![]() |
#1 |
![]() ![]() Mavera Gençlik Hareketi'nin düzenlediği İstanbul Ezgi Şöleni'ndeydik. O gece apayrı bir geceydi. Herkesin marşlardan ezgilerden kaçtığı bir süreçte ezgilerimize sarıldığını gördük gençlerimizin; Allahu Ekber! Mavera Gençlik Hareketi'nin düzenlediği İstanbul Ezgi Şöleni'ndeydik. İlginin oldukça fazla olduğu bu güzel programı bir süredir gerçekten merakla bekliyorduk, zira Ömer Karaoğlu, Taner Yüncüoğlu, Adem Tuzcu, Ammar Acarlıoğlu, Alper, Umut Murare orada olacaktı. Girişte Ankara’dan İhtiyar ekibinin gençlerinin emeğiyle çıkan Maharet dergisi standı, Şehadet takvimi standı, Genç Dergisi standı, Mavera’nın standı ve birçok başka stant vardı, burada değerlendirilen vakitten sonra program başladı. Diriliş sempozyumu müjdesi! Programda sunuculuğu Usame Varol yaptı. Mavera Gençlik Hareketi’nin 1,5 yılda yaptıklarının anlatıldığı bir sinevizyon gösteriminden sonra açılış konuşmasını hareketin koordinatörü Yavuz Selim Güneş yaptı. 1,5 yıllık hareketin bu süre boyunca yaptıklarına, destek verenlere değindi ve çok yakında büyük bir Diriliş Sempozyumu'nun düzenleneceğini belirtti. Ardından sahneye ilk çıkan Yusuf Goncagül oldu. Cahit Zarifoğlu'nun 'seçkin bir kimse değilim, ismimin baş harfleri acz tutuyor' dizelerini seslendirdi gitarıyla. Sonrasında Ammar Acarlıoğlu sahneye çıktı. Özellikle seslendirdiği 3. parçası salonda güzel bir hava estirdi. 'Kuşanarak hakkı sabrı, kuracağım hakikati' sözlerinin tesiri büyük, zira zalimlere duyulan nefretin söze dökülmesiydi bunlar. Alper çıktı sonra sahneye. Ammar Acarlıoğlu'nun salondaki heyecanı artırması işini zorlaştırsa da o güzel ve ünlü parçasını seslendirerek giriş yaptı: 'geceye adım adım yürüdüler, korkuya adım adım yürüdüler'. Öncülerimizi, kendilerini hiç düşünemeden ateşe atan müstesna önderlerimizi hatırlattı. Daha sonra Eşref Ziya'nın unutulmaz ezgisi "Kalksam ve Dirilsem"i seslendirdi. Bu parçalar canlı (kasetten değil) söylenince daha başka bir atmosfer doğdu salona gerçekten. “Bir Güneş Doğuyor” eserini de salondakilerle söyleyip veda etti Alper. ![]() ![]() Umut Mürare ve Adem Tuzcu sahnede 'Güller açmasa da güneş doğmasa da baş koymuşuz biz bu sevdaya' diyerek Umut Mürare aldı mikrofonu. Herkes onu mu bekliyordu bilmiyorum ama ciddi manada bir alışmışlıkla tek bir ağızdan söylemeye başladı insanlar. (Editörün notu: Adem Tuzcu da diğer sanatçılar gibi Mavera Gençlik Hareketi'ne teşekkür ederek seçilen bir türküyü yahut albümden herhangi bir eseri okuyabileceğini söyleyip tercihi seyirciye bırakır gibi yaptı ama nedense "türkü söyleme ne olur" ricasına rağmen tuttu türkü söyledi. Tamam, güzel söyledi, seçtiği türkü çok çok güzeldi ama ezgi şöleninde türkü söylenmesi bir nakısa idi. Türkülere elbet düşman değiliz ama türküseverlerin ezgilere düşmanlığını çok gördüğümüz için, ezgilerin, marşların muhafazakarlaşanlarca, davalarını, iddialarını terk edenler tarafından nasıl da terk ediliverdiğini bu gözlerle gördüğümüz için; 90'lı yılların muhteşem bayrağı ezgileri, marşları 2012 yılında gençlerin kendiliğinden hatırladığı, hürmetle gündemlerine aldığı bir özel gecede türkü söylemek garip kaçtı! Türküden kaçan yok elbet! Türküleri Türkler hep dinliyor zaten... Yaşlanan her idealist türkü dinlemeye başlıyor, marşları, ezgileri bırakıyor... Bunu bilmiyor muyuz!!! Türkü söylemenin yerlilik olduğunu söyleyenleri çok gördük. Yerlilik bir yere kadar güzel de; ezgi şöleninde türkü söylemek pek de yerli yerinde bir şey olmadı!) ![]() ‘Belki burada, belki dağda biz şehit olacağız!’ Tenor Beye gelmişti artık sıra, Taner Yüncüoğlu'na. 'Belki burda belki dağda biz şehid olacağız' diyerek başladı, “Biz Yağmamış Yağmurlarız” isimli eserine. Eski mi eski, güzel mi güzel bu eser söylerken düşündüren, dinlerken heyecanınızı artıran eşsizlikte. Bu güzel ezgi mutlaka dinlenmeli (http://www.youtube.com/watch?v=KBo3UTuO0N4). Çocukluğunda Taner Yüncüoğlu'nu dinleyerek büyüyenler, onun ezgilerinin naifliğiyle 'yaş iken eğilen'ler, salonda, eminim, başka zamanlara gidip gidip geldiler. Seyircilerin isteklerini kıramayan Taner Yüncüoğlu enstrümansız şekliyle de birçok eserini seslendirdi. Müzik isimlerine fazla takılmamak gerektiğini söyledi Yüncüoğlu ve devamında 'helal daire'nin esas alınması gerektiğini Bediüzzaman'ı hatırlatarak anlattı. Son yıllarda aile kavramı üzerindeki kayma hasebiyle bir albüm çalışması olduğunu, bunun aile üzerine tasarlandığını belirtti. Merakla bekliyoruz bu albümü. "Sanat hayatım boyunca sizin gibi güzel insanlara seslenmek nasip oldu, çok şanslıyım. Buraya cağrıldığım gün bir şeyler yapamadığım, sizlere yeterince yeni şeyler ulaştıramadığım için özür diliyorum sizlerden." diyerek bizleri gerçekten utandırdı ve veda etti çok değerli sanatçı Taner Yüncüoğlu. ![]() Hüdaya açmışız ellerimizi Son olarak Ömer Karaoğlu seyircilerle buluştu, büyük bir coşkuyla. "Yürekleri sıcak ve dipdiri kardeşlerimle beraber olmak ayrı bir güzellik." dedikten sonra başta bahsettiğimiz Maharet Dergisi’ni tanıttı. İhtiyar’ın Mahareti'nden bahsettikten sonra Şehadet takvimini hatırlattı. Salondakileri neşeli ses tonu ve esprileriyle tebessüm ettirdi, Hüseyin Goncagül'e de selam verdikten sonra önümüzdeki birkaç ay içerisinde yeni albümün müjdesini de verdi. Daha önce ismini Oyunbozan olarak duyduğumuz bu albümü heyecanla beklemeye başladık bile. 'Hüdaya açmışız ellerimizi, hep beraber gönülden amin diyoruz' (http://www.youtube.com/watch?v=HhFVvEmWYKw) eseriyle kendi deyişiyle 'değişmediğimizin mesajını verdik'. Daha sonra niçin ezgi dendiğinin hikâyesini de kısaca anlattı: "Ahmet Mercan buna bir formül buldu. Şarkı desek hacı amcalar kötü bakacak, tasavvuf musikisi desek zaten ortada onlar, bizim yaptığımız onlara benzemiyor; ezgi diyelim o hâlde." Kalabalık mı arttı ruhumuza mı bir şey oldu?! Sonra ekibiyle unutulmaz parçası Kuşlar’ı söyledi. O an salona baktığımda kalabalık daha da artmıştı sanki, hep bir ağızdan çıkıyordu kelimeler: 'Kuşlar, sizin kadar hür olmaktır hayalim...' "Yüreklerin derûnundakini arıyoruz biz" diyerek önemli bir mesaj da verdi salondakilere Ömer Karaoğlu. Taner Yüncüoğlu'nun bestelediği ve yine eskimez ezgilerinden olan 'Bilemezler'i söyledi, salondaki güzel kalabalıkla birlikte: ‘sehpaları orta yerde bir inkâr isterler benden, isyan beklerler dilimden Rabbime Rasul’üne.’ “Sigarayı bıraktım arkadaşlar." diyerek kendi müjdesini de verdi bize, bizlerle paylaştı. Salondakilerle 'Adı İçin Yaşamak'ı söyledi daha sonra. Ve Her eylem yeniden diriltir beni söylendi. Yoğun istek üzerine Ammar Acarlıoğlu'yla 'Şehit Turküsü'nü beraber söylediler. Gerçekten muhteşemdi. Bu düet, konuklar için en büyük sürprizlerden biriydi denilebilir. Daha sonra Taner Yüncüoğlu ve Hüseyin Goncagül de sahneye çıktı. 'Bir avuçtuk biz/ La ilahe illallah'ı söylediler beraberce. Böylece program sona erdi. ![]() Bu gece unutulmayacak Bu geceyi orada bulunan çoğu kişi unutamayacak, eminim. Zira bu kadar canlı bir program olacağını, ne yalan söyleyeyim, ben de tahmin etmiyordum. Fakat o kadar enerjik ve güzel bir program oldu ki girişimizle çıkışımız arasındaki zaman farkı 3 saat değil de 10 dakikaydı sanki. Zaman böyle de hızlı geçti. Umulur ki bu şekilde nice programlara şahit oluruz. Biz, biz Taner Yüncüoğlu’nun eskimez parçalarını hatırlatan programları çok seviyoruz. Ömer Karaoğlu’yla Ammar Acarlıoğlu’nun düet yaptığı organizasyonlara hep ‘şahit olanlardan’ olmak istiyoruz. Hüseyin Goncagül ve Ömer Karaoğlu’nun esprilerinden sonra aralarına Taner Yüncüoğlu'nu da alıp hep beraber ezgi söylemelerini özlüyoruz. Kulakların pasının silindiği bu programa aracılık eden, programı toparlayan ve düzenleyen Mavera Gençlik Hareketi’ne de teşekkürü bir borç biliriz. Esad Eseoğlu ‘bir sonrakini bekleyerek’ yazdı Fotoğraf: Mavera Gençlik Hareketi www.dunyabizim.com
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() adem reyiz arkandayız...
adam ezgici değil ne diye çağırıyonuz o zaman kardeşim ![]() |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() İyimiş.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Reyiz salonda benim etrafımdakiler hep türkü istedi adam türkü çaldı hatta ısrarlı bir şekilde amennayı istediler onuda çaldı
![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Yalnız ömer karaoğlu doğ ey güneşi söylerken orda olmalıydınız yani harbi salon koptu
![]() |
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() amennayıda iyi söyler ha
![]() ben olsaydım şiir pürşiiri isterdim ![]() |
|
![]() |
![]() |
#7 |
![]() dur bakalım
![]() 1 ay sonra şehitler gecesi düzenlenir büyük ihtimal bağlarbaşında... malum şubat şehidimiz bol... orayada gideriz artık ![]() |
|
![]() |
![]() |
#8 |
![]() yaw valla aklımda vardı katılmak. ama unuttum.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|