08-14-2010, 18:27 | #1 |
İsrail'in başı belada - HA'ARETZ
İsrail'in başı belada
14/08/2010 2:00 İsrail, BM'nin filo soruşturmasını ancak askerlerinin sorgulanmaması şartıyla kabul ederek bir şeyler gizlediğini de itiraf etmiş oldu İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi, hükümetin, Gazze’ye giden Türk filosuna mayıs ayında düzenlenen baskını soruşturan komiteye bir kadının dahil edilememesine dair gösterdiği mazeretleri reddetti. Kadınların eşitliği yasasının uygulama yükümlüğünün görmezden gelinmesinde sorumluluk, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Adalet Bakanı Yakov Neeman’ın yanı sıra, kendisi de bir Yüksek Mahkeme yargıcı olan komite başkanı Jacop Turkel’e de ait. Bu hükümetin icraatının ayırt edici özelliği olan, aynı zamanda filo olayını ele almaktaki askeri ve diplomatik başarısızlıklara da yol açan laubalilik ve kibir, müteakip gelişmelerde de yansımasını buluyor. Bütün bunlar, hükümetin işleyiş tarzındaki ve önde gelen bakanlarının (sözgelimi Netanyahu, Adalet Bakanı Ya’akov Ne’eman, Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman) davranış biçimindeki temel bir kusuru açığa vuruyor. Ve Lieberman’ın fiyo baskınının diplomatik veçhelerine dair komite önünde ifade vermeye çağrılmamış olması kafaları karıştırıyor. Turkel Komitesi’nin amacı sınırlıydı İsrail’in gerek yerel gerek uluslararası soruşturmalara yönelik tavrını formüle eden kilit hükümet yetkilileri çuvalladı, tıpkı bizzat filo olayını ele almakta çuvalladıkları gibi. Turkel Komitesi’ni sınırlı bir amaçla kurdular: Donanma blokajı uygulanması, gemilerin aranması, güç kullanılması gibi uluslararası hukukla ilgili olan sorunları gözden geçirmek istiyorlardı. Fakat komite, kamuoyunun durduğu noktadan daha önemli olan başka meselelere de göz atmakta serbest davrandı. Hükümet sadece Netanyahu, Barak ve genelkurmay başkanının bu komiteye ifade vereceğine hükmetmişti, fakat şimdi diğer generallerin de ifade için çağrılacağı anlaşılıyor. Ya pes edecek ya komiteyi bırakacak Komitenin bunu yapması iyi, fakat bu durum hükümetin planlama ve uygulama üzerinde sınırlı kontrole sahip olduğunu açığa vuruyor. Komite, sonradan bir kadının eklenmesinden (hükümet Yüksek Mahkeme’nin isteğini kabul ederse tabii) önce bile üçten beş üyeye çıktı. İki yabancı gözlemci kukla gibi davranmayı reddediyor ve hükümetin kararının aksine, gizli materyale ulaşabilecekler. Turkel Komitesi, bir BM komitesi kurulması yönündeki dış baskıyı savuşturmayı hedefliyordu. İsrail ilk başta BM komitesine karşı çıktı ve ardından gizleyecek bir şeyi olmadığı gerekçesiyle çark edip razı oldu. Fakat bunu ancak İsrail askerlerinin sorgulanmaması şartıyla kabul etti. Diğer bir deyişle, aslında gizleyecek şeyleri var. Şimdi BM genel sekreteri böyle bir şartı kabul etmiyor ve İsrail’in başı belada: Ya pes etmek ya da komiteden ayrılmak zorunda. Bu şekilde davranan bir hükümetin iflah olması mümkün değildir. İsrail’in dümeni iyi ve ehil ellerde değil. (Başyazı, 13 Ağustos 2010)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|