Erdoğan'ın 2014 Planı

Acaba Başbakan Recep Tayyip Erdoğan neler düşünüyor, aklından neler geçiyor, kendi geleceği için neler planlıyor?

Bu sorunun ardında koşarken Erdoğan�ın �tıpkı Özal gibi pragmatik bir lider olduğunu� ve olayların akışına göre kendi politikalarını müthiş esnek bir tavırla değiştirebildiğini görmemiz gerekir.

Erdoğan aynı zamanda �yaşadıklarıyla kendisini de besleyen ve dönüştüren� bir siyasetçi profili sergiliyor.

Başbakanlık sürecinde dünyanın bütün ülkelerine, bütün kıtalarına gitti. 3 Kasım öncesiyle bugünkü Erdoğan arasında �vizyon açısından� sanırım büyük fark vardır.

Başbakan, �yeni dünya planını iyi okuyan� bir lider. Türkiye�ye önümüzdeki 10-15 yıl içinde nasıl bir rol biçildiğini ve Türkiye�deki yöneticilerden nasıl bir liderlik beklendiğini çok açık görüyor. Özal�ın açtığı yoldan giden, dışa açık bir Türkiye arayışında, ekonomiye öncelik tanıyan ve siyaseti bile ikinci plana bırakabilen yaklaşımlar sergiliyor.

Erdoğan, son dönemde bir dizi çok önemli adımı kararlılıkla atıyor. �Partisinin listelerini oluştururken, siyasetin merkezindeki önemli isimleri kendi saflarına katarken, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer�i yumuşak geçişle parlamentoya gönderirken, Arınç�ın yerine Köksal Toptan�ı Meclis Başkanı seçtirirken� stratejik bir oyun planını sahneliyor.

Yani �uzlaşırım� derken esasında çok daha geniş kapsamlı bir arayışı kastettiğini ortaya koyuyor. Yani ortaya çıkarmaya çalıştığı şey AKP�yi �Türkiye�nin partisi�, kendisini de �Türkiye�nin lideri� haline getirmek. Bu yoldaki en çetin sınavı Köşk için verilecek. Şimdi �uzlaşma zincirinin halkalarına� bir yenisini, Cumhurbaşkanlığını ekleyip eklemeyeceği merakla bekleniyor.

12�nci Cumhurbaşkanı kendisi olur mu?

Benİm okumalarıma göre Erdoğan �Köşk provası� olarak gördüğüm Meclis Başkanlığı seçimindeki tutumunu sürdürecektir. Bunu da yaptığı anda önünde çok rahat geçecek bir beş yıllık iktidar dönemi görünüyor. Şu anda, �yapacaklarının bir kısmını gerçekleştirmiş bir başbakan� iken yeni dönemde başlattığı hamlelerini tamamlama fırsatı bulan bir lider olacaktır.

Böyle bir süreci gerçekleştirdikten sonra ilk genel seçimde yine büyük bir başarı elde edebilir. Ve inanıyorum ki �Başbakan Erdoğan�ın kafasında 2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimleri� bulunmaktadır. 50�li yaşlarının bir beş yılını daha dinamik olarak icraatlarla geçirdikten sonra Köşk�e çıkmayı düşünecektir.

Erdoğan tarzında bir siyasetçi kariyerini �Cumhurbaşkanı olmadan noktalamayı� istemez.

�2014�ün Türkiye�si bugünkü Türkiye olmayacak.� Ekonomik refah gelişecek, AB süreci ilerleyecektir. Artık Cumhuriyet�in kazanımları ve özellikle laiklik konusundaki korkuları tamamen giderilmiş ve kendisine güveni artmış bir toplum ve devlet yapısına sahip olabiliriz. Demokrasi içinde AKP deneyiminin büyük bir kazanıma dönüşme potansiyeli bulunmaktadır. Erdoğan bence böyle bir planlama yapmış durumda. Oyunu bu stratejiye göre kuruyor. Yani Erdoğan Türkiye�nin 12�nci cumhurbaşkanı olmayı düşlüyor. Eğer referandumda Cumhurbaşkanını halkın seçmesi kabul edilirse işi daha kolay olur. Yok eğer bir şekilde yine Meclis�in seçmesi söz konusu olursa o zaman Başbakan�ın bir genel seçim daha kazanması şart olur. İşte onun için istikrar büyük önem arzediyor. Böylece Erdoğan, �güçlü ülke arayışına� dair reform çabalarına devlet kurumlarını da dahil edecek ve �kurumsal mutabakatı� sağlamanın yollarını arayacaktır. Bir zamanlar �artık muhtar bile olamaz� denilirken cezaevinden çıkan ve Başbakanlık koltuğuna oturan Erdoğan, bir beş yıllık ikinci dönem iktidarının sonunda Türkiye�nin 12�nci cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmek isteyecektir.

Bütün bu dönüşüm çabaları yeni bir liderlik inşa etmek içindir.