AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 11-04-2012, 23:19   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Exclamation İsrail yargılanıyor! / Mavi Marmara davası başladı!

''Mavi Marmara'' gemisine düzenlenen saldırıyla ilgili dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Ashknazi dahil 4 kişinin yargılanmasına 6 Kasım'da başlanacak ...


Gazze'ye insani yardım taşıyan ''Mavi Marmara'' gemisine yönelik İsrail askerlerince Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin, olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'nin yargılanacağı davanın ilk duruşması 6 Kasım Salı günü yapılacak.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Adalet Sarayı'ndaki büyük salonda görülecek duruşma, sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınacak.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci tarafından hazırlanan 144 sayfalık iddianamede, İsrail askerlerinin saldırısında 9 kişinin yaşımını yitirdiği, 50'den fazla kişinin de yaralandığı hatırlatılıyor.

Gemideki 490 kişinin müşteki mağdur olduğu ifade edilen iddianamede, gemide bulunan AA muhabiri Yücel Velioğlu ve foto muhabiri Erhan Sevenler ile diğer basın mensupları da müşteki ve mağdur olarak yer alıyor.

Ceza İstemleri

İddianamede, olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında ''Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek''ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ile ''mala zarar vermeye azmettirmek'', ''yağma suçuna azmettirmek'', ''eziyet suçuna azmettirmek'', ''haberleşmenin engellenmesine azmettirmek'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek'', ''yaralama suçuna azmettirmek'' ve ''silahla yaralama suçuna azmettirmek'' suçlarından toplam 18 bin 32'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

7-8-9 Kasım'da da sürecek duruşmayı, Türkiye ve diğer ülkelerden birçok insan hakları gözlemcisi, sivil toplum kuruluşları ile yerli-yabancı medya mensuplarının izlemesi bekleniyor.

Toplumsal Hafıza

 


Konu Necip Fazıl tarafından (11-06-2012 Saat 23:50 ) değiştirilmiştir..
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-06-2012, 21:29   #2
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-06-2012, 23:29   #3
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Mavi Marmara'da önemli deliller


Mavi Marmara davasının bugünkü duruşmasında önemli bir delil ortaya çıktı. Filodaki Kanadalı bir aktivistin çektiği görüntüler mahkemeye sunuldu

Mavi Marmara davasının bugün duruşmasında çok önemli bir gelişme yaşandı. İsrail'in silahlı güçleriyle düzenlediği saldırıdan sağ olarak kurtulan aktivislerden biri İsrail'den kaçırmayı başardığı görüntüleri mahkeme heyetine sundu.

Mavi Marmara davasının müdahil avukatlarından Ramazan Arıtürk'ün verdiği bilgilere göre, davanın öğleden sonraki duruşmasında önemli gelişme yaşandı. Duruşmaya Kanada'dan gelerek katılan aktivist Kevin Neish, saldırı sırasında yaşananları gösteren önemli görüntüleri mahkeme heyetine teslim etti.

Neish'in çektiği görüntülerde İsrail askerlerinin gemiye saldırı anını ve o anda yaşananları içeriyor.

Mavi Marmara'ya düzenlenen baskın sonrası kendisi de alınkonan Neish, görüntüleri büyük bir titizlikle saklamayı başardı.

Habervaktim
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-06-2012, 23:43   #4
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Mavi Marmara davasında İsrail'li mağdur







Mavi Marmara'ya saldırı davasında mağdur sıfatıyla ifade veren eski İsrail vatandaşı Dror Feiler, ''Saldırıda hayatını kaybedenlerin önünde saygıyla eğiliyorum. İnsani bir amaç için yola çıkılmıştı'' dedi.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mağdur sıfatıyla ifade veren eski İsrail vatandaşı Feiler, 22 yaşına kadar İsrail vatandaşı olarak yaşadığını, daha sonra İsveç vatandaşlığına geçtiğini söyledi.
İsrail ordusunda da askerlik yaptığını ifade eden Feiler, saldırı sırasında Gazze'ye giden ''Sofya'' isimli gemide bulunduğu anımsatarak, ''Kullandıkları gerçek mermiydi, o farkı anlayabiliyorum. Mavi Marmara'da olan biteni görüp duyuyorduk. Ama bu şekilde sonuçlanacağını tahmin edemedik. Aşdod Limanı'na geldiğimizde, beni gruptan İsrail vatandaşı olduğum için ayırdılar. Ama ben, sorulan sorulara cevap vermeyi reddettim'' diye konuştu.
Mağdur avukatının, ''Gemiye inmeden mi ateş açtılar? Yoksa kamuoyunda yansıtıldığı gibi gemiye indikten sonra mı ateş açtılar?'' sorusuna Feiler, ''Gördüğüm kadarıyla İsrail askerleri gemiye inmeden helikopterden ateş açtılar. İsrail'in yaydığı 'gemide silah var' (iddiaları) oysa ki bunların hepsi yalan'' cevabını verdi.
Feiler, hazırlıklar sırasında Mavi Marmara gemisine konferans vermek için gittiğini belirterek, ''Oraya gittiğimizde geminin güvenlik elemanlarınca arama yapıldı. O gemiye yasa dışı bir şeyin götürülmesi mümkün değil'' diye konuştu.
''Saldırıda hayatını kaybedenlerin önünde saygıyla eğiliyorum. İnsani bir amaç için yola çıkılmıştı'' diyen Feiler, davaya katılmak istediğini ve sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan mağdurlardan Fraj Al Afgany de deniz ortasında diğer gemilerle buluştuklarını anlatarak, ''Kaptan hoparlörle bazı İsrail gemilerini teşhis ettiğini söylüyordu. Geminin ön sol tarafında birinci katındaydık. Üç savaş gemisi, 14 şişme bot, zodyak gördüm. Biraz sonra helikopter geldi. Işığını gemiye çevirmişti. Sonra 100 metre uzaklaştım. Ses bombaları ışık bombaları duydum. Ürdün'de askerlik yaptığım için bilgim var. Yoğun bir ateş vardı. Susturuculuydu'' dedi.
Afgany, geminin ön tarafındayken birinin yukarı baktığını, tam bu sırada açılan ateş sonucu yere yığıldığını anlatarak, şunları ifade etti:
''Kardeşimiz Halit, İngilizce bağırıp çağırıyordu. Bizim yardıma ihtiyacımız var, yaralılar ve ölüler var diye. Aramızda öldürülmüş insanlar vardı. Bütün dillerde anons yapılıyordu, Arapça, İngilizce, İbranice. Sol tarafta üzerimizde demir bir şemsiye vardı. Gemiye girmemizi istediler. Son ana kadar yerimizde kaldık. Askerlerden biri aniden geldi beni arkadan itti yüzüm yere çarptı.
Lastik bir bağla kollarımı arkadan bağladılar. İsrail askerleri üstüme basıp geçtiler. O vaziyette 2 saat kaldım. Gemi ıslaktı. Sonra beni aldılar. Belimden 2 operasyon geçirdim. O pozisyonda durmam o kadar zordu ki acılar içindeydim. İngiliz bir kızdan ricada bulundum, İsrail askerine bağları mı çözmemi söyledi. Ama askerler reddetti. Çok acı çektim.''
-''Tuvalete gitmesine bile izin vermediler''
Mustafa adında bir gencin tuvalete gitmek için izin istediğini belirten Afgany, ''İzin vermediler, en az 10 kez izin istedi. Birisi şişe getirdi. Arkadaşlardan biri onun üstüne örttü, işemesi için. Bunu mu istiyordunuz deyince asker gelip onu aldı, göğsüne vurdu. Arka tarafa götürdüler. Hepsinden şikayetçiyim'' diye konuştu.
Mağdurlardan Latifi Ahmed Salah da saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde olduğunu ifade ederek, ''Sabah saatlerinde 4 helikopter, birkaç savaş gemisi ve bir sürü de bot vardı. İlk başta gemiye çıkamadılar. Helikopterden gemiye asker indirdiler'' dedi.
Saldırıda gerçek mermilerin kullanıldığını söyleyen Salah, gemide yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Mermi seslerini duydum. Ölümler oldu, yaralananlar da vardı. Ancak yaralıları tedavi etmemize de engel oldular. Sonra geminin bir bölümüne topladılar. Ellerimizi ve gözlerimizi bağladılar. Bir süre sonra geminin güvertesine çıkardılar. Güvertede geminin yanına bir helikopter geldi ve deniz suyu ile bizi ıslattılar. Sonra limana geldik ve sorguya çekildik. Sorgudaki, bana 'senin çok suçun var' dedi. Çünkü Gazze'ye daha önce de gitmiştim, bunu bile suç olarak gösterdiler. İsrail'in yaptığı bir korsanlıktır. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.''
Duruşma, mağdur ve müştekilerin ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.


AA
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-06-2012, 23:52   #5
Kullanıcı Adı
manifesto
Standart
Bu dava sembolik de olsa önemli bir adım.
Adı geçen kişiler yargılanır ve hüküm alırsa
Bu kişiler cezalarını çekmeden
Türkiye-İsrail ilişkileri düzelmez
Bu davayı açıyorsan davadan çıkacak kararı da uygulayacaksın
Yoksa evcilik oyununa döner
manifesto isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-07-2012, 23:08   #6
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
'İsrail askerleri: Erdoğan gelsin sizi kurtarsın, one minute' diyordu'



Mavi Marmara'ya saldırı davasının mağdurlarından Fahrettin Seyyar, 'Bize askerler (İsrail askerleri) sürekli olarak, 'Tayyip (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) gelsin sizi kurtarsın, one minute' diyorlardı, herhalde bu deyim ağırlarına gitmiş' dedi.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, söz alan sanık avukatlarından Uğur Kasapoğlu, kendilerinin müdafi olarak atandığını belirterek, 'Bununla ilgili usule dair bazı gereklilikler var. Tebligatın yapılıp yapılamadığını öğrenmek istiyoruz' dedi. Avukat Kasapoğlu, müvekkilleriyle henüz görüşemediklerini anlatarak, 'Sanıklara yapılan tebligatın akıbetinin öğrenilmesi gerekiyor. Bu şekilde bir karara varacak olsanız dahi AİHM'de Türkiye ceza alabilir. Bu nedenle sanıklara yapılan tebligatın akıbetinin sorulmasını istiyoruz. Bundan sonra yargılamanın devam etmesi gerekir' diye konuştu.

Mağdur avukatlarından Buhari Çetinkaya ise CMK'nın 153. maddesine göre zorunlu müdafiliğin olduğunu belirterek, 'Sanıklara tebligat yapılsın veya yapılmasın usul olarak avukat şartı konulmaktadır. Bu nedenle sanık avukatının talebinin reddini istiyoruz' dedi.

Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Müşir Deliduman da sanıklar hakkında delillerin yok edilmesi hususunda ek iddianame hazırlanmasını, sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını, dava konusu suç aletlerinin araştırılıp bulunarak muhafaza altına alınmasını ve davanın Cumhurbaşkanına ihbar edilerek iddianamenin bir örneğinin de gönderilmesini talep etti.

Avukatların talepleri üzerine Mahkeme Başkanı Ümit Kaptan, taleplerin Cuma günü alınıp değerlendirileceğini söyledi.

Duruşmada daha sonra dinlenilen mağdurlardan Paeven Yakup, saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunduğu ifade ederek, 'Saldırıda yaralanan Süleyman Söylemez ağabeyin elini tuttum, elimi sıkıyordu. İsrail askerleri onu götürecekleri zaman beni de götürmelerini istedim. Çünkü Süleyman ağabey ağır yaralıydı' diye konuştu.

Yakup, askerlerin tuvalete gitmek için gemidekilere izin vermediğini aktararak, askerlerin tuvalette ceset olduğunu söylediklerini ancak daha önce kendisinin lavaboya gittiğinde ceset görmediğini ifade etti.

Mağdurlardan Mustafa Tuna da olay anında Mavi Marmara gemisinde bulunduğunu ve emekli asker olduğunu, bilgi amaçlı bazı şeyler söylemek istediğini kaydederek, 'Askerlerin elinde 5 çeşit silah vardı. Bunlardan sadece bir tanesi plastik mermi atar, diğerleri gerçek mermi ile kullanılan silahlardı' ifadelerini kullandı.

Gemide, olayda hayatını kaybedenler ile ilgilendiğini söyleyen Tuna, 'Bizi esir alacakları için bizlere saygısı olmayanın şehitlerimize de saygısı olmazdı. Bu nedenle ceset torbası bulmaya çalıştım. Ayrıca aldığım bilgiye göre, şehitlerimizi alkolle yıkamışlar. Yaralılarımızı bile kötü bir şekilde sanki leş taşırlarmış gibi taşıdılar. Hatta birini gördüm kafası aşağıya gelecek şekilde götürdüler' dedi.

Mağdurlardan Ramazan Kaya da 'İsrail'in dokunulamaz olgusunun bu davayla kırıldığını görmekten memnuniyet duyuyoruz' diyerek sözlerine başladı. Saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunduğunu dile getiren Kaya, '9 kardeşimiz vahşice katledildi. Her türlü psikolojik baskı, tehdit ve hakareti gördük' diye konuştu.

Mağdurlardan Fahrettin Seyyar da saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunduğu belirterek, gemide ve daha sonra götürüldükleri liman ile havalimanında sürekli olarak psikolojik baskı gördüklerini söyledi.

Yanında yüklü miktarda para olduğunu ifade eden Seyyar, İsrail askerlerinin kendisindeki parayı istediklerini üzerini ve eşyalarını sürekli olarak kontrol ettiklerini anlatarak, şunları belirtti:

'Hatta en son havalimanına gitmeden önce en az 10 kez üzerimde arama yaptılar. Ben de sürekli olarak parayı elimde tuttum. Birçok arkadaşımızı da darp ettiler ve sözlü tacizde bulundular. Ayrıca bize askerler (İsrail askerleri) sürekli olarak, 'Tayyip (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) gelsin sizi kurtarsın, one minute' diyorlardı, herhalde bu deyim ağırlarına gitmiş.'

Seyyar, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini bildirdi.

Mahkeme Başkanı Ümit Kaptan, mağdur ve müşteki 33 kişinin dinlenildiği duruşmayı, 9 Kasım Cuma gününe erteledi. Başkan Kaptan, Cuma günü bazı mağdur ve müştekilerin ifadesinin alınacağını, akabinde ise sanık ve mağdur avukatlarının taleplerinin alınacağını söyledi.


AA
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-10-2012, 01:49   #7
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart
Mavi Marmara Davası 2013`e Kaldı

Gazze`ye insani yardım taşıyan ``Mavi Marmara`` gemisine düzenlenen saldırıyla ilgili dönemin israil Genelkurmay Başkanı Ashknazi dahil 4 kişinin yargılandığı tarihi dava, 21 Şubat 2013`e ertelendi.

Gazze`ye insani yardım taşıyan ``Mavi Marmara`` gemisine Akdeniz`in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin israil Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi`nin yargılandığı davaya bugün de devam edildi. Çağlayan`da bulunan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi`nde 06 Kasım Salı günü başlayan tarihi dava 21 Şubat 2013`e ertelendi. Davanın bugün yapılan son duruşmasında Mavi Marmara Gemisi’nde şehid olan Fahri Yaldız ‘ın kardeşi Hasan Yaldız, eşi Yeter Gül Yaldız, annesi Zeliha Yaldız, Şehid Cevdet Kılıçlar’ın eşi Derya Kılıçlar ve Şehid Necdet Yıldırım’ın eşi Refika Yıldırım ve gemide bulunan bazı mağdurlar ifade vererek katiller hakkında şikâyetçi oldular.

Türkiye’den Gelen Yahudiler Sorguya Katıldı

Mağdurlardan İsmail Yılmaz, şehid olanların çoğunun beyaz bayrka çektikten sonra israil askerleri tarafından vurularak şehid edildiğini söyledi. Yılmaz Asdot Limanı’na götürüldükten sonra Türkiye’de gelen ve Türkiye vatandaşı olan çok iyi Türkçe konuşan yahudiler tarafından sorgulandıklarını söyledi. Sürekli fiziki ve psikolojik işkence gördüklerini söyleyen Yılmaz eliyle yakın ağır yaralı arkadaşlarının da teslim alındıktan sonra bu hale getirildiklerini söyledi.
Kılıçlar: İdamla Yargılansınlar

Saldırıda şehid olan Cevdet Kılıçlar`ın eşi Derya Kılıçlar da eşinin gazeteci olarak çalıştığını belirterek şunları söyledi: ``Çok duyarlı bir insandı. Mavi Marmara Gemisi ile gitmeden önce Filistin`dekiler aç olduğu için 20 gün boyunca evimizde çorba içmiştik. Bana, `Filistin için, hiçbir şey yapamıyoruz` demişti. Gemiye katılmak istedi, ben de istiyordum ama iki çocuğuma İstanbul`da bakacak yakınımız yoktu. Gitmesine engel olmadım, vicdan azabının onu nasıl rahatsız ettiğini biliyordum. Bana, `sürekli uluslararası sularda kalacaklarını, onların sınırına geçmeyeceklerini söylemişti` dedi. Açılan bu davanın ezberleri bozacağına inandığını söyleyen Kılıçlar, ``Davacıyım çünkü o beyinsizler, eşimin beynini parçaladılar onlarında cezasız kalmasını istemiyorum ve sizden talebim idamla yargılansınlar`` dedi.

Akdenizi kırmızıya Boyayan Eşimin Kanının Hesabı Sorulsun

İHH çalışanı olan ve Mavi Marmara’da şehid edilen Necdet Yıldırım`ın eşi Refika Yıldırım da iki buçuk yıllık evli olduğunu ve hayatının alt üst olduğunu söyledi. ``O benim sığınağımdı. Cenazesi geldiğinde yüzüne bakmak istedim, tabutta uyuyordu, yüzünde çok güzel bir gülümseme vardı`` diyen Refika Yıldırım, o sırada dikkatini çeken bir şeyin olduğunu belirterek, `”Eşimin boynuna kadar naylonla kaplanmış, üzerine kefen örtülmüştü. Sonra eşimin kanının durmadığını ve kanın durması için boynuna kadar naylonla kaplandığını gördüm. Eşimin Akdeniz`i kırmızıya boyayan kanının, hesabının sorulmasını istiyorum. Sanıkların idam edilmesini talep ediyorum.” Konuşmasına devam eden Yıldırım, eşinin cenazesinin, kızının doğum gününe rastladığını söyledi. Kızı Melek’in babasının ölümünden çok fazla etkilendiğini söyleyen Yıldırım, ``Kızım `hayallerimde babam yok, hayal kurmak istemiyorum` diyor. Eşimin mezarına kızımı her istediğinde götürüyorum. Gidip çiçek ve çakıl taşı alarak onları yatağının başucunda saklıyor. Ben Melek`in gözyaşlarının hesabını sorulmasını istiyorum. Sanıkların yargılanmasını ve idam edilmesini talep ediyorum`` dedi.
Yıldırım`ın bu sözlerinin ardından duruşma salonunda duygulu anlar yaşandı. Çok sayıda mağdur ile bazı avukatlar ve duruşmayı izlemeye gelenler fenalaşarak duruşma salonundan çıktı. Duruşma ya şikâyetçi olarak katılan Fahri Yaldız’ın annesi Zeliha Yaldız da oğlunun yetim büyüdüğünü ve çok merhametli olduğunu bu nedenle Filistinli yetimlere merhametle yaklaşarak onların başını okşamak için oraya gitmeye karar vermişti. Ama o katiller oğlumu şehid ettiler diyerek sorumlu herkesin en ağır şekilde yargılanmasını istedi.

Duruşmada daha sonra avukatların yazılı ve sözlü talepleri alındı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci`nin hazırladığı 109 sayfalık iddianamede, 4 siyonist komutan, kasten adam öldürmek, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, nitelikli yağma, deniz veya demiryolu ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarını azmettirmek suçlarından yargılanıyor. Verilen aranın ardından Mahkeme başkanı Ekinci bir daha ki duruşmanın 21 Şubat 2013 tarihinde yapılmasına karar verdiklerini açıkladı.

Bu Dava Siyasi Değil Adli bir Davadır

Mağdurların avukatları adına bir açıklama yapan Av. Cüneyt Toraman şu değerlendirmelerde bulundu: “İlk duruşma olması hasebiyle önemli idi. Duruşmada mağdur avukatları olarak üç önemli hususa vurgu yaptık. Birincisi, bu davanın siyasi bir dava olmadığını, politik bir aracı olmadığını tamamen ceza kanununda tanımı, nitelikli adam öldürme, yağma, gasp yani son derece ahlaksızca çirkin suçlar olduğunu söyledik. Bu davanın böyle bir dava olduğunun altını çizdik. Yani iki devlet arasındaki bir dava değil, genelkurmay başkanının, istihbarat başkanının yargılandığı bir dava. Çünkü bunlar azmettirici. Üst emir merci bunlardır. Çünkü bunlar öldüren değil azmettirici, emir verici olarak yargılanıyor. İkinci husus bu davanın ilk dava olmadığı, Türkiye’de bundan önce de yabancı ülke vatandaşlarının da yargılandığı dava örneklerini mahkemeye arz ettik. Bunun yanında uluslararası alandan pek çok kişinin yargılandığı davalar var. Uluslararası alanda israil başkanı Ariel Şaron da daha önce yargılanmıştı. Üçüncüsü de bizim talebimiz, sanıklarda buraya getirilsin ve yargılansın. Onlara da adil yargılanma hakkı verilsin. Onlara da çağrı yapıyoruz. Buraya gelsinler mutlaka kendilerini savunsunlar. Onlarında bu mahkemeye gelip tanık ve ailelerin anlattıklarını dinleyip nasıl bir suç işlediklerini görmelerini isterdik. Onlara tebligat gönderilecek eğer mahkemeye gelmezlerse haklarında kırmızı bülten çıkartılarak yakalanmaları sağlanacak.”
Özgür Kudüs Platformu ve Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) üyeleri davaya destek vermek amacıyla Çağlayan Adliyesine geldiler. MİNHAP Başkanı Cemal Çınar Hoca davanın seyri hakkında şu açıklamalarda bulundu: “israil’e karşı atılması gereken bir adımdı. Küçük bir adım ama insanlık adına manası büyük olan bir girişim olduğuna inanıyoruz ve israil’e karşı özgürlükten yana olan hak ve hukuktan yana olan tüm insanların aynı anda aynı şekilde bu mesele üzerine yürüyerek adım atmaları gerekir. Bir daha ki duruşmaya Müslümanların ciddi bir kalabalık oluşturmaları gerekir. Bu davanın başka mercilerde de görülmesi gerekir . Sadece Türkiyeye has bir dava olmaması birçok ülkede israilin yargılanması lazım. Bu nedenle talebimiz bu davanın uluslararası bir seyre getirilmesidir.”

Doğru haber
Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi