Hafızasız bir ülkeyiz. Terörist başını 'devlet menfaatini korumak' bahanesiyle asamayanlar kendilerinden sonraki yönetimi Öcalan'ı beslemekle suçlarken bu imzaları unuttular.




BU İMZAYI ATAN DEVLET BAHCELİ ŞİMDİ GEÇMİŞ SAYIN BAŞBAKANIMIZA İP ATIYOR ŞEHİTLER KEMİKLERİ SIZLIYOR BU ADAM ÜLKE YÖNETMEK İÇİN TALİP OLUYOR İÇLER ACISI BİR DURUM KENDİ AYIBINI BAŞKALARI ÜZERİNDEN KAPATMAYA ÇALIŞIYOR..




HERŞEY TÜRKİYE İÇİN HERŞEY TÜRKİYE İÇİN

''infaz süresine dehal geçilmesi husunda görüş birliğine vamışlardır'' ne demek

Abdullah öcalanın asılması infaz karırını gecikmesi mevzusu bunuda oturup asılmamsı için atılan imzanın perde arkası işte >

iDAM iPi ELiNDEYKEN SEN NiYE ASMADIN?

DÖNEMİN MHP milletvekili Edip Özbaş, Başbakan olarak, Öcalan’ın idam cezasını uygulamadığı gerekçesiyle Ecevit hakkında soruşturma önergesi açılması için imza toplamak istemiş, ancak MHP’liler Özbaş’a destek vermemişti. Önergeye destek veren Abdulhaluk Çay, Enis Öksüz, Ali Güngör, Mehmet Ceylan ve Mesut Türker de Bahçeli tarafından tasfiye edildi.

MHP TABANINA GEREKÇE BULMAK İÇİN YAZILMIŞ BİR PARAGRAF BENCE

merve burda abdullah öcalanın infazının yapılması demiyor geciken infazın ortadan kalkması yani devlet menfaati olduğu için infazın kaldırılması metni bu öğer imza atmasa idiler abdullah öcalan asılacaktı

yok neden kızayım görevim biribirimizi aydınlatmak dimi

)))

www.dusunceler.org

KABUS GİBİ...

33 yaşındayım böyle çirkin siyaset görmedim. Düşünebiliyor musunuz, bir siyasi partinin genel başkanı meydanlarda Apo’nun idami için ip atıyor, kalabalık kendinden geçiyor. Bu derece istismar hiç hayra alamet birşey değil.

Allah aşkına ipi atarken Bahçeli’nin yüzündeki öfkeye, nefrete bir bakın. Delirmiş bir memlekette yaşadığımızı düşünmeye başladım.

Tam bir garabetler ve balık hafızalılar ülkesinde yaşıyoruz. Buna güvenen ve “nasılsa geçmişi unutmuşlardır enayiler” diyen Bahçeli ve türevlerinin böyle pragmatist davranması normal.

Biraz hafıza tazeleyelim, bakalım ne çıkacak.

Terör örgütünün liderinin idam dosyası TBMM’ye geldiğinde MHP koalisyon ortağı idi. Bilindiği gibi Apo’nun yakalanmasıyla oluşan miliyetçilik rüzgarı bu partiye yaramış ve ikinci parti olarak koalisyon ortağı olmuştu. Seçim kampanyasını da “Öcalan’ın idamı” üzerine kurmuştu.

Peki sonra ne oldu?

Yargıtay’ın Öcalan’ın idamını onama kararı, MHP’nin de ortak olduğu hükümet tarafından Başbakanlık’ta 2 yıl bekletilmedi mi?

12 Ocak 2000′de Apo’nun idamını engelleyen liderler zirvesi metninin altına hükümet ortağı olarak imza atan Devlet Bahçeli değil miydi? MHP’nin ortak olduğu 57. hükümet tarafından 19 Mart 2001 tarihinde idam cezasının kaldırılmasını öngören ulusal program hazırlanmadı mı?

TBMM Adalet Komisyonu’ndaki 6 MHP’li milletvekilinden 5′i “idam cezasının kaldırılması” ile ilgili önergeye çekimser oy vererek zimnen desteklemiş olmadı mı? Ve böylelikle de cezanın kaldırılmasının önünü açılmadı mı?

Sormazlar mı insana niçin sen asmadın? Bunu vaadederek gelmiştin, asılmayı imkansız kılacak bir karara niçin imza attın? Neden koltuk değnekliği yaptın? Neden koalisyonu bozmadın?

Star’dan Şamil Tayyar o günleri hatırlatmış yazısında. (Dikkatimi çekti, 3 Temmuz tarihli bu yazıyı Star’ın internet sitesinde göremedim, neden bilmem.) Yazıdan bir bölümü buraya alıyorum:

İdam cezasının kaldırılmasını öngören düzenlemenin de yer aldığı 14 maddelik anayasa değişikli paketi Adalet Komisyonu’nda görüşülüyor. Öcalan’da İmralı’da yatıyor. İktidarda DSP, ANAP ve MHP var. DSP’den YTP doğmuş. AK Parti ise henüz yeni kurulmuş ve Fazilet’ten devraldığı 53 milletvekili var.AK Parti bir önerge veriyor. Diyor ki, idam cezası, paketten çıkarılsın. Önerge 7 oya karşı 10 oyla reddediliyor. MHP’li üyeler ne yapıyor dersiniz? 5 üye çekimser kalıyor. Yani o tarihte Öcalan’ın idamı, MHP için ‘çekimser’ kalacak kadar önemli bir vaka değil. MHP’li üyeler önergeye destek verse, 10′a karşı 12 oyla idam cezasının kaldırılması önerisi paketten çıkarılmış olacaktı. Demek ki, ‘idam’ için MHP’nin sayısı yeterliymiş.

Sonrasına bakalım. İki gün sonra paket Genel Kurul’da oylanıyor. 162 ret oyuna karşılık 262 kabul oyu çıkıyor. MHP’li vekiller ret cephesinde. Neden? Çünkü verilen ret oyları, paketi tehlikeye düşürmüyor. Herhalde tehlikeli durum olsa, tıpkı Adalet Komisyonu’ndaki gibi çekimser kalırlardı.

Vahim olan bir durum daha var. Koalisyon ortakları idam cezasını kaldırıyor ama MHP ‘Benim için hükümet sorunu olmaz’ diyebiliyor. Tüm siyasetinizi dayandırdığınız Öcalan’ın idamı sizin için hükümet sorunu olmayacak kadar önemsizse, önemli olan nedir? Ne olursa hükümeti yıkarsınız?

Cevabını 5 gün sonra Bahçeli veriyor. O tarihte MHP’siz hükümet formülleri konuşulmaya başlanınca Bahçeli, Bursa’dan açıklıyor: ‘Seçimler 3 Kasım 2002′de olmalı. Yoksa bu hükümet bozulur.’

Yani, iktidar için her yol mubah. Pes doğrusu…

İdam cezasının kaldıran bir koalisyonda bulunmaktan imtina etmeyen MHP şimdi utanmadan son günlerde yükselen terörü kullanarak “idam” istismarı yapıyor.

Ayıp, yazık ve günah. Siyaset ucuzdur tamam ama bu kadar da olmamalı yahu..

İşin bir ilginç yönü de şu. Şimdi “idam” diye ilmek atan MHP seçim bildirgesinde buna değiniyor mu? Evet. Ama bakın nasıl? Şamil Tayyar’ın bugünkü yazısından alıntı:

MHP’nin seçim bildirgesini okuyorum. Sayfa 30, son paragraf: ‘Bugün İmralı’da özel misafir gibi ağırlanan ve siyasi kuryeler vasıtasıyla terör örgütünü hala yönetebilen kanlı caninin İmralı misafirliğine son verilecektir.’

İmralı misafirliğine son verme, ne anlama geliyor? Şifreyi çözmek i çin biraz geriye gitmek gerekiyor. Bakın Bahçeli, 19 Kasım 2006′da partisinin 8. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada ne diyor: ‘Teröristbaşı İmralı’dan F tipi cezaevine nakledilmelidir.’

Aradan aylar geçti, MHP fikir değiştirmiş olabilir mi? Bu süre içinde ‘Misafirliğe son verme’ ifadesine farklı anlamlar yüklenmiş olabilir mi? İşte MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici’nin sözleri: ‘Teröristbaşının diğer terör suçluları gibi aynı şartlarda cezasının infazı gerekir. F tipine nakli kurallara uygundur.’

Yani, MHP’nin seçim bildirgesinde ‘idam’ yok, ‘yağlı ilmik’ yok. O zaman meydanlardaki ‘ip’ de neyin nesi? İktidara gelince taahhüt etmediğinizi, neden başka bir partiden bekliyorsunuz?

Konunun daha da ilginç yanı Apo’nun F tipine naklini Apo’nun kendisinin de istemesi.. Bu ne anlama geliyor bilmiyorum.

Bu “idam” polemiği o kadar anlamsızki aslında. Çünkü bu teorik olarak bile mümkün değil artık.

Nitekim Bahçeli’nin dış politikadan sorumlu başdanışmanı ve MHP Ankara milletvekili adayı eski büyükelçi Deniz Bölükbaşı da katıldığı bir programda -sonradan kıvırmaya çalışsa da- “Anayasayı değiştirsek bile Apo idam edilemez” diyor. Hukuken bu söylediği doğrudur. Aleyhte olan değişiklikler geriye dönük olarak uygulanamaz.

Hasılı sıradanlığı çoktan geride bırakmış, tiksindirici istismarların havalarda uçuştuğu bir seçim kampanyası seyrediyoruz.

Bir an önce 22 Temmuz gelse de bu kâbustan uyansak…

***
www.dusunceler.org T.SUAT DEMREN