AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-08-2008, 04:12   #11
Kullanıcı Adı
haritaci70
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
Alıntı:
Orhu_N_utu_Kuran Nickli Üyeden Alıntı
bildiğim kadarıyle aynı davada abdullah gül de yargılanıyordu.dokunulmazlığı olduğu için davası ertelendi.şu an cumhurbaşkanı olduğu için yine bir şey yapılmıyor.abdullah gül şu an cumhurbaşkanı ve affetme yetkisi var.

teröristler affedilebiliyorsa sayın necmettin erbakan ın da affedilmesi gerekir cumhurbaşkanı tarafından.kendisi sevelim ya da sevmeyelim bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş birisidir.
O davadan abdullah gül beraat etmiştir. Yargılanma süreci sona ermiştir...
haritaci70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-08-2008, 14:53   #12
Kullanıcı Adı
Pilot
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
Alıntı:
haritaci70 Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Orhu_N_utu_Kuran Nickli Üyeden Alıntı
bildiğim kadarıyle aynı davada abdullah gül de yargılanıyordu.dokunulmazlığı olduğu için davası ertelendi.şu an cumhurbaşkanı olduğu için yine bir şey yapılmıyor.abdullah gül şu an cumhurbaşkanı ve affetme yetkisi var.

teröristler affedilebiliyorsa sayın necmettin erbakan ın da affedilmesi gerekir cumhurbaşkanı tarafından.kendisi sevelim ya da sevmeyelim bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş birisidir.
O davadan abdullah gül beraat etmiştir. Yargılanma süreci sona ermiştir...
Dokunulmazlıgı olan biris nasıl yargılansın?

Abdullah Gül ve Basbakan dokunulmazlık zıhrından kurtulunca bu mahkeme onları bekliyor
Pilot isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-08-2008, 15:08   #13
Kullanıcı Adı
Pilot
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
Gül'e, Kayıp Trilyon davasında kendisiyle ilgili süreci ve kararları sordum. Gül, şu bilgileri verdi:

"Bu iddia ile ilgili olarak 1998'de Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Bu davada Refah Partisi'nin bütün üst düzey yöneticileri yargılandı. O sırada milletvekili olanlar ise hariç tutuldu. Ben de milletvekiliydim. Ancak benimle aynı pozisyonda olan arkadaşlar, yani genel başkan yardımcıları da yargılandılar ve mahkeme, genel başkan yardımcılarının bu işle bir ilgisi olmadığına karar verdi. Ben de zaten dış ilişkilerden sorumluydum. Genel başkan yardımcılarıyla aynı konumda olduğum için bu karar benim pozisyonum için de geçerliydi. Bu dava sonunda Genel Başkan olarak Necmettin Erbakan ve Genel Muhasip olarak Rıza Ulucak sorumlu tutuldu. Aynı davada yargılanan genel başkan yardımcıları ise beraat ettiler. Ben de milletvekili olmasaydım, yargılanacak ve diğer genel başkan yardımcıları gibi beraat edecektim. Zaten o tarihte benim gibi milletvekili olan ancak sonradan milletvekillikleri kalkan Oğuzhan Asiltürk, Aydın Menderes, Recai Kutan, Fehim Adak da açılan ek davalardan beraat ettiler."
Pilot isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-08-2008, 15:11   #14
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
Alıntı:
Pilot Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
haritaci70 Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Orhu_N_utu_Kuran Nickli Üyeden Alıntı
bildiğim kadarıyle aynı davada abdullah gül de yargılanıyordu.dokunulmazlığı olduğu için davası ertelendi.şu an cumhurbaşkanı olduğu için yine bir şey yapılmıyor.abdullah gül şu an cumhurbaşkanı ve affetme yetkisi var.

teröristler affedilebiliyorsa sayın necmettin erbakan ın da affedilmesi gerekir cumhurbaşkanı tarafından.kendisi sevelim ya da sevmeyelim bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş birisidir.
O davadan abdullah gül beraat etmiştir. Yargılanma süreci sona ermiştir...

Dokunulmazlıgı olan biris nasıl yargılansın?

Abdullah Gül ve Basbakan dokunulmazlık zıhrından kurtulunca bu mahkeme onları bekliyor
Artık yakarsın bi yerine kına değilmi
ancak böyle sanaldan sallarsın hıyar herif...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-08-2008, 17:06   #15
Kullanıcı Adı
sümeyye_60
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
Alıntı:
Kemalist59 Nickli Üyeden Alıntı
Erbakan yandaşı bir gazete okurken Erbakanı da savunmam.Kayıp trilyonların hsabını elbbet verecektir.Benim için ilginç olan şu ki Erbakan'a ilk ziyaret anayasa mah.kararından hemen sonra oluyor.Acaba bu görüşmede onun etkisi var mıdır?

TRİLYONDA YOK SUÇTA

(I)

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Adalet eski Bakanı Şevket Kazan;

Böyle bir dava, Maliye uzmanlarının yetkisiz olarak incelemeleri neticesinde, biraz da o tarihteki Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in maksatlı tutumu ve Vural Savaş’la olan yakın ilişkileri sonucu ortaya çıkıyor. Hatırlarsınız 2002 seçimlerinde her ikisi de DSP’den aday oldular. Maliye Bakanlı ının hazırlamış oldu u bu rapor otomatikman Vural Savaş’a gönderiliyor. Halbuki, Maliyenin hazırlamış oldu u bu rapor do rudan do ruya Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerekirken Vural Savaş’a gönderiliyor.Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasına karar verdi i Refah Partisi’nin kamuoyunda ‘trilyon davası’ olarak bilinen mali hesaplarıyla ilgili dava, geçti imiz günlerde sonuçlandı. 9. A ır Ceza Mahkemesi’nin Necmettin Erbakan’a 2 yıl 4 ay, di er 78 sanı a ise 1’er yıl verdi i a ır hapis cezası Yargıtay’da onaylanınca, karar ve onun do urdu u sonuçlar günlerce tartışma konusu oldu.

Ancak Erbakan’ı mahkum eden kararının adil ve hukuka uygun olup olmadı ından çok, olay başka yönleriyle ele alındı. 5 yıldır davayı yakından takip eden SP Genel Başkan Yardımcısı ve Adalet eski Bakanı Şevket Kazan ise; kararın detaylarını, yargılama sürecinde yaşananları ve di er gerçekleri anlattı.

-Efendim, Yargıtay kararı onayladıktan sonra Sayın Erbakan adına ‘Herşeyin hukuk içinde düzeltilece ine’ ilişkin çok kısa bir de erlendirme yapıldı. Ardından siz de ‘Susuyoruz, ama bu suçu kabul etti imiz anlamına gelmemeli’ demiştiniz. Niçin karara karşı böyle bir tavır takındınız?

-Şunu hemen söyleyeyim. Bundan bir süre önce benim basına bir açıklamam olmuştu. O açıklamada demiştim ki, bu suçlamalar karşısında susuyoruz; ama, bizim suskunlu umuz, suçu kabul etti imiz anlamına gelmemeli. Biz, bir hukuk hatası var, bir adlî hata var, vahim bir hata var; bu hatanın Yargıtayda, yargının kendi mekanizması içerisinde çözümlenmesini bekliyoruz. Çözümlendi i takdirde, bundan, hem biz memnun oluruz hem Türkiye huzur duyar; ama, bu mesele yargı mekanizması içerisinde çözümlenmezse, o zaman, biz, ister istemez, suçlamanın a ırlı ı karşısında, dosya içerisindeki belgeleri kamuoyuna açıklarız; bundan yargı yara alırsa, o zaman, kusurlu biz sayılamayız.

Şimdi, bildi iniz gibi, mahkemelere gitti imizde, hâkimlerin başlarının üzerinde “adalet mülkün temelidir” diye bir levhanın asılı oldu unu görürüz. İnsanlar, zaman zaman hâkim huzuruna çıkıp hesap verirler; ya beraat ederler ya mahkûm olurlar. Bu gibi hallerde yargılamayı yapan hâkimin gerçeklerin ortaya konulmasına yardımcı olması ve karar verirken de, karşısında olan kişi birtakım görüş farklılıkları taşıyor diye ona farklı muamele yapmaması gerekir.

Anayasa, 2. maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir” 69 uncu maddesinde de “siyasî partiler, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır” demiş. Derneklerden çok farklı ve çok daha güvenceli bir statüye sahip kılmış siyasî partileri. Anayasanın 69 uncu maddesi siyasî partileri bir güvenceye daha sahip kılmış “siyasî partilerin malî denetimleri Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır” demiş. Hatta, 1995 yılında anayasa de işikli i yapılırken, anayasada “Anayasa Mahkemesi bir siyasî partinin hesaplarını incelerken, Sayıştay denetçilerinden ve Maliye uzmanlarından istifade eder” hükmü varken, maliye uzmanlarını çerçevenin dışına çıkarmış. Neden; çünkü, o Maliye uzmanları, olur ki, bir inceleme sırasında, iktidarda olmayan, bir siyasî partiye başka gözle bakabilir, başka türlü yorumlarda bulunabilir diye. Bütün bunlar, siyasî partilerin denetimlerinin güvencesi.

Ortada trilyon diye birşey yok

-Bu güvencelere ra men Refah Partisi mali hesaplarıyla ilgili davaya Anayasa Mahkemesi yerine 9. A ır Ceza Mahkemesi’nde bakılıyor. Gerçekten ortada iddia edildi i gibi kaybolan trilyon veya herhangi bir miktarda para var mı?

-Refah Partisinin 1997 hesaplarıyla ilgili iddialara gelince. Ortalık yerde trilyonlar, trilyonlar, deniliyor.
Bir defa, ortada trilyonlar yok. İlk açıklayaca ımız husus budur.

Siyasi partilerin 1997 yılı hesapları incelenmiş, belgeleri işte burada. Anavatan Partisi bu yıl içinde 1 trilyon 308 milyar lira harcamış Anayasa Mahkemesi tarafından bu hesap onaylanmış.
Aynı yıl Do ru Yol Partisi 1 trilyon 566 milyar lira harcamış. Anayasa Mahkemesi onun hesabını da onaylanmış.

Refah Partisinin 1997 yılı hesapları, parti kesin hesabın verilece i tarihten altı ay önce kapatılmış oldu undan Anayasa Mahkemesine verilememiş.
Bilindi i gibi, 1998 yılının Ocak ayında kapatıldık biz. Kapatılma kararının arkasından Maliye Bakanlı ı da, tasfiye işlemlerine başlamış. Tasfiye işlemi kapatılan bir siyasî partinin mevcut olan malvarlı ının tespit edilip hazineye devredilmesinden ibaret bir işlemdir. İşte burada, Maliye uzmanları, görevleri olmayan bir alana el atmışlar. Ne yapmışlar; Refah Partisinin hesaplarını da incelemeye kalkmışlar ve incelemeler sonunda da, partinin 1997 yılında 869 milyar 300 milyon liralık bir harcama yapıldı ını tespit etmişler, hem de on dört ayda.
14 ayda harcanan para 869.3 milyar lira.

- ANAP ve DYP’nin harcamalarına göre RP’nin harcadı ı belirtilen rakam normal mi?

- Şimdi, bakınız, ANAP’ın 130 , DYP’nin 130 , bizim 160 milletvekilimiz var. Bizim, kendi hesaplarımızla ilgili ortada hiçbir belgemiz olmasaydı da ne kadar para harcadı ımız, harcamamız gerekti i konusunda bir bilirkişi incelemesi yapsalardı, emsal yoluyla gittikleri takdirde şu tabloya baktı ımız zaman, bizim 2 trilyon lira para harcamamız gerekti i sonucuna varırlardı... Ama, buna gerek yok; çünkü, kendi yaptıkları hesaplarda, 869 milyar 300 milyon lira harcanmış, hem de 14 ayda harcanan para bu.

- Ama bu para aslında harcanmadı, harcanmış gibi gösterildi diye iddia ediliyor?

-Evet, hal böyleyken, diyorlar ki, efendim, bu parti hakkında bir kapatma davası açıldı 1997 yılının mayıs ayında; bu parti, bu kapatma davasının arkasından hazineden kendilerine intikal eden parayı kaçırdı yani, bu parayı harcamadı ı halde harcamış gibi gösterdi; iddia bu.
Hatta, daha da ileri gidiyorlar. Zannediyorum, ikinci veya üçüncü duruşmadaydı, mahkeme başkanı avukatlarımıza karşı bir çıkış yaptı “bu trilyonlar, niye bunları bankalardan göndermiyorsunuz da, trilyonlar çantada mı gidiyor” dedi. Tabiî, dosyayı incelememiş, ortada trilyon yok. Demin gösterdi im gibi, 869 milyar paranın hesabı söz konusu.

Maliye raporunda herşey ortada


buyrun sabırla okuyun.
sümeyye_60 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-08-2008, 17:16   #16
Kullanıcı Adı
Demokrat
Standart İşte Erbakan'ın ilk ziyaretçileri
sp ye karsi bir antipatim olmasina ragmen hocaya ayri bir muhabbet besliyorum insalalh bu adaletsiz ceza en kisa zamanda düzeltilir..Rabbim sabir versin...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi