AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-26-2010, 12:45   #1
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Thumbs up İşte Ülkenin En Dürüst Yazarı Ve En Dürüst Gazetesi!
Korkuyorlarmış...

Televizyonlarda dinliyorum bazen, sık sık da gazete sütunlarında okuyorum.
Gazetecilerin üstünde çok baskı varmış, korkuyorlarmış, yazamıyorlarmış.
Sanırım bizim gazetede çalışan kim varsa bunları duyup okuduğunda yüzünde aynı ifade beliriyor.
Alaycı bir gülümseme.
Bu gazeteciler nasıl bir baskı altındalar acaba?
Başlarında ne tür bir dert var?
Ardı ardına haklarında mahkemeler mi açılıyor?
Davalardan başlarını mı kaldıramıyorlar?
Yoksa onların bellerini bükecek tazminat davaları tek celsede karara mı bağlanıyor?
Nedir bu çocukların üstündeki baskı, nedir o çok yakındıkları sivil dikta gölgesi?
Bizim gazetede kravat takan pek kimse yoktur.
Ama bazen bir bakarsınız gazetenin içinde kravatlıların sayısı artar.
O günler bizim mahkeme günlerimizdir.
Galiba dün rekoru zorladık.
Kadıköy Adliye’sinde Taraf çalışanları aleyhine açılan tam kırk dört dava görüldü.
Tek bir günde kırk dört dava.
Hepimiz sırayla gittik.
Bizim Burhan, “mahkeme gazeteye gelse aslında daha kolay olurdu” dedi.
Benim payıma beş dava düştü, Yasemin Çongar tek davayla geçirdi günü.
Davalar da evlere şenlik.
Savcının yazıları bile okuduğunu sanmıyorum.
Çongar için açılan “gizliliği ihlal” davasına konu olan yazıda Türkiye’deki herhangi bir olayla ilgili bir bilgi yoktu mesela, Avrupa’daki davalardan örnek vermişti.
Almanya’da davalara nasıl bakıldığını anlatan bir yazının “gizliliği ihlalden” yargılanmasını istiyor savcı.
Savcımız böyle bir savcı.
Sanırım özel olarak bulunup getirtilmiş görevinin başına.
Almanya’daki davaları anlatmanın Türkiye’deki davaların “gizliliğini ihlal “ettiğini düşünüyor.
Hukuk diye buna demezsiniz de neye dersiniz?
Benim davalarımdan biri de, o savcıyı buraya atayan Hâkimler ve Yüksek Savcılar Kurulu’na hakaretten açılmıştı.
Yazıda, bu kurulun yapısının anayasayla değiştirilmesine karşı çıkanları eleştiriyorum, savcı HSYK’nın yapısının değiştirilmesine karşı çıkanları eleştirmeyi HSYK’ya “hakaret” olarak değerlendirip dava açıyor.
Zaten içinde HSYK lafı geçen her yazı hakkında içinde ne yazıldığına bakmadan dava açıyor bu savcı.
Tabii bir de HSYK’nın bizim gazete aleyhine bizzat kendisinin açtığı tazminat davaları var.
Herkes, davaların uzamasından yakınır bu ülkede, biz hızından şikâyetçiyiz.
Çünkü tek celsede, bizi çökertecek meblağlara mahkûm oluyoruz.
İkinci bir celseyi bile beklemeden basıyorlar cezayı.
Hukuk bizim için bütün hızıyla işliyor.
HSYK’nın daha H’sini söylerken cezayı yemiş oluyoruz.
Adalet bizim için böyle tecelli ediyor.
Bizim savcı bir de bilirkişiler buluyor nerden buluyorsa.
Savcı ne derse bizim bilirkişi de onu tekrarlıyor, öyle muhteşem bir uyum var aralarında.
Bir de “gizliliği ihlal” davalarımız var.
Çoktan yazılıp çizilmiş konularda biz yazınca gizliliği ihlal etmiş oluyoruz.
Hele bir tanesinde “Koç müzesinde çocukları öldürme planı” hakkında yazdığım bir yazıdan yargılanıyorum, adamların planları yakalanmış, planlarda söylenen yerde bomba bulunmuş, ben “çocukları öldüreceklerdi” diye yazmışım ve savcı çocukların öldürülmesine karşı çıktığım için “gizliliği ihlalden” dava açmış.
Çocuk öldürme planının gizliliği mi olur?
Kamu yararı diye bir kavram yok mu hukukta?
“Bin defa aynı konu gelse bin defa yazarım” dedim mahkemede, “çocukları öldürmeyi planladığım için beni yargılayacaksanız ben mahkûm olmaya hazırım, Türkiye’de bunun için hapse atılıyorsa insanlar ben hapse girerim, o yazıları da yazarım.”
Para cezalarını tek celsede biz yiyoruz, öbek öbek gidip biz yargılanıyoruz.
Korkmaya gelince öbür gazetedekiler korkuyor.
Siz niye korkuyorsunuz?
O kadar korkuyorsanız gelin bizim çocuklarla birlikte birkaç gün çalışın.
Hem parasızlığa alışırsınız, hem de mahkemelere gitmeye.
Üstelik öyle “baskı var, çok korkuyoruz” diye yazmanın gülünçlüğünü de fark edersiniz.
Bu ülkede bir dikta var elbette ama o sizin sandığınız dikta değil.
O başka bir dikta, ne olduğunu da biz kravatlarımızı taktığımız her gün bir kez daha görüyoruz.

[email protected]



KUM SAATİ 25.09.2010
Ahmet Altan
Korkuyorlarmı
ş

****

Sevgili Ahmet Altan'ı ve gazetesi Taraf
Tüm kalbimle destekliyorum.
Bu güne kadar okuduğum en dürüst yazar ve en dürüst gazete...

 

Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-26-2010, 12:54   #2
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Bizim Burhan, “mahkeme gazeteye gelse aslında daha kolay olurdu” dedi



İyi fikir aslında.



Korkuyoruz yazamıyoruz diyenler amiralin gemisinde güvencede. Her yönden sıkıntı cekenler ise korkusuzca yazmaya devam ediyor. İronik hale dönmüş köhne zihniyet için kalemini oynatanlar her yönden baskı altında tutulmuş olsada onların korkusuzluklarını seviyorum. Korkuyorum diyenler biad ediyor . Sisteme despotluğa baş kaldıranlar sistemi çöketmeye devam ediyorlar.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 13:08   #3
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
o kadarda uzun boylu degil..
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 16:33   #4
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Standart
Bir günde 44 duruşmaya girmeleri herşeyi ortaya koyuyor...
Aynı zamanda Ülkenin en Cesur yazarı ve en Cesur gazetesidir...
Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 16:48   #5
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Bir günde 44 duruşma
Vakitten daha fazla saldırı alıyor valla
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 16:56   #6
Kullanıcı Adı
Asi_isyankar
Standart
Ve tek celsede tazminat cezasına çaptırılıyorlar...
Sindirmek için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar...

Asi_isyankar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 17:53   #7
Kullanıcı Adı
TYH
Standart
Şu kağıtı niye okuyorsunuz anlamadım adamların tek gündemi asker neredeyse.İyileştirilmeye çalışılan bir yaranın bu soysuzlar tarafınan mikrop kaptırılmaya çalışılması hoş değil.
Öldürülen 120 teröriste,"120 insan öldürüldü" diyen bunlardı manşet olarak. Ya da forumda da açılmış bir konuyu vereyim,
http://www.taraf.com.tr/haber/kurtle...-rahat-yok.htm

Bakın mezar kalp şeklinde,şehit mezarı böyle mi olur yahu?Hiç samimi bir yorum değil ayrıca vefat eden gencin adı Aydın Erdem,şu fotoğrafa bakın birde.


Dersiniz ki çok masum bir fotoğraf,sadece zafer işareti yapmış küçük çocuk.Değil,Pkk-Dtp o yörenin masum insanını bile bir şekilde kendi oyunlarına alet ediyor,ve Taraf-Ahmet Altan denenler de buna destek çıkıyor kağıt üzerinden.


Bunun yanında biz ne yaparız şehidimize,dua ederiz ruhuna,üzülürüz gittiğine ama şerefleniriz değil mi?Şöyle yapmayız yani mezarı başında

Ve en acısı o cenazede atılan sloganlar
Alıntı:
Ailenin üniversite okuyan ikinci çocuğu olan Aydın Erdem, kılınan cenaze namazının ardından ailesi, yakınları ve arkadaşları tarafından, gözyaşları arasında toprağa verildi. Oğlunu topraga veren Anne Meles Erdem ve çocuklarının ağıtları ise yürekleri dağladı. Sık sık, 'PKK intikam', 'PKK halktır, halk burada' sloganları atıldı.
Arkadaşım konunu dağıtmak istediğimden değil,sadece şu taraf denen paçavra AKPARTİFORUmda ne arıyor onu anlamadım.He şu da var,o sağlıksız et haberini de kimse yapmazdı ama taraf yaptı.Ama taraf üsttekileri de yazdı..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 18:07   #8
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Adamlar serhildanlarında yitirdikleri kendilerine göre şehit olan şehide namırın diye gömdükleri kişiye taziye çadırı kurmuş. Tarafta bunu haber olarak vermiş.
Dağda ölenler insan değilmi uzaylılarmı dağda ölüyor
Faşistler taraf okumasın taraf onlara fazla gelir hatta çıldırtır ramiz reyiz gibi salya sümük böğürebilirler
Her gün 1 taraf değil 2 taraf alıyoruz. Taraf gazetesi olmasaydı türkiye bugünki kadar aydınlık olamazdı. Ne balyozdan haberimiz olurdu ne sarıkızdan ne ayışığından.

İnsanları sevenler
Gidiyoruz 2 taraf alıyoruz
Birisini kendimiz için
Birisini memleketimiz için ...

Taraf
Çatlayana patlayana hazımsıza
iyi gelir
okursan
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 18:17   #9
Kullanıcı Adı
TYH
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dağda ölenler insan değilmi uzaylılarmı dağda ölüyor
Farketmez ,birinin insan olup olmadığı,diğerinin var olup olmadığı bile belli değil.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-26-2010, 18:20   #10
Kullanıcı Adı
ALmi´
Standart
Şimdi bu yazıdan dolayı da mahkemelik olmasın Taraf ve tabiki Altan ?
ALmi´ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi