06-23-2010, 13:01 | #1 |
İsmet Berkan'dan Bomba İddia
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un kendisine ajan gazetecilik teklifinde bulunduğunu söyledi.
Cihan Haber dergisine konuşan Berkan, Ergenekon sürecinden Danıştay saldırısına, EMASYA protokolünden medya içerisindeki ajan gazetecilere kadar değişik konularda önemli açıklamalar yaptı. Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan için 'doğuştan gazeteci' dense abartılmış olmaz. Annesi de gazeteci olduğu için hayatı hep meslek erbaplarıyla aynı ortamlarda geçmiş Berkan'ın. Daha 14 yaşında atmış kendisini medya okyanusunun derinliklerine. Mesleğe genç yaşta başladığı için kimi zaman dünyayı keşfetmek için ara vermiş gazeteciliğe ama bir türlü kopamamış. Berkan'la röportaj için yaklaşık iki hafta uğraştım. İşlerinin yoğunluğuna rağmen bize zaman ayırdığında, kafamda soru işaretleri vardı. Ne de olsa Türkiye'nin önemli bir gazetesinin en tepesindeki kişiydi. 'Zor bir röportaj olacak' düşüncesiyle gazeteye gittiğimde beklediğimin tam tersi bir tabloyla karşılaştım. Patron değil, daha çok basın emekçisi tadında bir duruşu vardı. Zaten odası da gazetenin mutfağıyla hemen iç içeydi. Belli ki o mutfaktan uzaklaşmak istemiyordu. Çok samimi bir şekilde karşıladı beni. Akşam atıştırması olarak yediği simit ve çayına ara vererek röportaja başladık. Yaklaşık 45 dakika sürer diye düşündüğümüz röportaj sohbet havasında 2 saat kadar sürdü. Kaleme aldığı yazılar ve özellikle Ergenekon konusundaki tespitleriyle çevresinin tepkisini üzerine çeken Berkan ile başta Ergenekon olmak üzere, zihinlerde yer etmiş birçok konuyu konuştuk. Berkan, kendisine yapılan ajan gazetecilik teklifinden Danıştay saldırısına, Ergenekon yazılarından daha birçok konuda sorularımızı samimiyetle cevapladı. Büyük Ergenekon'a henüz ulaşılamadığını yazıyorsunuz. Kuvvet komutanlarının ifadelerinin alınması soruşturmanın Büyük Ergenekon'a ilerlediğini gösterir mi? Hâlâ bence hükümetin ve hükümete bağlı organların kendi elindeki bilgilerin tamamını savcılarla paylaşmadığını düşünüyorum. Mahkeme yazı yazıyor 'biz göndermeyiz falan' diyorlar. MİT'e soru soruluyor. MİT 'Bende yok, şuraya gönderdim' diyor. Oradan isteniyor. Başbakanlık'a soruyorlar onlar 'bizde de yok' diyor. İkincisi benim 'büyük Ergenekon' adını verdiğim darbe teşebbüsleri, açılan davaların merkezinde maalesef değil. Ya savcının soruşturma metodolojisinde bir yanlışlık var ya da savcı çaresizlikten öyle yapıyor. Büyük ihtimalle ikincisi... Kendisine de kimse yardımcı olmuyor o konuda. O yüzden de kamuoyundaki tepki de bundan kaynaklanıyor. Türkiye'de darbe teşebbüsleri olduğu, muhtıra hazırlıkları yapıldığı vs. Herkesin bildiği sırlar bunlar; fakat onları direkt hedef alan iddianameler yok. Onun yerine işte bu çeşit tertiplerde doğrudan ya da dolaylı işbirlikçi olarak bilerek ya da bilmeyerek rol aldığı iddia edilen insanlarla ilgili soruşturmalar yapılıyor. Bazılarının rol aldığından benim kuşkum yok. Ama bazıları hakikaten ne kadar rol alıyordur bilmiyorum. Bu çeşit insanların ön planda olması bu tepkiyi de yaratıyor tabii. Orada Mustafa Balbay'ın savunması da anlamlıydı bu noktada. 'Ben bu notları aldım, tuttum. Darbe işbirlikçisi olmakla yargılanıyorum. Bu notları tutarken benimle konuşan insanların hepsi dışarıda bu nasıl iştir' diyor. O çok haklı bir soru tabii. Bu tepkiyi de yaratan şeyden bende çok memnun değilim açıkçası. Ve sanki böyle 12 Mart-12 Eylül döneminin siyasi yargılamalarına dönüşüyor gibi bir izlenim içindeyim, inşallah böyle bir şey olmaz. aktifhaber
Konu İntifada tarafından (06-23-2010 Saat 13:04 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-23-2010, 13:04 | #2 |
ilginç ama olmuyacak bişe değil aslında doğal karşılamak lazım ...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|