NEDEN TUTUKLANMADILAR?

İşte 3 kuvvet komutanının tutuklanmama sebebi...



Darbe girişimi nedeniyle önceki gün sorgulanan eski kuvvet komutanlarının "kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunmadığı" gerekçesiyle salıverildikleri ortaya çıktı.

İstanbul Başsavcılığı'nın, 2004'teki darbe girişimleri iddiası nedeniyle sorguladığı dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına'nın salıverildiği haberi "son dakika" olarak geçmeye başladıktan sonra akla gelen 2 soru vardı: "Tutuklama için yeterli delil yok mu? Ve birlikte darbe girişiminde bulunanlar tutukluyken bu üç komutan neden salıverildi?" Ayrıca "Salıverme kararının, ikinci Ergenekon davasının önemli dayanaklarından birini kaybettiği" yorumları da yapıldı.

Darbe günlükleri nedeniyle İstanbul sorgulanan eski kuvvet komutanlarının tutuklanmamasında belirlenen günde kendiliğinden ifade vermeye gelmeleri ve olayın üzerinden çok zaman geçmesinin etkili olduğu öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın savcılıkta ifade vermelerinin ardından serbest bırakılmalarında, savcıların yaptıkları değerlendirmede iki konunun öne çıkması etkili oldu. Paşaların sorgusunu yapan özel yetkili savcılar, üç eski kuvvet komutanının ifadeye ilk davet edildikleri belirlenen gün ve saatte kendiliğinden ifade vermek üzere savcılığa gelmelerinin “kaçma şüphesinin olmadığına” bir işaret olduğu üzerinde birleştiler.

Savcılar ayrıca tutuklama için gereken en önemli şartlardan birinin de “delillerin karartılması” ihtimali olduğu, oysa soruşturma konusu olan darbe girişimi iddiasının üzerinden oldukça çok zaman geçmesi ve her üç Kuvvet Komutanının da emekliye ayrılmış olması nedeniyle belgeler üzerinde etkilerinin olamayacağı değerlendirmesi yapıldı. Savcılar bu iki nedeni de göz önüne alarak, “emekli generallerin tutuklanması istemiyle yedek hakimliğe sevk edilmelerine gerek olmadığı” sonucuna vardı. Bu yüzden de emekli generallere savcılık sorgularının ardından serbest oldukları söylendi.

Dava açılabilir

Savcılık yetkilileri, darbe günlükleri ve diğer darbe planları iddiaları ile ilgili olarak soruşturmanın sürdüğüne dikkat çekerek soruşturma sonunda “şüpheli” sıfatıyla ifade veren üç emekli general hakkında da dava açılabileceğine dikkat çekti. Bu dava devam ederken veya dava sonunda olası bir mahkumiyet halinde üç emekli general için tutuklama yeniden gündeme gelebilecek.



ÇOLAKKADI, KOMUTANLARIN KAÇMA ŞÜPHESİ VE DELİLLERİ KARARTMA OLANAĞININ BULUNMAMASI NEDENİYLE TUTUKLANMADIĞI BİLGİSİNİ DOĞRULADI

İstanbul Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı şöyle konuştu: "Serbest bırakma için birçok sebep birleşebilir. Bizim bu salıverme kararı vermemizde, emekli generallerin kaçma şüphesinin bulunmaması birinci etken oldu. Ayrıca sorgunun temelini oluşturan günlüklerin 2004'te tutulduğu iddia ediliyor. Bu açıdan da delilleri karartma şüphesinin azlığını da dikkate aldık. Bu çerçevede, salıverilme gerekçesini; 'kaçma şüphelerinin bulunmaması ve delilleri karartma olasılıklarının azlığı' olarak söylemek yanlış olmaz." Başsavcı Vekili Çolakkadı, salıvermede delillerin yetersizliğinin etkili olduğu iddiası için de "Biz bu aşamada çok fazla delil değerlendirmesi yapmadık. Delil çok güçlü veya zayıf olabilir. Söz konusu iki sebep salıverilmeyi gerektirmiştir. Bu savcılarımızın düşünüp, kendi aralarında konuşup takdir ettikleri bir şey" dedi.

SALIVERİLME BELGESİ YOK

Şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınmasına rağmen üç emekli komutana salıverilme belgesinin verilmediği de belirlendi. Bu sıradışı uygulamayı da doğrulayan Çolakkadı, "Şüpheliye böyle bir belge verilmesi zorunlu değil. Biz de buna gerek duymadık" dedi. Aslında basit bir "rutin işlemi yerine getirmeme" olarak görünen bu yaklaşım aslında derin bir "temkin"i de ortaya koydu. Savcılık üç komutan veya avukatlarına salıverilme belgesi verseydi, bu belgede "delil durumu"na ilişkin ipuçları yer alacaktı. Böylelikle soruşturmanın ilerleyen aşamasında takipsizlik kararı verilmesi durumunda "delillerin yetersizliği salıverilme belgesinde neden yer almadı" sorusu gündeme gelebilecekti.

'YETKİSİZLİK KONUŞULMADI'

Emekli komutanların salıverilmesinde bir başka olasılık da gündeme gelmişti. Bu da savcılığın kendisini "yetkisiz" sayabileceğiydi. Yani savcılık, "Darbe soruşturmasını Ankara Başsavcılığı'nın yapması gerekir. Bu nedenle ben soruşturamayacağım iddia için tutuklama isteyemem" demiş olabilirdi. Başsavcı Vekili Çolakkadı bu hususa da açıklık getirdi: "Böyle bir hukuki tartışma yapmadık. Kaldı ki suçun soruşturmasını yapma yetkisinin Ankara'da olduğuna karar versek bile tutuklama isteyebilirdik."


TUTUKLAMA HANGİ HALLERDE VERİLİYOR?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesine göre tutuklama kararı verilebilmesi için öncelikle şüpheli hakkında kuvvetli suç işlediği şüphesinin olması gerekiyor. Ancak bu başlı başına tutuklama için yetmiyor. Bu şüphenin yanı sıra şüphelinin kaçma şüphesinin olması, delilleri yok etme ihtimali veya tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimali olması gerekiyor. Emekli generallerin serbest bırakılmalarında kaçma şüphesinin olmaması ve delilleri yok etme olanaklarının olmaması unsurlarının etkili olması, bu yüzden dava açılmayacağı anlamına gelmiyor.


Sabah/Vatan - Aktifhaber
7 Aralık 2009 Pazartesi

Tutuksuz yargılanmayı ergenekon aklanması olarak lanse edenler ayvazların ta kendisidir. Bir dönemler hukukçulara birifing veren irade şimdi ifade vermeye geliyorsa demokrasi adına aldığımız mesafeyi görmiz pek zor değil. Sıkıyorsa bundan sonra günlüklerde darbe sözçüğü geçsin.