyorum...

Hiç bişey bilmiyorsunuz .
Modaya uyup cahilce işler yapıyorsunuz .

Şairlerin dediği gibi ‘Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul en güzel şehir'di

Bazı şeyleri boş inanç diye küçümsemeyin, onlarsız insan kültürü olmazdı.

Aşk denen şey bazen yürür,bazen uçar;bazen koşar biriyle birlikte;

Aşk bir başkasıyla ölümcül bir yürüyüşe çıkar üçüncüyü buzdan heykele çevirir dördüncüyü atar alevlerin içine.Birini yaralar öldürür

Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur.

Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın anne!"Sakın ola hiçbir şey için üzülme

bol bol kız, öfkelen, dövüş, savaş, küfret ama üzülme. İnsanı üzüntü çürütür

Bilemiyorum, bilinçaltında olup biten şeyler için Nietzsche’ye katılmamak mümkün değil: “Müziksiz hayat hatadır!
Demişti

Ankara Üniversitesi'nde ders vermiş Ernst Reuter ne demişti bilmiyor musunuz? "Türkiye'de önemli insanlar değersizdir, değerliler ise önemsiz

Merhamet zulmün merhemi olamaz!"

Coĝrafya kaderdir. Coĝrafya kader olduĝu gibi tarih de kaderdir

İnsanların kendi millet veya inancını diğerlerinden üstün görmesi, ne korkunç olaylara, ne büyük acılara neden oluyordu bu dünyada

Asil insanların en neşeli zamanında bile bir hüzün vardır, düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir.

Her insanın içinde iyi ve kötü, yan yana durur. Hangisini beslersen o galip gelir.

Bilgi ne garip bir şeydir. Şişede hapsedilmiş gibi yıllarca duruyor, senin kapağını açacağın günü bekliyordu.

Türk erkeklerinin bir numaralı özelliği sinirlenince hız yapmalarıdır. hiç biri ile direksiyon başında tartışmayacaksın.

Hepimiz isimsiz, birbirimize uzak yaşıyoruz; başka kılıklar altında birer yabancı olarak acı çekiyoruz.

İnsan İnsanın zehrini alır" oğlum.

insanları konuşarak tanıyamazsınız... Dil, yalan söyler...insanları dinlemek, onları anlamak için yeterli değil

çürüme içten başlar.Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve korkar

Çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz!

İnan bana, insanların çoğunun ruhu,bedeninden önce çürür.

Aptallık o kadar yaygın ki, kapıyı pencereyi sıkıca kapamazsan havayla bile içeri girer.

Dünyanın en bulaşıcı hastalığıdır aptallık."

Karasevda dedim. "İşte insana o çılgınlıkları yaptıran duygunun adı

Dünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.


8 Kafka SÖZLERİ


senin yanında öylesine huzurlu öylesine huzursuz, Öylesine baskı altında ve öylesine özgürüm ki söz bulamıyorum,

Öyle bir sessizlik çöktü ki, bu sessizliğin içine seslenemiyor insan.

Yanımda yürüyordun düşünsene, yanımda yürümüştün!*aşık biri için ne büyük nimet değil mi?

Erken kalkmak,"diye düşündü,"insanı bir hayli aptallaştırıyor. İnsan uykusunu iyi almalı.

Odamda günlerdir yalnızım,*
ziyanı yok dünyada da yıllarca yalnız değil miydim?”

Evet, seni seviyorum budala! Tıpkı denizin, kendi dibindeki bir çakıl taşını sevmesi gibi

Evet, sevgin beni böyle kaplıyor Ve Allah izin verirse, senin yanında ben çakıl taşı olacağım...

"Kalbimin içerisinde sen varken her şeye katlanabilirim.

sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri

çocuklarına vereceğin herhangi bir ders değil, örnek bir yaşamdı.

sen başkaydın. Hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın

İki saattir kanepede uzanmış yatıyorum ve bu süre boyunca* senden başka hiçbir şey düşünmedim

Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben?

İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?

Biraz daha uyusam bütün bu olanlardan kurtulabilir miyim?"

Paltom bile ağır gelirken, Nasıl taşırım
Koskoca dünyayı

Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor."

Mesela senin odanda duran, sen sandalyende ya da masanda otururken, uzanır ya da uyurken,seni gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim

bu sessiz geceler insanı boş hayallere sürüklüyor,

aslında yok etmek istediğim mutluluklar değil, acılarım.

Bu dünyada olduğun için teşekkürler;

Dünyaya bakıp da, senin içinde bulunabileceğini düşünemezdim. ''Ah, Milena Ah

Üstümdeki paltoyu dahi taşımaya üşenirken ben, bu dünyanın yükünü sırtımda nasıl taşıyayım


her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz.

sana hitap ederken her şeyi unutuyorum. “Seni hiç görmesem bile,

En iyiyi ararken iyiyi kaybediyorsunuz

pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim..."

Evlenmek, önce güven ister.*
Yoksa birinin yalnızlığını, bir başkasınınkine eklemek, bir yuva değil, tersine, bir zindan yaratır.

Sorularımızın değerini cevaplarımızla düşürüyoruz.

Aynı saatte
Aynı şiirde
Aynı satırda
Yıldızlar eşliğinde buluşalım.

”Konu yalnızca unutmak değil, çok daha ötesi.Çünkü insan unuttuğuyla yeniden tanışabilir.

Öyle zaman olur ki, odada yalnızken bile “yok oluverir” insan, bunun nedenleri çoktur,

kişi yaşarken bile ölebilir. 'Bu dünya için kendini paralaman gülünç.

Benim yalnızlığım insanlarla dolu...İnsanın umudunu kıran:*
Çevrenin zorlayıcı gücü ve düş kırıklıklarına alışma..

Sana dokunmayan bir şey beni öldürebilir."

Kendime denk biriyle konuşacağım birkaç kelime yapacağım upuzun konuşmalardan çok daha aydınlatıcı olacaktır benim için.

Dış görünüşün vız geliyordu bana, sözlerine önem veriyordum yalnız

Bak Milena, ‘En çok seni seviyorum.’ diyorum, ama gerçek sevgi bu değil belki,

Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla’ dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki.

kalbimde sen varken her şeye katlanabilirim..

"İnsan aslında, nelere sahip olduğunu bilmeyen bir kapitalist.

mutluluktan ölünüyorsa, bu benim başıma gelmeli.

İnanmak, kendi içindeki yok edilemez cevheri kurtarmaktır, kendini kurtarmaktır olmaktır.

Ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı.

İnsanlarla iyi geçinmek hem çok zordu hem de çok kolay; bunun kuralı yoktu


Tek suçum insan olmak Güzel bir söz duymayı hak ediyor muyum

Milena ben sana hoşuna gidecek
güzel bir söz söylemeyi hak etmiyorum, aksi taktirde söylemiş olurdum.

Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor Ortada hiçbir şey yokken, mahkeme bir suç buluyor

koşup yaşama sığınmıyorsa insan, yaşamdan zevk alabilir mi?

Kimse benden, benim kendimden istediğimin daha fazlasını bekleyemez.

benim ihtiyaç duyduğum miktarda huzur dünyada yok

Dünyanın herhangi bir yerinde ihtiyacımı karşılayacak kadar çok sabır var mıdır

Kafesin biri kuş aramaya çıktı

İnsan yalnızca sevinçli olduğu zaman gevezelik eder.

Herkes beraberinde taşıdığı parmaklıkların ardında yaşıyor.*

Erkeğin kadına ve kadının erkeğe vereceği en büyük söz, çocuklara gülümseyerek söylemeye özen gösterilen şu derin cümledir: Senden vazgeçmem.

İnsanı büyüklüğe götürecek yol, ancak onun küçüklüğünden geçer.

Hareketleri ağırlaşmıştı nedeni yorgunluk değil, anıların yarattığı yüktü

Asla beraber olamayacağız,
aynı evi, aynı teni paylaşmayacağız,
aynı masada oturmayacağız,
hatta aynı şehirde bile oturmayacağız..'

Eğer sana güvenmeseydim, sen böylesine kıymetli olur muydun hiç?



Ahmet haldun terzioğlu sözleri

Eğer ölümümün yararı olacaksa, feda olsun canım bu devlete."

Ya istiklal, ya ölüm Bu seçimi yapmak, kahramanların işiydi.

O Gök gözlü kahramandı. Türk'ün umudu..

Üstte gök basmasa, altta yer delinmese; Türk ulusu; senin ilini, töreni kim bozabilir?Hiç kimse!

Türk ulusunun ilini, töresini kim bozabilir Hiç kimse Yalnız kendi kendinin yağısı kendini bilmediğinde.

Türk, dış yağılarına karşı koyarken, içindeki yağıları bilmez, duymaz ve onlardan etkilenirse kolayca yağıya tutsak olurdu.

Yaşamamız, yaşamda kalmamız için gerekliydi öğrenmek.

Zorlu bir yaşam bizi bekliyordu. Belki dünden daha kolay, belki dünden daha zor,...

Korku Ne rezil bir duygu.

Korktuğu için yazgısını yenen ve daha uzun yaşayan kimse olmadı.

Baharın kendisi, özünde yeniden doğuşu simgeler.

Her yeşillenme yaşamanın işareti, her çiçek doğuma gülümseme, her doğum gök buyruğu

Gök altında neresi varsa gidebildiğimiz hep bizim" diyebilmekti göç.

Ulus adla yaşar. Adını unutan, her şeyi unutur. Adını değiştiren, her şeyini değiştirir.

Yaşamak onurlu olunca güzeldir.

Bozkırda devlet kurmak istiyorsa Türk gerekliydi büyük bir devlet kurmak istiyorsa Türksüz olmazdı.

şunu unutma, Türkler değmez belledikleri kişilerin ardından asla gitmezler

Korku! Ne rezil bir duygu Korktuğu için yazgısını yenen ve daha uzun yaşayan kimse olmadı.

Dün gerçekti Turan, bugün düş ama yarın yeniden kurulacak kutlu bir ülkedir

İlk değillerdi. Son da olmayacakları kesindi.

Garip sistem, bu memleketin öz çocuklarını harcamak üzere kurulmuştu. Gelecekte çok arayacağı, ama bulamayacağı, çocuklarını

Ne zaman ki töre terk edildi, o zaman yıkım başlıyor. Çin'e tutsak olma çağı geliveriyor.

Çin'e tutsak olmak demek illa bağlanıp köle kılınmak değil. Çin ipeğiyle, altınıyla, eşyasıyla, rahatlığıyla, töresi ve ahlakıyla tutsak alıyor bizi

Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! Bir ışık daha var, ışıklardan başka.

Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
Bir şey var bütün eserlerden başka

Çin sık sık 'Böl ve Yık' yolunu deniyordu.

Kişiler yok olup gider ama devlet ve ulus süreklidir

Irmaklar, akan sular hep temiz kalmalı. Asla kirletilmemeli!”

Varsın uzakta olsun. Gün gelir kavuşulur Allah yazdıysa...

Ölmek için her yer güzeldir! Yeter ki vatan toprağı olsun! Yeter ki Turan yurdunda bir yer olsun


Beklenen etki, beklenmeyen zamanda vurulan darbe ile sağlanır!*

Seçkin erler, seçkin ordunun izidir.

Acının en büyüğünü ihanete uğrayanlar yaşarlar.

Benlik ve yükselme hırsı sonu gelmez bir yıkıma götürür devleti.

"Yönetilen değil yöneten olmak için yaratıldık!"Türk, kurtuluş ve özgürlük ardında, tutulamaz bir güçtür.

Huzursuzluğunu susarak belirtir! Susar, susmak nasıl bir tepki ise

Seni anlamıyorum Çavuş! İbadetin yaşla ne ilgisi var! insan yaşlandım diyerek ibadete başlarsa dürüstlük olmaz ki.

Gönül işidir ibadet. İnanç işidir.İnanmak yolun yarısıdır. İnanınca olmayacağı varsa da oluverir...

Küçük, güzel, mutlu bir dünyası vardı. Bu dünyayı seviyordu

Kişioğlu düşler ülkesinde mutlu olunca, uyanmak istemiyor, uyanınca mutlu olmuyor.

Öyle ucuz ölümleri sevmiyoruz. Türk ölmemeli görüşü egemen gönüllere.

Türk yaşamalı ve mücadele etmeli. Türk değil, Türk yağıları ölmeli.
Öleceksek, öldüğümüze değmeli!



10 Okay tiryakioğlu

Takdir-i Hüda, belki fetih müyesser olur Haydi bre Reisim! ne bekleriz. Hele başlayalım görsünler bizimle uğraşıp fitne sokup Müslümanlara zulmetmek ne demek

En ufak bir disiplinsizliğe göz yummuyorlardı. Seferin ruhunu artık iliklerine kadar kavramış tı asker

Türk askeri üstlerine sorun çıkarmamak ve kayıtsız şartsız itaatte, dünya harp tarihine geçecek mutlak örnek bir tavır

insanın yaşadığı toprağın altında ölüleri yoksa, o toprak o insanın yeri değildir.

Annemi bu kadar sevmemin sebebi, belki de o harika kokusu..


Hele sakin ol çocuk. Harp hile olduğu kadar da sabırdır...

İki insanın paylaşabilecekleri en mahrem duygu aşk ya da arzu değil, acıydı

Kıran kırana bir kavga başladı. Moral üstünlüğünü birkaç saniyede kaybeden Bizanslılar gerilediler. Kısa süre sonra kaçıyorlardı

Yürüyen adam duran adamdan daha az dikkat çeker.

Zaman değişiyor Yüzüne tükürsen umursamıyor,yağmurdur deyip geçebiliyor insanoğlu.

Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme
Gönlüm duygularını anlatamadığı için
kızarken dilime Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme...

sabırlı ol. Suçlu suçsuzdan elbet ayrılır

İnsanlar az emekle çok nimet bekliyor,elde edemeyince de takdire küsüyorlar.

Ya kahraman olacak ya çamura batacaktım. İkisinin ortası yoktu.


Onlar öfkelerini yutarlar ve insanları affederler."

Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.

Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yinede yaşarsın...Hz.Mevlana

Kader onu kabul edene yol verir, reddedeni ezer geçer.

Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.-Hz.Mevlana

Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.*

Nerden geldiğini unutma ki,
nereye gideceğini unutmayasın!"
Şeyh Edebali

Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, milletinize yapılanı asla. Hz. Ali"

tükenmez bir yalnızlığı vardı.Ama o kitapları ve seccadesiyle mutluydu

Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma,

sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol

kan ve gözyaşı olmasaydı, şehirlerin kapısını silahlar ve düşmanlık değil, çicekler ve kardeşlik açsaydı, insanlar yine de geçinemezlerdi

Sultanım. Mehmet gülümseyerek:
ben işaret edildiği gibi tiran olma yolunda bir zalim değilim, sebepsiz yere kimsenin canını yakmam.

Öyle bir yerdeyim ki;*
Ne gitmesi mümkün,*
Ne de kalması mümkün

Öylece bir yerdeyim işte .
Vazgeçmekle direnmek arasında,*

Akla karanın tam ortasındayım.
Kaybetmenin arifesinde,*
Yeni bir hayatın eşiğindeyim.
Kalsam canım yanacak,*
Gitsem hayatım...

Sizin kadar şanslı olamadıkları için insanları kınayamazsınız.Güçlü bir sesle:

Şehir sizin olacak Sultanım. Allah'ın yardımı ve senin kudretinle bu şehir önünde tutunamayacak

Şeyh hafifçe kımıldadı güzel yüzünde çiçeklenen huzurla Rabbimize şükürler olsun. Bana tam Mihmandar-ı Resul'ün kabri üzerinde namaz kılmayı nasip eyledi.

Fetih suresine erişmiştim ki haberi ulaştırdılar. Bir oğul daha nasip eyledi Rabbim...

'Ravza-i murada bir gül-i Muhammedi açtı.' Hamd olsun, hamd olsun, hamd olsun, adı da Mehmet olsun...

Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor

Sultan Mehmet sanata ve mimariye düşkün dü Avnî' mahlasıyla gazeller ve kasideler yazan, divanı bulunan büyük bir şairdi

Konstantin konuştu Sultan Mehmet
şehrin yağmalanıp harap edilmesini istemez. Ancak biz şehri yitirirsek, sonrası kimsenin umrunda olmaz Böyle bir anda ne hisseder insan?

verilen sözler boş çıktığında ve büyük bir yıkımın eşiğine gelindiğinde insan nasıl düşünür?

Sultan Mehmet sultanlık' denen korkunç yükün ağırlığını kaldırmak için, umulmadık anda sertleşmekden korkuyor ve Gönlü doğruya, iyiye, güzele yönlendiren velilerden birinin eşiğindeki basit bir sofi olmak istiyordi

Sabah ezanıyla başladığın günündeki tek derdin, iyi bir kul olmak için çabalamaktan başkası olmasın.

tek derdin ibadetlerini yerini getirmekten başkası olmasın.

Sultan Mehmet iki yaşında Amasya'ya gönderildikten sonra, şehrin valisi olan büyük ağabeyi Ahmet, 1437 de ansız ölmüş Altı yıl sonrada, aynı şehre atanan diğer ağabeyi Ali, Kara Hızır Paşa tarafından bebek yaştaki iki oğluyla birlikte katledilmiş ve Mehmet, hiç umulmadık şekilde taht sırasında bir numaraya yerleşmiştir

Sen dert etme adımını sağlam atan her zaman kazanır.


Sultanım seni dert üstü, murat üstü gören idraksizlerin, sıfatsızların, mutsuzların ve şükürsüzlerin kıskanç bakışlarından kurtulasın

Ölümün eşiğinde dizleri titremeye başladı mı, gerçeğin ta kendine uyanır insan.

Sultan Mehmetin Sade döşenmiş odası büyük bir kütüphaneyi andırıyordu. Raflarda dizili cilt cilt kitapların görkemli manzarası, yaşlı paşanın yüreğini titretti derin bir huşuya kapıldı. Böyle bir odada ölünür işte', diye düşündü..

Sultan Mehmetin otağ-ı hümayunu
Türk kırmızısı keten ve Türk mavisi pamuklu bezin üzerine altın flâman ve çini desenliydi muhteşem otağ mehteran marşları ve seçkin hafızların Kuran ziyafetleriyle kurulmuşdu.


Bir savaşçı, ölümün yaklaştığı o son anı hissettiğinde, bir anda neden savaştığını unutur Kafasından her şey silinir, gözünü önce kan, sonra da korku bürürmüş

ne için savaştığını hatırlatması bakımından Bayrak gibi düşün ya da ordu sancağı gibi. Haydi kal sağlıkcakla

11 Azîz nesin sözleri

Oysa mavi, güzel bir renktir. Acırım mavinin yenilmesine...

Valinin otomobili geldi. Şoför kapıyı açtı. Arabadan bir kara kuru herif çıktı. Ulan, yedi vilayeti titreten vali bumuymuş... Tüh bize

Herifte adamlık yok. Kara kuru ve boyu çoban sopasından kısa...

Sanırsın, çingene maşasına can yürümüş de adam suretine bürünmüş.

Olaylar gönlümüze göre gidince, onları biz böyle yürütüyoruz sanırız. İnsanoğlunun mutluluk budalalığı işte…

olaylar isteklerimize karşıt çıkınca, acı gerçek kafamıza dank eder…”

Bir delinin bozduğunu kırk akıllı düzeltemez..

Kırk yaşında bir erkeğin yirmialtı dişi ve otuzbeş yaşında bir erkeğin de yirmidokuz dişi olursaaa , acaba otuzyaşındaki bir kadının kaç dişi olur?

Bir insanın okuldayken hesabı kuvvetliyse , hayatta her zaman başarı kazanır.

Her ne olursa olsun yaşam sürüyor ve hep sürecek.

Deli değil ama politikacı... Sen bu memlekette yaşamıyor musun

Çöküyorum en dibe azar azar
Dağılıp parçalanıp ayrılıyorum
Topla beni tut beni

Vatan başka... Vatan gibi var mı!... Olamaz da...

Tartı çekmez suçlarımız, yer götürmez günahlarımız var.

Başkası olarak yaşamaktansa ,insanın kendisi olarak ölmesi yeğdir.

Yazık ki, nasıl öldüğümü yazamayacağım. Ençok buna üzülüyorum.

Bir yazar bütün yaşadıklarını yazsa bile ölümünü yazamaz.

Doktorlar anlamazlar mı?
- Aman oğlum , doktorlar diriden anlamıyorlar , ölüden ne anlasınlar...

Memleketin kalkınması herşeyden evvel fabrikalara dayanır

birader.Vicdan hürriyeti varsa, inancıma saygı göstermek zorundasınız;

size acıyorum."bizde düdük geçiyor geçmesine ama, öttürmesini bileceksin.

Aydın kişi gösterişi için kolunun altından kitap eksik etmeyenlerden, helaya bile kitapla gidenlerden hoşlanmam.

Simitte çok keramet vardır. Ne zaman simit yesem, zihnim açılır.*

Bizim gazeteciler, yazarlar neden simit yer çayla? Herkes parasızlıktan sanır.*
Yok canım, çayla simit zihin açar da ondan...


Cani Evlat a sorulur baba olsanız, babanız da çocuğunuz; suç işlediğinde ne ceza verirdiniz ?+ Onu bir topal ata bindirirdim. Üstüne çadır örter Çadırın tepesine bıçak asarım. At topalladıkça bıçak kafasına dokunsun, akıllansın.

Rüyada bile sürmez ki mutluluğum
Başlamasıyla biter

İşte yatağımız yastığımız bulutlardan

Rüyamın en güzel yerini gezdirecekken
Uyanıyorum birden Sen kim bilir nerelerdeydin Ben o rüyada seni yaşıyorken Haklısın Bey

"Hemşeriler," dedim, "bir memleketin kalkınması, kadınların yükselmesine bağlıdır. Kadınların uyanması için, kız çocuklarının okutulması gereklidir. Ne dersiniz hemşeriler?"

Yavrularım, yurtsever olunuz. Yurdunuzu çok çok seviniz.

Yurdunuzu yakından tanıyınız. Büyüyünce Anadolu'yu köy köy dolaşınız.

Yoksul yerlerde görev alınız Cumhuriyet size emanettir. Yoksul Anadolu'ya medeniyet ışığını sizler götüreceksiniz.

Yaz bunu atasözü Seçimi atlatmış iktidar gibi hiç yüz vermiyorlar.

Rüyada bile sürmez ki mutluluğum
Başlamasıyla biter

Yoksun diye bu dünyanın tüm varını hiçe saydım.

Bizim acılarımız olmasa bu dünya bunca güzelleşebilir miydi?

12 Mevlana sözleri


Kolay değildir mum olmak! Işık saçmak için önce yanmak gerek

Ya tutulacak kadar yakın ol;*
Ya da unutulacak kadar uzak....

'Mevlana'ya sormuşlar ;
kişinin değeri nedir?
cevap vermiş ;
aradığı şeydir ..’

Gaflet uykusuna dalmış bir bilgisize öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir.

Dokunamadığım..
Göremediğim..
Dindiremediğim bir acı taşıyor yüreğim.
Biraz yalnızlık, biraz hüzün, biraz çaresizlik ...

Kendine gel Rabbin seni terk etmedi

Nokta koyduysan bir kere,
Çevirmeyeceksin onu virgüle.*
Ne soru kalmalı,
Ne de tek bir soru işareti geriye

Cahille oturup bal yiyeceğine, âlimle oturup kuru ekmek ye.

Nehir gibidir insan...
Derinlerinde ne saklar...
Ne fırtınalar kopar, söylemez.
Sadece; sessizce akar ve gider...'

'Üzülme Tabuta yattığın gün,
Son kez kuyunu kazacaklar.

Şu içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil. Ve onunla meşgul ol.

Ne geçmişe üzül. Ne gelecekten kork

.Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım…Ve ekler; “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım.

Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar.

Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya.

Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur…

“Düşmem” dersin düşersin, “Şaşmam” dersin şaşarsın.

En garibi budur ya, “Öldüm” der durur, yine de yaşarsın.

Yürek yorulunca, ter gözden akar...'

Üzülme cancağızım...
Her bir yara'dan, haberdardır Yaradan...

Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.

Dua; kapı çalmaktır. Sonrasına karışmak haddi aşmaktır.'

'Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.

Kendini büyük görme,*
Bugün ayağının altında biten ot,
Yarın mezarının üstünde bitecek

Ey can; kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur.

Beden çok yükü kaldırır ama, gönül her sözü kaldıramaz

Efendimiz, huzurunda gösteriş için namaz kılan gence:"Kalk, tekrar namaz kıl,çünkü sen namaz kılmadın." diye buyurmuştu.

Sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hasıl olur; dedi. Peygamber her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir."

Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yesillenmesi ile neticelenir.

Ne zaman gökyüzüne bir nefes,bir duâ gönderdin de,ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi?'

'Kuyudaki kurbağalar, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanırlar.

“Edeb'î olmayan..Yalnız kendine kötülük etmiş olmaz..bütün dünya'yı; ateşe vermiş olur.

İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.

Yalnızlık, kimsesizlik adam olmayanların sevgisinden, saygısından değerlidir.

Mum ağlamadıkça, alev gülmez...

Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu
arıyorsun...

''Balığa denizden başkası azaptır..

"Dediler ki gözden ırak olan gönülden de ırak olur/ Dedim ki gönle giren gözden ırak olsa ne olur?

İnsanoğlu, Yaradan'a dönerse kula benziyor; Yaradan'dan dönerse pula benziyor.."

Topraktan doğmak, toprakta çürümek hayvan işidir; gönlün, canın işi değildir

Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmak.Unutma ki!.. Nefret ve kinin ertesi pişmanlıktır.

her canlıya ölüm vardır. İnsan ölür ama ölmeyen "insanlıktır

.Elinden geldikçe kul ol, sultan olma!

"Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil, akılla ayırt edin.

Surette sen küçük bir âlemsin ama hakikatte en büyük âlem sensin

.Ey gönül ses etme! Bekle! Ya nasip de Rabbine bırak...

Kalp, Allah’ın iki parmağı arasındadır.

Ömrüm geçti, sevgilim gelmedi diye ümidini kesme.*O vakitli vakitsiz gelir...

'İki ceylan aynı otu yedi, biri fışkı verdi, biri halis misk...

Peygamber efendimiz iyilik yapmak ve dünyada eser bırakmak konusunda şöyle demektedir:"Dünyadan çekilip gittiği halde;kendisinden eser kalmış olan kişi, ne mutlu kişidir.

"Yol düzgün ama altında tuzaklar var. Yazının tarzı hoş ama içinde mana kıt

Gönlü güzel insanların gönlünde olmak güzeldir.

'Asla geçmişte yaşama; ama daima geçmişten ders al..

Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.

Denizi bir kaseye dökecek olsan, ne kadar sığar? Ancak bir günlük
rızık miktarı

Hiçbir hastalık, gönül hastalığı gibi değildir

Dibini görmediğin suya atlamadığın gibi, sonunu bilmediğin sevgiye teslim etme kendini

Elhamdülillah Gönlümde Allah'tan başka bir şey yok

Ey hakikat aşığı! Sen öyle bir aşkın peşinde koş ki, o aşk gelip geçici olmasın. Sonunda seni ümitsizliğe düşürmesin.

Allah aşkı yok olmaz. O aşkın aşığı da, maşuku da sonsuzdur.

Senin aşkında, benden başka kimse sebat gösteremez. Benden başka hiç kimse çoraklığa tohum ekmez.

Düşmana da, dosta da seni kötülemek istiyorum ki, seni benden başka hiç kimse sevmesin.

"Elhamdülillah Hakla olunca ölüm de, ömür de hoştur

İki gözüne karşılık dünyayı verseler kabul eder misin? Etmezsin. Peki gözü verene neden secde etmezsin?

Cahilin sonunda göreceği şeyi akıllılar önce görür.

Öyle şeyler oluverir ki siz, onlardan hoşlanmazsınız, halbuki o, sizin için hayırlıdır.

Vefasızlık, köpekler için bir leke, bir ayıp olduğu halde, sen nasıl oluyor da insan olarak vefasızlık gösteriyorsun!?..

Leb dersem maksadım leb-i deryadır.
LÂ dersem muradım İLLÂ'dır.

Mümin Allah nuru ile görür.

Nice bulanık şeyler vardır ki sen, onları saf ve berrak sanırsın.

Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-13-2019, 21:02   #146
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
13 Cahit Zarifoğlu Sözleri

Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.

Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım.

Farz et körsün olabilir. El ele tut. Taş al ve at. Kâfiri bulur.

Evet, hatırladım küçük basit şeyler yetiyor kederlenmeye. Ya mutluluğa?

Filistin; bir sınav kâğıdı… Her mü’mîn kulun önünde.

Kapı aralığından baktığımda görebildiğim en güzel şeydir; yaşamak.

Dedi ki; sen şairsin elindeki bu taş ne?, Dedim ki; şair aşka boyun eğer, zulme değil!

Bir gün ister istemez karşısında olacaksın kaçtıklarının. Dua et o gün henüz mahşer olmasın.

Hayalimin ayağı yere değmiyor henüz. Onun gerçekleşmesine dayanacak, onun yükünü kaldıracak toprak yok.

Kalbinizi yumuşatın, ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun.

İnsan kendi mutlu olma imkânını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir.

Ölü kalbimiz dirileydi hakka dönüp sadakayla yıkanaydık dünyaya hiç meyletmeyeydik.

O sabah ezan sesi gelmedi camimizden. Korktum bütün insanlar için, bütün insanlık adına.

Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse, ancak o zaman sokaklar, meydanlar ardına kadar açılır.

Ehli takva olun, ehli secde olun. Farzları alenen yerine getirin. Nafileleri kendi nefsinizden bile gizleyin.

Ve önemli olan ‘an’dır. Onu; ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir.

Diline bir düğüm at ve otur. Dinle. Gıybet ve dedikodu, münakaşa ve su-i zanlarla dolu söz varsa ya durma ayrıl, ya da engelle.

Bakıyorsunuz, zulmedilenlerin tek ortak özelliği var; Müslüman oluşları ve zulmedenlere bakıyorsunuz, onların da bir tek özelliği var; Kâfir oluşları

televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda, değil cihad etmek, acaba kalkıp farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?

Biz, sakalları şiirle karışık, yüreği Allah’la barışık adamları sevdik.

Hocam ileri gidiyorsun, seni sürerler diyorlardı. hoca ise kürsüsünden şöyle haykırıyordu Söylesinler bakalım nereye sürecekler? Söyleyin nereye sürecekler?*Allah’ın rahmetinin erişemeyeceği yer mi biliyorlar?

Takdir-i ilahi deyip teselli bulmuşlar elbet demişler bize bir yük taşıyan, Allah bir tane daha kısmet eder.

Bazı insanların hayvandan bile aşağı olması mümkün, eğer kalbinden merhametin zerresi kalmamışsa.

Şu küçücük kalpte nice hakkın yüklü.

Bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim.

Bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız.

Zulmedince kendim, lütfedince sen, seni andım hamdettim sana taptım.*

Bazen var'ı Anlarsın yok ile

Son bir söz daha Bir yalvarış kırıntısı olmalı Duyanı olmayan Allah’tan başka.

Pencereden bakınca toprak ve ağaç görünmeli. Hava tertemizdir, yakınlarda sağlıklı bir dere akmaktadır.

İnsan; tabiattaki insan ve eşya dengesine bakarak ve inanç içinde yastığa başını emniyetle koyar.

İnsan gittikçe daralan dünyasında neden mutsuz. Herkes artık gereğinden fazla büyüyor da onun için mi?

On yedi yaşlarındaki delikanlıların bile iki kat yaşlıların ki kadar yürekleri dolu.

Hicret Taze Güçlü bir kandır damarlarımda...

Merhamet capcanlı bir kuştu insan kalplerinde

Yazarlar bazen ilk cümleyi yazdıklarında sonunu getiremeyeceğini anlarlar.

Bazen o cümle ile her şey söylenmiş gibidir.*Yazacak tek kelime daha bulamazlar...

İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz

Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım.

Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim.

anahtarı yalnız bende bulunan bir odaya girer gibi okurum şiirimi. Onun hatıraları bendedir.

Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.

Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları
Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları
Konuşurlar

14 İskender Pala Sözleri

Ve ben Leyla’nın aşıkı, günler ve geceler boyunca dua ettim, bağrıma Leyla yazılsın diye.

Her ne ki arıyorsun; aradığın ancak sensin...

İyinin de, kötünün de fidanı senin içinde büyür

-Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor

Şimdi kelebekler rüyalarında seni görebilmek için uykuya dalıyorlar mıdır acaba?

Aşk… Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri. Bilinmeyen… Belki bilindikçe daha da bilinecek renkleri, desenleri ortaya çıkan.

Aşk; belki de bin bir başlı ırmak, her birinin yolculuğu ayrı, ama hepsinin ulaşmak istediği deniz bir.

Doğruluk mu* büyük meziyettir, yoksa yiğitlik mi? diye sorar, cevap Bütün insanlar doğru olsaydı yiğitliğe lüzum kalmazdı!” der.

Gökler sevgiyle dönerler, yıldızlar sevgi sayesinde yerlerinde durabilirler. Tıpkı kalbimizdeki sevgi yıldızları gibi…

dış yerine içi, suret yerine ruhu sevmek gerekir. Hayat ancak sevgiyle tatlıdır

sevgilisiz dünyada hayat sürmek beyhudedir.

Kendini yücelten alçalır, kendini alçaltan yücelir.

Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!.

Sevgi hissedilen di, biliyordum; ama bir heyecanın da adı olabilir miydi? Bir kişinin adını duyunca hissedilen bir heyecanın adı?!…

Geçip gitmede ömür…Umutlar hep yarın, yarın, Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler

Aklını başına al kardeş! Günü, bugün say; ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır

Sebep neydi, bütün varlığımın kendisiyle ayakta durduğunu bildiğim, hayatımın en değerli parçası

bir göz yumup açıncaya kadar neden ayrılıvermiştik?

Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur.

- Hatıraları unutmak olanaksızsa; hatıralarda unutulmak kader olur.

unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.

O’na aşk nedir diye sorsalar, tek bir cevap veremeyecek kadar aşk içindeydi.

- Bir tutsaklıktır başlar, biz doğunca; dünya denir adına. Bir telaş, bir koşturmaca, dursuz duraksız.

Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!.

Geçip gitmede ömür…Umutlar hep yarın, yarın, yarın!

Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler…Aklını başına al kardeş!

ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır.

- Kimileri Gül dediler, ömür boyu güldüler; Kimileri de Gül dediler, Gül uğruna öldüler.

Aşk ayrılığının azab olduğunu söylüyor, sonra da azabın lezzet' demek olduğunu söylüyordu.

Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla. Umut ki, insanı en son bırakan cevher ve en kıymetli hazinedir.

Gözyaşları ne kadar çok şeye tercümanlık yapıyordu! Damladığı, süzüldüğü, aktığı veya kana dönüştüğü zaman, hep ayrı manaları vardı

Her gelen dert bir öncekini unutturuyor, her acı diğerini bastırıyordu.

Senden dolayı seviyorum seni ey sevgili..

aşk; karşılıklı oturmak, yüz yüze veya aynı noktaya bakmak, şiir okumak, sevgiliden utanacak kadar terbiyeli davranmaktır

güzelden bahsedip gülmek ve asla iffet sınırının ötesine uzanmamaktır. Demek ki aşk

azabında bir lezzeti vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.

Bağlandığınız zincirin anahtarını ele geçiremiyorsanız, zinciri suçlamaktan vazgeçin

- Öyle ki kıskançlığımdan kendi gözümle bile dost değilim...

Ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden. Kapında kendini kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacım kalmadı artık.

- Ahmağın kalbi dilinde, akıllının dili kalbindedir.

Seveni sevmek kolaydır; marifet o sevmediği zaman da onu sevebilmektir.

Hüzün, bir hazin kelime... Ayrılık gibi, hicran gibi; mutluluk gibi de. Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde.

- Tefekkür kalbin kandilidir; o giderse kalp için ışık yok demektir.

Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.

Ayrılık gibi, hicran gibi ve mutluluk gibi Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde.

Madem Allah'a giden binlerce yol var kim kimin yolunun yanlış olduğunu söyleyebilirdi ki?

Hüzün, bir hazin kelime...Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla.

Umut insanı en son bırakan cevher ve en kıymetli hazinedir.

Beni evvel öldürmüştün, şimdi geri dönüp geldin. Maktulüne ciğeri mi yandı katilin?

Aşk, kelimesinin bir anlamıda sarmaşık demek. Nasıl ki sarmaşık bir ağacı çepeçevre sarıp, onun dış dünya ile ilişkisini keser ve sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa, aşk da öyle...

O ki; rüyana gireceğim diye söz verdi. Nice yıllar geçiyor ki bu söz yüzünden gözüme uyku girmedi.

Kimileri Gül dediler, ömür boyu güldüler; Kimileri de Gül dediler, Gül uğruna öldüler.
*
Nice yıllar geçiyor ki bir söz yüzünden gözüme uyku girmedi.

Işık ister misin? Nur ister misin?"
Elbette isterim O halde döktüğün varsa doldur, Ağlattığın varsa güldür,
Yıktığın varsa yap,
*
15 Sezai Karakoç Sözleri,

Noel ağaçları kahrolsun.

Allah’a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum.

İnsanı boynuna zincir takan eşyadan öteki insanlardan, ve insanların tanrılaştırdığı kişilerden ancak AIIah kurtarır.

insanı ancak Allah özgür kılar.

Putlar, tanrısızlık ortamında üreyen ruh mantarlarıdır.

Doğuyu Batıyı bilmeli Eski uygarlıkları* incelemeli Yükseliş ve düşüşün sebeplerini derinden derine araştırmalıyım

Allah’ın insanoğluna en büyük nimeti olan İslâm inanç ve medeniyetine mensup bir toplum nasıl olur da bugünkü acıklı duruma düşer?

mutlaka bir veya bir çok sebeb vardır. Bunu bilmeliyim. İşte bütün konuları incelemekte ilim rehberim olacaktır

Düşüşün tadını almayan insan! Senin yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır?

batılılar ve marksistler, aya da çıksalar, yerin dibine de inseler, ruhları itibariyle barbardırlar

kurdun tabiatını taşımaya devam ediyorlar.

Biz yırtık pırtık çul çaput içinde kalsak dahi hiç olmazsa medenî olmanın anısını taşıyacak kadar medenîyiz.

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır.

Onlara anlat insan kelime ve şiirden yaratılmadı. sadece psikolojik* sosyolojik ve tarihçi Müslümanlık yetmez. Her Müslüman Müslüman
Yaşamalı

Her Müslüman iç dünyasında Müslüman olmalı, Müslüman olmayı idrak etmeli. Ve toplumsal tarih şuurunu eklemeli.

Tek çare ve çözüm, İslam dünyasının, uyanıp Batı’nın NATO’su gibi bir askeri güç, AB gibi bir siyasi birlik oluşturmasıdır.

Hayatı da şöyle yorumluyorum: hakikat savaşı ve karşı savaşlar, baş kaldırmalar.

Tarlayı dıştan kuşatanlardan başka bir de içten çürütenler türedi.

Hz Peygamber ne paraya, ne de halkın desteğine dayanmış ve güvenmişti. Hazreti Hatice’nin bütün Arabistan’ı kateden kervanları donatacak çaptaki servetini, peygamberliğinin ilk iki üç yılı içinde İslâm uğruna harcamıştı.

Hz Peygamber İslâmı servet biriktirme aracı yapmamış dünya gücüne değil, yalnız Allah’ın gücüne inanmış ve güvenmişti.

Allah Hz Peygamber in ihlâsına karşılık SAV e hem dünyayı, hem ahreti, bağışlamıştı ve Bu bağışlar, O’na da, ümmetine de yetmiştir.

Ölenlerin kanında Musa bilinci ve Suları yarıp geçme yolunun çiçeği açar.

Zulümde boğulan halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir:

Şeytanın kentini darmadağın etmeye and içmişim.

Kur’an kıyamet vakıasını ‘saat’ kelimesiyle anlatır saat kelimesi, vaktin ölçüsü olmuştur her an gelebilecek olan kıyamet vaktin ta kendisi olmuştur

Dünya zamanı, ahiret zamanının yanında adeta Hz. Musa’nın asasının yanında büyücü değneklerinin düştüğü zavallı bir duruma düşmektedir.

Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.

Oruç, insanın* her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiat ziyafeti bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet.

Adalet mülkün temelidir. Peki adaletin temeli nedir?

yağmur karşılıklı yağar. Ruhların içindeki müzikle karşılıklı.Donmuş ruh ancak baharla kanatlarını açar.

Üzerinde Kâbe ya da cami resimli doğum günü pastaları, sosyetik umre turları, lüks ve israfla dinî şova dönüşen İslami hayatlara sığlaşan din algısı üzerinden bakmak gerekiyor.

Camiyi hayattan sürmeye başladık başlayalı, adeta ilahi bir ceza olarak biz de hayattan sürülmeye başladık

İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür.

Doğaya inmiş vahyin mucize pınarlarından bir penceredir her üzüm tanesi.

Her üzüm tanesinde yaradanı görürsün.

Karın yağdığını görünce, kar tutan toprağı anlayacaksın.

Toprakta bir karış karı görünce, kar içinde yanan karı anlayacaksın.

İnancın yarısı utançtır. Her şeyi tam olsa da, utancını yitirmiş bir medeniyet, sağlıksızdır.

Bütün şiirlerde söylediğim sensin.
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin.

Yüksel bır kere daha ey ahir zaman ezanı.Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı.

Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti,

Noel ağaçları kahrolsun.Oruç, insanın ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiat ziyafeti gök sofrasıdır

Umutsuzluk yok! Gün gelir. Gül de açar. Bülbül de öter.

İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler.

Ben geldim geleli açmadı gökler. Ya ben bulutları anlamıyorum. Ya bulutlar benden bir şey bekler.

Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum.

Arkamda ve yanımda güçlü surlar vardı sûrelerden.

Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat.

Cami, mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve devlet, kürsüsüyle bir okuldur.

Var olan ne ki; bizi yokluğuyla üzenler vardır.İnsandan insana şükür ki fark var.

Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı. Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum.

İslâm âleminin kaderi, Türkiye’deki kördüğümün çözülmesine bağlı.
Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı

Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir. Sen kaç köşeli yıldızsın.

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

16 Hikmet Anıl Öztekin Sözleri

”Bende koca bir sen var.”

”Allah, hüzünlü kalplerdedir.”

”Seni özlemek yalnızlığın dibi.”

”Secdesiz başın ağrısı çok olur.”

”Seven sevdiğine,*sevdiğini söylesin!”

”Melekler kalbinden öpsün sevdiğim.”

”Adının geçtiği yerde takılıp kalıyorum.”

”Duası güzel olanın kalbi de güzelleşirmiş.”

Gözlerin daha ömrümden kaç vakit götürür.Gözlerine bakıyorum, yağmur olasım geliyor.

”Sevmek belki bir gün okur diye şair olmaktır.”

”Yazmak kesmez oldu artık, şiir yaşıyorum ben.”

”Derdim mi? Beni biliyorsun, hep içime atarım.”

”Sevmek dilek tutmaya benzemez dua edeceksin.”

”Sabret azizim, çay bile demini almadan içilmiyor.”

”Cennete sen gitsen yeter, ben gözlerindeyim zaten.”

”Tasavvuf ; insana yokluğunu öğretme sanatıymış.

”Ey zaman, gün olur geçmezsin, gün olur yetmezsin.”

”Allah var diyoruz da, neden yokmuş gibi yaşıyoruz?”

”Sevdiğim yoksa yanımda, terk edilmiş bir şehirdim.”

”Gülüşlerim var benim,*her sıkıntıya eyvallah diyen!”

”Şimdileri bilmem ama, sevmek eskiden sakınmaktı.”

”Sevda kağıda yazdığından öte, yüreğine yazdığındır.”

”Zaten sen yoksun ya, nereye baksam dünya kokuyor.”

”Haramın içinde yüzerek, helalini bulamazsın derttaş.”

”Bu gece hüzünden nasibimize düşenleri de yazma vakti.”

”Zaman işte. Yar olunca yetmez, olmayınca da geçmez.”

”Sevmek seni seviyorum demek değildi hissettirmekti.”

”Gözlerimiz günahlarımızı temizlemek için mi yağıyor?”

”Siz hiç her şeyiniz olan birinin, hiçbir şeyi oldunuz mu?”

”Özlemek mi, sana benzeyen her şiire sarılasım geliyor.”

”Bir bilsen ne kadar özledim, utanır, nefes olur gelirsin.”

”Bir tercih değil artık, uzaktan sevmek huy olmuş bizde.”

”Öyle bekledik işte; geleceğinden mi sanki, sevdamızdan.”

”Kitaplardan başını kaldırma ufaklık, dünya kötü bir yer.”

”Sen sanki dün gittin, ben binlerce yıldır özlüyor gibiyim.”

”Bu dünya bizim için değil. Yüreğime her gün öğretiyorum.”

”Şehirli bir çocuğun köy sofrasına özlemi gibi sevdim seni.”

”Belki de sevmeyi bilmeyen insanlar bilenlerin imtihanı idi.”

”Belki çıkmaya korktuğumuz o yol bir dua miktarı yakındır?”

”Bazen, gölgen bile peşinden gelmese, yürümek lazım gelir.”

”Besmelesiz başladım diye mi doyamıyorum seni sevmeye?”

”Kimseyle konuşamadıklarını rüzgara fısıldıyor insan bazen.”

”Nefsin istediğinde değil, kalbin hissettiğinde sevmiş olursun.”

”Elif diye yazılır; cana nefes, kalbe şifa, Rabb’e yol diye okunur.”

”Ölçülü sev” demişti Allah Resulü. Çok sevince gidiyordu çünkü.”

”Yarim, belki duayız birbirimize, yarıda bırakmayalım, haramdır.”

”Kitap okumayan insanlar antreman yapmayan sporculara benzer.”

”İnsanlar yediklerinin kalorisi kadar haram helalini hesaplamıyor.”

”Kendi halinde olmak” ne güzel şey, bu kadar hal bilmezin arasında.”

”Yapabileceğin tek şey alışmaktır artık. Hüzne, özlemeye, onsuzluğa.”

”Sevgi bütündür. Sevmeyi vereni seviyorsan, verdiğini de seveceksin.”

”Namaz kıl, dua et ve aşık ol. Her şeyin nasıl düzeleceğini göreceksin.”

”Gerçekten hakkıyla yaşayan bir insan zerre kadar korkmaz ölümden.”

”İsmin geçse bir cümlede, yazarken yanmasam, okurken yanardım.”

”Ne güzel bir dua, şimdi Allah’a emanet ol ötesinden kıskanırım seni.”

”Bu gece öyle bir özledim ki seni, koca şehrin yerini değiştiresim geldi.”

”Ama yine de sorsalar gelsin mi diye yanacağımı bile bile, gelsin derdim.”

”Dışında ne kadar mutluysan, içinde gizleyemediğin bir hüzün vardır hep.”

”Bir ara gözlerin vardı şehrimde, sen gittin, yeşili ondan gitti İstanbul’un.”

”Sevmek, cennetin kapısından girince ilk onu istemeye yemin etmektedir.”

”Bize samimiyet lazım, samimi niyet…Dili süslü yüreği paslı insanlar değil!”

”Kimse hayal ettiği hayatı yaşamıyor ama sebebini sorduğunda herkes haklı.”

”Ben şiir olsun diye değil, Allah dua sayar, murad eder belki diye yazdım seni.”

”Bazen insanın anlatacak çok şeyi vardır içinde. Ama anlatacak kimsesi yoktur.”

”Seviyorum diyorsun ama şartlara bağlı. Kaşı gözü daha güzeli gelinceye kadar.”

”Namaza benzeyecek biraz da sevgin, niyet ettikten sonra etrafa bakmayacaksın.”

”Seni seviyorum desem, basit kalmaz mı? Seni yaşıyorum demek daha mantıklı.”

”Allah korkusundan titrer yüreğim, gözlerine günahsız bakabilmekti tek isteğim.”

”Ve ağlamanın cinsiyet meselesi değil, insanlık meselesi olduğunu söyleyin ona!”

”Solun solumun hizasına yaklaşmayacaksa ne yapayım ben bu canı, lazım değil.”

”Ne sensiz bu dünya gözüme görünsün, ne de sensiz gözüme bir ömür bürünsün.”

”Zaten aradığımız şey dertsizlik değil; derdimizi anlayabilecek bir yoldaş değil mi?”

”Aşık olmadan önceki ve sonraki sen arasında fark yoksa aşk sandığın şey hevestir.”

”İşte böyledir sevdalar, kimi çıkar sokaklarda satar, kimi çıkamaz sûkutunda saklar.”

”Bazen insanlardan uzaklaşmak lazım. Özellikle bizi lüzumsuz işlerle oyalayanlardan.”

”Hiçbir şiir seni geri getirmeyecek, ama bütün şiirler sana gelecek her satır ve sayfada.”

”Beklentiler aşka karışınca acıtır be evlat. Çünkü asla beklediğinle karşına çıkan olmaz.”

”Bir insanın kalbinin de tebessüm edebilmesi için masada en az iki çay bardağı olmalı.”

”Zaten en acıtan şey de gitmeleri değil, sanki bir gün geri gelecekmiş gibi gitmeleri olur.”

”Ruhum yorgun düşmüş, sevmekten değil, sevmenin hakkını verememe korkusundan.”

”Yeniden doğmak için, daha güçlü olmak için bir sonbahar geçmeli herkesin hayatından.”

”Evlilik, sevdiğinin malına mülküne ortak olmak değil, iman dolu göğsüne talip olmaktır.”

”Sahip olmak istemekle başlıyor en büyük hatamız. Kim ne götürebilmiş ki öbür dünyaya.”

”İnsanların her nefeste iki kere şükretmesi lazım; Biri nefes aldığı biri nefes verdiği zaman.”

”Şiir okuyan kadın sevilmez mi hâfız. Hele bir de şiir yazıyorsa ruhunu eline teslim et gitsin.”

”Bir nefes sonra ölecekmiş gibi sevmek neymiş, Rabbim bir kulunu öyle sevdirince anladım.”

”Bir ömür boyu bizi anlamayan insanların arasında yaşamak için, ne suç işledik bilmiyorum.”

”İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir.”

”Yarım dua da olmaz sevgi de! Ya tam seveceksin, ya da çalışmayacaksın hiçbir yüreğe girmeye.”

”Bilmek, olmak içindir. Bilerek cehaletten kurtulunmaz, bildiğini yaparak cehaletten kurtulunur.”

”İçimdeki hüznü bilen Allah’ tır. Gecenin karanlığına sessizce eklediğim duaları duyan Rahman’dır.”

”Defalarca otobüslerin camına emanet ettiğimiz başımızı kaç kere zikrederken secdelere emanet ettik?”

”Gece uyumayanlar bilir, onlar bazen, en siyahından derin sızıları aydınlığa çıkarır.

”Gözümüz değil, gönlümüz kaldı arkada, geride, başkalarında… Sustuk… Çünkü imtihândı, biliyorduk.”

”Ve eğer gerçekten seveceksen bir gün sadece soyadını değil, bütün bir ömrünü vereceksin sevdiğin kadına.”

”Kitaplar gerçek sevmelerin ispatıdır biraz da. Bir şair, bir kadını şiirlerinde yaşatıyorsa gerçekten sevmiştir.”

”Başıma gelen her şeye eyvallah çekiyorum bugünlerde. Olsun diyorum, ince düşünün insanlar incinir hep.”

”Güneş parlarken herkes seni sevebilir, ama gerçekten seni kimin umursadığını fırtınalar estiğinde anlarsın.”

”Herkesin ayrı bir derdi var işte.Adam derdidir derler. Neyi dert edindiyseniz kaderiniz de o şekilde yazılmıştır.”

”Hiçbir yağmurda, sensiz ıslanmaya cesaret edemedim ben. *İşte bundan, pencerenin ötesine geçmedi hayallerim.”

”Çocukluğunu rutubetli evlerde geçirmiş, nemli bir kalbim var benim. Ne zaman sıcak bir gülüşe inansam buhar olur.”

”Bütün sokaklar sana açıkken, herkes seni bir harama çağırırken henüz tanımadığın o helalin hatırına beklemektir sabretmek.”

”Bir şarkımız yoktu hani, birlikte söylemediğimiz. İşte onu bile çok özledim…Yokluk özlenir mi, yapmadıklarımızı bile özledim.”

”Böyle büyük bir kusursuzluk ve aşk ile yaratılmış bir dünyada şiir yazılmamış bir sevda ne kadar samimi olabilir ki?”

”Kitapları, yağmuru, çayı ve şiirleri neden bu kadar çok seviyorsunuz diyorlar. İnsanları iyi tanıyoruz, ondandır diyoruz.”

”Trafikte birbirine küfretmek çok normal ama biri yolda gelip sarılsa, ömür boyu unutamayacakları bir şaşkınlık oluyor.”

”Yağmur olmasa kim, nasıl temizleyecek şu sokakları? Yağdığında ilk önce kötü insanlar terk etmiyor mu zaten sokakları?

”Sabret, helalini bekle, kimse işlemediği bir günah için pişman olmamıştır. Kimsenin mükafatı da hayallerinden aşağı olmamıştır.”

”Peki, tamam, hayat bize sağlam bir tokat attı. Tamam, yere düştük. Peki yere düşen mi kaybeder yoksa ayağa kalkamayan mı?”

”Bir şey isteyince insandan isteme. Zira, verirse minnettir, vermezse zillettir. Allah’tan iste ki, verirse nimettir, vermezse hikmettir.”

”Akıl aşkları çok da sevmez. Çünkü aşk, sahasında akıl kabul etmez. Ondandır aşıklara Mecnun denmesi. Yani aklını kaçırmış, yitirmiş denmesi.”

”Aşkın rengini bir kelimelere sığdıramazsın. Sadece yansıması olur. Yansıyan dildeyse ziyandır kelimeler. Yansıyan kalpteyse şifadır kelimeler.”

”Sanki şakağımızda bir zincir. Bağlıyor bizi haramlara.

Sevdiğinin gözüne edepten başını kaldıramayan neslin yerini, gözleri bedenlerde gezen bir nesil aldı.”

”Uzaktan sevmek daha zordur ama daha esastır. Buna inandık sevdiğim.

”Bazen gerçekten sevdiğinizin yolundan gitmenin bedeli, onun dışında kalan herkesi kaybetmek ile sonuçlanır.

Yalnız kalırız ama O öyle yanımızdadır ki kalabalık ve huzurlu hissederiz.”

Heyecandan birkaç gün yemek yiyemez döner durursun, kıpır kıpırlık olur. Bütün güzellik ve emeğini ona feda edesin gelir ya, işte sevmekten bahsediyorum.”

17 Bob Marley Sözleri

"Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığın süre içerisinde çok şey yapabilmektir."

Kendi kendime konuştuğum kadar, kimseyle konuşmuyorum. Sebep delilik değil, sadece bilirim ki insanı sadece en iyi kendi dinler.*

Gerçek şu ki; herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey; ‘acı çekmeye değer birini bulmak.

Hayatımda kimse yok; ama sorun değil. Çünkü sen aşkı basitleştirenlerden birisin, bense yalnızlığın hakkını verenlerden.

Erkek ya da kadın ikisinin de bildikleri doğrudur; ama kadının tahmin ettiği her şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur.

Babam bana dedi ki; bana ettiğini evladından çekersin.babama dedim ki; babana yapmasaydın benden çekmezdin.

Aslında kadın su gibi bulunduğu kaba uyar. Kadınlardan şikayetçi olan erkek, hatayı kendi kalıbında aramalıdır .

Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten kendimizden başka kimse özgür kılamaz aklımızı korkmayın

Güneş parlıyor, hava güzel, ayakların dans etmek istiyor; ama yine de aklının bir kenarında dursun: birileri şu an acı çekiyor.

Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun; tadını kaçıranı, hayatından çıkar.

Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.

Sadece çocukken güler insan, diğerleri gülmek değildir. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir.

insanı sadece en iyi kendi dinler.

Kaçan giden balonlara el sallayın; nasıl olsa havaları sönünce yere inecekler.

ilk önce yanlış insanlarla tanışmasaydık, doğru insanı bulduğumuzda onların değerini anlayamazdık.
*
insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir..

sevmediğin kişilerin yüzüne bakmak zorundaysan ve istesen de kaçamıyorsan; Gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun demektir.

Sen kim oluyorsun ki yaşadığım hayatı yargılıyorsun?

Ben mükemmel değilim ve olmak zorunda da değilim! Parmaklarınla beni göstermeye başlamadan önce kendi ellerinin temiz olduğundan emin ol.

hep hayal ettiğimiz başlangıcı değil; hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz.

Evet haklısın, sıfır’ın gücü yoktur. Ama unutma ki, sıfır’ın kaybedecek bir şeyi de yoktur!

Güneş parlıyor, hava güzel, ama aklın da dursun: Birileri şu an acı çekiyor.

sürekli tebessüm edenler, içten içe acı çekenlerdir. Unutma, her gülen yüz mutluluk ifadesi değildir !

haklısın, sıfır’ın gücü yoktur. Ama unutma sıfır’ın kaybedecek bir şeyi de yoktur!

tek sorunumuz; onunla tanışalı bir kaç gün olmuşken ona seni seviyorum’ diyebiliyor olmamızdır.

Aslında sürekli tebessüm edenler, içten içe acı çekenlerdir.

Unutma, her gülen yüz mutluluk ifadesi değildir!

sevmediğin kişilere bakmak zorundaysan ve gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun demektir.

Düşmanından çok dostundan sakın! Çünkü dostluk biterse; sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir.

Mutlu mu olmak istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme..

Yapman gereken tek şey; ‘acı çekmeye değer birini bulmak.

Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.

Giderek terbiyesizleşiyorsan, hayatın ne mal olduğunu anlıyorsun demektir.

Ayağa kalk, dik dur, hakların için karşı dur. Ayakta dur, dik dur, mücadeleyi bırakma.

Her şey yolunda gitmiyor, ne yaparsan yap olmuyor En zoru da bunlara gülümsemek zorunda kalmak işte.

Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten

yanlışla tanışmasaydık, doğruyi bulduğumuzda değerini anlayamazdık.

Artık yeni bir başlangıç değil; hiç düşünmediğimiz mutlu sonu istemeliyiz

Çoğu şeyi kazanırken bazı şeyleri kaybedersin. öğle seçimler yap ki kazandığın şeyler kaybettiklerine değsin

Kadınlardan şikayetçi olan erkek, hatayı kendi kalıbında aramalıdır.

Boşver be! Nasılsa her rüya güneşle sona eriyor.

Babam dedi ki ettiğini evladından çekersin. Babama dedim ki; babana yapmasaydın benden çekmezdin.

Para hayatı satın alamaz.Zihnimizi sadece kendimiz özgür bırakabiliriz.

Mutlu mu olmak istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme..

Karşılıklı sevgi aşkı, platonik sevgi insanı öldürür.

Yokluğunuzu hissetmeyeni, varlığınızla rahatsız etmeyin.

Eğer gerçek aşk istiyorsan, tene değil kalbe dokunacaksın.

Dünyanın en güzel ritmi, onun : senin için çarpan kalbidir.

Öyle insanlar vardır, kısa yaşar ancak hayata dair her şeyi çözmüştür. Bu dehalardan biridir

okurken doğruları bulacak, yolunuzdaki dikenleri temizleyeceksiniz.

Gördüğünü herkes sever onda kimsenin görmediğini bulacaksın gerçek aşk istiyorsan kalbe dokunacaksın.

Hayatımda kimse yok; ama sorun değil. ben yalnızlığın hakkını verenlerdenim

Bakmayın insanların çok sevecek birini arıyorum” demesine. Büyük bir sevgiye maruz kalınca hepsi kaçacak delik arıyor.

Unutma ki o muhteşemse, kolay olmayacak. Kolaysa, muhteşem olmayacak.

ona değerse, vazgeçmezsin. Vazgeçersen, sen değmezsin

hepimiz kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir. Hem de karşılığında bizi düşünmesi bile zor olanlara.

herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey; acı çekmeye değer birini bulmak.

Her şeyinle seversin, tüm gücünle belki; ama yine kaybedersin. Neden mi? Çünkü her ‘seviyorum’ diyeni adam zannedersin.

İlk bakışta âşık oldun adamım, yoksa ikinci bakışta kimin ne mal olduğunu anlarsın.

Seni günün her anında düşünmüyor olabilir. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme.

Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil...

Belki de ayrılık, yeterince sevmeyenler için bir sondur. Çünkü bittiğinde gitmek kolay; ama aşk ayrılıkta belli olur.

Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.

Belki de hepimiz hiç düşünmeden kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir.

O'nun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir.... Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki?

Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz.

18 Kazım Koyuncu Sözleri

Şarkılarla geçtim aranızdan.

Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım, baba. Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik.

Yerim yurdum yoktur benim, dünyada bir yerdeyim.

Sevgi bin kilometre ötede bile olsa gelir dokunur bize.

Birbirimizi sevmemiz için birbirimize benzememiz gerekmez.

Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde.

Bilemiyorum; bazen aklım yetmiyor, tüm akılları toplasamda bir aşk etmiyor.

Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamak için, savaşmak zorunda değiliz.

Bütün savaşlardan beter bir savaş. Saklanacak yerin yok. Ne yer, ne gök, ne de suyun altı.

Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizli’yim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim.

Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok. Ezildikten sonra hepimiz aynıyız

Hayatım boyunca Türkiye’deki sistemle mücadele ettim. Sonunda fark ettim ki sistemle kanser aynı şey.

Kaldırın gözlerimden şu sisini yüzyılların . Bir çocuk gibi görmek istiyorum her şeyini dünyanın.

Sevgi çok önemli bir şey. Sevmeyi bilebilmek, sevdiğini hissedebilmek, seni sevenlerle göz göze gelebilmek.

Bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır.Tüm topraklar memleketimizdir.

Konserime sadece biletle giremezsiniz. Herkes gelirken yanında kitap getirsin. Kapıda durup tek tek kontrol edeceğim.

Yüz sene daha yaşasam, yapsam, yapsam hep yapsam yine eksik gideceğiz.

Ne kadar eksik gidersek hayatta yapacak o kadar çok şey bırakırız.

Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın.

Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur.

Trabzonspor’ u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir.

Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı.

Birkaç aylık ömrün var. Soruyorsun kendine, Ne götürmek istiyorsun? Para yok işine yaramaz. Can kalıyor elinde,

gitmemem için, asla ölmeyi düşünmemem için bir sebep var. Acayip bir sevgi var.

Kanseri, kanser olmayanlar anlayamaz. Kanser de oldum artık. Duyarlı bir sanatçı olarak onları da hissediyorum.

Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum.

Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum. Ölüm küçük bir şey, ama hastalık özgürlüğünüzü sınırlıyor.

19 Cem Karaca'nın* sözleri...

Sinemadan siz anlarsınız tiyatrodan, müzikten Heykel, resim, edebiyat sorulmalı sizden Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz

Bugün sen çok gençsin yavrum Hayat ümit neşe dolu Mutlu günler vaad ediyor Sana yıllar ömür boyu

Ne yalnızlık ne yalan üzmesin seni Doğarken ağladı insan bu son olsun

Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur

Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim

Sevda kuşun kanadında Ürkütürsen tutamazsın Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın

Hayat sırrının suyunu Çeşmelerden bulamazsın Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın

Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine? Ne olur ıslak ıslak bakma öyle

Saçını dök sineme derdini söyle Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle

Deniz üstü köpürür Kayığa binsem götürür hey canım hey Benim de şu cihana gelişim rinna rinna nay Bir güzelden ötürü hey canım hey

Unut beni unut arama Sakla bu mendili sakla Sende kalsın anarsan bir gün eğer Akarsa gözlerindeki yaşı silersin

Bir gün belki hayattan Geçmişteki günlerden Bir teselli ararsın Bak o zaman resmime

Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum

Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları

Sende başını alıp gitme ne olur tut ellerimi. Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur.

Karnı büyük obur dünya Keder dolu acı dünya Ne gül koydun ne de gonca Yedin yine doymadın mı?

Gönlümle baş başa düşündüm demin Artık sihirsiz nefes gibisin içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin

Sen bir yanıl alma olsan Dalımda bitmeye gelsen Ben bir gümüş çövmen olsam Çeksem indirsem ne dersin

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli, mavi liman. Beni o limana çıkaramazsın…

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,

budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.


20 Ramiz Dayı Sözleri

hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin unutursun.

Güç gizden gelir yeğen

Hesap görmek hesap etmekten zordur yeğenim.

Teslim olunmadan sadık olunmaz.

Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın.

Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen

Senin yerinden oynatamadığın taşlar var yeğen ama benim yok

Sadakat ya birine doğru koşmaktır ya birinden kaçmaktır

Mesele ölmek değil yeğen asıl mesele iz bırakabilmektir.

Değişmek zordur yeğenim ama bazen.*Aynı adam olmak daha zordur.

Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.

Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi geri dönüş yoktur.

Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin. Şimdi her şeyi yapabilirim.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar adamlıktan mı uzaklar?

Mesele ölmek değil dost bildiğin en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele.

Sevdiklerimize çok yakından bakarız. Bu yüzden kusurlarını görmeyiz.

Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz.

Hayatın kuralı bu ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda.

Sadakat sevdiğinin kalbini avucunda tutmaktır ama sadakat gerektiğinde o yüreği fırlatıp yere atmaktır.

Çaresizlik aradığı çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur

Geçmişe dönmek başka geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı zamanın içinden suyun yolu değişmez.

Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın.

Sadakat endam değildir aslında sevgiden kör olmaktır hep kaçtığın şeye eninde sonunda yakalanmaktır sadakat.

Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.

Sadakat ne menem şeydir bu sadakat? Sadakat sır saklamak mıdır? Sessiz kalmak mıdır? Kıyametin kopacağını bile bile.

Savaşmak aslında hasmınla savaşmak değil sevdiklerinle savaşmaktır.

Savaşırken göremezsin bazı savaşları kazanamazsın artık durmalı ve geri çekilmelisin.

Zorunu benden duy yeğenim herkese yalan söylemen yetmez artık. Bundan böyle bir başına kalsan da artık kendin olamazsın.

Sevdiğini korumak için savaşman yetmezse eğer en karanlık çare onun sevgisini öldürmektir.

Sevdiğini kurtarmak için en kötü ihtimal en son yol ona ihanet etmektir.

Hayal ettiğin her şey bir gün* gerçek olabilir o ihtimali yok etmeden unutabilir misin gerçekten sevdiğin tek insanı.

Sözler verilir sözler unutulur gün gelir ihanet eden sadakat ister. Sadaka gibi verilmez sadakat isteyen hepsini ister.

Sevdiğine sadık kalan adam kendinden vazgeçebilen adamdır.

Unutma! Bin kere dönsen o güne bin kere ihanet edecekler Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler çaresi yok bin kere gidersin yanlarına.

En iyi soygunlar girerken değil çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar.

gerçeğin en çıplak en gaddar en acımasız yüzü ama en korkuncu her şeye sahipken bir anının bir hayalin bir hayaletin peşinden koşmak.

Elinden bir şey gelmeyince kabullenmek kolaydır. Asıl çaresizlik elimden geleni yaptım mı diye sormaktır.

asıl çaresizlik çareyi geçirmişken eline avuçlarının içinden kaçırmaktır.

İkisi de akıntıya sürüklenirken kurbağa sorar akrebe niye yaptın kardeş? Bak ikimiz de öleceğiz. Akrep döner ve şöyle der napayım benim huyum bu

Ölüm gibidir sadakat pazarlığı olmaz. Bir kere çizgiyi geçtin mi yoktur dönüşü…

Ne umutlar fısıldarsa fısıldasın sana hayat çeker gider sadık kalmaz sonunda…

Gerçekleri saklayarak ulaşabilir misin gerçeğe anıların içinde aradığın insanı bulabilir misin

hiç yaşanmamış hayata gerçek gibi tutunabilir misin olmayan birinin seni hala koruduğuna inanabilir misin

gerçeğin o kadar çok yüzü var ki* gördüğüne inanabilir misin…

Seni sınayacaklar yeğen sana soracaklar. Ne soracaklar yeğen bir tarafta melek bir tarafta şeytan ne soracaklar sanırsın ha?

Seni sınayacaklar yeğen sana soracaklar. Artık tereddütte gerek yok ya ileri gideceksin ya vazgeçeceksin

Ezel bir kere ihanete uğradın mı anılar sana bataklık olur yeğen. Hatırladıkça çekerler seni içeri hatırladıkça affetmek istersin yeğen.

affetmek unutmak demek öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin

çırpınma boşuna yeğen hançer bir kere saplanınca çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin.

Hayatın kuralı yeğen ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin

Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.

Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı

Nereye gidersen git unutma. Herkes gün olur evine döner

En karanlık gününde en çaresiz anında en umutsuz anında kendin için* çocukların için çare

yüreğinde çocuğunun sevgisini tutan hiç kimse çaresiz değildir.

Tüm kapılar üstüne kitlenmiş de olsa birinin kalbinde yer tutan hiç kimse tutsak değildir

Çaresizlik aradığın çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik.

Çaresizlik cevapsız kurak bir ıssızlık değildir. Dışarıda devam edecek hayattır asıl engel.

Asıl engel sana geçit vermeyen seni umursamayan seni yutan hayattır

İnanıyorum söylediğini candan söylediğine. Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.

Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir

iyi niyetli kurbağa akrebe yardım eder. Ve Akıntının ortasında kurbağa sırtında korkunç bir acı hisseder…

hayat o kadar acımasız ki vurmaz dersin vururlar, sevmez derler severler

unutma ki hayat seni öyle bir noktaya getirir ki sen bile nereden buraya geldiğini anlayamazsın.

sen delikanlı ve mert ol be dayı. Ama yinede Çok acımasız bu hayat çok dayı

Dön bak arkana yeğen, gitmez dediğin kaç kişi gitti…

Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı…

Kendin ol yeğenim…

Herkes öldürür sevdiğini…

yapılacak bir şey yoksa kardeş, en iyisi hiçbir şey yapmamaktır. Eğer bir şey de yapacaksan kardeş önce sana ne yapacağımı hayal et.

Sen sen ol ben onu çok iyi tanıyorum deme…

Hayatta tabutunu taşıyacak dört arkadaşın olsun yeter yeğen…

Seni seven senin kurbanındır.

Yaşamak kolay yeğen önemli olan çaba sarf etmek…

Eyer sende insanların kalleşliğine uğruyorsan hayal et önce onlar için sonra kendin için

bir insan seninle aynı sofrada oturup sana ihanet edebilecek yüzü biliyorsa sende o zaman içindeki iyi niyetli hislerini sileceksin

zayıf noktası ne bilmenin hiç bir önemi olmaz kendini yüksekte tutmayı bileceksin başın dik olacak yön değiştirmeyecek üstüne yürüyeceksin

insanların yüzünü görmeyeceksin konuşursa inanırsın onun yolunda gidersin gittiğin yolu hep bileceksin

sonunu iyi düşüneceksin umutlanacaksın bir zamanlar bileğini düşüren insanın beynine gireceğini
karşına çıktığı zaman üzerine yürüyüp belindeki su silahını ona sıkacaksın

gece hayal ettiklerin gerçekleştiği zaman sabah kuşların sesiyle uyanıp o zaman herkesten önce hayatı yaşayacaksın

Sen olmasan her gece bir fotoğrafla canladırıyorum kalbimi günü gelince gerçeğini yaşarız ama başkasıyla.
Çok sevdik be abi…

diyorlar ya yeğen sevdiğini mi unutursun yoksa hayatını mı ben hayatımı unutur yeğen onu unutmam!

ben kendimi unutum ama onu unutmadım.

21 Koray Avcı Sözleri

Düşme öyle aklıma. Sen bana gelince, ben kendime gelemiyorum.

Biri var aklımda, darmadağın özlediğim.Kocaman bir çukur kazdı içimde. Kazmasız, küreksiz.

O beni bitirdi, ben ise onun için hayatımı.

Sendeki gülüş Ankara’ya deniz, İzmir’e kar getirir.

Sen bana geç geldin, ben sana erken.

Korkunç bir sancı değil mi? Özleyip de sarılamamak.

Sktir et geçer dediğim, hiçbir şey geçmedi.

Güldüğün fotoğraflar beni de gülümsetiyor, bilesin.

Birini unutmak için başkasını kullanmayın.

Aramızda kalsın, bu aralar kendimden başka kimsem yok.

Tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken

Öyle ya; türkü gibiydi saçların, türkü gibiydi gözlerin.

Hep senli hayaller kurdum, hepsi üzerime yıkıldı.

Düşme öyle aklıma. Sen bana gelince, ben kendime gelemiyorum.

Küs müyüz deyişine barıştığım insanlar var benim.

Benim can yarımı sar gülüm. Çünkü derin bir nefes ki; aşk sana benzer.

Sonra bir şarkı çalar ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarsın.

Eskiden sadece kışlar soğuktu. Şimdi ise, insanlar soğuk, yürekler soğuk.

Yaşamla ölmek arası sana şiir yazmak. Yazarken ölmek, okurken yaşamak.

Kalbi güzel olanın, gözünden yaş eksik olmazmış.

Koray Avcı diye bir adam yapmışlar; sen susuyorsun o anlatıyor her şeyi.

Öyle bir aşk ki bendeki; ne söylesen başımın üstüne koyuyorum.

Giden gider sel olur. En kötüsü de sen olur, sensiz olur. En beteri sessiz olur.

Avuç içlerinden öptüğün bir kadını, unutmak pekte kolay olmuyor.

Ne de güzel olurdu, ayrılık olmasaydı. Aklıma geldiğinde, gözlerim dolmasaydı.

Mutluluğuna engel oluyorsam eğer, hiçbir zaman tanımadın say beni.

Belki de hasret kalmak yaşamaktan daha özeldir. Bize yanlış öğretmiş olmasınlar?

Biraz sevmek diye bir şey yok. Ya öleceksin aşkından ya da vazgeçeceksin.

Varla yok arasında yaşanır bazı aşklar. Gel demeye hayat izin vermez, git demeye kalbin.

Kadın karnına koca bir dünya sığdırdı. Siz dünyanıza bir kadın sığdıramadınız.

Belki bir daha senin gibi bir aşka rastlamayacağım ama sende benim gibi bir yüreğe düşmeyeceksin

Çalma kemençem dertli zaten yüreğim yara. Böyle ayrılık olmaz hep mi bu bahtım kara.

Erkek dediğin yürekli olmalı Kendini seven bir kadını üzmekten ödü patlayacak kadar da korkak.

Misafir olarak geldi sanmıştım hüzünlü gönlüme. Meğer ev sahibi olacakmış bütün ömrüme.

Küfür sevmezdim ben ama babam öğretti sayıp savurmayı. O da sevmezdi zaten hayırsız olmazdı evladı.

Bir gün beni aramanı istiyorum. Öyle telefonla değil, şevkatim ara mesela, kokumu ara, sevgimi ara.

Yoruluyor insan işte Nasıl yorulmasın? Geçiyor işte günler bir şey demeden. Gün geçiyorsa işte ömür geçmesinde ne yapsın.

Ve bir gün herkes anlar sevdiğinin kıymetini. Ama gidince, ama bitince, ama ölünce. Kısaca; iş işten geçince.

Aklına geleyim sebepsiz, nedensiz. Beni hatırla ve gülümse. Sonra pişman ol ve hiçbir işe yaramasın.

Bazen bir kahve yudumlayıp bir şarkı açarsın. Susarsın ve o şarkı senin söylemek istediğin her şeyi söyler.

Hava çok soğuk bu gün ama üşümüyorum merak etme. Aşkının ateşi olmasa da yokluğunun yangını var içimde.

Saçınızın ucu kırılsa, kendine dert edecek adamları sevin.

Merhamet, bir adama yakışan en güzel şeydir.

Bazı kadınların tarifi zordur. Sadece seversin. Gülüşünü, bakışını, dokunuşunu.

Kimdir diye sorarlar; dinleyen aşık olmasın diye anlatamazsın!

Ben; hayırlısı buymuş, dediğim sürece, hiç bir önemi yok. Yolumdan çıkanların da solumdan çıkanların da.

Sana gelesim var Bir sevesim var ki sorma gitsin. Nedenlerim var sana dair, nedensiz sebeplerim.

Ne bileyim işte sensizken bile seninleyim.

Kurduğum hayalleri anlatırım. Anlatır, inan diye gözlerine bakarım. İnanmazsın… Ulan hepsi gerçek olur, sen inanmadığını bile hatırlamazsın.

Her şey bir gün bitecek; giydiğin en güzel elbiseler bile seni unutup gidecek. gördüğün binlerce göz kaybolup göçecek. Tek bir şey kalacak yastığının üstünde. Söylediğin sözler

Her yazdığımı sana dinletirdim. Bilmezdim ben nerde ne koyulacak. Virgülle noktayı hep sevgili zannederdim.

Biri kaybolurken öteki yok olacak.

Öpmeye korkardım yanaklarından. Ya utanırdım yüz çevirirse diye. Utanmasın diye şarkılar söylerdim gerdanına

Şimdiye kadar Leyla olduk. Mecnun olmaya zerre niyeti olmayanlara. Artık sıra Piraye olmakta. Hani aşkından ölmüş de yinede dönmemiş Nazım’a

Sigara izmaritine kadar bitiyor. Dostlar Hayıflanıyorum dertte değil ama

özlüyorum suyumu yudumlarken gizli saklı gözlerini.

Ya kal deseydi kalır mıydın?

Ben sana bayılırken sen selamı verdin kabrim ondan kazıldı.

Ayaklarım beni götürürken kalbim orada mıhlanmıştı ikiye bölündüğümü biliyor musun?

Gitmek zorundaydım gittim ama sende kal demedin giderken ne yaşadığımı bilemezsin

ayaklarım beni götürürken kalbim orada mıhlanmıştı ikiye bölündüğümü biliyor musun? Sen anlayamazdın kendinde değildin seni suçlamıyorum.

22 Osho Sözleri,

Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.

- Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.

Tümüyle sev ve tümüyle acı çek çünkü saf olmayan altın, bu yolla ateşten geçerek saf*altına dönüşür.

- Birisinin hatası için kendini cezalandırmak aptalcadır.

Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir.

O ne dediğini bilmiyor ne saçmaladığını bilmiyordur. sen bilge isen anlayacağın ilk şey şudur: Hayat anlaşılamaz.

- Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur.

Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır.

İnsanlar birşeyi anlamadıklarında yanlış anlamaya başlarlar.

Gerçek soru ölümden sonra hayat olup olmadığı değil, ölümden önce sen hayatta mısındır?

- Aşkın seni harekete geçirdiği şekilde hareket et. Aşk öyle derin ihtiyaçtır ki onsuz yaşayamazsınız;

ya kendisi ya da yedeğini ararsınız. Yedek sahte olabilir ama en azından bir süreliğine âşık olduğunuz hissine kapılabilirsin. Sahtesi bile keyiflidir.

Zekâ elde edilen bir şey değildir, o doğuştandır, o öze aittir, o hayatın yapıtaşıdır.

- Her zaman ne varsa onu gör. Acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa anlamamak daha iyidir.

Yaşamak istersen ya şimdi olacaktır ya da asla olmayacaktır.

- İnsanın yeryüzünde kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmak zorundadır; ancak o zaman kendisini güvende hisseder.

Anlamak özgürleşmektir. Gerçek asi, bir savaşçı değildir; o, anlayış sahibi bir insandır.

- Ve sana söylüyorum; gidecek hiçbir yol yok. Her şey bu anda… Bütün var oluş, bu anda toplanmıştır.

Bütün var oluş, yaşadığın anda akmaktadır Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur.

Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır.

Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir.

Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar

Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur.

Her bir düşünceyi bırak ve en sonunda hiçbir şey kalmaz. Zihin diye bir şey yoktur, sadece düşünce vardır.

Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin. Kendi bedeninden keyif aldığında başkalarına da keyif verirsin.

Hiçbir şeyi ayıplama onu kullan. Herhangi bir şeye karşı olma. Nasıl kullanılabileceğinin ve dönüştürülebileceğinin yollarını ara.

İlişki kuracaksın ama muhtaç olmayacaksın;

Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir.

hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil!

Hayat böyledir işte. Ona hazırlanamazsın, onun için hazır olamazsın. Güzelliği, mucizesi de budur,

Hayat seni hep hazırlıksız yakalar, hep sürpriz yapar. Gözlerin varsa her anın sürpriz olduğunu ve önceden hazırlanmış hiçbir cevabın ise yaramayacağını görürsün.

Asla maske takma! Öfkeliysen öfkeli ol. Bu risklidir*ama gülümseme*çünkü bu dürüst olmaz.

Tüm mekanizman ters yüz olmuş çünkü kızmak istediğinde kızmadın, nefret etmek istediğinde etmedin. . şimdi sevmek istiyorsun, aniden

Öfkesini bastıran insanlar hep çok yerler. Öfkeli insanlar daha fazla sigara içerler çünkü öfke tırnak ve dişlerden boşaltılır. Sahici ol

Şimdiki zamana sadık kal çünkü tüm yalanlar geçmişten ya da gelecekten içeri sızar.

Geçmişi bir yük gibi üzerinde taşıma; gereksiz yere de gelecekle uğraşma!

- Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahipsen başka şeye ihtiyacın kalmaz. elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi.

- Kadın erkekten çok daha önemlidir çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır.

Kadın O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisini de besler. Erkekle yarışıyorsun* gerek yok

Şiir yazmaya gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır.

İbn-i Sina Sözleri

Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.

- Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.

- Ne Öğrendimse, Secdede Öğrendim.

- Ben öküzden korkarım*çünkü onun silahı var ama aklı yok.

- Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.

İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve ilmi bilgelik kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa sana “diri” denilir.

Bilim ve sanat uyuşamadığı ülkeyi terk eder.

- Avam gördüğüne duyduğuna, havas her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar.

- Bildim ve anladım ki hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.

- Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.

- Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez.

Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.

- Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.

- Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir*siz bu zevki bilemezsiniz.

Dünya hırsı peşinde olanların gözleri seçemez, onlar tek gözlüdür.

Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.

- Her kalbi kuvvetli olan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir.

- Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu halde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız.

- İtimatta layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlaktır.

- Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır ve söylemenin güzeli de kısa söylenmesindedir. Az ye!

Yedikten sonra hazım oluncaya kadar bir şey alma! Zira şifa yemeğin hazım olunmasındadır.

İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. O yüzden tıpta, hastalık ve sağlığın sebebini bilmek gerekir.

Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder

- Tıp, insan vücudunun, hangi araçlarla iyileştiğine ve neyin insan vücudunu sağlıktan uzaklaştırdığını araştırır.

Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.

- Ruhsal bir hayal gücü vardır. Bu güç, hastalıkları oluşturabileceği gibi, var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir.

Beden, ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır.

- İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olalı ve yerini bulmalı.

- Faziletler alışkanlık haline gelince saadet doğar.

- Kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin, onun hakkında söylediklerinden etkilenmez.

İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir.

Bana akları boya diyenler oldu. Ben* şöyle dedim: Ben ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.

Sokrates Sözleri,

Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.

- Bir şey bilmediğim dışında başka bir şey bilmiyorum.

- Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer?

- Bilen insan kötülük yapmaz.

- En derin arzular genellikle en ölümcül nefretlere sebep olur.

- Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün.

- Güç olan ölümden kaçınmak değil, kötülükten kaçınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar.

İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır ama her zaman her yerde erdemli olmamışlardır.

- Kimse beceremeyeceği ticarete atılmaz; ama herkes ticaretlerin en zoru olan "hükümet" işine gözünü bile kırpmadan girmek ister

- Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir.

Fazilet, ruhun güzelliğidir.

Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.

- Kadın erkekle bir kez eşit hale getirildi mi, artık ondan üstün olur.

- Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.

- Ölüm insanlara verilmiş nimetlerin en büyüğü olabilir.

- Eğitim, kıvılcımla ateş yakmaktır, boş bir kabı doldurmak değildir.

- Değersiz insanlar sadece yemek ve içmek için yaşarlar, değerli insanlar ise sadece yaşamak için yer ve içerler.

- Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez.

- Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır.

- Hayret etmek bir filozofun hissidir ve felsefe hayret etmekle başlar.

- Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer?

- Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır.

- Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur.

- Umut her daim vardır.

- Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendisinden başlamalıdır.

- Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız, yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin.

- Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir.

- En faziletli insan, rûhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.

24 Pir Sultan Abdal Sözleri

Cehennem dediğin dal odun yoktur. Herkes ateşini kendi götürür.

Herkese gönlünce ver deli gönül.

Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır?

Bozuk düzende sağlam çark olmaz.

Ardınca kuyular kazar. En iyi dostundan sakın sen seni.

Bir halden anlamaz cahile kul eyledi zaman bizi.

Eksikliğim çoktur ben de bilirim. Eksiklikle kabul eyle gel beni.

Hiç ellerin taşı bana değmez. İlle dostun gülü yaralar beni.

Alem çiçek olsa, arı ben olsam dost dilinden tatlı bal bulamadım.

Benden selam olsun ev külfetine çıkıp ele karşı ağlamasınlar.

Bir kişi Hakk’ın emrinde olmasa ona nesne gelmez, selamın almam.

Derdim çoktur hangisine yanayım yürekte yareler türlü türlüdür.

Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş. Akşam gelip konan sabah göç imiş.

Bin kez kırdılar dallarımızı bin kez budadırlar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz.

Dostum beni ısmarlamış, gel diye gideceğim ama yol bozuk, bozuk.

Kara toprak gibi sakin ol otur Hak’tan ne gelirse kabul et getir bahar aylarının yemişin bitir.

Karga konsa gülistana gülün kadrini ne bilir kendi kadrini bilmeyen elin kadrini ne bilir.

Gel ahımı alma güzel bir ah yerde kalmaz imiş

gaziler fani dünyada Pir ağlatan gülmez imiş.

Gönüldür cennet yapısı nur ile aydın kapısı kıldan incedir köprüsü geçebilirsen beri gel.

Hak bizi yoktan var etti şükür yoktan vara geldim yedi kat arşa asılı kandildeki nura geldim.

Demiri demir ile dövdüler. Biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar. Biri aç biri toktu.

Oku asılanın yayı yasılır gaziler kılıcı Arş’a asılır gurur ile kahramanlar basılır

nasihatim dinle, sakın gururdan.
İman eder, amel etmez Hakk’ın buyruğuna gitmez kadılar yaş yere yatmaz hiç böyle bir şeytan var mı?

Aşk harmanında savruldum Hem elendim hem yuğruldum kazana girdim kavruldum meydana yenmeğe geldim.

Altından bir pula olur mu kail konuş ki ehl ile olasın ehil konuşma cahille olursun cahil kişi itibardan düşer mi düşer.

Abdal Pir Sultan’ım, böyle mi olur herkes ettiğini elbette bulur

alıcı kuşların ömrü az olur akbaba zararsız yaşar mı yaşar.

Gelir senin ile güler de oynar ardınca önünce ayıbın söyler bir vakit gelince önüne çıkar en iyi dostundan sakın sen seni.

Gönül havalanıp gökte gezerken bana zulüm kanlı zalimden oldu kişinin çektiği dili belası her ne oldu ise dilimden oldu.

Ne kadar bilsen de bilire danışDanışan dağları aşar mı aşar

Danışmadan yola gitse bir kişi Yorulup yollardan şaşar mı şaşar.

Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma çalıya çırpıya değip ileşme toz toz olup topraklara karışma harman yeli gibi es deli gönül.

Gel ey zahit bizim ile çekişme Hakk’ın yarattığı kul bana n’eyler kendi kalbin arıt, bize ilişme bendeki küfr sendek’imana neyler?

Hatırın yıkarlar hatır yıkınca gözyaşı yeğlenmez taşıp akınca el elden üstündür arşa erince nasihatim dinle,

Pir Sultan Abdal’ım dağlar aşalım aşalım da dost iline düşelim çok nimetin yedim helalaşalım geçti dost kervanı eyleme beni.

Hünerin var ise kendini devşir söyleyecek sözü kalbinde pişir ululuk büyüklük Hakk’a yaraşır

Benden selam söylen sofu canlara vücudun şehrini yuyanlar gelsin yedi kat göklerin yedi kat yerin kudret binasını kuranlar gelsin.

en iyi dostundan sakın sen seni.

Bu dünya dediğin bir sınık yaydır evveli toy düğün, ahiri vaydır dört kapılı ulu hoş bir saraydır konan göçer imiş, kalan eylenmez.

Gelir senden önce yükseğe çıkar gözlerinden kanlı yaşını döker ayağın kayınca urganın çeker en iyi dostundan sakın sen seni.

Abdal Pir Sultan’ım, keremler kani nereden geliyor canımın canı sensin bu gönlümün şahı sultanı sensiz bu cesette bu can eylenmez.

Pir Sultan Abdal’ım, sözüm haktır gaziler sözümün hatası yoktur aşıkın maşuktan dönmesi çoktur Pirin eşiğine düş deli gönül.

Bir su bir gölde çok durursa kokar azar azar çağla ak deli gönül

bulanık akma ki içmezler seni çeşmenin gözünden çık deli gönül.

Bir öğüdüm vardır sana söyleyem en iyi dostundan sakın sen seni

öğüdüm dinlersen manası budur en iyi dostundan sakın sen seni.

şu dünyaya geldim geleli kalsın davam divana kalsın yaradan Allah’tır* vekilim kalsın benim davam divana kalsın.

Pir Sultan Abdal’ım, çağır ya gani veren Allah yine alır ol canı gönül bir gemidir, akıl dümeni akıl ya söyleyen dil nedir?

Ateş gibi birden parlayıp yanma yanıp yanıp çevre yanın yandırma

kah karanlık kah aydınlık görünme meydanda mum gibi yan deli gönül.

Ben dervişim dersin Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır kendini gör, elde sen ne ararsın hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır?

Başım alıp hangi yere gideyim gittiğim yerde buldu dert beni oturup benimle ibadet kıldı yalan söyledi de yüzüme güldü

Dertli olmayanlar derde yanar mı sadık derviş ikrârından döner mi dertsiz bülbül gül dalına konar mı ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır?

25 Şeyh Bedreddin Sözleri

Hayatı ve dünyayı kendi küçük dünyaları ile sınırlı tutanlar bizi anlamazlar.

Tarih, gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz.

Yârin yanağından gayri her şeyde, her yerde, hep beraber!

Kötü ve Çirkin işlerle uğraşan insanlar Hak’tan uzaklaşmışlardır. Cehennem işte budur.

Cennetle cehennemi başka yerde aramak saçmalıktır Beni kara toprakta değil, hakikatı anlamış insanların yüreklerinde arayın!..

İnsanlar Müslümanlıktan önce somut bir puta taparlardı, çağımızda ise hayali bir puta tapıyorlar. Belki bir gün Hakka* taparlar.

Gerçek iktidar, insanlar üzerinde değil, yürekler üzerinde kurulur.

Hakikat bize insanları varlıklarına, dinlerine, dillerine göre ayırmamızı değil, birleştirmemizi buyurur.

Ay ve güneş herkesin lambasıdır, hava herkesin havasıdır, su herkesin suyudur. Ekmek neden herkesin ekmeği değildir?

İnsanlar eylemleriyle, düşünce ve fikirleriyle güzeli ve iyiyi bulabildikleri oranda Hak’la kavuşmuşlardır.

İnsanlar birbirlerine yahut haksız mala, meşru olmayan paraya veya rütbe ve mevkilere yiyecek ve içeceklere ibadet ediyorlar da, Allah’a ibadet ediyoruz sanında bulunuyorlar.

Başka halklar üzerinde baskı uygulamak, özünde kendi halkı üzerindeki baskıyı gizlemeye ve unutturmaya yöneliktir.

tasavvufçu, insan gözünün görmediği, kulağının işitmediği, gönlünün sezmediğini bilir. Onları halka, anlatır

Kişilerin elde ettikleri olgunlukların tatları, huriler, köşkler ve cennetlere benzetilmiştir.

Allah dünyayı yarattı ve insanlara verdi. Demek ki; dünyanın toprağı ve toprağın ürünleri insanların ortak malıdır.

Ben senin evinde kendi evim gibi oturabilmeli sen benim eşyamı kendi eşyan gibi kullanabilmelisin. Çünkü bütün bunlar hepimiz içindir

İbadetten amaç; ezeli ve büyük varlığa gönüllerin yönelmesi ve kapılmasıdır. Yoksa dünyaya dalmış bir kalp ile bin sene namaz kılmış, oruç tut sevap ve mükâfat kazanamazsın.

Bütün namazlar ve niyazlar ahlâkın düzeltilmesi için iç yüzün arınlanması için birer vasıtadır

Hakiki ibadetin vakit ve şartı yoktur. Hangi tarz yapılırsa yapılsın, Allahın dileğine uygun olur.

İbadetin temeli ve maksad Haktır cemaatte temel bulunmayınca ibadetler kaybolur. Yalnız kötü toplantılar kalır. Fenalığa toplananlardan hemen uzaklaş.

Ölmezden önce ölmek, dünyanın zevk ve hayvani hırs ve şehvetlerinden sakınmaktır. Onu yapan insan, hakiki varlık ile birleşir. Ve diri olur.

insanlar dünyanın bin bir türlü çekici ve aldatıcı zevkinden yakıcı hırslarından ayrılmadıkları için gönül vermezler

Oğul, Insanlar Vardır, Şafak Vaktinde Doğar, Akşam Ezanında Ölürler.

Avun Oğlum Avun. Güçlüsün Kuvvetlisin, Akıllısın, Kelamlısın. Ama; Bunları Nerede, Nasıl Kullanacağını Bilemezsen Sabah Rüzgarında Savrulur Gidersin.

Öfken Ve Nefsin Bir Olup, Aklını Yener. Daima Sabırlı, Sebatlı Ve Iradene Sahip Olasın.

Dünya Gözlerinin Gördüğü Gibi Büyük Değildir.

Fethedilmemiş Gizemler, Bilinmeyenler, Görülmeyenler Senin Fazilet Ve Erdemlerinle Gün Işığına Çıkacaktır.

Ananı, Atanı Say, Bereket Büyüklerle Beraberdir.

Bu Dünyada Inancını Kaybedersen Yeşilken Çorak Olur, Çöllere Dönersin.

Açıksözlü Ol. Her Sözü Üstüne Alma. Gördün Söyleme, Bildin Bilme. Sevildiğin Yere Sık Gidip Gelme, Kalkar Muhabettin Itibar Olmaz.

Üç Kişiye Acı; Cahiller Arasındaki Alime, Zenginken Fakir Düşene, Hatırlı Iken Itibarını Kaybedene.

Unutma Ki! Yüksekte Yer Tutanlar Aşağıdakiler Kadar Emniyette Değildir.

Haklı Olduğunda Mücadeleden Korkma. Bilesin Ki Atın Iyisine Doru, Yiğidin Iyisine Deli Derler.

Beni kɑrɑ toprɑktɑ değil, hɑkikɑti ɑnlɑmış insɑnlɑrın yüreklerinde ɑrɑyın!.ben de hɑlimce bedreddinem.

26 George Orwell Sözleri

Doğru sözler paylaşıldıkça doğru düşünceler artar, paylaşalım.

bir çocuğa en büyük acıları çektirmek onu kendisinden daha zengin çocukların gittiği - okula göndermektir.
*
- “Sahtekarlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.”*
*
- İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir.
*
İnsanın tekrar tekrar okuduğu, aklının demirbaşları arasında yerini alan ve hayata bakışını değiştiren kitaplar vardır;

- Oynadığımız bu oyunda, kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir..
*
*
Olumluyu olumsuza yeğlerim.bu oyunda kazanmak söz konusu değil.ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.
*
- Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu.
*
- Önemli olan yaşamak değildir, başarmak hiç değildir. Önemli olan insan kalmayı bilmektir.
*
- Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa; gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.
*
- Artık saf aşk ya da tutku söz konusu değildi. Hiçbir duygu saf olamıyordu, çünkü her şeye korku ve nefret sinmişti.

27 Cemal Süreya Sözleri,

Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni.

Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.

Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.

Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.

Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde “ölüden değil, diriden kork” demişti. Zamanla anladım ki annem yine haklıydı.

Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.

Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü, sensizlik kelimesi bile senle başlıyor.

Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın

Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.

Acı çektikçe insan olgunlaşırmış.*Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.

Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde ‘ seviyorum ‘ demesi en çok o koyuyor insana

Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.

Seni soruyorlar.*Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? imkânsız değil mi?* biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin!

Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.

Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin.

Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.

Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim.

Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.

Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası.

Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz

Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz.

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, ‘Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum.

Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.

Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona her şeyini verdin.

Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem. Seninki gül oluyor aralarında.

Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.

Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek.

Acı çektikçe insan olgunlaşırmış,*yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.

Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.

Dokunulmasa da, görülmese de; kalpte yer verilir bazısına, nedensiz

Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk.*Büyüyünce kalbin paramparça olacak.

Evet, gün geliyor bıkıyorum senden, ama*İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey.

Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, karanlık her sokaktaydın, gizli her köşedeydin..

Sana rastladığım gün susuzdum,*yalnızdım*bir çırpıda içtim gözlerini.

Gözleri göz değil gözistan
Bir odadan bir odaya geçiyor
Kapının birini açıp birini kapıyor.
*
Onların, yani sizin hayatınıza
Şarkılar girmiş, şarkısız edemiyorsunuz
Şarkılar, yani barış yani gökyüzü

bazan burun buruna geldiğimiz köşe başlarında Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşürüyoruz

Gökyüzünün o meşhur maviliğinde
Öyle sevdim ki seni Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar

Özgürlüğün geldiği gün
O gün ölmek yasak

Ben nereye gittimse zulumlardı
açlıklardı kavgalardı gördüğüm

Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
Namussuz bir çağ bu biliyorsun...
*
Ben hangi şehirdeysem
Yalnızlığın başkenti orası
*
*
Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak…

Seni o kadar yakından görünce,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu.İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük..

*Yaşayanlar unutmuştu bizi ..
*Biz öldüğümüzle kalmıştık..
*

Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Biliyorum Sana Giden...yollar kapalı
Üstelik Ne kadar yakın ve arada uçurum İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
*
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli
*
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
*
Bir mısra söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar kurşuna diziyorlar

Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil
*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-17-2019, 20:58   #147
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Hz Hüseyin sözleri

Ben azgınlık, makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım.

Ben ceddim’in ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, Resulullah’ın (s.a.a) ve babam Ali’nin (a.s) çizgisinde hareket etmek için kıyam ettim.

iyi amel, övgü ve ödüle layıktır.

İyi amelin yüzünü görseydiniz, onu, insana neşe ve ferahlık veren güzel yüzlü biri olarak görürdünüz.

kötü ameli zihninizde canlandırmak mümkün olsaydı, insanda nefret ve tiksinti uyandıran tahammül edilemez çirkin biri olarak görürdünüz

Hz. Resulullah’ın (s.a.a.) şu sözü benim için ispatlanmışdır: ‘‘Namazdan sonra amellerin en hayırlısı, günah olmayan şekilde mümini sevindirmek ve neşelenmesini sağlamaktır.’

Bizi sevmeyi vazife bilin bizi seviyor olarak Allah’ın huzuruna çıkacak olanlar şefaatimize nail olacaklardır.

Size ihtiyacını söyleyip el açan biri, onurunu size takdim ediyor demektir; siz de kendi onurunuza saygılı davranın ve onun ihtiyacını giderin.

Ey insanlar! Bağış ve ihsanda bulunan, onur ve saygınlık kazanır

cimrilik eden, kendisini aşağılık hale getirir.

İnsanların en cömerdi karşılıksız verip bağışta bulunandır

Affı en yüce insan, güçlü ve üstün olduğu zaman affedebilen insandır.

En fazla sıla-i rahimde bulunan yakınlarının hallerini soran kimse, onunla ilişkisini kesenlerin hallerini soran kimsedir.

Aşura günü Yezit çadırlara saldırınca Hz. İmam Hüseyin (a.s.) Yazıklar olsun ey Ebu Süfyan soyunun yandaşları!” diye haykırmıştır

Kerbela günü Hz. İmam Hüseyin (a.s.) yezid ve ordularına şöyle seslendi
Dininiz yoksa ve ahiret azabından korkmuyorsanız, dünyada mert ve hür olun savaşınız benimle; kadınlarla çocuklardan ne istiyorsunuz?”

34 Hz. Hasan Sözleri

İbadet Etmek Isteyen, Onun Için TemizIenmeIidir.

YoIcuIuğun UzakIığını HatırIayan Ona HazırIanır.

Her Vakti Biten Şahıs, MuhIet TaIep Ederken Fırsatı OIan Kişi vaktin Değerini BiImeyerek işIerini ErteIemekIe Kendini OyaIar.

Ey AIIah’ın KuIIarı! AIIah’tan Korkun. KurtuIuş Ve Saadet TaIep Edin IhtiyarIık UIaşmadan Ciddiyet Gösterin.

Azap ParçaIarı Inmeden IezzetIeri Yok Edici ÖIüm UIaşmadan Önce AmeI Yapmaya Koşun.

Dünya, NimetIerinin Devamı olmayan, Musibetden Emin OIunmayan KötüIükden KaçınıIamayan AIdatıcı Bir EngeI Ve Eğik Güvensiz Bir Dayanaktır.

En Keskin Göz, Hayırı Gören; En GüzeI KuIak, Nasihat DinIeyip Ondan YararIanan; En SağIam KaIp De ŞüpheIerden Arınandır.

Müstehap AmeIIer, FarzIarı EngeIIerse OnIarı Bırakınız.

Öğüdün Size UIaşmasını EngeIIeyen, Gurur Perdesidir. Gurur Ve BenciIIik KaIkmadıkça Öğüt EtkiIi OImaz.

Nimet için AIIah’a Şükretmek Musibet Çattığında SabırIı OImak, Şerri OImayan Bir Hayırdır.

AkıIIı Adam, Kendisine Nasihat Etmesini Isteyen Kimseye HiIe Yapmaz.

Nimete Şükretmemek AIçakIıktır.

Yakin, KurtuIuşun Sığınağıdır. Müşavere Eden Bir Kavim, MutIaka KemaIe Erişir.

İIim, Öğrenenin Mazeretini Ortadan KaIdırır. İnsan CahiI OIduğu Müddetçe Mazeret GösterebiIir;

Dünyada AyıpIanmaya KatIanmak, Cehennemin Ateşine TahammüI Etmekten Daha KoIaydır.

Ey AIIah’ın KuIIarı! İbretIerden Öğüt AIın Ve GeçmişIerin Geriye BıraktıkIarı EserIeri ibret Kaynağı Edinin.

NimetIerin Şükrü Için GünahIardan Uzak Durun Ve NasihatIardan YararIanın.

AIIah’ın Yardımcı Ve Sığınak, Kur’an’ın Da DeIiI Ve Davacı, Cennetin Sevap, Cehennemin De Ceza Ve Işkence OIması Insana Öğüt OIarak Yeter.

34 İmam Musa Kazım Sözleri

Nefsini heva ve hevesten korumak için onunIa cihad et. Bu düşmanIa cihad etmen gibi sana farzdır.

Anne ve babasını üzen, onIara asilik etmiştir.

Emaneti eda etmek ve doğruIuk, rızık getirir.

Musibet, sabreden kimseye birdir, sabretmeyen kimseye ise ikidir.

HaIka göz dikme, çünkü bu sıfat zeIiI oIma ve aIçaImanın anahtarıdır.

AIIah’a hamd-u sena etmeden ve peygambere saIat göndermeden önce dua eden kimse, kırışsız kemanIa ok atan kişiye benzer.

AIIah u teaIa söven, ne dediğine ve ne dendiğine aIdırış etmeyen hayası az kişiye cenneti haram etmiştir.

AIIah, ihtiyaç miktarınca yardım eder ve musibet miktarınca da sabır verir.

Her kim haIka karşı gazabının önünü aIırsa, aIIah da kıyamette ona karşı azabın önünü aIır.

Çok gam, ihtiyarIık getirir.

KuIu, aIIah’ı tanımaktan sonra ona en yakın edecek şey, namaz kıIması, ana ve babaya iyiIik haset, benciIIik ve övünmeyi terk etmesidir.

Doğru konuşanın ameIi de temiz oIur.

Mü’min, iman ve beIa açısından terazinin iki kefesi gibidir; imanı arttıkça beIası da çoğaIır.

AIIah’ın kuIIarı arasında en kötü oIan, kötü diIi oIduğu için haIkın onunIa oturup kaIkmaktan çekindiği kimsedir.

AceIeciIik, cehaIetin ta kendisidir.

ZuImün zorIuğunu, ancak zuIme uğrayan kimse anIar.

Bütün insanIar yıIdızIarı görür. Ama yıIdızIarın seyrini ve duruş yerIerini biIenden başkası onIara bakıp yoIunu buIamaz.

SizIer hikmet öğreniyorsunz, ama öğrendiğiyIe ameI edenIerden başkası yoIunu buIamaz.

Sakın aIIah’a itaat yoIunda maIını esirgeme. onun iki katını aIIah’ın günah yoIunda harcarsın.

Şaka yapmaktan sakın, çünkü şaka, imanın nurunu yok eder.

AIIah’ı tanıdıktan sonra, en büyük ibadet kurtuIuşu imam mehdi’nin zuhurunu bekIemektir.

HikmetIi bir keIime, mü’minin yitik maIıdır, öyIeyse iIim peşinde koşun!

Ey adam, aIIah’tan kork. HeIak oImana sebep oIsa biIe hakkı söyIe. Çünkü gerçekte kurtuIuşun ondadır.

Ey adam, aIIah’tan kork; kurtuImana sebep oIsa biIe batıIı terket. Çünkü heIakın ondadır!

Kim makam diIerse, heIak oIur kim benciI oIursa heIak oIur.

Ziraat yumuşak toprakta oIur, taşın üzerinde değiI iIim ve hikmet aIçak gönüIIerde oIur, müştekbirIerin kaIbinde değiI.

İnsanIara kendini sevdirmek akIın yarısıdır. AIIah’ın vereceği mükafata yakını oIan, cömertçe bağışta buIunur

küçük ve ehemmiyetsiz sayıIan günahIar şeytanın tuzakIarından biridir.

Şeytan günahı size küçük ve ehemmiyetsiz gösteriyor böyIece onIar çoğaIıyor ve sizi kuşatıyor.

Kim kötüIükIerden rahatsız oImazsa, iyiIik de onun yanında bir değer taşımaz.

Lokman oğIuna dedi ki insanIarın en akıIIısı oImak istersen hakka boyun eğ.

Ey oğuI, dünya derin bir denizdir, insanIarın çoğu boğuImuştur onda

Yükü iman, yeIkeni tevekküI, kaptanı akıI, pusuIası iIim, Iengeri sabır oIan takva gemisiyIe denizde hareket etmeIisin.

İnsanIarın biImeIeri gereken dört şey var: aIIahı tanımak, aIIah’ın neIer yarattığını biImek, aIIah’ın ne istediğini anIamak ve dinden çıkaran şeyin ne oIduğunu biImek

Kendinize fakirIiği teIkin etmeyin, çünkü bunu yapan cimri oIur.

Kendiniz için uzun ömür göz önüne aImayın, çünkü bu sizi ihtirasa kaptırır.

Kim ifrat ve tefritten sakınır ve kanaat ederse nimeti baki kaIır.

Kim savurgan oIur ve israf ederse nimeti yok oIur.

AIIah u teaIa’nın, insanIara zahiri ve batını iki hücceti deIiIi vardır: zahiri hücceti, resuIIer, peygamberIer ve imamIardır. Batını hücceti ise akıIdır.

Her gördüğün şeyde bir öğüt vardır.

MutediI davranan, muhtaç oImaz.

34 İmam Ali Rıza Sözleri

gün geIir afiyet ve rahatIık on cüz’ oIur. Dokuz cüz’ü insanIardan uzakIaşmakIa bir cüz’ü de susmakIa sağIanır.

Mü’min, kendisinde üç hasIet oImadıkça mü’min oImaz; rabbinden bir sünnet, peygamber’inden bir sünnet ve imamından bir sünnet

Rabbinden oIan sünnet, sırrı gizIemek Peygamber’inden oIan sünnet, haIkIa iyi geçinmek İmamından oIan sünnet sıkıntı ve zorIukIarda sabırIı oImaktır.

PeygamberIerin siIahına sarılın
peygamberIerin siIahı? dua’dır.’

Boş işIer, boş sözIeri gerektirir.

Susmak bir nevi hikmettir. Boş yere konuşmamak muhabbeti artırdığı gibi, her hayrın da rehberidir

Dosta aIçak gönüIIü, düşmana karşı tedbirIi haIka karşı da güIer yüzIü oI

AkIın en üstün mertebesi, insanın kendi nefsini tanımasıdır.

Büyük kardeş baba yerindedir.

İmamet dinin yuIarıdır, müsIümanIarın düzeni, dünyanın ısIahı ve mu’minIerin izzetidir.

İmamet, isIam’ın geIişen kökü, yüceIen budağıdır. İmam iIe namaz, zekat, oruç, hac tamamIanır;

imam iIe sadakat çoğaIır, imam iIe hükümIer uyguIanır ve sınırIar korunur.

Cömert, yemeğini yesinIer diye haIkın yemeğini yer. Ama cimri, yemeğini yemesinIer diye haIkın yemeğini yemez.

Herkesin dostu onun akIıdır; düşmanı ise cehaIetidir.

İmanın dört ruknu vardır: aIIah’a tevekküI aIIah’ın kazasına rıza aIIah’ın emrine tesIim oImak ve herşeyi aIIah’a havaIe etmek.

AiIesini geçindirmek için rizik peşinde oIan kimsenin mükafatı, aIIah yoIunda cihad eden kimsenin mükafatından daha fazIadır.

AIIah,boşuna cedeIIeşmeyi, israfı ve ağız açmayı sevmez.

PeygamberIerin sıfatIarından biri de temizIiktir.

Biz tıpkı resuIuIIah (sav) gibi verdiği sözü yerine getirmeyi borç biIen bir ehI-i beytiz.

İman, farzIarı yerine getirmek, haramdan kaçmak, kaIpIe aIIah’ı tanımak, diIIe ikrar etmek ve azaIarIa ameI etmektir.

Hırs ve hasetten kaçının geçmiş ümmetIeri bu iki sıfat heIak etmiştir;

cimriIikten sakının; o mu’min ve hür insanda buIunmayan bir afettir ve imana aykırıdır.

İbadet, çok namaz kıImak ve çok oruç tutmak değiI; aIIah’ın işIeri hakkında çok düşünmektir.

MaIın en iyisi, haysiyeti korumak için harcanandır.

Susmak, hikmet kapıIarından bir kapıdır. boş konuşmamak, muhabbet kazandırdığı gibi her hayrın kıIavuzudur.

Günahtan tevbe eden, günah işIemeyen kimse gibidir.

KuIIarın en seçkini ve en iyisi, iyi işe hoşnut oIan, kötü işte mağfiret diIeyen, nimete şükreden, sıkıntıya sabreden ve sinirIendiğinde affeden kimsedir

İIim oIgunIuk ve derin anIayışın nişaneIerindendir. Susmak, hikmet kapıIarından bir kapıdır.

Cimrinin rahatIığı, kıskancın Iezzeti, çabuk usananın vefası ve yaIancının da yiğitIiği oImaz.

Kur’an aIIah’ın keIamıdır, ondan iIeriye geçmeyin ve ondan başka hidayeti aramayın yoksa daIaIete sapıkIığa düşersiniz

Şarap içenIe oturup kaIkma; ona seIam da verme.

TevekküIün haddi aIIah’tan başka hiçbir kimseden korkmamaktır.

İmam Muhammed Taki Sözleri

Dört sıfat insanı iş yapmaya muktedir kıIar: sıhhat, zenginIik, iIim ve aIIah’ın yardımı.


Kim bir işe şahit oIur da sevmezse o işte buIunmayan kimse gibi oIur.

Kim bir işte buIunmayıp o işe razı oIursa, o işte buIunan kimse gibi oIur

Günah işIemek amacıyIa aIIah’a karşı bahane aramak, heIak oImaya sebep oIur.

İIim aIimin eIbisesidir bu eIbiseden asIa çıkmamaIısın.

bu dünyada birbirimizden ayrıyız. Ama ahirette kimin fikri ve inancı, arkadaşının fikir ve inancı ile aynı oIursa nerede oIursa oIsun o da onunIa birIikte oIur.

AsıI yerIeşme yurdu, ahiret yurdudur. KuIIarın

şükr kesiImezse, aIIah’ın bağışının kesiImeyeceğini biImiyor musun

cahiI susarsa, insanIar ihtiIafa düşmez.

Nefsinin istekIerine uyan bir kimse, sapmaktan emanda oIamaz.

ZuImü yapan, ona yardım eden ve ona razı oIan o zuIümde ortaktırIar.

Senin heva ve hevesine uyup da doğru yoIu senden gizIeyen sana zuIüm yapmıştır.

Günah işIemekte ısrar etmek, kendini aIIah’ın tuzağından güvende biImenin sonucudur.

Bir şeyi sağIamIaşmadan önce açıkIamak, işin bozuImasına sebep oIur.

Bir insanın hain sayıIması için hainIerin güvendiği şahıs oIması yeter.

Mü’minin izzeti, haIktan bir şey diIememesidir.

Tövbeyi geciktirmek, aIdanmaktır. VazifeIeri hep sonraya erteIemek ise şaşkınIıktır.

Kim bir işin giriş yoIIarını biImezse, çıkış yoIIarı da yüzüne kapanır.

Kim biImediği işi yapmaya kaIkışırsa, ısIahdan ziyade ifsad eder.

Mü’min, aIIah’tan oIan bir başarıya, nefsinden oIan bir öğütçüye ve nasihatçının da nasihatını kabuI etmeye muhtaçtır.

AIIah’ın en iyi bağışı afiyettir. AIIah’ın muhabbeti haIkın bir çoğuna düşman oImayı gerektirir.

HaIkın mükafatı, aIIah’ın mükafatından sonra ve rızası da aIIah’ın rızasından sonra geIir.

KefiIi aIIah oIan bir kimse nasıI zayı oIabiIir?! AIIah’ın takip ettiği bir kimse nasıI kurtuIabiIir?

sabri kendine yastık et, fakirIikten çekinme, şehvetIeri terket, heva ve hevese muhaIefet et

biI ki, aIIah’ın gözünden uzakIaşamazsınız. ÖyIeyse nasıI bir haIde oIacağına dikkat et.

Kim bir konuşanı dinIerse, ona tapmış oIur. Konuşan aIIah’tan konuşursa, dinIeyen aIIah’a tapmış oIur; konuşan şeytan’ın diIinden konuşursa, dinIeyen şeytan’a tapmış oIur.

Şükrü yapıImamış bir nimet, bağışIanmamış bir günaha benzer.


36 İMAM HASAN ASKERİ (A.S)’DAN KISA SÖZLER

Münakaşa etme; yoksa değerin yok olur.

Şaka yapma; yoksa başkaları sana karşı cür’et kazanır heybetin sarsılır

Kim mecliste makamından aşağıda oturmaya razı olursa, yerinden kalkıncaya kadar Allah ve melekler ona salat ederler.

İmamet konusunda Kim nişane ve delil isterse, istediği ona verilir. Daha sonra nişane ve delilden imamdan yüz çevirirse, iki kat azap edilir.

Kim sabreder (mucize istemez)se Allah tarafından te’yid edilir. İnsanlar, semavi yolu seçmek üzere yaratılmışlardır.

Allah’tan doğruluğu niyaz ediyoruz. Sonuç, ya hakka teslim olmaktır veya kabul etmeyip helak olmaktır.


“Allah-u Teâla, akıllı kimseleri muhatap almaktadır. Allah’ın sözü daima akıllı kimselere yöneliktir

İnsanlar benim hakkımda birkaç gruba ayrılmışdır. Bir grup kurtuluş yolu üzere gerçeği bulan, hakka sarılan, şek ve şüphe etmeyen, benden başka sığınılacak önder tanımayan kimselerdir.

Bir grup hak ehlinden olmayan kimselerdir. Budeniz yolcusu gibidirler ki, deniz dalgalandığında sarsılır, sakinleştiğinde de sakinleşirler.

Şeytan’ın kendilerine galip olduğu kimselerin işleri kıskançlıklarından dolayı hak ehline itiraz edip karşı çıkmaktır

sen sağa-sola yönelen kimseyi terket. Çünkü çoban koyunlarını toplamak istediğinde onları az bir çabayla toplar.

Sakın sırları ifşa etme ve riyaset talep etme. Bunlar insanı helak olmaya götüren hasletlerdir.”


Affedilmeyecek günahlardan biri de, kişinin “Keşke, sadece bu günahımdan sorguya çekilsem” yani, bu günah önemli değil demesidir.

İnsanlar arasında şirk, karıncanın karanlık gecede siyah bir deri üzerindeki ayak izinden daha gizlidir.

“Bismillahirrahmanirrahim” Allah’ın ism-i a’zam’ı gözün siyahının beyazına olan yakınlığından daha yakındır.

İyilerin, iyileri sevmesi, iyiler için sevaptır. Kötülerin, iyileri sevmesi ise, iyiler için bir üstünlüktür.

Kötülerin iyilere düşmanlığı, iyiler için bir ziynettir. İyilerin kötülere düşmanlığı ise, kötüler için bir aşağılanmadır

Yanından geçtiğin herkese selam vermen ve mecliste makamından aşağıda oturman tevazudandır.

Taaccüp etmeden gülmek, cahilliktendir.

Bel kıran musibetlerden biri de, gördüğü iyiliği gizleyen ve kötülüğü açığa vuran komşudur.

Sizlere Allah’tan korkmayı, dininizde şüpheliden kaçınmayı, Allah için çaba göstermeyi, tavsiye ediyorum;


doğru konuşmayı, size güvenip emanet bırakan kimseye ister iyi ister kötü olsun emanetini iade etmeyi tavsiye ediyorum;

emaneti iade etmeyi, secdeleri uzatmayı ve iyi komşuluğu tavsiye ediyorum

Ehl-i sünnet’in namazlarına cenazesine katılın, hastalarını ziyaret edip haklarını ödeyin.

Sizden biri, dininde doğru konuşan, emaneti sahibine veren ve halka güzel ahlaklı olduğunda Bu bizi hoşnut eder.

Allah’tan korkun, bizlere süs olun, utanç vesilesi olmayın.

Muhabbetleri bize doğru çekin kötülüğü uzaklaştırın biz, iyilik ehliyiz

her iyiliğin ehliyiz ve her kötülükten uzağız. Allah’ın kitabında, bizim hakkımız, Hz.*Resulullah’a yakınlığımız ve Allah tarafından tertemiz masum kılındığımız açıklanmıştır.

Allah’ı ve ölümü çok anın. Kur’an’ı çok tilavet edin. Peygamber*sav e çok salavat getirin. Peygamber’e salavatın on hasenesi sevabı vardır.

Size yaptığım tavsiyeleri unutmayın. Selamımı size ileterek sizi Allah’a emanet ediyorum.


İbadet, çok oruç ve çok namaz kılmak değil ibadet, Allah’ın yarattıkları hakkında çok düşünmektir.

İki yüzlü ve iki dilli olan kul ne de kötü kuldur;

yüzüne karşı kardeşini över, arkasında gıybet ederek etini yer. Kardeşine nimet ulaşırsa kıskanır, belaya uğrarsa onu yalnız bırakır. o kötü kuldur;


Öfke, her şerrin anahtarıdır.

En huzursuz insanlar, kin güden kimselerdir.

İnsanların en takvalısı, şüpheli olan işlere teşebbüs etmeyen kimsedir.

İnsanların en abidi, farzları eda eden kimsedir.

İnsanların en zahidi, haramları terkeden kimsedir. İnsanların en çok çaba göstereni, günahları terkeden kimsedir.

ölümse ansızın gelir.

Hayır eken, saadet biçer. Şer eken de pişmanlık biçer. Her ekici, ektiğine ulaşır.

Ağır davranan,*dünyada nasibinden mahrum kalmadığı gibi, haris de nasibinden fazlasını elde edemez.

Kime hayır verilirse, o hayrı Allah bağışlamıştır. Kim**de**şerden korunursa onu da Allah korumuştur

Mü’min mü’mine bereket, kafire ise hüccettir.

Ahmağın kalbi ağzındadır; hikmet sahibi olan kimsenin ağzıysa kalbindedir.

Garantilenmiş rızık, seni farz bir işten alıkoymasın.

Abdestli olduğunda haddini aşan, abdestini bozan kimse gibidir.

Hakkı terkeden her güçlü, zelil olur; hakk a sarılan her zelil de, izzet kazanır.

Cahil ile dost olan ıstırap çeker.

İki hasletten üstün ü yoktur: Allah’a iman ve kardeşlere faydalı olmak.

Evladın küçüklükte babaya karşı saygısızlığı, büyüdüğünde ona karşı gelmesine sebep olur.

Mahzun bir şahsın yanında, sevinçli olduğunu göstermek edepsizlik sayılır.

Hayattan daha iyisi, kaybettiğinde hayata nefret ettiğin şeydir. Ölümden daha kötüsü ise, başına geldiğinde ölümü arzuladığın şeydir.

Cahile riyazet çektirmek nefsine karşı durmasını sağlamak ve bir şeye alışkan olanı alışkanlığından vazgeçirmek, mucize gibi bir iştir.

Tevazu, kıskanılmayan bir nimettir.


Bir kimseyi zahmete sokacak bir şeyle ona ikramda bulunma.

Kardeşine gizlide öğüt veren onu süslemiş, açıkta halkın önünde öğüt veren de onu kötülemiştir.

Allah’ın nimetiyle kuşatılmayan hiç bir bela yoktur.

Mü’minin, kendisini alçaltacak şeye ilgi göstermesi ne de kötüdür.
*



37 İmam Mehdi'den Veciz Sözler

Bizler Rabbimizin eğittikleriyiz; diğer insanlar da bizim eğittiklerimizdir.

Resulullah'ın (s.a.a) kızı (Fatıma) güzel bir örnektir.

Yeryüzü, gizlide veya açıkta olan Allah'ın Hüccet'inden asla boşta kalmaz.

Hakkın bizimle Resulullah'ın Ehlibeyti ile ve bizim aramızda olduğunu bilmelidirler.

Yıldızlar gök ehli için güvence vesilesi olduğu gibi, ben de yeryüzü ehli için güvence vesilesiyim.

Şer'î hükümlerde hadislerimizi rivayet edenlere başvurun. Onlar sizin üzerinize benim hüccetimdir ben de onlara Allah'ın hüccetiyim.

Zuhurum için vakit belirleyen yalancıdır.

Hiç kimse, başkasının malını izni olmadan kullanamaz.

Halkın hizmetinde ol, evin giriş yerinde otur; böylece insanlar seninle daha rahat ve çabuk görüşebilirler

Allah'ım! Ona ve pak babalarına selâm et. Onun zuhurunu çabuklaştır ve çıkışını kolaylaştır. Sonsuz rahmetinle dilediği her şeyi ver ona.

Ey merhametlilerin en merhametlisi!
Ve son sözümüz: Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
*
38 İsmet Özel*Sözleri


Susmanın suça iştirak olduğunu bilecek kadar aklım başımda

Herkes kabul olan duasının bedelini ömrüyle öder.

Yılanın başı mutlaka, her şart ve ahvalde ezilmeli. Yılan yaşama hakkını bizi sokmamış olmasından almamalıdır

Amerikalılar girdikleri savaşlarda ölmez. Onlar bir şekilde ya zayiata uğrar veya telef olur.

Kendini bilen insan yardımın insanlardan gelmeyeceğini de bilir.

Şiir yüzümüze çarpan bir övgü veya sövgüdür.

Sanat, bilhassa şiir hoşumuza giden bir şey değildir, boşumuza gelen bir şeydir.

Öyle ya, evlerimizin içi boş olmasaydı nerede otururduk? Sevginin evi olduğunu akıldan çıkarmamak lazım.

Ucunda ölüm olmayan şeyi ciddiye almak zorunda değiliz.

Değerli olan eylemdir, ama eylemin hangi değerde olduğunu ve giderek değerli olup olmadığını öğreten şiirdir.


Şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır.

Şiir başkaldıranların, baskıya, zorbalığa karşı koyanların sesidir. Haksızlığa uğrayanların haykırışıdır şiir.

İnsan mısralarda, şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir “yurt” bulur. bir yurdu olmasından güven duyar.

İnsan kendi doğrularını dış dünyanın somutluğu içinde bulursa şiire yüz vermez.

Her kim şiir önemlidir, büyüktür derse, aslında ben önemliyim, ben büyüğüm diyordur.

Şiir insanın büyüdüğü ortamda büyüklüğü anlaşılan ve büyüklüğü kabul edilen bir şeydir

Kelimeler insanın iç dünyasındaki tınıların başlatıcısıdır.Sınırları aşmak da aşmamak da insanın elindedir

Şiirden yoksun bir edebiyat ortamının kofluğunu hiçbir dâhiyane açıklama gideremez.

Görünürdeki dost ihtimali azaldığında veya tamamen kaybolduğunda, görülemeyen, henüz görünmemiş dosta ihtiyacın şiddeti yükseliyor.

Şiirin hayatımızda bir yeri varsa o yer affedilme ümidimizin beslendiği yerdir.

Cenneti özlüyoruz. Mü’min için dünya hayatı hasret hayatıdır.

Yalnızlık illetini doğuran dünyevî hedeflerdir.

Bizi cennetine çağıran Allah bize cennetlerini bildirerek yalnızlığımızın izalesine imkân veriyor.

Türk topraklarında Türk olmakla, Türk olmuş olmakla “Allahsız, Kitapsız” Turancılık idealini terk ediyoruz

Aklımızı Allah’ın bizim için neyi seçtiğine yormadığımız zaman felâketi hak ettiğimiz âyan olacaktır.

Kur’an ve sünnet yaratılmamız sebebiyle işimize neyin yaradığını tefrik imkânı sağlar bize.

Cenneti özlüyoruz. Ben özlüyorum,

Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin hızır olmadığını anladığımda kırılıyorum;

Çocuklarının kursağına ne girdiğine aldırmayan kimselerden istikrah ettim.

Kâfirler Türkiye’deki dangalakları salataya, çorbaya sıkılmış limon olarak kullanıyor.

Çok şükür ki benim bütün işim Allah’ladır. Ve yine binlerce şükür ki benim bütün işim Allah’a kalmıştır.

Bari bundan böyle hiçbir helal mahalle çıkmadığını acı çekerek gördüğümüz sokağa bir daha sapmayalım.



Ne derler acaba” diye kahrolası bir put vardır.

Fareleri küheylan, balkabağını fayton yapacaklar; ama saat gece yarısını vurur vurmaz bütün büyü bozulacak.


Ne kadar insanın özünün tarihinden ibaret olduğunu söylesek de, şiire müracaat etmeksizin o özü temellük etmek o kadar imkânsızdır.

Diyorum, hepimizin bir gizli adı olsa gerek; Belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek.

Zevklerin bayağılığı düşüncenin asaletini zedeler.

İnsanca bir etkinlik olarak davranışlarımızın anlamı üzerinde bir açıklığa varmak zorundayız.

**

39 Özdemir Asaf Sözleri

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Ben yürümeye başlayınca denizlerin üstünde karalarda koşanlar durup bana baktılar.

Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir

Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor

Herkes fazlasıyla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa

İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.

İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri , yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?

Düşümde aşk ile karşılaştım. İnsanı arıyordu. Uyandım, insan ile karşılaştım. Aşkı arıyordu


Yaşamak, ilkin sevgi ile sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil. Yaşam da sevgisizlikle biter, ölümle, ölmekle değil…

Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.

Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor. Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben. Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz, kimseye sezdirmeden…

Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin

İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek için ise ayıltmak

İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar.

Dün sabaha kendimle konuştum. Ben kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında düşman vardı. Onu vurmaya gittim ve kendimle vuruştum.

Aşk; iki kişinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır.

Artık benim mutluluk kavramım olmayacak. Daha mutsuz olmamak için

Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır

Bekle*deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim.

Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum. Söndürmek istedikçe sana yanıyorum. Yenildim işte! Yine de seviyorum.

Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi. Ve aşk öyle haindir ki; nerede imkansız varsa gider onu sever.

Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; o hayat her şeye bedeldir.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor. Akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez


Kendini bir şeye bölmesini bil.*Bilmezsen, bir şeyi bilmesini bil.*Onu da bilmezsen, anlatıyorum*olan oluvermez, ölmesini bil


Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor.

Önce büyük büyük düşündüm sonra büyük büyük yaşadım ne varsa onlar aldı şimdi bana küçük bir ölüm kaldı

Kirli ellerimiz daha temiz, temiz elli kirli gönüllerden. Ne dersiniz?

İki tür nokta var ; biri önüne ve ardına bakar , biri ardına bakmaz ardını noktalar

Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın
sevmesi yeter ona saygılı olmalıdır ve de tutkun.

Ağlamak unutmak kadar kolaydır inan. Sevin ağlayabiliyorsan. Sevin ağlıyorsan. Gül ağlayabiliyorum diye,

Şu hayvan o kadar vahşî ki.*Onun üstesinden ancak insan gelebilir..

Dost gerçekleri, düşman işine geleni. Deli ağzına geleni.*Aşık*içinden geçeni söylermiş.

Kolay mıdır her şeyden vazgeçip gitmek, Yoksa her şeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ?

Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.

Ağzında yalan varken konuşma!

Bir gün benden şikâyet ettiğin ne varsa, özleyeceksin!

Yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur

Boşuna yorulma gönül, sadece sevmek yetmiyor

Bir kadının alnı dudaklarından daha değerlidir çünkü dudaklarından dökülecek olan ‘seni seviyorum’ sözü, önceden alnına yazılmıştır.

Son isteğin nedir? Sorusu çok çok kolaydır, ilk isteğin nedir? Sorusundan. Çünkü o soruyu kimse kimseye soramadı korkusundan

Gelmen bir iyiliktir diyecektim.*Kapıyı hep başkaları açtı.

Beni benden çıkardınız beni benden aldınız. Göz görmeye görmeye bir uzağa bıraktınız. Kendime dönmeye artık çok geç.

Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş, sersem. Ben seni beklerken ölmem ki.

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Ben yürümeye başlayınca gittim sığınacağım adaları birer birer batırdım.

Tek kişilik miydi ki bu şehir? Sen gidince bomboş kaldı.

Yalan korkaklığın tortusudur. Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

İmkânsızları yaşamak mıdır sevmek, yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek?

Küçükken hayvanlarla konuşabilsem ne ilginç olurdu diye düşünürdüm. Meğer yıllardır iletişim kurabildiğim bir sürü hayvan varmış

Beni öyle bir yalana inandır ki ömrümce sürsün doğruluğu.

Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “bende sevdim” olsaydı.

Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, nede kışta boyun büker.

Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden.

Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur.

Ölebilirim bu genç yaşımda, en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.

Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, sevgilim, seni bir akşamüstü düşündürebilirim.

Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek.*Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek.

Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek.*Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek.

Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi ve aşk nerde imkansız varsa gider onu sever.

Adının üstüne anılar koyma sen mezar değilsin. Anılar adının ardından gelsin sen duvar değilsin.

Ne para istiyorum ne de pul. Tek bir istediğim var, o da yalansız bir kul.

Gelecekse beklemek güzeldir. Özleyecekse özlemek güzeldir. O sevecekse hayat her şeye bedeldir.

Ne an yaklaştımsa ittiniz ne zaman geldimse gittiniz. Siz hep büyük ve önce idiniz önce siz bittiniz.

Kime sorsam, “Ben senin mutluluğunu istiyorum” dedi. Ne kastınız vardı mutluluğuma, anlamadım gitti.

Kolay mıdır her şeyden vazgeçip gitmek, yoksa her şeyden vazgeçip sevmek mi gerek?

Madem yalandı her şey,son yalanın “ben de sevdim” olsaydı.

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değildir

Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın!
Aşk acısı çekmeyenler şair olamaz.

Her şairin bir sevdiği, sevdalısı vardır ve sevdikleri üzerine birbirinden güzel şiirler yazılmıştır.

olmasaydı; Bir Ayrılış Hikâyesi, Bir Bozuk saattir yüreğim gibi şiirler dile gelir miydi? Aşklar bağrında şiirleri büyütür.

Sen kocaman çölde kalabalık gibisin,
denizde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, ağlatır ve güldürür;
hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.

İnsansız adalet olmaz peki
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

Sana Yeniden Başlamak İsterim
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep yeniden başlamak isterim.


Bekle Dedi gitti Ben beklemedim, o da gelmedi...Ölüm gibi bir şey oldu
Ama kimse ölmedi...

Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.

*Bir sevgiyi anlamak
*Bir yaşam harcamaktır,
*Harcayacaksın.
*Seni yaşayacağım gözlerimde;

Seni*Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam Bakacaksın
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın

Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür*O da bir ada olsun, sana çevrili dursun

*
İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür
Derler adadakiler, şu gemi bir gelse
Gitsek buradan öteye gidsek
O gemiler de bir adayı düşünür.


Seni Seyrederdim Saçların uçuşurdu rüzgardan.Güneş yakardı,deniz yanardı..Sen konuşur ben dinlerdim.

*Gülerdin Susardın,düşünürdün.
*Benimle el-ele yürüdün*Yol biterdi.
*Görmezdim seni..*Zaman yıl geçerdi.
*çok uzakdan Seni seyrederdim


Sana gitme demeyeceğim Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal.


Siyah beyaz tuşlarında piyanomun
Seni çalıyorum şimdi çoğalıyorsun odada Sen arttıkça ben kayboluyorum

Seni doğuruyorum geceye
Adını koyuyorum aya bakarak
Her şey sen oluyor her yer sen
Ben ölüyorum

Sesini duyuyorum rüyalarımda
Gözlerimi kamaştırıyor ışığın
Rüzgar sen gibi dokunuyor
Ben doğuyorum

39 Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri,

Bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile… Bari sen her gece yorgun sesiyle, saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma

ben her gece seni yaşar ve seni düşünürüm…

- Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; seni özlediğim içindir.

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, denizler ortasında yelkensiz bıraktın, öylesine yıktın ki inançlarımı; beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Boşuna değil pazarları sevmeyişim. Durup durup içimin kararması, gözlerimin dolması apansız boşuna değil.

Sevmek. seni sevmek. hiçbir şeyi umursamadan, tutmak ellerinden derinlere inmek, gitmek o yerlere
hep sen olmalı ve seni yaşamak ve olduğun yerde bile..

Ve deler sevgi dolu yüreğini sevgi bilmeyen bir kurşun.

Bu kadar yürekten çağırma beni. Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında ölebilirim.


***
40 Akşemseddin Sözleri


Fatih Sultan Mehmed halvete girmek, için Akşemseddine ısrar eder. O şöyle buyurur dervişlikteki lezzeti, tadınca, dünya saltanatı gözden düşer. sen devlet işi yapma ve saltanatı layıkıyla yerine getirmeye mecbursun ve bununla görevlisin.

Fatih Sultan Mehmed halvete girmek, için Akşemseddine ısrar eder. O şöyle buyurur Sen halvetime girersen ahvâl-i alem dünya işleri bozulur. Sebep olduğum için, gazaba uğrartm senin derviş olman değil hükümdar olman gereklidir. ”


Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup Dünyevi ve ruhani lezzete dayanan iki hayat tarzı vardır. Dünyevi hayat değersiz ve geçicidir. halde ona iltifat etme

Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup peygamberlere, evliyalara, halifelere rahat değil, cefa ve müşküller nasiptir. Sen onların yolundasın, nasibinden zevk duy

Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup sen Herhangi biri değilsin, memleket sana tabidir. Bedende ki her şey ruhun eseri olduğu gibi, memlekette senin eserin olacaktır.

hürriyeti kulluğa satmam.

Yürü mezarlıkta sessizce otur. O söz söyleyip susmuşları gör! Onların topraklarını bir renkte, bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki…

Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın.

Kendini noksan gören olgunlaşmaya 10 atla koşar. Kendini olgun sanan bu zannı sebebiyle Allah’a ulaşamaz.

Sende iyi olan ne varsa dostuna ver

Nerede akarsu varsa orada yeşillik vardır. Akan gözyaşının olduğu yere de rahmet gelir.

İçte ki kiri su değil, ancak göz yaşı temizler.

Fakire verilen,daha onun eline geçmeden Allah’a ulaşır.

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakinin anlayabildiği kadardır

Adalet nedir? / – Ağaçları sulamak. Zulüm nedir/ -dikene su vermek.

Balığa, denizden başkası azaptır.

İyiliği ve ihsanı tamamlamak, başlamaktan daha iyidir.

Ne mutlu o kimseye ki kendi ayıbını görür.

Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından hiç bir şey kaybetmez.

Bal yiyen, arısından gocunmaz.

Allah ile olduktan sonra, ölüm de ömür de hoştur.

Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.

Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, hiç aramamak demektir

Nice kişiler vardır ki dizimin dibindedirler, ama sanki Yemen’dedirler. Yemen’ olan niceleri de vardır ki sanki dizimin dibindedirler.

Nice bilginler vardır ki gerçek bilgi hakiki irfandan nasipsizdir Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil.

Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır; gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.

Bazı insanlar vardır ki selam verirler ve selamlarından is kokusu gelir. Bazıları vardır ki selam verirler ve onların selamından misk kokusu gelir.

40 Kaşgarlı Mahmut Sözleri

Yalnız kaz ötmеz.

Kış konuğu atеşdir.

Azığı olan yorulmaz.

Kurt komşusunu yеmеz.

Fazilеtin başı dildir.

Et tırnakdan ayrılmaz.

Çiftе kılıç kına sığmaz.

Yurt gidеr, törе kalır.

Tеmbеlе bulut yük olur.

Sеlâmеtdе acеlе yoktur.

Misk kutusu misk kokar.

Bir karga ilе kış gеlmеz.

Kanı kan ilе yıkamazlar.

Dеvlеt alâmеti bilgidir.

Dumanı kaldıran islеnir.

Acеlеci sinеk sütе düşеr.

Eşеk sürüsü başsız olmaz.

Günеşе bakan göz kamaşır.

Atеş dеmеklе ağız yanmaz.

Balık suda, gözü dışarıda.

İt ısırmaz at tеpmеz dеmе.

Atеş alеv ilе söndürülmеz.

Dеlikli inci yеrdе kalmaz.

Yaramaz malın sahibi olmaz.

Emzikli kadın iştahlı olur.

Konuk gеlirsе dеvlеt gеlir.

Varlıklı kişi çabuk kocamaz.

Yaşlı öküz baltadan korkmaz.

Coşkun ırmak gеçitsiz olmaz.

Tеmbеlе еşik dağ gеçidi

Başkasının malı, mal sayılmaz.

Kuş tuzağa yеm için yakalanır.

Dеvе silkinsе еşеğе yük çıkar.

Arı kızdırılırsa ısırır, sokar.

Sıkıntı еbеdîyеn sırtda kalmaz.

Çift, iki kılıç bir kına sığmaz.

Kişi göğе tükürsе, yüzünе düşеr.

Cеhеnnеmin kapısını açan maldır.

Dеvе yükü aş olsa, aça az görünür.

Şaşkın konuk еv sâhibini ağırlar.

lrak yеrin habеrini kеrvan gеtirir.

Tanıdık şеytan, yabancıdan iyidir.

İki koç başı bir tеncеrеdе pişmеz.

Ulu kişiyi ululayan, dеvlеt bulur.

Aslan kocayınca sıçan dеliği bеklеr.

İpеk yaması ipеğе, yün yaması yünе.

İyi kişinin kеmiği еrir, adı kalır.

Kaz gidеrsе ördеk gölе sâhib çıkar.

Oğlak iliksiz, çocuk bilgisiz olur.

Dil ilе bağlanan diş ilе çözülеmеz

İyi adamın kеmiklеri еrir, adı kalır.

Ev içindе bakılan buzağı öküz olmaz.

Talihsiz kişi kuyuya girsе yеl alır.

Ekmеyincе bitmеz, dilеmеyеn bulamaz.

Aç kişi acеlеci, tok kişi yavaş olur.

Arslan kükrеsе atın ayakları dolaşır.

Aş dеvе yükü ilе olsa aça az görünür.

İtdе utanma olsa çarığın altını yеmеz.

Küçük ikеn uğraşan, büyüyüncе sеvinir.

Yaş ot yanmaz, еlçi ölmеz, öldürülmеz.

Hastanın vasiyеt еtmеsi iyilik gеtirir.

Gözdеn ırak olan gönüldеn dе ırak olur.

Külе üflеmеktеnsе közе üflеmеk yеğdir

Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiyе kavuşur.

Aç olan nе yеmеz, tok olan nе söylеmеz ?

Oğul babasına çеkеr, çеkmеk üzеrе doğar. Bеş parmak düz, birbirinin еşi dеğildir.

Önе konan yеmеk ikram еdilmеmiş sayılmaz.

Öküz olacak buzağı, kеndisini bеlli еdеr.

Dişi dеvе inlеsе yavrusu bağırır, bozlar.

Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz.

Kardеş dеmiş bakmamış, kayın dеmiş bakmış.

Günеşdе gеdik yokdur, bеydе caymak yokdur.

Ağılda oğlak doğsa, dеrе boyunda otu bitеr.

İyilik yap suya at, pınarında dilе bulursun.

Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma.

Dеlik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur.

Kişidе yüz güzеlliği dеğil fazilеt dilе.

Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur.

Yürеkli kişi yağılı, tеmbеlin başı kanlı olur.

Parolayı bilеn kişi hayâtını kurtarır, ölmеz.

Çеyiz vеrеn kız alır, gеrеkliysе pahalı alır.

Dеvеyе binip koyun sürüsü içindе saklanılmaz.

Yiğit ordu içindе, bilgin mеclistе bеlli olur.

Atеş dumansız olmaz, gеnç kişi günahsız olmaz.

Yеmеğе tad vеrеn tuzdur ama tuz çanakla yеnmеz.

Birеr birеr bin damlaya damlaya göl olur.

Şalvarı sağlam olan nеrеyе istеsе oraya oturur.

Ağaç ucuna yеl dеyеr, dеğеrli kişiyе söz gеlir

Avcı nе kadar hîlе bilsе, ayı o kadar yol bilir.

Oynak kadın koca bulamaz, acеlеci еvinе varamaz.

Öküz ayağı olmakdansa, buzağı başı olmak yеğdir.

Kulak işitsе gönül bilir, göz görsе sеvinç gеlir.

Düzlükdеki sülünü ararkеn, еvdеki tavuğu kaçırma.

Yiğitlеrlе vuruşma, bеylеrlе sürtüşmе,

Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yеnеmеz.

Yoğun bulutu tipi sürеr, karanlık işi rüşvеt açar.

Tüccarın malı tеmiz olsa yol üzеrindе kеndisi yеr.

Dеğirmеndе doğmuş sıçan gök gürlеmеsindеn korkmaz.

İnsan şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca sönеr.

Annеsi yalancı yufka yapar, oğlu tеtik koşup kapar.

Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmеz.

Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazеlik yaraşır.

İşarеt olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz saptırılmaz.

Gеniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz.

Yılan kеndi еğriliğini bilmеz, dеvеyе boynun еğri dеr.

Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstünе konmaz.

Tay at olunca at dinlеnir, çocuk adam olunca ata dinlеnir.

Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kеndinе ait olur.

Halk içindе uyuşmazlık olsa, kimsе birbirinе yan bakamaz.

Baba bir kardеşlеr dövüşürlеr, ana birlеr yardımlaşırlar.

Danışılmış bilgi güzеllеşir, danışılmamış bilgi yıpranır.

Bıçak nе kadar kеskin olursa olsun, kеndi sapını yontamaz.

Saban zamanı sürtüşmе olursa, harman zamanında dövüş olmaz.

İki buğra, еrkеk dеvе itişir, ortada bükеlеk sinеği incinir.

Dövüş olmayınca düzеn düzülmеz, tipi olmayınca hava açılmaz.

Onlara Türk adı vеrildi vе onlar yеryüzünе hakim kılındı.

Tay atlaşınca at dinlеnir, oğul еrginlеşincе babası dinlеnir.

Babası (anası) еkşi еlma yеsе, oğlunun (kızının) dişi kamaşır.

Gеcеylе yola çıkan gündüzün sеvinir,

küçükkеn еvlеnеn yaşlanınca sеvinir.

Buzdan su damlar.

Çеlik kılıç gеri durmaz.

Günеşе bakan göz kamaşır.

Alacalı at yük taşıyamaz.

Kuş tuzağa yеm için yakalanır.

Kişi söylеşеrеk, at koklaşarak anlaşır.

Taş üstündе ot olmaz, yavşak kişidе ar olmaz.

Yüz görümlülüğü çok olan gеlin, güvеyiyi yavaş, yumuşak bulur.

Karganın kocamışını kim bilir, kişinin gönlündеkini kim anlar.

Silâhını hazır еdеn at da bulur, silâhını unutsa tutsak olur.

41Ahmet Ümit Sözleri

Kardeşin, kardeşi vurması kabul edilemez.

Kazanmaktan çok haklı olmak, güçlünün değil, kaybedenin yanında, mazlumla birlikte olmak tam da öyleydik Ve bu huzur veriyordu bana.


beklemeyi bilmek en büyük erdemdir. hayatı oluruna bırakmak lazım

elbette umut vardı, hem de hiç yabana atılmayacak bir umut. Hayat daha güzel olabilirdi.

Ah aptal insanlar, ah aymaz insanlar. Mahvedecekler hem kendilerini hem dünyayı…

Dev bir orkestrayı oluşturan müzisyenler gibiyiz, tek başımıza ahenk sağlamamız imkânsız

Dev bir orkestragibiyiz, hep birlikte yeri göğü inleten enfes sedalar çıkartmamız mümkün.

Ülke ateşler içinde kalmışken, kendi gönül yaranı söndürmenin peşinde koşamazsın.

Şu yaşadığımız çağda vesveseli olmak için o kadar çok sebep var ki.

Sen oturduğun yerde otur, hak yerini bulsun. Yok öyle şey, dövüşeceğiz


Zalimin en büyük başarısı, zulüm ettiklerini kendine benzetmesidir.


Sorunları halletmek yerine baskıya, şiddete başvuruyoruz. Bu, çaresizlik anlamına gelir.

Sensizliğin sürekli seni hatırlatmasından bahsediyorum..korkunçtu.

… acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı.

Biz, vicdanını merhametini yitirmiş dünyayı yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi…

ızdırabımızla alay etmeyi başardığımızda insan olmaya bir adım daha yaklaşacağız

hayal kırıklıklarına uğrayınca, umut etmeye korkuyor insan bazen hayat, sen kılını kıpırdatmasan da mutlulukla dolduruyor içini


Ölümle yüzleşmek, ölmeyi düşünmekten daha iyidir.

Ey kudretli Allahım, ne olur vakit geçirmeden al canımı şu güzel ülkenin dağıldığını gösterme bana başka ülkede ölmeme müsaade etme.

O kadar genç, o kadar tecrübesiz, o kadar iyimserdim ki, tarihin, gönlümüze göre akacağına inanıyordum. Elbette olmadı, elbette duvara tosladım


tarihin vicdanı yoktu. insanları düşünmezdi. Ne insanları, ne aşklarını ne de hayatlarını. Biz, yön vermeye çabalasak da, o kafasına göre akardı

Ülke parçalanmış, milletler yok olmuş, şehirler yağmalanmış, insanlar katledilmiş hiç umrunda olmazdı

Hayatın en güzel bencilliğidir aşk.

İlerleme zaman meselesidir aziz kardeşim, eşitlik ve güzelliğin vazgeçilmez olabilmesi için epeyce zamana ihtiyacımız var.

İnsan, tarihin rüzgârı karşısında, okyanusa düşmüş ceviz kabuğu gibidir. Ne kadar şuurlu davranırsa davransın, kaderi dalgaların insafına kalmıştır.

İnsanın en zayıf anı, kendini en güçlü hissettiği andır.

Yeryüzünde beni anlayacak tek kişi vardı, o da sendin.

Fırtınalı okyanuslardan kurtulup, ölü denizde batmayı bekleyen yelkenli gibi çaresiz, kalakalmışken, insan daha iyi değerlendiriyor kendini.

Demek ki sadece seçimlerimiz değil, rastlantılar da belirliyormuş insanın hayatını…

despotluk karşısında şerefle dövüşenler, yüksek memuriyetlere tırmanmak için birbirlerine düşman oluyorlardı

insanoğlunun musibetliği ve habisliği güzelim sevdayı mundar etmiştir..


Anlamayacak bir şey yok. yaşın genç , bilmiyorsun, insanoğlu yanlış işlerden keyif alır dört kitabın dördünde birden niye cehennem var zannediyorsun?


İnsanın gönlü geniştir geniş olasına ama sevda kuşu da nazlıdır, öyle her önüne çıkan dala konmaz.

Her önüne çıkan dala konan kuşa bizde başka ad verirler.

Bu işin macerası olmaz.” dedi yaralı bir ses tonuyla. “hakiki sevda tektir. sonuna kadar da tek kalır.

yaşam belleğimizdeki anıları silmekte ustaydı, giderek izler zayıflamaya başladı,

Ve şu da bir gerçek: Amaç ne kadar yüce olursa olsun, kendi öz çocuğunuza bile zorla bir şey yaptıramazsınız.


yaşadıklarım öğretti ki, ülkenin asıl meselesi, hep boyun eğmesi, suskunluğu erdem zannetmesi.

En mühim mücadele, fikirle yapılandır.

Şiddet eninde sonunda onu uygulayana dönen bir bumerangdır.

Hep en son görüşmemizdeki an geliyordu gözlerimin önüne .’Yaşlanmışsın,’ deyişini hatırlıyordum…

Ama annem yanılıyordu, o zaman değil asıl şimdi yaşlanmıştım, onu kaybedince, onun tükenmiş, incecik bedenini şu toprağın altına gömünce.

Evet, o zaman yaşlanmıştım işte. Çünkü anneler ölmeden çocuklar büyümezdi.

Başka bir insanın bedenine bakarak nasıl büyük bir mutluluk duyulabilir ki?

bütün yaşamınızı bir tek insana bağlamanızı, o güldüğünde mutlu olmanızı, sizi görmezden geldiğinde kahrolmanızı anlayabilmiş değilim.

Yaşam o kadar zengin, o kadar güzel ki bir insanın mutluluğunu bir başka insanın davranışlarıyla sınırlaması bana çok saçma geliyor…

…sana inanıyorum. İnanmak kefil olmak demektir. Yani sana kefil oluyorum

biz acıyla yaşamaya alışmışız, değil mi?

bir yanımız ağlarken, bir yanımız güler… ne kadar güler, orası belli değil. çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.

vatanın yangın yerine döndüğü bir devirde. insanlar bu kadar mutsuz ve birbirlerini öldürmek için fırsat kolluyorken mesut olmak mümkün mü?

Vatan düştükçe, bazı insanlar yükseliyor, millet bahtına küserken, bazıları şans atına binmiş koşturuyordu.

42 John Verdon Sözleri

”Gerçek senin dostundur.”

”Dikkat her zaman yararlıdır.”

”Güzel şeyler güzel duyguları tetikler.”

”Yalnız hayat, boşa geçen bir hayattır.”

”Eylemler kelimelerden daha güçlüdür.”

”Unutmak unutmaktır. İsteyerek yapılır mı hiç?”

”Hayat sana limon veriyorsa limonata yap.”

”Eğer geri çekilemiyorsan, tam gaz ileri git.”

”İnsanları öldüren silahlar değil, yine insanlardır.”

”Korkunç şeyler korkunç cezaları gerektirir.”

”Bir adamın gücü aynı zamanda onun zayıflığıdır.”

”İyilik yapmak için hiçbir zaman geç değildir.”

”Kötülük görme, kötülük duyma ve kötülük konuşma.”

”Yanlış sorular sorarsan, yanlış cevaplar alırsın.”

”Sen olumlu düşünürsen çözüm yolu önünde belirir.”

”Bir şey çok mantıklı, ama tamamen yanlış olabiliyor.”

”Kötülük usturasının sapı, ağzından daha derin keser.”

”Çoğu seri katilin zekâ seviyesi ortalamanın üzerindedir.”

”Gösterişin pahalı, yaşamın da ucuz olduğu bir dünyadayız…”

”Sanki öldürme içgüdüsüyle üreme içgüdüsü iç içe geçmişti.”

”Övülmek her zaman iyi değildir. Her şey kaynağa bağlıdır.”

”Tuhaf tesadüflerin genelde çok basit açıklamaları vardır.

”Zihnimin de bir kapasitesi var, bazı şeyleri unutabiliyorum.”

”Şikayet etmek zaman kaybından başka bir şey değil.”

”Karşısında ne kadar güçlü durursan, çöküşü o derece hızlanır.”

”Tazı sen tasmasını çözmediğin müddetçe tavşanı yakalayamaz.”

”Yavrusunu korumaya niyetli bir annenin sınırları var mıdır?”

”Eğer bir şeyin yapılmasını istiyorsan onu meşgul birinden iste.”

”Hayat kısa. Hepsi bu. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir şey.”

”İhmal edilen hayat yolculuğu her zaman sefaletle, acıyla sona erer.”

”Hayatın amacı diğer insanlara elimizden geldiği kadar yaklaşmaktır.”

”İnsan iyiyi, güzeli amaç edinirse, onu kötülükten bile sağlayabilir.”

”Çıkmaz sokaktan çıkmanın tek bir yolu vardır; aksi yöne gitmektir.”

”Bir bedende yaşayan iki insanın verdiğinden daha büyük acı olamaz.”

”Çoğu kez içimizdeki çalılıklara takıldığımızdan ilerleyemez hale geliriz.”

”Bazen acının derinliği bize kaybımızın ne kadar büyük olduğunu gösterir.”

”Kafasında harcadığı zaman, dünyada harcadığı zamandan daha fazlaydı.”

”Bize anlatılanlardan çok kendi bulduklarımızın doğru olduğuna inanırız.”

”Her şeyin hikayesi uzundur. Ama her uzun hikayenin bir kısa versiyonu vardır.”

”Oysa tek gerçek şu; yeterince uzun yaşarsanız her şeyi, herkesi kaybedersiniz.”

”Hayatlarımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir.”

”Bizim asıl yapmamız gereken hayatı yaşanabilir kılan olgulara yoğunlaşmaktır.”

”Dünya üzerinde hiçbir şey kusursuz değildi. Her zaman artılar ve eksiler vardı.”

”Gördüğümüz örnekler, inanmak istediğimiz hikayeler tarafından oluşturulurdu.”

”İnsanlar kendi kusurlarından ziyade başkalarının hatalarını bulmaktan zevk alır.”

”Hayatta mutlu olmak için, parasız yapabileceğin kadar sevebileceğin bir işin olmalı.”

”Bazıları sadece bağnazlıklarından nefretlerini yönlendirecekleri birilerini arıyorlar.”

”Zihindeki bir yılan çalıların arasındaki iki gerçek yılandan daha korkutucu olabilir.”

”Hayatta sevgiden daha değerli hiçbir şey yoktur. Önemli olan sadece ve sadece sevgidir.”

”Bizi en çok üzen kişisel felaketler, içimizden atamayacak kadar güçsüz olduklarımızdır.”

”İnsanlar,siyah ve beyazı sever. Gri başlarını ağrıtır. Detaylar midelerini bulandırır.”

”Muhteşem insanların hep daha iyisini yapmaya çalıştığını fark ettiniz mi hiç?”

”Hiçbir kemik kırığı haddinden fazla kendine güvenme yanılgısının neden kadar acı veremez.”

”İnsan ne kadar görmezden gelirse gelsin, ölüm kendini fark ettirmenin bir yolunu buluyor.”

”Nacizane fikrime göre kurşunlar bazen problem çözmede en az beyin kadar değerlidir.”

”Genç kuşakların büyük kısmı sanki umursamazlık, tembellik ve basitlik içinde yüzüyordu.”

”Bir erkeğin bir kadına yapma çiçek alması, çiçekli bir duvar kağıdı rulosu hediye etmesiyle aynı şey Bu kadar korkunç bir şey nasıl yapılır?

bir insanın yapabileceği pisliklerin hiç sınırı yok mu?”

”Korkularımızın en büyüğü; karanlıkta, gölgeler arasında sinerek beklediğini hayal ettiklerimizdir

”Şans sevdiği bir kavram değildi. Şans, onun nazarında, aptalların kabiliyet yerine koydukları bir şeydi.”

”Eğer ne için orada durduğunu anlamayı başaramadıysan, yolunda duran kayayı asla yerinden kaldırma.

”Kimse gerçekleri savunmak için canını ortaya koymaz. Ama inançlarını savunmak için seve seve ölürler.

”Karşımızda avaz avaz bağıran değil, ama sakin bir sesle öfkesini aktaran adam bizim kanımızı dondurur.

modern dünyadaki çoğu insan gerçekte kim olduğuna ilişkin en ufak bir fikre sahip değildi.”

kendimizi daha büyük tehlikelerden korumak için korktuğumuz şeyleri yapmak zorunda kalırız

”Bu gökyüzüne yazı yazmaya benziyor. Hava açıkken, yazı okunaklı… Biraz rüzgar çıkınca, anlaşılması imkansız…”

Herkes haklı olduğu düşünülsün ister, belki de özellikle ruhsal bozukluğu olanlar

Bir hedefe ulaşmak için dış engellerden ziyade iç engelleri, gereksiz düşünceleri, duygusal itirazları aşmak gerekir

Gerçekte yaşamadığımız, bize başkalarının anlattığı şeyler bir süre sonra kendi yaşadığımız anılar haline gelir

her şey çökünce günahkarlar bile tek çıkış yolu olan dürüstlüğe sığınmak zorunda kalırlar.”

Bazen korkmak iyidir. Doğru şeylerden korkmak bizim geçmişte yapılan yanlışları yenmemizi sağlar.

Korku karanlıkta büyür. Kapıyı biraz aralık bırak yeter. Bırak kapının ardında neler olabileceğini o düşünüp, endişelensin.”

Yaz yaşlanan bir aktör misali sahnelerden çekilmeye hazırlanırken, sonbahar, tıpkı bir ölü kaldırıcısı gibi, rüzgarların arasına sinmiş, bekliyordu.”

”Hikayelere çok düşkünüz. Onlara inanma ihtiyacı taşıyoruz. Ve ne oluyor biliyor musun? Bu inanma ihtiyacı seni bataklığa sürüklüyor.”

her araştırmada tek bir hedef vardır. Ve sizin başarınız ulaştığınız her sonucu asıl hedefe ulaşmak için kullanmanızda yatar.”

”Masum çocukların ölümleri dokunaklı bir hadise olarak kabul edilebilir

İnsan ne kadar görmezden gelirse gelsin, ölüm kendini fark ettirmenin bir yolunu buluyor. Hislerinin arasına, bodrum dairesine sızan su gibi sızıyor.”

Hiçbir şey, insanı geçmişiyle başa çıkabileceği düşüncesinin yanılgı olduğunu anlaması kadar savunmasız hale getirmiyor.”

Kafamda o kadar çok şüphe var ki her konuda şüphe doluyum.Ama şüpheli olmakla birini suçlamak arasında çok fark vardır.”

İnsanların kendileri hakkında anlattıkları öyküler baştan aşağı gerçek dışı olma ihtimali taşırlar onlar hakkında kendi bulduğumuz bize gerçek gibi gelir

suçluluk, insanın yapmaması gereken bir şeyi yaptığı zaman hissettiği rahatsızlıktır.

inandığı şeylere çok sıkı sarılır insan. inanırsa zerre kuşku duymadan benimseyecektir.

43 Charles Bukowski Sözleri,

- Size zamanını ayırmayan birine, asla kendinizi harcatmayın.

çok tuhaf bir dünyada yaşıyoruz, "her şeyimiz var ama hiçbir şeyimiz yok."

Anlatacak çok şeyim olsa da, anlaşılmak istendiğimden emin değilim.

Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. İnsanlar daha kolay kırılır

Ruhunuzu kaybettiğinizin farkına vardıysanız, hala kaybedecek bir ruhunuz var demektir.

Hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa o da yapış yapış duygusallıktır!

İnsan, geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir.
Bunun nlayabilmeniz için yaşamanız gerek.

İki kişi sekiz dokuz saat yumruklaştıktan sonra tuhaf bir kardeşlik bağı oluşur aralarında.

Yüce Tanrım sana yaklaşma cesaretini kendimde ne hakla buluyorum?*Zavallı sefil, bir günahkar sana nasıl yaklaşabilir?

En büyük acı, başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır.

hayatlarımızı öyle yaşamalıyız ki ölüm bizi almaya geldiğinde titresin.

yemeğe geç kaldığımızda şikayet etmezler Tabanlarımızın su toplamasına ses çıkartmazlar Ayakkabı topuk ve tabanlarının aşındığını fark ettiklerinde yerdik fırçayı

- Yanınızda yutabileceğinizden fazlasını bulundurmayın: aşk, tutku ya da nefret.

Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek, unutma ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.

Kentler insanları öldürmek için inşa edilirler,

Benim konularım Eksik bir hayat olduğu söylenemezdi ama hayatın tamamı da değildi.

- Aklına sahip olmalısın, diye geçirdim içimden, asıl tehlike aklını kaçırmak.

- Boşuna değildi insanların sığınması. Dayanılır gibi değildi yoksa

Acı olmasa şair ne yapar? Daktilo kadar elzemdir şair için acı Korkunçtu.

Cesur bir adam ve bir korkak arasındaki fark şudur; Korkak aslan ile kafese girmeden iki kez düşünür. Cesur ise aslanın ne olduğunu bilmez. O sadece yapmış olduğunu düşünür

Birine ihtiyaç duyuyordu insan
Etrafında öyle biri olmak zorundaydı

- Ölmek için hep yeterince erkendir ve daima fazla geç.

hiç kaybetmedim; sadece sistemin istedikleri kazandı. Meteliksiz olabilirim; ama niteliksiz değilim

En büyük acı, başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır.

- Aşk ne zaman biter biliyor musun? Bitti dediğinde yüreğin acımıyorsa.

Sen de bir gün boşuna ölmelisin benim*boşuna yaşadığım gibi.

Dengeli insan delidir. Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur.

Gittiğinde ağlarsın şarkılarda, filmlerde, her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince de boşa harcadığın zamana ağlarsın

Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım

Ağzından bal damlayan arının bile, kıçında iğne var. Ne güveni?

Hayat öyle bir şey ki ,sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadığın için kahreder

Gerçek dostunun kim olduğunu öğrenmek istiyorsan hapse gir

Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta. Ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak. O zaman çok geçtir ve çok geçten kötü bir şey yoktur hayatta.

- Sevmek belki birşeydir; ama "sevildiğini bilmek" çok şeydir.

Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her çoşku şeytanla pazarlıktır

Kuşkusuz en büyük ön yargı; etrafımızdaki herkesi "insan" sanmamızdır.

Yılların bana öğrettiği şeylerden biri de bu oldu; Mutluluğu yakalamışsan sorgulama.

- Harikulade düşünceler ve harikulade kadınlar kalıcı değildirler.

Hayat ile sanat arasındaki fark, sanatın daha katlanabilir olmasıdır

- Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatadır.

- Unutma ki; yalnız olmak, yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.

- Yorma kendini; Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.

- Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde "tok karnına" yazıyordu.

Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin, ya da olanları kabullenmeyi. İyilikerinle güçlenir, keşkelerinle tükenirsin! Karar senin.

iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı

Boş insanlarla içi dolu hayaller kuramazsınız dostlarım

Kölelik kaldırılmadı, sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi

Ahlaksız insanlar kendilerini özgür sanırlar, ama nefret veya sevgiyi hissetme kabiliyetleri ek******

İnsanların hakkımda ne düşündüğünü önemsemeyerek hayatımı on yıl uzattım

Bir insanı sevmek, onu çok iyi tanımıyorsanız mümkündür.

İnsanlardan nefret etmiyorum, sadece onlar etrafımda olmadığında daha iyi hissediyorum.

Kalbi kırmaya tek söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.

Dünyanın sorunu, akıllı insanlar şüphelerle doluyken, aptalların özgüvenle dolu olması.

Gittiğinde ağlarsın, şarkılarda, filmlerde, her şeye ağlarsın.

Aklın başına gelince onsuz boşa harcadığın zamana ağlarsın

Ateşin içinden ne kadar iyi geçebildiğindir mesele.

Onu sana tüm yaptıklarına rağmen affedebilirsin; zor olan onu affettiğin için kendini affedebilmektir.

Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam

Araba kullanmıyorum dün gece arabamı iskeleden aşağı ittim. Tek bir şeye*pişmanım. lanet şey aşağı yuvarlanırken içinde olmadığıma.

Anladım ki; hayatında birinin olmaması değil, birinin hayatında olamamakmış yalnızlık.

hayatımız mahvolduğunda,
işte o zaman farkına varırız
intiharların,ayyaşların, hapishane
kuşlarının,uyuşturucu müptelaları
ve benzerlerinin.

insanda bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.


VE Cinayet konusunda En Becerikliler
Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir
VE Nefreti En İyi Becerenler
Sevmeyi Vaaz Edenlerdir

SON OLARAK SAVAŞI EN İYİ BECERENLER BARIŞ VAAZI
VERENLERDİR


Bilmişlerden Sakıının.
Yoksulluktan Nefret Edenlerden
Ya da Gurur Duyanlardan Sakının
Övgü Göstermekte Hızlı Davrananlardan SAKININ

Sansürlemekte Hızlı Davrananlardan SAKININ Bilmedikleri Şeylerden
Korkarlar

Sürekli Kalabalıkları Arayanlardan Sakının; Tek Başlarına Hiçtirler
Ortalama Erkek ve Kadından
Sakının

Sevgilerinden SAKININ
Sevgileri Vasattır, Nefretleri Dahiyanedir Nefretleri Seni Beni
Herkesi Öldürebilecek Kadar



44 Hacı Bayram-ı Veli'den Nasihatler

*
Konstantiniyye mutlaka alınacaktır. bunu öfke ve hiddet işi haline sokmadan, bir illeti tedavi eder gibi yapmak lazımdır

hiddet ve kin, gerçekleri gören gözleri kör eder.

Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu maneviyatı yükseltir, katı kalpleri yumuşatır.

Hiç* bir günahı küçümsemeyiniz.

Boş durmayıp çalışınız. Çalışanları Allah sever.

Boş gezenler zengin bile olsalar yoldaşları şeytandır ve kalpleri şeytana konaktır.

Her nerede olursanız olunuz Allah’ın sizi gördüğünü *unutmayınız. Allah’tan korkunuz, fenalıklardan sakınınız

Neresi sizi dünyaya çekiyorsa ve size Allah’ı unutturuyorsa orası sizin helakiniz için bir tuzaktır.

Neresi sizi Allah’a yöneltiyorsa ve sizi düşündürüyorsa orası cennete gitmeniz için bir duraktır.

Emaneti koruyunuz*; zira din de size emanettir, beden de

Her namazın sonunda size hoş gelen bir ibadeti yapmayı adet edininiz. tövbe-istiğfar çekmek, ayet okumak, Allah’ı zikretmek gibi

Ezanla birlikte camide olunuz*; cahiller sizden ilerde bulunmasın.

Her ayın tek günlerinde veya en az*birinci,on beşinci ve sonuncu gününde oruç tutmaya gayret ediniz

Ölümü sakın unutmayınız*! Her gece onu hatırlayınız ve hesabınızı yapınız

Olur ki tövbe edince Cenâb-ı Hakk’ta sizi affeder

Nefsinizi kontrol altında tutunuz. Düşününüz ve nefsinizi başı boş bırakmayınız.

nefis, her fırsatta sizi ateşe götürür.


Dünyalığınız varsa sakın güvenmeyiniz Dünyalığınız yoksa çalışıp helalinden elde ediniz.

Kazandığından fakirlere cömertçe paylarını veriniz.

Kimden ilim tahsil etmişseniz hocanız* için daima Yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret dileyiniz.

Başkalarından daha çok çalışıp çok ilim sahibi olunuz.

Önce ilim tahsil ediniz, sonra helalinden para kazanıp evleniniz

İlmî bir konuyu* özüne göre düşününüz ve öyle karar veriniz. Meselelerin dıştan görünüşüne bakıp yanılmayınız.

Başkalarından daha ihlaslı ve daha çok ibadet etmedikçe rahat etmeyiniz

ve başkalarından daha çok ihsanda bulunmadıkça rahat etmeyiniz

Mezarlıkları sık sık ziyaret ediniz. Böylelikle dünya gamından ve nefsin sıkıştırmasından kurtulursunuz.

nefsin tek korktuğu ve aldatamadığı yer mezarlıktır. Nefis, ölenin kendisi olacağını ve azabı tadacağını iyi bilir

Büyük zâtların kabirlerini ziyaret ediniz. Bu zahmetiniz, o zâtların size şefaat etmesini sağlar

Bütün işlerde cimrilikten sakınınız

İnsanlığınızı koruyunuz
merhametli olunuz

Güzel huylu olunuz. Ne halde olursanız olun dünyaya rağbeti azaltınız. Kötülükten uzaklaşınız.

Her daim nasihat ediniz.

Oyun oynanan ( kumar vb.) yerlere ve laubali konuşulan meclislere girmeyiniz.

Aile arasında âdâba dikkat ediniz

Ayıplarını gördüğünüz komşuyu kınamayınız. Sırlarını*açıklamayınız.

gördüğünüz sır, size emanettir. Emanete hıyanet, çirkin bir fiildir.

Çok gülmeyiniz zira kalbiniz kararır

Sakin ve ağırbaşlı olunuz, yürürken başınız önde vakarlı bir şekilde yürüyünüz, aceleci olmayınız

öfke, düşünceyi ve iyi düşünmeyi daraltır. Sonunda insan yanılır.

Konuşurken gürleme, bağırıp çağırma, yüksek sesle bile konuşma

Allah’a isyan yolunda kimseye yardımcı olma!


Adalet güzeldir, ama Emir yönetici’de olursa daha güzeldir; *cömertlik güzeldir, zenginde olursa daha güzeldir;

sabır güzeldir, ama fakirde olursa daha güzeldir; *tövbe güzeldir, ama gençlerde olursa daha güzeldir;

utanmak güzeldir, ama hanımlarda olursa daha güzeldir.

Devlet büyükleriyle ilişkilerinizde ateşten faydalandığınız gibi olun! Uzakça durun, ısınacak kadar yaklaşın!


Büyüklerin huzuruna girerken hem kendi kadrinizi hem de başkasının kıymetini bilen olun!

İlimde ve hukuki meselelerde sana teklif edilecek işlerde, ancak kendine uygun olanı kabul et ki sonuçta başka görüşü savunmak zorunda kalmayasın.

Cahil zümre arasında ne gülün ne de gülümseyin*

Cahil topluluktan sakının, onlarla tartışmaya girmeyin

Çok konuşmayın, sorulanları biliyorsanız cevap verin*Kaynak gösterin ki dinleyenler anlattıklarınızı şüphe ile karşılamasın.

Halkın önünde konuşmayın; ancak sorulursa cevap verin

Avam ve zenginler arasında dini ve zaruri bilgiye dair sözlerden çekinin! zenginliğe ve mala karşı zaafın var gibi anlaşılmasın.

Küçük çocukları seviniz ve başlarını okşayıp sevindiriniz Peygamberimizin emridir.

Yol ortasını işgal etmeyiniz!

Beyaz giyinmeyi adet edininiz.Zira bu adet, sizi daha dikkatli kılar.

Padişah huzurunda dahi olsanız hakkı ve hakikati söylemekten korkmayınız

Padişah, sizi hoşlanmadığınız ve dininize uymayan bir işe tayin ederse kabul etmeyiniz.

HACI BAYRAM-I VELİ*HZ LERİ’NİN SULTAN 2. MURAD A NASİHATLARI

herkesin yerini tanı, ileri gelenlere ikramda bulun İlim sahiplerine hürmet et! Yaşlılara saygı göster

gençlere sevgi göster Halka yaklaş; fasıklardan uzaklaş, iyilerle beraber ol!

Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma İnsanlığında kusur etme Sırrını kimseye açma Cimri ve alçakla dostluk kurma

Kötü olduğunu bildiğin birşeye ülfet etme!. Sana birşey sorulursa o soruya herkesin anlayacağı şekilde cevap ver

Seni ziyarete gelenlere ilminden öğret faydalansınlar ve herkes öğrettiğin şeyi anlayıp uygulasın.

insanlara yemek ikram et. İhtiyaçlarını temin et. Onların değer ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme!

Halka yumuşak davran, müsamaha göster!

45 Tevfik Fikret Sözleri

Benim dinim insan gibi yaşamaktır.

Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer

En sakin yolculuk uykudur.
Göz açıldıkça ruh perdelenir.

Hep yıkım üstüne yıkım, acı üstüne acı! Ne vakit geçse anlı şanlı bir ordu, çöküverir ağır gölgesi bir bulutun

Kadın deniz gibidir, hiç güvenmek olmaz ha!

Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir?

Sultani’yi yıkmak için önce beni yıkmak lazımdır

Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.

Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.

Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! / Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin

Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma. Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.

Yaşamayı bilmek işim ve sanatımdır.
Dünyada en büyük şey kişisel mutluluğu bilmektir.

Şüphe etmek akıllı insanlar için haktır

Hak bildiğin yolda, yalnız da olsan yürüyeceksin

Sevdiğim, bir kıyamet olmuşsun!
Doğruluk dilde, yok dudaklarda; Hayır ayaklarda, şer kucaklarda.

Yılların ilerlemesine yabancı kalmak, düşmeye doğru eğilmektir.

Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmesi demektir

Bir insanın ilk işi nedir? Cevap açık, kendisi olmak

Kɑrɑmsɑrlığɑ kɑpılɑn kɑlpler, çözümleri düşünmeye fırsɑt bulɑmɑzlɑr

Din şehit ister, gökyüzü kurban. Her zaman, her tarafta kan, kan, kan.

Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere; Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.

uzaktan ulur bir köpek.

Kaldığım varsa da gah ekmeksiz. Kalmadım şimdiye dek mesleksiz.
Bekledim on iki yıl mektebde. Bu da bir cilve-i baht olsa gerek

Güzel çocuk senin olsun hayatım istersen. Niçin gözüm sana baktıkça böyle yaşlanıyor?

İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatdan.

46 Namık Kemal Sözleri

Bu kadar adam gördüm, içIerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değiI, hiçbiri de dünyadan gitmek istemez.

İnsan, ne idraksız mahIûktür! Herkes kimsenin sağ kaImadığını biIir de, kendi öIeceğine inanmak istemez

Vatan, bize kıIıcımızın ekmeğidir.

Terbiye ana kucağından başIar her söyIeniIen keIime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğIadır.

Okumayı öğrenmek, en güç sanattır. hayvaniyetbyemekIe, insaniyeti okumakIa kaimdir.

Usanmaz kendini insan biIenIer haIka hizmetten. Vatan sevgisinden maksat, toprağa değiI, onun üstünde yaşayan insanIara duyuIan sevgidir

İnsan her nefesini mezardan uzakIaşmak için aIır ama her nefes aIışında ömründen bir nefesIik zaman azaIır..

Düşene güIen acıyandan çok buIunur.

kimse kendini kendi görüşüyIe aIgıIayamaz. Tek görme organı göz oIduğu haIde gözün kendini göremediği gibi.

İnsan vatanı sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir

Bazen fikirIerini değiştirmeIisin, çünkü sen fikirIerinin köIesi değiI, sahibisin

Dünyaya geImek hüner değiIdir. YükseI ki yerin bu yer değiIdir.

ÜIkedeki ahIak bunaIımının bir kaynağı da; ana babanın çocuk eğitiminde tuttukIarı yoIdur.

Ne maI iIedir beyim uIuIuk, kemaI iIedir. Zihin fukara oIunca, akıI ukaIa oIurmuş.

Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini?

Ne efsunkâr imişsin ah, ey dîdar-ı hürriyet; esir-i aşkın oIduk, gerçi kurtuIduk esaretten.

İnsan ne söyIediğini biImeIi, fakat her biIdiğini söyIememeIidir.

47 Victor Hugo Sözleri

İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır.

Aşk bir deniz kadın onun kıyısıdır

İnsanlarda eksik olan güç değil iradedir.

Affetmek iyi insanların intikamıdır.

Fakirlik insanın sözde dostlarını uzaklaştırır.

Güzellik tektir çirkinlik bin türlüdür.

Herkes ölür ama herkes gerçekten yaşamaz.

Zorluk adam eder bolluk hayvan eder.

Ölmek bir şey değil. Korkunç olan yaşamamaktır.

Gençliğe yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.

Ekmeksiz hürriyet hürriyetsiz ekmek düşünülemez.

Yumuşak olma ezilirsin sert olma kırılırsın.

Hiç bir ordu vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.

Bir şey olmayı değil birisi olmayı amaç edinin.

Orduları durdurmak mümkündür fikirler ise durdurulamaz.

Az yalan söylenmez yalan söyleyen her yalanı söyler!

Zamanı gelmiş bir fikir dünyadaki bütün güçlerden üstündür

Kadını güzel yapan Tanrı sevimli yapan ise şeytandır.

Tuhaf bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler.

En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar.

Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir erkeği ateşleyen kadındır.

Öğrendikten ve sevdikten sonra daha çok acı çekersin

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?

Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek gerçek olgunluktur.

Düşünceye dalmış adam işsiz değildir.

Görünen iş vardır bir de görünmeyen iş.

Kırk yaş gençliğin ihtiyarlığı elli yaş ihtiyarlığın gençliğidir.

Beni en çok üzen bana yalan söylemen değil sana bir daha inanmayacak olmam.

Hiç kimse vazgeçilmez değildir ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sana biri kadar aptal değildir.

Kalabalıklar her zaman tehlikelidir. İçinde ruhlarını ucuza satan alçaklar barındırır.

Çalışmak uçup gidebilecek bir alışkanlıktır bırakması kolay yeniden başlaması zor bir alışkanlıktır.

Gerçekten mutlu olmak için mutluluğa sahip olmak yetmez. Onu hak etmek gerekir.

Kadınlar kendilerine yapılan birçok şeyi affedebilir ama affetikleri şeyleri hiçbir zaman unutmaz.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-18-2019, 20:15   #148
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
ŞEHİT UMUT ÖZNUTEPE EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET AKSOY EL FATİHA
ŞEHİT ÜMİT ÖZERLİ EL FATİHA
ŞEHİT YAKUP AVŞAR EL FATİHA
ŞEHİT SEMİH ÖZCAN EL FATİHA
ŞEHİT İLYAS KAYA EL FATİHA
ŞEHİT YUSUF ÇELİK EL FATİHA
ŞEHİT FEVZİ ALTINKUM EL FATİHA
ŞEHİT HALİL ÇETİNKAYA EL FATİHA
ŞEHİT SALİH ASLAN EL FATİHA
ŞEHİT ADNAN SAKA EL FATİHA
ŞEHİT SABRİ ÖZDEL EL FATİHA
ŞEHİT HAZİM ŞAHİN EL FATİHA
ŞEHİT HALİL GÜREL EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET PAKSOY EL FATİHA
ŞEHİT NESİP ÖZEN EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET GÜRSES EL FATİHA
ŞEHİT MUSTAFA YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT MUHAMMED MERİÇ EL FATİHA
ŞEHİT RAMAZAN YAKUT EL FATİHA
ŞEHİT KADRİ OSLU EL FATİHA
ŞEHİT CANGİR YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT CEVAT YEŞİLKAYA EL FATİHA
ŞEHİT GÜRBÜZ ÇİFTÇİ EL FATİHA
ŞEHİT CİHAN ŞEN EL FATİHA
ŞEHİT ABDULLAH AKDENİZ EL FATİHA
ŞEHİT ABDULHADİ YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT SİNAN ACAR EL FATİHA
ŞEHİT GÜRCAN KEPEKÇİ EL FATİHA
ŞEHİT ŞAHAN SEZER EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT HÜSEYİN GENÇER EL FATİHA
ŞEHİT EREN BÜLBÜL EL FATİHA
ŞEHİT FERHAT GEDİK EL FATİHA
ŞEHİT ERHAN KONUK EL FATİHA
ŞEHİT ÜMİT ÇELİK EL FATİHA
ŞEHİT ERKAN SAKAL EL FATİHA
ŞEHİT SABAHATTİN AYVA EL FATİHA
ŞEHİT SEMİH AKYILDIZ EL FATİHA
ŞEHİT YAKUP AKDAĞ EL FATİHA
ŞEHİT ERTUĞRUL TACİROĞULLARI
ŞEHİT BURAK BÜLBÜL EL FATİHA
ŞEHİT TAYYİP FİDAN EL FATİHA
ŞEHİT ERKAN KURŞUN EL FATİHA
ŞEHİT RAMAZAN BÜLBÜL EL FATİHA
ŞEHİT BATTAL YILDIZ EL FATİHA
ŞEHİT MAHMUT YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT HAKAN DEMİRCİ EL FATİHA
ŞEHİT TOLGA HEPGÜL EL FATİHA
ŞEHİT ONUR SÜNNÜOĞLU EL FATİHA
ŞEHİT MÜMİN PINAROĞLU EL FATİHA
ŞEHİT ÇINAR TAŞ EL FATİHA
ŞEHİT HARUN ARVAS EL FATİHA
ŞEHİT SADIK AKTAŞ EL FATİHA
ŞEHİT HÜSEYİN KARTAL EL FATİHA
ŞEHİT HARUN İBİŞOĞLU EL FATİHA
ŞEHİT HAYRETTİN MENNAN FATİHA
ŞEHİT BAYRAM BOZDOĞAN FATİHA
ŞEHİT HALİL ATEŞ EL FATİHA
ŞEHİT RECEP İNCE EL FATİHA
ŞEHİT ALİ YARDIMCIOĞLU EL FATİHA
ŞEHİT ERCAN ŞİMŞEK EL FATİHA
ŞEHİT EMRAH CEYLAN EL FATİHA
ŞEHİT İDRİS BÜYÜKDÖNMEZ FATİHA
ŞEHİT HASAN PATIR EL FATİHA
ŞEHİT İSMAİL DENİZ EL FATİHA
ŞEHİT SERHAT BENEK EL FATİHA
ŞEHİT ŞEVKET ALNIDELİK EL FATİHA
ŞEHİT ÖMER ÇİNTAY EL FATİHA
ŞEHİT MEVLÜD DÜNDAR EL FATİHA
ŞEHİT FURKAN DEMİREL EL FATİHA
ŞEHİT SİNAN HAMZA EL FATİHA
ŞEHİT ŞENEL AĞIL EL FATİHA
ŞEHİT OĞUZHAN KÜÇÜK EL FATİHA
ŞEHİT HAMZA DEDE EL FATİHA
ŞEHİT RISTAM ÇETİN EL FATİHA
ŞEHİT METE YAHŞİ EL FATİHA
ŞEHİT ARİF KALAFAT EL FATİHA
ŞEHİT İSMET SEVİNÇ EL FATİHA
ŞEHİT ABDURRAHMAN DÜNDAR
ŞEHİT TALAT BİLDİRİCİ EL FATİHA
ŞEHİT ŞUAYİP ŞİLEPE EL FATİHA
ŞEHİT NECMETTİN YILMAZ FATİHA
ŞEHİT MURAT ÜÇÖZ EL FATİHA
ŞEHİT RAMAZAN BAHŞİS EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET BELDEK EL FATİHA
ŞEHİT AHMET EROL EL FATİHA
ŞEHİT YAKUP YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT ONUR TİKEN EL FATİHA
ŞEHİT HARUN AYDIN EL FATİHA
ŞEHİT ALİ GÜLNAR EL FATİHA
ŞEHİT ABDULLAH BÜYÜKSOY FATİHA
ŞEHİT SABIR BİNEN EL FATİHA
ŞEHİT RAMAZAN AYDOĞAN FATİHA
ŞEHİT ABDURRAHMAN AVCI FATİHA
ŞEHİT UFUK DEMİRKIRAN EL FATİHA
ŞEHİT ONUR YAMAN EL FATİHA
ŞEHİT SEFA TİFTİK EL FATİHA
ŞEHİT SONER FAZLIOĞLU EL FATİHA
ŞEHİT TUNCAY ZENGİN EL FATİHA
ŞEHİT AYBÜKE YALÇIN EL FATİHA
ŞEHİT HİKMET ZENGİN EL FATİHA
ŞEHİT SABRİ ERYELER EL FATİHA
ŞEHİT HALİL ERSOY EL FATİHA
ŞEHİT NEJAT YAMAN EL FATİHA
ŞEHİT OĞUZHAN KÜÇÜKDEMİR
ŞEHİT GÖKHAN PEKER EL FATİHA
ŞEHİT NURİ ŞENER EL FATİHA
ŞEHİT KORAY ONAY EL FATİHA
ŞEHİT HAKAN İNCEKAR EL FATİHA
ŞEHİT ABDULMUTTALİP KESİKBAŞ
ŞEHİT İLKER ACAR EL FATİHA
ŞEHİT MEHMET ERDOĞAN EL FATİHA
ŞEHİT ZEKİ KOÇ EL FATİHA
ŞEHİT SERHAT SIĞINAK EL FATİHA
ŞEHİT FEVZİ KRAL EL FATİHA
ŞEHİT SONGÜL YAKUT EL FATİHA
ŞEHİT AYDOĞAN AYDIN EL FATİHA
ŞEHİT MUSTAFA SARI EL FATİHA
ŞEHİT GÖKHAN BAYRAM EL FATİHA
ŞEHİT SELÇUK ÖZER EL FATİHA
ŞEHİT OĞUZHAN YILMAZ EL FATİHA
ŞEHİT FERHAT GÖZEN EL FATİHA
ŞEHİT İDRİS YÜKSEL EL FATİHA
ŞEHİT FETHULLAH ALADAĞ FATİHA
ŞEHİT YAVUZ BAYRAM EL FATİHA
ŞEHİT ABUZER DOĞAN EL FATİHA
ŞEHİT GÖKHAN PEKER EL FATİHA
ŞEHİT MUSTAFA ÖZDEMİR EL FATİHA
ŞEHİT SALİH KAN EL FATİHA
ŞEHİT EMRE KARAGÖZ EL FATİHA
ŞEHİT REŞİT YILDIZ EL FATİHA
ŞEHİT HÜSNÜ ÖZEL EL FATİHA
ŞEHİT MESUT YILMAZ EL FATİHA
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-19-2019, 20:42   #149
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
50 Süleyman Soylu sözleri

Halkın %47'sinin oyunu almış bir partinin kapatılmayı bekliyor olması ne kadar üzücü. Bu utanç verici bir durum.

Buradan sesleniyorum Onu yolsuzluğu, başarısızlığı, beceriksizliği ve samimiyetsizliğiyle baş başa bırakalım

millet iradesini mahkeme kapılarına düşürmenin bedelini ödeteceğiz. Bırakın bunların defterini millet dürsün.[

Türkiye'de siyaseti bitirdiler. Türk siyasetini pelteye dönüştürdüler. Vahşi, acımasız ve ahlaksız bir siyasete dönüştürdüler

CHP'ye sesleniyorum. Ey CHP, oynadığınız siyaset oyunu sadece milletin kaderini, geleceğini etkilemekle kalmıyor. Milleti yok eden ahlaksız oyundan vazgeçin.

Benim milletimin ne derdi var başörtüsüyle, birbirlerinin inancıyla? Sorun bunların siyaset anlayışında. Ey millet size soruyorum Baykal'ın banka hortumcularından ne farkı var?


Bu millet sandıkta size zıkkımın kökünü gösterecek. Yazıklar olsun size koltuk uğruna oynadığınız siyaset oyununa.

Ben fındığın çocuğuyum. Nasıl toplandığını bilirim. Ben öyle çakma Karadenizli değilim.

Uzaktan gören bir adam değilim. Sırtımda fındık, çay çuvalı taşıdım; fındık ağaçlarının üstünde fındık toplayarak o işin nasıl zorla yapıldığını bilirim.

Fındık üreticilerinin hakkı gasp edilmektedir. Bunun hesabını biz sormazsak, o fındık ağaçları, o topraklar, tarlalar sorar.


Olmuş armut, sallanınca düşer. O armut ağacının da bir dili var. O ağaç kendisine güzel bir el değmesini ister
Hep birlikte bu ağacı sallayalım


Altı buçuk yıldır muhalefet görevini yapmıyor. CHP'de Baykal çarşafa rozet taktı, o çarşafın altından da yolsuzluk çıktı. Bunlar ellerine aldıklarını kirletiyorlar.

CHP'yi şimdilerde ortaya çıkan Kılıçdaroğlu'nun temizlik jeli bile temizleyemeyecek. ben bunları altı ayda yakalarından aşağıya çekmezsem bana Süleyman Soylu demesinler.

Sayın Baykal'ı çok yakında imam cüppesi giyip sarık takarak en önde namaz kıldırırken görürseniz sakın şaşırmayın

Bu ezanları bugün bu semalarda duymamızın yegâne sebebi vardır. O da rahmetli Menderes'tir.

milletin değerleri ve kutsallarıyla yaşamasının ülke yönetenlerin en önemli görevlerinden birisi olduğunu, bunun üstünlük olmadığını, bunun lazım geldiğini ortaya koyduk

Türk siyaseti öyle bir keşmekeşin içerisine girdi ki, kimse milletimizin hâline kulak vermiyor. Birisi buzdolabı dağıtıyor, öbürü çamaşır makinesi

Allah’a yemin ederim ki, Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bu millet kararlıdır. Dün milletin Menderes’ini ve Özal’ını aldınız. Vallahi de, billahi de, tallahi de millet size Erdoğan’ı vermeyecek, sahip çıkacaktır.

Türkiye’de Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Vallahi de billahi de istememektedir. Türkiye’nin geleceği için istemektedir.

Onun karizması, onun yaptığı hizmetler Türkiye ve milletle birlikte Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır.

MHP'li ve CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Türkiye eski Türkiye değil. 1999'daki Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'ye 3 gün cumhurbaşkanlığı yapamaz.

Şimdi çökmüş değil, güçlü Türkiye var. 1999'un Türkiye'si değil bu Türkiye.

Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Gazi'dir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi'dir, ilk Meclisimiz Gazi'dir

Bu vatan için kim canını ortaya koymuşsa, kim 'gaza niyetiyle' ayağa kalkmışsa, makamların en yücesine, bu milletin gönlüne yer etmiştir

Gazilerimizin varlığı, onların aziz hatırası, bizim şerefimizdir.

başta Gazi Atatürk olmak üzere, Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na, Kore'den Vietnam'a, Kıbrıs'tan, terörle mücadele ve 15 Temmuz'da milletin, devletin bekası için yüreğini er meydanına getirmiş tüm gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

Valilere talimat gönderdim; 'CHP İl başkanlarını şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin' diye.

Bu kadar basit Onların gideceği bir adres var. O adres de PKK cenazeleri Sandıkta beraberlerse cenazede de olacaklar.



Kürt atasözleri

Agır xweşe lê xali jê çêdıbe. - Ateş iyi de külü olmasa.

Aqlê sıvık barê gırane. - Hafif akıl ağır yüktür.

Aşê dina bı xwe dıgere. - Delinin değirmeni kendi kendine çalışır.

Av bı bêjingê nayê cıvandın. - Elekle su toplanmaz.

Ava da ser seri; çı bostek çı çar tıli. - Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak.


Bar neyê ber kerê, wê ker were ber bar. - Yük eşeğe gelmiyorsa eşek yüke gider.

Du barane ga çek nabe - Yağmurdan sonra öküz örtünmez.


Bedewê çav kil kir, dilê xortan tev kul kir. - Güzel gözlerine sürme çekti, gençlerin gönlünü yakıp geçti.

Behr bi devê kûçika heram nabe. - Deniz itin ağzıyla haram olmaz.

Bela tên serê mêra. - Belâ yiğidin başına gelir.

Berxê xelkê ji meriv re nabin beran. - Başkasının kuzusu bize koç olmaz.

Bext nadim bi text. - Bahtı tahta değişmem.

Bê derpê bigere, stûyê xwe li ber zalim xwar neke.- Donsuz dolaş fakat boynunu zalimlerin önünde eğme.

Bi desta berda bı lınga bıdû gerya. - Elini bıraktı, ayağı ile ardına düştü.

Bi dınyê bışêwır bı aqlê xwe bık. - Dünyaya danış, aklına göre yap.

Bi xweziya dest nagije baqê keziya. - Keşke ile eller saç örgüsü demetine yetişmez.

Bira avis be kengi dizê bila bizê. - Gebe olsun da ne zaman doğurursa doğursun.

Bira ciwangê rokê bim, ne çêleka sed rojê bim. - Bir günün boğası olayım, yüz günün ineği olmayayım.

Bira dilê min bi dil be bila tûrê kirasê mû li min be. - Gönlüm hoş olsun da varsın giysim kıldan olsun.

Bira hespê çê be bila bê nal be. - İyi at olsun da varsın nalı olmasın.

Bira miradê me hebe bila ji kevir be.. - Muradımız olsun da, ister taştan olsun.

Bira rû bêşe zik neêşe. - Yüz acısın, karın ağrımasın.

Bira şêrê rokê be, ne roviyê salekê be. - Bir günlük aslan ol, bin yıllık tilki olma.

Birîna li hewalen,qaliştekê zinaran. - Arkadaşın yarası, kaya yarığı gibidir.

Birindar bi birina xwe zane. - Yaralı yarasını bilir.

Bişuxle weke mêra, bûxe weke şêra. - Adam gibi çalış, aslan gibi ye.


Bûk li ser hespê ye, kes nizane nasîbê kê ye. - Gelin atın üzerinde gelir. Ancak kime kısmet olacağını kimse bilmez.


Çavê derigırtiya lı ê derivekıryaye. - Kapısı kapalı olanın gözü kapısı açık olandadır.

Çela ku morev ji hewalê xwe re bi kohle rojekî bi xwe dikevê. - Arkadaşına kazdığın kuyuya bir gün kendin düşersin.

Çêlekê mara bê jahr nabin. - Yılanın yavrusu zehirsiz olmaz.


Çavê li deriya xwelî li seriya. - Dıșarıdan yardım umanın vay haline.

Çira ji koran re def ji keran re bêfêde ye. - Çıranın köre, davulun sağıra yararı yoktur.


Digo mirî miriyê min e ez zanim çi gorî gore. - Ölü benim ölüm. Ne olduğunu ben bilirim.

Dara xweziya şin nabe. - Keşkenin ağacı yeşermez.

Darê ji binî nebır. - Ağacı kökünden kesme.

Dema mirov got "heq" çem disekine, av diçike. - İnsan "hak" dediği zaman; ırmak durur, su kesilir.

Derew dijminê Xwedê ye - Yalan Allah'ın düşmanıdır.

Derdê dilekî, jî barê deh mîlan girantire Gönüldeki bir dert sırtladığın on yükten ağırdır.

Derdê feqîran nan e, derdê axa, kêf û dîlan e. - Fakirler ekmek derdindeler, Ağa ise; keyif ve şenlik derdindedir.

Deriyê xerata bi benda girêdayî ye. - Marangozun kapısı bağlanmış ipten olur.

Deriyê xwe bigir(e) ciranê xwe diz dernex(e). - Kapını kapa, komşunu hırsız çıkarma.

Destê dî qilêr li ser zik ê têr. - Kir gören el tok karnın üstündedir.

Deste xwarinê dirêje. - Yemeğe uzanan el uzundur.

Destikê bivir ne ji darê be dar nakeve. - Baltanın sapı ağaçtan olmazsa ağaç devrilmez.


Devê rovî ne geha hersim go çi tirş e. - Tilki, yiyemediği üzüm için 'zaten ekşiymiş' der.

Devsa şêra roviya, kirine gera meran. - Tilki aslanın makamına geçti her tarafı darmadağan etti.

Dêhn ne dêhnın; ê jı wan bawer dıkın dêhnın. - Deliler deli değil, onlara inananlar delidir.

Dê û dotê şerkırın, bêaqıla bawer kırın. - Ana kız kavga ettiler, akılsızlar inandı.

Dê u bavê xweziya tûneye: Keşkelerin annesi babası (ailesi) yoktur.

Dıkana Bekıro; du qalıb sabûn û çar torbe xwê. - Bekir'in dükkanı; iki kalıp sabun, dört torba tuz.

Dıl, ne sifre ye ku mirov ber hemuyan veke. - Yürek sofra mı ki insan herkesin önünde açsın.

Dılê şıwan bıxwaze kare, jı nêri şir derxe. - Çobanın gönlü isterse tekeden süt çıkarır.

Dılê tırsonek sênga gewr nabine. - Korkak yürekli ak göğsü göremez.

Dilê tırsonek timî dikute. - Korkak birinin kalbi hep çarpar.


Dınya guleke, bêhn bıke û bıde hevalê xwe. - Dünya bir güldür, kokla ve arkadaşına ver.

Dınya lı dınyê; çavê gur lı mihê. - Dünya dünya oldukça, kurdun gözü koyundadır

Dıza jı dıza dızi, ardu asiman lerızi. - Hırsız hırsızdan çaldı, yer gök titredi.

Di nava her gunehekî de, rêyek ku diçe kufrê heye. - Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var.


Dûjmınê te gêrıkek be ji disa hesabê xwe bıke. - Düşmanın bir karınca bile olsa hasabını yap ((önlemini al)).

Dûr bi nure. - Uzak nurludur (ışıklıdır).

52 GÜZEL SÖZLER


Yol odur ki doğru vara, Göz odur ki Hakkı göre, Er odur ki alçakta dura, Yüceden bakan göz değil Yunus Emre*

Dostunun ayıbını gizlemeyen kendi ayıplarına mağlup olur !

müridin kalbi ihlastan boş ve çıplak olursa evliyaullah hakkında edebe aykırı hareketleri bulunursa, bu gibilere velilerden ne feyz gelir,nede gönül meyleder MEVLANA HALİD BAĞDADİ

"Bir kimse her kimle şakalaşırsa, onun gözünde küçülür ve heybetsiz olur."*
Hz. Ömer (r.a.)

Veliler her gördüklerini Cenab-ı Hakk'ın ikram ettiği feraset nuru ile görürler nur ile baktıklarında uzak ile yakının farkı olmaz."Şah-ı Nakşibend (k.s)

"Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terketmektir."Hz. Ebû Bekir (r.a)

"Açlık bir yağmur bulutudur. Kul açken kalbe hikmet yağar."Bâyezîd-i Bislâmi

"Kendini pek çok seven, çevresinde pek az sevilir."C. Şehabeddin

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır."
Hz. Ali (k.v)

Güzellik kaybolur, ama fazilet devam eder." Goethe

Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir."*Hz. Ali (k.v)

"Kalbinden aşina ol, dıştan yabancı görün. Böyle güzel yürüyüş cihanda nadir bulunur. Şah-ı Nakşibend

"Mesul olduğun şeyle meşgul ol."
Hz. Ali (k.v)

"İki durumda çok dikkatli olunuz. Yemek yerken ağza girene, konuşurken ondan çıkana."Ali er-Râmiteni

Dünya, dört şeyden ibarettir; mal, söz, uyku, yiyecek. Mal, kalbi perdeler. Çok kelâm, kalbi Hak'tan alıkor. Uyku, Hakk'ı unutturur. Çok yemek, kalbi katılaştırır."
(Ma'rûf-i Kerhî)

Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide; şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!"Mevlânâ

"Bir adamın sorusundan, onun ne derece akıllı olduğu anlaşılır."
Hz. Ömer r.a.

"İnsanlığın saadeti ilim iledir."
Hz. Ali (k.v.)

"Kanaat eden kimse, aç da olsa zengindir. Mal hırsına kapılan kimse, çok malı bulunsa da da fakirdir."
Hâris Muhâsbî

Bazı kitaplar tat almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar ise çiğneyip sindirmek içindir.Bacon

"Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz."
Hz. Ali (k.v.)

"Ey bütün gece sabaha kadar uyuyan zavallı! Yarın yatacağın toprağa da bir kandil yak."Feriduddin Attâr

"Kanaat en büyük zenginliktir."
"Tarihsiz gelişim olmaz."
Peyami Safa

Hak'tan bahar fermanı gelmedikçe, toprak sırrını açmaz."
Hz. Mevlânâ

"Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır."
Hz. Mevlânâ

"Gerçek hürriyet, yüce fikirlere bağlanmaktır."

"Gerçek değişmez, değişene gerçek denmez."

"İnsanların en hayırlısı; dünya işi, kendisini ahiretten alıkoymayandır."
(Hâris Muhâsibî)

"Acılara sabırla karşı koydular, tatlı oldular."Abdulkadir-i Geylâni

"Öfkenin ateşi önce sahibini yakar. Sonra, kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz."Abraham Lincoln

"İnsanlar zamandan şikayet eder, zaman konuşacak olsa insanlardan utanırdı."İmam Şâfii.

"İşinizi, Allah'tan korkanlarla iştişare ediniz Hz. Ömer (r.a.)

"Büyüklerin kabrine bağlanmaktan ne çıkar. Onların yaptığını yap, sen de hedefine var."Şah-ı Naşibend (k.s.)

"Rızık ilimle artsaydı, cahilden zor geçinen olmazdı."Sa'dî

"Bir paranın nereden geldiğini bilmek için nereye gittiğine bak."
Ebû Hanîfe

"Mezardakilerin pişman olduğu şeyler için dünyadakiler birbirini yiyor."
İmam Gazalî

"Başkasını görüp kendini görmemeyi göz bebeğinden öğren"
Sa'dî

"Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür."
Hz. Mevlana

"Âhiretteki hesap, dünyada nefsini hesaba çekmiş olanlar için kolaydır."
Hz. Ömer (r.a.)

"Yüce Allah dünyaya şöyle vahyetmiştir: Seni arzulayıp peşinde koşanları yor. Bana kulluk edenlere ise hizmet et."Seleme b. Dînâr

"Kalbin aydınlığı, helâl yemekle olur."
Hz. Ali (k.v.)

"Eğer rahatlık istiyorsan; helâlinden eline ne geçerse onu ye; bulduğunu giyin ve Allah'ın sana takdir ettiği şeylere razı ol!"
(Şakîk-i Belhî)

"Diriliş olmasaydı; yaşamak upuzun bir ölümdü."

"İslâmiyet görünmek değil, olmaktır."

"Benim en muhtaç olduğum günü size söyleyeyim mi? Kabrime konulduğum gün!"Ebû Zer (r.a.)


"Namusluluk, insanın vicdanıyla başbaşa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı bir hesabı olmaması demektir."
Ali Fuad Başgil

"Bizim terbiye yolumuz, nefeslere varana kadar her anını uyanık geçirme üzerine kurulmuştur.

Uyanık sûfi, iki nefes arasını bile zikirle geçirir."
Şah-ı Naşibend (k.s)

"Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir.

Kulun güzel niyetini Allah bilsin yeter."
Gavs-ı Sânî Abdülbâki el-Hüseynî (k.s)

"Hayra niyet edince acele et ki, nefsin seni yenip niyetinden caydırmasın."
Hz. Ali (k.v)

"Şükür, nimetlerin süsüdür."
Hz. Ali (k.v)

"Asıl kazanç, âhiretinizi güzelleştirmemize yarayandır."
Hasan b. Sâbit

"Tövbe odur ki başkalarının da tövbesine vesile olur."
Gavs Abdülhakim el-Hüseynî Bilvânisî

"Zikir kalbin gıdasıdır; gıdasını almayan kalp zayıflar sonra da ölür.

Kalp ancak zikir ile beslenir, kuvvetlenir, tatlanır, manen hayat bulur."
Gavs-ı Sânî Abdülbâki el-Hüseynî (k.s)

"Bülbülün feryadı gonca güle, insanın sevdası bir tatlı dile."

"Anneler her şeyi görmese de, kalpleriyle duyar."
Ostrovski

"Kalplerin hayatı, ölmeyen Allah'ın zikri iledir."
Sehl b. Abdullah

"Kişi, insanlar arasında kendisinden düşük dereceli birinin bulunduğuna inandıkça gururlu demektir."
Bâyezîd-i Bistâmî

"İnsan söz ile yükseldi sultan oldu,

çok söz insanı gölge gibi yere serdi.

Söz ölüm oldu, savaş oldu, söz ara buldu, söz sulh etti."
Kutadgu Bilig'den

"Her güçlüğü kolaylık, her gayreti başarı, karanlığı aydınlık, sabrı zafer takip eder."
Abdülkerim Cîlî

"Arkadaşlıkta çıkar ve zevkler, dostlukta ise felâket ve dertler müşterektir."

"İstikamet, kerametten üstündür."
Abdülhakim Arvâsî (k.s.)

"Büyük zekâlar birlikte düşünür."
Malcom X

"Başa sıkıntı ve imtihanlar gelince, herkesin akıl ve adamlık seviyesi belli olur."
Ebû Saîd el-Harrâz

"Büyük zihinler fikirleri, orta zihinler hasideseleri, küçük zihinler kişileri konuşur."

"Yapılan bir iş, verilen iki söze bedeldir."

"Ruha muhalefet gerilik, akla muhalefet delilik, nefse muhalefet ise veliliktir."

"Sabır bela geldiğinde güzel edebini bozmamaktır.*
İbn Atâ

"Varlığa sevindiklerin az olsun ki, kayıpları seni yıkmasın."

"Mizah, meslek olmamak şartıyla güzeldir."
A. Hamdi Tanpınar

"Eli görmeyen kişi, yazıyı kalem yazı sanır."
Hz. Mevlânâ

"Edep öğrenilmeden ilim öğrenilmez."
Süfyân es-Servî (k.s)

"Kötülerin övülmesi arşı titretir."
Hz. Mevlânâ

"Senin gerçek din kardeşin sana ayıplarını gösterendir. hakiki dostun ise seni günahlardan sakındırandır."
Yahya b. Muâz

"Zekat vermeyen kavmin üzerine rahmet yağmaz."
Hz. Mevlânâ

"İlmin zekâtı, başkalarına öğretmektir."
Hz. Ösman (r.a)

"İnsanların kıymeti bilgisiyle ölçülür."
Hz. Ali (k.v.)

"Aşksız can ölü bilmek gerektir."
Sultan Veled

"Allah'ı sevmenin alâmeti, O'nun zikrini sevmektir."
Ahmed b. Ebi'l-Havârî

"Hakkı'ın rızâsına uygun her şey sevgilidir."
Muhyiddin ibnü'l-Arabî

"Nefsi tanımak, Hakk'ı bilmeyi gerektirir."
İbrahim Hakkı

"Ömür bu kadar kısa iken amelleri kısaltıp, emelleri uzatma."
Zemahşerî

"Nice küçük işler vardır ki niyet onu büyütür, nice büyük işler vardır ki niyet onu küçültür."
Râbia el-Adeviyye

"Allah'ım beni sen kaldır ki kimseler yıkamasın."
Sa'dî

"Hangi sofraya oturduysam, rızkı veren Allah idi."
Sa'di

"Bir kul, bütün âzaları ile günahları terk etmedikçe ona akıllı denmez."

"Ey evlat! Önce nefsine öğüt ver. Onu yola getir, sonra başkalarını.

Senin ıslaha muhtaç hallerin var. Gözlerin bir adım ötesini görmüyor. Körleri neyinle yola getirmek sevdasındasın."
Abdülkadir Geylânî*

"Veli kişi, toprak gibidir. Toprağa her türlü kötü şeyler atılır. Ama topraktan hep güzel şeyler biter."
Akşemseddin

"Şükür, bütün gücünü nimeti verenin istediği yolda harcamaktır."
Rüveym

"Tasavvuf ve ilmin özü, nefse ağır gelen zorluklara katlanmak, nefsin kötü huy ve çirkin sıfatlarından arınarak kalbi Allah'a bağlamak ve O'nun zikriyle süslenmektir.*
Gazâlî

"Şehamet dini, gayret dini, ancak Müslümanlık'tır.

Hakiki Müslümanlık, en büyük kahramanlıktır."
Mehmet Âkif

"Hıssî beraberlik, sadıklarla oturup kalkmak, sohbetlerinde bulunmaktır. Mânevi beraberlik, kalbi onlara bağlayıp ruhaniyetlerine yönelmektir."
Ubeydullah Ahrâr




Açlık, kılıçtan bile keskindir. (Beamont Flketcher)*

Tok olan bilmez açın halinden (Şinasi)

Deve yükü aş olsa, aç'a az görünür. (Kaşgarlı Mahmut)*

içiniz kor gibi yanarken susmak, acıların en beteridir. (F.Garcia Lorca)*

Acıların en acısı kendi kendimize çektirdigimizdir. (Sophokles)*

Büyük saadetler büyük acıların yanibasindadir. (H.Erhan Bener)*

Aci çekmeyenler, baskalarinin aci çekebilecegini aklilarina bile getirmezler. (Samuel Johnson)*

Adalet güzeldir. Fakat devlet büyüklerinde olsa daha güzeldir. (Hadis-i Serif)*

Adalet mülkün temelidir. (Hz.Ömer r.a.)

Adil hükümdarin bir gün adaletle hükmetmesi, bir adamin kendi kendine altmis sene nafile ibadet etmesinden daha hayirlidir. (Hadis-i Serif)*

Affetmek, zaferin zekatidir. (Hadis-i Serif)*

Birinin suçunu affedip bagisladiktan sonra pisman olma, cezalandirdigin zaman sevinme. (Hz.Ali r.a.)*

intikam alip da sonunda pisman olmaktansa, affedip de pisman olmak daha iyidir. (Cafer b. Muhammed)*

Affin en güzeli, hasmini ezmeye müktedir iken yapilandir. (Ömer bin Abdülaziz)

Sayisiz günahlarımızı affeden Allah'in bir kulu olarak, neden bir suçu bagislamayayim? (Kenan Rifai)*

İnsanlara verilen seylerin en hayirlisi güzel ahlaktir. (Hadis-i Serif)*

Siz, mallarinizla herkesi memnun edemezsiniz, onlar güler yüz ve güzel ahlak ile memnun etmeye çalisin. (Hadis-i Serif)*

Güzel ahlak; cömertlik, bagislayicilik, sabir ve tahammüldür. (Hasan- Basri)

Allah'im, senden sabir, afiyet ve güzel ahlak isterim. (Hadis-i Serif)*

Allah Teâlâ akildan daha degerli bir sey yaratmamistir. (Hadis-i Serif)*

Akil yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akilsiz oldugunu kabul etmez. (Seyh Sadi)*

Bir adamin sorusundan, onun aklinin derecesi anlasilir. (Hz.Ömer r.a.)*

Akilli bir kimse, düsmanindan da akil ögrenmeyi ihmal etmez. (Beydeba)*

De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? (Zümer Suresi 39/10)*

Kisi, bulundugu ülkede kendisinden alim birisinin mevcudiyetini kabul ettigi müddetçe, hakikaten alimdir.

Kişi Kendisini bütün alimlerden üstün gördügü takdirde, cahilligini ortaya koymus olur. (Abdullah bin Mubarek)
*
Bir alimin, devlet adamlarinin kapisina gitmesi, Allah'in en kizdigi seydir. (Imam Evzai)*

Kiyamet gününde insanlarin en çok pisman olani, ilmi ile büyüklük taslayan alim olacaktir. (ibrahim bin Utbe)*

Kiyamet gününde alimlerin mürekkebi, sehidlerin kani ile tartilir. (Hadis-i serif)*

Kisi bildigi ile amel etmedikçe alim olmaz. (Hadis-i Serif)*

Alim, haram, helali bilen degildir; alim, bildigi ile amel edendir. (Süfyan bin Uyeyne)*

Nice alimler vardir ki, sultanın yanına dini ile birlikte girer de, çıkarken dininden hiçbir şey kalmaz. (Fudayl bin yaz)*

Cennet annelerin ayaklari altindadir. (Hadis-i şerif)

iyiliklerin en iyisi kisi babasinin dostu olanlara iyilik etmesidir. (Hadis-i Serif)

Mükafatin büyüklügü, belanin büyüklügü nisbetindedir. (Hadis-i erif)*

Allahu Teala mümin kulunun üzerinden bir günah kalmayincaya kadar onun üzerinden belayi eksik etmez.(Fudeyl b.yaz)*

insanlar, baslarina gelen bela ve musibetleri, ondan daha büyükleriyle kiyas etselerdi, süphesiz belalarin bazisini afiyet kabul ederlerdi. (E arbi)*

Faydalanilmayan bilgi, harcanmayan ve hiç kimseye hayri dokunmayan define gibidir. (Hadis-i Serif)*

Hak'tan ve faziletlerden mahrum olan bilgi, hilekarliktir, onun akli ve zeka ile alakasi yoktur. (Eflatun)*

Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, Çünkü cahil ne gelirse söyler diline. (La Edri)*

Basma cahilin izine, gitme seytanin sözüne (Ruhsati)*

Bilgisiz bir kimse, savas davuluna benzer, sesi çok, içi bostur. (Sadi)*

Allah'in fazlü kereminden verdigi nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için bir hayri oldugunu sanmasinlar.

bu, onlar için serdir. cimrilik ettikleri sey kiyamet günü boyunlarina dolanacaktir. (Al-i imran/180)*

Aman aman, cimrilikten son derece sakinin. sizden öncekileri cimrilik helak etmistir.

Cimrilik, onlar kan dökmeye ve haram helal tanimaya sürüklemistir. (Hadis-i serif)*

Hem cimrilik, hem de korkaklik mümine yakismaz. (Hadis-i serif)*

Cömertlik, dost ve ahbaba iyilikte ve ikramda bulunmaktir. (Süfyan bin Uyeyne)*

Allah cömerttir, cömetligi ve güzel aklaki sever. (Hadis-i serif)*

Veren el, alan elden üstündür. (Hadis-i serif)*

Cömert, nasihat vermekle yetinmeyip yardim eder. (Vauvenargues)*

Cömertligin afeti basa kakmadir. (Hadis-i erif)*

Ey iman edenler! Cuma günü namaza çagrildigi zaman, hemen Allahi' anmaya kosun

Cuma günü alis verisi birakin. Eger bilmis olsaniz, elbette bu,sizin için daha hayirlidir. (Cuma Suresi /9)

Cuma günü makbul bir saat vardir. Duasini bu saate denk getiren Müslümana Allah diledigini verir. (Hadis-i serif)*

Özürsüz üç Cuma'yi terkeden kimsenin kalbini Allah mühürler. (Hadis-i serif)*

Bilsin ki insan için kendi çalismasindan baska bir sey yoktur. (Necmi Suresi /39)*

Çalanlar, kötülük düsünmeye vakit bulamazlar. Çalmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz.Ali r.a.)*

Çocuk kokusu, Cennet kokularindandir. (Hadis-i Serif)*

Çocugu güzel terbiye etmek ve ona güzel bir isim vermek, evladin ,baba üzerindeki haklarindandir. (Hadis-i serif )*

Bir Müslümanin, kardesine üç günden fazla küskünlüğü helal olamaz, ancak kötülügünden emin olamayacak bir kimse ise, o zaman helal olur. (Hadis-i serif)*

Din kardesine bir yil dargin duran kimse, onun kanini akitmis gibidir. (Hadis-i Serif)*

Müslümanin din kardesine üç günden fazla ziyade dargin durmasi helal olmaz. Önce konusan, Cennet'e girer. (Hadis-i Serif)*

El kapilarinda dilenci degilsin, bunun sükranesi olarak kapindan dilenciyi kovma. (Sadi)*

Yoksullarin bazis yalan söylememis olsaydi, onu bos olarak çeviren iflah olmazdi. (Hadis-i Serif)*

Dilenmek, insanoglunun yüzünde siyah bir lekedir.

Verileni reddeden kimse, verenin gözünde büyür ve ona karsi makamini korur. (Selman-i Farisi r.a.)*

Allah'un bugzettigi kimseler, mescidlerde dilenenlerdir.

Onlar, allah'in evlerinde, Allah'tan degil de baskalarindan dilenirler istediklerini vermeyenlerin günahina girmis olurlar. (Muaz bin Cebal r.a.)*

Su yalan dünyanin sonu hiç imis, Aksam gelüb konan sabah göç imiş . (Pir Sultan Abdal)*

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın. (Hadis-i Serif)


"Ayakta ölmek diz üstü yasamaktan iyidir."
FRANKLIN ROOSVELT

"Insanlara en adil sekilde dagitilan nimet akildir. Çünkü kimse
aklindan sikayetçi degildir."
MONTAIGNE

"Ask mücadelesi degil, mücadele aski içinde ol."
PEYAMI SAFA

"Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez."
SOKRAT

"Kusurumuz ne kadar çoksa o kadar kusur arariz."
CENAP SEHABETTIN

"Okuyabilirseniz her insan bir kitaptir."
W. ELLERY CHANNING

"Kargalar ötmeye baslayinca bülbüller susar."
MEVLANA

insan vaktini nasil geçirecegini,
üstün bir insan ise vaktini nasil tasarruf edecegini düsünür."
SCHOPENHAVER

"Sakladigin bir sir senin esirindir. Açiga vurursan sen onun esiri olursun."
HZ. ALI

"Psikolog, güzel bir kiz gördügünde kizi degil, ona bakanlari
inceleyen adamdir."
I. MERLOST

"Cevizin kabugunu kirip özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder."
GAZALI

"Bir aile ile bir kralligi yönetme arasinda pek büyük bir fark yoktur."
MONTAIGNE

"Nasil kafa sayisi kadar düsünce varsa,
kalp sayisi kadar da sevgi çesidi vardir."
TOLSTOY

"En büyük bilgelik kendine egemen olabilmektir."
EURIPIDES

"En büyük zafer insanin kendine hakim olmasidir."
PLATON

"Insanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman insan olabilirler."
BENJAMIN FRANKLIN

"Sevgi her zaman karsilik görür, kin de..."
DOSTOYEVSKI

"Öyle bir dünyada yasiyoruz ki, bir pesin hükümü söküp atmak, atomu
parçalamaktan daha zor."
EINSTEIN

"Gördüklerim beni görmedigim yaraticinin varligina inanmaya zorluyor."
EMERSON

"En iyi hükümet bize kendimizi yönetmeyi ögretendir."
GOETHE

"Iyiliginize inanilmasini istiyorsaniz ondan hiç bahsetmeyin."
BALZAC

"Sabir; yüzünü eksitmeden aciyi yudumlamaktir."
CÜNEYD-I BAGDADI

"Kardeslerimi Allah yaratti, fakat dostlarimi ben buldum."
GOETHE

"Biri size : "Dürüst insan diye birsey yoktur" derse,
o kisinin bir düzenbaz olduguna inanin."
GEORGE BERKELEY

"Güzel olan sevgili degil, sevgili olan güzeldir."
TOLSTOY

"Bir problemin güç oldugunu söyleme ;
eger o güç olmasaydi, zaten problem olmazdi."
F. FOCH

"Söylemek birsey, yapmak da baska birseydir."
MONTAINGE

"Silgi kullanmadan resim çizme sanatina hayat diyoruz."

"Her insan hata yapar, ancak ahmak insanlar hatalarinda israr
ederler."

"Hayati kaybetmekten daha aci birsey vardir: yasamin manasini
kaybetmek!"

"Baskalarindan üstün olmamiz önemli degildir. Önemli olan ;
dünkü halimizden üstün olmamizdir."

"Aptallarla tartismayin görenler aranizdaki farki anlamayabilirler."
İMAM-I GAZALİ

"Herkes ayni seyi düsünüyorsa, hiçkimse birsey düsünmüyor demektir."

"Hayata en önemli sey kazançlarinizi kullanmak degildir. Bunu herkes
yapar.önemli olan kayiplarimizdan kazanç saglamamizdir. Bu zeka
gerektirir ;

akilli insanlarla aptal insanlar arasindaki fark budur."
WILLIAM BOLITH

"Mide ülserlerine yedikleriniz neden olmaz. Ülserler sizi
yiyenlerden olusur."
DR. JOSEPH MONTAGUE


Cok suslenenlere bakin hepsi de gizlenmek istiyordur.
Aristo

Akilsizca birseyi milyonlarca kisi soylese de o sey
yine akilsizcadir.
B. Russel

Mal kaybeden bir sey kaybetmemistir. Onurunu kaybeden
cok sey kaybetmistir.

Cesaretini kaybedenler herseyini kaybetmistir.
Goethe

Bir dusmani affetmek, bir dostu affetmekten daha kolaydir.
Mme Dorothe Delusy

Iyi olmak kolaydir, zor olan adil olmaktir.
Victor Hugo

Erkekler kadinlarin ilk aski, kadinlar da erkeklerin son aski olmak isterler.
Oscar Wilde

Kral da, dilenci de ayni istahla acikirlar.
Montaigne

Bil ki, senin lehine soz tasiyan kimse aleyhine de tasir;

sana nakleden, senden de nakleder.
Imam Safii

Bu dunyaya istedigimiz gibi gelmedik,
Bu dunyadan istedigimiz gibi gidemeyiz.
Omer Hayyam

Hayat bir hikaye gibidir, ne kadar uzun oldugu degil
ne kadar guzel oldugu onemlidir.
Seneca

Dunyaya geldigimiz gun bir yandan yasamaya, bir yandan
olmeye baslariz.
MONTAİGNE

İnsanin kendi vatani icin yalan soylemesi bir
vatanseverlik sanatidir.Buna diplomasi denilir.
AMBROSE BİERCE

Kendinizi idare ederken kafanizi, baskalarini idare ederken kalbinizi kullanin. Ingiliz atasözü


*"Sonunda acı getirecek zevklerden kaçınılabileceğini, sonunda zevk getirecek acılara da dayanılabileceğini düşünüyorum."
-Michel De MONTAIGNE-

*"Kişi zengin olsun, yoksul olsun, hastalığı iyileştirende, mutsuzluğu mutlu kılan da zihindir."
-Benjamin DISRAELI-

Bir alışkanlığın başlangıcı görünmez bir iplik gibidir o hareketi her tekrarlayışımızda ipliği sağlamlaştırırız, ona bir elyaf daha ekleriz, kapkalın bir kablo olur,

düşünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde birbirini bağlar."
-Orison Swett MARDEN-

*"Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir, o insanın o başına gelenle ne yaptığıdır."
-Aldous HUXLEY-

*"Yüksek tepelerde yılanlara ve kuşlara rastlarsınız. Ancak tepeye biri sürünerek gelmiştir, biri uçarak."

*"Karakterinize şöhretinizden daha çok önem verin, çünkü karakteriniz, aslında ne iseniz odur, oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur."
-John WOODEN-

*"Kriz kelimesi Çince yazıldığında iki harften oluşmakta, bu harflerin biri tehlikeyi, diğeri ise fırsatı temsil etmektedir."
-John F. KENNEDY-

*"Bilginin az olduğu yerde cehalet ilimdir."

*"Kendinizi yönetirken kafanızı, başkalarını yönetirken kalbinizi kullanın."

*"Bütün büyük yanlışların altında gurur yatar."

*"iki şey aptallık belirtisidir, konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak."

*"İnsanı elbisesine göre karşılar, bilgisine göre uğurlarlar."
-Rus Atasözü-

*"Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer."
-İngiliz Atasözü-

*"Bir dostunuz yemiş bahçesini geziyorsa dalgın görünmeniz en büyük nezakettir."
-Japon Atasözü-

*"Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır."

*"Büyük zekalar birlikte düşünürler."
-Fransız Atasözü-

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar. İngiliz Atasözü-

*"Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz."

*"Durmasını bilin yoksa değerli olan hiçbirşey size yetişemez."*

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, yönetim akılsızlarda olursa iş bozulur*Hazreti Ebu Bekr*

Gözü haramdan korumak ne güzel şehvet perdesidir.*Hazreti Osman

Lüzûmsuz şeylerin peşinden koşan, lüzûmlu şeyleri kaçırır.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh*

Kuran tilaveti ile kalbine ruhani feyiz sirayet eden kimse, dostlarının ayrılığı ile vahşet halini hissetmez.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh*


Derin fikre sahip olanın nazarı da güzel olur.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh

İlimsiz ibadette, tefekkürsüz Kur'an tilavetinde hayır yoktur.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh

Dinî hükümleri kendi aklıyla anlamak ve aklı ona rehber etmek isteyen, peygamberliğe inanmamış olur. *İmâm-ı Rabbânî*Rahmetullahi aleyh

Müslüman bir kadın, çocuğunu emzirdiği sürece, Allah yolunda cihat edenler gibidir.*Saîd bin Cübeyr*Rahmetullahi aleyh*

Düşmanlarınızla oturup kalkan, sizin dostunuz olamaz.*Sa'dî Şirâzî*Rahmetullahi aleyh*

Müminin senden alacağı üç nasibi olursa Muhsinlerden olursun faydan dokunmuyorsa zararında dokunmasın.
sevindirmen mümkün değilse bari üzmeyesin övmen mümkün değilse hiç olmazsa kötülemeyesin.

alimler şu üç tavsiyede bulundular:
1)*hayır işleyemezsen kendini şerden al 2)*İnsanlara faydalı olamazsan onlara zararlı olma 3)*Oruç tutamıyorsan bari insan eti yeme gıybet etme Yahya bin Muaz*

İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma!*Hüsameddin Mankpûrî*Rahmetullahi aleyh*

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir Abdülvehhâb-ı Müttekî*

Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma! Kalb kırmak, Allahü teâlâyı incitmek demektir.*Ahmed Yesevî

İslamiyet'in içinde hiç bir kötülük, İslamiyet'in dışında da hiç bir iyilik yoktur.*Ebu-l Vefâ*Rahmetullahi aleyh*

Üç şey kalbi öldürür: Çok konuşmak, çok uyumak ve çok yemek.*Fudayl bin İyad*Rahmetullahi aleyh*

Dünya üç gündür; dün, bugün ve yarın. Dün geçti. Yarının geleceği belli değil. Öyle ise; bugünün kıymetini bil!*Hasan-ı Basrî*Rahmetullahi aleyh*

Çocuktaki utanma hali ondaki akıl nurunun alametidir.*İmamı Gazali*Rahmetullahi aleyh*

Gençliğin kıymetini ihtiyarlar, huzûrun kıymetini huzûrsuzlar, sıhhatin kıymetini hastalar, hayâtın kıymetini ölüler bilir.*Hâtim-i Esam

Define ile Yılan, gülle diken, sevinçle gam bir aradadır.*Şeyh Sâdi Şirazi*Rahmetullahi aleyh*


Kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.*İmâmı Şâfî

Yolumuz yâr ile gül bahçesine uğradı;
gafletle güle nazar edince dedi ki yâr :
Muhabbetin şartı bu mudur, utan yaptığından Ben varken güle bakmak nasıl elinden gelir?*Mevlânâ

Hangi dağa tırmansam, muradım ötesinde; Murad, bugün yerine her günün ötesinde...*N.F.K. ÇİLENAME

İki tur insan daima açtır. Biri bilimi arayan, diğeri de parayı.*Cat stevens

şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır*


Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem

Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım Boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam Hele hak namına ölsem haksızlığa tapamam.

Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim, aldırma da git, diyemem aldırırım

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Mehmet Akif ERSOY

Sözü dost, özü düşmandan usandım.
Dili Mümin, kalbi şeytandan usandım.
Herkesin kahrı çekilir ama Ben davasız Müslüman'dan usandım.*

Kaynaklara benzeriz, çıkar topraktan*
Çağlar, köpürür, zevk alırız koşmaktan*
Düzlüklere indikçe, akıp sessizce
Tekrar döneriz toprağa, bir çatlaktan*

Bir milletin kültürünü kontrol etmek dilini kontrol etmekle; bir milleti imha ise mazisinden, tarihinden milli ve manevi değerlerinden koparmakla mümkündür.*Bernard Lewis*

Çalışmak bizi şu üç şeyden kurtarır: Can sıkıntısı, kotu alışkanlıklar, Yoksulluk.*VOLTAIRE*

pîre demişler ki, evlen! Demiş :*
Ben bulûğa ermedim insan veliliğe erince baliğ olur;*Velilik olmayınca çocukluk olur.*Şeyh Şirazî «

Gezdim halep ile şamı
Eyledim ilmi talep
Meğer ilim bir hiç imiş
İllâ edep illâ edep.*

Bize bir nazar oldu
Cumamız Pazar oldu
Ne olduysa azar azar oldu!*

Evladım; biz insanlara emri bil mâruf yaparken onlara başlarının üzerinde güvercin varmış gibi yaklaşırız. O kuş imanlarıdır*

Kalbiniz üç şeyin evi olsun: Aşkın, ümidin, imanın.*

Tolstoy: Zindana atılan biçarelere muhafızlarını seçme hakkı verilse bu onların hürriyetini temin eder mi?

Tarih bilmeyen diplomat pusuladan anlamayan kaptana benzer.*Cevdet Paşa*

KURTULUŞ İSLAM'DADIR; İSLAM'DA! DOĞRU YOL ÇOK YAKININIZDA HATTA KALBİNİZDE GÖMÜLÜ DURUYOR. O GÖMÜYÜ ORADAN ÇIKARIN!!!*

Dost istersen ALLAH yeter*
Yaren istersen KUR'AN yeter*
Mal istersen KANAAT yeter*
Düşman istersen NEFİS yeter*
Nasihat istersen ÖLÜM yeter*


Ya İslam`da erirsin
Ya inkarda çürürsün
Yol Mezarda bitmiyor
Girdiğinde görürsün*

Bu gününü düşünme
Dün geçti, Yarın var mı?
Gençliğine Güvenme!
Ölen hep ihtiyar mi?*

Sadece başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır." -*Albert Einstein*

bir yaşam, tümüyle kişisel arzuları tatmine yönelmişse er yada geç, acı bir düş kırıklığına yol açar." Einstein*

BİR GÜN ; AKLINA GELİRSEM VE YANINDA DEĞİLSEM , BİL Kİ GÖZLERİNİN DALDIĞI YERDEYİM.*


Tek dostum kitaplarım, tek düşmanım cahil dostlarım.*Diderot

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.*Montaigne

Allah'tan korkmayandan korkulur.

Küçük insanların gururu büyük olur.

İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik ER kişinin karı.

İnanç kaybolup şeref öldü mü, insanda yok olur.

Şeriat gemi, tarikat deniz hakikat ise inci gibidir.

Çocuğunuzun ayağına batan dikenler: ya ektiğiniz yada sökmediğiniz DİKENLERDİR


"Mide ülserlerine yedikleriniz neden olmaz. Ülserler sizi
yiyenlerden olusur."
DR. JOSEPH MONTAGUE

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın. (Hadis-i Serif)


Evde bir pano var ve her gün için bir güzel söz ya atasözü, deyim, şiir; öbürüne de hadisler yazılacak en kısa sürede. Sağolun,

"Nice küçük işler vardır ki niyet onu büyütür, nice büyük işler vardır ki niyet onu küçültür."
Râbia el-Adeviyye



Çalışmadan ele gecen şeyler devamlı ve kalıçı olmaz.
( Alaeddin,i Goncdüvani)

Kendisinin ve çoluk çocugunun gecimini temin etmek için calışmak farzdır*
(Muhammet Bagdadi)

Kulluk her an ALLAH,ü tealaya muhtac oldugunu bilmek ve O,nun
Resuluna tam tabi olmaktır.
(Cafer,i Sadık )

Başkasına yük olan kimse insanların gözünde alcalır ve degeri kalmaz
(Mekhul,üş,Şami )

Edeplere riayet etmeden yapılan hizmetlerin faydası yoktur
(İmam,ı Rabbani )

Borcundan bir kuruşu sahibine vermek pek çok altın sadaka vermekten daha iyidir*(İmam,ı Rabbani )

Kendi nefsini terbiye edemeyen başkasınınkini hiç terbiye edemez
(Sırrı Sekati)

Günahlara tevbe etmeyi geciktirmek ALLAH,ü tealaya*
karşı kibirli olmaktır*
(Cafer,i Sadık)

Kötü insan hiç kimseye iyi zan beslemez .Çünkü o, herkesi
kendisi gibi görür*
(Haret,i Ali )*

*Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)


*Kesilmiş koyuna derisinin yüzülmesi elem vermez[(Hz.Esma)


*Herkes herkese bir lokma şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir(Mevlana)


*Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.(Mevlana)


*Avcı nice al (tuzak, hile) bilirse, ayı da onca yol bilir.(Kaşgarlı Mahmud)


*Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.(Hz.Ali)


*Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)


*İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.(İbni Haldun)


*Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır. (Yahya bin Muaz)


*Her gecenin bir gündüzü vardır.(Hz.Ali (r.a)


*En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır.(Malcolm X)


*Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.(Mevlana)


*Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.(İbni Haldun)


*İnce sözler keskin kılıca benzer, kalkanın yoksa geri dur.(Mevlana)*


Evren en büyük mucize, evrendeki en büyük mucize ise insandır.*

Geleceği de yaratan Allah’tır, bunu düşünmek tevekkülü artırır.*

Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil, fırtınada dik duran asırlık çınar gibidir.

Sağlıklı olmak için iman edilmez, iman edildiği için sağlıklı olunur.*

Münafık, hatasında ısrar eden, mümin ise hata yaptığında tevbe eden kişidir.*

Hayat pamuk ipliğine bağlıdır, tek ilaç duadır.*

Allah’ı çok anmak, cennet umudunu artıran bir işarettir.*

Kuran, iman, Allah korkusu, tevekkül ve güzel ahlak müminin aklını güçlendirir.

Nefsini gömen insanın üstüne bereket yağmuru yağar, diğeri uyarılıp korkutulanların yağmuru olur.

Dünya hayatı üstü şekerle kaplanmış bir zehirdir, o zehri mümin görür.

Allah’ın verdiği dünya metaı, küfrün azabını, müminin ecrini artırır.

Samimiyet, ağzın söylediğini, kalbin ve beynin onaylamasıdır.

Sabır kötü bir görüntüyle yüzleşme zamanı geldiğinde gösterilen tevekküldür.

Mühürlü olan kalbe Allah sözü girmez. Ama müminin kalbinde mühür yoktur, Allah lafzı içeri girer.

Vicdanına uyan Allah’a, nefsine uyan ise şeytana itaat etmiş olur.

Beyninin tamamı Allah ile dolu olmayan insan, orada şeytana da yer ayırmış demektir.

Dünyada hak arama telaşında olan insanın, asıl ahirette Hak'kın karşısına çıktığı zaman ne yapacağını düşünmesi gerekir.

Cehennem ne kadar korkunçsa, nefis de o kadar korkunç ve azgındır; insanı bataklığa iter.

Eğer imtihan oluyorsanız, bu, Allah’ın sizi unutmadığının müjdesidir.

Tek bir meyvedeki çürük, sepetteki diğer meyvelere de sirayet eder.

Yukarıya çıkıp dünyaya bakarsan, dünya küçülür ve sen tamamını görürsün Daha fazla yükseldiğinde ise dünya artık görünmez olur. Dünya ve dünya hayatı "yok olacak"tır.

Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur.

kusurunu itiraf etmemek, büyük noksanlıktır kusurunu görsen, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etsen affa layık olur.

Allah’tan fazl ve ihsan isteyiniz. Şüphesiz Allah, kendisinden birşey istenmesini sever.

İbadetlerin en üstünü sıkıntı halinde kurtuluşu sabırla beklemektir.

Herkes korktuğundan kaçar, yalnız Allah’tan korkan O’na yaklaşır.

İbadette gençlik kuvvetini sarf etmenin sonucu, cennette ebedi gençliktir.

Dünya tarladır, ahiret ekilen tohumların toplandığı yer.Cennet ve cehennem de birer menzildir.

Müminin güzel söze ihtiyacı vardır Kardeşinden güzel söz duyamazsa, kendine söyler. O da kibirini artırır.*

İnsanlar birbirine sevgi göstermelidir; sevgi göstermeyen ne kazanır, gösteren ne kaybeder?

İki kardeş ve iki arkadaş iki el gibidir, biri ötekini yıkar.*

Bir gün nefsime dedim: gel seninle Rabbime gidelim. Gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim.

Allah sizin kalıbınıza ve suretinize değil, kalbinizin temizliğine bakar.

Bir insanda görülen ameller ve takvadan başka, bir de onun cevher gibi güzel olan gizli amel ve takvası vardır.*

Bakış gücü olmayanların nazarları, görünen amellerdir biz onlara değil insanın içindeki sırra bakıyoruz..

İyiliği gizlemek, kötülüğü gizlemekten daha üstündür.*

Herkes herkese bir lokma verebilir, ama boğaz bağışlamak ancak Allah’ın işidir.*

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez.*

Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.*

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.*

Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir.*

Özü doğru olanın, sözü de doğru olur.*

Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır.*

Her gecenin bir gündüzü vardır.*

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir.*

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür.*

En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır.*

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.

Gerçek zengin, bilgisi çok olan insandır.*

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.*

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder.*

Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar.*

Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz.*

Hiç kimse, diğer kimsenin kulu değildir

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.*

En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar.*

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir.*

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur.*

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur.*

Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.*

Eğri ok, doğru yol almaz.*

Hiçbir acı, cehaletten daha fazla zahmet verici değildir.*

İnsanı maskara eden, dilidir.*

Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir.*

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider.*

Hasetciye rahat, kötü huyluyu da şeref yoktur.*

Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır.

Müminler güneş gibidir, yağmurda ıslandığında diğeri onu kurutur.

Bu dünyanın en zoru, ahiretin anahtarıdır.

Düşmanın olan şeytanla el ele tutuşur gezmeye çıkarsan seni güzel bir yere götürmez, pisliğe ve bataklığa götürür

"Allah'a teslim oldum" yerine,"Allah beni teslim aldı elhamdülillah" de..Çünkü herşey gibi sen de Allah'a teslimsin.

Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiridir.

Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.

Allâh'a sığın, onun emrine itaatsizlik etme!

Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür.

İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.

Allah'tan ne gelirse ona râzı ol!

Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip Allah'tan uzaklaşır, kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip Allah'a yakınlaşır.

Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.

Hükümdar köylünün yumurtasını alırsa, adamları bütün tavukları alır.*

Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma.*

Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.*

Fakirlik, hâline şükredip kimseye şikâyet etmeyerek ihtiyacını gizlemektir.

Namaz kılmak, yalnız Allah’tan korkan müminlere, kolay gelir.


Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.

Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: 1-İdârecilere, sertlik, 2-Âlimlere, mal sevdası, 3-Zenginlere ise cimrilik.

İşlediğiniz günâhları gizlediğiniz gibi, yaptığınız iyilikleri de gizleyiniz!*

Nefsin aldanmasına, dünyanın yalancı ve geçici tadına kapılan, hayrın tadını alamaz.*

Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylar ile doldurmak demektir.*

İnsanların sıkıntılarına katlanmak, Allah’ın beğendiği, Resûlullah'ın sevdiği ve evliyânın özendiği bir ahlâktır.

Ölmek felâket değildir. Asıl felâket, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemektir.

Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerin ise, süsü ve güzelliğidir.*

Elden geldiği kadar kaç kötü arkadaştan, kötü ahbâb kötüdür, en zehirli yılandan.

Yılan zehir akıtıp, insanı candan eder, kötü arkadaş, can ve imandan eder.

Mümin güneş gibidir. Dünyada Sararıp, solarak batsada, doğduğunda yani ahirette göz kamaştırır.

Nefsinin arzularına tâbi olan, Allah’a nasıl kul olur?

Ey insan! Kime tâbi isen onun kulu olursun.

Kalb dünyâ arzularına bağlı kalıp geçici lezzet peşine takıldığı müddetçe, imkânı yok, âhireti sevmiş olamaz.

Edeb hudûda, sınırlara riâyet etmek, onu taşırmamaktır. En büyük edeb ise ilâhi hudûdu muhâfazadır, gözetmektir.

İstediklerini vermediğiniz zaman kızan ve küsen hakiki dost değildir.*

Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.*

“Sonsuz” da olsa “O’nsuz” hayat bir hiçtir.*

İnanmamak ahirete gitmeye değil, cennete girmeye manidir.*

Ölçüleri yanlış olanların bütün ölçümleri yanlıştır.*

Saygı görmek istiyorsan saygıdeğer ol... Çakıl taşlarını kolye yapmazlar.

Düşmanın açık bıraktığı kapılar onun istediği yere çıkar.

Göklere giden yolu bulmak isteyenler, Allah’ın elçisinin yerdeki ayak izlerini takip etsinler.

Sesini değil, sözünü yükselt. Yağmurlardır büyüten zambakları, gök gürültüleri değil.

İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanmaya başlar.*

İyilerle dost ol ki, kötülerden emin olasın.*

Akıllı olan, yapabildiğini değil, yapması gerekeni yapar.

Ahmak olan kimse, övülmekten hoşlanır.*

ilmiyle amel eden Alimlerin sözleri her bir söz ışık gibidir.*

Bir alimden bir söz
insan iki çiş yerinden çıkmış bir varlık olduğu halde neden kibirlenir?
ibn ebi dünya*


52*İslam Alimlerinden Ibretlik Sözler

İki şey, aklı ve tedbiri bozar; biri acele etmek, diğeri de olmayacak şeyi istemek. (Hz. Ali)

Acele her işte kötüdür. Yalnız şer ve kötülüğün defedilmesinde değil. (Hz. Ali)

Acele şeytan işidir. Ama beş yerde öyle değildir; Misafire yedirmekte, namaz vaktinde tövbe etmekte, kız evlâdı evlendirmekte, ölüyü defnetmekte. (Hâtem-i Esam)

Kılıcın yapamadığını adalet yapar. (Kanuni Sultan Süleyman)

Güzel ahlâk, suyun kiri yok ettiği gibi kusuru yok eder. (Hz. Ali)

Aptallığın en büyüğü, övmede ve yermede aşırılığa kaçmaktır.

İki şey ahmaklığa dalâlet eder: Hiç bir sebep yokken gülmek; sormadan haber vermek. (Malik bin Dinar)

Ahmağı tanımakta en kesin ölçü, onun Allah'a inanıp inanmadığıdır. Böylelerinin bilgi ve marifetleri hiçbir değer ifade etmez. (İmam Rabbani)

İlim cehaleti kaldırır, fakat ahmaklığa birşey yapamaz. (A.Arvasi)

Bir adamın aklının derecesini soru sormasından anlarım. (Hz. Ömer)

Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edeb gibi miras, ilim gibi şeref olmaz. (Hz. Ali)

Akıl kemal bulunca boş sözler zeval bulur (yok olur.) (Hz. Ali)

En büyük servet akıldır. (Hz. Ali)

Dünyalığı artınca sevinenler, hergün eksilmekte olan ömrüne üzülmeyenler arasında aklı noksan olmayan yoktur. (Ebû'd-Derda)

Akıllı olan üç kimseyi hafife almaz; Alimleri, hükümdarları, dostları.

Alimleri hafife alanın ahireti gider, sultanları hafife alanın dünyası gider,

dostlarına mürüvveti olmayanın dostluğu gider. (Abdullah b. Mübarek)

Akıl yeryüzünden kalksa bile hiç kimse akılsız olduğuna inanmaz. (Sâdi Şîrâzî)

İki şey akıl hafifliğini gösterir: Konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak. (Sâdi Şîrâzî)

Şirkten sonra en büyük günah, insanlarla eğlenip alay etmektir. (Vehb ibni Münebbih)


İbâdetlerin en faziletlisi tevazudur. (Hz. Aişe)

Her kim kendisini kıymetli bilirse onun tevâzûdan nasibi yoktur. (Mâlik b. Dinar)

Tevâzu yaptığın güzel işlere bakıp kendini beğenmemen ve şımarmamandır. (Ebû Süleyman Dârânî)

Tevâzu kimden olursa olsun hakkı (doğruyu, gerçeği) kabul etmendir. (Fudayl b. İyad)

İnsanoğlu topraktan yaratılmıştır, eğer toprak gibi alçakgönüllü olmazsa insan değildir. (Sâdî)


Her türlü iyilik bir evde toplanmış ve onun anahtarı tevâzu olmuştur.

Her türlü kötülük bir evde toplanmış ve onun anahtarı kibir olmuştur. (Yusun bin Hüseyin)


Ey kişi, kalbinde Allah sevgisinden başka bir şey olmadığı zaman bil ki çok zenginsin. (İbni Vefa)

Bir kimse Allah'ı seviyor, O'na itaat ediyorsa sen de onu sevmek zorundasın. Çünkü iyi kimseyi seven Allah'ı sevmiş olur. (Hasan Basri)


Ömrümce oruç tutup hiç uyumadan ibadet etsem, malımı parça parça Allah yolunda infak etsem, gönlümde Allah'a itaat edene sevgi, isyan edene karşı nefret yoksa, yaptıklarımdan fayda göremem. (Abdullah bin Ömer)

Allah korkusuyla dökülen gözyaşları, ariflerin ibadetleridir. (Hz. Ali)

Vezir, padişahtan korktuğu kadar Allah'tan korksaydı melek olurdu. (Sâdi)

Kıyamet günü her göz ağlayacaktır. Ancak Allah Teâlâ'nın haramına bakmayan, Allah için uykusuz kalan, Allah korkusundan ağlayan gözler, ağlamayacaktır. (Safvan bin Süleyman)

Alla Teâlâ'nın senin hakkındaki bilgisi, insanların senin hakkındaki bilgisinden daha iyi olmalı. Bunun için yalnızken hal ve hareketine, insan içinde olduğundan daha çok dikkat etmelisin. (Hamdun Kassar)

Sen, babanın hakkına riayet edersen, oğlun da senin hakkına riayet eder. (Hz. Ali)

En büyük belalardan biri, anlaşamadığın halde ayrılma imkanın olmayan arkadaştır. (Muhammed er-Rasibi)

Komşusu, akrabası ve arkadaşı tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer)

Aralarında yaşayabileceğin samimi arkadaşlar edin; çünkü onlar iyi günlerde gönül şenliği, kötü günlerde yardımcıdırlar. (Hz. Ömer)

Dünyada arsız kimseyle arkadaş olmak, ahirette insanı mahcub eder. (İmam Şafii)

Ufak bir yanlış hareketinle üzülecek, darılacak kimseye çok güvenme. (İmam Şafii)

Zalimleri bağışlamak yoksullara cefadır. (Sâdî)


Allah'a itaat etmek, fakat reddedilmekten korkmak bahtiyarlık alameti; Allah'a asi olup O'nun katında makbul olmayı ummak bedbahtlık alametidir. (Ebû Osman Nisaburi)

bedbahtlık alameti üçtür ilim verilip amelden Amel verilip ihlâstan mahrum bırakılması, Allah dostları ile sohbete nail olup onlara hürmetten mahrum olması. (Muhammed bin Fadl Belhi)

Altı şey cehaled ve bedbahtlık eseridir:*
1- Sebepsiz kızmak,*2- Gereksiz konuşmak 3- Sırrını ifşa etmek,*
4- Herkese güvenmek,*5- Dost ve düşmanı ayıramamak,*6- Yersiz ve zamansız nasihatte bulunmak. (Muhammed bin Mansur et-Tûsî)

Beş şey bedbahtlık nişanıdır: Gönül katılığı; göz yaşarmazlığı; hayasızlık; dünya sevgisi ve dünya için endişe. (Malik bin Dinar)


Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliği sen korursun, bilgi ise seni korur. (Hz. Ali)

İlim adamları için yokluk içinde yaşadığı halde kanaat sahibi olmaktan daha değerli bir ziynet yoktur. (İmam Şafii)

Kötülükten kaçmayan bilgin, ışık tutan bir kördür, başkalarına doğru yolu gösterir, ama kendisi göremez. (Sâdî)


Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik. (Muaviye bin Kurre)

İlim öğrenilen değil, yaşanandır. Yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir. (İmam Şafii)

İlmin de ehli vadır. Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun. (Süfyan bin Uyeyne)

En güvendiğim sağlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptığım çalışmadır. (Ata bin Meysene)

Önce yol bil, sonra yol göster. Yolu görememişsen mürşitlik davasını bırak. (Nâsır-ı Hüsrev)

İlmi ile amel etmeyen âlim, başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. (İmam Gazalî)


Halkın içinden kaçmak marifet değildir. Asıl marifet halkın içinde iken kendi içine dönebilmektir. (Ebû Bekir Şibli)

Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün. (Hz. Ömer)


Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! (Hz. Ebû Bekir)

Hurma ağacına bakınız. Başı dik Allah ona meyvelerini taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor. (Ahmed er-Rufai)


Allah'a karşı isyan bayrağını çektiren günahların başında kibir gelir. (Avn İbn-i Abdullah)

Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır. (Seriyyü's-Sakati)

Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar. (Mevlânâ)

Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır. (Ebû Haşim Sofi)

İsyanda olanların mahçup hali, benim için ibadette olanların mağrur halinden daha sevimlidir. (Yahya Vâiz)

Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna dalalet eder. (Hz. Ali)

Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün. (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi)

Câhilin yüz faydası bir zararını karşılamaz. (Nâsır-ı Hüsrev)

Akraban da olsa câhille ilgini kes. vereceği sıkıntı, sağlayacağı huzurdan fazla olur. (Nâsır-ı Hüsrev)

Âlim, ölse de yaşar; câhil yaşarken ölüdür. (Hz. Ali)

İnsanların en câhili, ahiretini başkasının dünyası için satandır. (Hz. Ömer)

Cimri insan dünyada fakirler gibi yaşar, ahirette zenginler gibi sorguya çekilir. (Hz. Ali)

Kıyamette bir devenin iğne deliğinden geçmesi, cimri bir zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih)

İnsanların malca en cimrisi, namusca en cömertidir. Yani mala kıymaması, namusunun ayak altı olmasına sebep olur. (İbn-i Mu'tez)

Cömertliğin aslı, kendi malından verip, başkasının malını korumaktır. (Hz. Ali)


Allah'ı sevmenin belirtisi üçtür: Deniz gibi cömertlik, güneş gibi şefkat, yer gibi tevazu. (Bâyezid Bistâmi)

Amellerin şahı üçtür: Mal az olduğunda cömert ol Yalnızken de Allah'tan kork haramdan sakın doğruyu söyle
(Bişr-i Hafi)

Sıkışık zamanında imdadına koşacak kimse isteyen, bolluk içindeyken cömert olmalıdır. (Şeyh Sâdî)

En hayırlı cömertlik, ihtiyaç sahibini arayıp ona vermektir. (Ebû Süleyman Dârânî)

Allah'a giden yolun köprüsü, malını O'nun uğruna saçmaktır. (Şems-i Tebrîzî)


bir kimseyi ne dünyasının ne de âhiretinin emrinde çalışır görmezsem ondan nefret ederim. (ibn-i Mes'ud)

Çalışmak en hayırlı maldır. (Hz. Ömer)

Hazine, eziyet çekene, çalışıp çaba gösterene gözükür. (Mevlânâ)

Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar; tenbeller ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz. Ali)

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. (Mehmed Akif)


Üç şey kalbi öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak. (Fudayl bin İyaz)

İnsanları iki şey mahveder: Fazla mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehâi)

Üç şey kalbi katılaştırır: Çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak. (Mâlik bin Dinar)

Herşeyin bir helâk sebebi vardır, kalb nurunun helâk sebebi tokluktur.

Her şeyin bir pası vardır, kalb nurunun pası tokluktur. (Ebû Süleyman Dârânî)

Yemin ederim ki ağzıma koyduğum her lokmanın benim en büyük düşmanım olduğunu daima düşünmüşümdür. (Yezid bin Şüreyk et-Teymi)



Dervişlik, elenmiş ve üzerine su dökülmüş toprağa benzer, böyle toprak ne basanın ayağını incitir ne de üzerine toz kondurur. Derviş de böyle kimseyi incitmez. (M. Alauddin Âbizî)

Dervişlik herkesin yükünü çekmek, fakat kimseye kendi yükünü çektirmemektir. (Ubeydullah Taşkendî)


Dil bedenin denge organıdır. Dil doğru olursa diğer organlar da doğru olur. (Hz. Ali)

Ayıplarını örtmek ve nefsini selamete ulaştırmak istersen az söyle çok dinle. (Hz. Ali)

Dil yırtıcı bir hayvana benzer, ipini biraz gevşetin, ısırır. (Hz. Ali)


Her kötülükten uzak kalmanın yolu dilini tutmaktır. (Hz. Ali)

Sükut, insanın en nefis elbisesidir. (Hz. Ömer)

Rahat ve huzur on kısım ise, dokusu susmaktır. (Hz. Ömer)

İnsan, ayağını bastığı yerden çok diline dikkat etmelidir. (Ebû Hâzım Mekki)

İnsan kalbi bir sandıktır; dudaklar, onun kilidi, dil ise anahtarıdır. İnsana o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer. (Ömer İbn-i Abdülaziz)

Dilini tutmayı alışkanlık haline getiren güven içinde yaşar. (Feridüddin Attar)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık, uykusuzluk. (Feridüddin Attar)


Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur. (Muhammed ibn-i Vasi)

Sıkıntıdan kurtulmak istiyorsan dünyaya meyletmeyi bırak,

özür dilemekten kurtulmak istiyorsan diline hakim ol. (Mansur bin Ammar)

Ya Rabbi! Doğruyu doğru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver. (Hz. Ebû Bekir)

Başkalarının düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz. (Hz. Ömer)

Bir doğruyu savunurken ona önce kendimiz inanmalıyız. (Hz. Ali)

Mertlik, açıkta yapılmasından utanılacak bir şeyi gizli olarak da yapmamaktır. (Nuşirevân-ı Âdil)

Şüpheli bir dirhemi geri vermek, bin dirhem sadaka vermekten daha üstündür. (Abdullah ibn-i Mübarek)

Doğruluk, kalbin konuşmasıdır, yani kendisinde olanı söylemesidir. (Ebûlhasen Harakani)

Bana dünyadan üç şey sevimli oldu: Geceleri namaz kılmak, hastaları ziyaret etmek, sözün doğrusunu söylemek. (Hz. Hasan)

Doğru söylediği için zincire vurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir. (Sâdî)

Zalim bir idarecinin yanında doğruyu söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur. (Meymun İbn-i Mihran)


İnsanın üç dostu vardır:*
1. Şahsi dostu,*
2. Dostunun dostu, 3
. Düşmanının düşmanı. (Hz. Ali)

Herşeyin hayırlısı yenisidir; fakat dostun hayırlısı eski olandır. (Hz. Ali)

Birçok kimseye dostluk gösterdim, onlardan bir karşılık görmedim, yine de dostluktan vazgeçmedim. (Hz. Ali)

Hakiki dost, sıkıntı zamanında imdada yetişendir. (Hz. Ali)

Dostların kalbini kırmakla düşmanların arzularına hizmet etmiş olursun. (Hz. Ali)

Dostlarla yapılan sohbetle boy ölçüşecek bir güzel davranış daha yoktur

Dostların ayrılığı kadar da keder veren birşey yoktur. (İmam Şafii)

Bizde bu aleme hiç meyil kalmamıştır.

Dostların gelip bizi bulamayınca gönülleri kırık dönmeleri tek üzüntümüzdür. (Alaeddin Attar)

Zamanımız insanlarının dostluğu çarşı yemeği gibi, rengi ve görünüşü güzel, fakat tadında iş yok. (Mâlik bin Dinar)

Halini iki kişiden gizleme: Uzman doktordan, gerçek dosttan. (Feridüddin Attar)

Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır. (Mevlânâ)

Çiçeksiz bahçenin zevki olmadığı gibi dostsuz hayatın da zevki olmaz. (Nâsır-ı Husrev)

Biriyle dostluk kurmak iyi bir şey, bu dostluğu sonuna kadar bağlı kalmak büyük bir iştir. (Nâsır-ı Husrev)

Akıllı ve içindeki düğümleri çözen bir dosta sahip olan kimse ne bahtiyardır. (Nâsır-ı Husrev)

Senin dindarlığını arttıran dost, her karşılaştığında avucuna bir altın koyan dosttan daha hayırlıdır. (Bilal İbn-i Sa'd)

Yedi şeyde hayır yoktur Huşu olmayan namazda lüzumsuz şeylerden kaçınılmadan tutulan oruçta düzgün telaffuz etmeden, acele ile Kur'an okumakta,*

Yedi şeyde hayır yoktur günahlara engel olmayan ibadette cömertlik bulunmayan malda samimiyet bulunmayan dostlukta, ihlâs olmayan duada. (Hz. Ali)

Dualar kabul olacak, hemen dua ediniz dense, duayı kendim için değil, devlet büyükleri için yapardım

benim iyiliğimle halk birşey kazanmaz. Ama idare edenlerin iyi olmaları ile Müslümanlar çok şey kazanır. (Fudayl bin İyaz)



Dünyaya az meylet, rahat yaşarsın.

Allah, dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir. (Hz. Ali)

Dünya yılan gibidir, cildi yumuşak fakat zehiri öldürücüdür. Hoşuna giden şeylerden uzaklaş ki sana yaklaşmasın. (Hz. Ali)

Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı. (Hz. Ali)

"Dünya sizi aldatmasın!" Bunu kim söylüyor? Cenab-ı Hakk söylüyor.

Dünyayı onu yaratandan daha iyi bilen olur mu? O halde dünyadan sakının. (Hasan Basrî)

Ademoğlunun canı dünyadan üç hasretle çıkıyor: Derlediğinden doyasıya yiyememek, emeline varamamak, sefer için yeterli azık edinememek. (Hasan Basrî)

Sevgilinin sevmediğini sevmek, sevgi alâmeti değildir.

Rabbimiz dünyayı kötüledi, biz ise onu övmekle meşgulüz. (İbrahim Edhem)

Nasıl ki beden hastalandığı zaman yeme, içme, uyku ve istirahatten zevk almazsa, kalb de dünya hastalığına tutulunca vaaz ve nasihatten zevk almaz. (Mâlik bin Dinar)

Dünya şehvetlerle donatılmış, âfetlerle kuşatılmıştır.

PDünya malının helalinin hesabı, haramının azabı vardır. Dünyaya yakınlık ve ilginiz ona göre olsun. (İbn-i Semmak)

Dünyayı arayıp ahireti bulanı hiç görmedik. Ama ahireti arayıp dünyayı bulanı gördük. (Ebû Said Hasan Basrî)

Dünyanın az şeyini istemek, ahiretin çok şeyini kaybetmek demektir. (Ka'b el-Kurâzî)

Dostlar arasında ülfet ve bağlılığın kalkması, dünya sevgisi sebebiyledir. (Hamdun Kassar)

Ahireti isteyen, dünyasına zarar verir; dünyasını isteyen ahiretine zarar verir. Sen ebedi olan için fani olana zarar ver. (Amr bin Mürre)
Dünya üzerindekileri besler, büyütür, sonra onları yine kendi yer. (Ahmed er-Rufaî)

Akılsızlık alâmeti dörttür: Ahmağa fikir danışmak, cahile para vermek, dostların öğütlerini dinlememek, dünyadan ibret almamak. (Feridüddin Attar)


Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti yılan zehirinden daha acıdır. (Hz. Ali)

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. (Hz. Ali)

Açık kalb ile konuşan düşman, içinden pazarlıklı dosttan daha iyidir. (Hz. Ali)

Akıllı düşmanla istişare kabildir; fakat cahil dostun reyinden kaçınmalıdır. (Hz. Ali)

İki düşman arasında öyle konuş ki barıştıkları zaman utanmayasın. (Sâdî)

İnsanın, kusurlarını sayan düşmanlarından edeceği istifade, kendisini öven dostlarından edeceği istifadeden daha fazladır. (İmam Gazali)

Düşmanın senden emin olmadıkça kâmil (tam, olgun) bir kişi olamazsın. (Bişr-i Hafi)

Bir kişinin düşmanlığına karşılık, bin kişinin dostluğu verilse dahi alma. (Ebû Said Hasan Basrî)

Edeb, haddini bilmektir. (Hz. Ali)


Himayen altındakilere iyilik yapmak istersen onlara edeb öğret. (Hz. Ali)

Babaların evlatlarına bıraktıkları servetin en hayırlısı edebtir. (Hz. Ali)

Her kim edepten mahrum kaldı, cümle hayırlardan mahrum kaldı. (İbn Atâ)

Aslında insanla hayvan arasındaki fark edebdir. Bütün Kur'an'ın manası ayet ayet edebten ibarettir. (Mevlânâ)

Bir inasın layık olmadığı yere koymak zülumdur. (Hz. Ali)


İnsanların evveli bir damla su, sonu ise toprak olmaktır. Asıllarındaki ile övünenler ancak su ve toprakla övünmektedirler. (Hz. Ali)


Üç haslet ibadetten daha değerlidir: Gafletten uyanmak; nefse dilediğini vermemek; Allah korkusundan ağlamak. (Ebû Bekir Kettânî)

Avam halk için günahtan kaçmak nasıl vacip ise, havas münevver için de gafletten kaçmak öyle vaciptir. (Ebû Yezid Burani)

Gafilin üç alameti vardır:*çok yanılmak,*
çok eğlenmek çok unutmak. (Vehb ibn-i Münebbih)


Allah'a yemin ederim ki, gıybet, müminin dinini bozma hususunda, cüzzamın bedeni ifsad etmesinden çok daha hızlıdır. (Hasan Basri)

Dört şeyi dört şeyden temizle: Dilini gıybetten, kalbini kıskançlıktan, mideni haram lokmadan, davranışlarını riyadan. (Feridüddin Attar)

Senin yanında başkasını çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir. (İmam Şafii)

Kalbler, içi boş kablara benzer, hayırlı olanı hayırla dolu olandır. (Hz. Ali)

Kalb kör olduktan sonra gözlerin görmesinde fayda yoktur. (Hz. Ali)

Topraktan biten güller solar gider, gönülden biten güller ise devamlıdır. (Mevlânâ)

Kendisinden başkasından boş olmak şartıyla Allah katında en makbul organ kalbdir. (İmam Gazali)


Çok gülenin heybeti azalır, çok konuşan çok yanılır hayâsı gider. (Hz. Ömer)


Günahtan sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer)

Kötü yolları öğrenmemen için günahkarlarla sohbet etme. (Hz. Ömer)

Günahtan korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç olur. (İmam Şafii)

Sahibine üzüntü veren günah, sahibine gurur veren ibadetten hayırlıdır. (Ata-i İskenderi)

Günah işlediği zaman üzüntü değil sevinç duyanların hali, günah işlemekten beterdir. (Mansur Ammar)

Hayret ederim o kişiye ki, hastalık korkusuyla yemekten perhiz eder de, cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez. (Yahya bin Muaz)

Allah'tan korkan günahkar, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür. (Sâdî)

Nefse, günahtan kaçınmak ibadet yapmaktan daha zor gelir. Onun için günahtan kaçınmak daha sevaptır. (İmam Rabbânî)

İşlenen günahların kokusu olsaydı, günahlarımın kokusu yüzünden hiçbiriniz bana yaklaşmazdı. (Muhammed İbn-i Sirin)


Biz, harama düşmek korkusuyla helâlin de onda dokuzunu terkederdik. (Hz. Ömer)

Her haram içki gibi sarhoşluk verseydi, hiç kimseyi ayık göremezdin. (Mevlânâ)

Haram para ile sadaka veren, hayır işleyen kimse, kirlenmiş elbiseyi idrar ile yıkayana benzer. (Süfyan-ı Sevri)

Haram yiyenlerin yedi azası istese de, istemese de günah işler.

Helâl yiyenlerin bütün bedeni ibadet eder. (Abdullah Tusteri)



Hasetçinin, senin sevindiğin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter. (Hz. Ömer)

Kıskanç, vücutça sıhhatli görünse de, hasedin tesiriyle muzdarip ve hastadır. (Hz. Ali)

Ölümü çok hatırlayanda ne neş'e olur ne de haset. (Ebü'd-Derda)

Dört şeyden uzak durmalıdır: Haset, kibir, öfke ve kıskançlık. (Feridüddin Attar)


En büyük ayıp, başkalarında gördüğümüzde beğenmediğimiz bir ayıbın kendimizde bulunmasıdır. (Hz. Ömer)

Bir hata işlediğiniz zaman Allah'tan bağışlanma dileyiniz. Çünkü hatalar, insanlar yaratılmadan önce yaratılmıştır. Bütün tehlike hatada ısrardadır. (Ebû Abdullah Câfer-i Sâdık)

Ey Ademoğlu imanın hakikatını ancak, sende bulunan bir ayıptan dolayı halkı ayıplamayı terkettikten sonra elde edebilirsin. (Hasan Basri)

Sofiliğin şartı insanların kusurlarını görmemektir. (Ahmed er-Rufai)

Daima başkalarının kusurlarını gören, bir gün rüsvaylık içinde ağzını açamaz olur. (Feridüddin Attar)

kusurları anan bir kimsenin senden de teşekkürle söz edeceğini sanma. (Sâdî)

Utanması olmayanın kalbi ölür. (Hz. Ömer)

Kulun nefsini tanımamasının alameti haya ve Allah korkusu azlığıdır. (Ahmed bin Âsım el-Antâki)

Allah Teâlâ'ya itaat hazineye benzer hazinenin anahtarı dua anahtarın dişleri de helâl lokmadır. (Yahya bin Muaz)

İmanın hakikatine kavuşmak için dört şey lazımdır farzları edeble yapmak; helâl yemek;

İmanın hakikatine kavuşmak görünen ve görünmeyen haramlardan sakınmak ve ölünceye kadar devam etmektir. (Abdullah Tüsteri)

Yaradılmışı hoşgördük, yaradandan ötürü. (Yunus Emre)

Gerçek anlaşılıncaya kadar Müslüman kardeşinin yaptıklarını iyiye yor. (Hz. Ömer)

din kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan birden yetmişe kadar özür kapısı araştır. Bulamazsan benim anlayamadığım bir özrü vardır de ve kapa. (Ebû Abdullah Cafir-i Sâdık)

mümin hakkında iyi düşünceler besleyip de yanılmak, kötü zanda bulunup da isabet etmekten daha hayırlıdır. (İmam Gazali)



İlimsiz ibadette, anlayış vermeyen ilimde, tefekküre götürmeyen Kur'an okumada hayır yoktur. (Hz. Ali)

Arzularınla arana demirden bir duvar koymadıkça, ibadetin ve kulluğun tadına varamazsın. (Bişr-i Hafi)

Vakit çok kıymetlidir. Ancak kıymetli şeyler için kullanılması gerekir.

İşlerin en kıymetlisi ise Allah'a ibadet etmektir. (İmam Rabbani)

İnsanlar iki sebebten helâk olurlar:*1- Farzların vaktini geçirerek nafile ibadete dalmak,*2- İbadetleri kalb ile değil sadece organlarla yapmak. (Muhammed Ebû Verd)

İbadetlerin en makbulü, gizliliğine en çok riayet edilendir. (Tavus bin Keysan)

İbadet eden yaptığı ibadete bakar da kendini din kardeşinden üstün görmeye kalkarsa yaptığı ibadet hiç olur. (Süyfan-ı Sevri)

İhlâs, güzel iş yaptığında onun konuşulmasından hoşlanmaman güzel işinden dolayı övgü beklememendir. (Ahmed ibn-i Asım el-Antaki)

İhlâs, amel edenin amelinin kabul edilmesine vesile olan şeydir. (Ebû Hayır Nessâc)

Bir şeyin zıddı bilinmez ise kendi de bilinmez. İhlâs da, zıddı olan riyayı tanıyıp onu terketmekle bilinebilir. (Ebû Osman Mağribi)

kim ihlâsla bir amel işlese de onunla övünse, o kimse kabul olunmuş ameli iyilik divanından siler, riya divanına yazar. (Süfyan-ı Sevri)

kim güzel ameli halk görmesin diye terkederse riyadır; halk görsün diye işlerse şirktir; ikisini de terk eder ise ihlâstır. (Malik bin Dinar)


İman, Yüce Allah'ın gayba ait bildirdiği her şeyi nefsin tasdik etmesidir. (Muhammed ibn-i Hafif)

İman çıplaktır, onun elbisesi takva, süsü haya, sermayesi ilimdir. (Ebû Hüreyre)

İnsanlar kainata bakıp görmekle değil, yaratan Yüce Zatı düşünmekle huzur duyabilir (Ebû Huseyin Nuri)


Gerçeği, insanların ölçüleri ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı. (Hz. Ali)

İnsan ile insan arasında fark vardır. Bir demirden hem nal, hem de kılıç yapılır. (Nizami)

Dünya ağaca benzer, biz insanlar ağaçta yarı ham, yarı olgun meyveler gibiyiz. (Mevlânâ)



Birkaç günlük bir nafakayı bir günde harcayan ev halkına ben buğzederim. (Hz. Ebû Bekir)

Müsrif adam üç yanlışı tekrarlar: lazım olmayanı alır, kendine ait olmayanı giyer, kendine layık olmayanı yer. (Vehb ibn-i Münebbih)


Danışmayı terk eden doğru yolu bulamaz. (Hz. Ali)


Bir iş bir kere geri kalırsa hiçbir vakit ilerlemez. (Hz. Ömer)

En bedbaht, en muzdarip kimse, yapacak bir işi olmayan kimsedir. (Bediüzzaman)

Her şeyin bir şerefi vardır, iyiliğin şerefi de çabuk yapılmasındandır. (Hz. Ömer)

İyilik ediniz, onun karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeyiniz. (Hz. Ali)

İyilik, sana kötülük edene iyilik etmendir

İyiliğe karşı iyilik etmek, satın aldığın bir şeyin parasını vermeye benzer. (Süfyan-ı Servri)

Bir kul, iyiliğiyle yeryüzünde övülürse, gökyüzünde de övülür. (Ka'ab el-Ahbar)


Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun kanaat sahibi zengindir. (Hz. Ali)

Rızkın ne ise ona kavuşursun, hiç üzülme.

Kul kanaat sahibi olduğunda hür Hırsa kapıldığında ise köle olur.

Kalbinden tamahı çıkar ki ayalarındaki zincir çözülsün. (Ahmed er-Rufâî)

Hırsını satarak onun parası ile kanaat satın alan kimse, izzet ve şerefle zafere ulaşır. (Ebû Bekir Kettânî)

Kanaat etmekten hiç kimse ölmedi, hırs da hiç kimseyi zengin etmedi. (Mevlânâ)

Üç haslet evliya sıfatıdır Allah'a tevekkül Allah'tan başkasından birşey beklememek kanaat etmek. (Yahya ibn-i Muaz)

Allah beş şeyi beş yere yerleştirmiştir: İzzeti, ibadet ve itaate; zilleti, günaha; heybeti, geceleyin kalkmaya; hikmeti, boş karına; zenginliği de kanaate. (Kuşeyri)


İçinde bulunduğu meşguliyet seni arayıp bulmasına engel olan, fakat kalbinde sevgini taşıyan kimse senin din kardeşin sayılır. (Mâlik bin Dînar)

Üç durumda din kardeşinizi yalnız bırakmayınız: Hastayı ziyaret edin meşguliyetde yardım edin unuttuklarında hatırlatınız. (Ata ibn-i Meysere el-Horasânî)

Kendisine minnet etmeğe mecbur olduğun kimse senin kardeşin değildir. (İmam Şafi'î)


Komşusu, arkadaşı ve akrabası tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer)

İyi komşuluk, sadece komşuya eziyet etmemek değil, onun verdiği eziyete de katlanmaktır. (Hasan Basri)

Kötülüklerini herkesin görmesinden çekinmeyen kimse insanların en şerlisidir. (Hz. Ali)

müslüman kardeşine yapacağın en büyük kötülük, kızdığında hayırlı işleri gizlemen, şerli yönünü anlatmamandır. (Muhammed ibn-i Sirin)



Manevi lezzeti üç şeyde arayın:*
Namazda, zikirde ve*Kur'an okumakta Bulamazsanız kalbiniz hasta demektir. (Hasan Basri)


Mal ve servet hasislerde, silah korkaklarda, otorite ve yetki zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebû Bekir)

İnsanları iki şey mahveder: Mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehai)


kim ki, kendisinde Allah'ın yarattıklarına karşı merhamet yoktur, o kimse Hak ehlinin makamına yükselemez. (İbrahim Düssuki)

Hiçbir din yolcusu, bütün insanları sevinceye, ve şefkat besleyinceye, görünen ayıplarını örtünceye kadar olgunluğa ulaşamaz. (İbrahim Düssuki)
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-21-2019, 21:08   #150
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
53 MÜSLÜMAN-MÜSLÜMANLIK

Nasihat dünyanın en pahalı mücevheri kadar değerli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. (Hz. Ali)

Dil ile öğüt verene değil, davranışları ile örnek olana uymalıdır. (Muhammed ibn-i Hafif)

Tasavvufda bulunan kişinin yapacağı ve dikkat edeceği en mühim şey nefsini hesaba çekmektir. (Ebû Osman Mağribi)

En büyük nimet nefsin arzularından kurtulmaktır.

nefis kişi ile Allah arasında bulunan perdelerin en büyüğüdür. (Ebû Bekir Temestani)

Kur'an nefislerin kötülüklerini bildirmek ve açıklamaktan ibarettir. (Mevlânâ)

Nefis bir katırdır, amel ibadet ve taat da onun yüküdür. (Vehb ibn-i Münebbih)

Nefsini zelil kılan kimseyi Yüce Allah aziz kılar ve o kişinin derecesini yükseltir.

Nefsini beğenen kişiyi de Allah zelil ve hakir kılar. (Ebû Hasan Buşenci)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık ve uykusuzluk. (Feriduddin Attar)

İnsanların en zayıfı, nefsani arzularından el çekmede aciz kalandır.

İnsanların En güçlüsü arzularını terketmeye güç yetirendir. (Davud Kassar)

Salih bir kişi için en kötü şey nefsine kolaylık göstermektir. (Muhammed ibni Hafif)

Nefsinden gördüğü şeyleri iyi sanan ayıplarını göremez.

nefsinin ayıplarını arayan, ondan gelen şeyleri elekten geçiren kendi kusurlarını bulur ve görür. (Hayır Nisaburi)

Bir kimse nefsini terbiye etmekten acizse, başkasına edeb öğretmek işinde de acizdir. (Seriyy'üs-Sakati)

Nefsimi elimde tutabilseydim parça parça doğrar hayvanların önüne yem olarak atardım. (Süleyman ibn-i Mihran)

Nefis, üç köşeli bir dikendir; ne türlü koysan batar. (Mevlânâ)

İyilikte her düşmanı dost edinebilirsin, oysa nefsin ona iyilik ettikçe düşmanlığını arttırır. (Sâdî)


Nice küçük amel iyilik ve ibadet vardır ki niyet onu büyük yapar; nice büyük amel vardır ki niyet onu küçük yapar. (Abdullah ibn-i Mübarek)


Öfke, düşünceyi, muhakemeyi, hafızayı bulandıran en kötü çamurdur. (Atiye Keskin)

Bir kimsenin cimrilik adeti ile öfke duygusu körelmedikçe muttakiler sınıfına geçemez. (Abdullah el-Müzeni)

Öfkenin aşırısı, kişiyi özür dilemek küçüklüğüne iter. (Amr bin As)

Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir. (Hz. Ebû Bekir)

Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir. (İmam Rabbani)

Üç şey kalbin paslanma alametidir:*1. Allah'a ibadetten zevk almamak,*
2. Günaha düşmekten korkmamak,*
3. Ölümden ibret almayıp dünyaya daha çok bağlanmak. (İbrahim Edhem)


Ölümü hatırlamak kalbi temizler, insanı dünyadakilere bağlanmak felaketinden kurtarır. (Abdülkadir Geylâni)

Ölüm büyük bir olaydır, büyük bir tehlikedir. İnsanlar bunu bilmiyorlar. (İmam Gazali)

İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü; İki şeyi de unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü. (Lokman Hekim)

Sizi mezarda takip etmeyecek olan her şeyle alakanızı kesiniz. (Mevlânâ Alâuddin)

Ömrünü faydasız ve boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum etmek vaktini kaçırır, hasat zamanı geldiğinde pişman olur. (Hz. Ebû Bekir)


Rızkın Allah Teâlâ'dan olduğuna inanan kimse, zengin olunca sevinmez, fakirleşince üzülmez. (Hâtem-i Esam)

Bir kimse yaptığı hayır ve iyi işlerin bilinmesinden ve konuşulmasından hoşlanıyorsa Allah'a şirk koşmuş olur. (Ahmed ibni Ebûl-Havârî)

Riyakâr, memnunken seni sende bulunmayan vasıflarla anan; darılttığında yine seni sende bulunmayan kötülüklerle anıp anlatandır. (İmam Şafii)

Doğruluk, yaptığını Allah için yapmaktır; halk için yapmak ise riyadır. (Ebû'-l-Hasen Harakânî)

Sabır, belayı*hafifletir. (Hz. Ali)


Hiç kimse, kendisine sabır verilen kimse kadar Allah'ın lütfuna uğramamıştır. (Hz. Ali)

Sabır ve sebat insanların iki büyük yardımcısıdır. (Hz. Ali)

Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır. (Kuşeyri)

Belaya feryad eden, Allah'a kafa tutmuş olur.

Feryad etmek belayı geri çevirmez, ama sabretmenin ecir ve sevabını yok eder. (Şakik Belhi)

Sevgi ile, bulanık, tortulu sular arı duru bir hale gelir. (Mevlânâ)

Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur. Sevgiden bakırlar altın kesilir. (Mevlânâ)

İyi amellerim arasında en değerli bulduğum, salih bir zata olan sevgimdir. (Abdullah el-Müzeni)

Hakiki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde eksilmeyendir. (Yahya bin Muaz)

Sırrını saklayanın iradesi elindedir. (Hz. Ömer)

Sende bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin şeyi, başkalarında görünce ifşa etme. (Hamdun Kassar)

Her insan sırdaş olamaz. Her testi su tutamaz. (Nâsır-ı Husrev)


Ne söylediğine ve ne zaman söylediğine dikkat et. (Hz. Ebû Bekir)

Söz, ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür. (Hz. Ali)

Bir söz kulağa gelip orada kalıyor, kalbe ulaşmıyorsa, o söz dudaktan söylenmiştir.

Bir söz kulağı aşıp kalbe ulaşıyorsa o söz gönülden söylenmiştir. (Hz. Ali)


Önce düşün, sonra söyle, çünkü önce temel sonra duvar gelir. (Sâdî)

Hoşa gitmeyen söz söyleme, çünkü bu sözün karşılığı da hoşa gitmez.

Dağda güzel ses çıkar ki dağ da onu güzel aksettirsin. (Nâsır-ı Husrev)

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. (Fatih Sultan Mehmed)

Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzer. İnsanın ruhuna tat verir. (Hz. Süleyman)

Sözün revaç bulduğu, işin hiç olduğu bir devre yetişirsen, şerli insanlar arasında kaldığını ve şerli zamanda yaşadığını bilesin. (Ebû Hâzım)


Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada şehvetlerinden fedakarlık etmelidir. (Hz. Ali)

Şehvet şeytanın yularıdır. Bu yuları şeytana kaptıran ona kul olur. (Ebû Bekir Kettâni)

Organlarını şehvetlerle razı eden bir kimse, kalbine pişmanlık ağacını diktiğini bilmelidir. (Ebû Yahya el-Verrak)

İnsanların en zayıfı, şehvete esir ve nefsine oyuncak olandır. (İbrahim bin Davud Rıkkî)



Bir adamın şöhretine, görünüşüne bakmayın. Bir kimsenin namaz ve niyazına aldanmayın. Ancak aklına ve doğruluğuna bakınız. (Hz. Ömer)


Kıyamette şeriatten sorulur. Ebedi hayata giriş ve azaptan kurtuluş, şeriatın yerine getirilmesine bağlıdır. (İmam Rabbani)

Şeriat üç bölümdür: İlim, amel, ihlâs. Bunlardan herbiri yerine getirilmedikçe şeriat gerçekleşemez. (İmam Rabbani)

Şeriat muma benzer, yol gösterir. Fakat mumu ele almakla yol aşılmış olmaz. Yola koyulmak gerekir. Yola koyuldun mu bu gidişin adı tarikattır. Maksadına ulaştın mı o da hakikat. (Mevlânâ)

Pergel gibi bir ayağımızla şeriat üzerinde sabitken diğeriyle yetmiş iki milleti dolaşırız. (Mevlânâ)


Zillete düş, fakat şöhret isteme. Başkaları seni söylesinler diye yükselmeye çalışma. (Hz. Ali)

Bir kişi tanımıyorum ki, tanınmasını sevsin de bu yüzden dini gidip rezil olmasın. (Bişr-i Hafi)

İster din, ister dünya işlerinde, bir kimsenin parmakla gösterilmesi şöhret afeti olarak kafidir. (İbrahim en-Nehai)


Şükür, nimetlerin süsüdür. (Hz. Ali)

Allah'ın verdiği nimeti, O'nun razı olduğu yerde harcamakla şükür, razı olmadığı yerde harcamak nankörlüktür. (İmam Gazali)

Allah'ın ihsan ettiği nimetlerle O'na isyan etmemek, o nimetleri haram olan yerde asla kullanmamak şükürdür. (Cüneyd-i Bağdâdî)

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. (İmam Şibli)


İşten evvel tedbir, pişmanlığa yer bırakmaz. (Hz. Ali)

İtaat ve ibadetle iş bitmez. Söz söylemekte, etrafa bakmakta, yemek yemekte fevkalade ihtiyatlı olmak lazımdır. (Mevlânâ*Alâuddin)

İnsanı vaktinten önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir. (Hz. Ali)

Dört şey bedbahtlık işaretidir: Câhillik, tembellik, kimsesizlik, nâkeslik kimseye iyiliği dokunmamak (Feridüddin Attar)


Oburlukla sağlık bir arada bulunmaz. (Hz. Ali)

Elden gitmeden iki şeyin değerini anlamak zordur. Bunlar, sağlık ve gençliktir. (Hz. Ali)

Dört şeyi küçümsemeyin: Düşmanı, ateşi, hastalığı, az bile olsa ilmi. (Feridüddin Attar)

Hastaya durumu sorulduğunda, önce halini hayırla anıp sonra derdini anlatırsa halinden şikayet etmiş sayılmaz. (İbrahim en-Nehaî)

Cümle hastalıkların aslı çok yemektir. (Hamdun Kassar)


Halkı hakka davet eden, canavar terbiyecisi gibi olmalıdır,

canavar terbiyecisi nasıl hayanın huyunu ve yeteneğini bilip te davranırsa hak davetçisi de aynı şekilde davranmalıdır. (Ali Râmitenî)


Tevekkül, olan şey ile yetinmek, olmayan şeye razı olmaktır.

Hakiki mânâda tevekkül, Allah'tan başkasından korkmamak, O'ndan başkasına güvenmemektir. (Fudayl bin İyaz)

Cenâb-ı Hakkın kapısından kovduğu kimse her kapıya koşar; fakat O, bir kimseyi kendi kapısına çağırırsa onu kimsenin kapısına bırakmaz. (Şeyh Sâdî)


Günah işlemekten kaçınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer)

Tövbe edenlerle beraber oturun, çünkü onların kalbleri yumuşak olur. (Hz. Ömer)

Kim ki başından geçen bir günahı hatırlar ve bu nedenle kalbi acı duyarsa, Allah katındaki kitapta o günah ondan silinmiş olur. (Abdullah bin Ömer)

Bina için toprak, yaşamak için gıda neyse, melekut aleminde yükselmek için de tövbe odur. (Şahabeddin Sühreverdi)


Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır. (Hz. Ali)

İyi kullanılan az mal, kötü kullanılan çok maldan daha ziyade dayanır. (Hz. Ali)

Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir. (Hz. Ali)

Mümin kulun korku ve ümidi aynı olmalıdır, tartılacak olsa eşit gelmelidir. (Tavus bin Keysan)


Üç şey insanı ibadet ve itaate sevkeder: Korku, ümit ve sevgi. Üç şey de insanı günaha sevkeder: Kibir, hırs ve haset. (Hatem-i Esam)

Mümin, yalnız Allah'tan ümit eder, münafık ise Allah'tan başka herkesten ümit eder. (Hatem-i Esam)

Dört şey kafirliğe sebep olabilir: Gıybet haset etm haram mal devşirmek, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek. (Süfyan-ı Sevri)


Doğruluk ile yalancılık kalbte şiddetli bir kavgaya tutuşurlar. Birisi diğerini kalbten kovuncaya kadar kavgaları devam eder. (Malik bin Dinar)


Üç şey Allah'ın azabını gerektirir:*
1- Oyun ve eğlence ile boşuna vakit geçirmek,*2- Başkalarıyla alay etmek,*
3- İnsanların arkasından konuşmak. (Seriyy'üs-Sakati)


Beş şey, beş insanda şiddetle kötülenmeye layıktır: Âlimlerde fücur, hakimlerde hırs, kadınlarda hayasızlık, ihtiyarlarda zina, zenginlerde cimrilik. (Hz. Ali)

Bir kimse zenginlerle beraber olmayı, fakirlerle beraber olmaya tercih ederse, Allah onu kalb ölümü hastalığına müptela kılar. (Ebû Osman Mağribi)

Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih)

Büyüklenen zenginden çekin, zira lağım doldukça daha pis kokar. (Nâsır-ı Husrev)

Zenginlerden kendini sakın. Kalbini ne zaman onlara bağlar, ne zaman onlardan birşey beklemeye kalkarsan, Allah'tan başka rabler edinmiş olursun. (Şakik Belhi)

Zenginlerin karşısında izzet tavrı takınmak tevâzu sayılır. Fakirlerin yanında gösterilecek zillet hali ise bir şereftir. (Hayır Nisaburi)

Allah'a yemin ederim ki, parayı aziz eden bir kimseyi Allah zelil eder. (Hasan Basri)

Ne kadar zengin olsan yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar alır, gerisi kalır. (Mevlânâ)

Zillet bakımından insanların en ileri olanı zenginlere yaltaklanan veya ona tevazu gösteren fakirdir.

İzzet bakımından insanların en iyisi fakirlere karşı alçakgönüllü olan zengindir. (Muhammed ibn-i İsmail Mağribi)


Zikir, bir kazmadır, onunla gönüllerdeki yabancı duygu dikenleri temizlenir. (Ubeydullah Ahrar)

Kalb uyanıklığının belirtisi, Allah'ı zikrettiğin zaman Allah'ın da seni andığını duymandır. (Ebûl-Hasen Harakâni)


Zulüm, vefâsızlık kimde bulunursa zararı yine kendine dokunur. (Hz. Ebû Bekir)


Sultanların ve devlet adamlarının bozulması zulüm ile, âlimlerin bozulması tamahkarlık ile, fakirlerin bozulması ise riya ile olur. (Ebû Bekir Varrak)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali)

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem!;Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem! (Mehmed Akif)


Zahid o kimsedir ki, eline hiç geçmese bile gönlü hoş olur ve rızık dolayısıyla endişe etmez. (Ebû Bekir Kettânî)


Zühd, elleri mal ve mülkten, kalbleri mal ve mülk isteğinden uzak tutmaktır. (Cüneyd-i Bağdâdi)

Zahidlik helale karşı olur; harama gelince o bir ateştir. Ona ancak ölüler el uzatır. (Ömer ibn-i Abdülaziz)


Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez. Eğer kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı. (Hz. Ali)



54 Hacı Bektaş Veli Sözleri,

- Bir olalım, iri olalım, diri olalım.

- Eline, beline, diline sahip ol.

- Okunacak en büyük kitap insandır .

- Adalet her işte, Hakk’ı bilmektir

- Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır; sen seni bilmezsen, hak senden cüdâdır.

- Kendine ağır geleni başkasına yapma!

- Abdal, Hakk’a hayran olandır.*****

- En yüce servet ilimdir .

- Yolumuz; ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.

- Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.

- Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et.

- İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.

- Çalışmadan geçinenler bizden değildir.

- Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır.

- Alimin uykusu cahilin ibadetinden üstündür.

*- Kimsenin ayıbını arama, kendi ayıbını görür ol.
- Araştırma açık bir sınavdır.

- Arifler hem arıdır, hem arıtıcı.

- Kibrin aslı şeytan, tevazuunun aslı Rahman’dır.

- Asalet, duruluk ve doğruluktur.

- Asıl körlük nankörlüktür.

- Bir olalım, iri olalım, diri olalım.

- Mevki hırsı, koğu, gıybet, edebisizlik, hıyanet Hakk’ı inkâr eder.

- Çalışmadan geçinenler bizden değildir.

- Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir.

- Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan.

- Doğruluk dost kapısıdır.

- Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.
-
- Mürüvvet hoş görme ve affetmektir.

- Ellerin kâbesi var, benim Kâbem insandır.

- En büyük keramet çalışmaktır.

- Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde.

- Hak’ın yarattığı, her şey yerli yerinde.

- Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok.

- Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde.

- Göze nur gönülden gelir.

- Marifet, nefsi silmek değil, bilmektir.

- Kendini tanımayan, Yaratan’ı da bilemez.

- Allah ile gönül arasında perde yoktur.

- Murada ermek, sabır iledir,

- Âdem’in Âdemliği; akıl, hayâ ve ilim iledir.

- Nefsine ağır geleni, kimseye tatbik etme.

- Sevgi ve acıma, insanlık; hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasfıdır.

- Âlimlere ve kendini bilenlere, alçak gönüllülük yaraşır.

- Âdem suretinde olan herkes, Âdem değildir.

- Her ne ararsan kendinde ara.

55 Aziz Nesin Sözleri,

- Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur ki.

Aynada kendime baktım, seni gördüm. Benden başka yerin yok.

ne gelmek ne de gitmek yaşamın en zor yanı beklemek doğduğumuzdan beri beklediğimiz ölmek.

- Terkeden kişinin gittiği yerde aradığını bulamayınca dönüp ‘özledim’ demesi; özlediğinden değil, eşek gibi pişman olduğundandır.

susuyorum sevgimi saklayıp içimde. Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor.

Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim. Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde.

- Sen yoksun. Boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanmayacağız ki.

Özlemlerde ayrılıklar da boşuna öyle uzaklardayız. Birlikte ağlayamayacağız ki.

Belki sıkıca sarılacağımız bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız

Uslanma hiç hep deli kal, büyüme sakın çocuk kal, es deli deli böyle kal,

son harmanında sevdanın tüken toz toz savrula kal, suçüstü bulmalı ölüm olurken de sevdalı kal.

İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin.

- Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktık.

Hayalim; Küçük çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dediğinde, açıp elini iki yana ‘işte bu kadar’ derken ki o masum sevgiyi bulmaktı.

- Üşümek varsa bu sıcağın yokluğudur, karanlık varsa ışığın yokluğu. Eğer her yer karanlık ve sen üşüyorsan işte bu O’nun yokluğu.

Bir tohum verdin çiçeğini al. Bir çekirdek verdin ağacını al. Bir dal verdin ormanını al. Dünyamı verdim sana bende kal.

- Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır.

- Yatağına yatınca; Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, Anla ki yalnızsın...

- Al yalnızlığını gel. Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, biz ikimiz susarız

Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha olmuştur, ha gitmiştir kalan için.

- Aynı kağıdın arka ve on yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen…

- Kadının aşka bakışı; 'bir sen, bir ben, birde bebek'ken, Erkeklerde bu durum; bir sen, bir ben, birde yedek' tir.

- Güneş altında söylenmedik söz yokmuş. Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi.

- Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız. Ve ne kadar gitmek zorunda olsak da, kalmaktan yanadır sol yanımız.

İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin.

- Kolayca akmaz bilirsin bir erkeğin gözyaşları; ama eğer erkek ağlıyorsa, asla sahte olmaz gözyaşları

Seni, annen kadar sevecek ve baban kadar merak edecek hiç kimse yoktur; o yüzden kimse bana aşk’tan bahsetmesin.

belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız

- Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, zamanında O’na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum” diye bir şey vardır.

- İnsan yalnızca söylediklerinden değil, Sustuklarından da sorumludur.

Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. Bite bite sonunda bende biterim. Olur biter.

- Hayat bir sınavsa eğer hiç uğraşma, adını yaz ve çık. Belki sınıfta kalırsın; ama adının altında bembeyaz bir sayfa bırakırsın.

Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.


Sadece bana değil herkese komik gelir, Müslümanlığı bırakıp Hıristiyan olmak. bir dine inanacak olsaydım Müslüman olurdum.

bütün eleştirilerime karşın son din olması önemlidir tabii kurallı bir dindir öbürlerine göre. seçmek gerekseydi, onu seçerdim.

Bir gün ülkenin başucuna bir not yanağına bir öpücük kondurup gideceğim. çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim

İnsan, insan gibi, insan olarak hür olmasını bilmezse, hür olamazsa, o zaman kurtlar, kuşlar gibi hür sanır kendini.

- Nasıl görmezse göz kendini Kendimi arıyor bulamıyorum.

- İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene... Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın.

En uyduruk kira davasının bile 2 yıl sürdüğü ülkede,17 yaşındaki gencin idam davası birkaç haftada görüldü ve sonuçlandı.

Korku, en beşeri duygudur iktidarlara başkaldırışımı görenler beni korkusuz sandılar. Oysa korkarım.

Ne var ki, yararlı olacaksa, doğru ve, inandığımı söylemek korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.


O denli o denli çok beklettin
Alıştırdın bekletmeye kendini
Çok zamanlar geçti de geldin
Senden çok seviyorum senin özlemeni.


Duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor...Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim ...Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde .....

Boşuna Sen yoksun
Boşuna yağıyor yağmur...
Birlikte ıslanmayacağız ki.....
Boşuna bu nehir
Çırpınıp pırpırlanması.....
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki

Öyle uzaklardayız..
Birlikte ağlayamayacağız ki
Seviyorum seni boşuna..
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı Bölüşemeyeceğiz ki ...

55 Oğuz Atay Sözleri

İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır. Bütün gücüyle büyüyü bozmak, buzları kırmak için uğraşır.

İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terkedilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir?

İyi geçinmek İki kişinin kusursuz olmasıyla değil. Birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.

Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim.

Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz

Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım.

Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir?

Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim.

Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize.

Siz bilmezsiniz albayım, insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.

Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi olsa, aşk olmazdı bunun ismi

Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben.


Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, ben senin bilinçaltı ormanlarının Tarzan’ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım

Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti.

İki kadına adamak istiyorum hayatımı. Biri “erkeğim” desin bana, diğeri sadece baba.

Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.

Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.

Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman.

Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek.

Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek.

İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır; yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir.

Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim

seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.

Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni

Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor.

Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?

Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum

İçimden şehirler geçiyor, sen her durakta duruyor, inmiyorsun

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor.

Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, vicdan azabınım!

ben senin bilinçaltı ormanlarının Tarzan’ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım!

bazı insanlar en çamurlu yerlerden bile kolalı beyaz gömleklerini kirletmeden çıkarlar. Böyle adamlar hayatta başarıya ulaşırlar.


Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var.

Can çekişmek nasıl bir şey bilir misin Olric? Hayır efendimiz, nasıl bir şey . Ona söyleyebileceğin o kadar şey varken susmaktır

Ne zoruma gidiyor biliyor musun Olric? O’na yazdıklarımı o’ndan başka herkes okuyor.

Kolumdaki yaralar Tutunurken oldu yüreğimdeki yaralar ise Tutulurken oldu gözlerimdeki suskunluk ise Hiç dokunma. Sus

Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Oklarımız bitene kadar

Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli

Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin.

Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler.

Bana kalırsa kitapları koruma derneği kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli…

Bakma insanların çok sevecek birini arıyorum demesine, Büyük sevgiye maruz kalınca hepsi kaçacak delik arıyor.

Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine Belki o vakit bırakıp her şeyi. Gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden.

Gelir mi dersin Gelmez, gelemez Yüreği o kadar büyük sevemez

İnsan nedir bilir misin Olric? Nedir efendimiz? Ağaçları kesip onlardan kâğıt yapan sonra da o kâğıtlara “ağaçları koruyunuz” yazandır.

En tehlikeli kelime nedir Olric? *Ama’dır efendim bana göre Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama. gibi.

Ne çok şey biliyor bu insanlar Herkes işine geleni biliyor

Recep Tayyip Erdoğan Sözleri

Bundan sonra, ne Fethullahçı Terör Örgütünü, ne de diğer terör örgütlerini destekleyenlere en küçük bir merhamet gösterilmeyecektir.

Biz emri dağdan değil, Hak’tan ve halktan aldık, farkımız bu.

Bu vatana ihanet edenler, bu ihanetin bedelini ödeyecek.

Biz, bu kutlu davaya başımızı koyduk. Bu darbe girişimi Allah’ın izniyle püskürtülecektir.

Biz darbecilere, vesayet odaklarına karşı verdiğimiz mücadelede ne kadar samimiysek, terörle mücadelede de o kadar samimiyiz.

Biz, gerektiğinde tüm fertleriyle inancı, vatanı, bayrağı, devleti uğruna savaşabilen, bunu göze alan bir milletiz.

Biz ancak rükûda eğiliriz.

Biz, yaptığımız hiçbir şeyi alçaklar için yapmadık. Amacımız, orada yaşayan mağdur ve mazlum kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaktır.

15 Temmuz’daki teşebbüsün adı vatana ihanettir.

Dünyada vatana ihanetin cezası ne ise, bu teröristler de aynı cezaya maruz kalacaklardır.

Türk Silahlı Kuvvetleri*ve Mehmetçiklerimiz bizim gözbebeğimizdir.

Gözlerini kırpmadan millete ateş edenler sandılar ki millet korkacak, meydanları, sokakları bırakıp evlerine çekilecek…

İradelerini Fethullahçı terör örgütüne teslim eden şer çetesinin teşebbüsleri, milletin ve devletin iradesi karşısında başarısız olmuştur.

Ellerini ovuşturarak Türkiye’nin sıkıntıya düşmesini,diz çökmesini,*pes etmesini bekleyenleri bugüne kadar sevindirmedik, sevindirmeyeceğiz

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve bu kahraman milletin Cumhurbaşkanı olmaktan şeref duyuyorum.

Türkiye, “ceberrut devlet” anlayışından kurtulmuş,*“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışını esas alan bir yaklaşıma geçmiştir.

İslam dünyasının umudu Türkiye’dir.

Bizi birbirimize düşürmek isteyen kesimler, kendi karanlıklarında boğulacak.

alçaklarla mücadelede milletimizin duruşu herşeyden önemlidir. Durmak yok, çekilmek yok. Meydanları boş bırakmayacağız

Millet olarak İstiklal Marşı gibi bir metne sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak, ne kadar şükretsek azdır.

Sokağa çıkma imkanı bulamayıp evinde duasıyla, yüreğiyle, gözyaşıyla buğz eden vatandaşlarımın her birine teşekkür ediyorum.

Vakit mezhep, meşrep, etnik kimlik siyasetiyle ayrışma değil; bir olma, beraber olma, birbirimize kardeş olma vaktidir.

Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak.

Bu ülkenin sahibi artık Millettir.

Türkiye bizim ortak hayat alanımız, ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir.

Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst ve harbi olacaksınız.

Siyasetin yolu, demokrasiye ve kalkınmaya; terörün yolu ise kana, ölüme, acıya çıkar.

Gençler dik durdukça bizi kimse yolumuzdan çeviremeyecek.

Bu millet bir olursa aşamayacağı engel yok.

Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.

Komşumuza, arkadaşımıza, dostumuza Türk diye, Kürt diye, Alevi, Sünni diye baktığımız gün, terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür.

Durmak yok. Bu yol devletin yolu.

Milletin doldurduğu meydanları,*AK Parti* olsun, olmasın bütün insanları siyasetin merkezine insanı yerleştiren bir felsefeyle yolumuza devam ediyoruz.

Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim.

Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır.

Sizin işiniz, bürokratları takip etmek, onları değiştirmek değil. İşinize bakın.
Yapılabilecek tüm jestleri yaptık.


Mahalle baskısı, mahalle baskısı deniyor ya, asıl mahalle baskısı bu ülkede ‘ben içmiyorum kardeşim, sen buyur iç’ diyenlere. Bunlara yapılıyor mahalle baskısı.

Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık Millettir.

Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur.

Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir.

Her şey ona göre belirlenir. Ben İslam’ı devlet planı içinde düşünüyorum.

Kişiler laik olmaz devlet laik olur, laikliği savunma anlamında ben de laikim ancak İslam’ın karşısına karşısına koyarsanız değilim.

Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.
Elhamdülillah Müslüman’ım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir.

Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara, nifak tohumu ekmek isteyenlere, bu ülkeyi bölmek isteyenlere ben ‘yazıklar olsun’ diyorum.

Bu devlet, bu ay yıldızlı bayrak, bu Cumhuriyet bizim hepimizin.

Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.

Beni Alevi düşmanı gösterenler var. Ben Aleviliği, Hazreti Ali’yi sevenler olarak biliyorum. bugün Aleviyim diyenlere baktığımda hepsinden daha Aleviyim. Hiçbiri Hazreti Ali gibi yaşamıyor, ben onun gibi yaşamaya çalışıyorum

Türkiye’yi hükümetsiz bırakan, egolarına mahkum olanlar, tarihe de milletimize de bunun hesabını veremezler.

Bu milleti kimseye böldürmeyiz. Bu bayrağı asla yere düşürmeyiz.

Bu vatanın üzerinde kimseye operasyon yaptırmayız.

Aleviler Müslüman’dır diyenler var, değildir diyenler var. Aynı zamanda bir de Ateist olanlar var biz Müslüman isek bir Alevi olarak, o zaman Müslüman’ın ibadethanesi tek olması lazım.

Artistlik yapma! İyi bir sanatçısın. İyi bir sanatçısın terbiyesizlik yapma!

Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz.

Biz, önce devlet değil önce insan, sonra devlet anlayışını yerleştirdik.

Yurdu demir ağlarla ördük dediler. Ne ördünüz laftan başka? Ama bak, biz örüyoruz. Öreceğiz inşallah.

Sen ne mutlu Türküm diyene dersen o da ne mutlu Kürdüm diyene der.

Onuncu Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donanmıyor. Bu işler lafla olmuyor. Marşı oku, demir ağlarla ör. Neyi ördün yahu, neyi?

Elhamdülillah Müslüman’ım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir.

Şimdi diğer parti liderleri beni Yüce Divan ile tehdit ediyor ama bilmiyorlar ki ben bu yola çıkarken kefenimi yanıma aldım.

Tarihine sahip çıkmayan milletler yıkılıp gider.

Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız.


Edibali’nin Osman Gazi’ye vasiyeti ve …


“Oğul! İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.”

“Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.

Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adâletinle gün ışığına çıkacaktır.”

“Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.”

“Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.”

“Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin, deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir…”

“Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene acı!..”

“Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.”

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözü pek) derler.”

“En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.”

“Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir.

İnsan oturdu mu, kalkamaz uyuşur. laflamaya başlar, lâf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca iflâh etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir…

“Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar.

Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.”


“Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır.

Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı… Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.”

“Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır.

kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir.

Bey, memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.”

“Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..”

Yalnızlık, korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da… Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.

“Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!..”

“Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.

Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın!..”

55 Kürt atasözleri

Biz diyoruz babamız açlıktan ölüyor, o diyor niye ona bir pilav yapmadınız.

Eqlé sıvık, baré gıran e - Aklı hafif olanın yükü ağır olur


Eyarê bênamûsa fırehe. - Namussuzun postu geniş olur.

Ez çı dıbêjım bılûra mı çı dıbêje. - Benim dediğim ne kavalımın dediği ne.

Yavaş gittiğimde bela beni bulur. Hızlı gittiğimde ise ben belayı bulurum.

Eger nedê mabud wê çi bike sultan mahmut. - Vermeyince mabud neylesin sultan mahmut.

Ê dızya hıngıv bıke wê mêş pêvedın. - Bal çalanı arı sokar.

Ê jınê berde lı paniyê nanêre. - Kariyi bosayan ardindan bakmaz.

Ê ku bi ya mezinan neke, jovan dibe. - Büyüklerin dediğini yapmayan pişman olur

Ê ne dı şerde be şêre. - Kavgada olmayan aslan kesilir.

Ê rabe cihê wi, ê bımre jina wi dımine.. Kalkarsa yatağı kalır, ölürse karısı kalır.


Êş hat Şam'ê, ecelhati mırın. - Bulasici hastalik Sam'dan geldi, eceli gelenler öldü.

Fakir kendini asmaya gitti, zenginlerin ipte sallandıklarını gördü.


Galgala ket nav dev û dırana, wê bıgere lı bajar û şarıstana. - Ağız ve dişerin arasına düşen söz, kentleri memleketleri dolaşır.

Gihayê hewşé tehl e. - Evin avlusunun otu acıdır.

Go keç birin ha deşta mûşe ha pişta dergûşe. - Kız yuvadan uçtuktan sonra; ha beşiğimin yanında, ha muş'ta ne fark eder ki.

Golıkék, navé naxireke pîs dike. - Bir buzağı bir inek sürüsünün adını kirletir

Gotın zirar e, kirin kar e. - Söylemek zarardır, yapmak kâr.

Dedi: Babanı süvariler mi yoksa yayalar mı öldürdü?”, “Dedi: Öldürüldükten sonra ha süvari, ha yaya, ne fark eder"

Gotina rast bi mirov ne xweş tê. - Doğru söz insana hoş gelmez.

Gotınên pêşya, wek neqşê keviran e. - Atasözleri taşlardaki nakışlar gibidir



Gur dikujin qijak dıxun. - Kurt öldürür, karga yer.

Gurê, ku dıjminî min nîn e, bila hezar salî bijî. - Bana düşman olmayan kurt bin yıl yaşasın.

Gül bé sıtiri nabe. - Gül dikensiz olmaz.


Ha kevır lı cer ket ha cer lı kevır ket. - Ha taş testiye değmiş ha testi taşa.

Hêsp tine axir çidike - At yok Ahir Yapiyor

Hechecikê sılava lı hecêk. - Ey kırlangıç hacca selam söyle.

Heft cara li male xwe bi gera, payda gunehe xalke hilena. - Evini yedi kere aramadıkça, birilerinin günahını alma.

Heft Sâlâ çû sêferî disa hât kêrı berı.-Yedi sene sefere gitti geldi gene eski eşek.



Hemı çêlek tên dotın, hemi gotın nayên gotın. - Her inek sağılır, her söz söylenmez.


Here mıletan, bıgre adetan. - Uluslara git, gelenekler öğren.


Her giha lı ser koka xwe şin tê. - Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir.

Her kezizerek sımbêlsorek lı hımbere. - Her sarı örgülünün yanıbaşında bir kaytan bıyıklı vardır.

Her tışt jı zıravi mırov jı stûri dıqete. - Her şey incelikten, insan kabalıktan kopar.

Berabeken devamlı güldüğün insanın yanında olmaktansa bazen de ağladığın insanın yanında ol.

Hetta mı xwe naskır amre xwe xelas kır. - Kendimi tanıyıncaya kadar ömrümü bitirdim.

Heta rasti digere,vir cihe xwe digre. - Gerçek ortaya çıkana kadar yalan toplumda yerleşir.

Heyfa cıwaniyê piri lı pêye. - Yazık gençliğe, yaşlılık ardından geliyor.

Heywana tu bıgerini wê erzan bıbe. - Gezdirdiğin hayvan ucuz olur.

Hêdi dimeşim bela dighê mi, zû dimeşim ez dıghêm bela. - Yavaş yürüyorum, bela bana yetişiyor; hızlı yürüyorum, ben belaya yetişiyorum.

Hın dıkın hın dıxwun. - Kimi yapar kimi yer.

Hıngıvê debeye dı eyarê küçıkdaye. - Süzme baldır ama it postu içindedir.

Hûrık hûrık dagır tûrık. - Ufak ufak doldur dağarcığını.

Hêkıra he meki,te hekır deng meki- Alışmışları alıştırma,alıştırdınmı da ses etme.

işé xwe bıke bı esas, bıla dılé te neke taswas. İşini sağlam yap, içine (kalbine) vesvese girmesin.


Jı be kesî gota nehrî,go keso. - Kimsesizlikten tekeyi bile adamdan saydı.

Jı evindarekî pirs kırın; "Tu ji bo çi digirî?" Got; "Ji bo kenê dawiyê." - Aşık birine sormuşlar; "Neden ağlıyorsun? demiş ki; "Sonraki gülüşler için."

Jı her hesinî şûr çênabin. - Her demirden kılıç yapılamaz

Jı hırçkê du eyar dernayê. - Bir ayıdan iki post çıkmaz.

Jı pıra pır dıçe jı hındıka hındık. - Çoktan çok gider, azdan az.

Jı rovi fenektır tune jı eyarê wi pırtır tune. - Tilkiden kurnaz yoktur, derisinden de çok yoktur.

Jı qantır re gotin 'bavête kîye?' got xalêmi hespe!. - Katıra 'baban kim?' demişler, dayım attır! demiş.

Jı xelkêre masigıro jı xwere kwêsigıro. - Elaleme balıkçı kendine kaplumbağacı

Jın kelehe mêr gırtiye. - Kadın kaledir erkek tutsaktır.

Jına ne delal, çavê mirov dıêşine, jına delal dılê mirov dıêşine. -Çirkin kadın göz ağrıtır, güzel kadın gönül ağrıtır.

Jıné rınd u meré bihiş belayé seré gunde. - Güzel kadın ile akıllı erkek köyün başına beladır.

Jijo destê xwe, ser çelike xwere birîya û gotîya:çika şahîka. - kirpi yavrusunu, "ne güzel yumuşacık" diye okşarmış.

‎Jiyana rojekîye bi rûmet, ji jiyana salaye bi koletî çêtire. - Bir günlük onurlu yaşam, yıllarca boyun eğip kölece yaşamaktan iyidir

Kanya ku tu avê jê vexwi kevra navêjyê. - Su içtiğin kaynaga taş atma.

Karê ne ji mire bayê wê di ser mire. - Benim olmayan isin yeli üzerimden geçsin.

Keça gan nîsandayê didan. - Kızın gönlü varsa gülümser.

Keçkê bêbav çiyayê bêav. - Babasız kız susuz dağ gibidir.

Keda helal dibe mû naqete, keda haram bibe weris ji diqete. - Helal ekmek kil olsa kopmaz, haram ekmek halat da olsa kopar.

Ker ji kera çedibin. - Eşekten, eşek doğar.


Kerêmın çu seferê , hat seferê, dîsa kerê berêye.- Eşegim gitti sefere geri geldiğinde hala aynı eşekti.

Kerê mıri ji gur natırse. - Ölmüş eşek kurttan korkmaz.

Kere reş xwe spi dıbine.- Kara eşek kendini ak görür

Kes nakeve gora kesi. - Kimse kimsenin mezarına girmez.

Kevir çiqasî jî di avê de bimîne, dîsa nerm nabe. - Taş ne kadar suda kalsa da, yine de yumuşamaz.

Kıhêl dı bin mêrxasan de dıbezın. - Küheylan at, yiğidin haslarının altında koşar.

Kırinek ji hezar gotinan çêtir e. - Bir eylem, binlerce söyleyişten iyidir.

Ki tî be nan u av,Ki têrbe dîl'da yâr dîxwaze. - Aç olan aş, tok olan aşk ister.

Ku agir bi çiyê ket ter û hişk tev dişewitin. - Bir dağa ateş düşerse, kuru ile taze beraber yanar.

Ku kela şorbê çû, buhayê heskê pere nake. - Çorba taşarsa kepçenin degeri para etmez.


Ku te gırt bermede, ku te berda bı dû nekeve. - Tuttunsa birakma, bıraktınsa ardına düşme.


Kûçık bi quşandiné nabe tajî. - Köpek tüy kırpma ile tazı olmaz.


Kurme dare ne ji dare be dar kurme nabe. - Ağacı kemiren kurt ağaçtan olmasa ağaç kurtlanmaz.

Lê kaliyê lê koriyê; mirin çêtireji feqiriyê. - Ah yaşlılık, ah körlük; ölüm yoksulluktan iyidir.

Li dînê netirse, li dîniké bitirsE. - Deliden değil, salaktan kork.

Li bejnê neri bi zêra kirî, laçek rakir kertkê guri. - Boyuna posuna baktı altınla aldı, örtüsünü kaldırdı kel çıktı.

Li kerê mirî digere ku nala jêke. - Ölmüş eşek arıyor ki nalını kopara.


Mala me li çoyê meye; çoyê me li ser milê meye. - Evimiz sopamızda, sopamız omzumuzun üstündedir.

Mala mêran kaniya zêran. - Yiğitlerin evi, altın çeşmesidir.

Malê axê diçe canê xulêm dêse. - Ağanın malı gider, uşağın canı yanar.


Malkê ji gund bar kir, re ferah bû. - Köyden bir aile göçtü, köy rahatladı.

Mal li ser malê nabe. - Ev üstünde ev olmaz.

Mal mala teye lê bi alyê firaxa nere. - Ev evindir ancak mutfak tarafına gitme.


Me go lexe te kuşt.Vur dedik öldürdün

Meger li newala nebin xeyala. - Vadilerde dolaşma, kabus görme.

Misafir üzerine gelen ikinci bir misafiri sevmez, ev sahibi ise ikisini de sevmez.


Mer meran dıkujin,ew ura dışwe. - Yiğidi yiğide kırdırıyorlar, sen oturmuş işkembe yıkıyorsun.

Mêr ketina quara, jin di çûna hawara. - Erkekler korkudan pustu, kadınlar yardıma koştu.

Mêrikî li hespé xelkê timî peya ye. - Başkasının atına binem adam her daim yayadır.


Mırî venagere bi girî. - Ölü, ağlamayla geri dönmez.

Mırın mırıne xırexır çiye? - Ölüm ölümdür, hırıltı nedir?

Mırişk çav batê kir qulê xwe katand. - Tavuk,kaza özenip suya girince boğuldu.

Mırişka bıgere wê lingê wê bi zelq be. - Gezen tavuğun ayağında pislik olur.


Mirazê mın dıl be, ber seriyê mın kevır be. - Gönlümün muradı olsun, yastığım taştan olsun.

Mirov ji keré hevala zu peya dibe. - İnsan arkadaşının eşeginden çabuk iner.

Mirov pîr dıbe, dıl pîr nabe. - İnsan yaşlanır, gönül yaşlanmaz.

Mirov xwe bi destê xwe ne xurine xura mirov naskê. - İnsan kendini kendi eliyle kaşımazsa kaşıntısı geçmez.

Mala pır jına xırabu jı bına- Evde çok kadın (Örnek: gelin, kayın valide vs.) varsa o evin düzeni kökten bozulur.

Nabêjin kê kir; dibêjin kê got. - Kim yaptı demezler, kim söyledi derler.

Nan û pivaz hebe nexwesi çavresiye. - Ekmek ve soğan olursa hastalık çekememezliktir.

Nanê xwe bide nanpêja, bila nanekî te zêde biçe. - Bir ekmeğin fazla gitse de, ekmeğini usta ekmek pişiricisine ver.

Navê gur derketiye; rovi dinya xera kir. - Kurdun adı çıkmış; tilki dünyayı yıktı.

Ne dujminê xeraba bin; dujminê xerabiyê bin. - Kötülerin düşmanı değil kötülüğün düşmanı olun.

Ne fene, ev çi dar û bene? - Tuzak değilse, bu ne değnek ve iptir?

Ne sar li te tê, ne germ li te tê. - Sana da ne soğuk yarıyor, ne sıcak.)

Ne xwar ne da hevala, geni kir avêt newala. - Ne yedi ne arkadaşlara verdi, kokuttu vadilere attı.

Nıvışta bê tışt, xwedyê xwe kust. - Ücretsiz muska sahibini öldürdü.

Nızanın,dor dakavi bar kudo. - Sopa kimin önüne düşer, bilinmez.

Pısıké malé, lı kuçıka malé natırse. - Evin kedisi, evin köpeğinden korkmaz.


Pivaz, çı sor çı sipi. - Soğan, ne kırmızı ne beyaz.

Nine inanmıyordu evlenmeye, evlendi şimdi de çocuk istiyor

Qantir nazê xwê sin nayê. - Katır doğurmaz, tuz yeşermez.

Qedrê gulê çi zane; kelbes divê kerê res. - Gülün değerini ne bilir; devedikeni ister kara eşek.

Qenciya herî mezin zanîn e. - En büyük iylilik bilgidir.

Qûna wê qûna mirişkêye hêkê qaza dike. - Tavuktur ama kaz yumurtası yumurtluyor.

Qûsî naxwe avrîya mesî.- Kaplumbağa balığın artığını yemez.

Reng rengin, sor bi dengin. - Renk renktir, kırmızı ünlüdür.

Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler.

Rêya dirêj bi gavên biçûk dest pê dike. - Uzun yol küçük adımlarla başlar.

Rêzê êş li mal néye payîn. - Değirmen sırası evde beklenmez.

Roja xweş bi serîda xweşe. - Güzel gün gün başlarken güzeldir.

Rovi ne di çu kulêr, hejik jî tirîya xweve kir. - Tilki zaten deliğine zor giriyordu bir de kuyruğuna çalılık bağladı.

Rûyê reş ne hewci teniyêye. - Kara yüze is gerekmez.

Rohn dıkım nan deré, tir dıkım dan deré -Ayran çorbasını sulu yaptığım zaman ekmek gider,az sulu yaptığım zaman içindeki buğday dan gider.

Rıh dıbe bost düjmün nabe dost- Sakal bir karış kadar uzar, ama düşman dost olmaz.

Rovi'ki berdayi çétıre jı şereki gırédayi- Özgür bir tilki, bağlı bir aslandan iyidir

Serê çûka qali çenabê. - Kuş kafasından kavurma olmaz.

Sê wêne dost hene: Nano, gano, cano. - Üç türlü dost vardir: yiyici, ırz düsmani, candan dost.


Séwa halméke,mekeve bin qalméke. - Bir parça lokma için düşme.

Siware xalke tum payayı. - Başkasının atına binen hep yayadır.

Simbêl bi pisika ji heye. - Bıyıkk kedide de vardır.

*sere ber mınneta bıla kevte bın Ziyereta - minnet edeceğime mezarın altında olayım

Şahdê rovi terya wiye. - Tilkinin tanığı kuyruğudur.


Şam şekira welat şêrintira. - Şam şekerdir ama vatan daha tatlıdır.

Şerm, şerefa jina ye.- Haya, kadının şerefidir.

Şér dımre navéwi, çélek dımre postéwi dımine.- Aslan ölünce adı, inek ölünce postu kalır.

Şêr şêre. çi jıne çi mêre.- Aslan aslandır, dişisi erkeği fark etmez.

Şeva reş keleha mêraye. - Kara gece yiğidin kalesidir..

Şûşa dıl ku şkest nacebıre. - Gönül camı bir kırılırsa artık birbirine yapışmaz.

Şıkefta sed pez heryê wê sed û yek pez ji heryê. - Yüz koyunun sığdığı yere yüzbir koyun da sığar.

Şûr kalanê xwe nabıre. - Kılıç kınını kesmez.


Taji bi zorê nare nêçirê. - Tazı zorla ava gitmez.

Te cat,Xudé ra murat. - Senden çaba, Allahtan murat.


Teyrê ku gost dixwun nikilxwarin. - Et yiyen kartallar eğri gagalı olur.

Tükürmüşler kurbağaya kurbağa demiş ki Benim yüzüm denizden ıslanmıyor, tükürüğünden mi ıslanacak.


Tışte belaş weke laş. - Beleş, leş gibidir.


Tırs ne kêmasî ye, netirsîn zêdehi ye. - Korku eksiklik değildir, korkmamak fazlalıktır.

Tırsa gur ji baranê heba wê ji xwere kulavek çêkra. - Kurdun yağmurdan korkusu olsaydı kendine bir aba yapardı.

Tu cehnemê nebini buhust bi te xwes nabe. - Cehennemi görmezsen cennet sana tatlı olmaz.

Tu çi têxi kewarê wê ew bê xwarê. - Dolaba ne koyarsan onu alırsın.

Tû paz ne dîtîya ma pişkul jî ne dîtîya. - Hadi sürüyü görmedin, boklarını da mı görmedin.

Tû Meriyi Tû İnsani. - Sen Adamsın, sen insansın.


War ew ware lê bihar ne ew bihare. - Yer aynı yer ama bahar aynı bahar değildir.

Wek tirya kere; ne kin dibin ne direj. - Eşeğin kuyruğu gibi, ne uzuyor ne kısalıyor.

Wê ev hevira hin gelek avê hiline. - Bu hamur daha çok su kaldırır.

Xeber çekê jinêye. - Kızarak ve bağırarak laf söylemek kadının silahıdır.

Xem neke kes nîzane, tu dî navxweda çî dîbeşérî. - Merak etme, kimse bilemez içinde ne gizlediğini.

Xeta xwar ji gayê pire. - Eğri çizgi yaşlı öküzdendir.

Xilt çiqas axê bikole bi serê xwe dadike. - Köstebek ne kadar toprağı kazarsa başına döker.

Xezalê baztir nîne, jî nesîbê xwe pêda na xwê. - Ceylandan daha atiği yoktur ancak o bile nasibinden öteye geçemez.

Xudé hebe,kes tunebe. - Allah olsun, kimse olmasın.

Xudé noka dıde evé bé dıdan. - Allah nohutu dişsize verir.

Xudê ji yekire xera bike diranê wi di pelûlê de diskê. - Allah birisinin işini bozarsa dişi sütlaçta kırılır.

Xwedîye fıse xwe dihise. - Osuruğun kokusunu ilk yapan duyar.

Xwediye xêra, dibe rebené-evdalé ber dera. - Hayır sahibi, kapı önü garibanına döner.

Xwestek û kodik bi sûnde? - Dilencilik ve utangaçlık olmaz.

Xweş dibe cihe xençera, xweş nabê cihe xebera. - Hançer yarası bile iyileşir ama gönül yarası iyileşmez.

Ya herro,ya merro. - Ya gidersin, ya ölürsün.

Ya nare as, ya ji dire asvan dikuje. - Ya değirmene gitmiyor ya da gidip değirmenciyi öldürüyor.

Yêk ku nefsa xwe islah nekiriye, nikare yekî din islah bike. - Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez.

Yek ta nabe, du ta tê ranabe. - Bir iplik olmuyor, iki iplik geçmiyor.

Zıkê zaroka kirve lê zimanê wan nagere. - Çocuklarin karınları söz doludur ama dilleri dönmez.

Erkek bir kaynaksa kadın bir havuzdur, havuz çatlaksa kaynaktan gelen su birikmez.

Zimanê dirêj darkukê serê xwedyê xwe ye. - Uzun dil sahibinin başına agaç kakandır.

Zor gêzerê radıke. - Zor, havucu kökünden çıkarır.

Karnını 2 ekmeğe alıştırma endamını 2 fistana alıştırma elbet bir gün yokluğunu da görürsün
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi