İşte Esed'e ilk isyan eden subay! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 09-03-2012, 17:14

1973 yılında Beşşar Esed'in katliamcı babası Hafız Esed'e karşı ayaklanmayı ilk başlatan subay, Suriye devrimini anlattı.

''İttihatçı Hür Subaylar'' isminde bir yapılanma ile 1970 yılında Suriye'de darbe yapan Hafız Esed'e 3 yıl sonra ilk kez karşı darbe girişiminde bulunmaya çalışan muhalif asker Es'ad Abdullah el Cuma, ''Baba Esed, insanların en kötüsü, en zalimiydi. Beşşar, babasının süslenerek sunulmuş haliydi'' dedi.
Baba Esed'e isyan etmek için arkadaşlarıyla organize olduklarını anlatan Cuma, 1968 yılında, öğrencilik yıllarında ülkede mezhepçiliğin egemen olduğu bir sistemle karşı karşıya kaldıklarını, öğrenciyken bile askerlik yaptıklarını belirtti.
Mezun olduktan sonra İttihatçı Hür Subaylar Birliği'ni kurduklarını, hareketin gizli bir birlik olduğunu söyleyen Cuma, Rıfat Esed'in kendisini bir süre takip ettirdiğini ve ardından karşı darbe girişimini gerçekleştiremeden arkadaşlarıyla tutuklanarak ömür boyu hapse mahkum edildiklerini kaydetti.
Cuma, ''Esed'in despot bir yönetici olması, bizi çok rahatsız ediyordu. Bizler despot bir yönetim istemiyorduk. Esed Suriye'deki ilk diktatör, ilk mezhepçilik güdüleriyle hareket eden, Suriye halkına kin besleyen çok kötü bir yöneticiydi. Döneminde, ülkede ne ekonomi ne de hukuk bağlamında bir gelişme oldu. Baba Esed döneminden bu zamana kadar yaklaşık 40 yıldır Suriye her gün daha geriye gidiyor'' diye konuştu.
Rüyayla gelen hürriyet
Kendilerinin o dönem rütbeleri düşük subaylar olduğunu ifade eden Cuma, ''Aslında bizler rütbeleri düşük subaylardık. Üsteğmen, yüzbaşı ve subay rütbelerimiz vardı sadece ama her zaman kendimizi yüksek rütbeli askerler olarak gördük. Tutuklanma sürecimiz tek kelime ile korkunçtu. İşkence, ölüm aklınıza gelebilecek en kötü muamele, hepsine tanık olduk. Tutuklandık ve zindanlara koyulduk'' şeklinde konuştu.
11 yıl sonra serbest bırakılmasının oldukça ilginç bir hikayesi olduğunu söyleyen Cuma, sözlerini şöyle sürdü:
''Cezaevinde hafızlık yapan bir kardeşim, rüyasında şehit olan kardeşini görür. Kardeşi ona, o dönem ki Savunma Bakanı'na mektup yazmasını ve serbest bırakılmasını talep etmesini söylemiş. Bu kardeşimiz müebbet hapis giymişti. Gerçekten mektubu yazdıktan sonra da serbest bırakıldı. Daha sonra o Bakan, Halep Merkez Hapishanesi'nde bizi ziyaret etti. Biz de aynı şeyi yaptık ve serbest bırakıldık. Hapisten çıktıktan sonra ev hapsine mahkum edildim. O da bitince eşim ve çocuklarımı alarak ziyaret amacıyla Türkiye'ye geldim. Türkiye'ye geldikten sonra Turgut Özal bize Türk vatandaşlığı vermek istedi ama ben istemedim.''
''Cezaevinde bile korkuyorduk''
Baba Esed'in 1982'de gerçekleştirdiği Hama katliamına değinen Cuma, Suriye'nin ünlü alimlerinden Dr. Ramazan El Buti'nin televizyon kanalında Hatayı hatayla gidermeye çalışma'' dedikten sonra kendisinden 3 yıl haber alamadıklarını daha sonra da Esed rejimine karşı görüş belirtmediğini söyledi.
Cezaevinde kaldıkları dönemde Esed askerlerinin teftişi sırasında korkularından tuvaletlere gizlendiklerini anlatan Cuma, ''Düşünebiliyor musunuz, hapishanedeyiz ve hala korkuyoruz'' dedi. Cuma, kaldıkları Halep Merkezi Hapishanesi'ndeki 90 siyasi tutuklunun idamına şahit olduklarını bildirdi.
''Hafız Esed'in yönetimi mezhepçi bir yönetimdi''
Hafız Esed'in yönetimde oluşturduğu sistemin tamamen ''mezhepçiliğe'' dayandığını ifade eden Cuma, ''Baba Esed, mezhepçiliği esas alan bu yönetimin temelini attı, oğul Esed de bu sistemi daha da genişletti'' dedi.
Cuma, Hama'da büyük bir katliam yaşanırken, ''sadece Nusayrilerin bulunduğu iki mahallenin bombalanmadığını, su ve elektriklerinin kesilmediğini öne sürerek, Beşşar Esed'in mezhep savaşını körüklediğine'' dikkati çekti.
Oğul Esed sonrası Suriye rejiminde herhangi bir değişiklik olmadığını ileri süren Cuma, aksine 40 yıl boyunca Suriye'de her şeyin daha da kötüye gittiğini ifade etti.
Cuma, ''Baba Esed, insanların en kötüsü, en zalimiydi. Beşşar, babasının süslenerek sunulmuş haliydi'' dedi.
''Suriye'de devrim çok yakın''
Yakın bir zamanda Suriye'de devrimin gerçekleşeceğine inandığını söyleyen Es'ad Cuma, Suriye muhalefetinin birleşerek daha güçlü bir hale geleceğine inandığını kaydetti.
Suriye'de devrime inancının yıkılmış olduğunu ancak son ayaklanmalarla birlikte ümitlendiğini ifade eden Cuma, Türkiye Hükümeti'nden Suriyeli muhalifleri desteklemesini istedi.

AA

09-03-2012, 17:14	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	İşte Esed'e ilk isyan eden subay! 1973 yılında Beşşar Esed'in katliamcı babası Hafız Esed'e karşı ayaklanmayı ilk başlatan subay, Suriye devrimini anlattı. ''İttihatçı Hür Subaylar'' isminde bir yapılanma ile 1970 yılında Suriye'de darbe yapan Hafız Esed'e 3 yıl sonra ilk kez karşı darbe girişiminde bulunmaya çalışan muhalif asker Es'ad Abdullah el Cuma, ''Baba Esed, insanların en kötüsü, en zalimiydi. Beşşar, babasının süslenerek sunulmuş haliydi'' dedi. Baba Esed'e isyan etmek için arkadaşlarıyla organize olduklarını anlatan Cuma, 1968 yılında, öğrencilik yıllarında ülkede mezhepçiliğin egemen olduğu bir sistemle karşı karşıya kaldıklarını, öğrenciyken bile askerlik yaptıklarını belirtti. Mezun olduktan sonra İttihatçı Hür Subaylar Birliği'ni kurduklarını, hareketin gizli bir birlik olduğunu söyleyen Cuma, Rıfat Esed'in kendisini bir süre takip ettirdiğini ve ardından karşı darbe girişimini gerçekleştiremeden arkadaşlarıyla tutuklanarak ömür boyu hapse mahkum edildiklerini kaydetti. Cuma, ''Esed'in despot bir yönetici olması, bizi çok rahatsız ediyordu. Bizler despot bir yönetim istemiyorduk. Esed Suriye'deki ilk diktatör, ilk mezhepçilik güdüleriyle hareket eden, Suriye halkına kin besleyen çok kötü bir yöneticiydi. Döneminde, ülkede ne ekonomi ne de hukuk bağlamında bir gelişme oldu. Baba Esed döneminden bu zamana kadar yaklaşık 40 yıldır Suriye her gün daha geriye gidiyor'' diye konuştu. Rüyayla gelen hürriyet Kendilerinin o dönem rütbeleri düşük subaylar olduğunu ifade eden Cuma, ''Aslında bizler rütbeleri düşük subaylardık. Üsteğmen, yüzbaşı ve subay rütbelerimiz vardı sadece ama her zaman kendimizi yüksek rütbeli askerler olarak gördük. Tutuklanma sürecimiz tek kelime ile korkunçtu. İşkence, ölüm aklınıza gelebilecek en kötü muamele, hepsine tanık olduk. Tutuklandık ve zindanlara koyulduk'' şeklinde konuştu. 11 yıl sonra serbest bırakılmasının oldukça ilginç bir hikayesi olduğunu söyleyen Cuma, sözlerini şöyle sürdü: ''Cezaevinde hafızlık yapan bir kardeşim, rüyasında şehit olan kardeşini görür. Kardeşi ona, o dönem ki Savunma Bakanı'na mektup yazmasını ve serbest bırakılmasını talep etmesini söylemiş. Bu kardeşimiz müebbet hapis giymişti. Gerçekten mektubu yazdıktan sonra da serbest bırakıldı. Daha sonra o Bakan, Halep Merkez Hapishanesi'nde bizi ziyaret etti. Biz de aynı şeyi yaptık ve serbest bırakıldık. Hapisten çıktıktan sonra ev hapsine mahkum edildim. O da bitince eşim ve çocuklarımı alarak ziyaret amacıyla Türkiye'ye geldim. Türkiye'ye geldikten sonra Turgut Özal bize Türk vatandaşlığı vermek istedi ama ben istemedim.'' ''Cezaevinde bile korkuyorduk'' Baba Esed'in 1982'de gerçekleştirdiği Hama katliamına değinen Cuma, Suriye'nin ünlü alimlerinden Dr. Ramazan El Buti'nin televizyon kanalında Hatayı hatayla gidermeye çalışma'' dedikten sonra kendisinden 3 yıl haber alamadıklarını daha sonra da Esed rejimine karşı görüş belirtmediğini söyledi. Cezaevinde kaldıkları dönemde Esed askerlerinin teftişi sırasında korkularından tuvaletlere gizlendiklerini anlatan Cuma, ''Düşünebiliyor musunuz, hapishanedeyiz ve hala korkuyoruz'' dedi. Cuma, kaldıkları Halep Merkezi Hapishanesi'ndeki 90 siyasi tutuklunun idamına şahit olduklarını bildirdi. ''Hafız Esed'in yönetimi mezhepçi bir yönetimdi'' Hafız Esed'in yönetimde oluşturduğu sistemin tamamen ''mezhepçiliğe'' dayandığını ifade eden Cuma, ''Baba Esed, mezhepçiliği esas alan bu yönetimin temelini attı, oğul Esed de bu sistemi daha da genişletti'' dedi. Cuma, Hama'da büyük bir katliam yaşanırken, ''sadece Nusayrilerin bulunduğu iki mahallenin bombalanmadığını, su ve elektriklerinin kesilmediğini öne sürerek, Beşşar Esed'in mezhep savaşını körüklediğine'' dikkati çekti. Oğul Esed sonrası Suriye rejiminde herhangi bir değişiklik olmadığını ileri süren Cuma, aksine 40 yıl boyunca Suriye'de her şeyin daha da kötüye gittiğini ifade etti. Cuma, ''Baba Esed, insanların en kötüsü, en zalimiydi. Beşşar, babasının süslenerek sunulmuş haliydi'' dedi. ''Suriye'de devrim çok yakın'' Yakın bir zamanda Suriye'de devrimin gerçekleşeceğine inandığını söyleyen Es'ad Cuma, Suriye muhalefetinin birleşerek daha güçlü bir hale geleceğine inandığını kaydetti. Suriye'de devrime inancının yıkılmış olduğunu ancak son ayaklanmalarla birlikte ümitlendiğini ifade eden Cuma, Türkiye Hükümeti'nden Suriyeli muhalifleri desteklemesini istedi. AA

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)