Katıldığı bir konferansta İsrail'in Gazze Şeridi'de düzenlediği saldırılarla ilgili konuşan Filistin'in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Filistinlilerin bağımsızlık rüyasına darbe vurduğunu ve barış sürecini geciktirdiğini söyledi.
İsrail'in Hamas'ı bitiremeyeceğini, zaten bitirmek de istemediğini savunan Maruf, İsrail'in emellerinin, "Filistinlilerin davasına ve rüyasına" karşı olduğunu kaydetti.

AA

Ankara- Filistin'in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı'nda (SETA) düzenlenen konferansta, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını, Filistinlilere yönelik "barbarca saldırı, savaş suçu ve devlet terörizmi" olarak niteledi.
İsrail'in, Hamas'a karşı değil, Filistinli her bir sivile ve Filistinlilerin bağımsızlık rüyasına karşı savaş verdiğini savunan Maruf, Gazze'de yaşananların, "iki devletli çözüm hayalini öldürmekte olduğunu" belirtti.
Oslo Anlaşmasının imzalandığı 1994 yılından bu yana geçen sürede hiçbir ilerleme kaydedilmediğini, barışın gecikmesinin bölgede de çeşitli sorunlara yol açtığını kaydeden Maruf, bu sürede İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da kurduğu yerleşim birimlerinin 38 kat arttığını, duvar inşa ederek Filistin topraklarının yüzde 58'ini İsrail'e kattığını ve yine bu dönemde İsrail'in kontrol noktalarının 600'lere yükseldiğini anlattı.
Batı Şeria'da da her gün 5-6 Filistinlinin İsrail ordusu tarafından öldürüldüğünü, 30 kişinin de tutuklandığını söyleyen Maruf, Filistin'deki bölünmenin de Filistinlilerin umutlarına darbe vurduğunu söyledi.
İsrail'in de "Filistin'in bölünmesini ve Hamas'ın Gazze'de denetimi almasını" istediği görüşünü dile getiren Maruf, "İran'ı bile yakından izleyebilen İsrail'in, isteseydi hemen yanıbaşındaki Gazze'de Hamas'ı önleyebileceğini, ancak bunu yapmadığını, çünkü Filistinliler arasındaki bölünmenin İsrail'in işine geldiğini" savundu.
İsrail'i "oyunun kuralını değiştirmekle" suçlayan Maruf, İsrail'in Hamas'ı bitiremeyeceğini, zaten bitirmek de istemediğini öne sürdü. Maruf, İsrail'in emellerinin, "Filistinlilerin davasına ve rüyasına" karşı olduğunu kaydetti.
Maruf, BM Güvenlik Konseyinin Gazze'de acil ve kalıcı ateşkes sağlanması çağrısında bulunan kararına ilişkin olarak da, kararın tüm taraflarca uygulanmasını temennisini dile getirdi.
Filistinliler için en önemli şeyin, ateşkesin sağlanması, Filistin halkına insani yardımlara izin verilmesi ve Gazze'nin yeniden inşası olduğunu belirten Maruf, ateşkes imzalandığı takdirde, ondan hemen sonra Filistinliler arasında uzlaşma süreci çalışmalarına gecikmeden başlamaları gerektiğini vurguladı.
Maruf, Türkiye'nin de son yıllarda bölge ülkeleri arasında uzlaşmanın sağlanması yönünde girişimlerde bulunduğuna dikkati çekerek, bu girişimlerin Filistinliler arasında köprülerin kurulmasını sağlaması umudunu dile getirdi.
Gazze operasyonlarının, İsrail'de 10 Şubatta yapılacak seçimlerle de bağlantılı olduğunu savunan Maruf, "kim daha fazla Filistinli öldürürse, onun daha fazla oy alacağını" öne sürerek, örneğin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, seçim anketlerinde 3'üncü sıradayken, operasyonlardan sonra 1'inci sıraya yükseldiğini anlattı.
Maruf, Hamas ile teması olan kesimlerin, Hamas'a, "çözümün tamamı değil, bir parçası olması, Filistin'in idaresini tek başına üstlenmemesi, ortaklıklar kurması" tavsiyesinde bulunması gerektiğini de söyledi.
Hamas'ın ideolojik bir rejimi benimsediğine dikkati çeken Maruf, bunun ne uluslararası toplum, ne de komşu ülkelerce kabul edildiğini, Filistin'de bu tür rejim kurmanın komşu ülkelere, özellikle Mısır ve Ürdün'e de tehdit oluşturacağını söyledi.
Maruf, hiç kimsenin Hamas'ı yok etmek istemediğini, ancak Hamas'ın da kendini ortaklıklar kurmaya ikna etmesi ve Filistin'de bir birlik hükümeti kurulması gerektiğini belirtti.