İslami Cihad'dan İntifada Yürüyüşü - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

10-02-2010, 23:29

Gazze'de düzenlenen yürüyüşe İslami Cihad Hareketi'nin Siyasi Büro üyelerinden Muhammed el Hindi ve Halid el Bataş da katıldı.

Yürüyüş sonrasında halka hitaben bir konuşma yapan el Hindi, "Kudüs’ü göğsümüzle koruyacağız. Onu bekleyeceğiz ve onlar birkaç gün sonra kutlayacağımız kutlu vasiyetleri yok edemeyecekler" dedi. el Hindi konuşmasında "Birlik içinde nice intifadalara" dedi.

Muhammed El HİNDİ: Hep Birlikte Nice İntifadalara
Bismillahirrahmanirrahim.

Hamd Allah’a, salât ve selam onun resulüne olsun. “Bizim uğrumuzda cihat edenlere gelince, elbette biz onlara yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah iyilik edenlerle birliktedir.” Rabbimiz, yüzünün nuru ve yüceliğinin gerektirdiği şekliyle hamd sanadır.

Ey Filistin halkı, dünyanın özgür insanları ve Arap ve İslam ümmeti!

Bugün ambargo altındaki Gazze’de ve bu fakir çadırda, İslami Cihad Hareketi’nin evlatları ve onların yandaşlarıyla birlikte duruyoruz. Bugün mübarek intifadanın yıldönümünde duruyor ve bu günden ders alamaya çalışıyoruz. İsrail buldozerlerinin Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayan halkımızın evlerini yerle bir ettiği bu zamanda müzakerelere başlıyorlar. Müzakarelere yeniden başlamayı, bir an bile durmayan bu suçların işlenmesinin kılıfı haline getiriyorlar.

Bugün müzakerelere başlıyorlar. Bugün intifadadan aldığımız dersleri hatırlıyoruz. Güç, izzet, onur ve zafer dersini hatırlıyoruz. Bugün İlk İntifada’yı tasfiye ettikleri gibi intifadamızı tasfiye etmek istiyorlar. Bugün buldozerlerin altında Filistinli müzakereci, hiçbir zaman gerçekleşmeyen vaat ve hayallerin çoğunu unuttuğu gibi kendi vaatlerini de unutuyor.

İşte intifada ve işte yıldönümü… Müzakereler Filistin davasından geriye kalanları, Arap ve Müslümanların öncelikli davasını tasfiye etmek için başlıyor. Bu davayı tasfiye edemediler. Bu hileli müzakereler, Filistin davasının geri kalan kısmını tasfiye etmek için yapılıyor.

Yerleşim çalışmaları devam ettiği sürece bize müzakere olmayacağını söylediler. Ama onlar sözlerinde durmuyorlar ve fırtına, Arapların apaçık örtbasıyla başladığı gibi bitiyor daha öncekiler gibi. Araplar her hal ve zamanda geri adım atmaya bir kılıf bulmaya hazırlar. Kudüs ve mukaddesatın yitmesine kılıf bulmaya, evlatlarımızın, ecdadlarımızın onlarca yıldır uğruna canlarını feda ettikleri sabitelerimizin yitmesine kılıf bulmaya hazırlar.

Müzakereci çırılçıplak, hiçbir şeye güç yetiremeyen, Filistin halkı için bir ağırlık ve nereye gönderilse hiçbir işe yaramaz bir köle gibi duruyor. Onu gönderirsen ancak hakların ve sabitelerin yitirilmesiyle, yeni yerleşim birimleriyle, çırılçıplak bir şekilde, çökmüş Arap duvarına dayanmış olarak geri döner. Gerçek budur.

Hiç bir şeye güç yetiremeyen bir köle… Ona müzakerede bulun diyorlar bulunuyor, geri adım at diyorlar atıyor, yerleşim birimlerine göz yum diyorlar yumuyor çünkü aklıyla hareket etmiyor, kendisine de güvenmiyor. Çünkü onlara, onların yardımlarına, fonlarına, görüşlerine ve danışmanlarına güveniyor. Onlar bizim halkımıza bir ağırlıktırlar ve ona bir hayırları dokumaz. O, onların elinde bir köledir, ancak İsrail ve Amerika’ya ve onların casuslarına yararı dokunur.

Referanssız müzakereler, hiçbir pratik ve zamansal çıtası olmayan müzakereler, halk ve grup desteğinin olmadığı müzakereler… Bütün bunlara rağmen müzakereler başlıyor. Neden? Hakların yitirilmesi, İsrail’e bedava hizmet sunulması, Afganistan ve Irak’taki başarısızlığını örtmek ve oradan Filistin’e gelmek isteyen, başarıszlığını ve geri çekilişini Kongre’nin ara dönem seçimleri öncesi topraklarımız ve mukaddesatımız aleyhine örtmek isteyen Amerika’ya bedava hizmet sunmak için.

Filistin halkı ise ambargo altında, parçalanmışlık içinde ve Dökme Kurşun’u yaşamış. Bu halk bu müzakerelere, bu suçlara hayır diyor. Fedakârlıkta bulunmuş ve halen bulunmaya devam eden Filistin halkı parçalanmışlık içinde ve Dökme Kurşun’u yaşamış.

Şehitler, esirler ve fedakârlıklar sunan Filistin halkını, bugün esirlerinin, yenilenmiş yüzüyle bu baskının acısını çektiği, sadece ve sadece boş midelerinin silahına sahip olan Filistin halkını büyük tehditler bekliyor. Onu komploya boyun eğdirmek istiyorlar. İlk İntifada’da uyguladıkları azmimizi kırma politikasından dünyanın çocuklarımız, yaşlılarımız ve kadınlarımızın başlarından aşağıya ateşler ve uluslar arası olarak yasaklanmış silahlar yağarken işlenen suçlara sessiz kaldığı, Dökme Kurşun operasyonundaki siyasete kadar bizi boyun eğdirmek istediler. Bu halkı boyun eğdirmek istiyorlar. İlk İntifada’da bizi Oslo’yla kandırdılar. Oslo’da intifadamızı tasfiye ettiler. Bugün yıldönümünü kutladığımız Aksa İntifadası’nda da bu intifadayı tasfiye etmek istiyorlar. Bu intifadayı, bugün Amerikan ateşinde ve Arapların işbirliğiyle pişirilen yeni Oslo’yla tasfiye etmek istiyorlar.

İşte mantık budur. Suçlu dünyanın mantığı, özgür halkları boyun eğdirmenin mantığı… Ama bizler, özgür bir halk olduğumuz ve tarih ile realiteye dayandığımız için, Kuran mantığıyla, irade ve iman mantığıyla ve güçle herkese bu vatanın, mukaddesatın ve tarihin gerçek sahipleri olduğumuzu kanıtlayacağız ve onlar bizi boyun eğdiremeyecekler.

İslami Cihad Hareketi adına, halkımızın bu fedakârlıklarda bulunduğunu söylüyoruz. Bağrından böyle şehitlerin çıktığı, birkaç hafta sonra yıldönümünü kutlayacağımız Fetki Şikaki, Ahmet Yasin, Yaser Arafat, Yahya Ayyaş, Mahmut Tavalbe ve cihat ile direniş yolunda bizi geçen bunca şehidin çıktığı halk ne kadar hile, komplo ve Dökme Kurşun kullansalar da kandırılamayacak. Çünkü bu halk toprağını, hakkını ve mukaddesatını müdafaa ediyor.

Filistin İslami Cihad Hareketi adına, suçlu düşmanın hapishanelerindeki cesur esirlerimize buradan selam yolluyorum. Filistin içinde ve dışındaki halkımıza, Kudüs’te, Batı Şeria, Gazze ve her yerdeki halkımıza selam olsun. Tek bir halk olduğumuzu ve şehitlerimizle esirlerimizin vasiyetlerine uyarak onu koruyacağımızı ve müdafaa edeceğimizi söylüyoruz. Kudüs’ü göğsümüzle koruyacağız. Onu bekleyeceğiz ve onlar birkaç gün sonra kutlayacağımız kutlu vasiyetleri yok edemeyecekler.

Filistin İslami Ciahad Hareketi adına, bu suçlu siyasetleri ve yeniden müzakerelere dönülmesini kınıyoruz. Kötülükten; Kudüs’ün Yahudileştirilmesi, toprakların müsadere edilmesi, vehimlerin yayılması, her yerde ve pek çok bölgede saldırıyla tehdit edilmesi kötülüğünden başka bir şey getirmeyen bu lanetli müzakerelerden çekilme çağrısı yapıyoruz. Müzakerelere giydirilen kılıf budur. Bizler ise Filistin uzlaşını sağlayarak Filistin evini tamir etmeliyiz. İntifada gününde İslami Cihad’ın mesajı budur. Halkımızın ve sizlerin afiyette olduğunuz, birlik içinde olduğumuz nice intifada yıllarına. Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu.

israhaber

10-02-2010, 23:29	#1
Kullanıcı Adı İntifada	İslami Cihad'dan İntifada Yürüyüşü Gazze'de düzenlenen yürüyüşe İslami Cihad Hareketi'nin Siyasi Büro üyelerinden Muhammed el Hindi ve Halid el Bataş da katıldı. Yürüyüş sonrasında halka hitaben bir konuşma yapan el Hindi, "Kudüs’ü göğsümüzle koruyacağız. Onu bekleyeceğiz ve onlar birkaç gün sonra kutlayacağımız kutlu vasiyetleri yok edemeyecekler" dedi. el Hindi konuşmasında "Birlik içinde nice intifadalara" dedi. Muhammed El HİNDİ: Hep Birlikte Nice İntifadalara Bismillahirrahmanirrahim. Hamd Allah’a, salât ve selam onun resulüne olsun. “Bizim uğrumuzda cihat edenlere gelince, elbette biz onlara yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah iyilik edenlerle birliktedir.” Rabbimiz, yüzünün nuru ve yüceliğinin gerektirdiği şekliyle hamd sanadır. Ey Filistin halkı, dünyanın özgür insanları ve Arap ve İslam ümmeti! Bugün ambargo altındaki Gazze’de ve bu fakir çadırda, İslami Cihad Hareketi’nin evlatları ve onların yandaşlarıyla birlikte duruyoruz. Bugün mübarek intifadanın yıldönümünde duruyor ve bu günden ders alamaya çalışıyoruz. İsrail buldozerlerinin Batı Şeria ve Kudüs’te yaşayan halkımızın evlerini yerle bir ettiği bu zamanda müzakerelere başlıyorlar. Müzakarelere yeniden başlamayı, bir an bile durmayan bu suçların işlenmesinin kılıfı haline getiriyorlar. Bugün müzakerelere başlıyorlar. Bugün intifadadan aldığımız dersleri hatırlıyoruz. Güç, izzet, onur ve zafer dersini hatırlıyoruz. Bugün İlk İntifada’yı tasfiye ettikleri gibi intifadamızı tasfiye etmek istiyorlar. Bugün buldozerlerin altında Filistinli müzakereci, hiçbir zaman gerçekleşmeyen vaat ve hayallerin çoğunu unuttuğu gibi kendi vaatlerini de unutuyor. İşte intifada ve işte yıldönümü… Müzakereler Filistin davasından geriye kalanları, Arap ve Müslümanların öncelikli davasını tasfiye etmek için başlıyor. Bu davayı tasfiye edemediler. Bu hileli müzakereler, Filistin davasının geri kalan kısmını tasfiye etmek için yapılıyor. Yerleşim çalışmaları devam ettiği sürece bize müzakere olmayacağını söylediler. Ama onlar sözlerinde durmuyorlar ve fırtına, Arapların apaçık örtbasıyla başladığı gibi bitiyor daha öncekiler gibi. Araplar her hal ve zamanda geri adım atmaya bir kılıf bulmaya hazırlar. Kudüs ve mukaddesatın yitmesine kılıf bulmaya, evlatlarımızın, ecdadlarımızın onlarca yıldır uğruna canlarını feda ettikleri sabitelerimizin yitmesine kılıf bulmaya hazırlar. Müzakereci çırılçıplak, hiçbir şeye güç yetiremeyen, Filistin halkı için bir ağırlık ve nereye gönderilse hiçbir işe yaramaz bir köle gibi duruyor. Onu gönderirsen ancak hakların ve sabitelerin yitirilmesiyle, yeni yerleşim birimleriyle, çırılçıplak bir şekilde, çökmüş Arap duvarına dayanmış olarak geri döner. Gerçek budur. Hiç bir şeye güç yetiremeyen bir köle… Ona müzakerede bulun diyorlar bulunuyor, geri adım at diyorlar atıyor, yerleşim birimlerine göz yum diyorlar yumuyor çünkü aklıyla hareket etmiyor, kendisine de güvenmiyor. Çünkü onlara, onların yardımlarına, fonlarına, görüşlerine ve danışmanlarına güveniyor. Onlar bizim halkımıza bir ağırlıktırlar ve ona bir hayırları dokumaz. O, onların elinde bir köledir, ancak İsrail ve Amerika’ya ve onların casuslarına yararı dokunur. Referanssız müzakereler, hiçbir pratik ve zamansal çıtası olmayan müzakereler, halk ve grup desteğinin olmadığı müzakereler… Bütün bunlara rağmen müzakereler başlıyor. Neden? Hakların yitirilmesi, İsrail’e bedava hizmet sunulması, Afganistan ve Irak’taki başarısızlığını örtmek ve oradan Filistin’e gelmek isteyen, başarıszlığını ve geri çekilişini Kongre’nin ara dönem seçimleri öncesi topraklarımız ve mukaddesatımız aleyhine örtmek isteyen Amerika’ya bedava hizmet sunmak için. Filistin halkı ise ambargo altında, parçalanmışlık içinde ve Dökme Kurşun’u yaşamış. Bu halk bu müzakerelere, bu suçlara hayır diyor. Fedakârlıkta bulunmuş ve halen bulunmaya devam eden Filistin halkı parçalanmışlık içinde ve Dökme Kurşun’u yaşamış. Şehitler, esirler ve fedakârlıklar sunan Filistin halkını, bugün esirlerinin, yenilenmiş yüzüyle bu baskının acısını çektiği, sadece ve sadece boş midelerinin silahına sahip olan Filistin halkını büyük tehditler bekliyor. Onu komploya boyun eğdirmek istiyorlar. İlk İntifada’da uyguladıkları azmimizi kırma politikasından dünyanın çocuklarımız, yaşlılarımız ve kadınlarımızın başlarından aşağıya ateşler ve uluslar arası olarak yasaklanmış silahlar yağarken işlenen suçlara sessiz kaldığı, Dökme Kurşun operasyonundaki siyasete kadar bizi boyun eğdirmek istediler. Bu halkı boyun eğdirmek istiyorlar. İlk İntifada’da bizi Oslo’yla kandırdılar. Oslo’da intifadamızı tasfiye ettiler. Bugün yıldönümünü kutladığımız Aksa İntifadası’nda da bu intifadayı tasfiye etmek istiyorlar. Bu intifadayı, bugün Amerikan ateşinde ve Arapların işbirliğiyle pişirilen yeni Oslo’yla tasfiye etmek istiyorlar. İşte mantık budur. Suçlu dünyanın mantığı, özgür halkları boyun eğdirmenin mantığı… Ama bizler, özgür bir halk olduğumuz ve tarih ile realiteye dayandığımız için, Kuran mantığıyla, irade ve iman mantığıyla ve güçle herkese bu vatanın, mukaddesatın ve tarihin gerçek sahipleri olduğumuzu kanıtlayacağız ve onlar bizi boyun eğdiremeyecekler. İslami Cihad Hareketi adına, halkımızın bu fedakârlıklarda bulunduğunu söylüyoruz. Bağrından böyle şehitlerin çıktığı, birkaç hafta sonra yıldönümünü kutlayacağımız Fetki Şikaki, Ahmet Yasin, Yaser Arafat, Yahya Ayyaş, Mahmut Tavalbe ve cihat ile direniş yolunda bizi geçen bunca şehidin çıktığı halk ne kadar hile, komplo ve Dökme Kurşun kullansalar da kandırılamayacak. Çünkü bu halk toprağını, hakkını ve mukaddesatını müdafaa ediyor. Filistin İslami Cihad Hareketi adına, suçlu düşmanın hapishanelerindeki cesur esirlerimize buradan selam yolluyorum. Filistin içinde ve dışındaki halkımıza, Kudüs’te, Batı Şeria, Gazze ve her yerdeki halkımıza selam olsun. Tek bir halk olduğumuzu ve şehitlerimizle esirlerimizin vasiyetlerine uyarak onu koruyacağımızı ve müdafaa edeceğimizi söylüyoruz. Kudüs’ü göğsümüzle koruyacağız. Onu bekleyeceğiz ve onlar birkaç gün sonra kutlayacağımız kutlu vasiyetleri yok edemeyecekler. Filistin İslami Ciahad Hareketi adına, bu suçlu siyasetleri ve yeniden müzakerelere dönülmesini kınıyoruz. Kötülükten; Kudüs’ün Yahudileştirilmesi, toprakların müsadere edilmesi, vehimlerin yayılması, her yerde ve pek çok bölgede saldırıyla tehdit edilmesi kötülüğünden başka bir şey getirmeyen bu lanetli müzakerelerden çekilme çağrısı yapıyoruz. Müzakerelere giydirilen kılıf budur. Bizler ise Filistin uzlaşını sağlayarak Filistin evini tamir etmeliyiz. İntifada gününde İslami Cihad’ın mesajı budur. Halkımızın ve sizlerin afiyette olduğunuz, birlik içinde olduğumuz nice intifada yıllarına. Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu. israhaber

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)