İşte kaçakçılığın fotoğrafı
28 Mayıs 2009 Perşembe 10:10
Uyuşturucudan şekere, mazottan çaya kadar her şey bu katırlarla getiriliyor. Kaçakçılık artık bölgede resmi bir iş haline gelmiş;

Van'da özellikle sınır köylerinde yaşayanlar, akaryakıt başta olmak üzere çeşitli ürünlerin kaçakçılığını yaparak geçimlerini sağlıyor. Van’ın İran sınırındaki köylerinde kaçakçılar, binlerce at ve katır kullanarak yurda tonlarca kaçak mazot ve benzin sokuyor.

Milliyet'e göre; kırsalda jandarma, kent merkezinde ise emniyet güçleri kaçakçılarla etkili bir mücadele vermeye çalışıyor. Jandarmanın sadece 2008 yılı içerisinde 1 milyon tonun üzerinde kaçak akaryakıt ele geçirdiği belirtildi.

HEM UYUŞTURUCU HEM ŞEKER GELİYOR
Türkiye’nin İran’a sınırı olan Van’da, her türlü kaçakçılıkla karşılaşmak mümkün. Batı illerine sevk edilen uyuşturucuya ve Avrupa ülkelerine gitmek isteyenlere de geçiş güzergahı olan Van, yine İran’dan getirilen ve iç piyasada satılan kaçak sigara, şeker ve çayın da merkezi olma özelliği taşıyor. Ancak, bu kaçakçılık türleri arasında getirilen miktar bakımından en önemli yeri kaçak akaryakıt oluşturuyor.

Sınır köylerinden her yıl milyonlarca ton akaryakıt kaçak yollarla İran’dan yurda sokuluyor. İran’da ucuz alınan akaryakıt, at ve katırların sırtında sınır köylerine, buradan da araçların depolarında veya 20 litrelik bidonların içerisinde Van kent merkezine veya Van’a yakın olan Hakkari, Bitlis, Ağrı illerine götürülerek satılıyor.

AT VE KATIR SÜRÜLERİYLE SOKULUYOR

İran’dan getirilen akaryakıtın taşınması için de at ve katırlar kullanılıyor. Sınır köylerinde her kaçakçının 5- 10 katır ve atı bulunuyor. Bu hayvanlar toplamda binlerce rakamlarla ifade edilebilecek sürüler oluşturuyor. Oluşturulan bu at ve katır sürüleriyle de sınırdan tonlarca akaryakıt yurda sokuluyor. Kaçak akaryakıtın taşınmasında en önemli görevi üstlenen at ve katırlara, gereken özen de gösterilmiyor. Sürülerin geçtiği güzergahta onlarca at ve katır leşi görmek mümkün.
İŞTE KAÇAKÇILIĞIN FOTOĞRAFLARI

« geri1·2·3·4ileri »

İran yapımı; 'Sarhoş Atlar Zamanı' filminde irdeleniyor du bu konu...
Tavsiye ederim.