AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-30-2016, 03:47   #1
Kullanıcı Adı
akses
Thumbs up İsrail ile anlaşmak yanlış mı?
Türkiye’nin üç şartını kabul eden İsrail ile anlaşmaya varıldı. 31 Mayıs 2010 yılında Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinin basılıp 10 vatandaşımızın katledilmesi ile Türkiye-İsrail ilişkileri sorunlu bir döneme girdi.

6 yıldan sonra İsrail;

1) Özür diledi,

2) Masum sivillerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etti,

3) Uygulanan ambargo kalkmadan Gazze’de yaşayan Filistinlilerin hayat şartlarının iyileştirilmesine izin verdi.

Bu çerçevede, gıda, sağlık, konut gibi temel ihtiyaçlara kadar her alanda Gazze’ye yardım ulaştırılabilecek. İsrail Türkiye’nin Gazze’de hastane, elektrik santrali ve su arıtma tesisi inşa etmesine izin verecek. 14 tonluk acil yardım gemisi Cuma günü Mersin’den Gazze’ye hareket edecek.

TOKİ Gazze’de konut projesi yapacak. Gazze’de kaba inşaatı tamamlanan 200 yataklı Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesinin de iç donanımlarının yapılarak, bir an önce hizmete alınacak. Ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Filistin’de inşa edilecek Organize Sanayi Bölgesi için de çalışmalar hızlanacak. Sanayi bölgesine yönelik projesinin tamamlanması halinde Filistin’de yaklaşık 6 bin kişiye doğrudan, 4 bin kişiye ise dolaylı iş imkânı sağlanması planlanıyor.

İnsan ve Müslüman olarak Filistinlilere böyle bir imkânın sağlanmış olmasına sevinilmez mi? Anlaşmalarda kimse bütün taleplerini karşı tarafa kabul ettiremez. Ama sulh, her zaman çatışma ve savaştan hayırlıdır. Çünkü hayırlara kapı açar.

Kaldı ki, bölgemizde yalnızlığa itilmişken, PKK terörü ile mücadelede karşımızda bir şer ittifakı oluşturulmuşken, Türkiye etrafındaki çemberi yarmak zorundadır. Bu açıdan sadece İsrail ile değil, Rusya, Mısır ve Avrupa Birliği ile ilişkilerde reel politikanın icaplarını yerine getirmeye çalışmak elbette doğrudur.

Bu anlaşmadan İsrail’in kârı nedir? Başbakan Netanyahu, bu anlaşmanın, İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasına imkân vereceğini belirtti. Türkiye ile varılan anlaşmanın “önemli bir adım olduğunu, İsrail ekonomisi üzerinde muazzam etkileri olacağını” ekledi. Elbette asıl kârı, Filistin meselesinde tek arabulucu Türkiye’nin kıymetini kabul ederek yeniden normalleşe döneminin başlamasını sağladı.

Bu anlaşmanın, o boyun eğdirdi, bu boyun eğdirdi açısından ele alınmasının kimseye faydası yok. “Efendim geçmişte şöyle denmişti, böyle yapılmıştı, ne haber?” zart zurtları da Erdoğan düşmanlığının her fırsatta depreşmesinden başka bir anlam taşımıyor. Zaten bu iflah olmaz Erdoğan düşmanlarının tatmin olması da imkânsız. Dış politikada yalnız kalmayı da eleştirirler, dostların sayısını artırmayı da eleştirirler. Ne eğere gelirler, ne semere...

Gelelim asıl meseleye. Türkiye ile İsrail’in anlaşmazlığı iki ülke için de zararlıdır. ABD ve Avrupa’daki Yahudi lobisinin sürekli husumetini çekmenin bize bir faydası olmaz. Ha, bize İsrail hemen dost mu olur, onu demek istemiyorum. Zararı azaltmak da bir siyasettir.

Şunu da biliyoruz, Türkiye-İsrail ilişkileri kırılgan bir zemine oturuyor. Her an sıkıntı doğuracak bir fay hattından söz ediyoruz. İsrail daha önce yaptığı gibi yarın, sanki anlaşma olmamış gibi davranabilir. Bizde de hissiyat ağır basabilir. Onun için asıl mesele, ilişkilerin karşılıklı nezaket ve saygı temelinde uzun vadeli olması amacıyla kuvvetlendirilmesidir.

Türkiye-İsrail anlaşması yanlış değildir. Açık ki, Gülenistler, Geziciler, CHP, HDP/PKK, Cumhuriyet, Sözcü bu anlaşmadan ciddi olarak rahatsızlar. Bu bile anlaşmanın yanlış olmadığını anlatmaya yeter.

Hüseyin Gülerce


Çok iyi oldu. Şirret İsrail ile dost değiliz, ama düşmanlığının dozunu en aza indirebiliriz. Önemli olan Filistin'li kardeşlerimize yardımın ulaşması. Bayrama sevinç içinde girecekler ve bu anlaşmadan memnunlar. Memnun olmayanlar dır dır yapmaya devam etsin MUHALEFETTE.

 

akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-30-2016, 19:17   #2
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart



İsrail'e bir iltifat, bir iltifat; ne oluyoruz yahu?

Hakan Albayrak bugünkü köşe yazısında Türkiye-İsrail mutabakatanı ele aldı.

Karar yazarı Hakan Albayrak, Mavi Marmara krizinden 6 yıl sonra Türkiye'nin İsrail ile normalleşme adına bir mutabakat imzalamasına dair, "Gazze, 9 senedir İsrail'in ablukası altında. 2 milyona yakın Filistinli 9 senedir hapis. İsrail'e bir iltifat, bir iltifat; ne oluyoruz yahu?" diye yazdı.

Hakan Albayrak'ın Türkiye-İsrail mutabakatına dair' başlıklı yazısı şöyle:

2 MİLYONA YAKIN FİLİSTİNLİ 9 SENEDİR HAPİS

Gazze, 9 senedir İsrail'in ablukası altında. 2 milyona yakın Filistinli 9 senedir hapis. En kötü hapishanede bile mahkûmların yeme-içme ihtiyacı karşılanır, ciddi hastalıklarına müdahale edilir, hücreleri yahut koğuşları geceleri aydınlatılır. Gazze Açık Hava Hapishanesi'nde ise mahkûmların bu asgarî ihtiyaçları bile doğru dürüst karşılanmıyor.

Türkiye ile İsrail arasında geçen pazar günü Roma'da varılan “normalleşme” anlaşması sayesinde Türkiye'nin İsrail üzerinden Gazze'ye gıda yardımında bulunabileceği, Gazze'de bir hastane kurabileceği, Gazze'ye elektrik verebileceği, belki içme suyu da temin edebileceği açıklandı. Gazze'ye İsrail üzerinden insani yardım yeni bir şey olmayacak, Gazze'nin elektrik açığının kapatılmasına yönelik gayretler de zaten mevcut; yine de Türkiye'nin sahaya dönmesi, Gazzeli kardeşlerimizin çilesinin azıcık da olsa hafifletilmesine katkı bakımından önemli ve kıymetlidir. Bununla beraber, asıl dava haksız yere hapsedilen 1,8 milyon Filistinlinin hürriyetinin iadesi iken, onların mahpusluk şartlarının bir nebze düzeleceğine sevinmekle yetinmek zorunda kalmamız hazindir.

Şu da hazindir: İsrail gazetesi Jerusalem Post'un da -tabii ki zevkle- tespit ettiği gibi, başlarda İsrail Türkiye'nin peşinde koşarken son zamanlarda “normalleşme” konusunda Türkiye daha hevesli göründü. 2013'te İsrail Türkiye'den kayıtsız şartsız özür dileyip Mavi Marmara şehitlerine tazminat ödemeyi ve Türkiye'nin Gazze'ye hatırı sayılır nitelik ve nicelikte insani yardım göndermesini prensipte kabul ettiğinde bir zaferden bahsedebiliyorduk, fakat gelinen noktada Türkiye'nin duruşu böyle bir söyleme el verecek kadar mağrur değil maalesef.


VERİLEN SÖZLERDEN BAŞKA GARANTİ(!) YOK

Gazze'ye yardım ulaştırmak konusunda elimizde İsrail'in verdiği sözlerden başka garanti (!) yok. Sözünde durmazsa ne yapacağız? 2013'te hükümet, böyle bir durumda İsrail'e bedel ödetecek gibi duruyordu. Şimdi hiç öyle durmuyor.

Açık konuşalım; manzara şu: Hükümet İsrail'le safları bir an evvel sıklaştırmak istiyor ve bunun önünde bir engel olarak duran Gazze meselesini bir şekilde aşmaya çalışıyor. Asıl konu Gazze değil, hükümetin İsrail'le safları sıklaştırmaya duyduğu -veya duyduğunu zannettiği- acil ihtiyaç.

***


Abluka, 2007 yılında, hür seçimlerde halkın teveccühüne mazhar olan HAMAS'ın Gazze'de kontrolü ele geçirmesi üzerine ilan edilmişti. İsrail'i HAMAS'ın saldırılarından korumaya dönük bir tedbir olarak filan değil, düpedüz Gazze halkını siyasi tercihinden ötürü cezalandırmak için. O zamanlar Gazze'den İsrail'e roket atılmıyordu daha. Roket meselesi sonradan, abluka yüzünden ortaya çıktı.

9 senedir Gazzelilerin seyahat hakkı yok, ticaret hakkı yok, kalkınma hakkı yok. Yok, yok, yok. HAMAS uzun zamandır İsrail'e roket atmıyor ve attırmıyor, üstelik ablukanın kaldırılması şartıyla İsrail'e ‘kurumsal çatışmasızlık' da öneriyor; gene yok. Bu muazzam haksızlık, bu tüyler ürpertici gaddarlık, bu akılalmaz arsızlık asla sineye çekilemez.


HÜKÜMET 'ABLUKA' ŞARTINDAN VAZGEÇMEKLE KALMAYIP...

Ne var ki hükümet, İsrail'le ilişkileri “normalleştirmek” için ileri sürdüğü 3 şarttan birisi olan “ablukanın kaldırılması” şartından vazgeçmekle kalmayıp, İsrail'i ablukadan vazgeçirmeye dönük etkin bir mücadele içinde olacağına dair bir ümit de vermiyor.

Bilakis, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Filistin siyasetimiz değişmeyecek” dese de Ankara, Siyonist zulümlere tepkilerini İsrail'e ciddi rahatsızlık verecek derecenin altında tutma istidadı gösteriyor. Son zamanlarda sergilediği tavırlar ve benimsediği söylemler buna delalet olsa gerek.

***

İSRAİL BOMALARINA ESKİSİ KADAR TEPKİ YOK

Netanyahu geçenlerde “1967 sınırları”na dönüşün artık mümkün olmadığı, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu ve uluslar arası hukuka göre Filistinlilerin hakkı olan Doğu Kudüs'ten asla çekilmeyecekleri, Suriye'den gasp ettikleri Colan (Golan) bölgesinin de İsrail toprağı olarak kalacağı yönünde bir konuşma yaparak cümle aleme ‘Hodri meydan' dedi ve fakat dünya ile beraber Türkiye de sustu (Belki yasak savmak babından ‘düşük perdeden' bir açıklama yapılmıştır; öyleyse şayet, çok ‘düşük perdeden' olmuş olmalı ki ben duymadım). Gazze'ye düşmeye devam eden İsrail bombalarına da eskisi kadar tepki yok. Neredeyse hiç yok.

Söylenmeyenleri bırakıp söylenenlere bakalım: İsrail'e bir iltifat, bir iltifat... Ne oluyoruz yahu?

Yerimiz doldu, nasipse yarın devam edelim.


http://www.timeturk.com/hakan-albayr...u/haber-191636
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-30-2016, 19:18   #3
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Hüseyin Gülerce gibi YAĞCI birini değil Hakan Albayrak gibileri dikkate alın.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi