İsmail Kapan "İşte İsrail’in çapı bu!.." - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 01-13-2010, 21:31

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın dün Tel Aviv Büyükelçimiz Oğuz Çelikkol’a karşı sergilediği küstahlığı, bir cümle ile izah etmek gerekirse şu söylenebilir:
İsrail hâlâ, gerçek anlamda devlet olamamanın kompleksini yaşıyor.
Danny Ayalon’un Büyükelçimize karşı yaptığı terbiyesizlik, elbette diplomasi tarihine bir kara leke olarak geçecektir. Ama hemen belirtelim ki, İsrail devleti de bu utancın altından kalkamayacaktır...
İsrail’in kısacık tarihi böyle utanç tablolarıyla doludur.
İsrail’in sicilinde, Birleşmiş Milletler temsilcisi olan bir diplomatı, Kont Bernadot’yu katletmiş olmanın sabıkası vardır...
Bugüne de gelirsek, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nden belgeli; “İnsanlığa karşı suç işleme” yaftası, boyunlarında asılı duruyor! Nitekim bundan ötürü İngiliz Mahkemeleri, başta İsrail eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni olmak üzere bir kısım İsrail devlet görevlilerini, savaş suçu işlemekten ötürü tutuklama kararı çıkarmış bulunuyor. Bu yüzden Bayan Livni ve arkadaşları tutuklanma korkusu ile İngiltere’ye gidemiyor.
Sabra ve Şatilla katliamlarından dolayı, geçmişte de eski Başbakan ve Savunma Bakanı Ariel Şaron için Belçika mahkemeleri benzer bir karar vermişti...
Şimdi bütün bunlar orta yerde dururken, İsrail Dışişleri sözcüsü çıkıp diyor ki: “Türklerin İsrail devletine ve dünyadaki en ahlâklı ordu olan İsrail ordusuna ahlâk dersi vermeye hiçbir hakkı yoktur...”
Yossif Levy bunları söylerken aynaya baksa iyi olurdu!
İsrail ordusunun altmış yıldır Filistinli sivil halka karşı sürdürdüğü vahşi saldırılar, katliamlar, etnik temizlik ve diğer insanlık suçları bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bununla ilgili binlerce görüntü de kayıtlarda, arşivlerde insanlık tarihinin kara sayfaları olarak duruyor. Onun için Levy’nin bu açıklamasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü gerçekleri ters yüz etmektedir.
Türkiye, Büyükelçisine yapılan terbiyesizlikten dolayı, diplomatik teamüller çerçevesinde İsrail’e haddini bildirmiştir.
Bu son olay bir kere daha gösterdi ki, İsrail gerçek bir devlet olma konumundan henüz çok uzakta bulunuyor. Bitmedi: İsrail, ABD’nin gölgesinde ‘büyüklük’ kompleksine girip her fırsatta haddini aşıyor. Ama öyle görünüyor ki, Amerika bile İsrail’in bu şımarıklığından bıkmış durumda...
İsrail şunu öğrenmek durumunda: Türkiye herhangi bir Arap ülkesi değildir. Dışişlerimizin dün yaptığı vakur açıklamayı İsrail yetkilileri tekrar tekrar okuyup üzerinde düşünmeli: “Tarih boyunca Yahudiler her dara düştüklerinde Türkler kendilerine ellerini uzatmışlardır. Türkler ve Yahudilerin uzun birlikte yaşama tarihi karşılıklı saygı ve hoşgörü tarihidir. Dolayısıyla, ‘Türkiye’nin İsrail’e ahlâk dersi verecek son ülke olduğu’ yönündeki bizzat Yahudi halkının hafızasıyla bağdaşmayacak bu iddiayı reddediyoruz...”
Netice: İsrail’in devlet olmak için, daha çok yol alması gerekiyor. Ama, koltuk marifetiyle yükseldiğini sanan Ayalon’un veya onun patronu Lieberman’ın ilkel kafası ile değil tabii!..

01-13-2010, 21:31	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	İsmail Kapan "İşte İsrail’in çapı bu!.." İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın dün Tel Aviv Büyükelçimiz Oğuz Çelikkol’a karşı sergilediği küstahlığı, bir cümle ile izah etmek gerekirse şu söylenebilir: İsrail hâlâ, gerçek anlamda devlet olamamanın kompleksini yaşıyor. Danny Ayalon’un Büyükelçimize karşı yaptığı terbiyesizlik, elbette diplomasi tarihine bir kara leke olarak geçecektir. Ama hemen belirtelim ki, İsrail devleti de bu utancın altından kalkamayacaktır... İsrail’in kısacık tarihi böyle utanç tablolarıyla doludur. İsrail’in sicilinde, Birleşmiş Milletler temsilcisi olan bir diplomatı, Kont Bernadot’yu katletmiş olmanın sabıkası vardır... Bugüne de gelirsek, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nden belgeli; “İnsanlığa karşı suç işleme” yaftası, boyunlarında asılı duruyor! Nitekim bundan ötürü İngiliz Mahkemeleri, başta İsrail eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni olmak üzere bir kısım İsrail devlet görevlilerini, savaş suçu işlemekten ötürü tutuklama kararı çıkarmış bulunuyor. Bu yüzden Bayan Livni ve arkadaşları tutuklanma korkusu ile İngiltere’ye gidemiyor. Sabra ve Şatilla katliamlarından dolayı, geçmişte de eski Başbakan ve Savunma Bakanı Ariel Şaron için Belçika mahkemeleri benzer bir karar vermişti... Şimdi bütün bunlar orta yerde dururken, İsrail Dışişleri sözcüsü çıkıp diyor ki: “Türklerin İsrail devletine ve dünyadaki en ahlâklı ordu olan İsrail ordusuna ahlâk dersi vermeye hiçbir hakkı yoktur...” Yossif Levy bunları söylerken aynaya baksa iyi olurdu! İsrail ordusunun altmış yıldır Filistinli sivil halka karşı sürdürdüğü vahşi saldırılar, katliamlar, etnik temizlik ve diğer insanlık suçları bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bununla ilgili binlerce görüntü de kayıtlarda, arşivlerde insanlık tarihinin kara sayfaları olarak duruyor. Onun için Levy’nin bu açıklamasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü gerçekleri ters yüz etmektedir. Türkiye, Büyükelçisine yapılan terbiyesizlikten dolayı, diplomatik teamüller çerçevesinde İsrail’e haddini bildirmiştir. Bu son olay bir kere daha gösterdi ki, İsrail gerçek bir devlet olma konumundan henüz çok uzakta bulunuyor. Bitmedi: İsrail, ABD’nin gölgesinde ‘büyüklük’ kompleksine girip her fırsatta haddini aşıyor. Ama öyle görünüyor ki, Amerika bile İsrail’in bu şımarıklığından bıkmış durumda... İsrail şunu öğrenmek durumunda: Türkiye herhangi bir Arap ülkesi değildir. Dışişlerimizin dün yaptığı vakur açıklamayı İsrail yetkilileri tekrar tekrar okuyup üzerinde düşünmeli: “Tarih boyunca Yahudiler her dara düştüklerinde Türkler kendilerine ellerini uzatmışlardır. Türkler ve Yahudilerin uzun birlikte yaşama tarihi karşılıklı saygı ve hoşgörü tarihidir. Dolayısıyla, ‘Türkiye’nin İsrail’e ahlâk dersi verecek son ülke olduğu’ yönündeki bizzat Yahudi halkının hafızasıyla bağdaşmayacak bu iddiayı reddediyoruz...” Netice: İsrail’in devlet olmak için, daha çok yol alması gerekiyor. Ama, koltuk marifetiyle yükseldiğini sanan Ayalon’un veya onun patronu Lieberman’ın ilkel kafası ile değil tabii!..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)