08-16-2009, 21:05 | #1 |
İsrail ve Amerika ve kaybedilmiş barış
Bugün Arap basınında İsrail'in başına buyrukluğu ve Filistin'de ortaya çıkan yeni Selefi cihadi grup ile Hamas arasındaki iç karışıklık gündeme oturuyor. İşte birkaçı:
Arap basını bugün İsrail'in Suriye ile müzakere hususunda samimi olmadığı görüşüne yer veriyor. Ayrıca İsrail'in Uluslararası Toplum yasalarına uyması için Amerika'nın himayesinin üzerinden kaldırılması çağrısı yapılıyor. Öte yandan Filistin topraklarında Hamas Hareketi'ni ihanet, laiklik ve yumuşaklıkla suçlayan yeni bir selefi cihadi grubun ortaya çıkması çeşitli yönleriyle ele alınan diğer bir gündem konusu oluyor. Daru'l Haliç gazetesi bugünkü sürmanşetinde ''İsrail ve Amerika ve Kaybedilmiş Barış" başlığı altında şöyle diyor: ''İsrail'in Suriye ile dolaylı görüşmeleri reddedip direk görüşme hususunda ısrar etmesi, Türkiye'nin bu konuda aracılık etmesini reddetmesi aslında temelde müzakere istemediğini, Suriye ya da bir başkasıyla herhangi bir çözüme ulaşmak istemediğini göstermektedir. Önceki şartlar geçersiz olacak şekilde direk müzakerelere başlamak İsrail'in sıfır noktasından görüşmelere başlamak istediği anlamı taşımaktadır. Yani önceden direk ya da dolaylı yapılan müzakerelerin, içinde alınan kararlarıyla beraber hiçbir kıymeti yok. Netenyahu hükümetinin gölgesinde bu müzakere veya anlaşmaların işlemesi mümkün değildir. Yol kapalı. Açılması için bir ümit dahi yok. Hatta iki devletli çözüm üzerine uzlaşma girişimi sözü veren başkan Obama yönetimi bile İsrail'in herhangi bir taahhüde bağlı kalmasını sağlayamaz. Zira bu, Netenyahu hükümetini herhangi bir çözüm atmaya mecbur kılmaktan daha zor gözükmektedir''. AMERİKA İSRAİL'İ KORUMAKTAN VAZGEÇMELİ Ürdün'den yayımlanan El-Düstur gazetesi bugünkü yorumunda "Amerika'nın Koruma Şemsiyesinin İsrail Üzerinden Kalkması" başlığı altında şu ifadelere yer veriyor: "uluslararası örgütlerin İsrail'i kınaması ve Gazze'ye yönelik zalim saldırısı esnasında işlediği çirkin suçları ortaya koyması, İsrail'in Arap Kudüs halkına karşı yaptığı etnik temizlik kampanyaları, sabit ve hareketli engeller koyması ve ırkçı ayırım duvarı Uluslararası Toplum'un özellikle de Washington'un bu varlıktan uluslararası meşruiyet kararlarını reddetmesinde, savaş suçları işlemesinde, Filistin halkına karşı son saldırısında soykırım uygulamasında ana sebep olan koruma şemsiyesini kaldırmasını gerekli kılmaktadır. Özetle; Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerden hiçbiri İsrail'in 60 yıldan fazladır; Filistin vatanı toprakları üzerine kurulduğundan beri karşılaştığı ve karşılaşmaya devam ettiği gibi –işlediği suçları ortaya koyan- kınamalara maruz kalmadı. İstenen şey ise, uluslararası icraatlara maruz kalmaktan korunmasının sebebinin Amerika'nın vetosu olduğu ortaya çıktıktan sonra Uluslararası Kanun'un uygulanabilmesi için Amerika'nın koruma şemsiyesinin bu varlık üzerinden kaldırılmasıdır. Ayrıca Washington'un sınırsız desteği de suç işlemeye devam etmesinin ve uluslararası meşruiyet kararlarına uymayı reddetmesinin bir sebebi sayılmaktadır. FİLİSTİN TOPRAKLARINDA YENİ BİR ARBADE Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesi, "Filistin Sahasında Kaos Riski" başlıklı yorumunda şu ifadeleri kullanıyor: "Sanki Filistin'in durumu, daha fazla karmaşıklığa ve iç karışıklıklara ihtiyaç duyuyormuş gibi Gazze Hamas Birimleri ile kendilerine Allah'ın Askeri ismi veren radikal başka bir grup arasında yeni bir savaş meydanına dönüşüyor. Bu çatışmalar, Hamas'ın Gazze'yi ele geçirmesinden bu yana görülen kaos halinin Filistin halkına daha fazla felaket getirdiğine ve Filistin topraklarında istikrarın sağlanması için çabaları engellediğine işaret etmektedir. Buna ek olarak Hamas'ın kontrolü altında Gazze'nin garip hali başka radikal grupların da orada varlık göstermesini teşvik etmektedir. Öyle ki durum, Gazze'deki Refah Bölgesi'nde kendisine özel bir bina inşa etmeyi deneyen Allah'ın Askeri isimli grup gibi El-Kaide ile bağları olan grupların ortaya çıkmasına varmıştır. HAMAS ETTİĞİNİ BULDU Londra'dan yayımlanan El-Şarku'l Ewsat gazetesinin yazarlarından Tarık El-Hamid de "Hamas...Aşırılık Aşırılığı Doğurur" başlıklı yorumunda Hamas hareketi ile Filistin topraklarında ortaya çıkan radikal grup arasında çıkan çatışmalara değiniyor. El-Hamid şöyle diyor: "Selefi cihad ya da Ensarallah Askeri, Refah'tan Kudüs yanlarında Filistin İslami Emirliği'nin kurulduğunu ilan etti. Ebu'n-Nur El-Makdisi ismiyle bilinen Dr. Abdullatif Musa kendisine tabi olanlardan işitip itaat etmelerini talep etti. El-Makdisi Cuma hutbesinde, Hamas'ın şu anda olduğu hal üzere kalması durumunda Türkiye başbakanı Recep Tayyib Erdoğan gibi yalan bir İslam'a tabi olmuş olacağını söyledi. Buradan da radikallerimiz ve Türkiye hükümeti arasındaki balayının sona erdiği anlaşılmaktadır. Sorulması gereken Gazze'de olanların bir sürpriz midir? Tabi ki hayır. Bu ancak dinginliğin kendilerini aldığı, Hamas'a inanmış, dahası Hamas'ın Gazze'de yaptığı devrimin hata olduğunu söyleyen herkesi kafir ve hain saymış kişiler için bir sürpriz olmuştur. İhvancı hareketin Gazze'de yaptığı, Şeridin tamamıyla Afganistan Talibanı gibi olmasına yol açmaktır. Olan budur. Bu durum bazılarına, bazı Arap gazete ve gazetecilerin bu yılın başında İsrail'in saldırmasından sonra Gazze'de yaşananların kapsamının ortaya konması hakkında işlenen suça ortak olmasının yanı sıra oradaki kontrol ve medyanın sessizliğinin etkisiyle de garip gelebilir. El-Makdisi önderliğinde Selefi Cihad Grubunun kullandığı aşırı dil, Hamas'ın Fetih'e karşı kullandığı -açık artırma, ihanet ve işbirlikçilikle suçlama- dilden farklı değildir. Burada Filistin başkanı Abbas'ın, Hamas üyelerinin Fetih üyelerini "bırakın da bu vesileyle cennete gireyim" sloganlarıyla öldürmek için yarıştıklarını söylediğini hatırlatmak bile yeterlidir. Olanlar gayet normaldir. Çünkü aşırılık ancak aşırılığı doğurur. Bölünme de ancak anlaşmazlıkları ve parçalanmayı artırır. Bu nedenle Hamas'ı yumuşak, hain ve laik gören bir hareket ortaya çıktı. Bizlere, Hamas'ı laiklikle ve hainlikle vasıflandıran yeni radikal hareket karşısında Hamas liderlerinin ve Arap dünyasından onları destekleyenlerin yüzlerini gösteren bir kamera olmasını ne kadar çok isterdim". timetürk
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-16-2009, 21:05 | #2 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|