AK Gençliğin Buluşma Noktası
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 12-17-2012, 12:10   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart İşte Başbağlar vahşeti


Seyfi Dede yargısının tahliye ettiği o ‘tırpancılar’ın dikkate dahi alınmayan şok ifadeleri, vahşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Tarih 11 Temmuz 1993... 5 Temmuz günü yapılan Başbağlar katliamından 6 gün sonra ifadesi alınan sanık Gürsel Aktaş, şunları söylüyordu: “TKPM/L (TİKKO) sempatizanıyım. 5 Temmuz gecesi Zülüfyurdu ormanında bize ‘Erkekleri toplayıp öldüreceğiz, sizler de evlerin yakılmasına yardım edeceksiniz’ diye görev verdiler. Köyün bütün erkeklerini topladılar, kurşuna dizdiler, bize de benzinli fitilleri dağıtıp evleri yaktırdılar.

Sivas olaylarında suç itirafı ve somut delil olmadığı halde 33 kişiye idam, 91 kişiye ise ağır hapis cezaları veren “Seyfi Dede” yargısının Başbağlar'ın faillerini nasıl akladığını belgeleriyle gözler önüne seriyoruz. Akit, Sivas olaylarının hemen ardından 5 Temmuz 1993 gerçekleştirilen Başbağlar katliamına ilişkin hasır altı edilen sorgu tutanaklarını ele geçirdi. İzmir DGM'ye nakledilerek akamete uğratılan Başbağlar davasının hakimi Şakir Kadıoğlu'nun “Birkaç tırpancı” diyerek masum göstermeye çalıştığı sanıklardan 14'ünün gözaltında suçlarını itiraf ettikleri, katliamla ilgili şüpheye mahal bırakmayacak derece ayrıntılı bilgiler verdikleri ortaya çıktı.

İŞTE KAN DONDURAN İTİRAFLAR

Mahkemenin dikkate dahi almadığı, bugüne kadar gizli kalan ifade tutanaklarına göre; aralarında Gürsel Aktaş, Hasan Boztaş, Ali İhsan Akgül, Cahit Aktaş, Aleattin Boztaş, Kenan Uludağ, Hayri Uludağ, Erdal Karakoç, Şahin Karakoç, Aziz Bozoğlu'nun da bulunduğu 14 sanık suçlarını itiraf ediyor. Katliamdan 5 gün sonra yakalanan Gürsel Aktaş, 11 Temmuz 1993'teki sorgusunda PKK'lılarla toplantı yaptıklarını, örgütün Sivas olaylarının intikamının alınacağı iddiasıyla kendilerine görev verdiğini belirtiyor. PKK tarafından kurulmuş sözde köy meclisine seçildiğini belirten Aktaş, “Ben 1993 yılına kadar TKPM/L (TİKKO) örgütünün görüşlerini sempatizan olarak benimsemekteydim. 1993 yılının yaz aylarında köyümüze PKK mensubu gruplar gelmeye başladı. Silahlı grup bir süre sonra köyümüze tekrar geldi. İlkokulun bahçesinde tüm köyün erkeklerini topladılar. Tekmil çekildikten sonra Delil kod grup liderine dönerek, “Köylü toplantı için hazırdır komutanım” dedi. Bu lider bize dönerek, “Bu Sivas'ta yapılan katliam Kürt halkımıza yapılmıştır. Artık olay Alevi-Sünni, Kürt-Türk sorunu haline gelmiştir. Faşist T.C. bizim halkımızı sindirmeye çalışıyor. Ama bizim halkımız sahipsiz değil. Bizim 40 bin militanımız var, sizler de bizi destekleyeceksiniz, biz öldürülen yoldaşlarımızın kanını yerde koymayacağız. Biz de Başbağlar köyünde misilleme yapacağız” şeklinde konuştu.

“30 TERÖRİSTLE ZÜLÜFYURDU ORMANINDA BULUŞTUK”

Kendisi dahil yedi kişinin köyden seçildiğini ,bir başka köyden seçilenlerle birlikte eyleme katıldıklarını ifade eden Aktaş, “Ben, Hasan Boztaş, Kerem Elmas, Kenan Bozoğlu, Aziz Bozoğlu, Ali Akgül, Alaatin Boztaş. Daha sonra biz 7 kişi gönüllü bu eyleme katılacağımızı belirttik. Daha sonra Hasan Boztaş'ı bizden yani köylü gruptan biraz uzağa çağırdılar. Ona Koçkozluca Köyü'ne götürmek üzere bir not verdiler. Boztaş aynı akşam Koçkozluca köyüne gitti. Grup lideri tüm köylünün yanında bu eyleme Koçkozluca köyünden Metin Bozoğlu, Şahin Koç, Erdal Karakoç, Hayri Uludağ, Ağa Uludağ, Nihat Uludağ isimli şahısların da katılacağını söyledi. Hasan Boztaş Koçkozluca köyünden 5 Temmuz sabahı döndü. Yedi kişi Zülüfyurdu ormanına doğru hareket ettik. Burada toplam 30 kişi kadar olan silahlı grupla buluştuk” dedi.

BAŞBAĞLAR'IN YAKININDAKİ MEŞELİKTE PUSUYA YATILDI

Koçkozluca köyünden eyleme katılmak üzere gelen örgüt üyelerini ormanlık alanda bir süre beklediklerini ifade eden Aktaş, saat 17.00'de Başbağlar katliamını gerçekleştirmek üzere ormandan ayrılıp yola çıktıklarını kaydetti. 20.00'de Başbağlar'ın kuzeyinde bulunan köyü net bir şekilde gören meşelikte pusuya yattıklarını söyleyen Aktaş, korkunç olayı şöyle anlattı: “Grup lideri bizi topladı ve ‘Siz 7 kişi bizle birlikte geleceksiniz, diğer köylüler de başka bir militan grubuyla gelecek' dedi. Biz aynı gün saat 17.00'de Zülüfyurdu ormanından yola çıktık. Silahlı grubun yarısı önümüzde, yarısı arkamızda aralarda 20-30 metre mesafe olacak şekilde yürüyorduk. Deveboynu sırtlarını takip ederek Başbağlar Köyü'nün kuzeyinde bulunan ormanlık alana köyü görecek bir yere saat 20.00 sıralarında gelip yerleştik.”

“ERKEKLERİ ÖLDÜRECEĞİZ SİZ DE EVLERİ YAKACAKSINIZ”

‘Delil' kod adlı teröristin iki farklı kol halinde ilerleyip pusuya yatan teröristlere telsizle direktif verdiğini söyleyen Aktaş, eylemin son talimatlarının burada verildiğini aktardı. Gürsel Aktaş, “Burada biraz bekledik. Delil Kod elinde buluna telsizle bir çağrı yaptı. Diğer gruba ‘Siz köyün girişi çıkışını tutabilecek bir alana yerleşin, önce telefon hattını kesip evlerde bulunan şahısları toplayın, kadın ve çocuklara dokunmayın, burada bulunan erkekleri köyün çıkışına getirin, sonra da evleri yakın' dedi. Zülüfyurdu ormanında bize ‘Erkekleri toplayıp öldüreceğiz, sizler de evlerin yakılmasına yardım edeceksiniz' diye görev vermişlerdi” dedi.

ERKEKLERİN DİRENMEMESİ İÇİN “KONUŞMA YAPIP GİDECEĞİZ” DENİLDİ

Başbağlar köyünün aşağısında bulunan diğer grubun telefon hattını kestikten sonra işaret vermek için iki üç el ateş ettiğini ve eylemin bu şekilde başladığını söyleyen Aktaş vahşeti şöyle anlatıyor: “Biz de köyün yukarı mahallesine doğru indik. Bizim yanımızda 10 kadar silahlı militan kaldı. Diğer 20 kişi ise köye indi. Ben kadınlar ve çocukları nerede topladıklarını görmedim. Ama ağlaşma ve bağrışma seslerini duyuyordum. Köyde bulunan bütün erkekleri köyün çıkışına doğru götürdüler. Bu erkekleri götürürken direniş ile karşılaşmamak için onlara ‘Şurada köyün çıkışında bir konuşma yapıp gideceğiz' dediler. Bu yüzden köydeki hiçbir erkek direnişte bulunmadı.

ATEŞ SERBEST SESİYLE ÇIĞLIKLAR YÜKSELDİ

Onları köyün çıkışında bir yere topladılar. Ben karanlıktan dolayı göremiyordum ama konuşma seslerini duyabiliyordum. Kod ismini bilmediğim grup lideri erkeklerle konuşuyordu. ‘Burası Kürdistan toprakları, sizleri bu topraklardan kovacağız. Dinciler Sivas'ta bizim halkımızı kırdılar, katliam yaptılar. Biz de bu olayın kanını yerde bırakmayacağız' dedi. Az sonra ise ‘Ateş serbest' diye bir ses duydum, yoğun bir ateş başladı.”

Köyün erkeklerinin uzun namlulu silahlarla kurşuna dizilmesinden sonra kendi grubunun da harekete geçtiğini vurgulayan Aktaş, daha önce kendilerine anlatıldığı gibi benzine bulanmış fitilleri evlerden içeriye atmaya başladıklarını söyledi. Gürsel Aktaş, “Aynı anda bizim yanımızda bulunan 10 kişi kadar grupla birlikte köye indik. Benzin bidonları ile kalın yuvarlak yassı yağlı fitiller getirmiştik. Silahlı militanlar bize bu fitilleri dağıttı. Bu fitilleri benzine batırdık. Bana toplam 9 tane kadar fitil verdiler. Ben bu fitilleri evlerin pencerelerinden ileri, samanlık bölümlerine veya camları kırmak suretiyle ev içlerine attım. Ama bir tanesini yakamadan boşluğa attım. Köyün her tarafından ateş yükselmeye başladı. Grup hatırlayamadığım marşlar söylüyordu. Tüm köy alevler içinde yanıyordu” dedi.

“30 KADAR TC VATANDAŞINI CEZALANDIRDIK”

Aktaş, Sırp zulmünü aratmayan vahşet eyleminin iki grup liderinin havaya ateş açmasıyla sonlandığını ve köyü terk ettiklerini ifade etti. “Önce bizim bulunduğumuz grup lideri havaya iki üç defa ateş etti. Arkasından aşağıda bulunan gruptan iki üç el ateş edildi. Bunun üzerine ‘Eylem bitti çekiliyoruz' dediler” diye konuşan Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Köyden Karataş'a doğru yamaçlardan uzaklaştık. Biz yine grubun orta kısmında gidiyorduk arkadaki grubu göremiyorduk. Zannedersem onlar başka bir istikamete gitti. İsmini yazdırdığım diğer milisleri göremedim ama onların da eyleme katıldığını kesin olarak biliyorum. Bizim grup Kendirlik ormanına geldi. Eylem 5 Temmuz 1993 günü saat 20.00-20.30 sıralarında başladı saat 22.00 sıralarında sona erdi. Olaydan sonra 1 buçuk saat yürümek suretiyle Kendirlik ormanına geldik. Burada grubun lideri bizi toplayıp eylem hakkında konuşma yaptı. ‘30 kadar T.C. vatandaşını cezalandırdık' şeklinde konuştu. Daha sonra grup bizden ayrıldı, biz de 7 kişi köye gittik. 30 kadar masum vatandaşın öldürülmesi, tüm köyün yakılması olayına katıldığımdan dolayı vicdan azabı çekiyorum. Pişmanım, bizi kandırıp bu olaylara karıştıran militanların yakalanarak cezalandırılmasını istiyorum.”
Yarın: DÂvÂnın İzmir'e
alınma nedeni?

Akit / Murat Alan

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi